10 emir Tanrı'nın değil kıyak kafanın eseri miydi?

[Misafir YARASA]

İsrailli psikolog Hz.Musa'nın tanrıdan 10 emiri alırken, "uyuşturucunun etkisinde olduğunu" iddia etti. Prof. Benny Sharon'un iddiasına göre Musa, Sina Dağı'na çıkarken, bölgede çok olan ve "kafa yapan" bir bitkiden bolca yedi.

Yani tanrıyı tasvir eden yanan çalı ile konuşması, asasının yılana dönmesi, yıldırım düşmesi aslında "tanrının işi" değil uyuşturucunun işiydi...

Profesörün bu iddiaları hem Yahudilerden hem de Hıristiyanlardan büyük tepki çekti...

Yahudi inancına göre Yahudiler, Mısır'dan çıktıktan sonra uzun süre çölde dolaştı. Daha sonra Sina DAğı'nın eteklerine ulaştı. Burada Hz.Musa tek başına dağın tepesine çıktı. Ve bir süre sonra saçı ve sakalı ağarmış bir şekilde, elinde de Tanrı'nın 10 emirinin yazılı olduğu tabletlerle indi. İsrailli Profesör Benny Sharon dün açıkladığı araştırmasında, bunun tanrının işi olmadığını, Hz.Musa'nın bölgede bulunan ve dünyanın en büyük uyuşturucularından biri olan Akasya ağacının işi olduğunu söyledi. Sharon'a göre Mısırlılar, dağın eteklerine geldiğinde buradaki akasya ağacının yapraklarından beslenmeye başladı. Hz.Musa da bunlardan biriydi. DAha sonra tüm İsrailliler yedikleri nedeniyle "sarhoş"oldu. Ve Hz.Musa dağa çıkarak tüm bunları kafasında yaşadı.

 

kaynak: -http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=165438-

[Φ hoppa]

Ben zaten diğer başlıkta tevrat ve incilin allahtan olmadığını kanıtlamıştum.Eğer kuranın dediği doğru olsa idi o kitaplarda allah isminin geçmesi gerekirdi.Bu durumda Kuran'ın temellendiği iki kitap gidince Kuran'ın da yerinde kalması beklenemez artık.

[Misafir YARASA]

Ben zaten diğer başlıkta tevrat ve incilin allahtan olmadığını kanıtlamıştum.Eğer kuranın dediği doğru olsa idi o kitaplarda allah isminin geçmesi gerekirdi.Bu durumda Kuran'ın temellendiği iki kitap gidince Kuran'ın da yerinde kalması beklenemez artık.

 

Eeee hoppa,

Söylediklerimizin anlaşılıp kabul edilebilmesi için biraz zamana ihtiyacımız var. Sabır...

Ama yine de kabul etmek istemeyenler çıkacaktır. Malum, korku bu... Hiçbir şeye benzemez...

[Φ ftoyd]

Ben zaten diğer başlıkta tevrat ve incilin allahtan olmadığını kanıtlamıştum.Eğer kuranın dediği doğru olsa idi o kitaplarda allah isminin geçmesi gerekirdi.Bu durumda Kuran'ın temellendiği iki kitap gidince Kuran'ın da yerinde kalması beklenemez artık.

Ha ha ,zaten geçiyor,iyi uykular bol bol rüyalar..Diğer Kitaplarda da Allah yazıyor..hala anlamamışsınız..ne tuhaf...

[Φ ftoyd]

Eeee hoppa,

Söylediklerimizin anlaşılıp kabul edilebilmesi için biraz zamana ihtiyacımız var. Sabır...

Ama yine de kabul etmek istemeyenler çıkacaktır. Malum, korku bu... Hiçbir şeye benzemez...

Doğru,bu da korkusuzluk,hiç birşeye benzemez.

[Misafir YARASA]

Doğru,bu da korkusuzluk,hiç birşeye benzemez.

 

Korkusuzluk?

Cesaret?

Deli cesareti?

 

Evet ya o kadar cesuruz ki cehennemde sonsuza kadar cayır cayır yanmayı göze alıyoruz...

Ne alaka ftoyd ne alaka?

Bizim ki akıl işi, korku/korkusuzluk işi değil!

[Φ ftoyd]

Korkusuzluk?

Cesaret?

Deli cesareti?

 

Evet ya o kadar cesuruz ki cehennemde sonsuza kadar cayır cayır yanmayı göze alıyoruz...

Ne alaka ftoyd ne alaka?

Bizim ki akıl işi, korku/korkusuzluk işi değil!

Neyi göze aldığınızı bilmiyorsunuz,güvendiğiniz aklınız sizi yanıltırken,sonunun ne olacağını bilmiyorsunuz.Açık ve net bildiğim her şey üzerine ben aklıma bir yere kadar güvenirim,bu yüzden de öğrenmek ve hep dahasını öğrenmektir aklımın tek hoşnutluğu.Bilimsel olarak asla kanıtlayamayacağınız Tanrının ve kanıtlayamayacağınız ahiret hayatının olduğuna ıspat isteme,olmadığına eminlik kabulunu gerçekleştirme dışında elinizde bişey yok..Biz ne yaparsak yapalım,Tanrı varlığını size ıspatlayamayız..Bunu biliyor olmamız başka bişeydir ve bu şeye sizin yollarla gidiş yok.

[Misafir YARASA]

Neyi göze aldığınızı bilmiyorsunuz,güvendiğiniz aklınız sizi yanıltırken,sonunun ne olacağını bilmiyorsunuz.

 

Ben biliyorum sonumun ne olacağını. Bunu öğrenmek de çok zor birşey değil.

 

Açık ve net bildiğim her şey üzerine ben aklıma bir yere kadar güvenirim,bu yüzden de öğrenmek ve hep dahasını öğrenmektir aklımın tek hoşnutluğu.

 

Ah bir de aklınıza tam güvenmeyi deneseniz... Neler öğreneceksiniz neler...

 

Bilimsel olarak asla kanıtlayamayacağınız Tanrının ve kanıtlayamayacağınız ahiret hayatının........

 

Bunu kanıtlamak gibi bir derdi olan bizler değil sizlersiniz! Olmadığına inandığım bir şeyi nasıl kanıtlayım?!

 

......olduğuna ıspat isteme,olmadığına eminlik kabulunu gerçekleştirme dışında elinizde bişey yok..

 

Bizim elimizde somut bildiklerimiz var, ancak sizin elinizde o da yok. Çünkü görmek ve anlamak istemiyorsunuz.

 

Biz ne yaparsak yapalım,Tanrı varlığını size ıspatlayamayız..Bunu biliyor olmamız başka bişeydir ve bu şeye sizin yollarla gidiş yok.

 

Şimdi sana bir soru daha (umarım yanıtlarsın):

 

İnsan bildiği bir şeyi nasıl ispatlayamaz? İspatlayamadığı bir şeyi nasıl bilir?

[Φ muki]

Neyi göze aldığınızı bilmiyorsunuz,güvendiğiniz aklınız sizi yanıltırken,sonunun ne olacağını bilmiyorsunuz.

Siz gayet iyi biliyorsunuz anlaşılan, gidip gelmişliğiniz mi var?

 

Açık ve net bildiğim her şey üzerine ben aklıma bir yere kadar güvenirim,

Öyle ya, Allah daha iyi bildiğinden sizin akla gereksiniminiz yok. Siz sadece iman edin yeter.

 

bu yüzden de öğrenmek ve hep dahasını öğrenmektir aklımın tek hoşnutluğu.

Sizin için en iyi düşüneni saf dışı bırakıyorsunuz.

 

Bilimsel olarak asla kanıtlayamayacağınız Tanrının ve kanıtlayamayacağınız ahiret hayatının olduğuna ıspat isteme,olmadığına eminlik kabulunu gerçekleştirme dışında elinizde bişey yok..Biz ne yaparsak yapalım,Tanrı varlığını size ıspatlayamayız..Bunu biliyor olmamız başka bişeydir ve bu şeye sizin yollarla gidiş yok.

Tanrı bilimsel olarak kanıtlanamaz. Bu bir inanç meselesidir.

[Misafir hayhak]

İsrailli psikolog Hz.Musa'nın tanrıdan 10 emiri alırken, "uyuşturucunun etkisinde olduğunu" iddia etti. Prof. Benny Sharon'un iddiasına göre Musa, Sina Dağı'na çıkarken, bölgede çok olan ve "kafa yapan" bir bitkiden bolca yedi.

Yani tanrıyı tasvir eden yanan çalı ile konuşması, asasının yılana dönmesi, yıldırım düşmesi aslında "tanrının işi" değil uyuşturucunun işiydi...

Profesörün bu iddiaları hem Yahudilerden hem de Hıristiyanlardan büyük tepki çekti...

Yahudi inancına göre Yahudiler, Mısır'dan çıktıktan sonra uzun süre çölde dolaştı. Daha sonra Sina DAğı'nın eteklerine ulaştı. Burada Hz.Musa tek başına dağın tepesine çıktı. Ve bir süre sonra saçı ve sakalı ağarmış bir şekilde, elinde de Tanrı'nın 10 emirinin yazılı olduğu tabletlerle indi. İsrailli Profesör Benny Sharon dün açıkladığı araştırmasında, bunun tanrının işi olmadığını, Hz.Musa'nın bölgede bulunan ve dünyanın en büyük uyuşturucularından biri olan Akasya ağacının işi olduğunu söyledi. Sharon'a göre Mısırlılar, dağın eteklerine geldiğinde buradaki akasya ağacının yapraklarından beslenmeye başladı. Hz.Musa da bunlardan biriydi. DAha sonra tüm İsrailliler yedikleri nedeniyle "sarhoş"oldu. Ve Hz.Musa dağa çıkarak tüm bunları kafasında yaşadı.

 

kaynak: -http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=165438-

 

 

bunu bılmenın en guzel yolu bunu deneyımlemektır!..yoksa herkes bır tez atar tezler hangı tarafa yakınsa o taraf tezı sahıplenır savunur...

 

 

 

saygılar

[Φ BrainSlapper]

İsrailli psikolog Hz.Musa'nın tanrıdan 10 emiri alırken, "uyuşturucunun etkisinde olduğunu" iddia etti. Prof. Benny Sharon'un iddiasına göre Musa, Sina Dağı'na çıkarken, bölgede çok olan ve "kafa yapan" bir bitkiden bolca yedi.

Yani tanrıyı tasvir eden yanan çalı ile konuşması, asasının yılana dönmesi, yıldırım düşmesi aslında "tanrının işi" değil uyuşturucunun işiydi...

 

kaynak: -http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=165438-

 

Biri, sara hastalığından muzdarip olduğu için halüsinasyon görür, kendini ilahlarla konuştu sanır...

Öteki, dağda bayırda beslendiği uyuşturucu bitkilerle kafayı bulur halüsinayson görürü, kendini ilahlarla konuştu sanır...

Bir başkası, cinnet geçirir çocuğunu kesmeye kalkar, bu işi ilahlardan talimat alarak yaptığını iddia eder...

 

Falan filan işte...

Kutsal şahıslar bunlar...

İlahlarsan özel mesaj aldığını sanan ve milyonları buna inandırmayı başaran kişiler.

Bu onların başarısı mı yoksa, inananların zaafiyeti mi??

 

Saygılar.

[Misafir demirefe]

Bu çok bilinen bir şey. Afrika kabileleri de bir tür kırmızı mantar (adını da biliyordum şu an aklıma gelmedi) yiyerek atalarının ruhları ile konuştukları dini ayinler yaparlar ve gece boyu çılgınca dansederler. (İlkel Afrika dinlerinde ata ruhları tanrılaşır, tanrıları ata ruhlarıdır, onlara taparlar)

 

Ayrıca önceki peygamberlerin hiçbirinde şarap yasak değildi, bir çok peygamberin sarhoş oluncaya kadar içtiği bilinir, hatta şarabı kutsal saymışlardır. Şarabı ilk yasaklayan Muhammed'dir. İsa da kutsal yemeğini şaraba ekmek doğrayarak yemişti. Muhammed kutsal yemek olarak buna alternatifi sirkeye ekmek doğrama şeklinde getirmiştir.

 

Benim dikkat çekeceğim: İsrail'de bir profesör bu görüşünü rahatlıkla resmi olarak açıklayabiliyor. Türkiye'de televizyona çıkıp Muhammed'in vahiy filan almadığını, halisünasyon gördüğünü savunmak mümkün mü? Söylense neler olur? Karikatür diye ortaığı ateşe vernler bu durumda neler yapar? İsrail'de yahudilerin izzeti, şerefi, din gayreti yok mu? Yoksa çok daha mı uygarlar, hoşgörülüler? Bizimkiler peygamberlerini mi arabesk bir bağlılıkla seviyor, yoksa ezik ruhları intikam çağrıları mı yapıyor?

[Φ BrainSlapper]

İsrail'de bir profesör bu görüşünü rahatlıkla resmi olarak açıklayabiliyor. Türkiye'de televizyona çıkıp Muhammed'in vahiy filan almadığını, halisünasyon gördüğünü savunmak mümkün mü? Söylense neler olur?

 

Ne olacak... Olacak belli... O profesör için cenaze töreni yapılır.

Hoşgörü dini (!!!) islamityet''e inananlar adamı hemen ******, Turan Dursun'a yaptıkları gibi, yada yakarlar, Madımak'ta olduğu gibi .

 

Saygılar.

[Misafir maraba]

bunu bılmenın en guzel yolu bunu deneyımlemektır!..yoksa herkes bır tez atar tezler hangı tarafa yakınsa o taraf tezı sahıplenır savunur...saygılar

 

Maddesel iddiaların ispatlanması olası. Ya yüzlerce masalın ispatı nasıl olacak? Bunu kendinize söyleyin.

 

Sistemli bilimin olmadığı dönemde herkes bir masal tez atmış ortaya, onları savunanlar da malum.