Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

5795681.jpg

Türk erkeklerin Nataşa faturası 600 milyon doları buluyormuş

 

 

Türk erkeklerin Nataşa faturası 600 milyon doları buluyormuş

Prof. Hurşit Güneş, Türk erkeklerinin fuhuş yapan Rus kadınlar aracılığıyla Rusya’ya büyük bir miktarda döviz kazandırdıklarını öne sürdü.

 

Bunu ayda 50 milyon dolar olarak hesaplayan Güneş, "Almanya’dan 1.5 milyar dolar işçi dövizi geliyor, bunun yarısını dışarı yolluyoruz. Yani yılda 600 milyon dolar o... parası yolluyoruz dışarıya" dedi.

 

MARMARA Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hurşit Güneş, Türk erkeklerin fuhuş yapan kadınlar aracılığıyla Rusya’ya yılda 600 milyon dolar yolladıklarını öne sürdü.

 

İşçi dövizlerinin yarısı

 

Erzurum’da yapılan "Küresel dalgalanmalar gölgesinde ekonomik beklentiler’ panelinde konuştu. Konuşmasında fuhuş sektöründe dönen paralara dikkat çeken Güneş, Türkiye’nin, Almanya’daki işçilerin gönderdiği dövizin neredeyse yarısı kadar parayı fuhuş yapan kadınlar aracılığıyla Rusya’ya gönderdiğini belirtti.

 

50 bin hayat kadını

 

Güneş, Rusya’da 500 bin hayat kadını olduğunu, bunların yüzde 10’unun Türkiye’de bulunduğunu ileri sürdü. Fuhuş yapan her kadının, Rusya’ya ayda 1000 dolar gönderdiğini dikkate alan Güneş, şu hesabı yaptı: "Ayda 50 milyon dolar, yılda 600 milyon dolar yapıyor. 600 milyon dolar ne parası ödüyoruz dışarıya? O... parası yolluyoruz."

 

Hesaptan düşmek lazım

 

Bu kalemin hesaplarda dikkati alınması gerektiğini savunan Güneş, şöyle konuştu: "Nasıl Almanya’dan işçi dövizlerimiz geliyor 1.5 milyar dolar. Geliyor ama onun yarısı kadar parayı da Nataşalara ödüyoruz. Bizim ekonomistler konuşuyor, ’Efendim, işçi dövizlerimizi yazdık, açık şu kadar oldu.’ İşçi dövizlerini yazıyorsun ama Nataşanın parasını yazmıyorsun. Onu da düş içinden bakayım. O zaman denge değişiyor tabi. Ama bunu konuşmuyoruz, konuşmamız lazım."

 

Herkesin enflasyonu farklı

 

Bu arada Türkiye’de enflasyonun herkes için eşit olmadığını anlatan Güneş, şunları söyledi: "Mesela gübrenin fiyatı yüzde 100’ün üzerinde arttı. Mazot derseniz o da arttı. Demek ki, çiftçinin enflasyonu daha yüksek. Gelelim bir asgari ücretlinin veya düşük gelirlinin enflasyonuna. Onlarınki de çok yüksek. Enflasyon yüzde 10 arttı ama gıda fiyatları yüzde 20’ye yakın arttı. Yoksul insanlar paralarıyla ancak karınlarını doyurabiliyorlar. Demek ki onların enflasyonu daha yüksek."

 

Uyuşturucu yüzünden piyasaya dolar hakim

 

PROFESÖR Hurşit Güneş’in bir ilginç tezi de, Türkiye’de dolar kullanımının yaygınlığına ilişkin oldu. Bu durum ile uyuşturucu trafiğini ilişkilendiren Güneş, şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye’de dolardan çok Euro işlem görüyor. İhracatın yüzde 60’ı Euro ile yapılıyor. İşçi dövizleri Euro olarak geliyor. Avrupalı turistler Türkiye’de Euro harcıyor. Türkiye’ye Euro geliyor ama ithalat ödemelerimiz ise dolarla yapılıyor. Petrole, altına, demire dolar ödüyoruz. Yani Türkiye’ye Euro geliyor, dolar çıkıyor. Niye Türkiye’de herkesin cebinde dolar var da Euro yok? Nerede bu Euro’lar? Niye Türkiye’de bu kadar çok dolar var ama Euro yok? 75 milyar dolarlık uyuşturucu Türkiye’den geçer. Uyuşturucu da Euro ile değil dolarla alınıp satılır. Onun için Türkiye’de ibadullah dolar vardır, Euro yoktur."DHA

Gönderi tarihi:

Hürriyet gazetesi halen bu konuda terbiyesizlik yapmaya devam ediyor. Yıllarca insanlar bunu yapmayın dedi, bu ismi kullanmayın dedi.

 

Ben çok üzülmüştüm tvde izlediğimde. Trabzonda bir türkle evlenen bir kadıncağız vardı ukraynalı ve esra ceyhan'ın programını arayıp "neden basın böyle yapıyor, slav hayat kadınları için bu ismi kullanıyor. Benim kızımın adı nataşa, sizin için ayşe, fatma nasıl bir isimse bizim içinde bu. Kızım okulda, devlet dairelerinde, muhtarlıkta ismini söyleyince alaya maruz kalıyor, insanların bakışları değişiyor, küçük düşürülüyor, kendisine kötü gözle bakılıyor" demişti. Esra Ceyhan denen kadında, çok haklısınız, "aa ne köyü, basın ayıp ediyor "falan demişti. Kadın "bu yüzden Sabah gazetesini aradım yüzüme kapattılar telefonu deyince" (program ATV de idi) esra ceyhanın suratı asılmış "ama basınıda suçlamamak lazım" demeye başlamıştı. Ondan sonra kadıncağız ne dese bu kafasını sallayıp "ama basınıda suçlamamak lazım" diyordu.

 

Nataşa bir isimdir, eski ve geleneksel isimdir. Bulgarlar, ukraynalılar, ruslar, beyaz ruslar, hatta abhazlar, osetler, gürcüler arasında yaygın bir isim. Gerçekten en klasik isimlerden birisi. Türkiye'de bu milletlerden çok insan var artık. Ve basınımız bu ismi hayat kadınlar için bir marka olarak kullanıyor. Ya biraz empati yapsalar, sallıyorum x ülkesinde türk veya arap hayat kadınları için Ayşe dense. Ve o ülkede yaşıyan bir insan olsanız kendi veya kızınızın, eşinizin adı ayşe olsa. Nasıl hissedersiniz?

Gönderi tarihi:

Türk erkeği yerli malı kullanmalı :)210620080101103195664.jpg

“Haydi Gel Bizimle Ol”da Türk erkeğinin Rus hayat kadınlarına ödediği para polemik konusu oldu

 

ÇİĞDEM Anad, Pınar Kür, Müjde Ar ve Aysun Kayacı’nın sunduğu Haydi Gel Bizimle Ol programı sezon finaliyle de ekrana damgasını vurdu. Geçtiğimiz günlerde ”Türk erkekleri Rus hayat kadınlarına yılda 600 milyon dolar ödüyor “ diyen Prof. Dr. Hurşit Güneş’in sözlerinin polemik konusu olduğu programda şu diyaloglar yaşandı...

 

Çiğdem Anad: Türkiye, işsiz ve ümitsiz bir ülke. İşsizlik artıyor, fakat bu arada Türk erkekleri sağolsun Rusya’ya para akıtıyor, 600 milyon dolar.

 

Müjde Ar: İş çok iş çok, Rus kızlara iş çok.

 

Aysun Kayacı: Yerli malı kullansınlar.

 

 

 

Çiğdem Anad: Bu söylediğin çok güzel aslında. Ne demek yani, yerli malı, bizim malı ne demek?

 

Aysun Kayacı: Çok güzel konuşmuş, sağolsun. Bunun çözümü, çaresi yok ki.

 

Müjde Ar: Her gün 50 bin erkek ereksiyon oluyor ve Rus kadını arıyormuş, doğru mu?

 

Çiğdem Anad: Çok az, 50 bin adam.

 

Müjde Ar: Allah gözünü doyursun senin. 50 bin tane adam coşuyor günde, cebine koyuyor 200 doları Allah; Rusları aramaya başlıyor.

 

Çiğdem Anad: Arkadaşlar nüfus ne kadar, 50 bin çok az.

 

Müjde Ar: Kızım sen 50 bin tane cebinde 200 dolar olan adamdan bahsediyorsun. Adam çok da 200 doları nasıl bulacak. Kendi kendine uyuyor gidiyor işte... 200 dolarmıymış, ücret...

 

Aysun Kayacı: Çok az, 200 dolar...

 

Pınar Kür: İyisi 1000 doların üstünde geliyormuş.

 

Müjde Ar: Yapma yaaa...

 

Pınar Kür: Yerli malı lafını açtınız. Tekrar ben oraya döneceğim. Yani bunlar Rus kadınlarına vermesinler, Türk kadınlarına mı versinler?

 

Çiğdem Anad: Aysun’un dediği yerli malı, herkes bunu kullanmalı.

 

Aysun Kayacı: Öyle demedim, hayır. Dedim ki, problematik tamam sermiş de çözümü ne? Bundan bu kadar şikayet etmek ne yani... Yani TL’ye dönsünler mi demek istiyor? Yani sıkıntı nerede önemli olan o?

 

Müjde Ar: TL’ye dönsünler diyor.

Gönderi tarihi:

Müjde Ar'ın yorumları harika.Ama bomba Kayacı'dan gelmiş yine:

 

Çok az,200 dolar...

:catikkas:

 

Ben de bir taraftan ülkemizdeki hem yararsız hem de pahalıya patlayan bazı yabancı futbolcuları ve teknik adamları düşünüyorum.Bu hayat kadınları söylenene göre 600 milyon dolar götürüyormuş ülkeden.Yahu yeri geliyor bütün sene sakatım ayağına yatan yabancı futbolcu sırf tek başına haybeden 10 milyon dolarları avroları cebe indiriyor.Ödenen bonservis de ayrı bir zarar.Halen de bazıları ''Sınırsız yabancı hakkı isterim.Daha çok para dökmek istiyorum.Nasılsa taraftarlarımız hemen koşup o adamın formasını alıyor,maçlara gelip sinir krizleri geçirip rahatlıyor,yine biz kazanıyoruz.'' derler.

 

Şimdi iki profesyonel kitleyi birlikte düşündüğümüzde kadınlar karşılığını peşinen verirken,futbolcular basınla,taraftarla,yöneticilerle dalga geçip gidiyor,üstelik kovulursa da hiçbir şey yapmadan çatır çatır tazminatını cebe indiriyor.Ne ala memleket!

Gönderi tarihi:
Hürriyet gazetesi halen bu konuda terbiyesizlik yapmaya devam ediyor. Yıllarca insanlar bunu yapmayın dedi, bu ismi kullanmayın dedi.

 

Ben çok üzülmüştüm tvde izlediğimde. Trabzonda bir türkle evlenen bir kadıncağız vardı ukraynalı ve esra ceyhan'ın programını arayıp "neden basın böyle yapıyor, slav hayat kadınları için bu ismi kullanıyor. Benim kızımın adı nataşa, sizin için ayşe, fatma nasıl bir isimse bizim içinde bu. Kızım okulda, devlet dairelerinde, muhtarlıkta ismini söyleyince alaya maruz kalıyor, insanların bakışları değişiyor, küçük düşürülüyor, kendisine kötü gözle bakılıyor" demişti. Esra Ceyhan denen kadında, çok haklısınız, "aa ne köyü, basın ayıp ediyor "falan demişti. Kadın "bu yüzden Sabah gazetesini aradım yüzüme kapattılar telefonu deyince" (program ATV de idi) esra ceyhanın suratı asılmış "ama basınıda suçlamamak lazım" demeye başlamıştı. Ondan sonra kadıncağız ne dese bu kafasını sallayıp "ama basınıda suçlamamak lazım" diyordu.

 

Nataşa bir isimdir, eski ve geleneksel isimdir. Bulgarlar, ukraynalılar, ruslar, beyaz ruslar, hatta abhazlar, osetler, gürcüler arasında yaygın bir isim. Gerçekten en klasik isimlerden birisi. Türkiye'de bu milletlerden çok insan var artık. Ve basınımız bu ismi hayat kadınlar için bir marka olarak kullanıyor. Ya biraz empati yapsalar, sallıyorum x ülkesinde türk veya arap hayat kadınları için Ayşe dense. Ve o ülkede yaşıyan bir insan olsanız kendi veya kızınızın, eşinizin adı ayşe olsa. Nasıl hissedersiniz?

 

Bizim ülkemizde bırakın ismi daha rus veya yabancı bir uyrukdan olan bayana bile öyle yakıştırmalar yapılıyor ki!Galiba bizler daha isimlere takılmaya devam edeceğiz.Kavramları yerle eden bir toplumun Esra Ceyhan denilen bir sunucumuzla basını haklamasıda galiba çok yadırganmamalı.

Gönderi tarihi:

Garipliklerin garip olmadığında garip karşılandığı,anormalliklerin normal olmadığında anormal bakıldığı, ağlanası hallere kahkahalarla alkış tutulduğu hali pür melalimize kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir ülke olduk sonunda.Açlığın kol gezdiği ülkemizde birileri samba yaparken,şampanya patlatıp fazla paranın getirdiği sıkıntıyı atarken birilerinin de 200 dolar yok olmadı 1000 dolar yabancı uyruklu kadınlarla nefsi duygularını tatmin ettiği ülkemizde mevzuyu ekonomik temelli ülkeye zarar veriyor bağlamında tartışmak ve de magazin boyutuyla gazete sayfalarının boş kalan yerlerini doldurmak telakkisiyle hareket etmek çok normal artık.Evine ekmek parası götürmeyip içkisine,sigarısına çekinmeden para veren,tercihen yabancı uyrukluya yabancı mönü üzerinden para verecek durumda zevk için aklı işleyen,bu insanların ziyadesiyle, ülkemizde itibarlı otellerde mönüyle sunulan içtimai ortamda, toplumun kültürel,insani değerler bağlamında nereye gittiği tartışılmıyor da ekonomik açığımızın açıklık sebebi çerçevesinde,tercihin yerli olması gibi seviyesiz bakışların sergilenmesi düsturuyla tartışmanın garip bir halde tezahür etmesi pes doğrusu dedirtiyor yazık!

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:

Köy imamı: Karım beni 5 vakit aldatıyormuş

5728761.jpg

 

Köy imamı: Karım beni 5 vakit aldatıyormuş

Bir köyde imamlık yapan S.C, Ankara 3. Aile Mahkemesi’ne başvurarak dört yıllık eşi K.D’nin kendisini başka erkeklerle aldattığı iddiasıyla boşanma davası açtı. İmam S.C. "Karımın aldattığını, benim dışımda bütün köy biliyormuş. Rezil oldum, başka yere tayinimi istedim" dedi. Boşanma davası, önümüzdeki günlerde görüşülecek.

 

KARABÜK’ün bir köyünde imamlık yapan S.C, 4 yıllık eşi K.D. aleyhine açtığı boşanma davasının dilekçesinde şu iddialarda bulundu:

 

"Karabük’te çalışırken mesleğimde yükselmek için sınav açılmıştı. Sınavlara hazırlanmak için Ankara’ya gelip kardeşimin evinde kalmaya başladık. Ben dışarıda kursa giderken eşim gece yarılarına kadar cep telefonu ile başka erkekle görüşme yapıyormuş. Kardeşim sorduğunda benimle konuştuğunu söylemiş. Oysa benimle hiç konuşmadı. Bir keresinde 10 yaşındaki yeğenimle dışarı çıkmışlar, telefonda görüştüğü kişi ile buluşmuşlar, bunu yeğenim bize anlattı."

 

Bir daha yapmam dedi

 

"Görev yaptığım köyde ben camiye namaz kıldırmaya gittiğimde, karım başka erkeklerle buluşuyormuş. Kendisine ve ailesine durumu anlattık. Özür diledi, ’bir daha yapmayacağını’ söyledi. Karımın görüştüğünü öğrendiğim F.B. isimli erkeğe ulaştım. Bana, karımın Kuran kursuna gelen kızlardan birisi ile kendisine not gönderdiğini, ben namaza gittikten sonra buluştuklarını, karımın ’Senden çok hoşlanıyorum, sensiz yapamam, yoksa bütün köye rezil ederim’ tehditiyle birlikte olmaya başladığını anlattı."

 

"Karımın aşk yaşadığı F.B. bir erkek arkadaşına karımdan bahsederek kendisine áşık olduğunu anlatmış. O da ’O /_np/8762/5728762.jpgsadece sana değil, ben dahil birçok erkeğe áşık, benimle de birlikte oluyor. İnanmazsan arayıp buluşayım sana ispatlarım’ dedikten sonra, karımı aramış. Yine ben namaza gittiğimde kömürlükte buluşmuşlar. Bu olayı gören F.B. karımla ilişkisini bitirmiş. Bunu kalabalık bir ortamda bana bizzat anlattı."

 

Sevgiliye Dolarli kontör

5728762.jpg

 

"Bir defasında imam arkadaşım H.A’nin evine ziyarete gittik. Biz namaz kıldırmak için camiye gittiğimiz esnada, karım imam arkadaşım H.A’ya ait cep telefonunu çalmış, içindeki kontörleri sevgilisine göndermiş. Telefonu da diğer sevgilisi F.B’ye hediye etmiş. Bu yüzden Asliye Ceza Mahkemesi’ne hırsızlık suçlamasıyla yargılanıyor."

Gönderi tarihi:
Garipliklerin garip olmadığında garip karşılandığı,anormalliklerin normal olmadığında anormal bakıldığı, ağlanası hallere kahkahalarla alkış tutulduğu hali pür melalimize kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir ülke olduk sonunda.Açlığın kol gezdiği ülkemizde birileri samba yaparken,şampanya patlatıp fazla paranın getirdiği sıkıntıyı atarken birilerinin de 200 dolar yok olmadı 1000 dolar yabancı uyruklu kadınlarla nefsi duygularını tatmin ettiği ülkemizde mevzuyu ekonomik temelli ülkeye zarar veriyor bağlamında tartışmak ve de magazin boyutuyla gazete sayfalarının boş kalan yerlerini doldurmak telakkisiyle hareket etmek çok normal artık.Evine ekmek parası götürmeyip içkisine,sigarısına çekinmeden para veren,tercihen yabancı uyrukluya yabancı mönü üzerinden para verecek durumda zevk için aklı işleyen,bu insanların ziyadesiyle, ülkemizde itibarlı otellerde mönüyle sunulan içtimai ortamda, toplumun kültürel,insani değerler bağlamında nereye gittiği tartışılmıyor da ekonomik açığımızın açıklık sebebi çerçevesinde,tercihin yerli olması gibi seviyesiz bakışların sergilenmesi düsturuyla tartışmanın garip bir halde tezahür etmesi pes doğrusu dedirtiyor yazık!

 

MUHABBETLE...

 

Bunun üstüne söylenecek tek kelime bulamıyorum.Bravo arkadaş!

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.