Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Mirasta eşitsizlikten ziyade,mirasla ilgili ayetlerde metematik yanlışlar var.

 

Nisa Suresi(4)11. Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş farzlardır (paylardır). Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.

 

Nisa Suresi(4)12. Yapacakları vasiyetten ve borçtan sonra eşlerinizin, eğer çocukları yoksa, bıraktıklarının yarısı sizindir. Çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Çocuğunuz yoksa, sizin de, yapacağınız vasiyetten ve borçtan sonra, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır (zevcelerinizindir). Çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır (zevcelerinizindir). Eğer bir erkek veya kadının, anababası ve çocukları bulunmadığı halde (kelâle şeklinde) malı mirasçılara kalırsa ve bir erkek yahut bir kızkardeşi varsa, her birine altıda bir düşer. Bundan fazla iseler üçte bire ortaktırlar. (Bu taksim) yapılacak vasiyetten ve borçtan sonra, kimse zarara uğramaksızın (yapılacak)tır. Bunlar Allah'tan size vasiyettir. Allah her şeyi hakkıyle bilendir, halîmdir.

 

Bu ayetlere göre varsayalım ki, bir adam öldü ve geride üç kız evlat, bir ana, bir baba ve eşini bıraktı.. Yukarıdaki ayetlere göre miras paylaşımı şöyle olacaktır:

 

Üç kız evlada mirasın 2/3'ü, ana ve babanın her birine 1/6, karısına 1/8 kalacaktır.

 

Bu durumu, matematiksel olarak hesaplarsak:

 

(2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8 )= 27/24 = 1,125 bulunur! (1,0 olması gerekirdi!..)

 

 

Bu sonuç oranların hatalı olduğunu göstermektedir çünkü mirasın %112,5 u mirasçılara dağıtılır. Böyle %100'ün üstünde bir dağıtım yapmak imkansızdır.

 

Yani diyelim ki miras toplamı 180 milyar. 180 milyarâı bölüştürmeye çalıştığınızda;

 

Üç kız = 2/3.180 = 120 her bir kız 40 milyar alacak şekilde toplam 120 milyarı alırlar.

 

Anne = 1/6.180 = 30 milyar

 

Baba = 1/6.180 = 30 milyar

 

Eşi = 1/8.180 = 22,5 milyar

 

Bunları topladığımızda;

 

120+30+30+22,5 = 202,5 milyar eder. 22,5 milyar hata çıkar.

 

Yani üç kızın ve anne ile babanın hakkı verildikten sonra geriye para kalmaz. Eşine 1 kuruş dahi düşmez.

 

Bu büyük bir hatadır.

 

 

Bu hatayı düzeltmek için Halife Ömer "avl", "avliye" olarak adlandırılan basit bir yöntem geliştirdi. Bu yöntem allahâın verdiği oranlardan yola çıkıp bir noktada ufak bir değişiklik yaparak oranların tümünü değiştiren ve toplamı %100 olacak yeni oranlar elde eden bir yöntemdir... Günümüzde İslam hukuku miras konusunda bu yöntemi esas alır.

 

Avl yöntemiyle bir anlamda Kurâan ayetlerinin dışına çıkılmakta ve Kurâanâa göre şeriat uyguladıklarını söyleyenler, mecbur kalarak kendi uydurdukları hüküm ve yöntemi kullanmaktadırlar.

 

 

 

Avl yöntemi ile şu yol izlenir :

 

 

 

2/3 + 1/6 + 1/6 + 1/8 = 48/72 + 12/72 + 12/72 + 9/72 = 81/72 = 1,125

 

 

 

Burada payda 24âe değil de 72âye yükseltilmiştir. Sonucun 1 çıkması içinse

 

Payda 81 yapılır;

 

 

 

48/81 + 12/81 + 12/81 + 9/81 = 81/81 = 1

 

 

 

Yani matematik olarak yanlış olan ama çaresiz ve zorunlu kalınarak hileli bir yöntemle

 

oranlar değiştirilmek suretiyle paylaşımın sağlanması yoluna gidilmiştir.

 

 

 

Böylece yeni oranlar:

üç kızın toplam payı= 48/81

annenin payı= 12/81

babanın payı= 12/81

zevcenin payı= 9/81

olacak şekilde değiştirilmiş olur.

 

Tabi elde edilen bu oranlar ayetlerde ifade edilenlerden farklıdır. Ayetlere baktığımızda bu oranları göremeyiz. Bu oranların sadeleştirilmiş şekillerine de bakalım:

 

 

üç kızın toplam payı = 48/81 = 0,593 ........... Halbuki Kur'an 2/3 = 0,666 demişti

babanın payı = 12/81 = 0,148 ....................... Halbuki Kur'an 1/6 = 0,166 demişti

annenin payı = 12/81 =0,148 ....................... Halbuki Kur'an 1/6 = 0,166 demişti

zevcenin payı = 9/81 = 0,111 ...........................Halbuki Kur'an 1/8 = 0,125 demişti

 

Görüldüğü gibi ayetlerde belirtilen oranların kullanımı mümkün olmadığı için bu oranlar değiştirilmiştir ve başka oranlar kullanılmaktadır.

 

Böyle basit bir dört işlem hatasının Tanrı sözü olduğu bildirilen Kur'an'da yer alması, Tanrı gibi kusursuz bir varlığın hatası olmasa gerek. O halde, bu hatanın sebebi ne olabilir dersiniz?

 

İran asıllı araştırmacı kadın yazar Lale Bahtiyar, Nisa suresi 34. ayette erkeklere eşlerini dövme hakkı verilmediğini, ayetin yanlış tercüme edildiğini söyledi. New York Times "İslam dünyası bu ayeti tartışıyor" diyerek tartışmaya yer verdi.

 

2 yıllık çalışmanın ardından Nisa Suresi 34. ayete gelip bu ayette yazanları okuyunca çalışmasını noktaladığını anlattı. "ya bu ayetin farklı bir anlamı var, ya da ben bu tercümeyi daha ileri götüremem diye düşündüm" dedi. Allah'ın savaş dışında bir insana zarar verilmesine izin vermediğine inandım bu yüzden araştırmaya başladım. dedi. Bahtiyar 3 ay boyunca bu ayette bulunan "daraba" adlı kelimenin anlamları üzerinde çalıştı. Ve yaptığı araştırmalar sonucunda "daraba" kelimesinin vurun deği uzaklaştırın anlamı taşıdığı sonucuna vardı.

 

Hiç kimse allahın indirdiğini beğenmiyor.Yok şurası yanlış anlaşıldı, yok burasını düzeltelim *****************************

  • Cevaplar 203
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
İran asıllı araştırmacı kadın yazar Lale Bahtiyar, Nisa suresi 34. ayette erkeklere eşlerini dövme hakkı verilmediğini, ayetin yanlış tercüme edildiğini söyledi. New York Times "İslam dünyası bu ayeti tartışıyor" diyerek tartışmaya yer verdi.

 

2 yıllık çalışmanın ardından Nisa Suresi 34. ayete gelip bu ayette yazanları okuyunca çalışmasını noktaladığını anlattı. "ya bu ayetin farklı bir anlamı var, ya da ben bu tercümeyi daha ileri götüremem diye düşündüm" dedi. Allah'ın savaş dışında bir insana zarar verilmesine izin vermediğine inandım bu yüzden araştırmaya başladım. dedi. Bahtiyar 3 ay boyunca bu ayette bulunan "daraba" adlı kelimenin anlamları üzerinde çalıştı. Ve yaptığı araştırmalar sonucunda "daraba" kelimesinin vurun deği uzaklaştırın anlamı taşıdığı sonucuna vardı.

 

Yaşar Nuri Öztürk'te aynı görüşte. "Bu ayette fadribu kelimesi Kuran'da kullanılan anlamlarından yalnız bir tanesiyle kayıtlanmış ve emirden hep dövmek çıkartılmıştır. Bütün tevilleri ve yorumlarını kadın aleyhine yapan yaklaşımlardan zaten başka bir şey beklenemezdi. Oysa ki kelimenin diğer anlamları, ayetin amacını ve düzenlenen konunun maksatını çok daha doyurucu biçimde önümüze koymaktadır. İşin esası şu ki, Kuran bir çok yerde sergilediği kelam mucizesini burada da sergileyerek, bir tek kelimeyle bir kaç altarnatifi birden vermiştir."

 

 

Uzaklaştırın diyormuş kuran???Bana bir kişi bile bunun ne anlama geldiğini açıklayabilir mi,kesiinlikle hayır.Kuranda boşama/ talak ile onlarca ayet varken,erkeğin karısını boşama hakkı varken,niye acaba allah bu ayette.''talaktumuhunne' onları boşayın dememişte, ''darabtumuhunne'' sözde uzaklaştırın demiş.

 

Eğer maksad kadının uzaklaştırılması ise bunun yolu boşamaktır ve bu kavram kuranda talak olarak geçer daraba olarak değil. Oysaki ordaki darabanın anlamı bal gibi dövün demektir.

 

Eğer kadının aleyhinde olan birisi varsa, her zaman dediğimiz gibi allah değil,kuranı allaha isnaden yazdıran muhammed,dir.

Gönderi tarihi:
Böyle basit bir dört işlem hatasının Tanrı sözü olduğu bildirilen Kur'an'da yer alması, Tanrı gibi kusursuz bir varlığın hatası olmasa gerek. O halde, bu hatanın sebebi ne olabilir dersiniz?

 

Sevgili katakuta,

Benim aklımda olan, yapmak istediğim birşeyi yapmışsın, eline sağlık.

Matematik gibi, sonuçları net olan bir olguya, herhalde kimse yanlış diyemez.

 

Kuran'da bal gibi matematik hatası var.

 

Şimdi Müslüman arkadaşlara soralım:

 

"Kuran Allah'tandır" diyorsunuz.

Biz de "Kuran, Muhammed'in kendi düşünceleridir, "Allah gönderdi" diye yutturmuş" diyoruz.

 

1 Madem Kuran Allah'tandır diyorsunuz, bu takdirde, Sizin inancınızı baz alıp,

"Allah matematik bilmemektedir. Yani herşeyi bilen Allah matematik bilmemektedir" mi diyeceğiz?

 

veya

 

2. Bizim düşüncemizi baz alıp,

 

"Muhammed matematik bilmemektedir" mi diyeceğiz?

 

Bilgisizliği Allah'a mı yakıştıracaksınız?

Yoksa Muhammed'e mi?

 

Bilgisizliği Allah'a yakıştırısanız, Muhammed'i koruyacağım derken, inandığınız Allah'a hakaret etmiş, "bilgisiz" demiş olacaksınız.

 

Bilgisizliği Muhammed'e yakıştırırsanız, Muhammed, sıradan bir adam konumuna, Kuran da Muhammed'in kendi yazdığı kitap konumuna indirgenecek, ama Allah inancınızı koruyacaksınız.

 

Hangisi?

Gönderi tarihi:

Dinsizler için, Kur'anı okumamışsınız anlamamışsınız gibi ifadelerde bulunanlara, ders niteliğinde tespitler yapılmış,

 

Yanıtları merakla beklemekteyiz, Kur'anı çok iyi anlayanlardan

 

saygılar

Gönderi tarihi:

SORU 1: Kur'ân Allah'tan gelseydi onda çelişkiler bulunmazdı, halbuki böyle değil, çelişkiler var. Başta Fâtiha sûresi olmak üzere birçok sûre ve âyette konuşan Allah değil, Peygamber veya başkalarıdır. Meselâ Fâtiha'da "Yalnız sana kulluk eder ve ancak senden yardım dileriz" deniyor, bunu Allah demeyeceğine göre Kur'ân da onun sözü değildir...

 

SORU 2: Kur'ân'daki sayısal hatâlar: Kur'ân'da bol miktarda sayısal hatâlar da bulunmaktadır. Allah (varsa eğer), basit aritmetik işlemlerde bile hatâ yapamayacağına göre (Ne de olsa kâinatı yarattığına inanılıyor, yani bilgisi her konuda yüksek olmalı...), bu hatâları Kur'ân'ın yazarı olan ve hesap yapma kâbiliyeti olmayan Muhammed'in yaptığı anlaşılmaktadır: Cennet ve dünyayı yaratmak kaç gün aldı?

A'raf/7:54. "Şüphesiz ki Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden, geceyi durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!"

Yunus/10:3. "Şüphesiz ki Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da işleri yerli yerince idare ederek arşa istivâ eden Allah'tır. O'nun izni olmadan hiç kimse şefâatçi olamaz. İşte O Rabbiniz Allah'tır. O halde O'na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz!"

Evet, yukarıdaki âyetlerin tümünde, yerin ve göğün altı günde yaratıldığı söyleniyor. Halbuki aşağıdaki âyetlerdeyse yer ve göğün sekiz günde yaratıldığı anlaşılıyor ki, bu âyetlerle yukarıdaki âyetler bir çelişki içindedir.

Fussılet/41:9. "De ki: Gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkâr edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir."

Fussılet/41:10. "O, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi. Orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde isteyenler için fark gözetmeden gıdalar takdir etti."

Fussılet/41:12. "Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, azîz, alîm Allah'ın takdiridir."

Hesap edelim: 2 gün (yer) + 4 (gıdaların oluşumu)+ 2 (gökler)= 8 gün (6 değil!)

 

SORU 3: Muhammed'in ya hesabı zayıftı, ya da Kur'ân'ı yazdırırken daha önce ne söylediğini unutuyor ve böylece çelişkili âyetler oluşturuyordu. Kur'ân'daki miras hukukunda sayısal hatâlar:

Kadınların cenaze namazı kılıp kılmaması konusunda bile büyük eksikliklere sahip olan Kur'ân'da, miras konularına nedense büyük yer ayrılmış ve bu konuda çok detaylı âyetlere yer verilmiştir.

Aşağıdaki âyetler, "miras" hukuku ile ilgilidir. Bu âyetlere göre hesap yapıldığında, mirasçılarda, "sona kalan dona kalmakta"dır; çünkü mirasın payları toplandığında, toplam, mirastan "fazla" olmaktadır!

Önce âyetlere bakalım... Nisâ/4:11, 12, 176...

Varsayalım ki, bir adam öldü ve geride üç kız evlât, bir ana, bir baba ve eşini bıraktı. Yukarıdaki âyetlere göre miras paylaşımı şöyle olacaktır: Üç kız evlâda mirasın 2/3'ü, ana ve babanın her birine 1/6, karısına 1/8 kalacaktır.

Bu durumda matematik yapalım: (2/3)+(1/6)+ (1/6)+ (1/8) = 1.125 bulunur! (1.0 olması gerekirdi!..)

Yani miras paylaşıldığı zaman her bir mirasçının aldığının toplamı, mirastan fazla çıkmaktadır!.. Allah miras paylaşımında böyle büyük bir hesap hatâsı yapamayacağına göre, âyet Allah'a ait olamaz, Muhammed'e aittir... Hesap bilmeyen Muhammed'e...

Bir diğer örnek verelim: Bir adam ölür ve geride anası, karısı ve iki kızkardeş kalır. Kur'ân'ın yukarıda verilen ilgili miras âyetlerine göre; anaya mirasın 1/3'ü, karısına mirasın 1/4'ü, iki kızkardeşe de toplam 2/3'ü kalacaktır.

Hesap yapalım: (1/3)+(1/4)+(2/3) = 15/12 = 1.25!.. Burada da, miras paylaşılıyor, paylar toplanınca, mirastan daha büyük, %25 daha büyük çıkıyor!..

Allah -varsa eğer- bu kadar hesap bilmez olabilir mi? Bu yanlış paylaşım oranları ile dolu âyeti Allah gönderemeyeceğine göre, Muhammed kendisi yazmış olmaktadır...

 

SORU 4: Allah'ın 1 günü 1000 yıl mı, 50.000 yıl mı? Kur'ân'daki bazı âyetlerde Allah'ın bir gününün kaç dünya yılına eşdeğer olduğu konusunda da çelişkiler bulunmaktadır: Hacc/22:47. "(Resûlüm!) Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah va'dinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir."

Secde/32:5. "Allah, gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. Sonra (bütün bu işler) sizin sayageldiklerinize göre bin yıl tutan bir günde O'nun nezdine çıkar."

Yukarıdaki âyetlerde Allah'ın bir gününün dünyanın 1000 yılına denk olduğu söyleniyor. Halbuki aşağıdaki âyette ise, Allah'ın bir gününün dünyanın 50.000 yılına denk olduğu ifade ediliyor:

Meâric/70:4. "Melekler ve Rûh (Cebrail), oraya, miktarı (dünya senesi ile) elli bin yıl olan bir günde yükselip çıkar."

Peki, bunlardan hangisi doğru? Bu birbiriyle çelişen âyetlere göre, Allah'ın bir günü, dünyanın 1000 yılına mı, 50.000 yılına mı eşdeğer? Bu hatâyı Allah yapmış olabilir mi, yoksa, Kur'ân'ı Muhammed mi yazdı?

 

SORU 5: Kur'ân'daki çelişkilerden biri de, "cennet" sayısıdır. Bir tane mi cennet var, yoksa, birden çok mu cennet var? Muhammed Kur'ân'ı yazdırırken bu konuya pek dikkât etmemiş... Bazen tekil, bazen çoğul ifade kullanmış... Bu da, Kur'ân'ın, Allah'ın kelâmı değil, fakat Muhammed'in kelâmı olduğunu gösteriyor. Âyetlere bakalım:

Zümer/39:73. "Rablerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete götürülürler... Fussılet/41:30-32, Hadîd/57:21, Nâziât 79:40-41.

Yukarıdaki âyetlerde "cennet" tekil olarak yazılmış... Yani bir "adet" cennet anlamında... Halbuki aşağıdaki âyetlerdeyse tam tersi yazılmış: Cennet değil, ama "cennetler"den sözedeliyor:

Kehf/18:30-31. "İyi hareket edenin ecrini zâyî etmeyiz. Doğrusu, inanıp yararlı iş yapanlara, işte onlara, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takınırlar, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek tahtları üzerinde otururlar. Ne güzel bir mükâfat ve ne güzel yaslanacak yer!" Ayrıca bak. Hacc/22:23; Fâtır/35:33; Nebe'/78:31-34.

Hangisine inanacaksınız? Kur'ân, Allah'ın -varsa eğer- kelâmı olsa idi, böyle yanlışlar yapar mıydı? Ama Muhammed'in kelâmı olunca, bu tip yanlışları yapmış Muhammed.

 

SORU 6: Kur'ân'a göre dağlar depremleri önlemek için(miş)...

Tüm dünyada zaman zaman depremler oluyor. Müslüman olmayan topraklar, Müslüman olan topraklar demeden, dünyanın belirli bölgelerinde depremler oluyor. 1999 yılının 17 Ağustos ve 12 Kasım günlerinde de Türkiye'de olan depremlerde onbinlerce kişi öldü, milyarlarca dolar maddî kayıp oluştu.

Peki, niye deprem oldu? Muhammed'in Kur'ân'ında, deprem olmasın, insanlar sallanmasın diye, Allah'ın dağları yarattığı yazmıyor mu? Bu bilimsel (!) gerçeğe rağmen, niye deprem oluyor?

Enbiyâ/21:31. "Yeryüzüne, insanlar sarsılmasın diye sabit dağlar yerleştirdik; rahat gidebilsinler diye aralarında geniş yollar var ettik."

Nahl/16:15-16. "Yeryüzünde, sarsılmayasınız diye, sabit dağlar, nehirler ve belki yolunuzu bulursunuz diye yollar ve işaretler meydana getirmiştir. Onlar yıldızlarla da yollarını bulurlar."

Lokman/31:10. "Allah gökleri gördüğünüz gibi direksiz yaratmış, sizi sallar diye yeryüzüne sabit dağlar koymuş; orada her türlü canlıyı yaymıştır. Gökten su indirip orada her hoş çiftten yetiştirmişizdir."

İrdeleyelim: 1) Allah, yarattığı dağlarda imalât hatâsı yapmıştır. Dağlar, yeterince ağır olmamıştır, onun için yerin sallanmasını önleyemiyor... Allah kendisine verilen işi iyi yapmıyor... (Tevbe, tevbe... Estağfirullah...) 2) Muhammed, palavra atmıştır...

Her konuyu bilen (!), tüm zamanlara (!) hitabeden Kur'ân'ın Muhammed'in kelâmı olduğu bir kez daha anlaşılıyor...

 

SORU 7: Yıldızlar neden yaratıldı?

Kur'ân'a göre yıldızların neden yaratıldığı da, her zamanki "bilimsellik" (!) ile açıklanıyor. 1500 yıl öncesinin Bedevî'si belki kanardı ama 1998 yılının insanı için bir masaldan ibaret: Mülk/67:5; Sâffât/37/6; 37/7; 37/8-9.

 

SORU 8: Hristiyanlar cennete gidebilir mi?

Kur'ân'daki âyetlerden Bakara/2:62 ve Mâide/5:69'a göre "evet", gidebilirler. Ama yine Kur'ân âyetlerinden Mâide/5:72 ve Âl-i İmrân/3:85'e göre ise "hayır", gidemezler. Demek ki, bu konuda da Kur'ân'da çelişki vardır.

 

SORU 9: Nuh'un ailesine "Tufan"da ne oldu? Nuh'un ailesinin tufanda başına gelenler, Kur'ân'ın ayrı âyetlerinde ayrı şekilde hikâye edilmektedir. Kur'ân'ın Enbiyâ/21:76 âyetine göre, Nuh'un ailesi kurtulur. Sâffât/37:77, soyunun devam ettiğini söyler. Halbuki âyet Hud/11: 42-43 ise Nuh'un oğlunun tufanda boğulduğunu söyler. Hangisine inanacaksınız?

 

SORU 10: İnsan "ne"den yaratıldı?

İnsan, "yaratıldı" ise, "ne"den yaratıldı? Önemli bir soru... İslâmcılar ile bilimciler farklı görüşteler... Bakalım, Kur'ân'da bu konuda neler yazıyor? Okuyunca aklınız karışacak, çünkü Kur'ân bu konuda farklı şeyler söylüyor. Diğer bazı konularda olduğu gibi, bunda da çelişkili ifadeler var. Ne kadar çok çeşitli maddeden yaratıldığını söylüyor insanın, Kur'ân... Bu kadar değişik ve akıl karıştıran ifadelerin, Allah'ın -varsa eğer- kelâmı olması mümkün mü? Yoksa Muhammed'in kelâmı mıdır? "Kan pıhtısı"ndan (96:1-2), "su"dan (21:30, 24:45; 25:54), "toprak"tan (15:26, 3:59, 30:20, 35:11), "hiç"ten (19:67, 52:35), "nutfe"den (16:4) ve de "meni"den (75:37).

 

Vay canına ne çok çelişki varmış...Her ne ise, benim yüzümden hiçbir arkadaşın dinle arasına fesat girmesini istemem. Bu yüzden Hayrettin Karaman'ın yukardaki mirasla ilgili arkadaşın sorduğu soruya verdiği cevabı buraya alıntılayım ve çekileyim, dileyen arkadaşlar googledan hayrettin karaman'ın adını yazarak sitesine ulaşabilirler...

 

inkârcıya göre miras âyetlerinde belirtilen paylar hesapsız belirtilmiştir, bu yüzden uygulamada miras paylardan az olabiliyor ve bir kısım (sona kalan) mirasçılar pay alamıyor; bunu da Allah yapmayacağına göre...

Bu Amerika'yı yeniden keşfettiğini zanneden bilgisiz inkârcıya hemen bildireyim ki, ortaya koyduğu mesele İslâm'ın ilk devrinden beri bilinmektedir; maksat anlaşılmış, çözüm oluşturulmuş, buna göre uygulama yapılmış ve hiçbir mirasçı mahrûm bırakılmamıştır. "Payların mirastan fazla geldiği" ifade ve düşüncesi bilgisiz inkârcıya aittir, doğrusu ise payların, mirastan değil, hesap gereği olarak paydalar eşitlenince paydadan fazla olabildiğidir. Böyle bir "mirasçılar tablosu" karşımıza çıktığında çözüm, paylar toplamının payda olarak alınmasından ibarettir, çok eski zamanlardan beri bilinen bu hesaplama usûlüne "avl" denmektedir. Verilen birinci örneğe göre uygulama şöyle olacaktır: Paylar toplamı 27 olduğuna göre payda da 27'ye çıkarılacak, miras 24'e değil, 27'ye bölünecek ve her bir mirasçı, Kur'ân'da belirtilen payını, 27'de 16, 4, 4, 3 olarak (bu oranlarda) alacaktır.

Belki sonradan aklına gelir veya birilerinin kitabında okur diye hemen söyleyelim: Bazen de payda, paylar toplamından fazla olabilir, bu duruma "reddiyye" denir, çözümü de artan payın, karı ve koca dışındaki mirasçılara yine âyetlerde bildirilen oranlarda paylaştırılması şeklindedir. Bu çözümler kısmen hadîslere, kısmen de ictihada dayanmaktadır. İslâm'ın kaynağı da yalnızca Kur'ân değil, aynı zamanda -ona aykırı olmayan, onun maksadını ve delâletini esas alan- sünnet ve ictihaddır.

 

Yukardaki soruların cevapları da aynı yerde mevcut, hatırlatıyım dedim...

 

ALINTI OLDUĞUNU DA AYRICA BELİRTEYİM. SANKİ BİLMİYORDUK DİYENLERE DE SELAM OLSUN..

Gönderi tarihi:
inkârcıya göre miras âyetlerinde belirtilen paylar hesapsız belirtilmiştir, bu yüzden uygulamada miras paylardan az olabiliyor ve bir kısım (sona kalan) mirasçılar pay alamıyor; bunu da Allah yapmayacağına göre...

Bu Amerika'yı yeniden keşfettiğini zanneden bilgisiz inkârcıya hemen bildireyim ki, ortaya koyduğu mesele İslâm'ın ilk devrinden beri bilinmektedir; maksat anlaşılmış, çözüm oluşturulmuş, buna göre uygulama yapılmış ve hiçbir mirasçı mahrûm bırakılmamıştır. "Payların mirastan fazla geldiği" ifade ve düşüncesi bilgisiz inkârcıya aittir, doğrusu ise payların, mirastan değil, hesap gereği olarak paydalar eşitlenince paydadan fazla olabildiğidir. Böyle bir "mirasçılar tablosu" karşımıza çıktığında çözüm, paylar toplamının payda olarak alınmasından ibarettir, çok eski zamanlardan beri bilinen bu hesaplama usûlüne "avl" denmektedir. Verilen birinci örneğe göre uygulama şöyle olacaktır: Paylar toplamı 27 olduğuna göre payda da 27'ye çıkarılacak, miras 24'e değil, 27'ye bölünecek ve her bir mirasçı, Kur'ân'da belirtilen payını, 27'de 16, 4, 4, 3 olarak (bu oranlarda) alacaktır.

Belki sonradan aklına gelir veya birilerinin kitabında okur diye hemen söyleyelim: Bazen de payda, paylar toplamından fazla olabilir, bu duruma "reddiyye" denir, çözümü de artan payın, karı ve koca dışındaki mirasçılara yine âyetlerde bildirilen oranlarda paylaştırılması şeklindedir. Bu çözümler kısmen hadîslere, kısmen de ictihada dayanmaktadır. İslâm'ın kaynağı da yalnızca Kur'ân değil, aynı zamanda -ona aykırı olmayan, onun maksadını ve delâletini esas alan- sünnet ve ictihaddır.

 

Sevgili katakuta'nın dediğini Hayrettin Karaman teyid etmiş:

 

Bu büyük bir hatadır.

 

Bu hatayı düzeltmek için Halife Ömer "avl", "avliye" olarak adlandırılan basit bir yöntem geliştirdi

...

Böyle basit bir dört işlem hatasının Tanrı sözü olduğu bildirilen Kur'an'da yer alması, Tanrı gibi kusursuz bir varlığın hatası olmasa gerek. O halde, bu hatanın sebebi ne olabilir dersiniz?

 

Hayrettin Karaman, inkarcılar dediği insanlara verip veriştiriyor, ama inkarcıların söylediği şeyin, yani Kuran'daki matematik hatasının varlığını teyid ediyor !!! İnkarcının ortaya koyduğu Kuran'daki Allah'a mı, Muhammed'e mi ait olduğu konusunda karar verilemeyen hatanın İslâm'ın ilk devrinden beri bilindiğini; çözüm oluşturulduğunu, yani Allah'ın veya Muhammed'in hatasının düzeltildiğini söylüyor.

 

Hayrettin Karaman'ın inkarcılara kızmasının nedeni, yazısından anlaşıldığı kadarıyla, Amerika'yı yeniden keşfeder gibi, bu konuyu gündemde tutmaları.

 

İnkarcı dediğin, hesap bilen, kitap bilen insanlar elbette bu konuyu gündemde tutacaklar. Zira kendin söylüyorsun, Kuran'daki matematik hatası İslam'ın ilk yıllarından farkedildi ve çözüm oluşturuldu diye. Biz soruna çözüm bulunup bulunmadığını sormuyoruz. O sorun/hata kimin eseridir, onu soruyoruz.

 

Matematik hatası Allah'a mı ait? Yoksa Muhammed'e mi?

 

Kuran Allah'ın kitabı diyorsanız, Matematik hatası da ona ait demektir ki, bu durumda, herşeyi bildiği söylenen Allah'ın matematik bile bilmediği, ilk müslümanların Allah'ın bu bilgisizliğini "avl" yöntemini gelitirerek giderdikleri anlaşılıyor.

 

Yok hata Muhammed'e ait derseniz, bu durumda Kuran Allah kelamı olmaktan çıkıyor.

 

Tercihiniz hangisi?

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Kuran'daki matematik hatası İslam'ın ilk yıllarından farkedildi ve çözüm oluşturuldu

 

Bu cümleyi Hayrettin Karaman hocanın cümlelerinin içerisinde bulana sayısal lotonun bu hafta vereceği ödül kadar ödül vermeyi vaat ediyorum. Hatta durun üstüne ölmüş olmasına rağmen Anna Nicole Smith vereyim bir de...

 

Kur'an-ı Kerimin belirttiği oranların hangisinde payda eşitlenmez demiş veya pay eşitlenmez demiş. Çıkan oran kadar mirası paya böldüğünüzde sonuç elde ediliyor mu?

 

Gündemde tutma değil bulma manasına geliyor. Aklı evvelin biri yeni bir şey bulmuş gibi oturup bu oranları hesaplamış ve bakmış ki kendisine göre bir hata var. Yalnız, hatanın kendisinin illaki Kur'anda bir yanlışlık bulmak için yaptığı faaliyetin neticesi olduğunu kavrayamamış ve bu hatasını Kur'an a mal etmeye yönlenmesine sebep olmuştur.

 

Hayrettin Hoca, inkarcı insan senin bu bahsini ettiğin miras taksimine ait mesele İslamın ilk zamanlarından beridir biliniyor yani sen yeni bir şey söylemiyorsun. Sen sadece kendi kıt görüşünle bunun yanlış olduğunu söylüyorsun diyor. Keşfin yeni değil boşa sevinme diyor....

 

Aynı cümle içerisindeki iki kelimeyi renklendirmiş ancak ortada bulunan "maksat anlaşılmış" kelimesini es geçmişsiniz. Hükmün amacı nedir kısmını.

 

27 pay çıktı...Yani böyle belirtilen bir hadise yaşandı ve payları topladığımızda 27 pay çıktı. Pekiyi günün sorusunu soralım. Mirasın 24 parçadan fazlaya bölünemeyeceğine dair bir nass var mı? Böyle bir durum ortaya çıktığında mal (örneğin 108 dönümlük tarla) 27'ye bölünecek ve herkese payı oranında taksim yapılacaktır.

 

özür diliyorum, şu an bir işim çıktı kesmek zorunda kalıyorum..selamlar ile...

Gönderi tarihi:
Kuran'daki matematik hatası İslam'ın ilk yıllarından farkedildi ve çözüm oluşturuldu

 

Bu cümleyi Hayrettin Karaman hocanın cümlelerinin içerisinde bulana sayısal lotonun bu hafta vereceği ödül kadar ödül vermeyi vaat ediyorum. Hatta durun üstüne ölmüş olmasına rağmen Anna Nicole Smith vereyim bir de...

 

Kur'an-ı Kerimin belirttiği oranların hangisinde payda eşitlenmez demiş veya pay eşitlenmez demiş. Çıkan oran kadar mirası paya böldüğünüzde sonuç elde ediliyor mu?

 

Gündemde tutma değil bulma manasına geliyor. Aklı evvelin biri yeni bir şey bulmuş gibi oturup bu oranları hesaplamış ve bakmış ki kendisine göre bir hata var. Yalnız, hatanın kendisinin illaki Kur'anda bir yanlışlık bulmak için yaptığı faaliyetin neticesi olduğunu kavrayamamış ve bu hatasını Kur'an a mal etmeye yönlenmesine sebep olmuştur.

 

Hayrettin Hoca, inkarcı insan senin bu bahsini ettiğin miras taksimine ait mesele İslamın ilk zamanlarından beridir biliniyor yani sen yeni bir şey söylemiyorsun. Sen sadece kendi kıt görüşünle bunun yanlış olduğunu söylüyorsun diyor. Keşfin yeni değil boşa sevinme diyor....

 

Aynı cümle içerisindeki iki kelimeyi renklendirmiş ancak ortada bulunan "maksat anlaşılmış" kelimesini es geçmişsiniz. Hükmün amacı nedir kısmını.

 

27 pay çıktı...Yani böyle belirtilen bir hadise yaşandı ve payları topladığımızda 27 pay çıktı. Pekiyi günün sorusunu soralım. Mirasın 24 parçadan fazlaya bölünemeyeceğine dair bir nass var mı? Böyle bir durum ortaya çıktığında mal (örneğin 108 dönümlük tarla) 27'ye bölünecek ve herkese payı oranında taksim yapılacaktır.

özür diliyorum, şu an bir işim çıktı kesmek zorunda kalıyorum..selamlar ile...

 

 

"Eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi verilir" hükmü ne olacak 16/24 =2/3 , 16/27 2/3

Gönderi tarihi:
27 pay çıktı...Yani böyle belirtilen bir hadise yaşandı ve payları topladığımızda 27 pay çıktı. Pekiyi günün sorusunu soralım. Mirasın 24 parçadan fazlaya bölünemeyeceğine dair bir nass var mı? Böyle bir durum ortaya çıktığında mal (örneğin 108 dönümlük tarla) 27'ye bölünecek ve herkese payı oranında taksim yapılacaktır.

 

Evrimin olmadığına dair bir nass varmı acaba ?

Gönderi tarihi:
Kuran'daki matematik hatası İslam'ın ilk yıllarından farkedildi ve çözüm oluşturuldu

 

Bu cümleyi Hayrettin Karaman hocanın cümlelerinin içerisinde bulana sayısal lotonun bu hafta vereceği ödül kadar ödül vermeyi vaat ediyorum. Hatta durun üstüne ölmüş olmasına rağmen Anna Nicole Smith vereyim bir de...

 

Buyur...

 

Bu Amerika'yı yeniden keşfettiğini zanneden bilgisiz inkârcıya hemen bildireyim ki, ortaya koyduğu mesele İslâm'ın ilk devrinden beri bilinmektedir; maksat anlaşılmış, çözüm oluşturulmuş, buna göre uygulama yapılmış ve hiçbir mirasçı mahrûm bırakılmamıştır. "Payların mirastan fazla geldiği" ifade ve düşüncesi bilgisiz inkârcıya aittir, doğrusu ise payların, mirastan değil, hesap gereği olarak paydalar eşitlenince paydadan fazla olabildiğidir. Böyle bir "mirasçılar tablosu" karşımıza çıktığında çözüm, paylar toplamının payda olarak alınmasından ibarettir, çok eski zamanlardan beri bilinen bu hesaplama usûlüne "avl" denmektedir. Verilen birinci örneğe göre uygulama şöyle olacaktır: Paylar toplamı 27 olduğuna göre payda da 27'ye çıkarılacak, miras 24'e değil, 27'ye bölünecek ve her bir mirasçı, Kur'ân'da belirtilen payını, 27'de 16, 4, 4, 3 olarak (bu oranlarda) alacaktır.

Belki sonradan aklına gelir veya birilerinin kitabında okur diye hemen söyleyelim: Bazen de payda, paylar toplamından fazla olabilir, bu duruma "reddiyye" denir, çözümü de artan payın, karı ve koca dışındaki mirasçılara yine âyetlerde bildirilen oranlarda paylaştırılması şeklindedir. Bu çözümler kısmen hadîslere, kısmen de ictihada dayanmaktadır. İslâm'ın kaynağı da yalnızca Kur'ân değil, aynı zamanda -ona aykırı olmayan, onun maksadını ve delâletini esas alan- sünnet ve ictihaddır.

 

Anlayabilsin diye, renklendirip, basitleştirdim. Umarım anlarsın.

 

Benim aktardığım metin

Kuran'daki matematik hatası İslam'ın ilk yıllarında farkedildi ve çözüm oluşturuldu

 

Orjinal metin

...mesele İslâm'ın ilk devrinden beri bilinmektedir; maksat anlaşılmış, çözüm oluşturulmuş

 

Bütün forum şahittir. Bana "sayısal lotonun bu hafta vereceği ödül kadar ödül" borçlusun.

Ölülerle ilgili fantaziler sana kalsın.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Hayrettin Hoca, inkarcı insan senin bu bahsini ettiğin miras taksimine ait mesele İslamın ilk zamanlarından beridir biliniyor yani sen yeni bir şey söylemiyorsun. Sen sadece kendi kıt görüşünle bunun yanlış olduğunu söylüyorsun diyor. Keşfin yeni değil boşa sevinme diyor....

 

Tercümesi

Hayrettin Hoca diyor ki, "keşfin yeni değil sevinme, Kuran'daki matametik hatası çoook önceden keşfedildi. Bu nedenle yeni keşif yapmış gibi sevinme. Kuran'daki Allah'ın hatası (veya Muhammed'in) hatası düzeltildi bile akıllım!!!" demiş...

 

:stuart:

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Sevgili BrainSlapper;

 

Şimdiye kadar müslümanlar diğer ayetler hakkında; siz ateist olduğunuz için, islama/kurana düşmansınız onun için ayetleri kendi kafanıza göre çarpıtıyorsunuz diye sürekli bahane üretiyorlardı.Bizim alimler kuranın tefsirini yapmış, biz kuranı anlamada onların dediğine bakarız diyorlardı.

 

Ancak matematiğin sonuçları kesindir, imanlıya göre, ateiste göre değişmez.Matematiğin tefsiri olmaz,sonuç dünyaca aynıdır.Matematik sağa sola çekilemez,mecaz olamaz. Dolayısıyla bu hatalar,kuranın allahtan olmadığına kesin delildir.Bunun başka bir açıklaması yoktur.

 

Bu nasıl bir zihniyettirki;kendileri bile bunun farkında oldukları halde inadına bu arap geleneğini,allahın dini diye asırlardır ısrarla sürdürüler anlamak mümkün değil.

Gönderi tarihi:

Bo sorunu aşmanın iki yolu var, yukarıda da söyledim:

1. Ya, "Kuran Allah'tan değildir. Hata Muhammed'e aittir. Kuran Muhammed'in kitabıdır" denecek. Bu şekilde en azından Allah inancı korunacak, Deist bir inanışa geçiş yapılacak.

 

2. Veya, "Kuran Allah'tandır, bu nedenle hata da Allah'a aittir." denecek ve Allah'ın herşeyi bildiği iddiasından vazgeçilip, Allah feda edilecek, Muhammed kurtarılacak, Muhammed'i kurtarayım derken, Allah'tan olunacak.

 

Seçim müslüman kardeşlerimizin.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Ya, "Kuran Allah'tan değildir. Hata Muhammed'e aittir. Kuran Muhammed'in kitabıdır" denecek. Bu şekilde en azından Allah inancı korunacak, Deist bir inanışa geçiş yapılacak.(BrainSlapper)

 

evet ben bunu seçiyorum

 

Allah(Tanrı) hata yapmaz, bu katidir. Böyle bir şeyin olması mümkün değildir

 

Demekki bu Hz. Muhammed'in hatasıdır, peygamber, olayı yanlış aksettirmiştir.

 

bide şöyle bir konu var

 

Miras Hukukunun Kur'an da ne işi var !!! birilerinin çıkar sağlama hayallerini mi süslüyor ?

 

Kur'an ne kitabı ?

Gönderi tarihi:
Evrimin olmadığına dair bir nass varmı acaba ?

 

Tartışma konumuz bu değil...Bu konuyu formun her tarafında bulabilirsin, yok illaki ben bunu seninle tartışmak istiyorum diyorsan uzun zamandır tartışmadan uzak durdum bugünlerde bir iki cevap yazdım diye tartışmaya katıldığım sanılmasın...

 

Kuran'daki matematik hatası

 

Ben aynı cümleyi istemiştim, Zira mümkün değildir.

 

Bu cümleye dikkat edin.Hayrettin Karaman böyle bir cümle söylediğinde cehennemin VİP kapısından giriş yapabilir. Kur'anda hata yoktur. Hoca, bu din üzere ise belirttiğiniz anlama gelecek bir cümle dahi kuramaz. Zira artık müslüman olarak kalamaz. Kaldı ki Hocanın cümlelerinden, zorladığınız anlam zorlayarak dahi çıkmamaktadır. Her ne ise;

Taksimdeki yol ve yöntem bellidir. Siz payları ortak bir kata çıkarmış ve 27 alacak ancak 24 bölüm var demişsiniz. bölüm sayısını 27'nin ve 24'ün katı olarak ayarladığınızda herkes hakkını almış olacaktır.

 

Ben aynı cümleyi istemiştim, Zira mümkün değildir. Ancak, madem amaç için yanlış araçlarla hücum ediyorsun...

 

tamam yazın. 6-9-22-31-36-40- Ne kadar ödül vereceğini şu an bilemediğim için sana sayısal'ı kazandırmayı düşündüm. vergi hesaplasıyla falan uğraşmak istemedim. Hadi hayırlı olsun.

 

Tartışmadan uzak duruyordum bu bir iki gündür bu konuya dahil oldum, arkadaşlardan tekrar özür diliyorum, sadece kalplerde müslümanlar aleyhine doğabilecek eğrilikleri gidermek için dahil oldum ve kesiyorum. Bu cihetten sorular üretilmeye daha çooookkk devam edilecek.

 

Müslümanların bilmesi gereken Kur'an da ve Peygamber Efendimizde hata olmadığıdır. Yüzeysel yaklaşımlar aşılarak derinlemesine incelendiğinde doğru görülecektir. Gönlünüzü ferah tutun....

 

Selamlar ile...

Gönderi tarihi:

Kuran'daki matematik hatası

 

Ben aynı cümleyi istemiştim, Zira mümkün değildir.

 

Bu cümleye dikkat edin.Hayrettin Karaman böyle bir cümle söylediğinde cehennemin VİP kapısından giriş yapabilir. Kur'anda hata yoktur. Hoca, bu din üzere ise belirttiğiniz anlama gelecek bir cümle dahi kuramaz. Zira artık müslüman olarak kalamaz. Kaldı ki Hocanın cümlelerinden, zorladığınız anlam zorlayarak dahi çıkmamaktadır.

 

:D

 

Türkçe anlama dersi veriyor TÖMER diye bir kuruluş.

 

Benim aktardığım metin

Kuran'daki matematik hatası İslam'ın ilk yıllarında farkedildi ve çözüm oluşturuldu

 

Orjinal metin

...mesele İslâm'ın ilk devrinden beri bilinmektedir; maksat anlaşılmış, çözüm oluşturulmuş

 

Hayrettin karaman, konuşmasında "mesele" demiş, ben de mesele'nin ne olduğunu yazdım, açık olarak.

 

Adama sorarlar İslam'ın ilk devrilerinden bu yana bilinen "mesele/sorun" ne diye?

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
:D

 

Türkçe anlama dersi veriyor TÖMER diye bir kuruluş.

Hayrettin karaman, konuşmasında "mesele" demiş, ben de mesele'nin ne olduğunu yazdım, açık olarak.

 

Adama sorarlar İslam'ın ilk devrilerinden bu yana bilinen "mesele/sorun" ne diye?

 

Saygılar.

 

Mesele,sorun anlamadığı halde anlamış gibi yaparak üzerine (çarpıtma,yorum) ekleyerek "İSLAM" ın ilk yıllarından beri aynen bu gün olduğu gibi İnsan'lara demogoji yolu ile kafalarını kariştırmaya çalışanlara olayı açıklamaktır.

 

Not.

 

Aslında bu soruların cevabı bir çok kereler veridiği halde servise tekraren konulması'da manidar?.

Gönderi tarihi:
Mesele,sorun anlamadığı halde anlamış gibi yaparak üzerine (çarpıtma,yorum) ekleyerek "İSLAM" ın ilk yıllarından beri aynen bu gün olduğu gibi İnsan'lara demogoji yolu ile kafalarını kariştırmaya çalışanlara olayı açıklamaktır.

 

Not.

 

Aslında bu soruların cevabı bir çok kereler veridiği halde servise tekraren konulması'da manidar?.

 

Konuyu saptırma,soruya cevap ver.Soru çok basit.

 

Bu hata kimin,allahın mı yoksa muhammedin mi ?

Gönderi tarihi:
Konuyu saptırma,soruya cevap ver.Soru çok basit.

 

Bu hata kimin,allahın mı yoksa muhammedin mi ?

 

katakuta.

 

Buradan şunu yazıyorum'ki ben senden ümidi kestim ya yazılanları okumuyorsun yada her zaman söylediğim gibi anlamıyorsun. Bekir kardeş olayı kısa ve öz açıklamış detaylandırmadan birde "İKRAMİYE" vermiş hadi hicv ettiğini anlamadın

"Bekir'in" bari benim yazdıklarımı sanki sana cevap olsun diye yazmadığımı anla?. Birde sanki sorduğun (paket kopya) doğru imiş gibi yazdığın yazı şu kadarını yazayım bayağı bir İslam ve müslüman ......... ******************************************

Gönderi tarihi:
Aslında bu soruların cevabı bir çok kereler veridiği halde servise tekraren konulması'da manidar?.

 

Bu sorulara cevap verilmedi hiç. Verilemez. Verilirse dinden çıkmak gerekir.

Zira bu sorunun iki seçenekli bir cevabı vardır:

 

1. Ya, "Kuran Allah'tan değildir. Hata Muhammed'e aittir. Kuran Muhammed'in kitabıdır" denecek. Bu şekilde en azından Allah inancı korunacak, Deist bir inanışa geçiş yapılacak.

2. Veya, "Kuran Allah'tandır, bu nedenle hata da Allah'a aittir." denecek ve Allah'ın herşeyi bildiği iddiasından vazgeçilip, Allah feda edilecek, Muhammed kurtarılacak, Muhammed'i kurtarayım derken, Allah'tan olunacak.

 

Hayrettin Karaman, ASIL SORUYU GEÇİŞTİRİP, "soruna çözüm bulundu" demiş. Bizim sorumuz, meseleye çözüm bulunup bulunmaması değil.

 

Buradaki asıl soru, bizim sorumuz, müslüman olmayanların sorusu, aklı başında olan, hesap kitap bilen insanların sorusu, kafasını kullanmasını bilen insanların sorusu şu: MESELE/SORUN KİMDEN KAYNAKLANIYOR? Allah'tan mı, Muhammed'den mi?

 

Önce müslümanlar bu soruya yanıt versinler: Sorun kimden kaynaklanımış da, birileri avl yöntemi ile bu sorunu gidermek zorunda kalmış?

 

Allah mı hata yapmış?

 

yoksa

Muhammed mi?

 

vereceğiniz cevap ne anlama geliyor, yukarıda yazdık, tekrarlayalım:

 

 

1. Ya, "Kuran Allah'tan değildir. Hata Muhammed'e aittir. Kuran Muhammed'in kitabıdır" denecek. Bu şekilde en azından Allah inancı korunacak, Deist bir inanışa geçiş yapılacak.

2. Veya, "Kuran Allah'tandır, bu nedenle hata da Allah'a aittir." denecek ve Allah'ın herşeyi bildiği iddiasından vazgeçilip, Allah feda edilecek, Muhammed kurtarılacak, Muhammed'i kurtarayım derken, Allah'tan olunacak.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
İSLAM VE KADIN HAKLARI

Şüphesiz geçmiş incelendiğinde, kadınların tarihin akışı içerisinde erkeklere nazaran daha mahrum ve daha mağdur bir görüntü çizdikleri görülmektedir. Bugün İslam alemindeki bazı olumsuz görünümler, İslamâın kadına değer vermediği gibi haksız görüşlerin ortaya atılmasına sebep olmaktadır.

İslamâda insan olmaları bakımından, erkekle kadın arasında herhangi bir fark yoktur. Her ikisi de eşit derecede Yüce Allahâın emir ve yasaklarına muhataptır. Erkek de kadın da, yeryüzünü imar etmek ve orada Allahâa kulluk yapmakla sorumludurlar. İslâmâda insanlık ve Allahâa kulluk bakımından kadınla erkek arasında bir fark bulunmadığı gibi temel hak ve sorumluluklar açısından da kadının konumu erkekten farklı değildir.

.

.

.

seks olayını bir yaçam biçimi haline getirmiş ve sadece ihtiyaç giderme olarak düşünenler,herkesin bir kızkardeşi yada annesi var..

bugün bazıları tarafından örnek alınan ``MUASIR MEDENİYET``te kadının hali gözler önünde,siz kadın hakları denince sadece islamı baz alanlar,birazda önünüze bakın ve görün cumhuriyet kadınının halini..!!

 

kısaca,KADININI DÖVEN VE BİR ŞEKİLDE PAZARLAYAN CENNET YÜZÜ GÖREMEZ,ÇÜNKÜ HER İKİSİDE LANETLENMİŞTİR..!!

teşekkürler

:clover::clover:

:clover:

Gönderi tarihi:
Tercümesi

Hayrettin Hoca diyor ki, "keşfin yeni değil sevinme, Kuran'daki matametik hatası çoook önceden keşfedildi. Bu nedenle yeni keşif yapmış gibi sevinme. Kuran'daki Allah'ın hatası (veya Muhammed'in) hatası düzeltildi bile akıllım!!!" demiş...

 

:stuart:

 

Saygılar.

bütün yazılarınızda miş'den mış'dan başka birşey yok.....

her hocanın dediği islamla örtüştürülebilirmi nasıl mantık bu?????????????

Gönderi tarihi:
bütün yazılarınızda miş'den mış'dan başka birşey yok.....

her hocanın dediği islamla örtüştürülebilirmi nasıl mantık bu?????????????

 

Sen benim miş'imi ***** bırak da, soruya cevap ver: İslam'ın ilk devirlerinden beri bilinen hata kime ait? Alalh'a mı, Muhammed'e mi?

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

teşekkürler sevgili 16yıldız. Oradaki taryışmayı da okudum. Avl çözümünden bahsetmişler özetle. Sorunun neden kaynaklandığından bahseden olmamış.

 

Orada bir ardadaş yazmış. Medeni hukukta miras paylaşımı ne kadar kolay diye. Milyonlarca olasılık olsa dahi, bu kolaylıktan dolayı çözülebiliyor.

 

Ama Kuran'daki sistemle çözülemyior. İnsanlar bu nedenle yine beşeri bir çözüm bulmuşlar : AVL

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
teşekkürler sevgili 16yıldız. Oradaki taryışmayı da okudum. Avl çözümünden bahsetmişler özetle. Sorunun neden kaynaklandığından bahseden olmamış.

 

Orada bir ardadaş yazmış. Medeni hukukta miras paylaşımı ne kadar kolay diye. Milyonlarca olasılık olsa dahi, bu kolaylıktan dolayı çözülebiliyor.

 

Ama Kuran'daki sistemle çözülemyior. İnsanlar bu nedenle yine beşeri bir çözüm bulmuşlar : AVL

 

Saygılar.

 

 

brainslapper.

 

"AVL" sözünü yazan öbürlerinide yazar değilmi meydanı boşmu zannettin şimdi alıntı olarak vereceğim yazıyı iyi oku bakalım anlayabilecekmisin.

 

Feraiz.

 

Şeriatın hükümleri ile mirasçılar arasında mal taksimi bilgisi. İslamın miras hukuku.

 

Payda. isim, matematik. Bayağı kesirlerde birimin kaç eşit parçaya bölünmüş olduğunu gösteren sayı, mahreç:

"1/2 kesrinin paydası 2 sayısıdır.

 

 

Feraiz ilminde Avl hesabı

 

Bir ateist, Kur’anda miras taksiminde hata olduğunu zannedip, Nisa suresi 11 ve 12.âyet-i kerime meallerini yazarak diyor ki:

“Varsayalım ki, bir adam öldü ve geride üç kız evlat, bir ana, bir baba ve karısını bıraktı... Üç kız evlada mirasın 2/3’ü, ana ve babanın her birine 1/6, karısına 1/8 kalacaktır. (2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8 )=1,125 bulunur! (1,0 olması gerekirdi!) Ölen adamın 1000 lira parası var ama hesaba göre 1125 lira miras dağıtılması gerekiyor. O fazladan 125 lirayı Allah mı yollayacak?”

CEVAP: Ateist, feraiz ilmini bilmediği için böyle yanlış hesap yapıyor. Önce feraiz ilmine göre hesabı yapalım, sonra gerekçelerini bildirelim. Mirası kolayca hesaplamak için, feraiz ilmine göre, bilgisayar programları yapılmıştır. Sitemiz, www.dinimizislam.com’da mevcuttur.

3 KIZ+1 ANA+1 BABA+1 ZEVCE varsa, kızların her biri, 16/81 hisse alır. Üç tanesi 48/81’ini alır. Anne, 12/81, baba, 12/81, zevce, 9/81 alır. 48+12+12+9=81 eder.

Ateistler, avl nedir bunu bilmiyorlar. S. Ebediyye kitabında avl bahsi şöyle anlatılıyor:

Meselâ, zevce ve ana ve iki kız kardeş ve anadan iki kız kardeş bulunduğu zaman, mîrâs on ikiye taksîm edilip, zevceye üç hisse, anaya iki hisse, iki kız kardeşe sekiz hisse [her birine dört hisse], ana bir kız kardeşe dört hisse [her birine ikişer hisse] verilir ki, hisseler toplamı 17 oluyor. Şu hâlde, meselenin aslı on yediye (Avl) etti denir ve mîrâs on yediye taksîm edilir.

Mesela, zevc ve beş kız kardeş bulunduğu zaman, meselenin aslı altıdan ise de, hisselerin toplamı yediye avl ediyor [yani hisselerin toplamı yedi oluyor] ve beş kız kardeşe, dört hisse düşüyor. Dört hisse, beş kız kardeşe bölünemeyeceği için, meselenin aslı, 5x7=35 olur. Beş kıza, [4x5=20] yirmi hisse verilir. Zevc, [3x5=15] on beş hisse alır.

Fetâvâ-yı Hindiyye’de diyor ki, meyyitenin zevci, kız kardeşi ve babadan kız kardeşi olsa, zevc yarısını ve kız kardeş de yarısını, babadan kız kardeş altıda birini alıp, meselenin aslı, altıdan yediye avl eder. Babadan erkek kardeş de bulunsaydı, babadan kız kardeşi, farz hissesinden düşürüp asabe yapardı. Zevcden ve kız kardeşten geriye bir şey kalmadığı için, babadan kız kardeş, hiçbir şey alamazdı.

Avl: Meyyitin oğlu yoksa, zevc ve zevce, kız ve kardeşler olursa, avl durumu gündeme gelmekte ve hisse sayısı otomatik yükselmektedir. Bununla ilgili örnekler:

1 zevc 3/7, 2 tane kız kardeş-her biri 2/7 ortak payda 6 idi, fakat avl ederek 7 oldu. Ortak payda=6, Toplam 7 hisse. Meselenin aslı 6’dan ise de hisselerin toplamı 7’ye avl ediyor. Yani hisselerin toplamı 7 oluyor.

1 zevce 3/17, 2 tane kız kardeş-her biri 4/17, 2 tane anadan kardeş-her biri 2/17

1 ana 2/17 Ortak payda 12 idi, fakat avl ederek 17 oldu. Ortak payda=12 toplam 17

1 zevc 9/21, 6 kız kardeş-her biri 2/21, ortak payda 18 idi, ama avl ederek 21 oldu.

1 zevc 21/49, 7 kız kardeş-her biri 4/49, ortak payda 42 idi, fakat avl ederek 49 oldu.

 

ANLAYABİLDİNMİ? yoksa başka bir açıklama daha yazayımmı ha ne dersin brainslapper (ekürünün) kopya yaptığı "ateist" aslında cevabını almış "Hayrettin Karaman" Hocadan ama ben başka bir yerden aldım yazıyı malumunuz "medeni Hukuk'ta" pek kolay anlaşılmaz İnsanlar " AVUKAT" tutar değilmi bu alıntı biraz daha açıklamalı neyse anlamadığın bir yer olursa yazda anlaman için yazalım olurmu.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.