Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İNTERNETİN YAŞAMIMIZDAKİ YERİ NEDİR, NE AMAÇLA-NASIL KULLANILIYOR ?


SeDatsan

Önerilen İletiler

:excl: DEVASA BİR İLETİŞİM ARACI OLARAK İNTERNET

 

MERHABALAR :))

 

 

Burada sizlerle paylaşmak istediğim önemli bir konuyu, şuanda bile kullandığımız iletişim aracı olan “İNTERNETİ” ve sağladığı olanakları çeşitli boyutları ile ele alarak tartışmak, fikir alış verişinde bulunmak istiyorum.

Ben konuya dair istatistiki bilimsel verilerle birlikte, kendi düşüncemi ve bakış açımı ortaya koyarken sizlerinde, kendinize ait düşüncelerinizi, eleştiri ve yorumlarınızı bizlerle paylaşmanızı bekliyorum.

 

 

BANA GÖRE İNTERNET; Kimlerin, hangi amaçla, nasıl kullandıklarına yada nasıl kullanmak istediklerine göre şekillenen bir iletişim aracı olarak internet, istendiğinde pek çok alanda milyonlarca bilimsel bilgiye (tıp, biyoloji, fizik, kimya, psikoloji, sosyoloji, antropoloji, tarih, coğrafya, ekonomi-politik, kültür, sanat, edebiyat gibi) yada temaya ulaşabileceğimiz, muhteşem bir araçtır.

 

Benim de öğrenmek, anlamak, tanımak ve paylaşmak ihtiyacı ve amacı ile kullandığım bu muhteşem iletişim aracı, bizler ve bizim gibi insani değerleri ilke edinmiş insanlar sayesinde, insana yakışır şekilde ve daha çok insancıl amaçlar için kullanılmaya yönelmesini diliyorum.

 

 

TARİHİ GELİŞİM SÜRECİNDE İNTERNET:

 

İNTERNET NEDİR?

 

İnternet, ABD emperyalizminin Sovyetler Birliği'ne karşı yürüttüğü "Soğuk Savaş"ın bir parçası olarak doğdu. Genellikle, internet'in "ön-tarihi"nin 1958 yılında başladığı kabul edilir. ABD Başkanı Eisenhower, bu tarihte, Sovyetler Birliği'nin uzay çalışmalarında Amerika'ya attığı farkı kapatmak amacıyla, Gelişmiş Araştırma Projeleri Ajansı'nı (ARPA) kurdu. ARPA'nın hedefi, ABD'deki tüm bilimsel faaliyetleri militarist ve anti-Sovyet bir niteliğe büründürmekti; ilerleyen yıllarda ARPA, Amerikalı bilimcilerin başlarının üzerinde, bir Demokles Kılıcı gibi sallandırılacaktı. ARPA, bilgisayar teknolojisinin, söz konusu amaç için sunduğu potansiyelin farkına ilk kez 1962'de vardı. Ajansın yöneticisi Dr. Licklider, "birden fazla bilgisayarın aynı ağ içinde etkileşimi"nin, denetim açısından örgüte sunduğu olanakları fark ederek, ajansı üniversitelere açmaya başladı.1 1969 yılında, ABD'nin dört üniversitesi arasında ilk bilgisayar ağı oluşturuldu; bu tarih, internet'in "miladı" olarak kabul edilmektedir. ARPA, aynı tarihten itibaren, tipik bir "halkla ilişkiler" taktiği olarak, üzerindeki "gizlilik" perdesini de kısmen kaldırmaya başladı. Dört yıl sonra, Ajans, Amerikan kamuoyunu "hayran etmeye" yönelik ilk "şov"unu gerçekleştirdi. Bir otelin bodrum katında yapılan gösteriye katılanlar, ülkenin çeşitli bölgelerindeki 23 bilgisayarın birbirine elektronik mektup geçmesini hayretle izlediler. Bu gösteri, muhtemelen, ABD yönetiminin projeye daha fazla para akıtmasını sağlamak için gereken "kamuoyu desteği"ni almayı hedefliyordu.

 

1979'da, sistemin anahtarı halen ABD ordusunun elindeydi, ama sistemin kendisi, üniversitelerin katılımı nedeniyle yarı-akademik bir kimlik kazanmıştı. Aynı tarihte, internet'in kurucularının hiç akıllarında olmayan bir "sapma" da kaçınılmaz olarak gerçekleşti ve iki Amerikan üniversitesinin mezunları, kendi aralarında iletişimi kolaylaştırmak için bir elektronik haber grubu oluşturdular.

 

"İnternet" sözcüğü ise ilk kez 1982'de kullanıldı. Bundan iki yıl sonra, bilimkurgu yazarı William Gibson'un Neuromancer adlı romanında kullandığı "siberuzay" terimi de hemen tuttu; sistem, henüz "sokaktaki insan" ile buluşmasa da, "haki" görünümünden kurtulmuştu. 1985'te elektronik posta ABD üniversitelerinde, öğrenciler de dahil olmak üzere günlük yaşamın bir parçası olmuştu.

 

ABD yönetimi tarafından yayılan antikomünist histerinin doruğa ulaştığı 1980'li yıllar boyunca internet, esas olarak Amerikan üniversitelerinin ve ordunun "ortak girişimi" olarak varlığını sürdürdü. Reagan'ın "kötülük imparatorluğu" olarak nitelendirdiği Sovyetler Birliği'nin çözülmesine paralel olarak, 1980'lerin sonunda, başta NATO müttefikleri olmak üzere, diğer ülkelerin kullanımına açıldı. 1977 yılında bünyesinde 100 sunucu bilgisayar bulunan sistem, 1992'de 1 milyon sunucuya ulaşmıştı. Yine de kullanıcı kitlesi, halen akademisyenler ve öğrencilerdi. Bu durumu değiştiren ve sistemi çok daha geniş bir kitleye açan, World Wide Web (WWW) oldu.

 

1993 yılında piyasaya çıkan ilk grafik tabanlı ağ tarayıcısı olan Mosaic ile, internet trafiği % 300.000 (yüzde üç yüz bin) arttı. Bu rekor artışın bir nedeni, Mosaic'in, internet'in kullanılmasını olağanüstü kolay bir hale getirmesiydi2 Mosaic ve onu takip eden grafik tabanlı tarayıcılar öyle egemen bir hale geldi ki, "ftp" gibi eski uygulamaların kullanım alanı giderek daraldı ve "Web" ile "internet", giderek aynı anlama gelmeye başladı. Peki neydi Web? Kısaca, ona, HTML (HyperText Mark-Up Language - Hipermetin İşaretleme Dili) adlı özel bilgisayar dilinde düzenlenmiş belgelere adanmış sunucu (server) bilgisayarların birbirine bağlı olduğu bir sistem diyebiliriz. HTML'ye gömülmüş adreslerin kullanımı, tarayıcı program aracılığıyla, bir bilgi parçasından diğerine kesintisiz gidilmesine olanak tanır, bu bilgi parçaları nerede olursa olsun. Tarayıcı programlar ve onların işlediği özel "protokol"ler, bilgi parçalarının yazı, grafik, ses ve video görüntüleri içermesini sağlayabilir. Bu da, Web'in, kullanımı kolay ve oldukça çekici bir grafik arabirime sahip olması demektir.

 

Bu kullanım kolaylığının sonucu olarak, 1996 yılına gelindiğinde, 10 milyon sunucu bilgisayar, 40 milyon insanı sisteme ve birbirine bağlıyordu. 1998 sonu itibarıyla ise, bu rakamlar 60 ve 200 milyona fırladı.

 

İKİ YÜZLÜ İNTERNET-İNTERNETİN İKİ YÜZÜ

 

Otuz yıllık bir geçmişi olan uluslararası bilişim ağı internet, 20. yüzyıldaki bilimsel-teknolojik ilerlemelerin en önemli unsurlarından biri olmuş durumdadır. İnternet, özellikle son 10 yıl içinde, "baş döndürücü" bir hızla yayılıp gelişerek, insanlığın geleceğinde etkili olabilecek bir noktaya ulaştı.

 

Ancak internet, kapitalizmin ihtiyaçları doğrultusunda üretilmiş ve aynı ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilen bir teknolojik yapı olarak, bu sistemin bütün çelişkilerini, kirliliklerini, yozlaşmışlığını da, bizzat kendi içerisinde- bünyesinde barındırıyor.

 

Sürekli bir değişim ve gelişim içinde olması nedeniyle "toplumsal bir organizma"ya benzetebileceğimiz internet'in doğduğu eller, büyüme aşamasında onu tıpkı buyurgan bir ebeveyn gibi yönlendiriyor, kendisi için çizilen "gelecek"ten sapmaması için gizli-açık yöntemlerle baskı altına alıyorlar.

 

Ancak internet'in, çağımızın tanık olduğu en önemli bilimsel-teknolojik atılımlardan biri olarak, sadece kapitalistlerin değil, tüm insanlığın çıkarına sunulması için çaba sarf edenler de var.

 

21. yüzyılın başında, çıkarların çatıştığı bir arenaya dönen internet, bu özelliğiyle, sınıflı toplumlarda uygarlığa dair "bütün gelişmenin, sürekli bir çelişme içinde oluştuğu"nun en güncel kanıtlarından biridir.

 

Bu temelden yola çıkılarak, internet'in "iyi"liğine de, "kötü"lüğüne de, daha da önemlisi, "iyilik içinde kötülüğü" ve "kötülük içinde iyiliğine" dair örneklemeler yapalım.

 

BİLİMSEL BİLGİYE AÇILAN BİR KAPI OLARAK, FAYDALI İNTERNET;

Kimlerin hangi amaçla, nasıl kullandıklarına yada nasıl kullanmak istediklerine göre şekillenen bir iletişim aracı olarak internet, istendiğinde pek çok alanda milyonlarca bilimsel bilgiye (tıp, biyoloji, fizik, kimya, psikoloji, sosyoloji, antropoloji, tarih, coğrafya, ekonomi-politik, kültür, sanat, edebiyat gibi) yada temaya ulaşabileceğimiz, muhteşem bir araçtır.

 

HER TÜRLÜ KİRLİLİĞİ-İNSANLIK DIŞILIĞI İÇERİSİNDE BARINDIRAN, ZARARLI İNTERNET;

 

İnternet bizlere sunduğu tüm olanaklara ve güzelliklerine karşın, aynı zamanda her türlü insanlık dışılığın (insanın köleleştirilmesinin, insan bedeninin metalaştırılmasının, pornografinin, türlü sapkınlığın, sömürünün, savaşın, terörün, şiddetin, işkencenin, gericiliğin, ırkçılığın ) en edepsizce ve pervasızca ortaya döküldüğü, propaganda edildiği, insana yakışmayan her türlü kirliliğin, *********liğin, yozlaşmışlığın had safhaya ulaştığı bir ortam olarak da, son derece tehlikeli ve zararlı bir araç haline hızla dönüşmektedir. Yine insanların, tanışmak, konuşmak, ortak yada farklı düşünce ve duygularını paylaşmak amacı ile bulundukları sohbet sitelerinde ortaya dökülen çirkinlikler, insani bir ihtiyaç olan sohbeti, adeta sohbet boyutundan çıkarıp, argo-küfür içerikli sözcüklerin kullanıldığı, küfürleşmeler ve taciz boyutuna ulaştırmıştır.

 

PİYASACI İNTERNET;

Başta ABD olmak üzere emperyalistlerin sömürgen çıkarlarının, gizli-açık şekilde propaganda edildiği, kapitalist sistemin ideolojisinin temel tözüne ait argümanlarının (bireyci-bencilliğin, adamsendeci-duyarsızlığın, çıkarcı-fırsatçılığın, köşe dönmeci-her yol mubahçılığın), her gün yeniden üretilerek propaganda edildiği, çeşitli yöntemlerle insanların bilinçaltına yerleştirildiği, sistemin kendi sınıfsal çıkarları-amaçları doğrultusunda farklı yöntemler ile kullandığı en etkili iletişim aracı ve propaganda silahıdır.

 

Bilimin ve her türlü bilimsel gelişmenin, kayıtsız şartsız tüm insanlığın hizmetine sunulması yönündeki Bilim Etiğinin ve Evrensel İnsani Değerlerin varlığını görmemezlikten gelen, kapitalizm ve onun en üst aşaması olan emperyalizm, her yeni buluşu ve icadı gizlilik içerisinde patent altına alarak saklamakta, bu buluşları-icatları, daha sonra devasa karlar elde edeceği bir meta ( ticaret malı) haline getirerek, daha çok para verene pazarlamakta-satmaktadır. Yine her bilimsel gelişmeyi ve buluşu, kendi işgalci-sömürücü hegemonyası için adeta bir savaş aracı-makinesi haline dönüştürüp, en gayri insani yöntemlerle kullanmaktadır. Atom Bombasıyla açıkça ortaya çıkan bu acı gerçek, o günden buyana, insanlığı ve doğal çevreyi, tümüyle yok edecek kadar etkili korkunç nükleer-biyolojik-kimyasal silahların üretilmesine dönüşmüştür. İşte bu acı gerçek, bilimin ve bilimsel gelişmenin, kimler tarafından, hangi amaçlar için, nasıl kullanılacağına yada kullanıldığına dair bariz bir örnektir

 

İşte böylesi bir büyük çelişkiyi içerisinde barındıran internet'in, birbiriyle çelişen iki yüzü:

 

İnternetin bir araç olarak İNSANLIĞIN HİZMETİNE SUNULMASI yani eşitlik, adalet,hak, emek, demokrasi ve bağımsızlık mücadelesine sunduğu devasa olanaklar, ama diğer yandan da, kendi sunduğu olanaklara ket vuran, kirli, yoz, geriletici ve çürütücü gayri insani yüzü.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

internet sanılanın aksine amerika da değil isviçrede geliştirildi. yani CERN de.

 

bu gün onun insanı dehşete düşüren konualrda dahi kullanılması bir çok insanlığın yararına olan icadın akıbetiyle aynı. mesela çocuk ******* internetin yaygınlaşmasından sonra bu sektör binelrce kat büyüdü. MSN chat odalarını çocuk ******* yüzünden kapattı. interpolde artık kaçakçılık ve organize suça ayrılan birim kadar çocuk pornosuna ayrılmış durumda. ha keza organ mafyası, ırkçılık .

 

tabiki bunlar internetin yararlarını yadsımamızı gerektirmez. yani suçlu bıçak değildir bıçak elma keserken çok iyidir, ekmek doğrarkende öyel ama sen onlar adam öldürürsen suç bıçağın değil.

 

hep böyle, Nobel maden ve yol işçilerinin işini koalylaştırmak için dinamiti y geliştirirken savaşta yüzbinelrce can alacağını tahmin edebilirmiydi. Matbaayı icat eden adam Joseph Goebbels gibi bir adamın doğacağını tasavvur edebilirmiydi. Atomu parçalamayı başardıkları için sevinçten geceleri gözlerine uyku girmeyen bilim adamların aklının ucundan geçermiydi Hiroşima ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.