Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Şimdi düşünün ki öldünüz.

Sizi şöööyle kırmızı pelerinli boynuzlu zebaniler tuttu kızgın ateşin içine attılar. Adına da cehennem diyelim :)

 

Dedi ki “siz dünyada namaz kılmadınız burada yanacaksınız”

 

Her hikaye dinlemek için değildir bazıları içerisinde önemli mesajlar barındırır ve o hikayenin asıl amacı insanlara o mesajı vermektir. Bu verdiğim örnekte işte öyle birşeydi. Ancak siz mesaja değilde hikayenin kahramanlarına (unsurlarına) takmışsınız. İnsan böyle dinlenilmez yarasa önce biraz dinlemesini öğren. İnsanlar sadece eleştirmek için değil birazda anlamak için dinle. Ancak bu durumda anladığın takdirde işine gelmeyen durumlar oluşacağı için sen elinden geldiğince konuyu çarpıtıyor kıvırıyor ve boş boş konuşuyorsun.

 

Eee? Hani dinciler gibi düşünmeyecektik?[/b][/size]

[/b][/size]

benim böyle bir şartlanmışlığım yok kardeşim ben dindarıda dinlerim ensestide dinlerim putperestide dinlerim ve hatta seni bile dinlerim! Çünkü ben kafamı kuma gömüp herşeyi biliyorum ayağı yapmıyorum. Dinlemekten zarar gelmez birilerini dinlemek doğruları yanlışları değiştirmez. Doğrularından emin isen sana ancak artısı olur eksisi imkansızdır...

 

Dinciler gibi düşünmezsen dincilerin sana ne anlatmak istediğini nasıl anlayacaksın! Bu soruya özellikle cevap istiyorum madem dinciler gibi düşünemiyorsun bir dindarın sana ne anlatmak istediğini nasıl anlıyorsun? yada anlıyormusun diyeyim? Bence anlayamazsın çünkü sen şartlanmışsın...! Şartlanmış beyinler kilitlenmiş kapılar hemen hemen aynı şeydir...

 

Artık sana birşeyler anlatmaya çalışmayacağım yarasa senden ümidi kestim kardeşim

  • Cevaplar 430
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Dinciler gibi düşünmezsen dincilerin sana ne anlatmak istediğini nasıl anlayacaksın! Bu soruya özellikle cevap istiyorum madem dinciler gibi düşünemiyorsun bir dindarın sana ne anlatmak istediğini nasıl anlıyorsun? yada anlıyormusun diyeyim? Bence anlayamazsın çünkü sen şartlanmışsın...! Şartlanmış beyinler kilitlenmiş kapılar hemen hemen aynı şeydir...

 

katılıyorum

 

bir kişiyi iyi anlayabilmek için onun gibi düşünmek, o mantığa bürünmek gerekir, onun tarzıyla düşünmek gerekir

 

ondan sonrada o mantıktan çıkıp bilimsel düşünmek ve doğruyu buna göre değerlendirmek gerekir.

 

örneğin ben dinden bir örnek verince, dini mantıkla örnek gösterince, benim bilimsel düşünmediğimi dindarları desteklediğimi düşünüyorlar !

 

 

saygılar

Gönderi tarihi:
bir kişiyi iyi anlayabilmek için onun gibi düşünmek, o mantığa bürünmek gerekir, onun tarzıyla düşünmek gerekir

 

İyi iyi de,

 

Bazı hurafe olarak nitelendirdiğiniz şeylerin bilimsel yönlerini ispatladığımızda bizi dinciler gibi konuşan ve düşüncelerini dayatan ilan eden sizlerdiniz.

 

Demiyor muydunuz ki "dincilerden hiç farkınız yok" diye? Şimdi ne oldu? Sizin dicilerinki gibi mmantığınızı ortaya koyunca dincileri dinleme erdemine mi sarıldınız?

 

Hem kim dedi ki dincileri dinlemeyeceksin diye? Ne zaman ben dinlememişim? Örneği değerlendirmemişim? Veridğiniz örnekleri temelinden sonuna kadar değerlendirdim, hatta katkıda bulundum :)

 

Dedim ki "abraham, uzaya çıkmana gerek yok gel dünya da var o yaratıklar" :)

 

*****************

Gönderi tarihi:
Demiyor muydunuz ki "dincilerden hiç farkınız yok" diye? Şimdi ne oldu? Sizin dicilerinki gibi mmantığınızı ortaya koyunca dincileri dinleme erdemine mi sarıldınız?

 

iki cümle söyledim alt alta, eğer siz tek cümleyi alırsanız böyle yanlış yoruma kapılırsınız !

 

* * *

 

ayrıca 200 nolu iletiyi sizin için yazdım, belki görmedinizki 202 nolu iletiye yorum yaptınız önce

 

 

 

saygılar

Gönderi tarihi:
Buna sen cevap ver. Senin bir ilah inancın var.

 

Saygılar.

 

ben evrenin çözülebilir olduğuna inanmıyorumki. ben kendinde bilinemezciyim. bu sorunun abesliğine değinme ihtiyacı dahi duymuyorum.

Gönderi tarihi:
Eee? Ne oldu şimdi? Benim dediklerimi destekliyorsun işte?

Bu tespitine çiçek veren arkadaşlara da duyurulur.

 

Sana şuradaki yazımı 30 kere okuma cezası veriyorum.

Biz ensest ilişkide "çocuk olması" durumunda bunun hiçbir riski yoktur dedik mi hiçbir yazımızda?

Yoksa sürekli "üreme üzerine kurulu bir tez, üreme olmaması durumunda tökezler" mi dedik?

 

ÇÜNKÜ BU TÜR İLİŞKİLERİN, ÜREMEK DIŞINDA DA PSİKOLOJİK SORUNLARA YOL AÇTIĞI GÜN GİBİ BİLİNMEKTEDİR.

 

Hadi buna da itiraz edin de görelim!

 

İtiraz ediyorum.

Kültürel şartlanmalarına göre insanlar birşeyden suçluluk duyarlar veya duymazlar.

 

Bunun doğrusu şu:: DİNDARLAR GİBİ, ÖRNEKTEKİ AHLAK KURLLARININ GÖKTEN İNMİŞ VAHY ŞEKLİNDE YORUMLARSANIZ DİNCİLERDEN FARKINIZ KALMAZ. HEPSİNİN GERÇEKÇİ (BİLİMSEL) TEMELİ VARDIR?

 

Gökten inmiş vahy hakkındaki en büyük iddia nedir: Sabittir. Değiştirilemezler.

Ahlak kurallarını biz mi sabitliyoruz, yoksa siz mi?

Bizim iddiamız, ahlak kuralları görecelidir. Değişkendir. Evrensel değildir, dincilerin vahiyine benzemez.

 

Ama sen ve destekçilerin diyor ki, hayır ensest ilişki, ister çocuk olsun, ister olmasın, yanlıştır. Bu sizin için vahiydir. Değiştirilemez.

 

Kim dinci gibi hareket ediyor, aynaya iyi bak.

 

Yerel ahlak kuralları hala parazit yapmaya devam ediyor?]?

 

Buradaki tartışma ne zaten? Bir ahlak kuralının evrensel mi yerel mi olduğuna ilişkin tartışma değil mi?

Buradaki tartışma zaten, "yerel ahlak kuralları, evrensellik adı altında dayatılamaz" tarışması değil mi?

tartışmanın çıktığı konu neden parazitmiş?

 

Buna havadan konuşmak denilir. Dünya üzerinde böyle bir toplum yokken, dincilerin hurafeleri (!) gibi oturup bilimsel olmayan hayal ürünü toplumlar üzerinden yorum yapmanın diğer bir adı, dinciler gibi konuşmaktır. Örneğiniz sakat iken bunun üzerinden yorum yapıp teorinizi daha kolay yoldan çökertmeyiniz!?]

 

Bilimde, bir etkeninin, etkisini ölçmek için, "diğer şeyler sabit kalmak üzere" diye bir varsayım vardır, acaba duymuşluğun var mı?

 

Madem farazi örneği anlayamadın.

Ben sana daha basit bir örnek vereyim.

 

7 kuşak içinde cinsel ilişkiyi sapıklık sayan eski Türk toplumundan, 7 kuşak içinde kuzen olan 100 çocuğu doğar doğmaz alıyoruz.

Bu çocukları büyütmeleri için Araplara teslim ediyoruz.

Çocuklar hiç kendi toplumlarını görmeden büyüyorlar, dolayısı ile Arapların kültürünü alıyorlar.

Bu çocuklar kendi aralarında evleniyorlar.

Esasen 7 kuşaktan daha yakın akraba olan bu çocuklar, birbirleriyle evlenince "suçluluk" duyarlar mı?

Bu çocuklar, asıl aileleri ve kültürleri ile karşılaşınca, diğer bir bilimselci (!) arkadaşın dediği gibi, İğrenirler mi?

SORU:

Tüm ahlak kuralları evrensel midir?

Ya da tüm ahlak kuralları toplumdan topluma değişir mi?

(Yanıt bekliyorum)

 

Yanıtını çok kez verdim. Okumadığın anlaşılıyor. Okumadığın için ne tartıştığının, neye itiraz ettiğinin, bizim neyi kabul ettiğimizin, neyi sorguladığımızın da farkında değilsin.

Ben Yine vereyim:

 

Bütün dünyada geçerli olan tek bir evrensel ahlak kuralı vardır: Hiç kimse istemi ve iradesi dışında birşeye zorlanamaz.

 

tecavüz etmek, cinsel tacizde bulunmak, (zorla bir insanın vücudunu kullanmak),

hırsızlık, dolandırıçılık,(iradesi dışında bir insanın malını almak),

gaspetmek (zorla bi insanın malını almak),

adam öldürmek (zorla bir insanın canını almak),

yalan söylemek (bir insana yanlış bilgi vererek, normal şartlarda kendi iradesiyle onay vermeyeceği bir konuda onay almak)

rüşvet, kayırm, (normal şartlar altında bir insanın onay vermeyeceği şeylere, para veya bir çıkar karşılığında, onay vermesini sağlamak)

 

bunların hepsi, yukarıdaki evrensel ahlak kuralının tezahürüdür. Ve Evrensel hukuk haline getirilen tek kuraldır, tek ahlak kuralıdır.

 

Bugünkü bütün modern hukuk sistemlerinin temelinde bu kural vardır.

Demokrasinin temeli bu kuraldır.

İnsan haklarının temeli bu kuraldır.

laikliğin temeli bu kuraldır.

 

Bunun dışındaki her ahlak kuralı sizin köyün ahlak kurallarıdır.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Ahlaksızlık kavramı görecelidir. Bilimsel bir temeli yoktur. Sosyolojik bir kavramdır.

 

:) şu cümlenin yapısı bilimle ne kadar alakadar oluncduğunu gösterir. bilimsel bir temeli yoktur, sosyolojik bir kavramdır. Tabi sosyoloji de bir bilim dalı falan değildir.

 

 

Kötülük artar mı? Kötülük artmaz. Zira kötülüğün tanımı başkadır.

Başka insanlara, özgür iradeleri dışında birşey yaparsan, yaptığın eyleme kötülük denir. Aksi takdirde kötülük denemez.

 

Bir adamın malını, rızası dışında alırsan, bu hırsızlık olur, gasp olur, ganimet olur, yağma olur. Kötülüktür.

Bir adamın malını, rızası ile alırsan, bu ödünç alma olur, kredi olur, bağış olur. Kötülük olmaz.

 

Bir kadının vücudunu rızası dışında kullanırsan, bu tecavüz olur. Kötülüktür.

Bir kadının vücudunu rızası ile kullanırsan, bu aşk olur, evlilik olur veya ticaret olur. Kötülük olmaz.

 

demin ahlaksızlığı göreceli bulan arkadaşımız. şimdi iyilik ve kötülük hakkında kesin tanımlar yapıyor. iyilik ve kötülük sanki ahlakın ürettikleri şeyler değilmiş gibi. İyi ve kötü kime göre neye göre olduğuna göre değişir.

 

Ahlaktan bağımsızlık iyilik ve kötülük diye net tanımlar yoktur. Senin kaba örneğinle dün eski türklerin kötü dediği bir çok şeye biz iyi. İyi dedikleri bir çok şeyede kötü diyebiliriz.

 

Bir adamın malını rızası dışında alan robin hood diye bir kahraman yaratmıştır insanlar ve bu iyidir. Bir adamın malını rızası dışında alan köroğlu diye bir adam yaşamıştır ve bu adam iyidir.

 

iyi ve kötü ancak ahlak tarafından koyulan değerlerdir. yani senin görecelidir bilmemnedir diye eleştirdiğin ahlak tarafından. Gerçekten bu kadar çok çelişkiye düşmek ilginç. ahlaka görecelidir ardından "bilimsel bir temeli yoktur sosyolojik bir kavramdır" gibi şahane bir tanım yapıp :) ardından ahlakın ürettiği kavramlar olan iyi ve kötü üzerine net tanımlar yapmaya kalkmak.

 

 

"Başka insanlara, özgür iradeleri dışında birşey yaparsan, yaptığın eyleme kötülük denir. Aksi takdirde kötülük denemez. "

 

böyle bir tanımın üzerinde bile durmaya değmez. İntihar etmeye kalkışan bir adamı zorla alıkoymaya henüz kimse kötü falan dememektedir. ilaç içmek istemeyen bir çocuğa zorla ilaç içermeyede kimse kötü dememektedir.

 

peki bu süper tanımdaki iyiliklere bakalım. bir kadının vucudunu rızası ile kullanmak her durumda iyilik midir? kötülük olmaz mı? bir adamın malını rızası ile almak her durumda iyilik midir? kötülük olmaz mı?

 

ahlaka görecelidir vesairedir diye saldırıp. ardından sadece ahlaka ait olan iyi ve kötü gibi kavramlara net tanımlar koymaya çalışmanın saçmalığını bir kenara koyalım.

 

bilimsel bakışın ayet cımbızlayıp varyasyonlar yapmaya benzemediğini hatırlatalım.

 

peki iyi ve kötü nedir. sosyal bilimsel olarak. insanların güzel ve olumlu buldukları iyi. olumsuz buldukları ise kötüdür. bir insana göre iyi olan başkasına göre kötü olabilir. bir topluma göre kötü olan başka bir topluma göre iyi olabilir. bunun yanında tüm insanlar ve toplumlar için iyi ve kötü olan şeylerde bugün iyi yarın kötü olabilir.

Gönderi tarihi:

******

Bunun dışındaki her ahlak kuralı sizin köyün ahlak kurallarıdır.

 

Sen şimdi bana bir tane toplum göster ki ensest normal olsun ve buna karşı gelinmesin.

Eski plaklarını bir kenara bırak. Gramafona yine aynı plağı koyup "kime göre ensest" şarkısını yine dinletme bize.

Aile içi cinsel ilişkiyi onaylayan ve bunun gelenekleştiği tek toplum söyle ki yukarıda alıntıladığım cümlen havada kalmasın ve tartışma bitsin.

 

Ben de kabul edeyim ve diyeyim ki "haaa evet yaa enseste karşı çıkmak sadece bizim köye mahsusmuş, insanın doğasına aykırı değilmiş, bunu yaşamış ve yaşatmış toplumlar da varmış" diyeyim...

 

Hani havadan sıkarak uydurduğunuz ve adınada bilimsel yorum dediğiniz toplum kavramı gibi olmasın ama ok? Bana gerçekçi bir örnek verin... Bir de Tarafsızın yaptığı gibi bu ilişkiyi yaşayan sayısız örneklerimizi topluma mal edip insan doğasına uygun zannederek bir örnek olmasın ok? Kan davası gibi düşün. Toplumda yer etmiş olsun.

Gönderi tarihi:
Bir bilim adamının tanrıya inanmasında yada hissetmesinde bir sakınca yoktur

 

 

sakınca dinlere inanmasındadır

 

dinlere inanan bir bilimadamı, adem ile havvanın ilk insan olduğunu, dünyaya başka bir mekandan melekler şeytan vs. gönderdiğini, peygamberleri elçi olarak tayin ettiğini vs. vs. vs. gibi bilim dışı hayallere inanmış olacaktırki bu bilime tamamen ters bir durumdur !

 

saygılar

 

sevgili tarafsız hatılatmak da fayda olcağını düşünüyorum.

 

Ne Dinsiz Bir Tanrı, Ne De Tanrısız Bir Din Yoktur, Olamaz.

 

Olursa zaten dinisizlik olur

Gönderi tarihi:
:) şu cümlenin yapısı bilimle ne kadar alakadar oluncduğunu gösterir. bilimsel bir temeli yoktur, sosyolojik bir kavramdır. Tabi sosyoloji de bir bilim dalı falan değildir.

 

 

 

 

demin ahlaksızlığı göreceli bulan arkadaşımız. şimdi iyilik ve kötülük hakkında kesin tanımlar yapıyor. iyilik ve kötülük sanki ahlakın ürettikleri şeyler değilmiş gibi. İyi ve kötü kime göre neye göre olduğuna göre değişir.

 

Ahlaktan bağımsızlık iyilik ve kötülük diye net tanımlar yoktur. Senin kaba örneğinle dün eski türklerin kötü dediği bir çok şeye biz iyi. İyi dedikleri bir çok şeyede kötü diyebiliriz.

 

Bir adamın malını rızası dışında alan robin hood diye bir kahraman yaratmıştır insanlar ve bu iyidir. Bir adamın malını rızası dışında alan köroğlu diye bir adam yaşamıştır ve bu adam iyidir.

 

iyi ve kötü ancak ahlak tarafından koyulan değerlerdir. yani senin görecelidir bilmemnedir diye eleştirdiğin ahlak tarafından. Gerçekten bu kadar çok çelişkiye düşmek ilginç. ahlaka görecelidir ardından "bilimsel bir temeli yoktur sosyolojik bir kavramdır" gibi şahane bir tanım yapıp :) ardından ahlakın ürettiği kavramlar olan iyi ve kötü üzerine net tanımlar yapmaya kalkmak.

 

 

"Başka insanlara, özgür iradeleri dışında birşey yaparsan, yaptığın eyleme kötülük denir. Aksi takdirde kötülük denemez. "

 

böyle bir tanımın üzerinde bile durmaya değmez. İntihar etmeye kalkışan bir adamı zorla alıkoymaya henüz kimse kötü falan dememektedir. ilaç içmek istemeyen bir çocuğa zorla ilaç içermeyede kimse kötü dememektedir.

 

peki bu süper tanımdaki iyiliklere bakalım. bir kadının vucudunu rızası ile kullanmak her durumda iyilik midir? kötülük olmaz mı? bir adamın malını rızası ile almak her durumda iyilik midir? kötülük olmaz mı?

 

ahlaka görecelidir vesairedir diye saldırıp. ardından sadece ahlaka ait olan iyi ve kötü gibi kavramlara net tanımlar koymaya çalışmanın saçmalığını bir kenara koyalım.

 

bilimsel bakışın ayet cımbızlayıp varyasyonlar yapmaya benzemediğini hatırlatalım.

 

peki iyi ve kötü nedir. sosyal bilimsel olarak. insanların güzel ve olumlu buldukları iyi. olumsuz buldukları ise kötüdür. bir insana göre iyi olan başkasına göre kötü olabilir. bir topluma göre kötü olan başka bir topluma göre iyi olabilir. bunun yanında tüm insanlar ve toplumlar için iyi ve kötü olan şeylerde bugün iyi yarın kötü olabilir.

 

Arkadaşım, öncelikle ben,

İyilik ve Kötülüğün bu kadar uzunbir mesele ve bu kadar karmaşık bir konu olduğunu hiç düşünmemiştim.

 

Benim bildiğim kötülük de iyilik de göreceli dir, yani bakan kişinin konumuna göre değişir.

 

Şahsi tanımlama m şöyledir;

 

Kötülük doğası ve kimyası bozulmuş olmamak kaydı ile, işleyen kişinin pişmanlık yada utanç duyacağı herşeydir.

 

Tabii ki tam tersi de iyilik olur.

 

Yani işleyenin yine doğası ve kimyası bozulmuş olmamak kaydıyla huzur ve mutluluk ve onur duyabileceği herşey dir.

 

Saygılar.Doğan Gülbudak

Gönderi tarihi:
Bütün dünyada geçerli olan tek bir evrensel ahlak kuralı vardır: Hiç kimse istemi ve iradesi dışında birşeye zorlanamaz.

 

arkadaşım sen ahlakı hiç anlamamışsın. ahlak kurallarınıda.

 

tedaviyi reddeden ve ölmek üzere olan bir hastayı zorla tedavi etmek evrensel ahlaka göre iyi midir kötü müdür ?

 

devletin vatandaşlarından zorla vergi alması iyi midir kötü müdür evrensel ahlaka göre?

 

Savaşta herkesin zorla askerlik yapması iyi midir kötü müdür evrensel ahlaka göre ?

 

gibi yüzlerce örnek sunabiliriz.

 

bir mahallede dünyanın neresinde olursa olsun bir kişi ölmek üzereyken doktor çağrılsa ve hasta tedaviyi reddedince doktor müdahele etmese. bu dünyanın herhangi bir yerindeki mahallenin insanları buna iyi dermi.

 

Dünyanın herhangi bir ülkesinde düşman askerleri saldırınca. bir kişi "ben istemiyorum beni zorla gönderemezsiniz cepheye dese" dünyanın herhangi bir yerindeki bu ülkenin insanları buna iyi bir şey der mi?

 

dünyanın herhangi bir ülkesinde vergi kaçıranlar "beni iradem ve isteğim dışında vergi ödemeye zorlayamazsınız" diyerek kendini savunsa insanlar iyi birşey der mi?

 

hem ahlaka göreceli diyeceksin. hem tane tane ahlak kuralları koyacaksın. bu bilimsellikten ne anladığını ele verir kişinin.

 

daha dün törenin bilimselliğinden bi haber olup "töre kötüdür" diyen kişiden farklı bir bakış beklemek zaten zorda. dediğim gibi bilimsellik misyoner metinlerini kopyalamaya benzemez. Daha ciddi ve bütünlüklüdür.

 

bir insanın iki gramlık bilimsel bilgisi. Doğanın zararlı olan çarpraz cinsel eşleşmeleri engellemek için önlemler aldığını bilir. İnsanlar ensest ilişkiye girdiklerinde doğacak çocuklar bir çok hastalığa karşı dayanıksız olur. eşşekle at çiftleşir yavrularıda olur. Ama doğan yavrular yani katırlar mutlaka kısır olur. Ensest ilişkinin zararlı olduğu başka bazı canlı türlerinde. ebeveynler ve çocuklarının çiftleşmemesi için ne tür önlemler alındığını bilsen şaşırırsın.

 

sosyal olarak ensest ilişki sonucu doğan çocuklarda nasıl psikolojik hasarlar ve travlamar oluştuğu bilimsel gerçeklerdir. Buna dair yüzlerce araştırma ve bilimsel çalışma vardır.

 

Ama işki niyet bilimsellik olsun.

Gönderi tarihi:

Hep bilimsel olmayan görüşleri, inatlaşmaları, iddiaları ve hayalleri eleştirip durduk.

Şimdi, alkışlanmayı hakeden bir kaç yazıyı tekrar okumanızı öneriyorum.

TengeriinBoşig, katkıların için teşekkürler.

Ama işin ilginçö yanı, yazılar anlamazlıktan geliyor sanırım :)

 

Sosyal Davranışlar, insanların doğalarında var olan davranışlardır...

İnsanlar hiçbir zaman "Sosyal Davranışlar Kongresi" toplayıp,

"Hooop baylar bayanlar, bundan sonra artık böyle davranacağız!" diye karar almamışlardır.

Yaşadıkları ortama göre, doğaları gereği hareket etmişler ve kültürler oluşturmuşlardır...

.

.

.

 

Bilimsel bir teori, iddia ya da düşünce değildir...

 

:clover::clover:

 

"Kan Davası"da Evrensel ahlaka ve bir çok kültüre aykırıdır ancak bir çok toplumca gelenekselleştirilmiş.

"Çok Kadınla Evlilik"te bir çok kültüre göre Ahlaksızlık olmasına rağmen bir çok kültürde gelenekselleştirilmiş.

.

.

.

 

İstediğiniz kadar faşizan düşündüğümü iddia edin ancak benim ikinci ve sizin kabul edemediğiniz önermemin aksini ispat edemezsiniz. Ne Sosyolojik olarak, ne Tarihsel olarak, ne Psikolojik olarak...

 

:clover::clover:

Gönderi tarihi:

YARASA

 

Tengeriin boşig'e cevap verdim !

 

Ama siz 200 nolu iletiye cevap vermediniz

 

böyle bir ton yazıyı olduğu gibi yapıştırmayı bende biliyorum, tekrar tekrar yorum yapmadan bende mi yapıştırayım ?

 

zaten bu konunun okunması ve anlaşılması bile güç geliyor insanlara

 

iki üç arkadaştan "siz ne anlatıyorsunuz ya" diye yorumlar geliyor, haklılar tabi.

 

konuyu toparlamak bile imkansız hale geldi, şöyle dönüp bir geriye doğru baktığımda, hayatımda gördüğüm en karmaşık forum konusunu yaratmış bulunmaktayız

 

bizi misafir olarak okuyanlardan özür diliyorum, konu ilk başlarda daha anlaşılırdı, iyice karıştı herşey.

 

 

saygılar

Gönderi tarihi:
Ama siz 200 nolu iletiye cevap vermediniz

 

Hemen verelim...

Nasılsa tekrarlamaktan bıkmıyoz...

Ayrıca her cümleni alıntılıyacağım. Sonra yine kızmayın yap-boz yapıyor diye...

 

Önce üç beş kişinin bir önemi yoktu, milyonlara çıkardım, şimdide milyonların bir önemi yok çıkarımındasınız !

milyarlara çıkarsam onlarıda rahatsız ilan edeceksiniz !

 

Sayıyı kaça çıkarırsan çıkar. Eğer benim ve özellikle de Boşig'in yazılarını okuyup zerre kadar bir şeyler öğrendiysen bu sayının hiç de önemi olmadığını anlardın....

 

neden ? siz öyle inanıyorsunuz diye

 

Hala inançları işe karıştırıyorsun. Ne inancı? Neye inanç?

Kardeşim 700 defa tekrarladık. Bu işin bilimsel yönü var diye. Bize inanmıyorsan işi bilene inan.

Size bunu nasıl anlatacağımı şaşırdım.

En kısa zamanda bir sosyolog bir de psikolog ile temasa geçip, aldğım bilgileri size aktaracağım.

Belki o zaman faydası olur. Size olmasa da (ki öyle olacağı kesin) okuyucuya bilgi sağlamış oluruz...

Bakalım, bilimselsel şeyleri kafanıza göre redetmek ne kadar doğru ne kadar kahvehane sohbeti... O zaman anlaşılır!

 

Ama ben islama ve diğer dinlere inananları rahatsız olarak görmüyorum, görmediği bilmediği bir şey için secde etmek, eylem yapmak, hayvanları kurban etmek vs. bana çok rahatsızlık veren bir durum !

 

İslama inananları kim psikolojik vakka olarak ilan etmiş bana gösterir misin?

 

ama ben onları psikolojik bir vaka olarak göremiyorum, insan doğasında varmışki bu durumlar ortaya çıkıyor !

 

Evet benim güzel kardeşim. İnsanın doğasında tapınma ihtiyacı var ki dinleri uydurup inanmış. Bİrşeyleri açıklama gereksinimi yüzünden bu yollara girmiş. Bunun bilimsel açıklması da var. O kadar dini konular tartıştın ve hala göremiyor musun? Din nasıl ortaya çıkmış? Ve şimdi, dinin ortaya çıkışı ile ensestliğin ortaya çıkışını aynı kefede mi inceliyorsun? Bu mudur senin bilimsel bakış açın? tarihsel değerlendirmelerin? Sosyolojik bakışın? Psikolojik değerlendirmelerin? Bu mudur???

 

Önceki tartışmalara sen de katıldın. Dinin ortaya çıkışıonı sebepleri ile birlikte defalarca anlattık tartıştık gösterdik. Sen de mi hiç birşey kazanmadın o tartışmalarda? Şimdi kalkıp ensest ilişki ile dini tapınma ihtiyacını aynı kefede tutuyor ve her ikisine de normal ve doğal davranışlar diyorsun?

 

İyi düşün ve bundan sonra öyle yaz derim

 

Ne kadar eskiden ?

İnsanlık sizce kaç yıldır var ?

Sizin bahsettiğiniz gladyatölerin tarihi nedir ?

bir karşılaştırma yapalım isterseniz !

 

Değerlendirmeyi ve karşılaştırmayı o eşsiz bilimselliğin ile sen yap da anlayalım neyin ne olduğunu. Zira ne demek istediğini bile anlamadım...

 

50.000 yıl önceki insanların ensest ilişki yaşayıp yaşamadığını bilmeden, ensest ilişki insanlık tarihinde yaşanmamıştır derseniz, mutlak doğrunuz yoktur.

 

Biz sana bunu ne zaman söyledik?

Cümleleri çarpıtıyor deyince kızıyorsunuz, yaygarayı koparıyorsunuz!

Biz ne dedik?

Eskiden beri bu tür sapık (sapkın) ilişkiler görülmüş olsa bile kültür haline gelmemiştir gelemez! Geldiyse de yok olmuş silinmiş kabul görmemiş! Neden? Çünkü kabul edilmemiş... Bunu anlamak çok mu zor???

 

Kaldı ki, daha önce de söylediğim gibi, ispatı, tezi ortaya atan yapar!

Var ise bir teziniz, bekliyoruz. Ama hala tık yok...

Nerede böyle bir toplum? YOK! Niye yok? İspat edin de görelim diyorsunuz... Gülmeyip ne yapayım şimdi?

 

Daha önce sana bir ileti yazmıştım onu da mı okumadın?:

 

"Dikkatle takip edelim:

Bir Dinci Arkadaş: İnsanı Akllah yarattı.

Bir Ateist Arkadaş: Hayır insan evrimleşti.

Dinci Arkadaş: Evrimi kanıtlayın lafımı geri alacağım.

Bir ateist arkadaş: Yahu kardeşim tezi sunan sensin, ispatlamayan sensin, antitezi ispatlanmasını isteyen yine sensin

 

Eeee?

 

Tarafsız/BrainSlapper: Ensest insanın doğasında vardır

Yarasa: Hayır yoktur. Bir tane toplum gösterin inanacağım

Tarafsız/BrainSlapper: Sen bize olmadığını ispatla biz inanacağız.

Yarasa: Yahu kardeşim, tezi ortaya atan sensin?"

 

Bilimsel yöntem budur,

 

:D Yahu, psikolojiyi bilimden saymayan birisi şimdi kalkıp bilimsel yöntemden bahsetmesin be. Abest kaçıyor yani :)

Ayrıca, ilkellerde ensest ilişki var diye kalkıp tek hücreliler nasıl çoğaldı diye veri sunan birisinin bilimselliği beni bu noktadan sonra zerre ırgalamaz... Böylesini görmedim yani, kusura bakma da...

 

bir kaç bin yıldır ensest ilişkiye rastlanmamıştır (ki milyonlarca ensest site var günümüzde), buda insanlık tarihinde ensest ilişkinin olmadığı anlamına gelir derseniz bunun dini çıkarımdan bir farkı yoktur)

 

Bak sen bak. Hala bak... Biz ne diyoruz? "Binlerce yıldır yok" mu diyoruz Tarafsız? Çarpıtmanın bu kadarı olur yani! Ne diyim? NEEE?

 

sizde size daha öncede sorduğum şu sorularu gözden geçiriniz

googldan, "ensest hihaye" yada "gay sex" yada "family sex" yazın bulunan sonuş sayısını bakın, ve tekrar düşünün !

1. Neden sayı bu kadar çok ?

2. Neden bu siteler yasaklanmadı ?

3. Neden gay ilişki yaşayana bir ceza yok toplumlarda (istismar, zor kullanma hariç) ?

4. Neden ensest ilişkilerde ceza yok toplumlara (istismar, zor kullanma hariç) ?

5. Neden bizim bahçedeki köpekler aile içi ürüyorlar, kırsal kesimdeki akrabamızın inekleri ve koyunları aile içi çiftleşiyorlar ?

 

Bak şimdi... Cevap isteyen insan, daha önce teker teker cevapladığım şeyleri tekrar soruyor.... :)

 

Yahu okumuyormusun Tarafsız? 189 numaralı iletiyi gözden geçir... Tekrar ettiriyorsunuz, sonra da laf kalabalığı diyorsunuz :)

 

Grip hastalığını çözecek olan psikoloji değildir,

 

bunu öğrendiğim iyi oldu :D

 

ayrıca , grip ile ensest ilişki arasında bir bağ kuramadım, ne alakaysa artık !

 

farkındayım :)

 

Açalım...

 

Diyorsun ki, hala ensest ilişkile var.

Eee var?

O zaman diyorsun psikoloji çalışmıyor...

 

Ben de diyorum ki:

Grip hala var.

Var...

O zaman tıp hiç çalışmıyor... Senin mantığına göre yani... ;) Şimdi oldu mu? Mantığındaki yanlışlığı göstermek istedim yani...

 

ensest ilişki bir hastalık değilki

 

Psikolojik bir bozukluk diyoruz TARAFSIZ! Daha doğrusu, psikoloji BİLİMİ böyle diyor... BİLİM!

Hani sen TengeriinBoşig'in yazısını okumuştun da cevaplamıştın? Nerede hani?

 

grip gibi ilaç verilerek düzeltilmeye çalışılsın, grip bir viürstür ve incelenebilir müdahele edilebilir, müdahele yöntemi sağlanabilir, yani somut bir müdahele yapılabilir.

 

Bunu da öğprendiğim iyi oldu teşekkürler.... :clover:

 

Grip aşısı kesin bir çözüm olarak keşfedilir ve tüm insanlara uygulanabilir, yani mutlak doğrusu bulunabilir !

 

Aaaahh ahhh! Keşke daha önce yanıtlasaydım bu yazını...

Ben de diyorum ki bulunmaz... Neden? Hala grip ortalıkta var :) Hatta her sene rip virüsü kendini değişime uğratıp bağışıklık sağlayabildiği için, grip aşıları da her sene yenilenmektedir. Bunu biliyor muydun?

Bulunamaz derken, hastalıkların çaresi yok gibi düşünmeyin. Bilim bulur. Ama vakkaların ortaya çıkışı engellenemeyebilir. Bahsettiğim budur...

 

ensestle hiçbir alaka bulamadım

 

Umarım bu sefer olmuştur :)

 

konuyu toparlamak bile imkansız hale geldi,

 

E heralde yani.. Bu kadar tekrar ettirirseniz sonucu bu olur...

 

Bu arada umarım cevabım tatmin edici olmuştur...

Gönderi tarihi:

BrainSlapper ve aynı düşüncede olan TARAFSIZ ve abraham diyor ki:

 

Hiçkimse "kendi ahlak kuralını bilimsel temele dayalı ahlak kuralı" ilan edip, bu ahlak kuralına uymayanları "sapık" ilan etme hakkına sahip değildir.

 

Böyle bir hakkı kendinizde görürseniz, birgün kendinizi ******* kategorisinde bulursunuz.

 

Şimdi izleyelim:

 

SORU:

"Yeşil bölgeden öncesini ensest, sonrasını serbest" olarak tanımlamış olanlar, ensestlik tanımını kırmızı, turuncu ve sarı bölgeler ile sınırlandırmış olanlara "sapık" veya "psikolojik vaka" deme hakkına sahip midirler?

 

CEVAP: Evet, zira psikolojide birçok durum sapkınlık olarak nitelendirilir. Bunu argo olarak ifade edecekseniz sapık dersiniz olay biter!

 

Şimdi bakalım ensestlik tanımını kırmızı, turuncu ve sarı bölgeler ile sınırlandırmış olanlar kimlermiş:

 

1. Birinci derece yakınlar kırmızı bölge. Risk en yüksek. Psikolojik sorun sözkonusu olma olasılığı kesin. Olayın öncesinde de sonrasında da...

 

2. İkinci derece yakınlar turuncu bölge. (amca-yeğen, teyze-yeğen, dede-torun... vb.) Risk halen kabul edilir düzeyde değil. Psikolojik sorun olasılığı yine çok fazla yüksek.

 

(Bu bölgelerde psikolojik sorundan %100 olasılıkla söz edilmeyişinin nedeni, çok uç durumlar. Kimsesizlik, menapoz... gibi. Bu gibi durumlarda dışarıya önemli bir sorun yansımama olasılığı hadi olabilir diyelim. Kişisel fikrim kesin sorun vardır yönünde.)

 

3. Üçüncü derece yakınlar (kuzenler) sarı bölge. Risk devam ediyor ama, göze alınamaz düzeyde değil. Kaçınmak çok yerinde olur. Buna bağlı olarak da psikolojik sorun çıkmaması olası olabilir.

 

Şimdi gelelim sarı bölgeleri (kuzenleri) ensest saymayanlara:

 

Kuzen evliliği ensest değildir.

 

Sanırım, yeşil bölgedekilerin (ancak kuzenlerden sonrakilerle ilişkiyi ensest sayanların), sarı bölgedekilere (kuzenlerle evlilik ensest değildir diyenlere) "sapık" diyebileceğini ileri süren arkadaşlarımızın, birilerine özür borcu var.

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Sanırım, yeşil bölgedekilerin (ancak kuzenlerden sonrakilerle ilişkiyi ensest sayanların), sarı bölgedekilere (kuzenlerle evlilik ensest değildir diyenlere) "sapık" diyebileceğini ileri süren arkadaşlarımızın, birilerine özür borcu var.

 

:) Sayın BrainSlapper, daha önceki bir iletimde ensest tanımının kuzenlerini kapsamadığını, zira tanımlarda bir kargaşa olduğunu söylemiş ve bunu düzeltmiştim. Gözünüzden kaçtı herhalde. Şimdi tartışmaın asıl konusunu bıraktık, hallettik de bunu mu tartışacağız. Yanlış bir şey söylediysek ki zaten söylediklerimizi düzeltmişiz, özür dileriz merak etmeyin. Bu, Demirefe olur, sen olursun, maraba olur, tarafsız olur ya da başkası. Özür dilemekten gocunan, kaçan birisi değilim, merak etmeyiniz...

 

Şimdi siz bunları boşverin de size sorduğum, kalın ve renkli karakterli yazılarla sorduğum son iletiyi (#206) düşünün bence... Cevabı merak ediyorum. Çünkü o zaman tartışma açığa kavuşmuş olacak ve sonlanacak. Mühim olan bu...

Gönderi tarihi:
İyi iyi de,

 

Bazı hurafe olarak nitelendirdiğiniz şeylerin bilimsel yönlerini ispatladığımızda bizi dinciler gibi konuşan ve düşüncelerini dayatan ilan eden sizlerdiniz.

 

Demiyor muydunuz ki "dincilerden hiç farkınız yok" diye? Şimdi ne oldu? Sizin dicilerinki gibi mmantığınızı ortaya koyunca dincileri dinleme erdemine mi sarıldınız?

 

Hem kim dedi ki dincileri dinlemeyeceksin diye? Ne zaman ben dinlememişim? Örneği değerlendirmemişim? Veridğiniz örnekleri temelinden sonuna kadar değerlendirdim, hatta katkıda bulundum :)

 

Dedim ki "abraham, uzaya çıkmana gerek yok gel dünya da var o yaratıklar" :)

 

*****************

Arkadaş sen anlamamak için şartlanmışmısın? Biz dinlemekten bahsediyoruz sen dincilere taktın kafayı gidiyorsun. Örnek dinciler olmasında başka birşey olsun farketmez. Her konuştuğun insanı insanlık namına önce düşün. Azda olsa onun açısını yakalamaya çalış. O sana söylediklerini elbet birşeylere dayanarak söylüyordur. Düşünülmeye hakkı vardır.

---------

Gönderi tarihi:
:) Sayın BrainSlapper, daha önceki bir iletimde ensest tanımının kuzenlerini kapsamadığını, zira tanımlarda bir kargaşa olduğunu söylemiş ve bunu düzeltmiştim. Gözünüzden kaçtı herhalde. Şimdi tartışmaın asıl konusunu bıraktık, hallettik de bunu mu tartışacağız. Yanlış bir şey söylediysek ki zaten söylediklerimizi düzeltmişiz, özür dileriz merak etmeyin. Bu, Demirefe olur, sen olursun, maraba olur, tarafsız olur ya da başkası. Özür dilemekten gocunan, kaçan birisi değilim, merak etmeyiniz...

 

Şimdi siz bunları boşverin de size sorduğum, kalın ve renkli karakterli yazılarla sorduğum son iletiyi (#206) düşünün bence... Cevabı merak ediyorum. Çünkü o zaman tartışma açığa kavuşmuş olacak ve sonlanacak. Mühim olan bu...

Cevap vermekten neden kaçıyorsun? Ne demek bunları boşver? Adam sen boşveresin diyemi soruyor. Biraz saygı lütfen...

Gönderi tarihi:
Cevap vermekten neden kaçıyorsun? Ne demek bunları boşver? Adam sen boşveresin diyemi soruyor. Biraz saygı lütfen...

**************

Ne diyorum ben? O konuda daha önce bir düzeltme yaptım diyorum...

***********

Gönderi tarihi:
BarainSlapper

 

Konuyu seninle başlattık, bilinçli bir şekilde mutabakat sağlayıp bitirme düşüncesindeyim.

 

Sayın maraba, medeni tartışma bu iletindeki gibi olur, şurada örneklediğim şekilde olmaz.

Öncelikle sukunete kavuştuğun ve sakince tartışma erdemini hepimize hatırlattığın için teşekkürler.

 

Bizden önce de bir konu vardı: Bir yabancı bilim adamı sonradan tanrı açıklaması yapmış. Konu hakkında haliyle tartışma başladı. Tartışmacılar bu konuda iki guruba ayrıldı:

 

Tanrı inancı bilim adamının bilimsel çalışmalarını, açıklamalarını etkiler mi etkilemez mi?

 

Tartışma etiği budur, neyin tartışıldığını, neyin tartışılmadığını herkes yeniden anlasın.

 

Bir takım arkadaşlar ve ben “ETKİLER” görüşünde idik, sen ve bazı arkadaşlar da “ETKİLEMEZ” görüşünde idiniz.

 

Ben ve arkadaşlarım; “soyuta atayan bir yapının bilimsel çalışmaları da olsa, bunu mutlaka günün birisinde gösterecek, bilimsel açıklamalarına tanrının gücünü sokacaktır” şeklinde idi.

Nitekim adı geçen bilim adamı(!) laboratuar çalışmalarında bile tanrıyı görmüş dedik. Böyle bilim adamlığı olmaz dedik.

 

Sen buna karşı çıktın; “aman efendim olur mu? Bilim adamı tanrıya da inansa, hurafeleri de olsa bilim adamlığını, varacağı sonuçları etkilemez” diyordun.

 

Bundan hareketle beni tartışmaya davet ettin. “Senin de hurafelerin var. İşte şunlar şunlar.

 

Burada eksik hatırladığın bişey var:

Hurafelerinin farkında olan, ilah inancının bilimsel değeri olmadığının farkında olan, herhangi bir "doğrulanması gereken değişmez doğruları" bulunmayan bir bilim adamının bir Tanrı'ya inanması bilimsel çalışmasını etkilemez dedim.

 

Mesela nihai soruya gelince, "peki herşey nasıl varoldu" sorusuna gelince, ilah inancı olan bir bilim adamının "Allah yarattı" deyip işin içinden çıkacağını söylediniz. Halbuki ben de, TARAFSIZ da, olabileceği düşünülen ilahın "yaratma kabiliyeti" olduğunu nerden çıkardınız diye sorduk. Zira o eylem kafanızda yerleşirilmiş/öğretilmiş olan ilahın/ilahların eylemi. TARAFSIZ'ın veya tanımış olduğum yabancılardan ilah olabileceğine inanan insanların, düşündükleri/hissettikleri ilahların "yaratma" gibi "doğrulanması gereken" bir sıfatı/eylemi yok.

 

Hatırladığım kadarı ile üç adetti “eşcinsellik, ensest ilişki ve eş sunmak” gibi. İlk defa itiraz ettim, böyle uçuk tartışmalara girmem diye. Arkadaşlar görüşlerini açıklayınca bende ister istemez katıldım tartışmaya.

 

Ensest ilişki ön plana çıkmış olsa da diğer ilişkilerde kast edilerek özünde şu görüşler belirdi:

 

"Bana göreyanlıştır, ensest ilişkileri, cinsel grup ilişkilerini, eşcinsel ilişkileri tasvip etmem- BrainSlapper"

 

"ensest ilişki tüm toplumlarda ********* olarak karşılanıyor ve zaten öyledirde bana görede-Tarafsız"

 

" Şimdi beyler ensestliğe sizin kadar bizde karşıyız. Hatta kendi adıma konuşmak gerekirse belkide sizden dahada karşıyımdır. Yalnız ben bu olayı Bilim ahlakı olarak değil kendi ahlakım olarak görüyorum çünkü böyle yaşamayı öğrettiler bize ve başka türlü olamayız. Başka türlüsü banada en az size geldiği kadar ters ve ********* gelir.- Abraham"

 

"o rezil gerçeği bize mal ettiniz- Abraham"

 

"Zaten Psikoloji Bilimine göre "Ensest" "Cinsel Sapkınlık"tır..-Tengeriin boşig"

 

"Ensest ilişki de şahsen ********* duyduğum bir şey, hoppa"

 

"yakın akraba evliliklerinin sonuçları kesinlikle faciadır.-Demirefe"

 

"Bu evrensel bir yanlıştır. Bilimsel olarak da doğru değildir!- Yarasa"

 

"Peki bilim ensest ilişkiye neden karşıdır?sosyobiyoloji ve psikolojik olarak ele alıp değerlendirir ve değerlendirme sonuçlarına göre hükme varır,varılan netice olumsuz bir tablo gösteriyorsa ki öyledir,bilimsel olarakta davranışın yanlışlığı ortaya çıkar.-Suheda."

 

"etiğe yakışmayan sapkın sosyal davranışlar- Maraba"

 

Görülüyor ki, farklı görüşler ortaya “hurafeler” olarak atılan görüşe, “bilim kabul etmiyor” dese de, “bunlar hurafedir” dese de ortak görüş; normal olmadığı, sapkınlığı.

 

Bazı şeyleri düzeltelim.

 

Bazı şeyleri düzeltelim, evet düzeltelim.

Müsadenle eksik alıntılandığını gördüğüm yerleri eflatun rengi ile ekledim.

 

Yukarıdaki alıntıladığınız ifadelere dikkatlice bakınız.

Bakınız, ben, TAFASIZ, abraham ve hoppa "normal" değil, veya "sapkın" demiyoruz. BANA GÖRE NORMAL DEĞİL diyoruz, BEN TERCİH ETMEM diyoruz, BANA GÖRE YANLIŞ diyoruz, KENDİ AHLAK ANLAYIŞIMIZA GÖRE YANLIŞ diyoruz. Bir genelleme yapmıyoruz. Bu davranış içine girenlere "sapkın" veya "sapık" veya "psikolojik vaka" deme hakkını kendimize görmüyoruz.

 

Bazı şeyleri düzeltelim yani.

 

Şimdi sonuca gelelim: Tüm tartışmacılar bu olgulara tam mutabakatla “normal değil, çirkinliktir” sıfatı yakıştırdığına göre, tartışılan burada nedir? Bu olguların halen hurafe olduğunu savunmak mı?

 

Diyelim ki hurafelerdir ispatını başarabildin. Başardığında ne olacak peki? Legalleştirecekmisin? Burada tartışmayı sürdürmenin amacı çok önemli.

 

Bir gurup bu çirkinliğin, pozitif bilimlere dayanakla, tüm sosyal bilimlerce de etik olmadığını irdelemiş, biliyor, iddia ediyor ve karşı çıkıyor. Bu karşı çıkışa hurafe değil, bilimsel kaynaklı diyorlar. Siz ise inatla bilim buna karışmaz, bilimi hurafelerinize alet etmeyin diyerek bilimsel olanın bile içini boşaltıyorsunuz.

 

Diğer gurup ise bilimsel olmadığını(!) ispat etmekle ne kazanacak? Faydaları bizlere mi olacak, yoksa “çirkinlikler”e mi? Neyi kazanacaklar?

 

Sayın maraba, neyi kazanacağız açıklayayım.

 

Dinlere karşı çıkmamızın sebebi nedir sayın maraba?

Yöresel bir ahlak anlayışı ve kültürün "evrensel" olduğu iddiasına karşı çıkmıyormuyuz?

Yöresel bir ahlak anlayışı ve kültürün "ilahi olduğunu ve değiştirilemez olduğunu" iddiasına karşı çıkmıyormuyuz?

 

Sen, ben ve burada birbirine giren arkadaşların hepsinin mücadele ettiği şey nedir sayın maraba?

 

Arap çöllerindeki yöresel ahlak anlayışının ve kültürünün "tüm zamanları kapsayıcı, değişmez, ilahi evrensel doğru" olduğu iddiasını ve dayatmasını çürütmek değil mi amacımız?

 

Arap çöllerinin ahlak anlayışı ve kültürünün, evrensel olmadığını, yöresel olduğunu savunurken, kendi ahlak anlayışımızın evrensel olduğunu iddia edersek vve bunun değişmez evrensel doğrular olduğunu iddia edersek, yeni despotlara, yeni totaliter rejimlere kapı aralamaz mıyız, yeni dinler yaratmaz mıyız sayın maraba?

 

Kaldı ki, en başında hiçbir bilimsel dayanağı olmadığını söylerken son iletilerin de sen de bilimsel şeylerden bahsetmeye başladın.

 

Bunu da düzeltelim sayın maraba.

Yukarıda aynı şeyi başka bir arkadaş da iddia etti, ona verdiğim cevap şuradadır.

En baştaki iletilerimle en sondakiler arasında fark yoktur.

 

Kabul ettiğin halde bu tartışmayı bu şekliyle sürdürmek hangi amacına hizmet ediyor anlamış değilim.

 

Bizim hurafelerimiz(!); bilim adamlarının soyuta atama serbestîsine mi, yoksa sapkınlıklara yeşil ışık yakılma amacına mı engel oluyor? Sence hangisi?[/size][/b]

 

Kabul ettiğin derken neyi kastettiğini anlamadım ama, bu tartışmanın hangi amacıma hizmet ediyor söyleyeyim:

 

Tartışmayı ben ve benim gibi düşünenler kazandığı takdirde,

 

Kimse kendi doğrularını, -aynen dincilerin yaptığı gibi- evrensel/değişmez/bilimsel doğrular olarak nitelendirip, başkalarını "sapık", "psikolojik vaka", "evrim hatası" olarak nitelendiremeyecek.

Kimseye "bunlar sapık, yakalım bunları" deme imkanı bırakılmayacak.

Kimseye, "Bak Alalh da eşcinselleri helak etmiş, zaten bunlar evrensel ahlaka da uymuyor" deme ve kendi ahlak anlayışına uymayan insanları katletme imkanı bırakılmayacak.

Kimsesy, "bunlar sapık, bu evrim hatalarını kafese koyup, izleyelim" deme imkanı bırakılmayacak.

 

Yeni kısacası sayın maraba,

Tartışmayı ben ve benim gibi düşünenler kazandığı takdirde, demokrasi kazanacak, özgürlük kazanacak, insan onuruna yönelik eylemlerin meşrulaştırılması önlenecek.

 

Tartışmayı diğer taraf kazandığı takdirde, despotizmi ve baskıcılığı dayatma kapısı açılacak.

Tartışmayı diğer taraf kazandığı takdirde, bugüne kadar karşı çıktığınız dinler meşrulaşacak.

 

Saygılar, sevgiler.

Gönderi tarihi:
:) Sayın BrainSlapper, daha önceki bir iletimde ensest tanımının kuzenlerini kapsamadığını, zira tanımlarda bir kargaşa olduğunu söylemiş ve bunu düzeltmiştim. Gözünüzden kaçtı herhalde. Şimdi tartışmaın asıl konusunu bıraktık, hallettik de bunu mu tartışacağız. Yanlış bir şey söylediysek ki zaten söylediklerimizi düzeltmişiz, özür dileriz merak etmeyin. Bu, Demirefe olur, sen olursun, maraba olur, tarafsız olur ya da başkası. Özür dilemekten gocunan, kaçan birisi değilim, merak etmeyiniz...

 

Şimdi siz bunları boşverin

 

Boşvermiyeyim. Zira konunun özü bu.

 

Ben insanların hataları üstüne tez oluştrumam.

Ben insanların yanlış kullandıkları kelimeler üstüne de tez oluştrumam.

Ben kelimelerin kifayetsiz olmasından dolayı tam ifade edilemeyen düşünceler üstüne de tez oluşturmam.

Bu tür şeyleri kurnazlık olarak görürüm.

Endişen olmasın yani.

 

*

 

Sorun senin ensest tarifini değiştirmiş olman veya olmaman değil.

 

Sorun, ensest tanımını "7. kuşaktan önce ensest, sonrası serbest" şeklinde yapmış olanlar, nsest tanımını daha dar kapsamlı yapmış olanlara "sapık" veya "psikolojik vaka" deme hakkına sahip midir değil midir sorusu!

 

Sorun, ensest tanımını "kuzenleren önce ensest, sonrası serbest" şeklinde yapmış olanlar, ensest tanımını daha dar kapsamlı yapmış olanlara veya hiç ensest tanımı yapmamış olanlara "sapık" veya "psikolojik vaka" deme hakkına sahip midir değil midir sorusu!

 

Sen, "kuzenlerle evlilik ensest değildir" diyen bir arkadaşımıza, başkalarının "sapık" sapık diyebileceklerini söyledin.

Bence, sana destek vermiş olan o arkadaştan bir özür borcun var.

Bana da bir özür borcun var.

Bana destek verenlere de bir özür borcun var.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Sayın maraba, medeni tartışma bu iletindeki gibi olur, şurada örneklediğim şekilde olmaz.

Öncelikle sukunete kavuştuğun ve sakince tartışma erdemini hepimize hatırlattığın için teşekkürler.

Tartışma etiği budur, neyin tartışıldığını, neyin tartışılmadığını herkes yeniden anlasın.

 

Bu gibi tavsiye ve hatırlatmaları bırakıp tartışmanın özüne dönersek daha yerinde olur. Herkesin vakti çok kıymetlidir. Zira hiç kimse benim tartışma adabım kötü demeyecek, sonuçsuz kalacaktır.

 

Burada eksik hatırladığın bişey var:

Hurafelerinin farkında olan, ilah inancının bilimsel değeri olmadığının farkında olan, herhangi bir "doğrulanması gereken değişmez doğruları" bulunmayan bir bilim adamının bir Tanrı'ya inanması bilimsel çalışmasını etkilemez dedim.

Mesela nihai soruya gelince, "peki herşey nasıl varoldu" sorusuna gelince, ilah inancı olan bir bilim adamının "Allah yarattı" deyip işin içinden çıkacağını söylediniz. Halbuki ben de, TARAFSIZ da, olabileceği düşünülen ilahın "yaratma kabiliyeti" olduğunu nerden çıkardınız diye sorduk. Zira o eylem kafanızda yerleşirilmiş/öğretilmiş olan ilahın/ilahların eylemi. TARAFSIZ'ın veya tanımış olduğum yabancılardan ilah olabileceğine inanan insanların, düşündükleri/hissettikleri ilahların "yaratma" gibi "doğrulanması gereken" bir sıfatı/eylemi yok.

 

Slapper, Sen böyle diyorsun ama tartışmanın özünden çıkıp yönlendiriyorsun. Tatışma çok samimi ve masumca yapılmalı. O bilim adamı bırak tanrıya inanmayı, meleklere, mucizelere bile inanmış. Propaganda yapmaya bile başlamış. İlk iletiye dönebilirsin.

 

İlk konudan:

Amerikalı bilim adamı artık mucizelere ve meleklere inandığını belirterek, “Laboratuvarda çalışırken Tanrı’yı hissettim. Kesinlikle bizden daha büyük bir güç var ve ben ona inanıyorum.

 

Ayrıca biz, Tarafsızın veya başka birisinin kafasında canlandırdığı ilahı değil, konuda bahsi geçen kişinin inancını tartışıyoruz,

Kaldıki genel olarak tanrı veya ilahın anlamı yaratıcı anlamındadır. Bir yaratıcıya başka anlamlar yükleyip bilimi sulandırmak bilimsellik etiğine yakışmaz.

 

Bazı şeyleri düzeltelim, evet düzeltelim.

Müsadenle eksik alıntılandığını gördüğüm yerleri eflatun rengi ile ekledim.

 

Forumun kurallarından birisi de, alıntıların içine girip oynama yapılmaması gerek Brain. Bu yüzden ben uyarı aldım. İlaveni dışarıya alıntı yaparak düzeltebilirsin.

 

Yukarıdaki alıntıladığınız ifadelere dikkatlice bakınız.

Bakınız, ben, TAFASIZ, abraham ve hoppa "normal" değil, veya "sapkın" demiyoruz. BANA GÖRE NORMAL DEĞİL diyoruz, BEN TERCİH ETMEM diyoruz, BANA GÖRE YANLIŞ diyoruz, KENDİ AHLAK ANLAYIŞIMIZA GÖRE YANLIŞ diyoruz. Bir genelleme yapmıyoruz. Bu davranış içine girenlere "sapkın" veya "sapık" veya "psikolojik vaka" deme hakkını kendimize görmüyoruz.

Bazı şeyleri düzeltelim yani.

 

Yahu şu söylediğin şeye bak brain, her zaman senin söylediğin "kelimelere takla attırıyorsun" lafını, şimdi sana kullanmanın tam zamanı. Bu söylemlerin anlamını zatan ben biliyordum, bilerek yazdım. Tartıştığın insanları ciddiye almıyorsun.

 

Şimdi sen, sana göre sapkınlık (hurafe) olarak gördüğün şeyi, bunun bilincinde olduğun şeyi başkasına yakıştır. Ama bana göre sapkınlıktır de. E madem bunun hurafe olduğunun bilincindesin sende yap o zaman. Ve şu cümleyi bilinçli olarak söyle. "Arkadaşlar bizler her ne kadar sapkınlıkları hurafelerimizden dolayı sapkınlık olarak görüyorsak ta, özünde doğru olabilir, yapılabilir, sosyal bilimlerin evrensel etiği dikkate alınmayabilir". Evet bunu söylemelisin konu buraya kadar geldi. Bunu tartışıyoruz şu an. Zira "sizlerin sapkınlık olarak gördüğünüz olguları, sosyal bilimler de sapkınlık olarak görüyor. Bizler de, sosyal bilimler de aslında yanılıyoruz" de.

 

Sayın maraba, neyi kazanacağız açıklayayım.

 

Dinlere karşı çıkmamızın sebebi nedir sayın maraba?

Yöresel bir ahlak anlayışı ve kültürün "evrensel" olduğu iddiasına karşı çıkmıyormuyuz?

Yöresel bir ahlak anlayışı ve kültürün "ilahi olduğunu ve değiştirilemez olduğunu" iddiasına karşı çıkmıyormuyuz?

 

Sen, ben ve burada birbirine giren arkadaşların hepsinin mücadele ettiği şey nedir sayın maraba?

 

Arap çöllerindeki yöresel ahlak anlayışının ve kültürünün "tüm zamanları kapsayıcı, değişmez, ilahi evrensel doğru" olduğu iddiasını ve dayatmasını çürütmek değil mi amacımız?

 

Arap çöllerinin ahlak anlayışı ve kültürünün, evrensel olmadığını, yöresel olduğunu savunurken, kendi ahlak anlayışımızın evrensel olduğunu iddia edersek vve bunun değişmez evrensel doğrular olduğunu iddia edersek, yeni despotlara, yeni totaliter rejimlere kapı aralamaz mıyız, yeni dinler yaratmaz mıyız sayın maraba?

 

Dinlerle bu konu çok farklı zira bizler bilimsel görüşlü insanlarız. Bilimlerin parelelindeki görüşleri benimsiyoruz. Bilimler din içeriğini incelemeye almıyor. Var olduğunu kabulleniyor o kadar. Sadece felsefesini yapıyor. Ancak bilimler insani sapkınlıkları

belirliyor. Hatta yaptırımı bile var.

 

Bunu da düzeltelim sayın maraba.

Yukarıda aynı şeyi başka bir arkadaş da iddia etti, ona verdiğim cevap şuradadır.

En baştaki iletilerimle en sondakiler arasında fark yoktur.

 

1. ve 2. derecedeki akrabaların sakat doğumlara yol açtığını kabullendiğini rakamlarla kabul ettin. Ama sosyal bilimlerin sapkınlık teşhisini kabullenmiyorsun. Mesele burada.

 

Kabul ettiğin derken neyi kastettiğini anlamadım ama, bu tartışmanın hangi amacıma hizmet ediyor söyleyeyim:

 

Tartışmayı ben ve benim gibi düşünenler kazandığı takdirde,

 

Kimse kendi doğrularını, -aynen dincilerin yaptığı gibi- evrensel/değişmez/bilimsel doğrular olarak nitelendirip, başkalarını "sapık", "psikolojik vaka", "evrim hatası" olarak nitelendiremeyecek.

Kimseye "bunlar sapık, yakalım bunları" deme imkanı bırakılmayacak.

Kimseye, "Bak Alalh da eşcinselleri helak etmiş, zaten bunlar evrensel ahlaka da uymuyor" deme ve kendi ahlak anlayışına uymayan insanları katletme imkanı bırakılmayacak.

Kimsesy, "bunlar sapık, bu evrim hatalarını kafese koyup, izleyelim" deme imkanı bırakılmayacak.

 

Yeni kısacası sayın maraba,

Tartışmayı ben ve benim gibi düşünenler kazandığı takdirde, demokrasi kazanacak, özgürlük kazanacak, insan onuruna yönelik eylemlerin meşrulaştırılması önlenecek.

 

Tartışmayı diğer taraf kazandığı takdirde, despotizmi ve baskıcılığı dayatma kapısı açılacak.

Tartışmayı diğer taraf kazandığı takdirde, bugüne kadar karşı çıktığınız dinler meşrulaşacak.

 

Ben tutucu bir insan değilim Slapper. Ama bilimsel etiğin, evrensel kültürün bilinçli tarafıyım. Pozitif bilimlerden zaten kaçamam. Sosyal bilimleri de evrensel bilirim. Onun tarihle gelen araştırmalarına ve açıklamalarına samimice katılıyorum.

Sapkınlıklar konusunda referansım sosyal bilimlerdir. 3-5 uçuk görüşlü cinsel derneklerin özgürlük çığırtıları benim için referans olamaz.

 

Cinsellikte özgülük arayanlar, her aradıklarını zaten doğal cinsellikte (evrensel kabul) buluyorlar. Bir kaç uçuk fantezicinin cinsellikte özgürlük istemi, insanın mutluluğunu bozuyor diyor sosyal bilimler. Bunlar kulaktan duyma bilgilerimiz değil, senin kadar araştırıp sorguluyoruz.

Gönderi tarihi:
Sayıyı kaça çıkarırsan çıkar. Eğer benim ve özellikle de Boşig'in yazılarını okuyup zerre kadar bir şeyler öğrendiysen bu sayının hiç de önemi olmadığını anlardın....

 

Sizin yazılarınızdan öğrendiğim şeyler önemli değil, çünkü gerçek değil ! kanıtlanamamış.

 

Hala inançları işe karıştırıyorsun. Ne inancı? Neye inanç?

Kardeşim 700 defa tekrarladık. Bu işin bilimsel yönü var diye. Bize inanmıyorsan işi bilene inan.

 

İnançları işe ben karıştırmıyorum, siz inançlarınızı söylüyorsunuz bende kanıtlayın yoksa inanç olarak kalır diyorum. Ama bir türlü net bir bilgiye ulaşamıyoruz, insan doğasında ensest ilişki, milyonlarca site ve insan var olmasına rağmen, yoktur diyorsunuz, bu kültür hiçbir zaman oluşmamıştır diyorsunuz, kanıtlayın diyorum, bana 100.000 yıllık olduğu iddia edilen sosyal yaşamın 3-5 bin yıllık kısmına göre YORUM yapıyorsunuz.

 

Eski insanlarda ensest ilişki yoktu ! içi boş, desteksiz ve hiçbir şekilde delillenmemiş bir inanç bu

 

Ben size günümüzden bile milyonlarca site gösteriyorum, ama siz üç beş tane kalıntı yazı resim anlatıyorsunuz, sonrada bana milyonlarca insanın önemi yok diyorsunuz. Hepsi inanç, bilime hurafeleri karıştırmayın !

 

Yahu okumuyormusun Tarafsız? 189 numaralı iletiyi gözden geçir... Tekrar ettiriyorsunuz, sonra da laf kalabalığı diyorsunuz

 

5 tane soruma tek tek cevap vermediniz, ama 1000 tane cümleme tek tek cevap verdiniz, o kadarda o sorulara cevap verin dedim 200 nolu iletiye.

 

çok ilginç !

 

Psikolojik bir bozukluk diyoruz TARAFSIZ! Daha doğrusu, psikoloji BİLİMİ böyle diyor... BİLİM!

 

Mutlak doğru yok, psikoloji sadece bir değerlendirme, felsefe gibi bir şey, insan davranışları inceleyip değerlendirmelerde bulunur, yani konu insan olduğu için mutlak bir noktada birleşmek imkansız. Daha doğrusu psikoloji bilimi tam olarak rayına oturmamıştır, bilim adamları bile görüş ayrılıklarına düşüyorlar, sürekli tartışmalar içeriyor araştırdığım kadarıyla, evet bilimin doğasında bu var ama mutlak doğrunun doğasında bu yok ! gerçek gerçektir, kimse hakkında bir yorum yapamaz aksi yönde !

 

bunu öğrendiğim iyi oldu

 

nihayet !

 

Bunu da öğprendiğim iyi oldu teşekkürler....

 

nihayet !

 

Bak sen bak. Hala bak... Biz ne diyoruz? "Binlerce yıldır yok" mu diyoruz Tarafsız? Çarpıtmanın bu kadarı olur yani! Ne diyim? NEEE?

 

Ensest ilişki insan doğasında yoktur, hiçbir toplumda kültür olarak benimsenmemiştir deyip,3-5 bin yıllık numuneleri örnek verip (ki o da belli değil) bunu ispatlayamayıp, sadece inancına göre konuşan kim ?

 

farkındayım

 

nihayet !

 

Aaaahh ahhh! Keşke daha önce yanıtlasaydım bu yazını...

Ben de diyorum ki bulunmaz... Neden? Hala grip ortalıkta var Hatta her sene rip virüsü kendini değişime uğratıp bağışıklık sağlayabildiği için, grip aşıları da her sene yenilenmektedir. Bunu biliyor muydun?

 

Ben gribin kesin çözümü bulunmuştur, grip tarihe karışmıştır, mutlak olarak bilim tarafından çözülmüştür mü dedimki siz bana hala grip aşısı ortalıkta var diyorsunuz !

 

sizin tarafınızdan, nerden çıktıysa bu grip bende anlamadım ensest ilişki ve ahlak konusunda, bu kadar karışık konuda bir de bunu mu tartışacağız !

 

E heralde yani.. Bu kadar tekrar ettirirseniz sonucu bu olur...

 

Bu arada umarım cevabım tatmin edici olmuştur...

 

Cevaplardan tatmin olmak mümkün değil, hepsi inanç barındırıyor, ben gerçeği istiyorum, bana kanıt lazım, değerlendirme ve mantık değil. Bir şey diyorsanız mutlak doğru olduğunu anlamam lazım, aksi halde bir önemi yoktur benim için !

 

Ayrıca o 5 soruya yanıt vermedikçede hep bir eksiklik olacak

 

 

saygılar

Gönderi tarihi:
Ayrıca biz, Tarafsızın veya başka birisinin kafasında canlandırdığı ilahı değil, konuda bahsi geçen kişinin inancını tartışıyoruz,

Kaldıki genel olarak tanrı veya ilahın anlamı yaratıcı anlamındadır. Bir yaratıcıya başka anlamlar yükleyip bilimi sulandırmak bilimsellik etiğine yakışmaz.

 

bizde ahlak anlayışı için böyle düşünüyoruz

 

bilimle ahlak anlayışını birbirine uyarlamaya çalışmak, mutlak doğruyu bulmak için çırpınan bir bilime, kişisel veya toplumsal doğruları ve inançları karıştırmak olur

 

"Yani, bilim sigara içmek zararlıdır diyor, demekki sigara içmek zararlıdır ve bu bir ahlaksızlıktır "

 

gibi bir yaklaşım kabul edilemez, çünkü bu sanki ahlaksızlık olduğunu bilim söylüyormuş gibi mantık kurulmasına yol açabilir.

 

 

saygılar

 

Sorun, ensest tanımını "kuzenleren önce ensest, sonrası serbest" şeklinde yapmış olanlar, ensest tanımını daha dar kapsamlı yapmış olanlara veya hiç ensest tanımı yapmamış olanlara "sapık" veya "psikolojik vaka" deme hakkına sahip midir değil midir sorusu!

 

Evet aynen katılıyorum

 

Zira bilimsel olarak düşündüğünü sanıp, bu kararı verenler, yani kuzenlerden sonra normal, kuzenlerden önce sapık olarak değerlendirmek, bilimin işi olamaz, insanların kendi ahlak anlayışıyla olur ! insanların kendi ahlak anlayışını psikolojiye alet etmenin tehlikesi işte budur.

 

Örneğin ben, kardeşimin oğluyla benim kızımın evlenmesini sapıklık olarak algılıyorum, ama bunu bilimle bağdaştırmıyorum, buna bilim zararlı diyor diye değil, benim içimden süre gelmiş bir karaktere bağlıyorum, kardeşimde aynı şeyi düşününce ailemizde belli bir ahlak anlayışı oluşuyor ve çocuklarımıza yansıyor, o çocuklar büyüyor çocuk sahibi oluyor ve bu anlayış devam ederek bir kitle için bir anlayış birliği oluşuyor. Şimdi ben kalkıpta başka bir topluma, ben öyle düşünmüyorum diye, kuzenlerle evlenmek sapıklıktır diyemem, bunu onlara empoze edemem.

 

 

saygılar

Gönderi tarihi:
Yahu okumuyormusun Tarafsız? 189 numaralı iletiyi gözden geçir... Tekrar ettiriyorsunuz, sonra da laf kalabalığı diyorsunuz :)

 

Bak şimdi: :angry:

 

5 tane soruma tek tek cevap vermediniz, ama 1000 tane cümleme tek tek cevap verdiniz, o kadarda o sorulara cevap verin dedim 200 nolu iletiye.

 

Yahu sen dalga mı geçiyorsun benimle? Oyun mu bu? Şaka mı?

 

200 nolu iletinde bana sorduğun sorular işte bunlar:

 

sizde size daha öncede sorduğum şu sorularu gözden geçiriniz

googldan, "ensest hihaye" yada "gay sex" yada "family sex" yazın bulunan sonuş sayısını bakın, ve tekrar düşünün !

1. Neden sayı bu kadar çok ?

2. Neden bu siteler yasaklanmadı ?

3. Neden gay ilişki yaşayana bir ceza yok toplumlarda (istismar, zor kullanma hariç) ?

4. Neden ensest ilişkilerde ceza yok toplumlara (istismar, zor kullanma hariç) ?

5. Neden bizim bahçedeki köpekler aile içi ürüyorlar, kırsal kesimdeki akrabamızın inekleri ve koyunları aile içi çiftleşiyorlar ?

 

Ve bu soruları sen daha önce 187 nolu iletinde sormuşsun!'

 

Ve ben 189 numaralı iletimde tek tek cevap vermişim!

 

Gidp bakamıyor musun 189 numaralı iletiye?

 

Peki biz buraya taşıyalım...

 

1. Soruna:

Uyuşturucu kullananlar da çok değil mi? Uyuşturucu kullanmaya karşı çıkmanın da bilimsel bir tarafı yok değil mi? Bu da hurafe değil mi? :)

 

2. Soruna:

Bana neden soruyorsun ki?

 

3. Soruna:

Eşcinselliğin nedenlerini onlarca kez ortaya koymadık mı? :)

Bozuk plak örneğini hatırlatırım bu biiir!'

Okumuyor ya da okuduğunu anlamıyor deyince kızmayın bu ikiiii!

Gülücük koyunca bozulmayın bu üüüççç!

4. Soruna:

Biz burda hukukunu tartışmıyoruz. Hukuk konusu gelip geçeli çok oldu. Konuyu iyi takip ediniz...

 

5. Soruna:

Hayvanlarda ensest yok demedik :) Okumuyor ya da anlamıyor deyinceneden kızıyorsunuz aklım almıyor...

 

*****

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.