Misafir demirefe Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 E tabii... Köleliğin yasaklanması da bizzat hem köleler için, hem köle çalıştıran büyük toprak sahipleri için büyük bir travmaydı. Köleler nasıl iş bulup karınlarını doyuracaklarının derdine düşmüşlerdi, toprak sahiplerinin neyin derdine düştüklerini söylemeye gerek yok. Ya da başka bir örnek vermek gerekirse bir uyuşturucu bağımlısı için de uyuşturucudan mahrum kalıp bir kliniğe tedavi için yatırılmak büyük bir travmadır. Bunların travmasının da bu örneklerden farkı yok. Zihin esareti, dogma köleliği. Din ile zihin uyuşturma bağımlılığı... Haklı garipler... Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 Bugünkü gazetelere göz atarsanız farkedersiniz. Dengir'in dengesizliğine, densizliğine örnek bir yazı hemen gözünüze çarpar. Ve belki biraz daha üzerinde düşünürsünüz, bu Allahın Dengir'i ne demeye çalışıyor diye!!! Buyrun; Karacaoğlan İtalyanca konuşurdu... Ben yürürem yane yane Aşk boyadı beni kane Ne akilem ne divane Gel gör beni aşk neyledi (Yunus, 13’üncü yüzyıl.) * Düşman geldi tabur tabur dizildi Alnımıza kara yazı yazıldı Tüfek icat oldu mertlik bozuldu Eğri kılıç kında paslanmalıdır (Köroğlu, 16’ncı yüzyıl.) * Bana kara diyen dilber Gözlerin kara değil mi Yüzünü sevdiren gelin Kaşların kara değil mi (Karacaoğlan, 17’nci yüzyıl.) * Yarın kavga kurulur Öter tüfek davlumbazlar vurulur Nice koç yiğitler yere serilir Ölen ölür kalan sağlar bizimdir (Dadaloğlu, 18’inci yüzyıl.) * Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece (Veysel, 1894 doğumluydu.) * Hálá diyor ki: "Atatürk travma yaşattı, dilimizi değiştirdi..." Alıntı
Φ xprensesx Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 600 yıllık bir devletin yıkılması, son bulması elbette bir travmaya sebep olacaktır. yani zaten tarihsel açıdan da bu böyle. birden bire harfleriniz değişior, düzeniniz deişior. bunun ii ya da kötü olduğu tartyımaya açık. lakin travma oluşturması gayet normal. saygılar Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 internet cikdi travma olduk,, evlendik travma olduk heygidi günler hey! Türkiye, Türkiye! Oooooo oooo... Yer gök inlesin bu sesi dinlesin Hep seninleyiz Türkiye! ... oooo Türkiye Türkiye haydi zafere Türkiye Türkiye ooooooo ... Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 600 yıllık bir devletin yıkılması, son bulması elbette bir travmaya sebep olacaktır. yani zaten tarihsel açıdan da bu böyle. birden bire harfleriniz değişior, düzeniniz deişior. bunun ii ya da kötü olduğu tartyımaya açık. lakin travma oluşturması gayet normal. Ne kadar da masum bir açıklama değil mi? herkes travma kelimesini "şok" anlamında algılıyor ve ona göre değerlendirip olayın içini boşaltıyor, boşaltmaya çalışıyor... Travma canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı, bir doku ya da organın yapısını ya da biçimini bozan ve dıştan mekanik bir etki sonucu oluşan yerel yara olarak tanımlanmaktadır. Psikolojide daha çok; bireyin gerektiği gibi bir tepki gösteremediği, üzerinde durduğu halde çözüme kavuşturamadığı, dolayısıyla bilincin dışına ittiği yaşantıdır. Bu adam, resmen diyor ki, Atatürk devrimi bir yaradır, bir bozukluktur, kurtulunması gereken bir sakatlık durumudur... Birileri çıkar "Atatürk'ü sevmiyorum, humeyniyi seviyorum" der. Kimse de yolun açık olsun haydi anca gidersin humeyninin ülkesine demiyor! Ben burdan sesleniyorum! Atatürk Cumhuriyetini sevmeyen , onun dünyada eşi olmayan devrimini beğenmeyen dosdoğru İrana! Rahat edersiniz orda! Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 bende ki travma öyle bir tavma ki ekmek 40 ykr olursa EŞEK GİBİ ANIRACAĞIM taksim'de hala ekmekteyim ben!!! Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2008 Ne kadar da masum bir açıklama değil mi? herkes travma kelimesini "şok" anlamında algılıyor ve ona göre değerlendirip olayın içini boşaltıyor, boşaltmaya çalışıyor... Travma canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı, bir doku ya da organın yapısını ya da biçimini bozan ve dıştan mekanik bir etki sonucu oluşan yerel yara olarak tanımlanmaktadır. Psikolojide daha çok; bireyin gerektiği gibi bir tepki gösteremediği, üzerinde durduğu halde çözüme kavuşturamadığı, dolayısıyla bilincin dışına ittiği yaşantıdır. Bu adam, resmen diyor ki, Atatürk devrimi bir yaradır, bir bozukluktur, kurtulunması gereken bir sakatlık durumudur... Birileri çıkar "Atatürk'ü sevmiyorum, humeyniyi seviyorum" der. Kimse de yolun açık olsun haydi anca gidersin humeyninin ülkesine demiyor! Ben burdan sesleniyorum! Atatürk Cumhuriyetini sevmeyen , onun dünyada eşi olmayan devrimini beğenmeyen dosdoğru İrana! Rahat edersiniz orda! Halk bir gecede insanca bir yasama dogru yönlendirildi,kulluktan kurtulup özgürlesti,okuma yazma zaten bilmiyordu ki bir gecede travma yasasin,halk yasadigindan bihaberken nasil travma yasayabilirdi.Dengir Firat aslinda sunu demeye calsiyor,Atatürkle suya düsen Kürdistan hayalleri Kürtcülerde büyük bir travma yaratti.Ben hep ayni seyi söylerim arastirin Dengir Firat'in seceresini Kürt Sait'e kadar gider. Travma denilen sey hic beklenmedik bir seyin yasanmasidir,halk savastan cikmis neyin ne oldugunu zaten bilmez bir haldedir,bu halk travma yasayamaz yasasaydi ülkesi isgal edilirken yasardi.Halbuki halk düsünmekten acizdi,üstelik birde ona isgalcilerin dost olduklari empoze ediliyordu dinciler tarafindan, Travma dengir firatin kendi beynindedir hemde yargi travmasi. saygilarla Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2008 Gül ve eşine ağır hakaret Barolar Birliği toplantısında çok ağır cümleler kullanıldı İstanbul Barosu'nun ikincisini düzenlediği Cumhuriyet Hukuku Paneli'nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrunnisa Gül'e hakaret içeren sözler sarf edildi. "BEDEVİ KILIKLI EŞİYLE ÇANKAYA'YI ELE GEÇİRDİ!" İstanbul Barosu Meclis Başkan Vekili Avukat Nizar Özkaya, "Çankaya'ya Arap bedevi kılıklı bir eşle birlikte bir adam çıktı ve Çankaya'yı ele geçirdi." şeklindeki çirkin ifadelerine salonda bulunan hiç kimse tepki göstermedi. "DEVRİMLER YOBAZLAR ÜZERİNDE TRAVMA YARATIR" "BEDEVİ KILIKLI EŞİYLE ÇANKAYA'YI ELE GEÇİRDİ!" Ayrıca AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın "Devrimler travma yarattı" sözleri, panele damgasını vurdu. Fırat'ın sözlerini eleştiren Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç, cumhuriyetin yarattığı travmanın laiklik karşıtı kişiler üzerinde olduğunu söyledi. Çekiç ardından, "Devrimler yobazlar üzerinde travma etkisi yapar." ifadelerini kullandı. Panele konuşmacı olarak Maltepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç, Anayasa Hukukçusu Prof Dr. Mümtaz Soysal ve yazar Cengiz Özakıncı katıldı. Programın soru bölümünde söz alan İstanbul Barosu Meclis Başkan Vekili Özkaya söz aldığı sırada Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek makamında bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ve eşine, "Biliyorsunuz Çankaya kuşatıldı. Çankaya'ya Arap bedevi kılıklı bir eşle birlikte bir adam çıktı ve Çankaya'yı ele geçirdi." şeklinde konuştu. Zaman Alıntı
Φ onuronur Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 30 Haziran , 2008 çarlık rusyasını ortadan kaldırmak ve yeni oluşan dünya sistemine maraz çıkarmasını engellemek için komünizme düçar kılındı. oldumu yılların çarlık rusyası sovyetler birligi diye bişi. bu zamandan sonra ruslar dünya çapında adam çıkaramamışlar tarih sahnesine.. koskoca sovyetler meger koskoca bir balonmuş tabi, dünyaya hakim olan hegomanya öyle istedi diye inandık yıllarca koskoca balona..... imparatorlukları kendi yeni düzenine engel olmasın diye belli politikalarla durdurdu bu sistem. türkiyenin şansına ise laik cumhuriyet düştü. bundan sonra dünya işlerinde türkiye hesaba katılmaz oldu, çantaya girmişdi bir kere rusya kendi kamburunu atmaya çalışıyor ve baya mesafede almış gibi görünüyor biz ise daha tartışmaya bile yanaşamıyoruz tüm yaşananları. çantadan çıkacak mı? yoksa çıkmayacak mı? ne akp ne de ulusalcıyım diyenler.. yeni birşeyler lazım, eskinin yenisi, aslında yeni diye birşey yoktur. herşey eskinin farklı formda devamından ibarettir.. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2008 Travmaci Firat'in basi dertte; Gümrük kontrolörü Bayram Colak Dengir Firat'in sirketi hakkinda "HAYALI IHRACAT"raporu hazirlayinca kizilca kiyamet koptu. Bayram Colak Firat'in ortagi oldugu "MENAS"sirketinin "HAYALI IHRACAT"yaptigi yönünde rapor hazirladi,rapor mahkemeye tasindi. -FIRAT gümrük kontrolörünü Gümrük müstesarligina sikayet etti,SONUC ALAMADI, -Bunun ardindan 14 Mart 2007 günü yetkili kurul olmamasina ragmenBasbakanlik teftis kuruluna bir mektup yazdi. -Erdogandan onay alindi,5 Nisanda verilen onay üzerine bASBAKANLIK BASMÜFETTISLERI MEHMET GÜRBÜZ,MEHMET EMIN BAYSAN 3 Aralik 2007 de biten bir arastirma yaptilar. -Gümrük kontrolörü ve tüm akrabalarinin mallari didik didik edildi,bazilarinin tek bir mal varligi bile cikmadi.Yani sonuc yine sifirdi. -Travmaci Firat bununlada yetinmedi;Bayram Colak'i mahkemeye verdi. -Ankara 6.Asliye Ceza mahkemesinden 9 Temmuz 2008 günü su karar cikti:SANIGIN GÖREVINI YAPTIGI KANAATINE VARILDIGINDAN GÖREVI KÖTÜYE KULLANMA SUCUNUN OLUSMADIGINDAN BERAATINE.... ne kadar aci birsey,insanlari sucsuz yere mahkemelere sevkedenlerin gülünecek hallerine bakip aglamak gerekir.Kinin böylesi görülmemistir,Yavuz hirsiz hesabi bu aynen,hep yap hemde baskasini sucla.Ama yandas olmayan hakimlerimizle gurur duymamiz gerekiyor.Yandaslara diyecek lafimiz zaten yok. saygilarla Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 22 Temmuz , 2008 Ak partinin vekillerinin büyük çoğunluğu yolsuzluktan, ihaleye fesat karıştırmaktan, gizli ve Türkiye Cumhuriyetini zora sokan anlaşmalar yapmaktan, açıklanamayan mal varlıklarından, teröre destek verenlerle ticari anlaşmalar yapmaktan ve onların bazılarına kefil olmaktan sabıkaları var ve dokunulmaz oldukları için yargılanamıyorlar ve bu ellerle temizlik yapmaya kalkıyorlar...!!! Alıntı
Φ adısaklıadam Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2008 Tuncay Güney'den bomba iddia! Ergenekon soruşturması ile ilgili ilk belgeler 2001 yılında evinde bulunan ve örgütün deşifre olmasına sebep olan Tuncay Güney verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gelinen aşama buzdağının görünen kısmı... Ergenekon soruşturması ile ilgili ilk belgeler 2001 yılında evinde bulunan ve örgütün deşifre olmasına sebep olan Tuncay Güney TVNET'e verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Altı saat süren ve dün ilk bölümü yayınlanan röportajda, Ergenekon soruşturmasında gelinen noktayı değerlendiren Güney, bu gün gelinen noktayı buzdağının görünen kısmı olarak tanımladı. CESUR HIRSIZLAR PARTİSİ Kanada'da TVNET Haber editörü Bedir Acar'a konuşan Tuncay Güney şifreli cümleler kurarak, Ergenkon örgütünün 'Cesur Hırsızlar Partisi'nin himayesinde olduğunu söyledi. 1950'li yıllardan itibaren devlet içinde örgütlenen bir yapı olduğunu iddia ettiği Ergenekon için 'Susurluk'un babası' diyen Güney, ilk bölümü yayınlanan röportajında, Ergenekon örgütü ve soruşturma ile ilgili olarak, şu çarpıcı bilgileri verdi: "Ergenekon çözülürse sistem çöker. Cesur Hırsızlar Partisi, Ergenekon'u himaye ediyor. Ergenekon'un sermaye boyutuna ve sistem içindeki uzantılarına dokunulmamıştır. Küçük parmağı kesilse ne olur. Örgüt kendini yeniler." BUGÜN Alıntı
Φ adısaklıadam Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2008 çarlık rusyasını ortadan kaldırmak ve yeni oluşan dünya sistemine maraz çıkarmasını engellemek için komünizme düçar kılındı. oldumu yılların çarlık rusyası sovyetler birligi diye bişi. bu zamandan sonra ruslar dünya çapında adam çıkaramamışlar tarih sahnesine.. koskoca sovyetler meger koskoca bir balonmuş tabi, dünyaya hakim olan hegomanya öyle istedi diye inandık yıllarca koskoca balona..... imparatorlukları kendi yeni düzenine engel olmasın diye belli politikalarla durdurdu bu sistem. türkiyenin şansına ise laik cumhuriyet düştü. bundan sonra dünya işlerinde türkiye hesaba katılmaz oldu, çantaya girmişdi bir kere rusya kendi kamburunu atmaya çalışıyor ve baya mesafede almış gibi görünüyor biz ise daha tartışmaya bile yanaşamıyoruz tüm yaşananları. çantadan çıkacak mı? yoksa çıkmayacak mı? ne akp ne de ulusalcıyım diyenler.. yeni birşeyler lazım, eskinin yenisi, aslında yeni diye birşey yoktur. herşey eskinin farklı formda devamından ibarettir.. yanlış anlamayında kurmuş oldugunuz bu dili bu forumda anlayacak kişi pek çıkmaz diyorum. biraz daha sade ve anlaşılır olamazmısınız? çok genel geçmiş gibisiniz... Alıntı
Φ adısaklıadam Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 31 Temmuz , 2008 demokrasi için güzel bir karar Atatürk’ü Sevmeme Özgürlüğü Vardır! 11 Haziran 2008’de Kanal 1’de Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programında Atatürk’ü sevmediklerini ifade ettikleri için haklarında soruşturma açılan Nuray Canan Bezirgan ve Kevser Çakır’a dava açılmasına gerek olmadığı kararı verildi. Program içersinde Atatürk'ü sevmediklerini ifade eden; tartışma sürecinde de Humeyni'yi sevdiklerini belirten Nuray Canan Bezirgan ve Kevser Çakır hakkında "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" suçlamasıyla soruşturma açılmıştı. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma sonucunda "Nuray Canan Bezirgan ve Kevser Çakır gibi herkesin Atatürk'ü sevmeme hakkı vardır." izahıyla kovuşturmaya gerek olmadığı kararı verildi. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.