Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KURAN'DAKİ BU İKİ HAYETİ NASIL YORUMLAYACAĞINIZI ÇOK MERAK EDİYORUM... Din anlayışıyla bir ülke yönetmeyi/sürüklemeyi destekleyenler sorum size...


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
"YORUMSUZ"...

Yorum yapabileceğiniz kadar muallakta şeyler yazmadım zaten.

Gayet açık ve nettir yazdıklarım...

Yorum yapamamanız normaldir...

Aslında aramızdaki fark'ta bu, sayın tengerin boşig, siz ve sizin gibiler Atatürkün manevi şahsiyetinin arkasına saklanıp istediğiniz gibi eleştirel yaklaşıyorsunuz ve soyut, spekülatif eleştiriler yazıyorsunuz (Atatürk yaşasaydı ben,inançsızlığın büyük savunucularından biri olurmuşum) gibi, sonra yazılanların,söylenenlerin (tez,anti tez,sentez) gibi sağlamasını yapmadan her yapılanı "MUTLAK DOĞRU" kabul ederek, tartışmanın sanki doğru tarafı gibi davranmaya çalışıyorsunuz ve bu yaklaşım sizi ilerici, çağdaş, Tarihi en iyi bilen konumuna yükseltiyor, sizin yazdığınız gibi yazacağım "PEH"...

Atatürk'ü mevzuu bahis edip, arkasına sığınan ben değildim...

Bunu ilk yapan sizdiniz, iletiler yukarıda mevcut.

Atatürk'ün inancını sorgulamaktan nefret ettiğim kadar başka hiçbir tartışmadan nefret etmiyorum ve bu tartışmayı da ben açmadım.

Dikkat ederseniz tartışmadım da zaten, Atatürk'ün kendi el yazısından bir kaç tanımlama koydum ortaya.

Varmanız gereken sonuç ortadadır.

Şimdi boş nitelemelere girmeden ve ithamlardan bulunmadan layıkıyla tartışmaya devam edelim olur mu?

Kurtardımı???...

Ne oldu, var olanı görmeden,yokmuş gibi davranarak hiç bir şey çözülemez...

Yeni bir "ULUS" Güneş dil teorisi, Milliyetçilik, (kafatası ölçülmesi,Mimar sinan) vs vs...

Oooo...

Ne oldu?

Birden Atatürk Karşıtı mı kesildiniz yoksa, Güneş Dil Teorisini falan eleştiriyorsunuz?

 

Neyse,

Güneş Dil Teorisi konusunda da yanlışlarınızı ifade edeyim o zaman:

Güneş Dil Teorisi, Mustafa Kemal bu teoriden adı gibi emindi diye ortaya atılmadı.

Özetçe şunu söyleyebilirim ki bu teori "Avrupa Kökenli Tarihçilik Anlayışı"na karşıt olarak ortaya atılmıştır.

Mustafa Kemal, Güneş Dil Teorisini destekleyerek, Medeniyetin Avrupa Kökenli olduğu, Avrupalıların diğer insan ırklarından daha yetkin ve kültürlü olduğu, Avrupa kültürünün diğer kültürlerden daha ileri ve köklü olduğu ön yargısına karşı ortaya atılmış bir teoridir.

 

Atatürk bir söylemi ile bu teoriyi savunanlardan niçin savunduklarını ve bilimsel olarak nedenlerini kanıtlamalarını istediği gibi bu teoriye karşı olanlarında niçin karşı olduklarını ve bilimsel olarak nedenlerini kanıtlamarını istemiş ve yeni bir devinim yaratmıştır.

Devrimciliği burada da ortaya çıkmıştır.

 

Ancak Siz Arap-İslam Kaynaklı ve başkaları da Avrupa Kaynaklı yaklaştıkları için Tarihe, size gülünç gelmektedir.

Oysa sizde Güneş Dil Teorisinde, ilgili yerlerden Türk adını kaldırıp "Allah, Kur'an, Muhammed" adlarını koyuyorsunuz sadece, fark yok, anlatabildim mi?

İşte bu zincir, antitezi ile kırılmak ve sorgulanmak istenmiştir.

Fakat siz bunu zaten biliyordunuz öyle değil mi?

Türkler; Anadoluya geldiklerinde,şöyle imişler,böyle imişler, gerdi artık gerçekten, Yanlız Divriği "ULU CAMİİ" yeter Türklerin Anadoluya geldiğinde ne olduklarını anlatmaya, (Mimari,estetik) Ahlat mezar kalıntıları söyler,Ani fethi'de belki bir şey anlatır,İznik yeşil Camii, daha hala ayakta...

Duvar yazıları diyede yazmıyacağım...

"PEH"...

Sayın sarıgöl...

Divriği Ulu Camii ile ilgili bazı bilgileri vermek istiyorum:

 

Wikipedi'ye göre Divriği Ulu Camii

Ulu Camii ve Darüşşifası, Selçuklu döneminde Mengücekoğullarından Ahmet Şah ve Melike Turan tarafından başkentleri Sivas, Divriği'de cami ile darüşşifa (hastane) yaptırılmıştır. Yapım tarihi 1228-1229'dur. Caminin yapımında mimar ve sanatkar olarak Ahlatlı Hürremşah ve Tiflisli Ahmet çalışmıştır.

Yapım Tarihine dikkat ettiniz mi bilmem...

Ama Türkler Anadoluya 980-990larda gelmeye başlamışlardır.

1000lerden sonra neler olduğunu ise aşağı yukarı biliyoruz:

Selçuk Bey İslamiyeti seçmek zorunda kaldı...

Tuğrul ve Çağrı beyler Anadolu'ya akınlar düzenlediler...

1040 Dandanakan Savaşı oldu ve 1071de de "Cihat Niteliği Taşımayan" Malazgirt Zaferi ile Anadolu Türk Yurdu olmuş oldu...

"İslam Yurdu" değil, dikkat edin...

Osmanlılara kadar Anadolu "Rum Eli" olarak adlanırdı ve Türk Hakanlara da "Rum Eli'nin hükümdarı" denilirdi.

 

Yani Divriği Ulu Camii Türklerin Anadolu'ya gelmesinden 250 yıl kadar sonra yaptırılmıştır.

Bir Milletin dinlerinin değiştirilmesi ve bu yönde de telkinlerin ve zorlamaların etkili olması için yeteri kadar uzun bir zaman.

Gerçi o telkinler o kadar da etkili olmamış ve Türkler yine de Aleviliği seçmişlerdir ya neyse...

 

Tarih, lütfen, biraz Tarih...

 

 

 

Eklemek istiyorum:

Sayın sarıgöl, uzun zamandır sizinle tartışıyoruz ama sıkışınca görmezden gelmeniz ya da ilgisiz şeylerle konuyu dağıtmanıza alışmak istemiyorum. O yüzden sizinle olabildiğince az tartışmak istiyorum, mazur görün...

  • Cevaplar 115
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Sayın tengeiin boşig.

Aslında aramızdaki yazışmalar,tartışmadan ziyade, polemik boyutundan öteye gitmiyor sebebide; sizin yaklaşımınızdaki ben

merakı ve dediğim dedik,çaldığım düdük duruşu, bu itibarla keyfiniz bilir,yazdıklarımız ortada,okuyanlar karar versin...

 

Yorum yapabileceğiniz kadar muallakta şeyler yazmadım zaten.

Gayet açık ve nettir yazdıklarım...

Yorum yapamamanız normaldir...

 

Yazdığım "YORUMSUZ" yazısını bile,yorum, yapamamak olarak algılamak ancak sizin "FERASETİNİZE" kalmış...

 

Atatürk'ü mevzuu bahis edip, arkasına sığınan ben değildim...

Bunu ilk yapan sizdiniz, iletiler yukarıda mevcut.

Atatürk'ün inancını sorgulamaktan nefret ettiğim kadar başka hiçbir tartışmadan nefret etmiyorum ve bu tartışmayı da ben açmadım.

Dikkat ederseniz tartışmadım da zaten, Atatürk'ün kendi el yazısından bir kaç tanımlama koydum ortaya.

Varmanız gereken sonuç ortadadır.

Şimdi boş nitelemelere girmeden ve ithamlardan bulunmadan layıkıyla tartışmaya devam edelim olur mu?

 

Sizin yazdığınız bir yazıyı buraya alıntılıyorum (Atatürk tıbbi bir kazaya! kurban gitmeyip yaşasaydı, sizi İnançsızlığın büyük savunucularından birisi olarak göreceğimden pek şüphe etmiyorum...

Zira gördüğüm kadarıyla Atatürk aşkınız ziyadesiyle var...) VE...

 

Oooo...

Ne oldu?

Birden Atatürk Karşıtı mı kesildiniz yoksa, Güneş Dil Teorisini falan eleştiriyorsunuz?

 

Konu bu, bir öyle, bir böyle...

Neyse...

 

Neyse,

Güneş Dil Teorisi konusunda da yanlışlarınızı ifade edeyim o zaman:

Güneş Dil Teorisi, Mustafa Kemal bu teoriden adı gibi emindi diye ortaya atılmadı.

Özetçe şunu söyleyebilirim ki bu teori "Avrupa Kökenli Tarihçilik Anlayışı"na karşıt olarak ortaya atılmıştır.

Mustafa Kemal, Güneş Dil Teorisini destekleyerek, Medeniyetin Avrupa Kökenli olduğu, Avrupalıların diğer insan ırklarından daha yetkin ve kültürlü olduğu, Avrupa kültürünün diğer kültürlerden daha ileri ve köklü olduğu ön yargısına karşı ortaya atılmış bir teoridir.

 

Atatürk bir söylemi ile bu teoriyi savunanlardan niçin savunduklarını ve bilimsel olarak nedenlerini kanıtlamalarını istediği gibi bu teoriye karşı olanlarında niçin karşı olduklarını ve bilimsel olarak nedenlerini kanıtlamarını istemiş ve yeni bir devinim yaratmıştır.

Devrimciliği burada da ortaya çıkmıştır.

 

Ancak Siz Arap-İslam Kaynaklı ve başkaları da Avrupa Kaynaklı yaklaştıkları için Tarihe, size gülünç gelmektedir.

Oysa sizde Güneş Dil Teorisinde, ilgili yerlerden Türk adını kaldırıp "Allah, Kur'an, Muhammed" adlarını koyuyorsunuz sadece, fark yok, anlatabildim mi?

İşte bu zincir, antitezi ile kırılmak ve sorgulanmak istenmiştir.

Fakat siz bunu zaten biliyordunuz öyle değil mi?

 

Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Mektebi’nin açılış töreninden yıl 1936...

 

Okulun görevi de, “Türk atalarımız tarafından kurulan Çin, Hint, Elam, Sümer, Eti, Mısır, Etrüsk, Grek ve Latin kültürlerinde Türk dilinin ve kültürünün izlerini aramak” olarak saptanmıştı.

“Okey” okunan İngilizce “O.K.” deyiminin “ok ve aydan” geldiği, Agamemnon’un “ağa memnun” demek olduğu, “west” kelimesinin “ast”, “east” kelimesinin “üst”ten türediği,eski Mısır tanrısı Osiris’in aslında “üze ur” olduğu,Meclis Kamutay, milletvekili saylav, Cumhuriyet Halk Partisi de Kamubuyurum Tüz Bölemi!...

Türk olmak bir şereftir, özümde Türk,sözümde Türk,Elhamdulillah Müslümanım ve İslamiyette ırkçılık,kavmiyetçilik, yoktur ha unutmadan? çerman diye modernist bir kişi Hz "MUHAMMED" in (a.s.v) İbrahim a.s. ın Irkından olduğunu,İbrahim a.s. mın Sumerli olduğu,dolayısı ile Sumerlerin Türk olması hasebiyle Hz MUHAMMED (a.s.v.) inde Türk olduğunu vs vs...

Kısaca...

 

 

 

 

Sayın sarıgöl...

Divriği Ulu Camii ile ilgili bazı bilgileri vermek istiyorum:

 

Wikipedi'ye göre Divriği Ulu Camii

Yapım Tarihine dikkat ettiniz mi bilmem...

Ama Türkler Anadoluya 980-990larda gelmeye başlamışlardır.

1000lerden sonra neler olduğunu ise aşağı yukarı biliyoruz:

Selçuk Bey İslamiyeti seçmek zorunda kaldı...

Tuğrul ve Çağrı beyler Anadolu'ya akınlar düzenlediler...

1040 Dandanakan Savaşı oldu ve 1071de de "Cihat Niteliği Taşımayan" Malazgirt Zaferi ile Anadolu Türk Yurdu olmuş oldu...

"İslam Yurdu" değil, dikkat edin...

Osmanlılara kadar Anadolu "Rum Eli" olarak adlanırdı ve Türk Hakanlara da "Rum Eli'nin hükümdarı" denilirdi.

 

Yani Divriği Ulu Camii Türklerin Anadolu'ya gelmesinden 250 yıl kadar sonra yaptırılmıştır.

Bir Milletin dinlerinin değiştirilmesi ve bu yönde de telkinlerin ve zorlamaların etkili olması için yeteri kadar uzun bir zaman.

Gerçi o telkinler o kadar da etkili olmamış ve Türkler yine de Aleviliği seçmişlerdir ya neyse...

 

Tarih, lütfen, biraz Tarih...

 

Ani,İznik, Süleyman Şah yeterlimi sayın tengriin boşig...

Ve Haçlı savaşları...

Aslında bende yoruldum ve "SELÇUK BEY'İN KİM OLDUĞUNU NİYE İSLAM'I ŞEÇTİĞİNİ TAM ANLAYAMADIM" birde Karahanlar devleti,Büyük Selçuklu,Nizamulmülk, bunlar hep hayali galiba...

Ama sağol biraz araştırma ile (tarih) gün yüzüne çıkıyor...

Gönderi tarihi:
Ani,İznik, Süleyman Şah yeterlimi sayın tengriin boşig...

Ve Haçlı savaşları...

Aslında bende yoruldum ve "SELÇUK BEY'İN KİM OLDUĞUNU NİYE İSLAM'I ŞEÇTİĞİNİ TAM ANLAYAMADIM" birde Karahanlar devleti,Büyük Selçuklu,Nizamulmülk, bunlar hep hayali galiba...

Ama sağol biraz araştırma ile (tarih) gün yüzüne çıkıyor...

Size hepsini birden mi açıklayayım, yoksa teker teker mi?

 

Birde lütfen ama lütfen artık şu imlanızı düzeltiniz.

Hiçbir şey anlaşılmadığı gibi çoğu zamanda yanlış anlaşılıyor ve birkaç kişiye daha sorduktan sonra ortak bir anlamda anlaşarak yorum yapmak zorunda kalıyoruz.

 

Selçuk Bey'in niçin İslamı seçtiğini anlattım.

Hidayet aşkıyla yanıp tutuştuğu için seçmemiştir İslamı.

Asya'dan, hakimiyetindeki boy ile birlikte göçmek zorunda kalmış,

Ve yeni yurt edineceği topraklarda barınabilmek için,

Yerleşeceği bölgedeki en stratejik hakimiyete sahip olanın inancını benimsemiştir.

Bu sayede ayrıcalıklar almış ve varlığını pekiştirmiştir.

 

Ayrıca Selçuk Beyin mahiyetindeki insanlarda Hidayet aşkı ile yanıp tutuşmuyorlardı.

İnsanlığın Toplumsallaşma döneminin bir basamağı olan o dönemde

Toplumlar büyük oranda "Dinsel Birliktelik" ile oluşturuluyordu.

Ve nasıl ki bugün hiçbir devlet Anayasası olmadan var kalamazsa, meşrulaşamazsa

O dönemde de bu yüzden hiçbir devlet ya da beylik "Dinsiz" olamazdı, kalamazdı.

Hatta bu yüzden Hazar'lar ne Hıristiyanlar ve ne de Müslümanlarca sindirilmemek

Ve bir üçüncü güç unsuru olarak ortaya çıkmak için Yahudiliği seçmişlerdir.

İşte Selçuk Bey'de bu niyetle, göçebe kültürlerini simgeleyen şamanizmi bırakmış

Ve yerleşikliğe neden olacak olan İslamiyet'i seçmiştir.

Selçuk Bey'in avanesi de, Selçuk Bey öyle istediği için İslamiyeti seçmiştir.

Kendiler hidayet aşkı ile yanıp tutuştuklarından değil...

 

Rica ediyorum, lütfen ama lütfen Tarih...

Gönderi tarihi:
Size hepsini birden mi açıklayayım, yoksa teker teker mi?

 

Birde lütfen ama lütfen artık şu imlanızı düzeltiniz.

Hiçbir şey anlaşılmadığı gibi çoğu zamanda yanlış anlaşılıyor ve birkaç kişiye daha sorduktan sonra ortak bir anlamda anlaşarak yorum yapmak zorunda kalıyoruz.

 

Aslında hiç bir şey açıkladığınız yokta, neyse maksat, forumdaşlar, faydalansın.

Ve bana, doğru dürüst hiç bir eleştiri getiremeyenlerin, başvurdukları olay; (imlanızı düzeltin) oluyor...

Ama! gayet güzel anlaşıldığının, itirafı, bir kaç kişi ile cevap yazabilmeniz? neyse...

 

Selçuk Bey'in niçin İslamı seçtiğini anlattım.

Hidayet aşkıyla yanıp tutuştuğu için seçmemiştir İslamı.

Asya'dan, hakimiyetindeki boy ile birlikte göçmek zorunda kalmış,

Ve yeni yurt edineceği topraklarda barınabilmek için,

Yerleşeceği bölgedeki en stratejik hakimiyete sahip olanın inancını benimsemiştir.

Bu sayede ayrıcalıklar almış ve varlığını pekiştirmiştir.

 

Selçuk beyin; Niçin, İslamı seçtiği? sizin (ŞAHSİ,ÖZEL) yorumunuzmu, yoksa tarihi bir belge,kayıt varmı. Sonra bu Selçuk bey (bilmediğimden) kimdir,kaç senesinde yaşamıştır,savaşları,yerleştiği yer neresidir (yine bilmediğimden) belirtirmisiniz "BELGE,KAYIT" göstermek,koşulu ile...

 

Ayrıca Selçuk Beyin mahiyetindeki insanlarda Hidayet aşkı ile yanıp tutuşmuyorlardı.

İnsanlığın Toplumsallaşma döneminin bir basamağı olan o dönemde

Toplumlar büyük oranda "Dinsel Birliktelik" ile oluşturuluyordu.

Ve nasıl ki bugün hiçbir devlet Anayasası olmadan var kalamazsa, meşrulaşamazsa

O dönemde de bu yüzden hiçbir devlet ya da beylik "Dinsiz" olamazdı, kalamazdı.

Hatta bu yüzden Hazar'lar ne Hıristiyanlar ve ne de Müslümanlarca sindirilmemek

Ve bir üçüncü güç unsuru olarak ortaya çıkmak için Yahudiliği seçmişlerdir.

İşte Selçuk Bey'de bu niyetle, göçebe kültürlerini simgeleyen şamanizmi bırakmış

Ve yerleşikliğe neden olacak olan İslamiyet'i seçmiştir.

Selçuk Bey'in avanesi de, Selçuk Bey öyle istediği için İslamiyeti seçmiştir.

Kendiler hidayet aşkı ile yanıp tutuştuklarından değil...

 

Rica ediyorum, lütfen ama lütfen Tarih...

 

Yukardaki alıntı sizden,sayın tengeriin boşig ve ben hiç bir yorum yazmayacağım, bu alıntıya. sebebi? hem pek bir şey anlamadım,hemde yukarda size yazdığım ve cevabını istediğim (nacizane ve rica) yazıma cevap yazarsanız,olay aydınlanır.

Yani; yine belge,kayıt yok şahsi (yorum) var...

 

 

Not.

Hazarların; Yahudiliği seçmesi, sindirilmemek içinmi, bak bu yeni bir tez,üzerinde anti tez üretilebilir ve sentez,yapılabilir.

Gönderi tarihi:
Aslında hiç bir şey açıkladığınız yokta, neyse maksat, forumdaşlar, faydalansın.

Ve bana, doğru dürüst hiç bir eleştiri getiremeyenlerin, başvurdukları olay; (imlanızı düzeltin) oluyor...

Ama! gayet güzel anlaşıldığının, itirafı, bir kaç kişi ile cevap yazabilmeniz? neyse...

Size cevap verebilmek için kimseden akıl almaya ihtiyacım yok.

Sadece anlamlandıramadığım cümlelerinize bir anlam katabilmek ve kattığım anlamdan emin olabilmek için, yanlış anlaşılmaya neden olmamak için soruyorum diğer arkadaşlara.

Egonuzu bu şekilde tatmin etmeye çalışmayın bence...

 

Yazdıklarım açık ve nettir...

Arkadaşlarımız kimin ne açıklayıp açıklamadığını çok iyi görmektedirler merak etmeyin.

Bana gelen dönütlerden bunu kestirebiliyorum...

Selçuk beyin; Niçin, İslamı seçtiği? sizin (ŞAHSİ,ÖZEL) yorumunuzmu, yoksa tarihi bir belge,kayıt varmı. Sonra bu Selçuk bey (bilmediğimden) kimdir,kaç senesinde yaşamıştır,savaşları,yerleştiği yer neresidir (yine bilmediğimden) belirtirmisiniz "BELGE,KAYIT" göstermek,koşulu ile...

Ohooo ooo...

Bunları istiyorsanız ayrı bir başlık açın, orada anlatayım.

Bu konuda birçok kaynak kitap bulunmaktadır...

Kaynak kitaplardan ziyade birde Tarih Bilimi eğitimi alıp, bilimsel yorum yapabilmek önemli...

Yani Öss'ye girip, kaliteli bir üniversite de Tarih Bölümü okumanızı tavsiye edeceğim...

Yukardaki alıntı sizden,sayın tengeriin boşig ve ben hiç bir yorum yazmayacağım, bu alıntıya. sebebi? hem pek bir şey anlamadım,hemde yukarda size yazdığım ve cevabını istediğim (nacizane ve rica) yazıma cevap yazarsanız,olay aydınlanır.

Yani; yine belge,kayıt yok şahsi (yorum) var...

Yazımda "Bence" ibaresi kullanmadığımı çok iyi biliyorum.

Tarih önünüzde durur ve onu alır, kotarırsınız.

Ortaya bir sonuç çıkar...

Siz bunu Tanrı'ya ve insanların Hidayet aşkından öldüklerini düşünerek soyuta atarsınız,

Ben ise Toplumsal ve Tarihsel gerçekliklere atarım,

Hepsi budur...

Not.

Hazarların; Yahudiliği seçmesi, sindirilmemek içinmi, bak bu yeni bir tez,üzerinde anti tez üretilebilir ve sentez,yapılabilir.

Bu tez yeni bir tez değil Sayın sarıgöl...

Sizin haberdar olmamanız, tezin, daha doğrusu bir gerçekliğin sonradan ortaya çıktığı anlamına gelmez.

Bu bir gerçekliktir.

 

Sayın sarıgöl, tekrar ediyorum...

Tarih okuyum, lütfen, tarih okuyun...

 

Her neyse,

Sizinle verimli bir tartışma sürdürebileceğimizi hiç sanmıyorum.

Yazdıklarım gayet açık ve nettir.

Aksini iddia ediyorsanız mantıksız nitelemeler yerine, aksini ispat edersiniz olur biter...

 

Size iyi kurtarma çalışmaları diliyorum...

Gönderi tarihi:

Sayın tengeriin boşig.

Evvela sizinle şahsi hiç bir olayım yok (kişiselleşme) bu, bir...

İkincisi; nacizane yazdıklarıma,cevap aldığımda yok...

Sonra nefs; (ego) tatmini için yazmam ve yanılabileceğimi her zaman kabul ederim, üç...

Eğer; bilmeden,veyahut,yazışmalar esnasında'ki heyecandan size karşı bir hatam oldu ise affola,dört...

 

Saygılarımı sunarım...

Gönderi tarihi:
açık söylemek gerekirse bu başlık altında bende yazdığım hiç birseye tam anlamıyla cevap alamadım...

Konunun saptığını, ana konudan uzaklaşıldığını iddia etmeye çalışıyorsanız, konu çoktan cevaplandığı ve açıklığa kavuştuğu için böyle oldu. Yok böyle olmadı diyorsanız şu iletiyi siz cevaplayın:

 

Kuran'ın diğer dinlere bakış biçimini daha önce de tartışmıştık. Tek tek ayetlere cımbızlama yapıyorsunuz deniyor. Hayır, bunu dindarlar yapıyor. ?Dost? kelimesini öne çıkararak yorum yapıyorlar. ?Dost olmamak düşman olmak demek değildir? temasını işliyorlar. Asıl cımbızlama budur. Geneline bakarsak:

 

Bir kere Kuran, ehli kitap dinlerden başka din kabul etmez. Yahudi, Hristiyan ve işte kaldıysa Sabii, İbrahimi filan, onlar da kalmadığına göre sadece ikisi: Hristiyan ve Yahudilerin dışındakilerin hepsi müşriktir İslam nazarında. Budisti, Şintoisti, kim varsa... Müşriklerin ise ?lailahe illallah? demedikçe kanları, malları helaldir. İslama göre dünyanın tamamı İslam egemenliğine girmedikçe dur durak yoktur. Ehli kitap da cizye verirse dinlerinde serbesttirler. Onu da ?küçülerek? yani İslam'ın üstün, egemen olduğunu kabul ederek ödeyeceklerdir.

 

Bu olmayacak, çağ dışı anlayış laikliğin en geçerli gerekçesidir. Din, insanlık gündeminden çıkarılması gereken bir olgudur. Kişisel baza indirgenmeli, toplumsal bir iddiası olmamalıdır...

Gönderi tarihi:
Konunun saptığını, ana konudan uzaklaşıldığını iddia etmeye çalışıyorsanız, konu çoktan cevaplandığı ve açıklığa kavuştuğu için böyle oldu.

 

benim amacım da zaten bunları duyabilmekti konunun açıklığa kavuştuğunu ayetlerin hiçde sizin lanse ettiğiniz anlamlarda olmadığı kabul etmenizdi teşekkür ederim

 

 

saygılar...

Gönderi tarihi:
Konunun saptığını, ana konudan uzaklaşıldığını iddia etmeye çalışıyorsanız, konu çoktan cevaplandığı ve açıklığa kavuştuğu için böyle oldu. Yok böyle olmadı diyorsanız şu iletiyi siz cevaplayın:

 

Kuran'ın diğer dinlere bakış biçimini daha önce de tartışmıştık. Tek tek ayetlere cımbızlama yapıyorsunuz deniyor. Hayır, bunu dindarlar yapıyor. ?Dost? kelimesini öne çıkararak yorum yapıyorlar. ?Dost olmamak düşman olmak demek değildir? temasını işliyorlar. Asıl cımbızlama budur.

 

 

 

 

Geneline bakarsak:

 

Bir kere Kuran, ehli kitap dinlerden başka din kabul etmez. Yahudi, Hristiyan ve işte kaldıysa Sabii, İbrahimi filan, onlar da kalmadığına göre sadece ikisi: Hristiyan ve Yahudilerin dışındakilerin hepsi müşriktir İslam nazarında. Budisti, Şintoisti, kim varsa... Müşriklerin ise ?lailahe illallah? demedikçe kanları, malları helaldir. İslama göre dünyanın tamamı İslam egemenliğine girmedikçe dur durak yoktur. Ehli kitap da cizye verirse dinlerinde serbesttirler. Onu da ?küçülerek? yani İslam'ın üstün, egemen olduğunu kabul ederek ödeyeceklerdir.

 

 

 

Bu olmayacak, çağ dışı anlayış laikliğin en geçerli gerekçesidir. Din, insanlık gündeminden çıkarılması gereken bir olgudur. Kişisel baza indirgenmeli, toplumsal bir iddiası olmamalıdır...

 

 

bizde laikliğe karşı değiliz ancak laiklik dini insanlık gündeminden kaldırmaz.. sadece devletin yürütülmesindeki etkisini ortadan kaldırır.. bu ayırımı bi yapalım...

 

 

 

biz bir ayetin bütün bir manasını tek bir kelimeye indirgemeyecek kadar bilinçliyiz hamd olsun... ve bizim iddamız burada dost olmamak düşman olmayı gerektirmez değildir... ayetteki evliya kelimesinin yerine meal edilirken dost kelimesinin kullanılması ve anlamının tamamen yanlış boyutlara çekilmesidir...bu ayetle ilgili o kadar çok cevap yazdım ki bu foruma maalesef hiç birini okumamışsınız....

ayetin aslında onları başlarınıza evliya vekil yapmayın uyarısı vardır...çünkü hristiyan ve yahudilerden biri sizin başınıza gececek olsa o sizi kendi inancı doğrultusunda yönetecek..böyle bir yönetim şeklini kim ister söylermisiniz..

 

örneğin siz ve hem fikirleriniz bi devlet kuruyorsunuz. başınızada sizi yönetmesi için karşı fikirden birini yerleştiriyorsunuz ... akıl işimi şimdi bu...

Gönderi tarihi:
bizde laikliğe karşı değiliz ancak laiklik dini insanlık gündeminden kaldırmaz...

 

bi devlet kuruyorsunuz. başınızada sizi yönetmesi için karşı fikirden birini yerleştiriyorsunuz... akıl işimi şimdi bu...

 

Laikliğe karşı değiliz derken laikliğe temelden karşı olduğunuzu açık etmişsiniz. Çünkü ayet ne diyorsa kurmak istediğiniz devlette ona harfiyen uyacağınızı söylemiş oluyorsunuz. Başınıza müslüman olmayan vekil getirmezmişsiniz örneğin. Laik devlette bunu kimse sallamaz. Kimse inancına göre yönetici seçmez. Sadece dini totaliter devletlerde ayetullahlar bir adayın inancına bakıp adaylığını iptal edebilirler. Laik demokrasilerde böyle bir şey olmaz. Açıkçası ben ayette evliya ne demek önemsemiyorum. Dost da ola vekil de olsa farketmez. İnanca dayalı bir değerlendirme yapmam. Ne dost seçiminde, ne yönetici seçiminde, ne cumhurbaşkanı seçiminde, ne başbakan. Ayrıca mealde "dost" kelimesinin kullanımı ehven anlamdır. Hristiyan cumhurbaşkanı seçilse ***********! Adamlar ayeti yumuşatmış da "dost" demiş, dini vernelleme işini yerine getirmişler. Yumuşasın da batmasın demişler!

 

Ancak laikliğin dinsizlik demek olmadığı konusunda haklısınız. Ama tabii laikliği içtenlikle savunduğunuza hiç bir zaman inanamam. Demokrasi de, laiklik de cumhuriyet de inmek için fırsat kolladığınız tren vagonlarıdır. Birinden ötekine geçerken gözünüz ilk duraktadır. Ama boşuna, bu tren o duraklarda asla durmayacak ve inemeyeceksiniz.

 

Kur'anın genel anlamda diğer dinlere nasıl baktığı konusunu ise hiç yanıtlamamışsınız. İpucu: Bunun için Tevbe suresinden incelemeye başlayın...

Gönderi tarihi:
Laikliğe karşı değiliz derken laikliğe temelden karşı olduğunuzu açık etmişsiniz. Çünkü ayet ne diyorsa kurmak istediğiniz devlette ona harfiyen uyacağınızı söylemiş oluyorsunuz. Başınıza müslüman olmayan vekil getirmezmişsiniz örneğin.

 

 

 

tartıştığımız konu 1400 asır önceki bir topluluk...bu toluluğu kısaca bir incelerseniz her konuda din eksenli olduklarını görüceksiniz.ticarette siyesette her anlamda .. yeni doğmuş ve bir kısmın kabul etmemekte direndiği bi dinin başına gerçirilmesi gereken kişilerden bahsediyoruz.ayrıca ifadelerimin hiç birinde din eksenli bi devlet kurun demedim ben hem fikirleriniz dedim...bu her hangi bir siyasi görüşde olabilir...

 

 

 

Ancak laikliğin dinsizlik demek olmadığı konusunda haklısınız. Ama tabii laikliği içtenlikle savunduğunuza hiç bir zaman inanamam. Demokrasi de, laiklik de cumhuriyet de inmek için fırsat kolladığınız tren vagonlarıdır. Birinden ötekine geçerken gözünüz ilk duraktadır. Ama boşuna, bu tren o duraklarda asla durmayacak ve inemeyeceksiniz.

 

dervişin fikri neyse zikride o olurmuş...

herneyse demokratik laik ve cumhuriyetçi bir ülkenin başına bu kavramlara karşı olan düşünceye sahip kişileri getirin bakalım ne kadar akıl işi olur..demek istediğim tam anlamıyla buydu ...

beni bi kenara bırakın ayetin demek istediği de tam anlamıyla budur sevgili arkadaşım.. düşüncelerinize karşı olan kimseleri başınıza geçirmeyin...o zaman din eksenli bi devlet anlayışı vardı bu yüzden başka din mensupları muhattap alınmışş.

 

 

Kur'anın genel anlamda diğer dinlere nasıl baktığı konusunu ise hiç yanıtlamamışsınız. İpucu: Bunun için Tevbe suresinden incelemeye başlayın...

 

 

Bir kere Kuran, ehli kitap dinlerden başka din kabul etmez. Yahudi, Hristiyan ve işte kaldıysa Sabii, İbrahimi filan, onlar da kalmadığına göre sadece ikisi: Hristiyan ve Yahudilerin dışındakilerin hepsi müşriktir İslam nazarında. Budisti, Şintoisti, kim varsa... Müşriklerin ise ?lailahe illallah? demedikçe kanları, malları helaldir. İslama göre dünyanın tamamı İslam egemenliğine girmedikçe dur durak yoktur. Ehli kitap da cizye verirse dinlerinde serbesttirler. Onu da ?küçülerek? yani İslam'ın üstün, egemen olduğunu kabul ederek ödeyeceklerdir.

 

 

kuran kendinden önce indirilmiş olan butun dinleri ve peygamberleri tasdık eder...ancak bu dinlerin yol göstericileri olan kitaplar insanlar tarafından dejenere edildiği için biz bu kitapların ve dinlerin ilk indirildiği haline iman ederiz şimdiki haline değil...diğer bahsettiğiniz dinler ise neye dayanarak din kategorisine alınmıştır...bunlar muharref dinlerdir kardeşim...kurandada islamdada yerleri yoktur..

 

islam ahlak kurallarına bir bakarsanız farklı inanıştaki insanların kutsal değerlerine ,kişi hak ve özgürlüklerine saygılı olunması,canlarına ve mallarına el uzatılmaması öğütlenmektetir.müşrik kışkırtmalarının eseri olan savaslarda toprak kazanan müslümanların islamında emrettiği gibi o toprakların insanlarına gösterdikleri hak ve özgürlükler onları islamiyete ısındırmış ve müslüman olmalarına vesile olmuştur...

 

müslümanlık akıl ve kalp işidir. imanı kalpte yaşamadıkça her müslüman bilirki kimse silah ve can korkusuyla müslümanlığa zorlanamaz.. öyle olmasaydı bu gün hristiyan ,yahudi ve diğer din mensuplarının varlığından söz edilemezdi...

 

cizye ye gelince. müslümalrın yanında yaşayan ve tehdit unsuru oluşturan topluluklardan alınan vergidir ki bu onların para karşılığı dinlerini ve hayatalarını yaşamaları için değil bu devlete tabi olduklarını göstermek içindir...

çünkü bir devlete vergi vermek onun egmenliği altında yaşadığının göstergesidir... bunu din ile neden ilişkilendiriyosunuz. bu tarih boyunca bütün devletler arasında olan bi unsurdur...

 

mesela asya hun imparatoru atilla çin gübü büyük bir ülkeyi vergiye bağlayarak egemenliği altına almıştır...tarihte böle seyler hep suregelmiştir.büyümek isteyen devletler belirli sebeblerden dolayı savaş yapamadıkları zaman o ülkeyi vergiye bağlamak suretiyle kendilerine tabi tutmuşlardır...cizye de bu durumdan ibarettir...

 

yoksa cizye vermedikleri takdirde o insanların yaşama haklarının olmaması gibi bir sey söz konusu değil...

eğer öle olsaydı peygamber efendimiz medine ye hicret ettiğinde insanların huzurla yaşamaları için yahudilerle insanlık sözleşmesi yapmazdı...

 

 

bütün tarihçilerin ortak noktası sudur ki tarihi bu günün değer yargılarıyla yargılayamazsın..

 

lütfen biraz okuyun.. bişeyleri okumadan kulaktan dolma ve ********* iddalarla soru sormayın... bir soru cevabının öğrenilmesi için sorulur.. ama sizin öle bi amacınız yok...gerçekleri öğrenmek gibi bi amaç güdüyorsanız gerekli kaynakları okumanız yeterlidir...

Gönderi tarihi:
soru sormayın... bir soru cevabının öğrenilmesi için sorulur..

Ne sorusu yahu? Hiç bir soru sormadım ben. Diğer dinlerin muharref olduğunu, bir yerlerde yeri olmadığını söyleyen birine bir şey sormam ben. Tüm dinler aynıdır, Budiste sorsan o da senin dinine uydurma der, ne sen ispatlayabilirsin ne o...

Gönderi tarihi:
Kur'anın genel anlamda diğer dinlere nasıl baktığı konusunu ise hiç yanıtlamamışsınız. İpucu: Bunun için Tevbe suresinden incelemeye başlayın...

 

 

benden yanıt beklediğinize göre yazdıklarınızı soru niteliğinde yazmışsınız...

 

 

varsayımlar üzerine konuşmayın.ben benim dinimin varlığını ve gerçekliğini akıllı ve mantıklı bir insana ıspat edebilirim.dinimin kaynakları buna müsait elhamdülillah.

 

budizm de bir ilahın varlığını kabul etmekte ancak bunu Allah' a şirk koşarak yapmaktadır..Budizm, inanç esasları, felsefesi ve uygulamaları ile putperest bir dindir. Budizm'de insanlar Buda'ya karşı coşkulu bir sevgi, derin bir saygı ve bir korku duyarlar ve onu adeta bir ilah olarak kabul ederler.

 

islamı onlara kabul ettirmek hiç inanmayana kabul ettirmekten daha kolaydır biiznillah..

Gönderi tarihi:
Ne sorusu yahu? Hiç bir soru sormadım ben. Diğer dinlerin muharref olduğunu, bir yerlerde yeri olmadığını söyleyen birine bir şey sormam ben. Tüm dinler aynıdır, Budiste sorsan o da senin dinine uydurma der, ne sen ispatlayabilirsin ne o...

 

Budizm dinlerle uğraşmaz. Erdem'e ulaştıran her bilgi değerlidir.

Gönderi tarihi:

Yanıt sadece sorunun karşılığı değildir. Bir iddanın, bir suçlamanın da yanıtı olur. Her neyse...

 

Yalnız ben "veli'nin dost anlamı içermediğinden emin değilim. Evet bu kısıtlayıcı bir anlamlandırma, ama daha iyi bir karşılık "vekil" değil. Öyle olsa vekil derdi.

 

"Veli" yi en iyi açıklayan anlam, öğrenci velisi şeklinde kullanımıdır. Bir çocuğu normalde babası veya annesi okula kaydeder. Ama bunlar okula kaydolmak için tek koşul olmadığı için, çocuğu bir akrabası, komşusu, aile dostu da götürüp velisi olabilir. Koruyucu, gözetici, dost, özel bilgilerin paylaşıldığı sırdaş... Bu anlamların hepsi vardır. Öyle ya, çocuğun bir sorunu olduğunda velisi çağrılıp ona anlatılacak. Onun sorunlarını, sırlarını o bilecek.

 

Bu anlamda bir başka din mensubu ile yakın olmamda bir sakınca düşünemiyorum. "Başınıza yönetici yapmayın" demek istiyorduysa, aynen öyle deseydi? Neresinden baksan gereksiz, anlamsız ve düşmanca bir emir...

Gönderi tarihi:
Yanıt sadece sorunun karşılığı değildir. Bir iddanın, bir suçlamanın da yanıtı olur. Her neyse...

 

Yalnız ben "veli'nin dost anlamı içermediğinden emin değilim. Evet bu kısıtlayıcı bir anlamlandırma, ama daha iyi bir karşılık "vekil" değil. Öyle olsa vekil derdi.

 

"Veli" yi en iyi açıklayan anlam, öğrenci velisi şeklinde kullanımıdır. Bir çocuğu normalde babası veya annesi okula kaydeder. Ama bunlar okula kaydolmak için tek koşul olmadığı için, çocuğu bir akrabası, komşusu, aile dostu da götürüp velisi olabilir. Koruyucu, gözetici, dost, özel bilgilerin paylaşıldığı sırdaş... Bu anlamların hepsi vardır. Öyle ya, çocuğun bir sorunu olduğunda velisi çağrılıp ona anlatılacak. Onun sorunlarını, sırlarını o bilecek.Bu anlamda bir başka din mensubu ile yakın olmamda bir sakınca düşünemiyorum.[/

 

 

bir kelime zaman içerisinde anlam kaybı veya değişikliği yaşayabilir.

o dönemde bölegelere veli tayin edilir ve o bölgenin her anlamda yönetilmesi o kişiyi ilgilendirirdi.sizin yazdığınız anlamda evet bir zararı dokunmayabilir. ancak o günün sartlarında değrlendirirsek islam üzere yürütülen bir devlet anlayışında başka din mensubu bir kişiyi veli yapmak zararlı sonuçlar doğurabilir.

b]

 

 

 

"Başınıza yönetici yapmayın" demek istiyorduysa, aynen öyle deseydi? Neresinden baksan gereksiz, anlamsız ve düşmanca bir emir...

 

 

ayrıca emin değilseniz nasıl düşmnlık konusunda kesin bir karara varabiliyorsunuz.

 

siz günümüz şartlarında değerlendiroyorsunuz.oysaki o dönemde farklı din mensubu olmanız düşman hareketleri üzerinize çekmeniz için yeterli bir sebebtir.

 

müşriklerin sırf inandilar diye müslüman toplumuna yaptığı işkenceleri göz önüne alırsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

 

şimdi böle bir toplumda gelinde başka bir din sahibini yönetici yapın.ayet bu noktada uyarı niteliği taşıyor.

Gönderi tarihi:
bir kelime zaman içerisinde anlam kaybı veya değişikliği yaşayabilir.

o dönemde bölegelere veli tayin edilir ve o bölgenin her anlamda yönetilmesi o kişiyi ilgilendirirdi.sizin yazdığınız anlamda evet bir zararı dokunmayabilir. ancak o günün sartlarında değrlendirirsek islam üzere yürütülen bir devlet anlayışında başka din mensubu bir kişiyi veli yapmak zararlı sonuçlar doğurabilir.

İşte kardeşim ben bunu diyorum. Bak ne güzel demişsin: O günün şartları. diye. O ayet o günün şartlarına göre inmiş işte. Bugüne hitap etmiyor ve bu yüzden evrensel değil. Kurandaki yasaların hepsi böyle. Hepsi o günün şartlarına göre ortaya atılmış kardeşim. Muhammed ölmüş, iş bitmiş, rafa kaldırılmışlar.

ayrıca emin değilseniz nasıl düşmnlık konusunda kesin bir karara varabiliyorsunuz.

 

siz günümüz şartlarında değerlendiroyorsunuz.oysaki o dönemde farklı din mensubu olmanız düşman hareketleri üzerinize çekmeniz için yeterli bir sebebtir.

 

müşriklerin sırf inandilar diye müslüman toplumuna yaptığı işkenceleri göz önüne alırsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

 

şimdi böle bir toplumda gelinde başka bir din sahibini yönetici yapın.ayet bu noktada uyarı niteliği taşıyor.

Bak işte nasılda işine gelince -günün şartları- önem kazanıyor değil mi kardeşim? Niye bütün ayetlere -günün şartları- diyerek bakmıyorsunuz da, bu ayet işinize gelmediğinde -günün şartları- oluveriyor? Evrensel bir kitap günün şartlarına göre yasa koyabilir mi? Koyabilirse evrenselliği kalır mı?

 

Lunaparklarda ballerina diye bir oyuncak var, biniyorsunuz, sizi bir o yana bir bu yana döndürüyor. Çok severim ben o oyuncağı.

Gönderi tarihi:
İşte kardeşim ben bunu diyorum. Bak ne güzel demişsin: O günün şartları. diye. O ayet o günün şartlarına göre inmiş işte. Bugüne hitap etmiyor ve bu yüzden evrensel değil. Kurandaki yasaların hepsi böyle. Hepsi o günün şartlarına göre ortaya atılmış kardeşim. Muhammed ölmüş, iş bitmiş, rafa kaldırılmışlar.

 

Bak işte nasılda işine gelince -günün şartları- önem kazanıyor değil mi kardeşim? Niye bütün ayetlere -günün şartları- diyerek bakmıyorsunuz da, bu ayet işinize gelmediğinde -günün şartları- oluveriyor? Evrensel bir kitap günün şartlarına göre yasa koyabilir mi? Koyabilirse evrenselliği kalır mı?

 

Lunaparklarda ballerina diye bir oyuncak var, biniyorsunuz, sizi bir o yana bir bu yana döndürüyor. Çok severim ben o oyuncağı.

 

kuran 3 bölümde incelenir.

 

1.islamiyetten hz. muhammedden önceki dönemi anlatan ayetlerki peygamberlerin hayatlarını en güzel anlatan bölümlerdir.yani tarih içerikli

2.hz muhammed ve son din islamın geldiği dönem üzere olan kısımlarıdırki burada daha çok ibret ders ve örnek almak esastır

3.bir müslümanın nasıl yaşaması nasıl inanması ahlak ibadet ve iman ile ilgili zaman değişsede asla değişmeyen olan bölümlerdir.

 

 

3üne de baktığınızda hepside bütün insanlığa hitap etmekte.1. ve 2. bölümü ibret ders ve örnek almak hususunda 3. bölümü ise öğrenme ve uygulama hususunda algılarsanız iddalarınızın hepsinin çürüdüğünü göreceksiniz.

Gönderi tarihi:
kuran 3 bölümde incelenir.

 

1.islamiyetten hz. muhammedden önceki dönemi anlatan ayetlerki peygamberlerin hayatlarını en güzel anlatan bölümlerdir.yani tarih içerikli

2.hz muhammed ve son din islamın geldiği dönem üzere olan kısımlarıdırki burada daha çok ibret ders ve örnek almak esastır

3.bir müslümanın nasıl yaşaması nasıl inanması ahlak ibadet ve iman ile ilgili zaman değişsede asla değişmeyen olan bölümlerdir.

 

 

3üne de baktığınızda hepside bütün insanlığa hitap etmekte.1. ve 2. bölümü ibret ders ve örnek almak hususunda 3. bölümü ise öğrenme ve uygulama hususunda algılarsanız iddalarınızın hepsinin çürüdüğünü göreceksiniz.

Ona bakarsan Evrensel insan hakları beyannamesi de tüm insanlığa hitap ediyor, Nietchie'nin eserleri de tüm insanlığa hitap ediyor, Hammurabi kanunları da tüm insanlığa hitap ediyor, Platon'un eserleri de tüm insanlığa hitap ediyor, Buddha'da tüm insanlığa hitap ediyor. Laf mı şimdi bu yani? Bilmem kaç bölümde inceleniyormuş ta, bilmem neymişte... Playboy dergisi de tüm insanlığa hitap ediyor, yalan mı?

Gönderi tarihi:

Hayret! Ben Kuran'da hiç böyle bir bölümlendirme göremiyorum. "Bu kısımda yer alanlar tarihidir, kaale almayın, bak ama şu bölümü harfiyen uygulamak zorundasınız, yoksa cısss... diye bir ayrım yok?

 

Siz üçe ayırmışsınız, yarın biri beşe ayırırsa ne olacak? Ya da bölümlerin kapsamlarını değiştirirse?

 

Din insanlığa karmaşa, çatışma, gerilikten başka bir şey sunmaz...

 

Bir ikincisi veli ile vali karışmış. Veli edinmeyinden kastı başınıza yönetici yapmayın anlamı ile sınırlandırmaya çalışma çabanız komik kaçmaya başladı.

Gönderi tarihi:
Ona bakarsan Evrensel insan hakları beyannamesi de tüm insanlığa hitap ediyor, Nietchie'nin eserleri de tüm insanlığa hitap ediyor, Hammurabi kanunları da tüm insanlığa hitap ediyor, Platon'un eserleri de tüm insanlığa hitap ediyor, Buddha'da tüm insanlığa hitap ediyor. Laf mı şimdi bu yani? Bilmem kaç bölümde inceleniyormuş ta, bilmem neymişte... Playboy dergisi de tüm insanlığa hitap ediyor, yalan mı?

 

 

evrensel insan hakları beyannamesi banada hitap ediyor.adı üstünde evrensel.

 

ancak diğer leri yalan özellikle playboy dergisi bana asla hitap etmiyor.bir kişiye bile hitap etmiyorsa bir kişinin bile ihtiyaçlarını karşılamıyorsa evrensellikten bahsedilmeyeceğini savunuyorsunuz.ama insanların çok azına hitap eden bu düşünceleri önüme koyuyorsunuz evrensel diye. bu nasıl bir çelişki.

 

inanmazsınız yalanlarsınız biliyorum ama kuran ve islam sizede hitap ediyor ve sizinde ihtiyaçlarınızı karşılamaya hazır.ancak siz isterseniz.

Gönderi tarihi:
Hayret! Ben Kuran'da hiç böyle bir bölümlendirme göremiyorum. "Bu kısımda yer alanlar tarihidir, kaale almayın, bak ama şu bölümü harfiyen uygulamak zorundasınız, yoksa cısss... diye bir ayrım yok?

 

Siz üçe ayırmışsınız, yarın biri beşe ayırırsa ne olacak? Ya da bölümlerin kapsamlarını değiştirirse?

 

Din insanlığa karmaşa, çatışma, gerilikten başka bir şey sunmaz...

 

Bir ikincisi veli ile vali karışmış. Veli edinmeyinden kastı başınıza yönetici yapmayın anlamı ile sınırlandırmaya çalışma çabanız komik kaçmaya başladı.

 

 

ben kuranı üçe ayırmadım kardeşim zira haklısınız kuran bölümleri birbirinden ayrı düşünülemez ben sadece ayetler bu üç bölümde değerlendirilir dedim.ayet içeriklerine bakarsanız haklı oldumu görürsünüz.

 

bir ikincisi sizin bütün açıklamara rağmen bir ayete takılı kalmanız ve onun etrafında dönüp durmanız emin olun daha komik bir çaba.

ben size ayetin ne demek istediğini kaynaklarl sayesinde bir çok defa açıkladım siz inanmak istemiyorsunuz.önyargıyla yakaşıyorsunz durum bundan ibaret.

Gönderi tarihi:
evrensel insan hakları beyannamesi banada hitap ediyor.adı üstünde evrensel.

 

ancak diğer leri yalan özellikle playboy dergisi bana asla hitap etmiyor.bir kişiye bile hitap etmiyorsa bir kişinin bile ihtiyaçlarını karşılamıyorsa evrensellikten bahsedilmeyeceğini savunuyorsunuz.ama insanların çok azına hitap eden bu düşünceleri önüme koyuyorsunuz evrensel diye. bu nasıl bir çelişki.

 

inanmazsınız yalanlarsınız biliyorum ama kuran ve islam sizede hitap ediyor ve sizinde ihtiyaçlarınızı karşılamaya hazır.ancak siz isterseniz.

 

****************

 

Tahriş Suresi:

1- Bu dergi bizim katımızdan bir hediydir, mucizedir.

2- De ki: Bu dergiye bakıp fazla kapılmayın, tahriş etmeyin.

3- Daha öncekilere de söylemiştik, birçok uyarıcılar gönderdik

4- Ama o uyarıcılara: -Bizi zevkimizden alı koymak mı istedin? dediler.

5- Daha sonra biz onlara şiddetli bir azap olarak Frengi'yi verdik.

6- Kimleri de bel soğukluğu oldu da, bana mısın demedi.

7- Görmedin mi elleri nasır tutan günahkarları?

 

 

*************...

Gönderi tarihi:

 

****************

 

Tahriş Suresi:

1- Bu dergi bizim katımızdan bir hediydir, mucizedir.

2- De ki: Bu dergiye bakıp fazla kapılmayın, tahriş etmeyin.

3- Daha öncekilere de söylemiştik, birçok uyarıcılar gönderdik

4- Ama o uyarıcılara: -Bizi zevkimizden alı koymak mı istedin? dediler.

5- Daha sonra biz onlara şiddetli bir azap olarak Frengi'yi verdik.

6- Kimleri de bel soğukluğu oldu da, bana mısın demedi.

7- Görmedin mi elleri nasır tutan günahkarları?

 

 

****************.

 

 

bilmeyenin yanında kitap gibi sessiz ol. MEVLANA

Gönderi tarihi:
bilmeyenin yanında kitap gibi sessiz ol. MEVLANA

Bir bilenin susuşu vardır, birde bilmeyenin. Bilen susarken, gözleri dolu dolu bakar etrafa. Bilmeyenin bakışları bomboştur. Bilen susarken, bildiği için sustuğunu söylemeye gerek duymaz. Bilmeyen ise 'bildiği için sustuğunu' haykırır. Çünkü kendi eksikliğini kendisi de bilmektedir.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.