Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Gladio'dan Ergenekon'a


Senyour

Önerilen İletiler

Hukuk, Devlet, Derin Devlet Sempozyumu'nda yapılan konuşmalardan meydana gelen Ergenekon Nasıl Çökertilir? isimli kitabımızdan...

 

GLADİO?YLA MÜCADELENİN ÜÇ SACAYAĞI?

Felice Casson

 

İyi günler. Her şeyden önce beni İstanbul?a davet eden Genç Siviller?e teşekkür ederim.

Bana konuşmam için 45 dakika verildi. Bu gizli örgütten, ?Gladio?dan bahsetmem için aslında en az 45 gün lazım. Dolayısıyla bu konuyu, mecburen, çok özet bir şekilde sunacağım. Daha sonra, gelecek sorulara cevap vererek ?Gladio?yu daha derinlemesine anlatmaya çalışacağım. Gladio?ya İngilizcede ?State Behind? (Derin Devlet) deniyor. Benim aktarmak istediğim, Gladio dediğimiz teşkilatın ne şekilde ortaya çıktığı ve bunu bizim nasıl bulduğumuz. Bunun uluslararası yeri, yasadışı durumu ve bununla ne şekilde mücadele edilebileceği. Gladio?yla mücadelede yargıyla, adaletle ve vatandaşlarla birlikte nasıl hareket edilebilir?

 

Gladio nasıl ortaya çıktı?

Gladio?yu ortaya çıkaran araştırma, 31 Mayıs 1972 yılında gerçekleşmiş bir katliamla (Pepeano) başladı. Jandarmalar bir ihbar üzerine Yugoslavya-İtalya sınırı arasında bulunan Gorizvia?da şüpheli bir aracı kontrol ederken patlama oldu ve jandarmalar öldü. Olayın anarşist bir grup tarafından yapıldığı iddia edildi. Yerel çapta suç işleyen kişiler bunun sorumlusu olarak gösterilmeye çalışıldı. Fakat bunun yersiz bir iddia olduğu anlaşıldı ve hakkında dava açılan herkes beraat etti. Ben 1980 yılında göreve geldim, 1981 yılının sonlarına doğru bana Venedik?te savcılık görevi verildi. Savcılık görevi verildikten sonra bu olaylar hakkında soruşturma yapmam istendi. Ben dosyayı kapatmak yerine davayı daha derinlemesine araştırdım. Bu olayın İtalyan nazi-faşistler tarafından yapıldığı ve bu kişilerin gizli servise, jandarmaya ve polise mensup kişiler oldukları ortaya çıktı. Dava zor bir dava oldu ama davanın sonunda olayla bağlantılı herkes hüküm giydi.

 

Cumhurbaşkanı kıvırtıyor!

Yedi yıl sonra, olayın Gladio?ya mensup bir kişi tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Bir uzman tarafından yapılan araştırmada, bu bombaların nazi-faşistlere ait olmadığı, solculara ait olduğu ortaya çıktı. Bu davanın sonunda, 1989 yılında, başka bir gizli yapının ortaya çıktığını gördük. Biz bunun birtakım işaretlerini almıştık ve Vincenzo Vinciguerra adında bu olaylara karışmış bir kişinin yaptığı açıklamalar sayesinde birtakım yeni bilgiler edindik. Canarevio Maletti adında bir general bize NATO?ya bağlı bu gizli örgüt hakkında bilgi verdi. Araştırmalarımız ve elimizdeki belgeler sayesinde, verilen bilgilerin doğru olduğunu gördük.1990?ın başlarında Başbakan Andreotti?ydi. Andreotti?ye yazarak araştırmalarımı anlattım. Onunla Roma?da görüştüm. Ona bu gizli örgütten bahsettim ve örgütle ilgili bütün evrak ve dosyaların bana verilmesini istedim. Berlin Duvarı bir yıl önce yıkılmıştı. İtalyan siyaseti yeni bir döneme giriyordu. Andreotti?nin izin verme sebeplerinden biri, İtalya?daki siyaset yapısının bir değişim geçiriyor olmasıydı. İtalya daha önce stratejik açıdan çok önemli bir devletti. Coğrafi, siyasi ve kültürel anlamda çok önemli bir ülke idi. 1990?dan itibaren, Soğuk Savaş?ın bitimiyle bu durum değişmeye başlamıştı. Bu değişim Gladio?yu da işlevsiz kılıyordu.

Başbakan soruşturmaya devam etmemi istiyordu ama Cumhurbaşkanı soruşturmaya müdahale etmek istiyordu. Sonunda Başbakana ve bana karşı bir tutum içine girdi. Bir kaç yıl boyunca yargıyı, siyaseti ve halkı da içine alan çok büyük bir mücadele oldu ve Gladio?yla ilgili gereken bütün belgelere ulaşıncaya kadar bayağı bir zaman geçti.

 

Belgeler ne diyor?

Bu belgelerden şöyle bir sonuç çıkıyordu: Örgütün geçmişi 50?li yıllara dayanıyordu. Gladio, 50?li yılların başlarında II. Dünya Savaşı sonrası dünyada kurulmuş bir organizasyondu. Muhtemel bir Sovyetler Birliği istilasından korunma amacıyla kurulmuş. Bu uluslararası amacın kendi içinde bir mantığı var. O zamanki panorama içinde anlaşılır bir durum bu. Sonradan olan biteninse, anlaşılabilir bir tarafı yok. 60?lı yılardan itibaren Gladio, amacını, ülke içindeki karşı-siyasi hareketlerin kontrolü olarak değiştiriyor. Bu meselenin 1972 yılındaki Pepeano katliamıyla başladığını söylemiştim. Aslında, 60?lı, 70?li hatta 80?li yıllara kadar birtakım katliamlar oldu. Bankalarda, trenlerde, Bolonya, Floransa, Napoli demiryollarında, 1969 yılında Milano?da Piazza de Fontana?da patlamalar ve katliamlar oldu. Birçok insan hayatını kaybetti. Bütün bu olayların faşist sağcılar tarafından yapıldığı söylendi. Faşistlerin hepsi, İtalyan gizli servislerine, hatta Amerikan gizli servislerine mensuptu ve ülkede gerilim stratejisini uyguluyorlardı. Halkın bu gerilimden ve terör olaylarından etkilenerek daha sert bir disiplini talep etmesi isteniyordu. Bu strateji aracılığıyla ülkede daha tutucu bir atmosfer yaratılacaktı. 60?lı yıllarda bu bombalama olaylarından sonra birkaç darbe girişimi de oldu. Bunlardan bir tanesi 1964 yılında Jandarma Komutanı Lorenzo ve Valerio Borgese adında bir faşist tarafından planlanmıştı ve amaç yeniden faşist bir devlet kurmaktı. Ondan sonra bir darbe teşebbüsü daha oldu ve bunda da İtalyan Gizli Servislerinin bağlantısı vardı. Bunların aynı zamanda uluslararası faşist gruplarla bağlantıları bulunuyordu. International Negra adındaki, Güney Amerika?dan Avrupa?ya kadar yayılma alanı olan örgütlerle çalışıyorlardı.

 

Gizli servisler, gizli eğitimler, özel eylemler!

İtalyan gizli askeri servisler, yüzlerce kişiyi gizli bir şekilde eğitebiliyor ve özel eylemler yapmak üzere hazırlayabiliyordu. Gizli depolarında silah, mühimmat ve sabotaj malzemeleri vardı. Eğitim alan bu gruplar, bu malzemeleri kendilerine verilen talimatla istenilen yerlerde kullanıyorlardı. Aldıkları eğitim sonucu yabancı ülkeler tarafından işgal edilmiş herhangi bir ülkeye girip istedikleri kişiyi o ülkeden kaçırabiliyor ve casusluk faaliyetlerinde bulunabiliyorlardı. Casusluk faaliyeti yürütenlere ?gladyatör? deniyordu, çünkü bunlar da Gladio?ya bağlıydılar. Gizli ve yasadışı bir yapıydı bu. Parlamento bu yapıdan haberdar değildi. Hükümetler de bilmiyordu. State Behind (Derin Devlet) dediğimiz bu örgüt 40 yıl kadar sürdü. 40 yıl boyunca bu gizli yapıdan hiç kimsenin haberi olmadı.

 

Nasıl oldu da 40 yıl boyunca kimsenin haberi olmadı?

Peki, bu yapının özelliği neydi de, bu yapı 40 yıl boyunca hiç kimse tarafından bilinmedi? Bizim yaptığımız araştırmalar, İtalyan gizli servisinden ve başka ülkelerin gizli servisinden bulduğumuz bilgiler sonucunda şunu söyleyebiliyorum: Bu yapı özünde bir NATO oluşumu değil, bir CIA oluşumudur. Böyle bir yapı ortaya çıkınca, bunları savunanlar ?Biz bu örgütü İtalyan halkını Sovyetlerin istilasından korumak için kurduk? dediler. Bu yapı, NATO?ya bağlıydı, ama sadece bununla bitmiyordu. Bu yapı aynı zamanda CIA?e bağlıydı. İtalyan Gizli Servisi ve CIA arasında bir antlaşma yapılmıştı. Bu anlaşmada İtalyan devleti ve parlamento atlatılmıştı. İtalyan Anayasası?nın 38. maddesi, yapılacak uluslararası antlaşmalar için parlamentodan izin alınması gerektiğini söyler. Parlamento demokrasiyi ve halkı temsil eder. O yüzden bu tür antlaşmaların parlamentonun onayından geçmesi gerekir. 40 yıl boyunca bu yapının yaptıklarından hiçbirimizin haberi olmadı. 40 yıl boyunca hükümetlerin, Başbakanların ve Cumhurbaşkanlarının bile haberi olmadı. Bunların arasında İtalya Hıristiyan Demokrat Parti Başkanı Amintio Farfani vardır, o dönemde 6 defa Başbakan olmuştur ve bu görevlerin hiçbirinde bu yapıdan haberdar olmamıştır. Bunun dışında Savunma Bakanlarının, Genelkurmay Başkanlarının bu yapıdan haberi olmamıştır. Bu yapıyı sadece Gizli Servis tarafından seçilmiş kişiler biliyordu. İtalyan devleti içinde sadece bunlara güvenebiliyorlardı. Hükümet, parlamento ve silahlı kuvvetler içinde birtakım bağlantılar kurulmuş ve gerektiği zaman oralara müdahale etme mekanizması kurulmuştu. Tabii araştırma komisyonu 1990 yılında kuruldu ve Gladio?nun anayasa bakımından yasadışı olduğu anlaşıldı. Zaman geçtikçe bu yasadışılık daha da artıyordu.

 

Bu örgüt, Amerikan gizli servisinin örgütüdür!

Bu durumda daha iyi anladığımız şeyler ortaya çıktı. Çok hassas bir araştırma söz konusuydu. Karşı karşıya geldiğimiz kurumlar yurt içinde ve yurt dışında en üst düzeydeydi. Bu teşkilat başka ülkeler içinde de vardı, işte bu yüzden NATO?ya değil CIA?ye bağlı diyoruz. Bu örgüt, Amerikan gizli servisinin örgütüdür: NATO?ya bağlı olmayan İspanya ve Portekiz?de de Gladio tipi yapılar vardı. Aynı şekilde, Fransa askeri açıdan NATO?ya üye olmamasına rağmen, Fransa?da da öyle bir yapı vardı. İtalya dışında da böyle yapılar vardı. Herhangi bir şekilde meşruiyetleri yoktu. Uluslararası ilişkilere girdik. İspanya ve Fransa hükümetleri, bu yapıların kendi anayasalarına uygun olmadıkları, meşru olmadıkları, İspanyol ve Fransız halkının iradesini yansıtmadıkları konusunda bize güvence verdi. Peki, bu yapı ne işe yaradı? Patlayıcı maddelerden bahsediliyordu. Batı kökenli ya da Doğu Avrupa kökenli olanları vardı. Bunun dışında, bu yapı birbirlerine rakip olan grupları birbirlerine katliamlar ve suikastlar yaptıkları izlenimi vererek rakip grupları birbirlerine kışkırtmada da kullanılıyordu. Trieste yakınlarında bir hücre evinde yaptığımız aramada, Çekoslovak patlayıcısı bulduk. İddialara göre solcuların kullanması için orada bulunuyordu. Dolayısıyla suçu solculara yükleyeceklerdi. Halbuki doğrudan İtalyan ve Amerikan gizli servisleriyle ilişkiliydi.

 

Tesadüfen kurulmaz!

State Behind (Derin Devlet) dediğimiz Gladio, tesadüfen kurulmuş bir teşkilat değildir. Hatırlatmak istediğim bir belge var. Bu belge İtalyan gizli servis arşivlerinde de vardı. Şu anda tarihsel bir niteliği var. Amerikan Dışişleri Bakanlığı?yla ilgili bu belge 1972 tarihini taşıyor. Bu belgede Amerikan gizli servisinin Avrupa?da neler yapması gerektiği anlatılıyor. Özellikle İtalya ve Fransa?da ne tür faaliyetlerde bulunması gerektiği anlatılıyor. Neden İtalya ve Fransa denilmiş. Çünkü zaten İtalya ve Fransa?da mevcut politik durumda, sendika olsun, sosyal kurumlar olsun, birtakım derin yapılara karşı çok güçlü bir hareket vardı. Diğer ülkelerde yoktu bu. O yüzden de her ne kadar bağlaşık olsa da, ittifak içinde olsa da, mutlaka oralara sızmalar yapılması gerekiyordu. Hukuksuzluk, kışkırtma yapılması gerekiyordu. Ve gerekirse bazen sınırları zorlayarak suikast yapılması gerekiyordu. Çok etkileyici bir belge okudum ve o belgede gerektiğinde gizli servislerin İtalya ve Fransa?yı Vietnam?a çevirmeleri gerektiği yazıyordu. 1970?li yılların başlarından bahsediyoruz. Yani düşünün ne kadar kabul edilemeyecek bir müdahale kavramı söz konusu. Aslında ABD?nin ittifak içinde olduğu ülkelerden bahsediyoruz. İtalyan muhalefetine sızmalardan bahsediliyor. Peki, nasıl yapılacak? Öncelikle komünist ve sosyalist muhalefete karşı değil, bütün muhalefete karşı yapılacaktı bu sızmalar. Bunlar arasında sendikal hareketler olacaktı, öğrenci hareketleri olacaktı. Katolik papazlara karşı (çünkü o dönemde Katolik papazlar da kendi aralarında örgütlenmişti), her türlü muhalefete karşı çalışılması gerekiyordu.

 

Türkiye bir fermuar!

Pratik açıdan da neler söyleyeceğimize bakalım. Böyle bir örgütün var olup olmadığını nasıl teyit edebiliriz? Türkiye?de böyle bir şeyin olup olmadığını nasıl değerlendirebiliriz? Türkiye?de bazı açılardan var olduğunu söylemek mümkün. Bir yargı mensubu, vatandaş, halk böyle şeylerin var olup olmadığını nasıl anlar? Ben Türkiye?nin durumunu çok net bir şekilde bilmiyorum. Gazetelerden ve birkaç kitaptan takip ettiğim kadarıyla ancak.

Gördüğüm kadarıyla, Türkiye stratejik açıdan çok önemli bir konumda bulunuyor. Geçmişte de bu böyleydi, şimdi de böyle. İtalya?da durum biraz farklıydı. Berlin Duvarı çöktükten sonra İtalya?nın stratejik önemi iyice azaldı. Türkiye?nin stratejik konumu ise hala çok önemli. Türkiye hala çok hassas bir noktada. Kültürlerin, ekonomilerin, sosyal tarihlerin bir araya geldiği noktada Türkiye, siyasi açıdan da uluslararası açıdan da çok önemli bir noktada. Bu yüzden Türkiye?nin yapısı ve konumu çok önemli. Türkiye bir ?fermuar? desem, belki uygun bir ifade olabilir. Geçmişler, kültürler ve ülkeler arasında bir fermuar. Bunu söyledikten sonra, neyin altını çizerek böyle bir yapı var mı yok mu denilebilir.

 

Yargı mensupları korunmalı

Bence en önemli nokta, yargının gerçekten bağımsız olmasıdır. Bu ne demek? Biz İtalya?da anayasa tarafından verilmiş garantilere sahibiz. Bunların hiçbir şekilde tartışılmasına imkân yoktur. Yargıya ve yargı mensuplarına hiçbir müdahalede bulunulamaz. Yargının yaptığı hiçbir araştırmaya müdahale söz konusu değildir. Bu sadece savcılara ve hâkimlere verilmiş bir hak değildir. Savcılar ve hâkimler üzerinden demokrasimize ve bütün halka verilmiş bir garantidir. Her demokratik devlette yasama, yürütme ve yargı kesinlikle ayrı olabilmelidir. Bağımsız, özerk bir şekilde, kurumsal olarak birbirlerine saygı duyarak görevlerini yapabilmelidirler. İtalya?da ?vardı, var ve var olacak? bu garanti, mutlaka şarttır ve temeldir, fakat bu yeterli değildir. Çünkü katliamlar, terör olayları, gizli servislerin yaptıkları çalışmalar üzerine yaptığımız araştırmalarda bazı şahitlerin bazı sanıkların ortadan kaldırılabildiğini gördük. Bazen hâkimlerin öldürülmesine bile rastladık. Çok ciddi sorunların olduğu gözümüzden kaçmadı. Zor meseleler bunlar, fakat gördüğüm kadarıyla her durumda, araştırmalarda daha ileri gittikçe kurumsal himaye edici müdahaleler olması lazım. Yargının ve yargı mensuplarının korunması ve himaye edilmesi şart? Bunun için, öncelikle bilgi sahibi olan bir parlamentoya ihtiyaç var. Basın bütün kollarıyla (gazete, televizyon) hür ve bağımsız olmalı ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu?nun (HSYK) çalışmaları, yargının bağımsızlığının garantisi altına alınmalı.

HSYK İtalya?da anayasayla kurulmuş bir kurumdur ve siyasi erkle, diyelim, başbakanla ya da bir bakanla bir yargı mensubu arasında tartışma olduğu zaman, bir anlaşmazlık olduğu zaman müdahale eder ve eğer yargı mensubunun haklı olduğuna karar verirse onu himaye eder ve yargı mensubunun bağımsızlığını sürdürmesi konusunda bütün çabayı gösterir. Bu sayede soruşturma barışçıl şekilde devam edebilir. Tabii ki, yargı mensubunun suç işlemiş olması da söz konusu olabilir. Disiplin suçu da işlemiş olabilir. O zaman hemen ona ceza verirler. Fakat bu anayasal organ, HSYK, üçte ikisi kadarı ile hâkimler ve savcılar tarafından, üçte biri kadarı da parlamento tarafından seçilen bir kurumdur. HSYK bağımsız yargı konusunda çok büyük çalışmalar yapmaktadır, yargı bağımsızlığına çok büyük katkısı olmaktadır.

 

Mücadelede ?hür? basının önemi!

Gladio tarzı bir örgütle mücadelede, hür basın da çok önemlidir. İtalya?da anayasanın 21. maddesi, düşünce özgürlüğünü ve basın özgürlüğünü tümü ile himaye altına almıştır. Yani gazeteci sadece teorik açıdan özgür değildir. Aynı zamanda bütün olanaklar, kendi araştırmaları ve soruşturmalarını bağımsız yapabilmesi açısından da koruma altındadır. Bu olanaklar ona maddi açıdan da verilir. Herhangi bir şekilde, mesela bir araba yaparsak, fakat benzinini koymaz ya da tekerleğini takmazsak o araba hiçbir yere gitmez. Böyle bir örgütle mücadelenin başarılı olması için yargı ve basın mutlaka ve mutlaka bağımsız şekilde çalışabilecek durumda olmalıdır. Basın bağımsız olarak araştırmalarını yapabilmelidir. Bazı durumları merak edip arkasında neler var diye takip edebilmelidir, bu yargı için de bir garantidir. Demokratik bir ülkede iki tane çok önemli temel taşıyıcı sütun vardır. Bunlar vatandaşlar için de garantilerdir. Bunlardan biri bağımsız yargı, diğeri de bağımsız basındır, hür basındır. Çünkü bunlar politikacıyı kontrol ederler, politikayı kontrol ederler. Eğer yargı iyi çalışmazsa basın onu da kontrol eder. Eğer bunlardan bir tanesi çalışmazsa demokrasi azalır.

 

Parlamento ve ?faydalı? komisyonlar!

Bahsedeceğim üçüncü nokta ise parlamentonun her zaman bilgi sahibi olmasıdır. Biz yine anayasamıza göre İtalya?da parlamentoda araştırma komisyonları kurma yetkisine sahibiz. Geçmiş yıllarda bunlardan çok sayıda vardı. Terörizm hakkında kuruldu, katliamlar hakkında kuruldu. Bunların çok önemli hizmeti oldu. Bu sayede araştırıldı ve acaba neden yıllar boyu İtalya?da sürekli darbe çabalarının var olduğu anlaşıldı. Niye teröristler saldırıyordu, niye katliamlar yapılıyordu? Daha öncesinde, çok az vakada kimin ne yaptığını anlayabilmiştik. Meclis komisyonları, araştırma komisyonları ise bütün bu olgular arasındaki bağlantıları kurmak konusunda çok yararlı oldu. Mesela Terörizm Komisyonu gerçekten çok faydalı bir komisyondu. Temel önemi olan bir komisyondu. Çünkü meclis komisyonları yargı ile de paralel çalışır. Yargıç, adli bir araştırma yapar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu?na (CMUK) göre, öbür tarafta ise meclis komisyonu siyasi bir bakış açısı ile daha farklı bir araştırma yapar. Başka bir araştırma ve soruşturma komisyonu ise gizli servisler üzerinde kurulmuş olanıdır. Biz parlamento mensupları olarak geçen dönemde çalıştık. Ben 25 sene yargı mensubuydum, savcıydım, şimdi ikinci defa senatör seçildim. Devlet sırrı nedir, gizli servis nedir, parlamento bunun üzerinde nasıl kontrol icra eder? Bunların üzerinde çalıştım. Bunlar çok önemli çünkü gizli hizmetlerin arşivleri incelenebilmeli ve yasaya her zaman uygun çalışıp çalışmadıkları kontrol edilebilmelidir. Bunlar işte mevcut kontrol mekanizmalarıdır. Eğer yargı gerektiği gibi çalışıyorsa, parlamento gerektiği gibi çalışıyorsa, eğer basın hürse ve gerektiği gibi çalışıyorsa, kamuoyu zaten gerektiği şekilde bilgilenir ve sağlıklı bir şekilde ülkede neler olduğunu anlar. Amaç da bu değil midir zaten? Mühim olan, vatandaşın bilgi sahibi olmasıdır, halkın ülkede ne olduğunu bilmesidir.

 

Hâkim ve savcıların özel hayatında şeffaflık şart!

Şunu da söylemek, anlamak lazım: Acaba niye bu kadar zaman Gladio?dan hiç haberdar olmadık, katliamların sorumlularını hiç bilemedik? Çünkü İtalya?da da, Türkiye?de olduğu gibi bazı yargı mensupları yargılandılar ve soruşturmalarını sürdüremediler, hatta bazıları öldürüldü. Bence bir yargı mensubu ne kadar hassas bir konuyu çalışıyorsa, o kadar özenle çalışmalıdır. Hiçbir hata yapmamalıdır, bir virgülü bile yanlış koymamalıdır ve özel hayatını da her zaman çok açık ve şeffaf yaşamalıdır. İtalya?da gördük, bazı çok hassas işlerle uğraşan yargı mensupları kendi hatalarından dolayı meslek değiştirmek zorunda kaldılar. Mesela Tirento vilayetinde çok önemli bir araştırma yapan bir yargı mensubunu hatırlıyorum: Bir silah kaçakçılığı vakasına bakan, Arap ülkeleri, Batı ülkeleri ve ABD?yle ilgili araştırma yapan bir yargı mensubu? Olağanüstü rakamlardan söz ediliyordu, fakat bu hakim daha sonra prosedürle ilgili, usulle ilgili hatalar yaptı ve yargı mensupluğu sona erdirildi ve doğrudan hakimlikten çıkartıldı. Ne yazık ki, disiplin açısından da bu hassasiyeti gösterilmesi talep edildi. Di Pietro?ya, dostumuz Di Pietro?ya da aynı şey oldu. Rüşvet konusunda, Milano?da yolsuzluk konusunda çok çalıştı, fakat bir yerden sonra disiplin sorunlarıyla ayrılmak zorunda kaldı, daha sonra ona ceza davası açıldı. Disiplin soruşturması açtılar ve toptan meslekten ayrılmak zorunda kaldı. Yani hâkimin ya da savcının aynı zamanda şeffaf olması şart, onun hakkında her şeyin bilinmesi şart. Mesela, bir parantez açayım, belki gülümsetir bu sizi, şu anda yaptığım konuşma gizli serviste mutlaka rapor olarak yer alacak, İtalyan gizli servisinde bulunacak. Teori değil bu, gerçek.

İspanya?da birkaç zaman önce, uluslararası bir platformda gizli servislerden bahsettim. Eski Portekiz başbakanı, İngiltere?den ve İspanya?dan hâkimler vs. vardı. Terörizmi, gizli servisleri anlattım. Birkaç yıl sonra, Roma?daki gizli servisin arşivini aradığımda, Madrid?de söylediklerimin hepsini buldum. ?Tebrik ederim,? dedim gizli servise. Yani düşününüz, her şeyi biliyorlar, her şeyi kontrol altında tutuyorlar. İşte bunun için, ?Hâkim ve savcıların özel hayatında şeffaflık mutlaka şarttır? diyorum.

 

Sağ ve sol terörizme karşı ?havuz? sistemi!

İtalya?da, illegal örgütlerle ilgili olarak, başka bir enstrüman da son zamanlarda gündeme getirildi ve güzel sonuçlar verdi: Araştırma havuzu. Bir grup hâkim ve savcı var, hep aynı şeylerle ilgileniyorlar. Bu ne demek? Mesela mafya üzerine araştırma yapılmaya başlandı. Giovanni Falcone zamanında başlandı bu araştırmaya. Sicilya?da mafyanın nasıl çalıştığı, uluslararası bağlantıları vs. anlaşılamıyordu ve hâkimler ve savcılar gerekli müdahaleyi yapamıyordu. Giovanni Falcone, Antoni Kaponnetop, Barlo Barsolino, Eppino Dilello gibi isimler havuz fikrini hayata geçirdiler. Bunlar tam zamanlı ve sürekli olarak en zor mafya davaları üzerinde çalışıyorlardı. Bunu terörizm üzerinde de uygulamaya başladık. Kızıl tugaylar gibi aşırı sol terörizm olsun, Nazi-faşist eğilimli aşırı sağ terörizm üzerine olsun, bunları yaptık ve çok güzel sonuçlar getirdi. Bu, farklı farklı bakış açılarından belirli garantileri bize sunan bir tarzdır. Yani yargı mensubunun meslektaşları ile birlikte çalışabilmesi çok önemlidir, çünkü eğer bir kişi yalnızsa ve çok ağır baskılara tabi tutuluyorsa, bir noktadan sonra psikolojik açıdan sorunlar yaşayabilir ve vazgeçme eğilimi gösterebilir. Güvendiği meslektaşları ile sürekli birlikte çalışabiliyorsa; dört göz, sekiz göz, on altı göz oldukları zaman iki gözden daha iyi görürler. İstişare yapılır, bilgi alışverişi yapılır. Bu, himaye açısından da bir garantidir. Çünkü daha önceden olduğu gibi, öldürülen bir yargı mensubu olursa, diğerleri devam edebilir. Neden bahsedildiğini bilince, konuyu bilince yapılan çalışmanın devamlılığı olabiliyor. İşte bu çok önemli ve olumlu bir tecrübe oldu bizim için. Önemli bir cihetini daha hatırlatayım: Bir hâkim tek başına muhakkak ki bütün araştırmaları yapamaz. Dolayısıyla, adli polis her halükarda kendisiyle birlikte çalışacak. Burada problem bir ekip yaratmakta? Tamamen güvenilir bir ekip yaratılması bu gibi araştırmalar için son derece önemlidir. Böyle bir çalışma grubu sayesinde her tarafa gidilebilir ve gereken bütün araştırmalar yapılıp deliller ortaya çıkarabilir.

 

İşte demokrasi: Şeffaflık ve bilgilendirme

Bu soruşturmaların, tabii ki son derece hassas ve zor olduğunu belirterek konuşmamı sonlandırıyorum. Bitirmeden bir noktayı daha vurgulamak istiyorum: Demokratik bir ülkede en önemli hususlardan biri şeffaflıktır. Siyasilerin bulundukları yer cam bir saray gibi olmalıdır. İçini tamamen ve çok açık bir şekilde görebilmek lazım? Vatandaşların buna hakları vardır, onları temsil eden kişilerin neler yaptığını görmelidir. Vatandaşın, siyasetin içinde neler olup bittiğini çok açık bir şekilde bilmeye hakkı vardır. Siyasetin iyi bir şekilde yürütülmesi için bilgilendirme çok önemlidir. Bu, çok temel bir değerdir. Bir tesadüf değildir ki, diktatör rejimler, nazi-faşist rejimler, bu bilgilendirmeyi daima mümkün olduğu kadar düşük tutmak isterler. Çünkü halk ne kadar az bilirse onlar için o kadar iyidir. Böylelikle istediklerini rahatlıkla yaparlar. Hâlbuki biz vatandaşlar olarak her şeyi bilirsek olan biteni anlayabiliriz, değerlendirebiliriz, düşüncelerimizi söyleriz ve karar alabilir, demokrasiyi yaşatabiliriz. İşte demokrasi budur. Şeffaflık ve bilgilendirme? Bu hem kendimizin, hem içinde bulunduğumuz topluluğun yararınadır.

 

 

 

-http://www.gencsiviller.net-'ten alıntıdır....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gladio Amerikan karsitlarina karsi CIA nin baslattigi bir operasyondur,yani eger Ergenekonla ayni zemnide tutarsaniz o zaman ortaya su cikar,Atatürkcülere karsi SERIATCILARIN baslattigi bir operasyondur Ergenekon,yani PKK ile yillarca carpismis bir pasayi PKK ile ortak diyerek tutuklamanin anlami budur,o nedenle ben derimki sakin ola GLADIO ile Ergenekon senaryosunu karistirmayin.Getirilen Italyan savcisi bile sasirdi ne diyecegini,önce Ergenekonun ne oldugunu sordu cünkü ona baska seyler anlatip getirmistiler ögrenince adam güdü ve Gladionun ne oldugunu anlatarak aslinda Ergenekon komplocularinin nasil isgüzarlik yaptiklarini anlatmaya calisti.Ergenekon onu baslatanlarin,onu sisirenlerin kafasina düsecektir bekleyelim görelim.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gladio Amerikan karsitlarina karsi CIA nin baslattigi bir operasyondur,yani eger Ergenekonla ayni zemnide tutarsaniz o zaman ortaya su cikar,Atatürkcülere karsi SERIATCILARIN baslattigi bir operasyondur Ergenekon,yani PKK ile yillarca carpismis bir pasayi PKK ile ortak diyerek tutuklamanin anlami budur,o nedenle ben derimki sakin ola GLADIO ile Ergenekon senaryosunu karistirmayin.Getirilen Italyan savcisi bile sasirdi ne diyecegini,önce Ergenekonun ne oldugunu sordu cünkü ona baska seyler anlatip getirmistiler ögrenince adam güdü ve Gladionun ne oldugunu anlatarak aslinda Ergenekon komplocularinin nasil isgüzarlik yaptiklarini anlatmaya calisti.Ergenekon onu baslatanlarin,onu sisirenlerin kafasina düsecektir bekleyelim görelim.

 

 

saygilarla

 

 

Ergenekon operasyonun adi degil beyefendi! Teror orgtunun adi. Gerci siz bunlara simdi isinize gelmedigi icin teror orgutu de demezsiniz ama! Okuyun bakin 7 Temmuz'daulkeyi bolmek icin ne darbe planlari yapiyorlarmis! *********

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekon operasyonun adi degil beyefendi! Teror orgtunun adi. Gerci siz bunlara simdi isinize gelmedigi icin teror orgutu de demezsiniz ama! Okuyun bakin 7 Temmuz'daulkeyi bolmek icin ne darbe planlari yapiyorlarmis! *********

Ben ,ben Türk'üm ve Türk gazetesi okuyorum.Yabanci ********* cikardigi gazeteleri degil.Ergenekon bir operasyonun adidir ve polis tarafindan verilmistir,Dinci ve bölücü gazeteler tarafindanda terör örgütü ilan edilmistir,cünkü Türkiyeyi ve Atatürkü savunuyordular,Öcalani veya Tayyibi savunsaydilar bastaci edilirdiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gladio Amerikan karsitlarina karsi CIA nin baslattigi bir operasyondur,yani eger Ergenekonla ayni zemnide tutarsaniz o zaman ortaya su cikar,Atatürkcülere karsi SERIATCILARIN baslattigi bir operasyondur Ergenekon,yani PKK ile yillarca carpismis bir pasayi PKK ile ortak diyerek tutuklamanin anlami budur,o nedenle ben derimki sakin ola GLADIO ile Ergenekon senaryosunu karistirmayin.Getirilen Italyan savcisi bile sasirdi ne diyecegini,önce Ergenekonun ne oldugunu sordu cünkü ona baska seyler anlatip getirmistiler ögrenince adam güdü ve Gladionun ne oldugunu anlatarak aslinda Ergenekon komplocularinin nasil isgüzarlik yaptiklarini anlatmaya calisti.Ergenekon onu baslatanlarin,onu sisirenlerin kafasina düsecektir bekleyelim görelim.

 

 

saygilarla

 

Siz daha Ergenekon'uyu kalkıp birkaç kişinin asılsız suçlamalarından mı ibaret görüyorsunuz.Hayır bu kadar basit değil bu yaşananlar.Asılsız bir suçlama yada önemsenmeyecek kadar sıradan bir olay değil bu.Bakın Gladio yada derin devlet denilen kavramın varlığını kimse inkar edemez.Şimdi siz Atatürkçülere karşı şeriatçıların başlattığı bir operasyon şeklinde aradaki ilgiyi somutlaştırısanız Atatürkçülere büyük bir haksızlık yapmış olursunuz.Ergenekon güç gösterisinden başka birşey değildir ve benim Atatürkçü olan arkadaşkarım buna hayatlarının hiçbir yerinde yer vermezler.Gelelim ilgiye;

Berlin Duvarı bir yıl önce yıkılmıştı. İtalyan siyaseti yeni bir döneme giriyordu. Andreotti’nin izin verme sebeplerinden biri, İtalya’daki siyaset yapısının bir değişim geçiriyor olmasıydı. İtalya daha önce stratejik açıdan çok önemli bir devletti. Coğrafi, siyasi ve kültürel anlamda çok önemli bir ülke idi. 1990’dan itibaren, Soğuk Savaş’ın bitimiyle bu durum değişmeye başlamıştı. Bu değişim Gladio’yu da işlevsiz kılıyordu.

Yeni bir siyasi anlayışın getirdiği işlevsizlik işte tam bu noktada bu gibi güçlerin kendilerini haklı kılacak siyasi manevralara ihtiyaç olduğu andır.Sakın AKP taraftarı olduğum düşünülmesin,ama siyasi dengelerin değiştiği bir Türkiye böylesi bir yapılanmanın artık söz geçiremediği andır ve artık silah bile meşru bir savunma aracına dönüşmüştür.

 

"ilhan selçuk’un bir başka telefon görüşmesinde ise kapatma davasının açılmasının ardından yapılması gerekenlerle ilgili talimat verdiği belirlendi. selçuk’un, davanın açılmasının hemen ardından ses getirici eylemler düzenlenerek türkiye’yi yönetilemez hale getirmek için çalışılmasını istediği belirlendi. selçuk’un, ergenekon üyeleriyle yaptığı konuşmalarda da darbeye zemin hazırlamak için sarsıcı eylemler yapılması talimatı verdiği kayıtlara girdi."

 

eğer iddianamede yer alan bu ifadeler doğru ise o zamanda bu ilişkiyi yadırgamamak gerek.yine;

 

İtalyan gizli askeri servisler, yüzlerce kişiyi gizli bir şekilde eğitebiliyor ve özel eylemler yapmak üzere hazırlayabiliyordu. Gizli depolarında silah, mühimmat ve sabotaj malzemeleri vardı. Eğitim alan bu gruplar, bu malzemeleri kendilerine verilen talimatla istenilen yerlerde kullanıyorlardı. Aldıkları eğitim sonucu yabancı ülkeler tarafından işgal edilmiş herhangi bir ülkeye girip istedikleri kişiyi o ülkeden kaçırabiliyor ve casusluk faaliyetlerinde bulunabiliyorlardı. Casusluk faaliyeti yürütenlere ‘gladyatör’ deniyordu, çünkü bunlar da Gladio’ya bağlıydılar. Gizli ve yasadışı bir yapıydı bu. Parlamento bu yapıdan haberdar değildi. Hükümetler de bilmiyordu. State Behind (Derin Devlet) dediğimiz bu örgüt 40 yıl kadar sürdü. 40 yıl boyunca bu gizli yapıdan hiç kimsenin haberi olmadı.

 

Emekli asker,gazeteci,siyasetçi...Her yerden bağlantı sinyalleri.Bu size neyi gösteriyor?Ben daha şaşkınım.Oyunlar vardıfarkındayım ama bu kadarına da pes.PKK ile bağlantısı olan bu örgütten nasıl vatanseverlik kelimelerin arkasına sığınma cüreti olur!

 

 

"ilhan selçuk, perinçek ve alemdaroğlu’nun teknik takibi sırasında, 2004 yılındaki sarıkız ve ayışığı darbe girişimlerinin baş aktörü eski jandarma genel komutanı emekli orgeneral şener eruygur da dinlemeye takıldı. selçuk, perinçek ve alemdaroğlu ile eruygur’un farklı zamanlarda yaptıkları görüşmelerde de kapatma davası sık sık gündeme geldi ve eruygur’un ‘görüşmeler ne oldu, dava ne aşamada’ dediği öğrenildi. kapatma fikri selçuk’tan belge perinçek’ten ergenekon terör örgütüne yönelik 4. dalga operasyonunda gözaltına alınan 12 kişiden 8’inin ak parti için açılan kapatma davasından dava açılmadan aylar önce haberdar oldukları ve iddianame sürecini bildikleri belirlendi. ak parti için açılacak kapatma davasıyle ilgili girişimlerin fikir babalığını ilhan selçuk’un yaptığı, ip lideri doğu perinçek’in de davaya delil teşkil edecek belgeleri gerekli yerlere ulaştırdığı belirlendi. polisin yaptığı değerlendirmede ak parti’nin kapatılması talebiyle hazırlanan iddianamenin ergenekon operasyonunda ele geçirilen dökümanlarla üslup yönünden büyük benzerlik taşıdığı saptandı."

 

Bunlar iddianamede yer alan başka bilgiler.Tabiki yargı süreci bitmeden kimse suçlu değildir;demokrasi ve yargı anlayışının bile iktidarla var olduğu bir ülkede yargının seyrinin nasıl olacağı da bilinmez.Ama dediğim gibi bu kadar basit değil olan bitenler.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekonda iki tahliye,birisi komada olan bir is adami sucsuz yere idam fermani kesilen ve zaten hasta olan vücüdüna son darbenin vuruldugu Ergenekon gözaltisi,bumudur bölücü,devlet düsmani ve seriat medyasinin büyük darbecisi,utanir insan biraz utanir eger varsa utanma duygusu,

Diger tahliye ise Isci partisi genclik kollari baskani TUNC AKKOC.Ve bunlari tüm icerdekiler takip edecek,Ergenekon bir senaryodur,Tarafin Vakitin,Yeni safakin,Zamanin,Bugünün Starin senaryosudur,*****

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fetullahci kesimlerin özellikle emniyet istihbarat dairesinin ve emniyetteki Fetullahci amirlerin organize ederek Türk kamuoyuna 1 yili askin bir süredir öcü gibi sunduklari Ergenekon senaryosu AKP nin ve AKP yanlisi ........medyanin cabalari ile neredeyse gercek gibi olacakken ortaya cikan skandal Ergenekonun aslinda tamamen bir komplo oldugunu belgeledi,Operasyonun tek delili olan patlayicilar imha edilmis.baska cikarlari varmiydi delil diye kendileri ayarladiklari o patlayicilarin birgün foyalarimeydana cikacak korkusuyla imha etmekten baska,yalancinin mumu yatsiya kadar yanarmis.Iktidar ve ****** medya günlerdir Türk ulusunu,bu vicdani olanin asla kabul edemiyecegi bir komplo ile karsi karsiya getirip korku senaryolari yazmalarinin hesabini elbette birileri soracaktir.Allahin adini utanmadan agizlarina alanlarin böyle bir yalani sirf kisisel ve ideolojik nedenlerle savunmalari gercekten Türkiyede Islamiyetin hangi noktada kaldigini göstermeye yetmektedir.

Bunlar müslüman olamazlar,cünkü **** duygulari kaybolmus insanlarin müslümanlikla uzaktan yakindan bir iliskileri olamaz.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekonda iki tahliye,birisi komada olan bir is adami sucsuz yere idam fermani kesilen ve zaten hasta olan vücüdüna son darbenin vuruldugu Ergenekon gözaltisi,bumudur bölücü,devlet düsmani ve seriat medyasinin büyük darbecisi,utanir insan biraz utanir eger varsa utanma duygusu,

Diger tahliye ise Isci partisi genclik kollari baskani TUNC AKKOC.Ve bunlari tüm icerdekiler takip edecek,Ergenekon bir senaryodur,Tarafin Vakitin,Yeni safakin,Zamanin,Bugünün Starin senaryosudur,*****

 

saygilarla

 

Sevgili politika tahliye olanlardan Tercüman gazetesi yazarı Sn Ufuk Büyükçelebi suçalanmasının sebebi ise DEVLET YETKİLİLERİNE KÜFÜRLÜ KONUŞMA-HURŞİT TOLON İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ(sonuçta bu adam gazeteci konuşmasıda yaskmış)-ANAYASA MAHKEMESİ KAPATMA KARARI VERİR" DEDİĞİ İDDİASI-ELEFONDA "TELEFONUM DİNLENİYOR" DEMİŞ

 

işte iddalar şimdi bu adam fişlendi artık Ufuk Büyükçelebi denince akla ergenekon gelecek bu nedenle iş hayatında itibar kaybedecek....

 

asıl suçu akp ye karşı gelmek aslında....

 

Haa bu arada; nedense hiç kimse Sn Ufuk Büyükçelebiden bahs etmiyor, bir gazeteci sanki Mustafa Balbay suçsuz olanlar sanki perinçek-paşalar-işçi partisinin bilmem nesi falan bunuda anlamış değilim.

 

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekonda iki tahliye,birisi komada olan bir is adami sucsuz yere idam fermani kesilen ve zaten hasta olan vücüdüna son darbenin vuruldugu Ergenekon gözaltisi,bumudur bölücü,devlet düsmani ve seriat medyasinin büyük darbecisi,utanir insan biraz utanir eger varsa utanma duygusu,

Diger tahliye ise Isci partisi genclik kollari baskani TUNC AKKOC.Ve bunlari tüm icerdekiler takip edecek,Ergenekon bir senaryodur,Tarafin Vakitin,Yeni safakin,Zamanin,Bugünün Starin senaryosudur,*****

 

saygilarla

 

Ne kadar üzüldüm bir bilsen.Gazete ismi değil,düşüncelerinizi sıralayın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Siz daha Ergenekon'uyu kalkıp birkaç kişinin asılsız suçlamalarından mı ibaret görüyorsunuz.Hayır bu kadar basit değil bu yaşananlar.Asılsız bir suçlama yada önemsenmeyecek kadar sıradan bir olay değil bu.Bakın Gladio yada derin devlet denilen kavramın varlığını kimse inkar edemez.Şimdi siz Atatürkçülere karşı şeriatçıların başlattığı bir operasyon şeklinde aradaki ilgiyi somutlaştırısanız Atatürkçülere büyük bir haksızlık yapmış olursunuz.Ergenekon güç gösterisinden başka birşey değildir ve benim Atatürkçü olan arkadaşkarım buna hayatlarının hiçbir yerinde yer vermezler.Gelelim ilgiye;

 

Yeni bir siyasi anlayışın getirdiği işlevsizlik işte tam bu noktada bu gibi güçlerin kendilerini haklı kılacak siyasi manevralara ihtiyaç olduğu andır.Sakın AKP taraftarı olduğum düşünülmesin,ama siyasi dengelerin değiştiği bir Türkiye böylesi bir yapılanmanın artık söz geçiremediği andır ve artık silah bile meşru bir savunma aracına dönüşmüştür.

 

"ilhan selçuk’un bir başka telefon görüşmesinde ise kapatma davasının açılmasının ardından yapılması gerekenlerle ilgili talimat verdiği belirlendi. selçuk’un, davanın açılmasının hemen ardından ses getirici eylemler düzenlenerek türkiye’yi yönetilemez hale getirmek için çalışılmasını istediği belirlendi. selçuk’un, ergenekon üyeleriyle yaptığı konuşmalarda da darbeye zemin hazırlamak için sarsıcı eylemler yapılması talimatı verdiği kayıtlara girdi."

 

eğer iddianamede yer alan bu ifadeler doğru ise o zamanda bu ilişkiyi yadırgamamak gerek.yine;

 

 

 

Emekli asker,gazeteci,siyasetçi...Her yerden bağlantı sinyalleri.Bu size neyi gösteriyor?Ben daha şaşkınım.Oyunlar vardıfarkındayım ama bu kadarına da pes.PKK ile bağlantısı olan bu örgütten nasıl vatanseverlik kelimelerin arkasına sığınma cüreti olur!

 

 

"ilhan selçuk, perinçek ve alemdaroğlu’nun teknik takibi sırasında, 2004 yılındaki sarıkız ve ayışığı darbe girişimlerinin baş aktörü eski jandarma genel komutanı emekli orgeneral şener eruygur da dinlemeye takıldı. selçuk, perinçek ve alemdaroğlu ile eruygur’un farklı zamanlarda yaptıkları görüşmelerde de kapatma davası sık sık gündeme geldi ve eruygur’un ‘görüşmeler ne oldu, dava ne aşamada’ dediği öğrenildi. kapatma fikri selçuk’tan belge perinçek’ten ergenekon terör örgütüne yönelik 4. dalga operasyonunda gözaltına alınan 12 kişiden 8’inin ak parti için açılan kapatma davasından dava açılmadan aylar önce haberdar oldukları ve iddianame sürecini bildikleri belirlendi. ak parti için açılacak kapatma davasıyle ilgili girişimlerin fikir babalığını ilhan selçuk’un yaptığı, ip lideri doğu perinçek’in de davaya delil teşkil edecek belgeleri gerekli yerlere ulaştırdığı belirlendi. polisin yaptığı değerlendirmede ak parti’nin kapatılması talebiyle hazırlanan iddianamenin ergenekon operasyonunda ele geçirilen dökümanlarla üslup yönünden büyük benzerlik taşıdığı saptandı."

 

Bunlar iddianamede yer alan başka bilgiler.Tabiki yargı süreci bitmeden kimse suçlu değildir;demokrasi ve yargı anlayışının bile iktidarla var olduğu bir ülkede yargının seyrinin nasıl olacağı da bilinmez.Ama dediğim gibi bu kadar basit değil olan bitenler.

 

 

O süreci beklemeye gerek yok.Görüceksin ki yine olaylar örtbas edilecek.Ergenegon onlar için sadece AKP hükümetinin Kemalistlere karşı başlattığı bir karalama.İşte buna gülerim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne kadar üzüldüm bir bilsen.Gazete ismi değil,düşüncelerinizi sıralayın.

Ha düsüncelerimimi okumak istediniz,halbuki benim düsüncelerim apacik ortada demekki anlama zorlugunuz veya anlamama amaciniz var.Ama yinede düsüncemi söyleyeyim,Türkiye Cumhuriyeti devleti Atatürk'ün izinde gitmeye devam edecektir,Ne sagcisi ne solcusu bizi bu yoldan alakoyamaz,yüzlerce Ergenekon senaryosuda yazilsa,onlarca komplo yapilsa yinede basaramazlar.Atatürkcüler uyduruk hikayelerle gözaltina alinmakla tutuklanmakla,PKK ve Fetullahci oyunlarla tüketilemez,buna kimsenin gücü yetmedi yetmeyecektirde.HODRI MEYDAN

Bakin ben düsüncemi ne kadar acik acik yazdim cünkü gocunacak hicbirseyim yok,yarasi olan gocunur.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekonda iki tahliye,birisi komada olan bir is adami sucsuz yere idam fermani kesilen ve zaten hasta olan vücüdüna son darbenin vuruldugu Ergenekon gözaltisi,bumudur bölücü,devlet düsmani ve seriat medyasinin büyük darbecisi,utanir insan biraz utanir eger varsa utanma duygusu,

Diger tahliye ise Isci partisi genclik kollari baskani TUNC AKKOC.Ve bunlari tüm icerdekiler takip edecek,Ergenekon bir senaryodur,Tarafin Vakitin,Yeni safakin,Zamanin,Bugünün Starin senaryosudur,*****

 

saygilarla

 

Hastaysa bunu Sayın Savcıyla ya da sorusturmayla ne alakası var hasta die salımı verlisin... dogrudur daha kessin bi ceza almıs diil ama bu hastalıgın sebebide ne sayın Savcı ne de soruşturmayı yürüten diger kurumlar sucu...Sucu kessinleşirse şayet yazılarınızı size hatirlatacam...Dinci dinci dinci Asıl dinci bence böyle diyenlerdir Laikligi din zannedenlerdir en ufak birseyde şeriat falan filan diyenler dir yeter ya bu ülke korku imparatorluğu diil ya....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hastaysa bunu Sayın Savcıyla ya da sorusturmayla ne alakası var hasta die salımı verlisin... dogrudur daha kessin bi ceza almıs diil ama bu hastalıgın sebebide ne sayın Savcı ne de soruşturmayı yürüten diger kurumlar sucu...Sucu kessinleşirse şayet yazılarınızı size hatirlatacam...Dinci dinci dinci Asıl dinci bence böyle diyenlerdir Laikligi din zannedenlerdir en ufak birseyde şeriat falan filan diyenler dir yeter ya bu ülke korku imparatorluğu diil ya....

Sayginligini kaybetmis Fetullah G.'nin bir **** olmus bir adama sayin demek bile ona iltifattir.Sayin kelimesinin anlamini bilmiyorsunuz sanirim,sayin herkese söylenmez hele teröristbasina vede Fetullah G.'nin savcisina hic denmez.

Bu ülkede kimlerin tantana yaptigi ortadadir,AKP yanlisi seriatci Laiklik,Atatürk ver Ordu düsmanlarinin komplosunu yürüten savcilara sayin denmez.Hastalik sucun affedilmesi icin bir neden degildir ama sucsuz insanlari iceri almak hicbir iddianame olmadan aylarca icerde tutmak ancak Hitlervari bir yönetimde rastlanir.Gestapo metodlariyla insanlar evlerinden alinip özgürlükleri ihlal edilmis ama siz hala burda TARAFiN tarafindan yaziyorsunuz.Kimdir Tarafcilar?Türkiye Cumhuriyetinin ordusunun ve onun kurucusunun düsmani oldugu icinmi siz bukadar taraflisiniz yoksa?Sorusturmayi yürüten diger kurumlar kimdir? bildigimiz kadariyla Fetullahci istihbaratin komplo kurarak insanlari suclamalarini Türk kamuoyuna darbeciler diye yutturmaya calisanlar degilmi.Polisiyle Savcisiyla kimlikleri pazarmali gibi ortada olanlarin neyini bana sayin diye savunursunuz.Kim kelepceletti Tercümanin genel yayin müdürünü ve neden serbest birakildi kim verecek o kelepcenin hesabini,insanlarin haysiyetiyle böyle **** ugrasanlar ********* buna ragmen onlara hesap soracak birileri mutlaka cikacaktir.Dinci ve Türkiye düsmani bir partinin kapatilmasi icin acilan davadan sonra Türkiyede olanlar utanc vericidir.Siz hala kim oldugu ortada olan bir savciya sayin diyebilmektesiniz,cünkü sucsuz insanlari evlerinden toplatma emrini yerine getirmistir diye.Bu ülke ne seriatcilara nede bölücülere kalacaktir,hepsi kendi girdaplarinda bogulmaya mahkumdurlar.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekonda iki tahliye,birisi komada olan bir is adami sucsuz yere idam fermani kesilen ve zaten hasta olan vücüdüna son darbenin vuruldugu Ergenekon gözaltisi,bumudur

 

saygilarla

 

Sevgili politika bahsetmiş olduğunuz olay 20 Haziran 2007’de “örgüte finansal destek sağlama” suçlamasıyla tutuklanan yaklaşık 1 yıldır ve 1 Temmuz’da sağlık sorunları nedeniyle tahliye olan Kuddusi Okkır şimdi hastanede yaşam savaşı veriyor...

Şimdi hemen aklıma gelen onca insanımızı öldüren onlarca askerimizi şehit eden pkk-dhkpc-tikko örgütlü teröristleri nasıl serbest bırkatılar-erbakan hoca rahatsızlığı nedeniyle kendisine özel bir kanunla evinde mahkum edildi....

 

hala kimler tarafından ne amaçla kurulan sözde örgüte finansal kaynak sağlamış diye ölüme atılıyor bu adam....acaba bu uygulamayı pkk teröristlerine neden düşünmediler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili politika bahsetmiş olduğunuz olay 20 Haziran 2007’de “örgüte finansal destek sağlama” suçlamasıyla tutuklanan yaklaşık 1 yıldır ve 1 Temmuz’da sağlık sorunları nedeniyle tahliye olan Kuddusi Okkır şimdi hastanede yaşam savaşı veriyor...

Şimdi hemen aklıma gelen onca insanımızı öldüren onlarca askerimizi şehit eden pkk-dhkpc-tikko örgütlü teröristleri nasıl serbest bırkatılar-erbakan hoca rahatsızlığı nedeniyle kendisine özel bir kanunla evinde mahkum edildi....

 

hala kimler tarafından ne amaçla kurulan sözde örgüte finansal kaynak sağlamış diye ölüme atılıyor bu adam....acaba bu uygulamayı pkk teröristlerine neden düşünmediler...

Sayin Kaplan 200 arada cok büyük fark var,öncelikle PKK ve digerleri ülkeyi bölmeye calisiyorlar ve AB -ABD ve tarikat destegi var arkalarinda,Ergenekon ise biraz farkli,Egenekonda pasalar var,yazarlar var bunlar ülkenin birlik ve bütünlügü icin mücadele ediyorlar kendi alanlarinda ve yine AB-ABD ve tarikatlar devreye giriyor iktidara ve malum yargiya baski yaparak bir senyryo üretiliyor ve bu adamlar suclu gibi toparlaniyorlar.Dikkat edersen bazilari serbest birakiliyor ama asil serbest birakilmasi gerekenler cezaevine gönderiliyor ama ortada hala bir iddianame yok.Örgüte finansal destek filan yok adam kendi borclarini ödeyemez durumda.******

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin Kaplan 200 arada cok büyük fark var,öncelikle PKK ve digerleri ülkeyi bölmeye calisiyorlar ve AB -ABD ve tarikat destegi var arkalarinda,Ergenekon ise biraz farkli,Egenekonda pasalar var,yazarlar var bunlar ülkenin birlik ve bütünlügü icin mücadele ediyorlar kendi alanlarinda ve yine AB-ABD ve tarikatlar devreye giriyor iktidara ve malum yargiya baski yaparak bir senyryo üretiliyor ve bu adamlar suclu gibi toparlaniyorlar.Dikkat edersen bazilari serbest birakiliyor ama asil serbest birakilmasi gerekenler cezaevine gönderiliyor ama ortada hala bir iddianame yok.Örgüte finansal destek filan yok adam kendi borclarini ödeyemez durumda.******

 

 

saygilarla

Ergenekon, PKK ve seriatcilar arasinda hic bir fark yok, hepsinin amaci totaliter bir rejim kurmak ve digerlerini baski altinda tutmak. bazilari gazeteci veya pasa diye her alanda temiz olacak diye bir kural yok. Demokrasi disindaki her türlü hareketler yanlistir. Önüne gelen Atatürk ismini agzina alarak güya ne kadar temiz oldugunu göstermeye calisiyor. en son cuntaci sayin Evren'de Atatürk'cüydü güya, ama ne yapti cuntaciligi süresince, ülkede seriatcilarin gelismesi iicn her türlü alt yapiyi hazirladi. Neydi onun ünlü lafi? Komunist genclik yetistirecegimize dinine ve milletine bagli dindar genler yetistirmek gerek. Evet gördük onun yetistirdigi gencligi, cogu ya seriatci ya mafyaci yada ceteci oldu. bazilarida PKK ya giderek terörüst oldu. Hikayeye gerek yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekon, PKK ve seriatcilar arasinda hic bir fark yok, hepsinin amaci totaliter bir rejim kurmak ve digerlerini baski altinda tutmak. bazilari gazeteci veya pasa diye her alanda temiz olacak diye bir kural yok. Demokrasi disindaki her türlü hareketler yanlistir. Önüne gelen Atatürk ismini agzina alarak güya ne kadar temiz oldugunu göstermeye calisiyor. en son cuntaci sayin Evren'de Atatürk'cüydü güya, ama ne yapti cuntaciligi süresince, ülkede seriatcilarin gelismesi iicn her türlü alt yapiyi hazirladi. Neydi onun ünlü lafi? Komunist genclik yetistirecegimize dinine ve milletine bagli dindar genler yetistirmek gerek. Evet gördük onun yetistirdigi gencligi, cogu ya seriatci ya mafyaci yada ceteci oldu. bazilarida PKK ya giderek terörüst oldu. Hikayeye gerek yok.

Siz hic görgü kurallarini okudunuzmu?

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.