Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2008 İSLAM ÜLKELERİNDE KADINLAR... Şeriat gölgesinde 2. sınıf yaşamlar... İRAN: Kadınlar 1963 yılında seçme ve seçilme hakkı kazandı. Kadınlar pasaport alabilmek için baba, eş ya da bir erkek akrabadan izin almak zorunda. Evli kadınlar ülkeden ayrılmak için önce eşlerinin yazılı iznini almak zorunda. 2003 yılında Muhafızlar Konseyi, BM İşkencenin Önlenmesi ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi (CEDAW) sözleşmelerinin benimsenmesini öngören yasayı reddetti. Erkeklere 4 eşe kadar evliliğe izin veriliyor. Ceza kanunu, zina ile suçlanan kadın ve erkeğin taşlanarak öldürülmesine yönelik hükümler içeriyor. Bir kadının mahkemede tanıklığı erkeğinkinin yarısı kadardır. Bir kadın suç kurbanı için ailesine ödenen kan parası bir erkek kurbanın yarısıdır. Kadınların evli olmayan erkekler ya da akrabaları olmayan erkeklerin arasına karışmaları yasaktır. Otobüslerde kendilerine ayrılan yerlere binmek ve kamu binalarına, üniversitelere ve havaalanlarına ayrı girişlerden girmek zorundadırlar. Kıyafetleri ya da davranışları uygun görülmeyen kadınlara cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Mevzuata göre, -yabancı kadınlar dahil- örtülü olmayan kadınların resimlerinin yazılı medyada yayımlanması yasaktır. İşyerlerinde İslami kıyafet kurallarına uymayanlara cezai yaptırımlar uygulanır. SUUDİ ARABİSTAN: Majlis Ash-Shura'nın 150 üyesi kral tarafından atanır ve kadınlara yer verilmemiştir. İlk kez 2004 yılı yerel seçimlerinde sadece erkeklere seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. İş dünyasında kadın ve erkeğin ayrı çalışması zorunluğu vardır. Kadınlar, mimarlık, mühendislik ve gazetecilik alanlarında sınırlandırılmıştır. Suudi hükümeti, CEDAW Sözleşmesi'ni 2000 yılında "İslam hukukuyla çeliştiği" noktalarda çekincelerini koyarak imzalamıştır. Mahkemede iki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine eşit. Bir erkeğin boşanması için gerekçe göstermeksizin istemek yeterli iken, kadının özel olarak düzenlenmiş yasal bir durumu gerekçe olarak göstermesi gerekiyor. Boşanmış ya da dul kadın, çocuklarının bakımını erkek çocuklarda 7, kız çocuklarda 9 yaşına kadar üstlenebilir. Bu yaşın üzerindeki çocuklar boşanmış erkeğe ya da ölmüş erkeğin ailesine verilir. Kadının hane halkından olmayan erkeklerden ayrı durması gerekir. Kadın, sürücü ehliyeti alamaz ve hane halkından olmayan birisinin kullandığı arabaya binemez. Bir kadının bir sağlık müdahalesi alabilmesi için hane halkından birinin yazılı rızası gerekir. Kamu yaşamında bir kadının "abaya" (vücudu tümüyle örten giysi) giymesi beklenir. Kadınlar, yakınlarda ikamet eden ve sorumluluğu üzerine alabilecek erkek akrabası bulunmadıkça kırsal kesimde iş kabul edemezler. LİBYA: Kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1964 yılında kavuştu. Yasa önünde kadın ve erkek eşit olmasına karşın, sosyal eşitsizlikler sürmektedir. Kadınlar yurtdışına seyahat edebilmek için eşleri ya da yakın akrabalarından izin almak zorundadır. Kadının miras hakkı erkeğinkinin yarısıdır. MISIR: Kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1956 yılında kavuştu. Mısır mevzuatı, Roma hukuku ve İslam hukuku prensiplerine dayanır. Kadınların medeni statülerine ilişkin düzenlemeler evlenme, boşanma, miras ve çalışma alanında hükümler içeren İslam hukukundan kaynaklanmaktadır. Müslüman kadınların Hıristiyan bir erkekle evlenmesi yasak. Müslüman erkekle evlenen gayrimüslim kadınlar ise İslam hukukuna tabi oluyor. Mısır, CEDAW Sözleşmesi'ni 1981 yılında "İslam hukukuyla çatışma" konusunda çekinceler koyarak onayladı. 2002 UNICEF raporuna göre Mısırlı kadınların yüzde 35'i kocaları tarafından dövülmüştür. Töre suçlarına mevzuatta özel olarak değinilmiyor, uygulamada ise mahkemeler bu tür suçlardan yargılananlara diğer cinayet suçlularına kıyasla daha hafif cezalar vermektedir. PAKİSTAN: Kadınlar 1947 yılında seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Ülkede kadına karşı şiddet, tecavüz ve çocuk istismarı ciddi sorunlar yaratıyor. Pakistan İnsan Hakları Komisyonu'na göre her iki kadından biri ruhsal ya da fiziksel şiddete uğruyor. Kadınlar; aile hukuku, mülkiyet hukuku ve yargı sisteminde ayrımcılıkla karşı karşıyadır. Kız çocuklar mirastan erkek çocukların yarısı kadar pay alırlar. Kadınlar eşlerinin mirasından 1/8 oranında pay alabilirler. TUNUS: Kadınlar oy kullanma hakkında 1957-59'da sahip oldu. Arap bölgesinde kadın hakları konusunda en çok gelişme gösteren ülke olarak anılmaktadır. Siyasi partiler için yüzde 20 gönüllü kadın kotası uygulanmaktadır. ÜRDÜN: Kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1974 yılında sahip oldu. Medeni, adli ve ticari mahkemelerde bir kadının tanıklığı bir erkeğinkine eşittir; ancak şeriat mahkemelerinde çoğu durumlarda ancak iki kadının tanıklığı bir erkeğinkine eşit kabul edilir. Evlilik, boşanma ve çocukların vesayeti gibi konular İslam hukukuna dayalı mahkemelerde karara bağlanır. "Kadını dövmek onun onurunu incitmez, çünkü kadın doğuştan onursuzdur" kuralı benimseniyor. Örtünen her kadına ayda 22 dolar kadar para ödeniyor. Her evde 5-6 kadın olduğu için aylık gelir 130 dolara kadar çıkıyor. 1990'lı yıllarda karma eğitim kaldırıldı. Kız öğrencilerin şort giymeleri ve gösteri yapmaları yasaklandı. Görücü usulünü eleştiren bir film gösterilirken sis bombası atıldı, kadın sığınma kampı bombalandı. Ülkede bekaret çok önemlidir. Bekaret zarının tamir masrafı yaklaşık 300$. Bu durum ülke genelinde oldukça yaygındır. YEMEN: Kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1967 yılında sahip oldu. Medeni hukuka göre evli bir kadın kocasına itaat etmek zorundadır. Erkekler rahatça boşanabilirken, kadınlar bunu gerekçelendirmek durumundadır. İslami kurallar, kadınların kocasından izin almadan ev dışına çıkmasını yasaklamaktadır. ENDONEZYA: Kadınlar 1945 yılında oy kullanma ve seçilme hakkı kazandı. Seçim yasasında 2003 yılında yapılan değişiklikle siyasi partilere aday listelerinde en az yüzde 30 kadın aday göstermeleri kurala bağlandı. FAS: Kadınlar seçme ve seçilme hakkına 1963 yılında kavuştu. 2003 yılında kabul edilen Aile Yasası ile Yasal evlilik yaşı 18'e yükseltilerek çokeşlilik zorlaştırıldı. Eylül 2002 seçimleri öncesinde Kral 6. Muhammed kadın kotası koyarak 325 sandalyeli meclisin 30 sandalyesini kadınlar için ayırdı. KUVEYT: Kadın her bakımdan ikinci sınıf muamelesi görüyor. Fakat erkeklerle birlikte çalışabilme özgürlükleri var. İslamcı örgütler kadınları örtünmeleri için zorluyor. Kuveytli kızların %60'ı örtünüyor. Örtünmeyenler üzerinde de büyük baskı var. Tıp fakültesinin bombalanması gibi eylemler yapılıyor. KATAR: Kadinlar secimde aday olsalar bile, erkeklerin bulundugu ortamda bulunmalari yasak. Miting ve TV'de yüzlerini göstermeleri yasak, sadece telefonla oy isteyebiliyorlar. Çarşafsız sokağa çıkmak yasak. Nüfus cüzdanları yoktur, isimleri babaları veya kocalarının kimliklerinde yazılıdır. YEMEN:Kadınlar erkeklerle yüz yüze gelse bile el sıkışmaları yasaktır. Çarşaf giyip, peçe takmaları zorunludur. BANGLADEŞ: Bangledeş'li kadınlara uygulanan baskı nedeniyle, kadınlar erkeklere uygun görülen işlerin haricindeki işlere yöneltilir. Yerel mollalarin fetvaları ile hırsızların elleri kesilir, zina yapan kadınlar taşlanır, kırsal kesimde erkekler doğum kontrolu yapan karılarını boşarlar. Kendi küçük işleri için banka kredisi alan kadınlara da iyi gözle bakılmaz, çünkü, "kadınların ekonomik özgürlük kazanmalari, erkeklerden daha üstün bir yer sağlayacağı için" istenmez. "Tanrı'nın planında bu yoktur" denir. CEZAYİR: Hergün kadınlar kaçırılıyor, işkence görüyor, tecavüze uğruyor, sakatlanıyor ve köktendinci silahlı grup tarafından öldürülüyor. Kadınlar salt "kadın" oldukları için hedef alınıyor ve tıpkı ortaçağda oldugu gibi, "kötülüğü" simgeledikleri için bu muameleye tabi tutuluyor... 'Silahli İslamcı Grup' ve "Silahli Islamcı Hareket" ve "Islami Kurtulus Ordusu" koyu bir taassubu denetliyor. Silahli islamcı Grup, örtünmeden dolaşan bütün kadınları potansiyel askeri hedef olarak tanımlıyor. Bu tehdidi daha etkili kılmak için köktendinciler, 17 ve 18 yaşındaki iki liseli kızı otobüs beklerken öldürmüşlerdir. Tesettürlü bir kız arkadaşı ile sokakta yürüyen bir başka liseli kız da, yerel köktendincilerce "örtünmesi" için uyarılmış, ama örtünmeyi reddedince öldürülmüştür. Cezayir'in her yerinde duvar yazılarında şu slogan vardır : "Cilbab (tepeden tırnağa kapalı elbise) giyen kadınlar, Tanrı sizi kutsasın; hicap (başörtüsü) takan kadınlar; Tanrı size doğru yolu göstersin. Ve siz, kendilerini teşhir eden kadınlar, kurşunlar sizin için.." Bu konuda genç kızlar şöyle demekte;"Hiçbirimiz örtünmeyi istemiyoruz. Ama korku, düşüncelerimizden ve özgür olma isteğimizden daha güçlü, korku bizi her taraftan kuşatıyor. Anne-babamız, erkek kardeşlerimiz hep bir ağızdan, 'Yaşamak istiyorsan örtün!' diyorlar. Kaynak: http://www.dipsizkuyu.net/forum/12-guncel-politika/15427-islam-ulkelerinde-kadinin-durumu.html Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 7 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2008 Ya Rabbi.. Sonra da adları İslam oluyor..'"Silahli İslamcı Grup' ve "Silahli Islamcı Hareket" ve "Islami Kurtulus Ordusu"" Belli neyi kurtardıkları.. Kuran da ayet var zaten kapanmayanı öldürün,zina edeni taşlayın,ileride araba falan kullancaksınız kadınlarınızı men edin,ha çarşafsız peçesiz olmaz zaten bi de rengi siyah olsun... Olay islam din savaşı tabiii.. Evet yaşasın erkekler,hem de tarihin her sayfasında... 2 Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Bu fotoğraflara iyi bakın! Bazı eyaletlerinde şeriat kurallarının hakim olduğu ve cehaletin kol gezdiği Pakistan’da kadın olmak çok zor. Erkeklerin ‘söz dinlemeyen’ kadınlara uyguladıkları şiddet yöntemleri arasında yüze kezzap atmak en yaygın olanı. Aşağıda fotoğrafları görülen kadınlar sadece kadın oldukları ve seslerini yükselttikleri için yobaz, ***** erkekler tarafından bu hale getirildi. Fotoğraflar: Associated Press/22.8.2008 Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/GaleriHaber.asp...Date=23.08.2008 Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Bu fotoğraflara iyi bakın! Bazı eyaletlerinde şeriat kurallarının hakim olduğu ve cehaletin kol gezdiği Pakistan’da kadın olmak çok zor. Erkeklerin ‘söz dinlemeyen’ kadınlara uyguladıkları şiddet yöntemleri arasında yüze kezzap atmak en yaygın olanı. Aşağıda fotoğrafları görülen kadınlar sadece kadın oldukları ve seslerini yükselttikleri için yobaz, ***** erkekler tarafından bu hale getirildi. Fotoğraflar: Associated Press/22.8.2008 Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/GaleriHaber.asp...Date=23.08.2008 Sana ait her başlıkta olduğu gibi bu başlıkta da çok somut olgular var DİPNOT. Senden çok şeyler öğreniyor, kazanıyoruz. Teşekkürler. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Mâide(*) Sûresinin 45 . Ayetinde Onda üzerlerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. Yaralar da kısasa tabidir. Kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için keffaret olur. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir. Allahımdan bulsunlar.. Şeytana tapan satanistler.. **********.. 2 Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Mâide(*) Sûresinin 45 . Ayetinde Onda üzerlerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. Yaralar da kısasa tabidir. Kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için keffaret olur. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir. Allahımdan bulsunlar.. Şeytana tapan satanistler.. ***********.. Kan davası yani. Şaşmam. Bir de kimden örnek alıyorlar ki? İç organlara kaynar su, derilere kızgın demir uygulayan kim ki? Bir de yenileyip yenileyip tekrarlayan, sonsuzlukça... Yanında kezzap olsa inanki kezzap ta atar. Alıntı
Φ YARASA Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 O değil de bu hanımlarımızın, kabul ettikleri dine ait somut uygulamaların gerçekliğini kabul etmeleri ve ona göre yaşamaları, yani boyun eğmeleri çok mu zor? Kabul edin işte en başta Kuran gerekli değeri vermiyor, sonra peygamber vermemiş, sonra işlam ülkeleri vermemiş. Daha ne istiyorsunuz somut veri olarak? Olay budur. ya boyun eğeceksin, ya da ona göre davranacaksın. Bunun ötesi var mı yahu? 1 Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Kan davası yani. Şaşmam. Bir de kimden örnek alıyorlar ki? İç organlara kaynar su, derilere kızgın demir uygulayan kim ki? Bir de yenileyip yenileyip tekrarlayan, sonsuzlukça... Yanında kezzap olsa inanki kezzap ta atar. sadece şahsi zannınız.. Allah çok ama çok adildir,herşey için geçerli kazanmışlık vardır. Ben bu kadar insanların birbirlerine sevgi içinde sabırlı olmaları noktasında eğitici başka rehber tanımam. Siz dünyalık terimlerle ahiretlik terimleri harmanlaya durun.. Ben,dini İslam biri olarak(inşallah) şeriat ülkesi adı altında yapılan kendi dinimle alakası olmayan başka din sahibi insanların şeriatına tepkimi koyuyorum. Ben bizzat bu olaya tepkimi koyuyorum, sizde ateist olarak ama insan olarak koyuyorsanız, ortak bir nokta var demektir.. Ama sırf inancıma inadınızdan dinime saygısızlık için fırsat yakalattıysam size üzgünüm. Ben bu konuda en azından dinim adına yazışmadım, bir gurubun bir yanlış uygulamasına bir dindar olarak dindar gözlüğüyle tepkimi sundum. 1 Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 sadece şahsi zannınız.. Allah çok ama çok adildir,herşey için geçerli kazanmışlık vardır. Ben bu kadar insanların birbirlerine sevgi içinde sabırlı olmaları noktasında eğitici başka rehber tanımam. Siz dünyalık terimlerle ahiretlik terimleri harmanlaya durun.. Ben,dini İslam biri olarak(inşallah) şeriat ülkesi adı altında yapılan kendi dinimle alakası olmayan başka din sahibi insanların şeriatına tepkimi koyuyorum. Ben bizzat bu olaya tepkimi koyuyorum, sizde ateist olarak ama insan olarak koyuyorsanız, ortak bir nokta var demektir.. Ama sırf inancıma inadınızdan dinime saygısızlık için fırsat yakalattıysam size üzgünüm. Ben bu konuda en azından dinim adına yazışmadım, bir gurubun bir yanlış uygulamasına bir dindar olarak dindar gözlüğüyle tepkimi sundum. Keşke adil olabilse idi(!). Yine her zamanki gibi konunun özünden kaçamak cevaplar ftoyd. Şimdi benim hiç suçum olmadığı halde, sırf senin gibi ona inanmıyorum diye sonsuzlukça etlerim tazelenerek, kızgın demirlerle dağlanarak yanacakmıyım? Bu mu adillik? Ayrıca ben inada düşünmüyorum. Ve saygısızlığım varsa eğer (ki var diyorsun), o da şiddetedir işkenceyedir. Abartmayalım lutfen. Ama senin humanist yapına da saygı duyuyorum. Humanistliği, inancında, bu işkencelerin içinde nasıl bulabiliyorsun? Tabiiki her zamanki gibi görmek istediğin gibi görerek. Tevekkeli değil, inancınızı bin kişi de bin ayrı şekilde yorumluyor. Sen de onlardan birisin. Şiddetçi onda şiddet, kezzapçı; kezzap, dayakçı; dayak, cinselci; bol kadın, sen ise humanizm buluyorsun. Şaşmam. Eminimki diğerleri de seni eleştiriyor. Şimdi sen kalkıp onlara, onlar yanlış düşünüyor diyeceksin, %100 eminim. Bir kısır döngü gidiyor. Böylece Olan bizlere, insani değerlere önem verenlere oluyor. Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Bir sorum olacak müslüman arkadaşlara. Bir kadının saçının kapatılmasının mantığı nedir. Allahın emrini cevabını biliyoruz. Bunun dışında , sorum yasağın mantığına... Allah neden kadınlara saçını kapatmalarını söylüyor. Erkekler tahrik oluyor diye mi. Saygılar. Alıntı
Φ 3skiya Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Bir sorum olacak müslüman arkadaşlara. Bir kadının saçının kapatılmasının mantığı nedir. Allahın emrini cevabını biliyoruz. Bunun dışında , sorum yasağın mantığına... Allah neden kadınlara saçını kapatmalarını söylüyor. Erkekler tahrik oluyor diye mi. Saygılar. Hep merak etmisimdir..Sac insanin ahlakini bozup yanlis yola sokabilecek birsey midirki kapatilmasi isteniyor? Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Mâide(*) Sûresinin 45 . Ayetinde Onda üzerlerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. Bu konuyu daha önce tartıştık Ftoyd. İslamdaki kısas adil değildir. Çünkü hüre hür, köleye köle, kadına kadın kısas edilir. O bakımdan karısını sakatlayan, öldüren erkeğe kısas yoktur. İnanmıyorsan Bakara 178'e bak... Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Yüzyıllar önce belli ortam ve koşulların sonucu ortaya çıkan bir din anlayışının bugün XXI. yüzyılda belirleyici olması ne demokrasi ne de insan haklarıyla bağdaşır türden... Saygılar... DİPNOT... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Bir sorum olacak müslüman arkadaşlara. Bir kadının saçının kapatılmasının mantığı nedir. Allahın emrini cevabını biliyoruz. Bunun dışında , sorum yasağın mantığına... Allah neden kadınlara saçını kapatmalarını söylüyor. Erkekler tahrik oluyor diye mi. Saygılar. Kadının başı üzerinde yetkisi vardır,ama erkeğin yoktur.. İncil açıktır. Ve olayın tahriklede alakası yoktur.. Hatta biraz kapatınca daha merak edilesi oluyor desem yeridir. Olayın özü Allaha ibadet esnasıdır, sokakta yürürken falanda Allah zikriyle ibadetiyle meşgulseniz ne ala kapalı olmanız. Ama yok arada ibadet vakti sadece Allaha ibadet ediliyorsa, gezin tozun açık başla,burda bir sıkıntı yok yani.. Sadece kadının Açık başla Allaha ibadeti düşünülemez dinde.. Çünkü bu başını küçük düşürmek anlamında bir imgedir. Başı yücelten,Allahı da yüceltir. Erkeğin başının açık olması gerekliliği gibi.. İbadet esnasında başını örten her erkek, başını küçük düşürür,başı açık olan ise başını yüceltir.. Erkeğin başı kapalıyken tahrik edip etmediğini düşünebilir misiniz? hayır,işte kadınıda düşünemezsiniz.. Bu olsa olsa kadından zırt pırt tahrik olan erkeklerin , tahrik olmalarına ürettikleri bahanelerdir bence.. Ya ben yine tahrik oldum,iyisimi şunun yüzünüde kapatayım falan diyorlar heralde.. Sokakta bile yürütmeyen tipleri düşününce,akılları ve zikirleri ne anlamak zor olmasa gerek.. 1 Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2008 Sadece kadının Açık başla Allaha ibadeti düşünülemez dinde.. Çünkü bu başını küçük düşürmek anlamında bir imgedir. Başı yücelten,Allahı da yüceltir. Erkeğin başının açık olması gerekliliği gibi.. İbadet esnasında başını örten her erkek, başını küçük düşürür,başı açık olan ise başını yüceltir.. Allah mı ayıror kafaları. Kadınsa kapalı olacak. Erkek se açık olacak diye. Peki NEDEN ini sordum. Allah neden böyle istemiş. Saygılar. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2008 Allah mı ayıror kafaları. Kadınsa kapalı olacak. Erkek se açık olacak diye. Peki NEDEN ini sordum. Allah neden böyle istemiş. Saygılar. Erkek başını örtmemelidir. Çünkü erkek Tanrı'nın benzeyişinde olup Tanrı'nın yüceliğini yansıtır. Kadın ise erkeğin yüceliğini yansıtır. Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı. Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı. Bu nedenle ve melekler uğruna kadın, bir yetki işareti olarak başını örtmelidir. ya da başka bir çeviri.. Hıristiyan geleneklerine bakılacak olursa, Katolik rahibelerin 1.000 yıldan beri başlarını örttükleri bilinmektedir. St. Paul (Pavlos) Yeni Ahid'de başörtüsü hakkında şu açıklamalarda bulunmaktadır: "Fakat bilmenizi isterim ki, her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek ve Mesih'in başı Allâh'tır. Başı örtülü olarak duâ eden yahut peygamberlik eden her erkek, başını küçük düşürür. Fakat başı örtüsüz olarak duâ eden, yahut peygamberlik eden her kadın, başını küçük düşürür; çünkü tıraş edilmiş olmakla bir ve aynı şeydir. Çünkü eğer kadın örtünmüyorsa, saçı da kesilsin; fakat kadına saç kesmek yahut tıraş olmak ayıp ise örtünsün. Çünkü erkek, Allâh'ın sûreti ve izzeti olduğu için başını örtmemelidir; fakat kadın, erkeğin izzetidir. Çünkü erkek, kadından değil; fakat kadın, erkektendir; çünkü erkek kadın için değil, fakat kadın erkek için yaratıldı. Bunun için melekler sebebinden kadın başı üzerinde hâkimiyet alâmetine mâlik olmalıdır.” (4) Yani başım üzerinde hakimiyet alametine sahip olmam Allah erkeği yarattı, erkekten,erkek için kadını yarattı.. Erkek başı olanı seçme hakkına sahip değil özünde, çünkü başı Mesih,Mesih in başı Allah.. Ama kadın başını seçme hakkına sahip.. Başını seçip,başını seçtiği erkek için başı üzerinde yetki alemetine sahip. Erkeğimi seçerim,yetkim dahilinde onu yüceltmek,ona adanmışlığımın alameti için başımı kapatır ve onu yüceltirim,öyle ki o da başını yüceltsin.. Bu benim kendi aklımca,Rabbimin nasip ettiği oranda anlama kapasitem.. Başkası belki başka anlar.. Doğrusu budur ya da değildir.. Ama benim için anlamlıdır.. Anlatabildiysem eğer.. Sizin için anlamlı ya da anlamsız bulunsa da ,bu bende çok çok anlamlıdır.. Saygılar... 1 Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Hiçbişey anlamadım. Gene Adem - Havva masalın atıf var. Kadının erkekten yaratıldığına dair atıf. Bunların kadının saçının KIL ı ile KIL kadar alakası yok. Nesyse , sanırım diğer müslüman arkadaşlar da kendi dinlerine göre açıklar lar da, bişey anlamaya çalışırız. Saygılar. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Erkek başını örtmemelidir. Çünkü erkek Tanrı'nın benzeyişinde olup Tanrı'nın yüceliğini yansıtır. Kadın ise erkeğin yüceliğini yansıtır. Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı. Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı. Bu nedenle ve melekler uğruna kadın, bir yetki işareti olarak başını örtmelidir. Gerçekte çok üzücü... Bir kadının ikinci sınıf bir kimliği kabul etmesi... Yani... Kadının evi dışında bir işte çalışması ya da erkeğe eşitlik kavramları desteklenmeyecek, aksine ''Kadının yeri evidir'' düşüncesine katılıyorsunuz... İyi kadın evinde oturan, eşine itaat eden, kapanan kadın demektir düşüncesine de katılıyorsunuz... Doğal olarak da iyi anne çocuklarını dinsel prensiplere göre yetiştirecek olan annedir. Kadın bu yönde eğitilecek, çocuğunun sorduğu sorulara din adamlarının, hadislerin görüşü açısından ezbere cevaplar verecektir düşüncesinin de arkasındasınız... Kaderci görüş temelinde çocuğun davranışlarına öncelikle günah ve sevap kavramları yön verecektir. zamanla hurafelerin ağırlık kazandığı bir kişilikle gelecekte yer alacaksınız öylemi... Gelecekte yer alacak kadınlarımızı bu hale düşürenlere ...... Saygılar... DİPNOT... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Erkek başını örtmemelidir. Çünkü erkek Tanrı'nın benzeyişinde olup Tanrı'nın yüceliğini yansıtır. Kadın ise erkeğin yüceliğini yansıtır. Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı. Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı. Bu nedenle ve melekler uğruna kadın, bir yetki işareti olarak başını örtmelidir. ya da başka bir çeviri.. Hıristiyan geleneklerine bakılacak olursa, Katolik rahibelerin 1.000 yıldan beri başlarını örttükleri bilinmektedir. St. Paul (Pavlos) Yeni Ahid'de başörtüsü hakkında şu açıklamalarda bulunmaktadır: "Fakat bilmenizi isterim ki, her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek ve Mesih'in başı Allâh'tır. Başı örtülü olarak duâ eden yahut peygamberlik eden her erkek, başını küçük düşürür. Fakat başı örtüsüz olarak duâ eden, yahut peygamberlik eden her kadın, başını küçük düşürür; çünkü tıraş edilmiş olmakla bir ve aynı şeydir. Çünkü eğer kadın örtünmüyorsa, saçı da kesilsin; fakat kadına saç kesmek yahut tıraş olmak ayıp ise örtünsün. Çünkü erkek, Allâh'ın sûreti ve izzeti olduğu için başını örtmemelidir; fakat kadın, erkeğin izzetidir. Çünkü erkek, kadından değil; fakat kadın, erkektendir; çünkü erkek kadın için değil, fakat kadın erkek için yaratıldı. Bunun için melekler sebebinden kadın başı üzerinde hâkimiyet alâmetine mâlik olmalıdır.” (4) Yani başım üzerinde hakimiyet alametine sahip olmam Allah erkeği yarattı, erkekten,erkek için kadını yarattı.. Erkek başı olanı seçme hakkına sahip değil özünde, çünkü başı Mesih,Mesih in başı Allah.. Ama kadın başını seçme hakkına sahip.. Başını seçip,başını seçtiği erkek için başı üzerinde yetki alemetine sahip. Erkeğimi seçerim,yetkim dahilinde onu yüceltmek,ona adanmışlığımın alameti için başımı kapatır ve onu yüceltirim,öyle ki o da başını yüceltsin.. Bu benim kendi aklımca,Rabbimin nasip ettiği oranda anlama kapasitem.. Başkası belki başka anlar.. Doğrusu budur ya da değildir.. Ama benim için anlamlıdır.. Anlatabildiysem eğer.. Sizin için anlamlı ya da anlamsız bulunsa da ,bu bende çok çok anlamlıdır.. Saygılar... Değerli arkadaşım,bu nasıl olabilir?inanın bunları şimdi okudum ve gerçekten şaşırdım. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Erkek başını örtmemelidir. Çünkü erkek Tanrı'nın benzeyişinde olup Tanrı'nın yüceliğini yansıtır. Kadın ise erkeğin yüceliğini yansıtır. Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı. Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı. Bu nedenle ve melekler uğruna kadın, bir yetki işareti olarak başını örtmelidir. Ftoyd, bu inanılmaz sözlere en ağır tepkiyi vermek isterdim, ama forum kuralları izin vermiyor. Şu kadarını söyleyeyim, din bu ise ben ateistin en önde gideniyim. Şimdiye kadar hiç ateist olduğumu söylememiştim. Ben kadın olsam da bir erkek bunları bana söylese, ne ağır sözler edebileceğimi hayal bile edemiyorum. (Ondan sonra da adamı tutar allaha küfretti diye idama mahkum ederler! Nasıl etmesin adam?) Size verilecek tepki bu anda önemsizleşiyor, artık tüm tepkiyi bu alıntıları aldığınız kaynağa yöneltmekten başka yapacak iş kalmıyor... Bunların tam tersini söyleyen bir din varsa, bulun getirin, ona inanacağım, söz... Ama 180 derece tersini söyleyecek. En küçük benzerlik olursa ateistliğe devam... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 erkek kadın üzerine malik değil arkadaşlar,neden bu kadar tepki veriyorsunuz.. Kadın kendi başı üzerine malik.. Bu kadının seçici olabileceğinden .. Kadın kendi başını belirleyebilir ve belirlediği erkeği yüceltir, erkek bu hakka sahip değildir.erkeğin başı mesih,mesihin başı tanrıdır.. Erkek seçemez,başı üzerinde yetkisi olamaz.. Tanrımızın İncil de belirttiği ayetlerin ağırlığına baksınlar, Mesih in sizleri sevdiği gibi(erkeklere sesleniyor) ,sizde karılarınızı öyle sevin,emri var..Kadın için ise sadece sadakat diyebiliriz.. Erkek kadına sevgi sunmak zorunda, kadın da o erkeği bu oranda taşımak zorunda.. 1 Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Erkeğin başı mesih,mesihin başı tanrıdır.. Erkek seçemez,başı üzerinde yetkisi olamaz.. Sn ftoyd , bu hangi inanışta var. Hırıstiyanlıkta mı. Saygılar. Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Erkek kadına sevgi sunmak zorunda, kadın da o erkeği bu oranda taşımak zorunda.. Sevgi hak edilmeli... Bunun zorunluluğunu düşünmek... Ben haramı da severim düşüncesiyle eş bir düşüncedir.. Ki bundan da çıkacak sonuç... Herşeye rağmen seni semvem boynumun borcu (boynumun zinciri, halkası)... Böyle bir düşünceyi kabul etmek çok zor... Saygılar... DİPNOT... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 erkek kadın üzerine malik değil arkadaşlar,neden bu kadar tepki veriyorsunuz.. İşte bunlara da çevir kazı yanmasın taktikleri diyoruz. Kurân'ı savunamadın hadis, hadisi savunamadın İncil, onu da savunamadın Tevrat... (Hadis konusunu siz üzerinize alınmayın Ftoyd, o konudaki düşüncenizi biliyorum. Onu genel söyledim.) Cinsiyet ayrımını da aynen din, dil, ırk ayrımı gibi yapılamaz kabul etmekten başka çıkar yol yoktur. O seçiciymiş, o değilmiş, onun başı bağlıymış onun değilmiş, bunlar kabul edilemez. Farklı bir yaratılış statüsündan asla bahis açılamaz! Yok kaburga kemiğiymiş, böyle şey olamaz! Cinsiyet ayrımı dinde hukuka taşınmak istenmese, bize ne, istediği yorumu yapsın. İstediğinin başını bağlasın istediğinin çözsün, isteyen inansın, isteyen inanmasın. Ama İslam dini hukuka el atma iddiasından asla vaz geçmez. Laiklik de bunun için vazgeçilmezdir. Batı'da Hristiyanlık hukuk yapma yetkisinden çoktan ve kesin şekilde vazgeçtiği için laisizm sorunu olmuyor. İslam dini hiç bir zaman böyle bir deklere vermemiştir. Tam tersine her ağzını açan, insanın hüküm koyma yetkisi olmadığından, semavi kanunlara uyma gereğinden bahseder. O yüzden tek laik ve halkı müslüman ülke olan Türkiye'de laisizm olmazsa olmaz hayati öneme sahiptir. Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 25 Ağustos , 2008 Sn Ftoyd un medeni cesaretini taktir etmem gerek. Çıktı fikrini söyledi. İnandığı şeyi anlattı. Bizlerde kendi düşüncelerimizi yazdık. Bence sn dipnot mükemmel tespitlerle doğru ifade etti. Aynı şekilde sn demirefe de. SN Ftoyd un açıklamalarından ben bişey anlamadım. Anlaşıması mümkün olmayanlarada arkadaşlarımız cevap verdi. Yalnız. Kadın ın saçını kapamasındaki mantık nedir. Altta yatan neden nedir. Diye sorduk. Müslümanlardan cevap gelmedi. Tamam , Allahın emri deyip çıkarsınız da. Bu cevabı biliyoruz. Mantığı nedir bunu açıklayacak bir müslüman yok mu, bu yazıları okuyan. Saygılar. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.