Hukukun Dışına Çıkamayan Paşaları Hukuk İçine Aldı.

[Φ mavi olmayan gökyüzü]

Sayın Taylan Abi;şeriat yada kürt devletini istediğimi de nerden çıkardınız?Eğer sadece bu yazdıklarım sizi bu düşünceye itiyorsa özür dilerim ama yanlış düşünüyorsunuz.

 

Hükümete bindirerek başlamışsınız, maaşallah. Sonrasında sözde darbe günlüklerine selam vererek, senaryolara öpücükler dağıtarak giriş törenini sonlandırmışsınız.

 

Nazar değmasin manasında mı bu maşallah!Hükümet veya kim olursa olsun yanlış giden birşeyler varsa yazarım,söylerim.Ve kimse bu düşündüklerimden dolayı beni yargılayamaz.Hükümetten başlarım,sadece insanları taraflara iten partilere kadar da eleştirme hakkını da bu ülkenin vatandaşı olarak kendimde bulurum.Darbe günlüklerine selam vermek mi?Ben sadece okudum,selam vermedim.Okumadıysanız da tavsiye ederim.Zira o zaman ne kadar da basit insanların ne kadar da büyük hesaplar yaptığına tanık olucaksınız.

Kendilerince vatanı kurtaranlara da bir şut çekmişsiniz. Bu laf da herhalde ulusalcılara.

 

Neden sadece ulusalcılar mı vatanı seviyor?Ya da siz sadece bu derin ilişkilerde vatanseverleri mi görüyorsunuz.Ben kimseyi hedef alarak yazmadım.Ergenekon dedim;nerden bağlantı kurdunuz.

 

Burada da suluboya çalışması arka fonda hukuk demokrasi , manzara resmi, Türkiye tablosu. Ne güzel.

 

Ama bu güzel ülkenin Genelkurmay'ına da Nihat GENÇ:"Taraf Gazetesi Türkiye'nin yeni Ergenekon'udur" başlığı altında Taraf Gazetesi sponsorluğunda bindirmişsiniz.

 

Ve size sorulmuş ama cevapsız kalmış, şeriat devleti-kürt devleti vs soruları.

 

Bakın resim sanatından da hiç anlamam.Zor bela geçerdim o dersi.Ben Tarafa sponsor değilim;olmaya da niyetim yok.Demokrasiyi mi kalkıp anlatayım.Al baştan!Yo ama kusura bakmayın ben çok yazdım,bir zahmet okuyun.

[Φ Efendi Türkler]

Sayın Taylan Abi;şeriat yada kürt devletini istediğimi de nerden çıkardınız?Eğer sadece bu yazdıklarım sizi bu düşünceye itiyorsa özür dilerim ama yanlış düşünüyorsunuz.

 

 

 

Nazar değmasin manasında mı bu maşallah!Hükümet veya kim olursa olsun yanlış giden birşeyler varsa yazarım,söylerim.Ve kimse bu düşündüklerimden dolayı beni yargılayamaz.Hükümetten başlarım,sadece insanları taraflara iten partilere kadar da eleştirme hakkını da bu ülkenin vatandaşı olarak kendimde bulurum.Darbe günlüklerine selam vermek mi?Ben sadece okudum,selam vermedim.Okumadıysanız da tavsiye ederim.Zira o zaman ne kadar da basit insanların ne kadar da büyük hesaplar yaptığına tanık olucaksınız.

 

dezenformasyon, manipülasyon ve provokasyon! Manşet, tuhaf şov,,, Hadiseyi biz kısaca özetleyelim... .BU MEMLEKETTE GERCEKTEN ERGENEKON ADI ALTINDA BİR CETE OLSAYDI VEYA DERİN DEVLET, sen neyin özgürlügünce konuşabilirdin???

 

Ülkemizde Demokrasi olmasa mümkün müdür özgürce konusmak yat kalk Atatürk´e dua et..!

 

 

 

Efendi Türkler

[Φ mavi olmayan gökyüzü]

Galiba siz burada herkesin özgür düşünüp özgür yazdığını düşünüyorsunuz?Ne kadar tuhaf!Yok mu derin devlet,Ergenekonlar?

[Φ Efendi Türkler]

Galiba siz burada herkesin özgür düşünüp özgür yazdığını düşünüyorsunuz?Ne kadar tuhaf!Yok mu derin devlet,Ergenekonlar?

daha nasil özgürce yazalim?

 

ATAMA SAYGILARIMLA

 

NEYZEN TEVFİK... ait siiri´mi yazmami bekliyorsunuz???

 

yapmayin ya akliniza demokrasi deyince din bölücülükmü gelir el insaf ya

[Φ mavi olmayan gökyüzü]

daha nasil özgürce yazalim?

 

ATAMA SAYGILARIMLA

 

NEYZEN TEVFİK... ait siiri´mi yazmami bekliyorsunuz???

 

yapmayin ya akliniza demokrasi deyince din bölücülükmü gelir el insaf ya

 

Burada derken forumu kastetmedim.Neden bana sürekli din ve bölücülüğü dayatıyorsunuz?Bakın gelin beraber bu din ve bölücülüğü yücelten mesajlarımı(varsa tabi) çözümleyelim.Eğer kendinizi haklı çıkaracak bir iletimi gösteremeyecekseniz, o zaman bana bölücü ve dinci yaftasını bir daha vurmayın;varsa da ben susarım.Nasıl?Yazdıklarınızı okuyunca kendimi bir Atatürk düşmanı zannettim.Kesinlikle değilim.Oldukça da severim.Demokrasi deyince aklıma düşünmenin ve yazmanın özgürlüklerle açıklanmayacağı bir ülke de geliyor.Ne olcak şimdi?

[Φ politika]

Ben nasıl mı bir ülke istiyorum;Anayasa ve hukuka dayanan bir demokrasi.Dikkat edin sadece demokrasi değil istediğim;anayasal ve hukuki bir demokrasi.

 

diye cevaplamıştım;ama tabi insan okumayınca göremiyor,ayrıca;

Ama bunun yanında darbelerle kesintiye uğrayan bir demokrasi değil;sonunda halkımızında tüm bildikleriyle hukuki olan bir demokrasi istiyorum.Ve devlet otoritesini hiçe sayıp da kendilerince vatanı kurtaranların söz sahibi olduğu bir ülke değil;bu ülkenin gerçek sahibi olan bizlerin söz hakkına sahip olduğu bir ülke istiyoruz.

 

şekilnde bir iletimde vardı.Bu muydu soru;özür dilerim şayet bu ise cevapladığım bir soruya cevap aranması ihtimalini düşünememişim.Bunun yanında sizi dinlemek istiyorum;çünkü daha neden bu şekilde tepki verdiğinizi anlayamadım.Yani bileyim ki ayrıldığımız noktayı ona göre yazayım değil mi?Ha yanlış soruya cevap verdiysem de bir zahmet anlama güçlüğümün olduğunu varsayıp soruyu bir daha yazın.

sAYIN Mavi olmayan gökyüzü,bu ülke yüzbinlerce evladinin kaniyla kuruldu,fazla degil 85 yil önce yer gök atesti,kol kafa parmak sagnak gibi yagiyordu gökten,bu vatan bize hediye verilmedi savasla verildi,ve biz bu ülkeyi korumak icin söz verdik kendi kendimize,kendilerince vatan kurtaranlarin derken sanki 85 yil önce bu vatani kuranlar kurtaranlar kendilerince kurtarmislardi degilmi?Bügün ülkenn bir bölümünde isyan var devlete karsi gelen gücler var,ülkeyi bölmeye calisan ve bunun adinada demokrasi diyenler var,heralde sizin bahsettiginiz demokrasi bu olmali ki sözde vatan kurtaranlardan hazetmiyorsunuz.Ülkenin gercek sahibi ayni zamanda onu seven ve koruyanlardir,demokrasi diyerek ülkeyi batakliga itenler,halkini suclayanlar,ordusuna küfredenler bu ülkenin gercek sahibi olamazlar,bu mantigada aykiridir.

Vatanini sevenleri terörist gibi gösterenler onlari darbecilikle suclayanlar onlara, iki ******** gazetenin yaptigi yakistirmalari tüm Türk ulusu görmektedir ama bunlarin ulustan utanmalari yoktur,************* onlara demokrat diyecek halim yok heralde.

 

 

saygilarla

[Φ Taylan Abi]

Sayın Taylan Abi;şeriat yada kürt devletini istediğimi de nerden çıkardınız?Eğer sadece bu yazdıklarım sizi bu düşünceye itiyorsa özür dilerim ama yanlış düşünüyorsunuz.

 

Sayın mavi olmayan gökyüzü, başlık altındaki tartışmalarımızı kişiselleştirdiğimiz yönünde 'nurtopu' gibi bir uyarı aldım. Esasında hak da verdim kendilerine.

Yanlış anladığım, yanlış aktardığınız, doğru olduğunu sandığınız yanlışlarınız veya yanlışlarım olabilir. Söyleyecek söz bitmez. Dilerseniz, arzu ederseniz ÖM ortamında devam edelim, çünkü ne ben söyleyeceğimi esirgerim, ne de forum yönetimi uyarı yükseltmekten vazgeçer Arada sizi de gümletmeyelim.

[Φ mavi olmayan gökyüzü]

Sayın mavi olmayan gökyüzü, başlık altındaki tartışmalarımızı kişiselleştirdiğimiz yönünde 'nurtopu' gibi bir uyarı aldım. Esasında hak da verdim kendilerine.

Yanlış anladığım, yanlış aktardığınız, doğru olduğunu sandığınız yanlışlarınız veya yanlışlarım olabilir. Söyleyecek söz bitmez. Dilerseniz, arzu ederseniz ÖM ortamında devam edelim, çünkü ne ben söyleyeceğimi esirgerim, ne de forum yönetimi uyarı yükseltmekten vazgeçer Arada sizi de gümletmeyelim.

 

İlk defa almışsanız bu ''nurtopu''gibi uyarıyı hayırlı olsun.Onlarla yaşamaya alışıyor insan(bende çok var da,ama bakın ben hakketmiştim)Tabi ki olabailir;yanlış yazmak,eksik anlatmak,yanlış anlamak...ÖM ortamında devam edelim o zaman!Gümlenmeyelim

[Φ mavi olmayan gökyüzü]

sAYIN Mavi olmayan gökyüzü,bu ülke yüzbinlerce evladinin kaniyla kuruldu,fazla degil 85 yil önce yer gök atesti,kol kafa parmak sagnak gibi yagiyordu gökten,bu vatan bize hediye verilmedi savasla verildi,ve biz bu ülkeyi korumak icin söz verdik kendi kendimize,kendilerince vatan kurtaranlarin derken sanki 85 yil önce bu vatani kuranlar kurtaranlar kendilerince kurtarmislardi degilmi?Bügün ülkenn bir bölümünde isyan var devlete karsi gelen gücler var,ülkeyi bölmeye calisan ve bunun adinada demokrasi diyenler var,heralde sizin bahsettiginiz demokrasi bu olmali ki sözde vatan kurtaranlardan hazetmiyorsunuz.Ülkenin gercek sahibi ayni zamanda onu seven ve koruyanlardir,demokrasi diyerek ülkeyi batakliga itenler,halkini suclayanlar,ordusuna küfredenler bu ülkenin gercek sahibi olamazlar,bu mantigada aykiridir.

Vatanini sevenleri terörist gibi gösterenler onlari darbecilikle suclayanlar onlara, iki ******** gazetenin yaptigi yakistirmalari tüm Türk ulusu görmektedir ama bunlarin ulustan utanmalari yoktur,************* onlara demokrat diyecek halim yok heralde.

 

 

saygilarla

 

Sözde vatanseverlik nedir biliyor musunuz?Sabahtan akşama kadar vatan vatan deyip vatan için bir zerre olsun düşünmeyenlerdir.''yahu kardeşim bunlara adam olmak...'' gibi söylemlerle kendinden olan halkı yok saymaktır.Kendi menfaatleri için vatana ait tüm değerleri yok sayanlardır,işbirlikçilerle vatanı günden günden karanlığa götürenlerdir.Kendi kafasına göre hesap kesen,öldüren ve ölümü kutsallaştıranlardır.Bu vatan için canım feda derken,silah ve uyuşturucu da sözü geçen abiler,mafyalar,çeteler,soyanlar,yolsuzluğu kadere dönüştürenlerdir.Sözde vatanseverlik hiçbirşey olanlardır.Sözde vatanseverlik Hrant Drink'i vatan için öldürme nidalarının kendini kurtarma derdine düşüşün vicdani olmayan hesaplarıdır.

 

Demokrasiyi neden bu kadar tehlikeli olarak görüyorsunuz?Eğer dediklerinizi doğru var sayarsak;sırf bu düşüncelere dayanarak demokrasiyi de yok sayarsak o zaman ne kadar haklılık payına sahip olur bu yanılgımız.Ateş düştüğü yakan,yutan bazen de bedenleri ruhlardan ayıran korkunç bir düşmandır.Ama o ateş aynı zaman da insan hayatının olmazsa olmazıdır.Ne yapalım şimdi?Gelin ateşi çıkaralım insan yaşamında çıkaralım dersem ne kadar mantıklı olur bu önerme?Demokrasi aslı itibariyle sınırsız olan özgürlüğü ifade eder.Zamanla anayasa ve hukukla belirli sınırlara oturtulmaya çalışan,kendi içerisinde farklılık taşıyan,temsileyeti ve diğer dinamiklerle kabul görmüş olan Demokrasi;eksik ve yanlış uygulamalarla bugün sizin için bu anlamlar taşıyorsa neden sorunu Demokrasiyi bu hale getirenlere değil de demokraside buluyorsunuz?

 

Bu ülke hediye değil;savaşın,kanın ve verilmiş canların mirasıdır.Bu mirası bize bırakanlar;Türkü,Kürdü,Lazı,Arab...yani tümüyle bu toprağın insanlarıdır.Bu ülkeyi bölmeye çalışan bölücü,bataklığa gömenler çamura bulanmış olanlardır.Bu kadar basittir.Ne alakası var bunun demokrasi ile;benim olan demokrasi anlayışı ile?Lütfen kavramları karıştırmayalım!Söz konusu yok sayılan vatanseverleriniz şu Ergenekon operasyonu dahilinde ise işte buna hayır derim.Onlar vatansever değil!

[Φ godzilla]

Üniversitelerde bazı bölümlerde

 

HUKUKA GİRİŞ dersi vardır (giriş i vardır ilerlemesi yoktur nedense maksat ders olsun)

 

şimdi bir de

 

HUKUKTAN ÇIKIŞ dersi konulmalıdır.

 

Hangi keyfi durumlarda hukuktan çıkılabilir.Hangi durumlarda herkes kendi yönüne çekebilir bunları anlatmalıdır.Senin hukukun ve bemim hukukum olarak iki kısma ayrılmalıdır ve en önemlisi içi BOŞ olarak çıkartılmalıdır ki herkes istediğini yazsın.

 

Herkes için...

[Misafir CYRANO]

Yakında Kennedy suikasti, Olof Palme Suikasti, Sollingen katliamı, Tokyo Metrosu'na düzenlenen sarin gazı saldırısı, 11 Eylül'ünde Ergenekon tarafından düzenlendiği bilgisine hükümet yandaşı basın kuruluşlarında görürsek şaşmamak lazım.

 

Ne güzel iş be. Çıkardıklar toplumun karşı 50-60 tane adam 50 yıldır ne oluysa buyrun bu günah keçileri yaptı. İçlerinde bir tane emniyetçi, mitçi, jitemci, bürokrat, yada sıradan memur olmayan tamamı siviller ve emekli askerlerden oluşmuş bir derin devlet çetesi. Yersen. Ama yemeye hazır, hatta havada kapmaya hazır bir kitle olunca gerisi kolay.

 

Yahu şunu sokaktaki çocuğa anlatsan, yumurcak iyide abi bunlar tek başına yapmış bunları diye sormaz mı?

 

İki enstantane. Bir yanda jandarma muhbirininin "ben şu şu görevlilere cinayetin işleneceğini bildirdim dediği, polis muhbirinin ben şu şu emniyetçilere cinayet planını bildirdim dediği, şu şu emniyet amirlerinin biz emniyet genel müdürlüğüne eylem planını gönderdik dediği Hrant Dink Suikasti. Ve buna rağmen bir tane bile devlet görevlisi hakkında soruşturmaya izin vermeyen hükümet.

 

Öbür yanda bugüne kadar bilinen tek ortak noktaları AKP hükümetine karşı olmak olan ( aralarında çeteci yoktur demiyorum benim çeteci olduklarına şahsen emin olduklarımda vardır) 50-60 adamı tutuklayıp gözaltına alıp "derin devlet" i çözme deşifre iddiasıyla ortada dolaşan bir hükümet.

 

Adama demezler mi? Bütün muhbirlerin ve hatta bizzat ihbarı alan jandarma ve emniyet mensuplarının ifadeleriyle devlete cinayetin işleneceği bildirildiği halde, cinayetin engellenmesi için hiçbir önlem alınmadığının aşikar olduğu ve buna rağmen bir tane bile devlet görevlisinin soruşturulmasına izin vermeyen hükümet kim? Derin devleti çözmek kim?

 

Malatya'da zirve yayınevi katliamını gerçekleştiren 18-19 yaşındaki katil zanlısıyla defalarca telefon görüşmesi yaptıkları saptanan, emniyet mensupları, jandarma mensupları ve hatta bir adet savcı hakkında (yahu insaf diyorum tek özelliği zirve katliamını gerçekleştirmek olan 18-19 yaşında bir zanlı ile emniyetçilerin, jandarma mensuplarının, hatta bir savcının ne gibi bir muhabeti olur defalarca telefonda görüşecek kadar. ne gibi bir diyaloğu ahbablığı olabilir) soruşturmaya ihtiyaç dahi görmeyen bir hükümet kim? Derin devleti çözmek kim?

 

 

Derin Devleti çözecek hükümet. Şimdiye bu iki cinayet üstünden ne noktalara varmıştı. Yeterki o irade ve istek olsun.

 

Topla ne kadar muhalifin varsa. Vur yaftayı. Yap şovunu.

 

Havada kapacak bol nasıl olsa. Tarihe içinde hiçbir devlet görevlisinin yer almadığı "derin devlet çetesi" davası olarak bir dave.

[Misafir karabekir]

Tek başına hukuku kim neylesin?

 

Yasa değil hukuktan bahsediyoruz. Tek başına hukuk herşeye yeter. YETER Kİ HUKUKUN NE OLDUĞU BİLİNSİN.

 

İddianame yok diye davaya denilmeyen bırakılmıyor. İddianame ortaya çıktığında neler denecek merak ediyorum. Arkadaşlar önümüzdeki dava Teşebbüsün suç olarak düzenlendiği bir hükmü esas alan bir dava. Dolayısıyla ortada büyük bir güç olmasa da insanlar bu suçtan yargılanabiliyor hatta o kadar saçma bir durum ki; yazılarıyla topluma mal olmuş bir Atatürkçüyü vuran biri dahi bu suçtan yargılanabiliyor.

 

Bu sebeple örgütlü büyük bir güce gereksinim vardır filan demenin pek bir manası kalmıyor. Bana göre olmalı o ayrı hikaye. Bu paşalar Anayasal düzenin değiştirilmesi veya normal olmayan yolla iktidara nasıl gelineceğini bilmiyorlar mıdır? Biliyorlardır. Başka bir yerde bir arkadaş yahu adamlar darbe yapacak olsaydılar ordunun başındayken yaparlardı o zaman güçleri de vardı demişti. Genelkurmay Başkanı ikna edilseydi pekala mümkündü.

 

Bu kişiler meşrulaştırma işini yapıyor olabilirler ve biz meşrulaştıralım ordu ne de olsa darbe yapar demiş olabilirler mi? Cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki Cumhuriyet Mitingleri ve bir gece ansızın (gelebilirim) yayınlanan e-bildiri/muhtıra hatırlanırsa pekala mümkün bir yol. Ama olmadı Anayasa Mahkemesi oyunu bozdu/yanlışlıkla...

 

İddianameyi keşke görebilsek ama pek sanmıyorum. İnşallah gizlilik kararı alınmaz diyorum.

 

Bombaların imha edilmesine değinilebilinir. Silahla bomba aynı şekilde tehlikelilik arzetmeler. Verebilecekleri hasar da aynı değildir. Silah imha edilmiyorsa kişinin suçsuz çıkması durumunda silahın iade edilme ihtimalinin bulunması/balistik tespit/satım yoluyla gelir elde etme gibi yolların bulunmasıdır. Bombanın ise böyle bir durumu söz konusu değildir. Bombayı satamazsınız, iade edemezsiniz. Balistik tespit her nekadar bomba üzerinde de yapılıyor olsada hangi olayda bu bomba kullanılmıştır demeniz de mümkün değildir. Binaanaleyh; bombanın imha edilmesi mümkündür. Yeter ki; bomba hakkında gerekli tespit yapılmış olsun. Bu tespitin de herhalde üzerinde yazan numaranın alınmış olması/nerede üretildiğinin belgelendirilmesi/fotograflarının çekilmiş olması yeter. Ayrıca bir delilin eli geçiriliş tarzına itiraz etmeniz mümkündür ama vs. (bu tarafına girmeyeceğim)

 

 

 

Bombalar niye imha edildi? Niye edilmesin. Biz itiraz edecektik. NEYE? ııııııııııııııı? Bombanın şekline mi, seri numarasına mı? Yoksa sizin evden çıkan bu bomba değil miydi? Efendim bizde ....seri numarasından ....şu numaraya kadar olanlar olmalı, diğerleri şuradaki depomuzdadır. Bu sebeple sizdeki seri numaralı bombanın bizden çıkmış olması mümkün değildir. HAKLISINIZ ÖYLEYSE...Ne karar verelim...fısırfısfısır..Gereği Düşünüldü. KARAR:

 

DURUM: Ayağa kalkılır...

 

Delillerin beraatine/tanıklarla avukatın tutuklanmasına/hakimin güvenlik tedbiri olarak Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde 1-3 yıl arası tedavi görmesine/oy birliğiyle karar verilmiştir...

 

 

 

Şaka bir yana; Siz hakim olsanız ve olası bir bomba patlaması durumunu göze alabilir misiniz? Silah patlamasını da alamazsınız da silah patladığında belki kimseye birşey olmayabilir zira silahın sadece hedefinde olan vurulur ama bomba öyle değildir. Yine silahtan şarjörü çıkarıp namluya da mermiyi vermezseniz birşey olmaz. Bombanın da pimi çekilmezse birşey olmaz. O da doğruda ya çekilirse...Hukukçular hep en kötüyü düşünüyor işte...

 

Bazı mahfillerden anlamsız haberler geliyor. Birilerinin kasasından çıkan paralar yayınlanıyor. Bu suçsa mesele yok ama değilse bu haberin ne değeri var (elbette vardır o kadar para kendi kişisel kasanda ne geziyor niye bir bankada değil) ama daha önemlisi bu haber nasıl basına ulaşıyor. Kim ulaştırıyor. Yargılama esnasındaki bu kadar bilgi nasıl basının eline ulaşıyor.

 

Umarım hak yerini bularak suçlu ve suçsuz ayrılır. Ama; ben böylesi davalarda bunu hiç görmedim dersem yeridir...

[Φ Taylan Abi]

Bombalar niye imha edildi? Niye edilmesin. Biz itiraz edecektik. NEYE? ııııııııııııııı? Bombanın şekline mi, seri numarasına mı? Yoksa sizin evden çıkan bu bomba değil miydi? Efendim bizde ....seri numarasından ....şu numaraya kadar olanlar olmalı, diğerleri şuradaki depomuzdadır. Bu sebeple sizdeki seri numaralı bombanın bizden çıkmış olması mümkün değildir. HAKLISINIZ ÖYLEYSE...Ne karar verelim...fısırfısfısır..Gereği Düşünüldü. KARAR:

 

DURUM: Ayağa kalkılır...

...

 

Madem hukuk'tu yasa'ydı diye kelime oyunlarına giriyoruz. Biraz daha oynayalım şu kelimelerle.

Memleketin milyon tane üretilmiş silahı,topu,tüfeği,bombası, mermisi yok mudur? Vardır.

Bunlar mısır patlağı gibi durduğu yerde patlar mı? El insaf, patlamaz. Kaç kere gördün böylesini?

Durum Ergenekon olunca ne olur, tehlike arz eder, imha edilir.

Ha ne yapacaktın dolaba sakladığın bombayı? Bu ayrı konudur. Savunmada birisi "rengine bakıp şiir yazacaktım" diye bile cevap verse, o delil muhafaza edilmek zorundadır. Mevzu bombanın emniyeti konusu değildir vesselam.

 

Davranış şekli minimize edildiğinde, bize soruşturmaya olan yaklaşımın anafikirlerini, bilinçaltı mekanizmasını işaret etmektedir.

 

Ben boşa söylemiyorum DÜRÜSTLÜK LAZIM, TARAFSIZLIK LAZIM, VİCDAN LAZIM. ******.

[Misafir karabekir]

Madem hukuk'tu yasa'ydı diye kelime oyunlarına giriyoruz. Biraz daha oynayalım şu kelimelerle.

Memleketin milyon tane üretilmiş silahı,topu,tüfeği,bombası, mermisi yok mudur? Vardır.

Bunlar mısır patlağı gibi durduğu yerde patlar mı? El insaf, patlamaz. Kaç kere gördün böylesini?

Durum Ergenekon olunca ne olur, tehlike arz eder, imha edilir.

Ha ne yapacaktın dolaba sakladığın bombayı? Bu ayrı konudur. Savunmada birisi "rengine bakıp şiir yazacaktım" diye bile cevap verse, o delil muhafaza edilmek zorundadır. Mevzu bombanın emniyeti konusu değildir vesselam.

 

Davranış şekli minimize edildiğinde, bize soruşturmaya olan yaklaşımın anafikirlerini, bilinçaltı mekanizmasını işaret etmektedir.

 

Ben boşa söylemiyorum DÜRÜSTLÜK LAZIM, TARAFSIZLIK LAZIM, VİCDAN LAZIM. *******.

 

Son cümleyi üzerime alınmadan bir daha tekrarlayayım.

 

Burada kararı veren hakim en kötü ihtimali düşünmüştür. Böyle saçma bir yaklaşım da bekleyemez. Niye imha ettiniz. Niye etmeyelim. İmha etmediğimizde size geri mi verecektik, satacak mıydık...Bu bir delil. Tehlikelilik arzeden bir delil ve bu delil hakkında gerekli tüm tespit yapıldıysa mesele yok. Durduğu yerde patlayan bomba gördüm mü? Hakim de belki de ya durmazsa diye düşünmüştür. Size olayın farklı vechelerini de değerlendirin diyorum.

 

Buradaki yaklaşım iki açıdan sakattır. Birileri çıkıp; bu bir siyasi linçtir hakimler ve savcılar AKP'nin adamlarıdır diye hareket edip onların yaptıkları hemen herşeyi tu-kaka ilan ediyor birileri de çıkıp yine aynı şekilde bu hakim ve savcıların her yaptığını iyi görmeye çalışıyor.

 

Ben ise; her iki yola da değiniyorum ancak bir ihtimal olarak hakim ve savcıların bağımsız olarak neler yapabileceklerini ve hangi saikle hareket edebileceklerine de değiniyorum.

 

Şimdi bana vicdan ve dürüstlük dersi vermeden evvel herkes kendi vicdanını ve gözlerinin neleri gördüğünü kavrayabilmekte. Haa bu arada bir de gördüğünü sanıp da göremeyenler vardır...******

[Φ Taylan Abi]

Buradaki yaklaşım iki açıdan sakattır. Birileri çıkıp; bu bir siyasi linçtir hakimler ve savcılar AKP'nin adamlarıdır diye hareket edip onların yaptıkları hemen herşeyi tu-kaka ilan ediyor birileri de çıkıp yine aynı şekilde bu hakim ve savcıların her yaptığını iyi görmeye çalışıyor.

 

Ben size sakatlığın nerede olduğunu Anayasa Mahkemesi'nin türban kakkında 9'a karşı 2 oy ile verdiği kararda kimin ne tepki verdiğini hatırlatarak izah edeyim. İzah edeyim çünkü o günün tu-kakacıları, bugünün el bebek-gül bebekçileri. Etkiye tepki mekanizmasıdır toplumu bu eksene sürükleyen. Siz bir kere anayasaya, kurallarına ve kararlarına başkaldırmışsanız, sizin dilinizden konuşanlara kabahat bulamazsınız.

Sakatlık nerede, forum ahalisi karar versin.

 

9’a 2 (*alıntıdır)

 

"Hukuka tecavüz..."

 

Böyle başlık atmış bir gazete.

 

"Hukuk cinayeti" diyen de var.

 

"Hukuka aykırı" diyen de.

 

*

 

9’a 2 çıktı karar.

 

*

 

Üyelere bakıyoruz...

 

1, Ankara Hukuk mezunu.

 

2, Ankara Hukuk mezunu.

 

3, Ankara Hukuk mezunu.

 

4, İstanbul Hukuk mezunu.

 

5, İstanbul Hukuk mezunu.

 

6, İstanbul Hukuk mezunu.

 

7, Ankara Hukuk mezunu.

 

8, Ankara Hukuk mezunu.

 

9, Ankara Hukuk mezunu.

 

*

 

Geriye kaldı 2 üye...

 

Biri, İşletmeci.

 

Öbürü, İktisatçı.

 

*

 

Ben size söyleyeyim.

 

11 hukukçu olsaydı...

 

11’e 0 çıkardı karar.

 

*

 

"Kardeşim, dünyanın hangi ülkesinde iktisatçıdan Anayasa Mahkemesi Başkanı olur?" diye soracaklarına... Hukukçuların aldığı karara "tecavüz" diyorlar.

 

*

 

Çünkü, bunların mantığına göre, hukukçu mukukçu yoktur... Bunların işine geldiği gibi karar veren iktisatçı "en iyi hukukçu"dur... Hele eşi türbanlı iktisatçıysa, "ordinaryüs hukukçu"dur.

[Misafir karabekir]

Tamamen komik...

 

Ben ne demiştim orada...Hukuk birgün herkese lazım olur...

 

O gün de siz yukardaki mesajı yazmıştınız...Anayasa Mahkemesinin kararına güven duyulması gerektiğini anlamıştım ben o mesajdan...

 

Bugün ben ne diyorum...

 

Dün öyle bugün böyle olmayın diyorum...

 

Ben dün de hakim ve savcıları eleştirebilirim bugünde eleştirebilirim...Bir mahkeme karar verdi diye bu doğru demek değildir dahası sayısal bir çoğunluk karar verdi diye bu doğru değildir...Yine aynı yazıda birşey daha demiştim...Hemen bu yazınızın altında bir bakın isterseniz...

 

Hukukçuluk aşkın bir kavramdır...Her ahval ve şerait içerisinde hukuku savunmayı esas alır, mezuniyet hukukçu doğurmaz ama...

 

Anlarsınız umarım...

 

xxxxx bu yıldızlı yazı niye silinmiştir acaba...birine sövgü mü vardır anlatabilir misiniz...biri bana kör diye ithamda bulunuyor ben de dönüp kendi adıma Allah ...ulan orada ne yazdığını bile unuttum...Yapmayın böyle yahu...

[Φ Taylan Abi]

...

Ben dün de hakim ve savcıları eleştirebilirim bugünde eleştirebilirim...Bir mahkeme karar verdi diye bu doğru demek değildir dahası sayısal bir çoğunluk karar verdi diye bu doğru değildir...Yine aynı yazıda birşey daha demiştim...Hemen bu yazınızın altında bir bakın isterseniz...

 

Hukukçuluk aşkın bir kavramdır...Her ahval ve şerait içerisinde hukuku savunmayı esas alır, mezuniyet hukukçu doğurmaz ama...

 

Anlarsınız umarım...

 

xxxxx bu yıldızlı yazı niye silinmiştir acaba...birine sövgü mü vardır anlatabilir misiniz...biri bana kör diye ithamda bulunuyor ben de dönüp kendi adıma Allah ...ulan orada ne yazdığını bile unuttum...Yapmayın böyle yahu...

 

Komediye nerden başlasak ona karar verelim önce.

Eleştirilerinizdeki özgürlüğünüzü haklı görüyorsanız, iki farklı düşünce için de herhangi bir "sakatlık" yok demektir. Her iki fikir de o gün öyle eleştirir, bugün böyle eleştirir. Açmazda olan mantık budur bence.

 

xxxxx yazı konusunda neler olduğunu bilemiyorum. Neticede Kemal Gözler'in makalesi ile ilgili başlık altında yazılan bazı mesajlar da uçmuş 2 gün içinde. Üstelik sadece geyik yapılmıştı, en küçük yanlış bir itham da yokken.

[Misafir karabekir]

O gün ne demişim tekrar alıntılayayım...Güzel sözler söylemişim...

 

Ben, başından beridir bunu söylüyorum. Sevmediğiniz, hoş görmediğiniz, kötü gördüğünüz bir iktidara karşı, kanunu, hukuku tanımam, kendi hukukumu, kendi kanunumu yaparım derseniz öncelikle hukukun hakkından gelmeniz gerekir. Siyasetçiye güven sarsılabilir yok olabilir ama hukuka ve yargıca olan güven sarsıldığında bu durum kişilerin hak arama isteklerine inanılmaz bir darbe olur. Hukuka olan güven ortadan kalktığında orman kanunlarına döneriz...

 

Hukuka olan güveni tesis edecek ilk yer hakimlerdir. Hakimler ise hukuka olan güveni kararlarıyla sağlarlar. Hakimler yasaları eğip, büküp, kanırtıp, hakkından geldiklerinde yukarda saydıklarım olur...

 

AKP'nin kötü olması, sizin daha kötü olmanızı gerektirmez. AKP'nin yanlış yapması Hakimin de yanlış yapacağı anlamına gelmez. AKP'nin durdurulmak istenmesi Anayasanın yok sayılabileceği anlamına gelmez...

 

Bugün, AKP İktidarı kendi yandaşlarını birçok yere atadı. Yargı organlarında da AKP'li bir sürü insan oldu. Çok değil 10 yıl sonra Yüksek Yargı organları onların görüşlerine mensuplara ait olacak. Ve görünen bir diğer şey ise, sanırım Anayasa Mahkemesi yakında halkında yerine geçip, iktidarı CHP'ye verecek. Anayasa Mahkemesi Üyeleri değiştiğinde CHP'ye karşı durmuyacaklarını ne bileceğiz Üyelerin...

 

Çok uzun olmayan bir zaman önce bunları söylemişim...Pekiyi bu davanın gidişatı esnasında hakimleri koruyor bir tavır mı sergiliyorum veya savcıları...Evvela bunun araştırılması gerekir...

 

Hakimleri veya savcıları korumam söz konusu değildir başından beridir yazdıklarım dikkate alındığında. Hukuku öne çıkartıyorum. Neyin yasal neyin yasa dışı olmayacağını belirtiyorum. Yani yapılan doğru mudur değil midir onlara değiniyorum ve bu aralarda bazı şeylerde söylüyorum. Ne gibi...Bir şeyin yasal olması onu hukuki yapmaz gibi...

 

Yine başka birşey daha söylüyorum; bu işin bir de devlet ayağı vardır oraya niye bulaşılmamıştır...Baştan sona yazdıklarımı okuyup da cevap verecekler durumu anlayabilirler...

[Misafir demirefe]

Ben sadece şunu sorayım: 13 ay tutuklu kalan ve bu süre içerisinde hakkında iddianame bile hazırlanamayan, ölümle pençeleşirken en basit insanlık hakları verilmeyen, canlı cenaze halinde tahliye edilen ve bu süreye kadar tedavi hakkından mahrum edilen, acılar içinde kıvranarak ölüme terkedilen ve tüm bunların niye yapıldığını anlatan bir iddianame hazırlanamayan Kuddusi Okkır'ın acılar içinde kaybettiği hayatının hesabını kim, kimden sorsun ve kim bu hesabı versin?

 

İnsan haklarını yok etme, demokrasiyi yok etme, lakliği yok etme, cumhuriyeti yok etme özgürlüğü tanınmıyor diye birileri (*) haklarının ihlal edildiği vehmine kapılıp intikam için "o halde biz de onların haklarını ihlal ederiz!" diye misillemeye girişmişlerdir. Olay budur! Öyle ya, tanrının haklarının yanında insan hakkının lafı mı olur? İnsanı da yaratan, hklarını da yaratan tanrı! Öyle değil mi? Önce bir tanrının hakkını vereceksin, insan hakları... Eh, olursa bakarız, öyle değil mi? Kadınlara, kölelere pek haklarını vermeye gerek yok ama, tapınma, örtünme haklarını bir sağlayalım! Öyle değil mi?

 

Hey gafiller! Size demokrasiyi yok etme özgürlüğü tanımamakla rejim sizi de korumuş oluyor, farkında bile değilsiniz. Karanlık basarsa herkes ışıksız kalır. Sadece sizin karşı olduklarınız değil! Siz de karanlıkta kalacaksınız. Bu ülkenin düze çıkmasının tek yolu, 14 asır öncesine ait özlemlerin son bulmasıdır.

 

Yakın düşmanınızla baş etmek için kadim düşmanınızla geçici olduğunu düşündüğünüz bir ittifak yaptınız. AB nin tüm yetkili ağızları sizi destekliyor diye şişindikçe şişiniyorsunuz. Hoş, düşman, dost, bunlar sizin ayrımlarınız. Başka dinden olanları dost edinmeme gibi abuk öğretiler sizin kutsalınızda var. Ama bu yaptığınız uyanıklık değil, ihanet, bunu bilin!

 

Zihniyet temelden bozuk, temelden. Öyle bir gün gelecek ki, çocukların saf zihinlerinin dogma ve hurafelerden korunması temel bir insan hakkı kabul edilecek. Başka çaresi kalmadı! Bunu siz istediniz!

 

(*) birileri'nin altını özenle çiziyor, genelleme yapmıyorum. Ben tüm inançlara saldırılması gerekmediğini defalarca dile getirmişimdir. Hatta her türlü inanca saldırmayı huy edinmeye bütün gücümle karşı çıkmışımdır. Ancak dinin siyasalllaşması bir insanlık felaketidir, dogma ile gerçek bir araya getirilemez! Benim tüm vurgum budur!

[Φ YARASA]

Ben sadece şunu sorayım: 13 ay tutuklu kalan ve bu süre içerisinde hakkında iddianame bile hazırlanamayan, ölümle pençeleşirken en basit insanlık hakları verilmeyen, canlı cenaze halinde tahliye edilen ve bu süreye kadar tedavi hakkından mahrum edilen, acılar içinde kıvranarak ölüme terkedilen ve tüm bunların niye yapıldığını anlatan bir iddianame hazırlanamayan Kuddusi Okkır'ın acılar içinde kaybettiği hayatının hesabını kim, kimden sorsun ve kim bu hesabı versin?

.

.

.

(*) birileri'nin altını özenle çiziyor, genelleme yapmıyorum. Ben tüm inançlara saldırılması gerekmediğini defalarca dile getirmişimdir. Hatta her türlü inanca saldırmayı huy edinmeye bütün gücümle karşı çıkmışımdır. Ancak dinin siyasalllaşması bir insanlık felaketidir, dogma ile gerçek bir araya getirilemez! Benim tüm vurgum budur!

 

 

[Φ Taylan Abi]

Ben sadece şunu sorayım: 13 ay tutuklu kalan ve bu süre içerisinde hakkında iddianame bile hazırlanamayan, ölümle pençeleşirken en basit insanlık hakları verilmeyen, canlı cenaze halinde tahliye edilen ve bu süreye kadar tedavi hakkından mahrum edilen, acılar içinde kıvranarak ölüme terkedilen ve tüm bunların niye yapıldığını anlatan bir iddianame hazırlanamayan Kuddusi Okkır'ın acılar içinde kaybettiği hayatının hesabını kim, kimden sorsun ve kim bu hesabı versin?

...

 

Üstelik rahmetli Okkır'ın adı yandaş medya tarafından sözde terör örgütünün finansörü, kasası, mali gücü olarak soruşturmada dile getirilmişti. Ancak cenaze masraflarını karşılayacak durumu olmadığı için belediyeden yardım alındı.

 

Çok güçlü delillerden bahsediliyordu, neler olduğu birer birer ortaya çıkıyor.

[Φ YARASA]

Çok güçlü delillerden bahsediliyordu, neler olduğu birer birer ortaya çıkıyor.

 

Daha çok şey ortaya çıkacak ama ortaya çıkan şeylerden kızaracak suratlar olacak mı onu bilemiyorum!

 

Vatan hainliğinin tanımı uygulamalı biçimde ülke önünde sahneleniyor. Umarım perdenin arkası düşecek ve oyuncuları ile birlikte alkışçıları kızaracaktır!

[Φ Efendi Türkler]

'Onların karşısında hamam böceğisiniz!'

Son Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan Erol Mütercimler gözaltı sürecini anlattı

 

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan eski asker, akademisyen ve yazar Erol Mütercimler gözaltı sürecini SKY Türk televizyonunda katıldığı canlı yayında anlattı.

 

Polislerin biri hariç hepsinin çok kibar olduğunu söyleyen Mütercimler sözlerini şöyle sürdürdü:

 

EVE AYAKKABILARINI ÇIKARIP GİRDİLER: 14 polis eve geldi. Eve girerken istisnasız hepsi ayakkabılarını çıkardı. Bir kişi hariç hepsi çok nazikti. Ben bu işin dersini veriyorum. Tabii ki iyi polis kötü polisi oynayacaklar ki karşılarındakini çözebilsinler.

 

TEK NÜSHA KİTABI ALDILAR: Mütercimler evden alınanlar arasında "Hamidiye Gemisi" kitabın Osmanlıca basımına çok üzüldüğünü belirtti: "O Türkiye'de tektir. Türkiye'nin kültür hazinesidir. Niye aldıklarını bilmiyorum? Umarım geri gelir" dedi. Kitabı alan Mütercimler'in "kötü polis" olarak anlattığı kişiymiş. Üstelik kitabın ilk sayfasını da yırtmış.

 

HÜCRE DEMEK HAKSIZLIK OLUR: Gözaltında kaldıkları hücrenin çok temiz olduğunu dile getiren Mütercimler, orayı yeri şöyle anlattı: "Aslında hücre demek haksızlık olur. Çok temiz iki kişilik odalar. Ama biz tek kişi kaldık. '24 saat sıcak su var. İstediğiniz zaman banyo yapabilirsiniz' dediler."

25 SENEMİ VERDİM, TERÖRİSTLİKLE SUÇLANDIM: "Orada otururken 'Benim burada ne işim var?' diye düşündüm. Hiçbir şey bulamadım. Ama bana yöneltilen suçlamayı öğrendiğimde yıkıldım. Terör örgütünün üyesi olarak karşılarındaydım. Teröristtim yani. İBDA-C'ci, PKK'lı gibiydim... İçim acıdı... 25 senemi verdim. Atatürk biyografisinin sonuna geldim. Bir Türk'ün hazırladığı ilk Atatürk biyografisi olacak ve terörist olarak suçlanıyorum..."

İFADE ALANLARIN KARŞISINDA HAMAMBÖCEĞİSİNİZ: "Emniyette ifade verirken susma hakkımı kullandım. İfade alanların karşısında siz hamamböceğisiniz... Yaptıkları işten zevk alıyorlar. Çok ustalar. 'Zevk almasak yapar mıyız' dediler..."

 

NEFRET ETTİM: "Nefret ettim. internetten de nefret ettim, cep telefonundan da. artık cep telefonu kullanmayacağım. Gördüm ki özel hayatımız diye bir şey yok. İnsanların sevgilisiyle konuşması, mahremi, küfürleri her şey ellerinde. İnsan orada kendini çırılçıplak istiyor. Kendimi çok aciz hissettim"

[Misafir karabekir]

Hey ******! Size demokrasiyi yok etme özgürlüğü tanımamakla rejim sizi de korumuş oluyor, farkında bile değilsiniz. Karanlık basarsa herkes ışıksız kalır. Sadece sizin karşı olduklarınız değil! Siz de karanlıkta kalacaksınız. Bu ülkenin düze çıkmasının tek yolu, 14 asır öncesine ait özlemlerin son bulmasıdır.

 

 

Bu cümlelere bu sinirle cevap yazmayacağım...Yarın sabah geçerse sinirim bakarız...geçmezse de bakarız...

 

Bu zamana kadar defaatle tutukluluk istisnai bir durumdur dedim. Tutukluluk için önemli şartlar gerekir dedim ve hatta tutuklanan kişi 3-4 ayda bir hakim karşısına çıkabilmektedir dedim. Ama bu zamana kadar birçok şeyi ben söyledim ben duydum. Şimdi bir şekilde bıçak ters döndü herkes galeyana geliyor. Tabi ki haklısınız ancak geç kaldığınız bir haklılık.

 

Bir tarihte CYRANO, YÖK'ü bugün protesto eden islamcılara YÖK kurulduğundan itibaren antidemokratik bir yapıya sahipti bugün antidemokratik olmadı ki, niye o zaman eleştirmiyordunuz demişti.

 

Evet; keşke yargıyı her zaman sadece hukuku koruyanlar olarak görsek. Evet; keşke her zaman hakimlerin ve savcıların yegane görevinin hukuku koruyup adaleti dağıtmak olduğunu bilebilsek. Ve bunun dışına çıkan hakim ve savcıları sonuna kadar eleştirebilsek...

 

İşte hukuk bu sebeple herkese lazımdır. Zira yargı çok keskin bir kılıçtır...*****...

[Misafir CYRANO]

Yasa değil hukuktan bahsediyoruz. Tek başına hukuk herşeye yeter. YETER Kİ HUKUKUN NE OLDUĞU BİLİNSİN.

 

İddianame yok diye davaya denilmeyen bırakılmıyor. İddianame ortaya çıktığında neler denecek merak ediyorum. Arkadaşlar önümüzdeki dava Teşebbüsün suç olarak düzenlendiği bir hükmü esas alan bir dava. Dolayısıyla ortada büyük bir güç olmasa da insanlar bu suçtan yargılanabiliyor hatta o kadar saçma bir durum ki; yazılarıyla topluma mal olmuş bir Atatürkçüyü vuran biri dahi bu suçtan yargılanabiliyor.

.

.

..

 

Öncelikle tekrar söylüyorum el bombası durup dururken patlamaz. El bombalarını bir er bile üstünde haftalarca taşır. Ve ben bugüne kadar durup dururken patlayan el bombası hiç duymadım. El bombaları yalnızca tetikleme işlemiyle patlayan silahlardır. Yok Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir davanın ana delili olan el bombalarını patlamadan saklayacak imkanı ve muhafaza alanı yoktur demiyorsak. Bombanın patlama durumu ne ? Eğer bir görevli o bombaların, güvenlik muylarını çıkarıp, pimini çekip, mandalını bırakmazsa patlamaz.

 

O halde hakim ya çekilirse diye düşünür. Gönderir bombaları suç eşyaları yönetmeliğinde güvenli olarak muhafaza edilecekleri yere. Bu zor birşey mi? Bu mu yani olay. Hakim patlamasından korkmuş. Terör örgütlerinin hücre evlerinde ele geçirilen bombalar dava bitene kadar nasıl saklanıyor? Nerede saklanıyor.

 

 

Bu bombalar kritik bir delildir. Rapor tanzim edilir. Bugüne kadar kaç davada delillerin kriminal incelemesine itiraz edilmiş, yeniden inceleme yapılmış ve davanın seyrini değiştirecek şekilde farklı raporlar düzenlenmiştir? Bu kadar önemli bir delil için "patlama riski" gerekçesi çok havada duruyor. Bugüne kadar hiç emniyetin düzenlediği raporlarda usulsuzluk tespit edilmemiştir değil mi? Hiç mahkemeler deliller hakkında yeniden rapor tanzim edilmesine hükmetmemiştir. Sen bugüne kadar hiç bilirkişi raporuna itiraz etmedin mi? Yada bilirkişi raporlarına itiraz edildiğini görmedin mi?

 

 

Gerçekten merak ediyorum sen bugüne kadar hiç bilirkişi raporuna itiraz etmedin mi? Yada itiraz sonucunda ilkinden farklı bilirkişi raporu düzenlendiğine şahit olmadın mı? Hepsini geçtim Pınar Selek davası nı hatırlamıyor musun? Kadın bir bilirkişi raporuyla dünyanın cezasını aldı. Bir bilirkişi raporuyla beraat etti. Yani net ve açık. Eğer ilk bilirkişi raporuna hiç itiraz olmasa ve yeniden rapor istenmese kadın ömür boyu hapis yatacaktı.

 

Meşrulaştırma ne? Böyle bir suç mu var? Böyle bir suç ancak darbe yapacak asıl çete açığa çıkarılırsa anlam kazanır. Kendin diyorsun "vuran birisi" yani ortada bir eylem var. Bir cinayet var o durumda. Bir yandan "çete"nin eylemleri olarak kamuoyuna sunulan Hrant Dink vs cinayetlerde kamu görevlilerinin soruşturulmasına dahi izin verilmiyor ve eylemler 3-5 kişilik çetelerin müstaik eylemleri muamelesi görüyor. Öbür yandan Ergenekon Çetesi'nin eylemleri olarak kamuoyuna sunuluyor.

 

Cumhuriyet Mitingleri? Bunlar suç mu? O zaman hemen bu mitinglerin yapıldığı illerdeki valiler hakkında çete davası açılsın. Hepsi valiliklerin izni ve yergöstermesiyle yapılan mitingler. Mitinglerin yapılışı yönünden bir suç unsuru var mı? Eylemi düzenleyenler niye çete suçlamasıyla yargılanmıyor o zaman?

 

Aynı şey gibi. Bu çetenin darbe teşebbüsüne dayanak olarak Özden Örnek'in günlüğünün gösterilip. Özden Örnek hakkında hiçbir işlem yapılmaması gibi. Oğulları AKP ile onu bırak bizzat Tayyip Erdoğan ile organik bağı aşikar olan Çalık Grubunda yöneticilik yapan. Erdoğan'ın çürük raporu aldığı hastanenin komutanı olan bir adamın "günlükleri" bu soruşturmada dayanak olarak ortaya atılıyor. Günlükleri yazdığı iddia edilen kişi hakkında bir işlem yapılıyor mu? hayır.

 

Nerede bu çetenin eylemleri? Şu ana kadar sızan haberlerde. Çeteye isnat edilen suç unsuru taşıyan bir eylem yok. Ama bol bol teori var. Diyorum ya yakında Kennedy suikastide eklenir. Çete üyesi devlet görevlisi yok. Ortaya çıkarılmış çetenin silahlı kanadı yok. Tek olasılık totali dediğim gibi yüz metre koşsa kalp kirizi geçirecek adamların o bombaları alıp sağa sola fırlatmaları.

 

Devlet içindeki kanadının açığa çıkarılmaması bir nüans mı? Bir ayrıntı mı? "Çete üyesi olmamakla beraber, çete ile aynı düşünceye sahip olmak" gibi benim bugüne kadar duyduğum en garabet ithamlardan birisi olan ithamla İlhan Selçuk gözaltına alınırken. "Darbe günlükleri" ni yazdığı iddia edilen kişi hakkında hiçbir işlem yapılmıyor. Üstelik adamın yazdıkları gözaltına alınan, tutuklananlara yönelik dayanak olarak ortaya koyuluyor. Nedir Özden Örnek hakkında işlem yapılmamasının sebebi Erdoğan ile organik bağı mı?

 

Çetenin eylemleri olarak sunulan cinayetlerde 3-5 kişilik çetenin kendiliğinden gerçekleştirdiği eylemler muamelesi görüyor. Katillerle defalarca telefonda "sohbet" ettikleri anlaşılan devlet görevlilerinin hakkında soruşturma dahi açılmasına izin verilmiyor.

 

Adamın evindeki özel kasasında para ele geçiriliyor. Yani bu kadar paraya sahip olması anormal karşılanacak bir kişide değil. Türkiye'nin sayılı işadamlarından birisi. Önce bu para çetenin parasıdır diye bas bas bağırıyor yandaş gazeteler. Sonra adamın avukatı dükkan satışından edinilen para olduğunu söylüyor muhtemelen anında araştırıyorlar ve Sinan Aygün'ün gerçekten bir dükkan sattığını görüyorlar. bu sefer neden paranın üstünde Atatürk resmi yok. Neden Euro muhabetine başlıyorlar.

 

"Bu işin devlet ayağı vardır ona neden bulaşılmamıştır" gibi bir soruda anlamsız aslında. Bu ikinci ve ayrı bir konu değil zaten. Bu çetenin anlam kazanacağı ve suçlanabileceği unsur o.