Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kitaplar ve Diziler


suheda

Önerilen İletiler

Hep merak etmişimdir,neden bir kitap filme alınırken kitabın orjinaline sadık kalınmaz?

Senaryo yazarları neden kitab yazarına ihanet edercesine ismini kullandıkları kitabın eser sahibini belirtirken senaryoda tonla değişiklik yapma ihtiyacı duyarlar!!

Benim mesela bu yıl takip ettiğim iki Reşat Nuri eseri var ki dizi film halinde yayınlanıyor.biri Yaprak Dökümü bir diğeri Dudaktan Kalbe bu iki diziyi izlememde ki asıl etken okuduğum zaman etkisinde kaldığım kitaplarıdır.Ne zamana ne mekana nede kitaptaki bir çok kişiye sadık kalınmamış günümüz zamanına uyarlanan bu diziler kullanılan Türk'çe bakımındanda bir felaket..

Dudaktan Kalbe kitabını Reşat Nuri 1925 te kaleme almış o günkü yaşam şartları göz önüne alınarak dizi yapılsaydı daha güzel olmazmıydı,eserde kullanılan saygın Türk'çe biraz daha yumuşatılarak seyirciye aktarılsa izleyicimi kaybederdi?

Ayrıca kitapta olaylar İzmir'de gerçekleşirken neden İstanbul tercih edilmiştir ve kitabın ana kahramanlarından biri olan Vedat neden değişikliğe uğrayıp dizide ki kötü kalpli Cemil olmuştur?

Keza Yaprak Dökümündede aynı durum söz konusu..

Yaprak Dökümü yazarın 1930 da yazmış olduğu bir eser,yazar bu kitabını kaleme alırken göz önünde bulundurduğu şey bozulan ahlak düzeni ile felekate sürüklenen bir ailenenin dramı..

O zamanki şartlarda abes görünen bir çok şeyin şimdiki zamanda normal karşılanıyor olmasımı enişte ilişkisini diziye sokmuş?

Nitekim kitapta benim hatırladığım iki kız kardeşi aynı anda kullanan bir enişte yoktu..

Kitapta kötü yola düşen evin ortanca kızının filmdeyse kocası kızkardeşi tarafından elinden alınmış mağdur çaresiz gösterilmesi neyin ıspatı?

Bu ve bunlara benzer kitaplar yazarlarının emek vererek Türk edebiyat tarihine kazandırdığı son derece güzel eserlerdir,maalesef özüne sadık kalınmayarak okuyucu ve izleyici diye iki ayrı kitle olurşturulmaktadır..

Bana öyle geliyor ki film şirketleri kitap okumayan bir toplumun zaaflarından yararlanmaya devam edecekler..Ve bunu yaparken Türk'çeyi katletmektedirler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Acikcasi Suheda filmlerde kitaba sadik kalinmamasini anliyorum artik. Cunku yonetmen kendi sonuyla bitiriyor yada eklemeler yapiyor buda belkide baska bir bakis acisi yaratiyor izleyicilerde. Mesela "Koku", ben karsimda cirkin bir Grenouille beklerken yakisikli biri vardi, yada kitapta aziz kelimesi ile tanimlanacak ve ask nedir bilmeyen biriyken filmde, yonetmen ona aski yasatti, ilk oldurdugu kiz ile ya da okudun mu bilmiyorum "Yatmadan Once Yuz Firca Darbesinde" Melissa, ailesi tarafindan ilgi goremeyen bir kizdi ve bu eksikligini erkeklerde ariyordu, tanimadigi erkeklerle iliskiye giriyordu, o yasda bir kizin yapamayacagi herseyi yapiyordu. Ama filmin sonunda, annesi kizini farketti -ki kitapta anne bunu hic farketmiyordu. Ve gercek aski buldu. Belki burada yonetmen ders vermek istedi. Optimist yaklasdi da diyebiliriz.

 

Ancak dizilere gelince tamamen haklisin. Ben Yaprak Dokumunu cok eskiden okumustum. Tam olarak hatirlamasamda simdi sanirim kitaptada bir gelin vardi ve ailenin sonunu hazirlayanda o oldu. Kitaba gore leyla metres oluyordu ve Neclada suriyeli bir adamin bilmem kacinci karisi oluyordu. Ama dizi daha da komik hatta tuhaf yapmis.(BU arada konuyla alakasi yok ama demessem olmaz, gecen yildan onceki yil sanirim, Halil Ergun buradaki bir Turk Dernegine gelmisti, bende sans eseri ogun annemle dernege gitmistim :) Ben bu adami nerden taniyorum derken dernek elamani Ahmet abi tanitinca cok utandim, birde yanaklarimi tutup beni optu ;) Ama acikcasi gencler onunla konusurken konustugu kisiye degilde etrafa bakmasi benim uzerimde negatif bir etki yaratti, konustugum kisi benim gozlerimin icine bakmali....Cevreye bakarsa, benim gozumde duser.)

Hatirlliyormusun bir aralar "Uvey Baba" dizisi vardi, Yasar Nuri Ozturk'un eseriydi. Tam kitaptaki gibi son yaptilar ve birden baktilar insanlardan istek geldi devam ettirdiler. Ama sonlarini oyle sacmaladilarki, en sonunda dizi yerel bir kanala dusmustu....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eskiden tek TRT vardi ve yaprak dökümünü dizi yapmisti..Romana sadik kalinmisti; onu izlerken cok hayal kirikligina ugramamistim sanirim...Tekrar sevdigim klasiklesmis romanlarin dizilestirildigini ilk duydugmda cok sevinmistim,ana izleyince romandaki heyecani,zevki almadim hic...Ikiside izledigim diziler,fakat sadece ismi aynisi romanin bence...Okuyucunun okurken canlandirdigi kitaplar,nedense izlerken ayni zevki vermiyor hic bir zaman diye düsünüyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hep derim kitaptan filme alınan ve kitaba sadık kalınan tek eser Yüzüklerin Efendisi öyleki ben büyücü Gandalf'ı gördüğüm zaman şaşkınlığa uğramıştım tam hayalimde canlandırdığım gibiydi...

Evet Candide koku'dada aynı şekilde kitaptaki ana konuyla tamamen oynanmış özellikle katil..

Bizdeki dizilerse Elif'in söylediği gibi sadece isimler aynı nerdeyse konu ile hiç ilgisi yok senaryonun.

Biliyormusunuz ben sırf bu yüzden Rüzgar gibi Geçti filmine bakmadım,çok etkilendiğim bir kitaptı hele baş kahramanı Scarlett O'Hara...Hiç sanmıyorum kitaptaki gibi aktarılmıştır..

 

Yani bu sorun sadece bizim Türk dizileri ile sınırlı değil,kitaplardan yola çıkılarak filme alınan hepsinde aynı sorunla karşılaşıyoruz..

Ben bizim kitaptan diziye çevrilenlerde en çok Türk'çeye acıyorum oysaki kitaplarda ne güzel kullanılıyor heleki eski kitaplarda..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

suheda

 

kitabı okuyoruz karakterleri kafamızda biz canlandırıyoruz

 

bir bakıyoruz film oluyor dizi oluyor hiç benim karaktere benzemiyor :D

 

mesela sen gandalf ı aynı benim canlandırdığım gibi diyorsun.Yani senin kriterlere uyuyorsa mükemmel.. uymuyorsa sen misin uyarlayan :D şaka şaka

 

yaprak dökümü 3265 bölüm olursa tabiki kitapla bir bağı kalamaz ama zaten bbaştan bir alakası yoktuya bence

 

bir de kitapların isimlerinden yararlanılıyor gibi bir his var içimde :)

 

ben polanski nin Tess ini biliyorum o harikaydı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

suheda

 

kitabı okuyoruz karakterleri kafamızda biz canlandırıyoruz

 

bir bakıyoruz film oluyor dizi oluyor hiç benim karaktere benzemiyor :D

 

mesela sen gandalf ı aynı benim canlandırdığım gibi diyorsun.Yani senin kriterlere uyuyorsa mükemmel.. uymuyorsa sen misin uyarlayan :D şaka şaka

 

yaprak dökümü 3265 bölüm olursa tabiki kitapla bir bağı kalamaz ama zaten bbaştan bir alakası yoktuya bence

 

bir de kitapların isimlerinden yararlanılıyor gibi bir his var içimde :)

 

ben polanski nin Tess ini biliyorum o harikaydı.

 

Godziciğim benim Gandalf örneğinde söylemek istediğim kitaptaki tasvire çok güzel uyulmuş olmasıydı.Yazarın anlattığı en ince detay bile göz önüne alınarak yapılmış..

Oysaki bir çoğunda özellikle bizim dizilerde konu bile bir kaç ayrıntı dışında nerdeyse tamamen değişikliğe uğruyor.

Mesela okuyanlar bilir Yaprak Dökümünde ki Fikret karakteri, ne ilgisi var kitaptaki ile dizideki,hiç bir benzerlik yok çocuklu bir adamla evlenmesi dışında..

Peki ya Dudaktan Kalbe kitabında ki Vedat karakteri!neden hala dizide yok?ki kitabın ana karakterlerinden biri olayların akışı onunla değişiyordu..Ama gördüğüm kadarı ile dizide ekarte edilmiş, Cemil karakteri ile yer değiştirmiş yani kitapta olmayan biri ile..

Bence haklısın kitapların sadece isimlerinden yararlanılıyor..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Edebiyat ile sinema/tv dili farklıdır. Kitap olarak mükemmel olan bir eseri olduğu gibi tvye ya da sinemaya aktardığınızda hiç zevk vermeyen birşeyde olabilir. Mesela, yaşar kemal'in romanlarında, kitabın yarısı belki, doğa ve insan tasfirlerine ayrılır. Sayfalarca insan ve doğa tasfiri yapar. Sinema ya da tv de ise bu birkaç saniye sürer :) Yine romanlarda insanların düşünce dünyası, iç muhasebeleri, kendisiyle ve zihniyle hesaplaşmalar önemli bir yer tutar. Sinema ya da tvde ise bunu aktarmanız imkansızdır. Adamı sandalyeye oturtup o an içinden neler geçtiğini, ne düşündüğünü uzun uzun söyletmek şeklinde bir anlatım olamaz tabi. Kitapta adamın uyanıp, pencereden dışarı bakıp sonra koltuğuna oturmasını 50 sayfada bile anlatabilirsiniz. Ama ekranda bu en fazla 1 dakika olur.

 

Zaten düşünüyorumda Dostoyevski'nin romanlarını beyaz perdeye aktarmak bir yönetmen için zulum olur herhalde. Adam kitaplarında karakterin yatakta öbür tarafa dönmesini 30 sayfada anlatıyor. Yönetmen ne yapsın?

 

Velhasıl kitap , sinema ya da tv yapımı olarak canlandırıldığında en usta yönetmenin elinde bile etkileyeciliğinin , kalitesinin yarısını kaybeder. O zaman bu kaybı telafi etmek için uyarlamalar yapılır. Kitabın, sahnelenirken kaybettiği özellikleri telafi etmek için renklendirmeler yapılır.

 

Yüzüklerin Efendisi filmleri yüzünden Peter Jackson'da kitabın hayranları tarafından başlarda topa tutuldu :) Yüzlerce değişiklik yaptı Jackson eseri beyaz perdeye uyarlarken. Ve tüm eleştirilere Jackson "olduğu gibi aktarsaydım hepiniz sinemadan büyük bir hayal kırıklığıyla çıkardınız. Oysa şimdi tekrar ne zaman izleyeceğinzin planını yaparak ayrılıyorsunuz" diye cevap verdi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.