Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2009 GÖLGELERİME EŞLİK EDİYOR GÖZYAŞLARIM .. Senden kalma hayalleri çektim üzerime Hüzün ayazlarında üşürken Bir tarafım akarken delice sana Bir tarafım ise geliyor peşinden Kaç kere gittin gecelerimden Kaç kere firar etti aklım sensizlikte Sığıntılarda mutluluklarım Köşe bucak kaçıyorken kendimden Sokaklarımız vardı Sevgimiz vardı bir çocuk kadar masum Gölgelerime eşlik ediyor gözyaşlarım Sen gitmişken benden Oysa umutlarımız vardı gökyüzüne doğan Şimdi ise gözyaşlarım kaldı Her gece üzerime yağan… Onur YILMAZ Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2011 Yazar Gönderi tarihi: 21 Ocak , 2011 hükmünü yitirmiş bir şiirdi gitmek... çok okunmuş, çok işlenmiş bir suç gibi ucuz bir kurtuluştu gitmek... yeni bir kimlik aramak gittiğin yerlerde başka hayatlar tanımak, başka limanlarda demir atmak bilmediğin fırtınaların tadına bakmak gibiydi gitmek yanaklardaki tuz tadındaydı gözlerinin ıslanması, kızarması geriye bakmaya utanmaktı gitmek.. her kağıda şiir yazmak her yazıyı şiir sanmaktı... alıntı.. Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 2 Mart , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 2 Mart , 2013 Git....................................................................... Demek şimdi gidiyorsun;Yazdığımız son şiir öyle yarım kalacak!Demek şimdi gidiyorsun; Kuşlarımız acıkacak, saksılarımız artık sulanmayacak!Demek öykümüzü bir ruj lekesi gibi yapıştırıpaynanın sahtekâr yüzüne-Oy benim yaralım-Demek şimdi gidiyorsun;Beni böyle toz gibi dağıtıp merdivenlern dibine!Her şey tamam diyorsun, git...Beni viran bir şehir gibi terket...Haydi git!Dışarısı ispiyon...Dışarısı ihanet...Seni bir gören olmasın, dikkat et! ..Dostlukmuş...ölüme yürümekmiş...Üstüne titremekmiş...vefaymış! ..Aşk dediğin, zavallı bir kapıyı duvara çarpıpÇıkıncaya kadarmış! ..Bana komaz deyipSancını bir kilo rakıya gömsen de gece yarıları,-Oy benim yaralım-Asıl sancı, uyandığındaBütün odaları boş görünce koyarmış! .Gitmek istiyorsun, git...Bir savaşçı asla vedalaşmaz!Durma git!Dışarısı dinamit...dışarısı enkaz!Şunu cbine koy, ne olur ne olmaz..Eylül mağdurlarıydık, kimsemiz yoktu,Yaralarımız aman vermiyordu canımıza..Kimseye kıymamıştık oysa, masumduk..Rahatsız ediyordu bizi bu yalancı tarih!Yırtılan bir pankart gibiŞehirlerin ortasına çığ düşürdüyse öfkemiz;-Oy benim yaralım-En az bir karıncanın yüreği kadarNamuslu ve çalışkandı ellerimiz!Artık bitti diyorsun, git..Kırılsın kapı-çerçeve, kırılsın bu cam..Sorma git!Dışarısı panik..dışarısı izdiham!Biliyorum, seni vuracaklar bu akşam...Ne çok fire verdik üstüste..Ne çok arkadaş yitirdik bu tozlu yolculukta..Kimliği tespit edilmemiş,Ne çok ceset vurdu zeytin güzeli akşamlarımıza!Büyük ütopyalar ve büyük dağlar gibiİçerden çürümüşüz meğerse...-Oy benim yaralım-Her gelen ölüm yazmış,Her giden ayrılık işlemiş bu talihsiz gergefimize...Kendini arıyorsun, git..Aptal bir hayat kur, içinde beni barındırmayanKalma git..Dışarısı barut..dışarısı gardiyan!Yine bir tek ben olurum sana parçalanan..Demek şimdi gidiyorsun;Sonunda bizi de çökertiyor bu kancık zelzele!Demek şimdi gidiyorsun;Yıkılan bir duvar gibi; ömrüme devrile devrile..Demek mecburi istikametlerin,Ayrılığı gösteren o adaletsiz kavşağında-Oy benim yaralım-maralımDemek şimdi gidiyorsun,Ve bana bir tek secenek kalıyor: güle güle!Beni öldürüyorsun, git..Kalmasın sende kahrım, kalmasın derdimBakma gitKafamı yumruklayıp ardınsıra ağlarsam namerdim... Yusuf Hayaloğlu Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 6 Mart , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 6 Mart , 2013 Gitmek sana yakışmadı Sen gittikten sonra güzelliğini yitirdi bu şehirher köşe başında durup mendil satan çocuklar gülümsemiyorsabah koşusunda rastladığım insanlar merhaba demiyorgitmek sana yakışmadı be kadın.Sen gittikten sonra bu şehirden nefret ettimher adımında; yağmurun bile silemediği anılarımız var senleşehrin en kalabalık yerinde durup insanları seyredişin vardıbirde parktaki kuğulara gülümseyişingitmek sana yakışmadı be kadın.Pencereden yağmuru izliyorum senle sırılsıklam olduğumuz anlar geliyor aklımabirbirinize çok yakışıyorsunuz diyenlerden birine rastlarım diyedışarı çıkıp dolaşamıyorum, seni soracaklar biliyorumgitmek sana yakışmadı be kadın.Sen hayatımdaki güneştin,aldığım nefestin, umudumdun sen, sen her şeyimdinşimdi güneş doğmuyor, rüzgar esmiyor,nefes alamıyorum, umutlarım yok,ölüyorumgitmek sana yakışmadı be kadın.Sercan Ateş Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 6 Mart , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 6 Mart , 2013 gitmek kolay.................................................................................................................... Sen bana kal diyorsun.Bense gitmeye ölesiye hasretlerden pay biçiyorum kendime.Sen sensiz olmaz diyorsun.Ben; beni benimle yaşamaktan şüphe ediyorum.Senin yokluğun acıtır diyorsun canımı, ben benim varlığımdan rahatsızlık hissi biriktiriyorum.Sen bana insanlardan bahsediyorsun, ben kalabalık içinde yalnızlıktan boğuluyorum.Sen beni sevdiğini söylüyorsun, ben gitmenin sevgiyle bağdaşmadığını anlıyorum.Sen bana yağmurun bereketinden bahsediyorsun, ben bütün gelmiş geçmişliğim den ağlıyorum.Sen bana çiçeklerden bahsediyorsun ,ben hiç açamamış bir gül yerde yatıyorum.Sen bana güneşin doğuşundan bahsediyorsun, ben dünyaya doğmadan gideceğimden göremiyorum.Sen bana; bana olan aşkından bahsediyorsun, bense aşkın acısından kayboluyorum.Sen evde kal hiç bir şey yapma diyorsun, bense yıkılan o ev dediğin harabede kendimi arıyorum. Sen bana hasretten bahsediyorsun, ben ölümün özlemiyle yanıyorum.Sen hayattan bahsediyorsun bazen bana, ben ölümün eşiğinde can çekişiyorum.Sen hayatını bana bağışlıyorsun sonra, bense bir kelebeğin eşiğinde hayat arıyorum.Sen gidersen üzülürsün diyorsun, bense üzülmekten gidiyorum.Sen beraber olalım, gitme diyorsun; benim içimden bir çocuk daha öldürüyorsun.Sen ölme, ölmeyelim diyorsun,bense kanımın çekildiğini susuz bir balıktan anlıyorum..Sen bana gitmek kolay diyorsun ya,oysa ben giderken hayatımın en zorlarını başarmaya çabalıyorum.Senin gitmişlik halinden anladığın; benim dururken her saniye nefessiz kaldığım... Ve sonra anlıyorum kigidiliyor …ölünüyor …vazgeçiliyor…gece beni doğurmaya başlayacak birazdan.Ve ışığını örtüyorum üzerime.Vakit geç olmakta..BEN GİDİYORUM. alıntı... Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2015 Yazar Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2015 Olsa olsa eşsiz bir ustayım ben, Bir sanattır her seferinde ölümün varlığınla dans edebilmek! İnce ince işleyerek örüyorum dantel gibi seriyorum düşünceleri, Her yere buluyorum, her defa ölmeye adım atıp Geri dönüyorum… Yaşamımda derinleşen çatlaklar oluştumu, Kirli bakımsız insanlar zihnime yapıştımı, Küsümsenmeyecek bir arzu hissediyorum ölüme… Bir sakin caddenin sokağında bir kuytu evde Bir kuytu evin parmaklıksız hapishanesinde, Ağırlaşan ağdalı gecenin sessizliğinde, Gidiyorum, gidiyorum, gidiyorum… Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2015 Yazar Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2015 Bir kadın gidişinin bileti olarak saçlarını keser. Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2015 Yazar Gönderi tarihi: 2 Nisan , 2015 yüreğim incindi desen, ekmek çiğneyip göğsüne koyacak şefkatle sevdiğim tek adamsın sen. yavrusunu ağzıyla taşıyıp canını acıtmayan bi kedinin anaç hassasiyetiyle taşıdım şuramda seni. ilk kez bir tetiğe dokunur gibi tuttum ellerini, şakaklarımda namlu serinliği… birlikte yürüdüğümüz zaman, rastladığımız her yol ayrımında avuçlarını sımsıkı kavrayacak kadar da benimsedim sonrasında. ve vedalaştığımız bütün sokakları parçalamayı arzulayacak kadar özledim her vedanın ardından. gittin ve zaman; amansız bi hastalığa yakalansam ancak böyle geniz yakan bi tada karışırdı. gittin ve ben, bir insanı defalarca kez öldürerek nasıl seri katil olunabileceğini öğrendim senden. herkesin birilerinin katili ve yalnızca birinin maktulü olabileceği bilgisini de iliştirdin ceplerime. gittin ve ben bir daha hiç kimse için hiçbir şeyi göze alamayacak kadar cesaretsiz kaldım bu mücadelenin ortasında. ulu orta anlatılmaya çekinilen ama herkesin bir yakınıyla paylaşabildiği müstehcen bi fıkra gibi, yalnız yakınlarıma anlatabildim gidişini. ama kimse gülmedi. kimse, kimse gülmedi senden sonra. bir bahar ayında, güzel bi öğleden sonra sen güldün ve bir daha kimse gülmedi o andan itibaren. çünkü sen gülüyorduysan insanların yaptığı eylemin adı farklı ve gülmek yalnız sana münhasır olmalıydı. ne diyordum; ve gittin, ben bahara gücendim, kendime gücendim, yavrusunu ağzından düşürüp yırtıcı bi hayvana yem oluşunu seyreden anne kedi gibi, kendime, kendime çok gücendim. ellerime gücendim. sesime gücendim. seni bende tutmaya yetemeyen her şeye gücendim, gittiğin yollara, bastığın her taşa, sarıldığın her kadına, sesini duyan, yüzünü gören bütün insanlara gücendim ama bir tek, giden sana gücenemedim. giden ayaklarına, giden saçlarına, giden sesine, giden gülüşüne, giden koynuna, göğsüne, boynuna, bileklerine, nabzına, sakallarına, esmer tenine gücenemedim. sen gittin ama ben yoruldum. bu fizik kurallarını yırtıp atan durumu izah edecek bi lügat keşfedemedim henüz ki zaten uğraşamayacak kadar yorgundum. sen hala gidiyorsun, benim ayaklarım kopuyor. durup bi dinlen diye dua ediyorum. yolunu şaşır, aç kal, savunmasız kal, yuvanı arar gibi dön istiyorum. ama sen ısrarla gidiyorsun. bir gün dönmeye kalkışsan yorgunluktan bayılmış olacağım ve kapıyı açamayacağım diye endişeleniyorum.bil; çok incindi yüreğim ama kimse ekmek çiğnemedi benim için. kimse zeytin dövüp sermedi göğsüme.çünkü istemedim. inan çok kırıldı kalbim, alçıya aldırmadım hiç. yanlış kaynasın da bi ömür bu yanlışlığı göğsümde taşıyayım istedim. istedim ki bakan görsün o eğretiliği. istedim ki gören “bu kadının kalbini bir yanlış götürmüş, artık hiçbir doğru kurtarmaz bu kırıklığı” desin. istedim ki bunu deyip gitsin herkes. istedim ki herkes bilsin; kafatası kırılsa insanın, böyle acımaz canı. istedim ki canım çıksın, bu kez son olsun, bu kez cidden öleyim. yani istedim ki seni bir kadına sarılırken göreyim. ama görmedim. sadece hissettim. bu daha beterdi, sanki bacaklarımı diz kapaklarımdan itibaren kestin. kestin de dünyayı karış karış sürünerek gezdim. bak ben tam 170 gün sonra yine seni yazmak için uykumu ezdim. saat sabahın dördüydü ve ben seni sana yazarak dirilmiştim. şimdi seni kendime yazarken ölsem, yeri mi bilmem ama tam zamanı be şiirim. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.