Φ YARASA Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2008 Sayin Taylan , kafayi kuma sokmakla bir yere varilmiyor. Ergenekon davasini "yakistirilmis bir sorusturma" olarak nitelemeniz, gerceklerden ne kadar uzak oldugunuzu gözler önüne seriyor. Büyük insan Aziz Nesin... Sadece bunu hatırlatmak istiyorum. Başka lafa gerek yok! Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2008 Fetullahci savci Zekeriya Öz Fetullahci olmadigini ispat ederek kendini aklamalidir,aksi taktirde kendisine inananlar disinda kalan büyük sessiz cogunlugun gözünde güvenilmeyen bir savci olmaya mahkumdur. APO yakalandiginda tüm dünyada bir gürültü kopmus ve özellikle AB milletvekilleri Türkiyeye dolusmus ve muhterem APOlarina ziyarette bulunmuslardi,kendi kendime diyorum ki bu Ergenekoncu generaller cok bos insanlarmis birtane dost bile edinememisler AB den veya ABD den,APO ya bakip ibret almalari gerekir gercekten,adamin özel doktorlari basuscunda duruyor bizim Ergenekoncular ise sedyeyle ölüme tahliye ediliyor,valla onu bunu bilmemde terörist basi olmak lazimmis ancak deger biliniyor insanin. saygilarla Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2008 Dünkü Taraf’ta Abant’ta yapılan, Kürt sorunuyla ilgili toplantıda geçen bir konuşmanın kısa haberi vardı. Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, “45 yaşındayım, artık adam gibi demokrat, özgürlükçü bir ülkede yaşamak istiyorum,” demiş. Bu cümleyi hele bir valinin telaffuz etmiş olması ne güzel! Sonra da elemiş: “İyi ki, biz Hindistan gibi bir ülkeyi yönetmiyoruz. Hindistan’ı yönetseydik 500 parçaya bölerdik.” Bu sözler, aynı benzetmeyle ve başkalarıyla birlikte, bugünlerde sık sık aklımdan geçen, hattâ yazmak için de not aldığım bazı düşünceleri hemen hatırlattı. Hindistan, evet! Bu ülkeye hem büyük bir ilgi, hem de derin bir sevgi duymamın nedeni bu: böylesine kalabalık böylesine yoksul ve böylesine heterojen bir toplumun, üstelik yığınla kargaşalık içinde, bir bütün olarak ayakta durması ve önemli bir badireden, örneğin bir askerî darbeden geçmemesi. İki başbakanın (anne ve oğul) silâhlı suikasta uğrayıp can verdiği bu ülkede, bizim Ergenekon, her gün en az iki tane darbe gerekçesi bulurdu. Ama Türkiye’yi Hindistan’la karşılaştırmak haksızlık olur, çünkü Hindistan kimseyle karşılaştırılabilecek bir toplum değil. Hindistan’ın yaptığını bir tek Hindistan yapabiliyor. Ondan daha mütevazı kıyaslamalarla yetinebiliriz. Örneğin, Güney Afrika Cumhuriyeti! Güney Afrika nereden mi aklıma geldi? Oradaki sorun “ırk” temeline bağlı olduğu için bize benzemediğini mi düşünüyorsunuz? Evet, benzemeyebilirdi; ama biz, aynı şekilde bir “ırk” sorunu olmayan Türkiye’de “laik/Müslüman” ayrımını bir ırk sorununa çevirmeyi başardık. Türkiye’de sıradan bir laik Müslümanlar’dan, sıradan bir Boer’in bir zenciden nefret ettiği kadar nefret ediyor, onun kadar küçümsüyor, onun gibi, o ******** ********* aynı mekânda bulunmaktan kaçınıyor. Ama Güney Afrika Cumhuriyeti’nde beyazlar bu tavrı yıllar yılı sürdürdükten sonra gerçeklikle uzlaşmaya karar verdiler. Bir kere karar verdikten sonra, bunu yapmayı da başardılar. Bugün Güney Afrika’nın birçok sorunu var, ama Apartheid bunların arasında değil artık. Biz ise bu durumdayız. Şu “Ergenekon” işinde yeni bir aşamadayız. Bugün Hürriyet “Ne Sorgu Ama” diye manşet atmış. Demek ki bütün bu olan bitenler saçma, yalan dolan. Bizim Taraf gibi, ruh hastalarını barındıran yayın organlarının hezeyanı. İyi güzel de, iç sayfalara Britanya’nın Observer’ından bir alıntıyı da koymadan edememişler. Observer bu olaylara “hezeyan” falan demiyor. Kim kandırmışsa kandırmış, işi önemli bile görüyorlar. Hele bir cümle var ki, bayağı düşündürücü: “...bölünmüş bir ülkede laik elitin hıncını gözler önüne sergiledi.” Aynı haber ve alıntı Milliyet ve Sabah’ta da yer almış; Sabah’ta ayrıca Spiegel’den bir alıntı yapılmış. Demek ki “ecnebiler” bu konuyu ciddiye alıyorlar, “Ne Sorgu Ama” demiyorlar. AP, AFP, Reuters, dünyanın belli başlı haber ajansları, onlar da “Ne Sorgu Ama” tonlamalarını hissettirmeden, “Türkiye’de çok önemli işler oluyor” havasıyla aktarıyorlar gelişmeleri. Bu ülkede gerçekleşmişi şu kadar, gerçekleşmemişi Allah bilir ne kadar, darbe olmuş! Şu AKP iktidar olalı, ne generaller ne demeçler vermiş! Ve bitmez tükenmez siyasi cinayetlere şu birkaç yıl içinde neler eklenmiş! Rahipler, misyonerler, Danıştay yargıçları ve Hrant Dink! Bu olaylar arasında göz çıkartan bağlantılar, ilişkiler! El konan el bombaları! Hâlâ birileri, “madem işin başındakiler biliniyordu, niçin bugüne kadar tutuklanmadılar” sorusunu sorabiliyor. Bunlar sanki daha dün başka bir gezegenden Türkiye’ye inmişler ve bu ülkeye empoze edilmiş siyasî kültürü, onun yasaklarını, tabularını işitmemişler. Bu ülkede general tutuklamanın muhtemel sonuçlarını kimse anlatmamış onlara. Böyle olunca, Güney Afrika’nın başardığını biz başaramayız elbette(Murat Belge) Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Bu Taraf her şeyi biliyor maaşallah. Yasemin çongar bakın neler diyor "muş" : "NÜKLEER, KİMYASAL, BİYOLOJİK Ergenekon soruşturmasını aylardır yakından takip etmeye çalışıyorum ve izlenimim şu: İddianameyi enine boyuna incelediğimizde, karşımızda silaha ve teröre uzak durmayan bir çete bulacağız. Sadece Ümraniye’den, Cumhuriyet Gazetesi saldırısından, Danıştay cinayetinden tanıdığımız türden el bombaları, fünyeler, tabanca ve tüfeklerden söz etmiyorum. Örneğin, nükleer, kimyasal, biyolojik silah geliştirme planları yapmış bir çete çıkarsa karşımıza, çok şaşırmayacağım. “Nükleer silah üretmek zor ama kimyasal ve biyolojik silah üreterek birçok terör örgütünü kontrol altına alabiliriz” diye plan yapmış Ergenekoncularla karşılaşırsak ürkeceğim... Ama şaşırmayacağım. PKK, İBDA-C, DHKP-C, HİZBULLAH Aynı şekilde, PKK’nın, İBDA-C’nin, DHKP-C’nin, Hizbullah’ın Ergenekon’la dirsek temasında olduğu, Ergenekon tarafından yönlendirildiği, kullanıldığı, hatta kontrol edildiği yönündeki iddialar da sürpriz olmayacak benim için. Ergenekon’a “terör örgütü” denmesinin arka planındaki işbirliklerini bir bir ortaya dökebilecek mi bu ilk iddianame, bilmiyorum. Ama dosyada, bu işbirliklerine ilişkin bilgi ve belgelerle karşılaşırsak düşüneceğim, ürkeceğim ve çok şaşırmayacağım. Danıştay ve Hablemitoğlu cinayetleri, Akın Birdal’a suikast girişimi Ergenekon’a bağlanırsa tüylerim ürperecek; şaşırmayacağım. " olur mu olur bunun adı Taraf - T'A'raf amin onlar görüyor ve duyuyor Alper GÖRMÜŞ,Murat BELGElemiş,Ahmet ALTtAN almamış,Yasemin ÇıNGARı koparmış... Alıntı
Φ AKHENATON Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Yasemin Congar kimdir , Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Zor soru bu AKENON! Kim değildir dersen, bak o zaman tek satır ve iki cümlede yazarım.... Ha bu yazacaklarımı da kendisi "evet" diyerek onaylayacaktır! Alıntı
Φ AKHENATON Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 yanlızca altkültürler kendini unutmazmı , kelebekler nasıl tırtıl olduğunu unutup , belkide kelebek olduğunu unutup bir balıkta olabilirler, bundan dolayı fazla problem yok , yazılanların ve okunanların tarih olacağı dünyada , dinci yobazlar, second cumhuriyetçiler, dincilerin ikizi komünistler kendilerini nasılsa bir gün unutmayacakmı. Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Arkadaşlar; Bugün, yaklaşık 1 saat önce üye oldum. İlgimi çeken konu "Ergenekon" ismi altında, ortada MÜSPET hiç bir delil yokken atılan onca gazete başlıklarından örnekler vermenizdi. Çongar ve Altan ve hatta Ilıcak ları örnek vermişsiniz. Oldu olacak çakalbaşı öcalanında fikirlerini buraya yazsaydınız. El insaf!!! KAMU VİCDANI olarak kendi kendinize bir düşünün. İçinizde orduya antipati besleyenler olabilir. Doğu Perinçek i sevmeyenler olabailir. İlhan Selçuk ve nezdinde Cumhuriyet gazetesinide tasvip etmeyen olabilir. Hatta (hangi vicdanla bilemem) Rahmetli Okkır a da "oh olsun" diyenler çıkabilir. Ama, bunca isim, düşünün şimdi tesadüffenmi tutuklandı. Hepside Cumhuriyet Mitingleri nde başrol almış, her konuşmalarında "AB-D düşmanlığı" dillerinden düşmeyen, "BAĞIMSIZ TÜRKİYE" diye bağıran insanlar değilmidir? Doç.Dr.Ümit Sayın, "Dünyayı yöneten gizli güçler" kitabını yazan ve "pisikolojik harp" üzerine ihtisas yapmış biri değilmidir? Peki ya Emin Gürses hoca? "Ben bilim adamıyım, ben siyaset konuşmayacağımda kim konuşacak" diyen "Siyasal Akademisyen" (altını çiziyorum) değilmidir? Ve örneklere bakıyorum... Altanlar! Çongarlar! Ilıcaklar!....ve Vakit Gazetesi... Bizler, bize kakalanan (kakalanmaya çalışılan) şeylere göremi hareket edeceğiz, yoksa "önce vicdan (HAK), sonra adalet" mi diyeceğiz? Bugünün Türkiyesi nde, 2000 li yıllarda yurt dışına kaçırılan 30 milyar dolardan fazla paradan dolayı ocaklar söndü. Siyasilerin "OY" kaygısından dolayı terör belasından kurtulmadı. Gurbetçilerin gönderdiği paraların üzerinde bile işlemler yapılmadı. Mısırlar, gemiler, emmiler, dayılar, belediyeler, di yiyeyler, di yiyeler.... masal hala sürmekte. Ve yeni masallar tezgahlanmakta! Gavurun başı AB-D dir.... Buyrun okuyun; ve bu yazıdan sonra, ortaya atılan senaryonun AB-D güdümlü olmadığını söyleyin! -http://www.simalyildizi.net/index.php?topic=1438.msg6275#msg6275- Alıntı
Φ AKHENATON Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Arkadaşlar; Oldu olacak çakalbaşı öcalanında fikirlerini buraya yazsaydınız. El insaf!!! Çakal bu konuda doğru söyledi ama , amerikan oyunu olduğu açıklaması yaptı, heralde pkk'ya bu sıra desteği kestiler.Çakal işte. Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2008 Çakal bu konuda doğru söyledi ama , amerikan oyunu olduğu açıklaması yaptı, heralde pkk'ya bu sıra desteği kestiler.Çakal işte. E işte o nedenle bize verdiler ya Yoksa kullanmaya devam ederlerdi! Saddam ı da aynı sona eriştirmedilermi? Ve bekliyorum, bizden kimlerde AB-D mandacılığında koşmaktan nereye varacaklar? Alıntı
Φ SimalyildiziNet Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2008 Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz ile birlikte soruşturmada görevli iki savcı hakkındaki suç duyurularını gereğinin yapılması için Adalet Bakanlığı'na gönderdi. Soruşturma açılıp açılmayacağına bakanlık karar verecek. Savcı Öz ve diğer savcılar hakkında "taraflı soruşturma yürütmek, görevi kötüye kullanmak ve savcılık görevi ile bağdaşmayan uygulamalarda bulunmak" suçlaması ile disiplin soruşturması açılması istenmişti. Suç duyurularını değerlendiren Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, suçlamaları ciddi bularak suç duyurularına ilişkin 4 dosyayı, gereğinin yapılması için Adalet Bakanlığı'na gönderdi. Suç unsuruna rastlanması halinde müfettiş görevlendirilecek, aksi takdirde suç duyuruları işlemden kaldırılacak. NTVMSNBC Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.