Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2008 Az sonra okuyacağınız menit, Günümüzün Başbakanı, deri değiştirir gibi gömlek değiştiren Recep Tayyip Erdoğan’ın, Henüz 1980’li yıllarda “Atatürk aleyhine etmiş olduğu yemin”dir. Bu metin Trabzon Tire Askeri Arşivi’nde mevcuttur. Ayrıca aşağıda okuyacağınız metnin aynısını: www.oytrabzon.com sitesi, politika bölümü-Tarhan Taykut’un hazırladığı “Tayyib Erdoğan Yemini” adlı makalesinden aynen takip edebilirsiniz. 'Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye'yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan, şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allahım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim.' Recep Tayyib ERDOĞAN Arkadaki slaytlarda, AKP döneminde, parti yandaşlarının-eş-akraba-dostun, hangi devlet kademelerine getirildiklerini isim isim göreceksiniz. Yolsuzlukla mücadele edeceklerini söyleyenler, kene gibi yapışmış halkın sırtına kanımızı emmektedirler. Ama önce bir iki hatırlatma… Hatırlıyor musunuz… Van’da bir karakol basıldı ve karakoldaki polisler tokatlandı ve bir kişi karakoldan kaçırıldı…. Kaçırılan kişi uyuşturucu ticaretiyle suçlanıyordu. Bu kişi; Van AKP milletvekili Mustafa Bayram’ın oğlu idi… Konuyla ilgili İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu’nun telefon konuşmaları basına yansıdı… Peki yolsuzlukla mücadele edeceğini söyleyen, AKP’nin Müslüman Başbakanı Tayyip, uyuşturucu ticareti yapan bu kişiyle ilgili olarak ne yaptı? Haberi olan var mı??? Hafızanıza bir çivi daha ekleyin… Yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye Halkı, yaşadığı en önemli olayı bile 23 GÜN içerisinde unutuyormuş… 23 GÜN… Unuttuk… Unutturulduk… Verilen sözler İLE yapılanları kıyaslamayı sakın unutma… Hafızanıza Bir Çivi Daha… Kimdir bu Cüneyt ZAPSU… Hani şu ABD’lere kadar gidip, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı için, “Bu adamı deliğe süpürmeyin, kullanın!” diyen adam… Recep Tayyib Erdoğan’ın danışmanı… Kimdir Cüneyt ZAPSU??? Alman vatandaşı olduğu için milletvekilli adayı olmadığı belirtilen Cüneyt ZAPSU AKP'nin kurucu üyesi ve “Türkiye yalnızca Türklerin değildir. Dolayısıyla bu düzenin koruyucusu olmamız mümkün değil” diyen kişi.. “Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok.. Bu hukuku hazırlayanlar bu düzenin kaldırılmasının maşası olacak...” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ın danışmanı... “Şeyh Sait'in öcünü alıyorum, aldım” diyen Cüneyt ZAPSU Başbakanın danışmanıdır... Şemdinli olaylarındaki istihbarata göre de Zapsu, PKK kadrolarına “maddi yardım” yapmıştır… Zapsu, hergün alışveriş yaptığınız BİM’in sahibidir… Peki AKP, terör örgütü PKK ile niye mi etkin mücadele edemiyor… Acaba neden??? AKP’nin Türkiye Cumhuriyeti ile “etnik ve irticai” temelde hesaplaşmasını görmek için derin bir araştırma yapmaya gerek yok… Gözlerimizi açmamız yeterli… Şimdi yolsuzluk ve adam kayırmacılık ile mücadele edeceğini söyleyerek iktidara gelen AKP’nin kadrolaşmalarına bir göz atalım… Bakalım memleket kimlere peşkeş çekilmiş… ATAMA LİSTESİ ETİ-BOR Genel Müdürü M.AHMET DERE (AKP Balıkesir Milletvekili Turan ÇÖMEZ'in Eniştesi) ERDEMİR Başkan Vekili ABDULLAH ŞENER (Başkan Yardımcısı Abdullatif ŞENER'in kardeşi) ŞEKER FABRİKALARI Genel Müdürü MEHMET AZMİ AKSU (İçişleri Bakanı Abdulkadir AKSU'nun kardeşi) TCDD Genel Müdürü SÜLEYMAN KARAMAN (Tayip ERDOĞAN'ın yakın dostu, İETT eski Genel Müdür Yrd.,Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM'ın halasının oğlu) OKİ Başkan Vekili ERDOĞAN BAYRAKTAR (Tayyib ERDOĞAN 'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki ekibinden) Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yrd.CİHANSER EREL (Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın kayınbiraderi) Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürü MUHİTTİN BAL (AKP Milletvekili adayı) Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdür Vekili ORHAN FEVZİ GÜMRÜKÇÜOĞLU (Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı döneminde yolsuzluk iddası ile yargılanan Mustafa ALBAYRAK'a sahte işkence raporu verdiği gerekçesiyle yargılandı) Kültür Bakanlığı Müsteşarı MUSTAFA İSEN (İmam Hatip Lisesi çıkışlı, Dini yayınlar yapan Akça yayınevinin danışmanı,Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin eski dekanı) Kültür Bakanlığı Müsteşar Yrd.İBRAHİM ATALAY (Devlet Bakanı Bekir ATALAY'ın yeğeni) Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğüne atanan Doç.Dr.HASAN EKİZ (Tarım Bakanı Sami GÜÇLÜ'nün teyzesinin oğlu) Dış Ticaret Müsteşar Yrd.ÜLKER GÜZEL (Hasan Celal GÜZEL'in eşi) Köy Hizmetleri Genel Müdür Vekili ALİ ALTINTAŞ (Tarım Bakanı Sami GÜÇLÜ'nün Konya’dan hemşehrisi) Enerji Bakanı Başdanışmanı YASİN KALEM (Refahyol Enerji Bakanı Recai KUTAN'ın Öz.Klm.Müd.) Enerji Bakanı Bakan Danışmanı OSMAN İLTER (Enerji Bakanı Hilmi GÜLER'in kayınbiraderi) Maliye Bakanlığı Danışmanı HASAN GÜL (Refahyol Döneminde Bütçe Daire Başkanlığı görevi yaptı) Maliye Bakanlığı Danışmanı ÖMER DUMAN (Refahyol Döneminde Ankara Defterdar Yardımcılığı yaptı) Başbakanlık Müsteşarı FİKRET ÜÇCAN (Kültür Bakanlığı eski Müsteşarı, Şeriat eğitimi veren El Ehzer mezunu Hüsnü ÖZER'in atama belgesinde imzası bulunuyor) Başbakanlık Müsteşar Yrd. AHMET ŞİRİN (Refahyol Hükümeti dönemi Maliye Bakanlığı Müsteşar Yrd.) Karayolları Genel Müdürlüğüne atanan SABRİ ERBAKAN (Kapatılan RP'nin Başkanı Necmettin ERBAKAN'ın yeğeni, Feyizoğlu'nun kardeşi) Başbakanlık Müsteşar Yrd. MUSTAFA ESEN (28 Şubat sürecinde soruşturma geçirmiş eski Gümüşhane Valisi) Büyükelçi AHMET DAVUTOĞLU ( Başbakan Abdullah GÜL'ün danışmanı) İstanbul Sağlık Müdür Vekili Dr.MUSTAFA BAKAR (Haseki Hastanesi Başhekim Yrd.) TÜPRAŞ Yönetim Kurulu Başkanı KAHRAMAN EMMİOĞLU (Tayip Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı döneminde Genel Sekreteri) TBMM Başkanlığı Başdanışmanı HALUK AKŞİT (Turizm Bakanı Güldal AKŞİT'in eşi) Başbakanlık İdari ve Mali İşler Daire Başkanı MEHMET GÜRBÜZ (Başbakan Abdullah GÜL'ün hemşehrisi, Başbakanlık Müfettişi) Bingöl Valisi HÜSEYİN AVNİ COŞ (İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı BİT'lerde yolsuzluk soruşturmalarında (AKBİL) görev alan ve işlem yapılmasına gerek görmeyen mülkiye başmüfettişi) İzmir Valisi YUSUF ZİYA GÖKSU (İçişleri Bakanı Abdulkadir AKSU'nun yakın akrabası) Rize Valisi ENVER SALİHOĞLU (İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı BİT'lerde yolsuzluk (AKBİL) başmüfettişi) Batman Valisi (Daha sonra Diyarbakır Valisi) EFKAN ALA (Eski Bakan yeni ANAVATAN lideri Erkan MUMCU'nun danışmanı ) (Efkan Ala’nın Atatürk düşmanlığı ve PKK yandaşlığı dillere destandır. Yakında yalnızca kendisine yönelik bir slayt hazırlayacağız) DSİ Genel Müdürü VEYSEL EROĞLU (Tayip Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı döneminde İSKİ Genel Müdürü) AYCELL Yönetim Kurulu Üyesi OSMAN YILDIRIM COŞKUN (Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN'un oğlu) AYCELL Yönetim Kurulu Üyesi ERKAN TOPAL (AKP İstanbul İl Başkan Yrd.) AYCELL Yönetim Kurulu Üyesi OSMAN D.ILGIN (AKP Konya milletvekili adayı) Türkiyemizin duyarlı insanları… Bu slaytta okuduklarınız tamamıyla gerçektir… Bu bilgilerin gerçekliği sınanabilir… Böylesi bilgilerden rahatsızlık duyan AKP yandaşları, bizi tehdit ediyorlar… “Gerçeklik” onları rahatsız ediyor… Onlar, kandırılmışlar… Onlar, kula kulluk ediyorlar… Onlar, körler… Onlar, türban söylemine kanmışlar… Onlar, Allah inancı ile kandırılmışlar… Onlar, inançları çalınmış insanlar… Onlar kandırılmışlar ama vatan elden gidiyor… Sizler de biliyorsunuz ki AKP kadrolaşmaları bu kadarla sınırlı değil… Bunlar yalnızca devede kulak… Özellikle Milli Eğitimdeki Kadrolaşmaları dillere destan… Biz bu slaytı hazırlarken, AKP’den Hatay milletvekili Fuat Geçen ihraç edildi… İhracın nedenini bileniniz var mı??? Fuat Geçen, Hatay’da AKP kadrolarının karışmış olduğu yolsuzlukları ortaya çıkardı… Din taciri Tayyib ve tayfası, yolsuzluk yapan Maliye Bakanı Kemal abilerini aklayıp Yolsuzluklarla mücadele eden Fuat Geçen’i ihraç etti… Tayyib’in danışmanlarının kimler olduğu belli… Tayyib’in geçmişi belli… Tayyib’in iktidarda yaptıkları belli… Bir yurttaşlık görevi olarak gör; Lütfet bu slaytı tanıdıklarına ulaştır… Sohbet konularında anlat… Ülkenin, gerçeklerin bilinmesine ihtiyacı var… Tarih yazmak, tarih yapmak kadar zordur… Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtan bir hal alır… Gerçekleri Söylemekten Kormayınız… Mustafa Kemal ATATÜRK Alıntı
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 15 Şubat , 2008 ADAM, yillarca ulkesinden uzak kaldiktan sonra nihayet yurda donmustur. Havaalanindan bindigi taksiyle sehre dogru giderken, sofore sigara almak icin tutuncude durmasini soyler. -Tutuncude ne yapacaksiniz beyim?' diye sorar taksi soforu. - Sigara alacaktim... - Sigaralari artik camilerde satiyorlar beyim...- - Camide mi? Yahu cami Allah'in evidir, oraya ibadet etmeye gidilmez mi? - Hayir beyim, ibadet icin artik universiteye gidiliyor... - Allah Allah! Peki o zaman egitim nerede yapiliyor? - Egitim hapiste yapiliyor beyim... - Hapiste hirsizlar yok mu? - Hayır beyim hirsizlar artik iktidarda ... Valla ben çok begendim ve nedense bu konu ile çok bagdaştıydım.....................sizce uyum saglamışmı?? ..bence çok şık durdu dimi Alıntı
Misafir semAzen Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2008 Bence de çok uymuş sayın yayamaz kayımca.Ancak insanlara yukarda yazdıklarınızı anlattığınız da verilen cevap genelde şu oluyor: -Geç bunları herkes yapıyor. Sizce hırsızlığı ve ahlaksızlığı bu kadar kanıksamış bir milletin, bunları anlaması mümkün mü? Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2008 Değerli okurlar, sayın başlıkçı; bir zamanlar açılmış şu başlık ve gelişimini okursak bazı şeyleri daha iyi görürüz bence: http://www.turkish-media.com/forum/lofiver...php/t31610.html Saygılar... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2008 Sn Yayamaz Kayımca ; alio'nun haklı uyarısını iyi değerlendirmekte yarar var... Kaynakların doğruluğunu ve geçerliliğini sınamadan,emin olmadan yapılan her yaklaşım... Haklı bile olsanız geçersiz iddialar nedeniyle haksız, karşı tarafı da mazlum yapmaktan öte bir işe yaramıyor... Sizden birde yazım tekniğiniz konusunda bir ricam var... Yazı boyutlarının bu kadar büyük karekter olarak seçilmesi yazılarınızın takibini zorlaştırıyor... değerinin üzerinde seçilen anlatım metni bu tür görsel bozukluklara neden oluyor... Unutmayalım ki kendimizi en doğru ifade edebilmenin birinci kuralı, sözlerimizin yada bu ortamda yazım dili ve karakterinin basit ve anlaşılır olmasıdır... *** Bence bu başlıktaki hatayı samimiyetle kabullenip başlığın kaldırılması için admine başvurun... *tna Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2008 Ne denirse densin, güvensizliğin "nedeni" olarak gösterilebilecek bir bilgi olarak görüyorum... R.T.E. değişmediğini gösterdi... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 16 Şubat , 2008 *** AKP iktidarının perde arkasında ki düşünce yapısına ve onun liderliğini sahnede sergileyen R.T.Erdoğana karşı var olan güvensiziliğin kaynaklarını, onların siyasi ve insani ahlak yetersizliklerini ortaya seren rant kavgalarını... (ve erki eline geçirenlerin "inançları ne olursa olsun" dünya malına tamahlarını ) belgeleyen aşağıdaki bilgilerin foruma taşınmasında yarar olduğunu düşünüyorum... Tarih 28 Şubat 2006.. AKP Milletvekili Turhan Çömez, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a gönderdiği kamuoyuna açık mektup ile ilgili basın toplantısı düzenliyor.. Bakan Unakıtan ile ilgili birbiri peşi sıra yolsuzluk ve suiistimal iddialarını sıralayan ve artık, Unakıtan’ın ülkeye, millete ve AKP’ye ‘yük’ olduğuna dikkat çeken Çömez, bu ‘yükü’ taşıyamadıklarını da belirterek, Bakanın istifasını talep ediyordu.. Çömez’in bu konuşması ile bir anda Hükümet kanadı karıştı.. Muhalefet partileri Çömez’e destek verirken, başlangıçta iktidar kanadından hemen hiç ses çıkmadı.. Çünkü, Çömez, iddialarını dile getirirken iddialı konuşmuş, belgelerden söz etmiş, bu belgelerin günü zamanı geldiğinde bir bir kamuoyunun önüne taşınacağını vurgulamış idi.. Çömez’in mektubunda satın arasına gizlenmiş bir iddia dikkat çekiyor.. Bakın, Çömez ne demiş: “.. Bandırma’nın Edincik beldesi sınırları içinde sahilde bulunan arsanın satış süreci, eminim ki perde arkasını bilenleri derinden üzecektir. Biliyorum, ilginizin olmadığını söyleyeceksiniz. BU SATIŞLA İLGİLİ GÖZLERİMİN İÇİNE BAKARAK SAVUNMA YAPMAYA CESARETİNİZ VAR MI..?” *** Öncelikle Çömez’in konu ettiği Edincik Topçuburnu mevkiinde bulunan 23 bin 325 m2’lik Eti Bor A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne ait taşınmazın ihale sürecine bakmak gerekiyor.. Erdek Körfezi’ne hakim, deniz kıyısındaki bu alan Eti Bor A.Ş. Eğitim ve Dinlenme Tesisleri ismi ile anılıyor.. Zeytinlik ve içinde 37 tatil amaçlı barakayı barındırıyor.. Başka..!? Mevcut alanda kullanılmayan tahmil-tahliye amaçlı bir liman, bir iskele ve depolama birimleri bulunuyor.. Bu alan, Eti Bor A.Ş. Genel Müdürlüğü üst düzey yöneticileri tarafından kullanılmadığı zamanlarda da çalışanlar tarafından tatil amaçlı kullanılıyor.. *** AKP, 2003 yılı Mart sonu Nisan ayı başlarında bürokraside iktidarın atama furyası döneminde Bandırma’da Eti Bor A.Ş. Genel Müdürlüğü makamından Orhan Çakır alınarak yerine Çömez’in eniştesi Eti Hoyding A.Ş. bünyesinde ‘Başuzman’ olarak çalışan Ahmet Dere atandı.. 2003 Ocak sonunda gerçekleşen atama, Başbakan Abdullah Gül ile Enerji Bakanı Hilmi Güler’in imzaları ile Kanun Hükmünde Kararneme(KHK) Cumhurbaşkanı’na sunuldu ve onaylandıktan sonra, Resmi Gazete’de yayınlanarak, yürürlüğü girdi.. Dere’nin Eti Bor A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne atanmasından çok kısa süre sonra Edincik’teki tesisler ihale kapsamına alındı ve ihale tarihinin 14 Ağustos 2003 olduğu açıklandı.. İhale merkezi Eti Bor A.Ş. Genel Müdürlüğü olarak belirtilirken, ihale muammen bedelinin 350 milyar lira olduğu, ihalenin bu bedel üzerinden açık arttırma usulü ile yapılacağı ve taşınmazın, peşin bedelle satılacağı vurgulandı.. O günleri anımsayanlar, taşınmazın Edincik’te kalması için Belediye Başkanı Fevzi İpek’in yoğun ve çok yönlü çaba sergilediğini ama sonuç alamadığını bilirler.. Adeta, ihale sürecinde Edincik Belediyesi, ‘baypass’ edildi..Talebi dikkate bile alınmadı.. *** 14 Ağustos 2003 tarihinde tesislerin ihalesi gerçekleştirildiğinde ve ihale DENPORT İnşaat ve Liman İşletmeciliği isimli İstanbul firmasında kaldığında Eti Bor işçisi hala denizde idi.. 438 milyar liraya 23 dönümlük araziyi alan DENPORT’un ortakları Hanifi Tekin ve Yücel Tekin olarak biliniyor.. Ayrıca, Hanifi Tekin’in eğer, doğru ise, 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde İstanbul Ömerli’de AKP’den belediye başkan aday adayı olduğu iddia ediliyor.. *** Tarih Haziran 2004... Yer yine Edincik Topçular mevkiindeki Hazine’ye ait 31 bin 750 m2’lik taşınmazın kiralanması ihalesi.. 60 milyar lira muhammen bedel üzerinden Bandırma Mal Müdürlüğü tarafından kiraya çıkartılan yer ile ilgili ihaleye BANPORT, SOFT Metal Lt.Şti., DENPORT, AKBAŞOĞULLARI, Mehmet Arslan katılıyor.. Kiraya çıkartılan arazinin özelliği 14 Ağustos 2003 tarihinde DENPORT’un 438 milyar liraya aldığı 23 dönümlük taşınmaz ile komşu olması... DENPORT, hazine yerini kiralama konusunda ısrarcı olduğu içindir ki, ihalede 3. arttırtma kadar yer alıyor ama nafile.. İhale AKBAŞOĞULLARI’nda kalıyor.. Buna göre, 31 bin 750 m2’lik alan 30 yıllığına 771 milyar liraya AKBAŞOĞULLARI’nda.. Gariptir.. Yine Edincik Belediye Başkanı Fevzi İpek, devrede ve bu kez Hazine’ye taşınmazın Edincik’te kalması için nafile mücadele veriyor.. İpek, yine ‘bypass’ ediliyor.. Doğal olarak okurlarımız, AKP iktidarı ile birlikte Edincik’in Erdek Körfezi’ne nazır bu kıyılarının neden ve niçin bu kadar gözde haline geldiğini ve gerçekleşen her ihalede İstanbul firmalarının neden ve niçin böylesine sıraya girdiğini merak edecekler.. Bu kıyıları iyi kötü bilenler şöyle arkalarına yaslanıp, gözlerini yumup belleklerini bir tazelesinler.. Aslında bizlerin Bandırma ve Edincik hatta Erdek olarak keşfedemediğimizi ‘birileri’nin nasıl keşfetmiş olduğunun ayırdına varacaksınız.. Bir de bu satışa ve kiraya çıkmış alanların yanı başındaki Petrol Ofisi Depolama tesislerini de birlikte düşündüğünüzde bir anda ufkunuz genişleyecek..Farklı hesaplar içinde fukara beyninizin iflas ettiğini duyumsayacaksınız.. Sonra.. Sonrası daha da ilginç.. Çömez, Bakan Unakıtan ile ilgili kamuoyuna açık mektubunu 28 Şubat 2006 tarihinde açıkladı ve Unakıtan’a, konu Edincik’teki tesisler olduğunda, “..gözlerimin içine bakmaya cesaretiniz var mı?” diye sordu.. Aynı gün, DENPORT’un 438 milyar liraya satın aldığı Edincik Topçular mevkiindeki Eti Bor’a ait eski taşınmaz, el değiştirdi..(!?) Kim mi satın aldı..? SOFT Metal Sanayii ve Tic. Ltd.Şti..! Kaç paraya..? 1 trilyon 650 milyar liraya..! Okurlarımız lütfen şu hesabı yapsın.. Bu yer ne zaman DENPORT’a ve kaça satıldı? 14 Ağustos 2003 tarihinde 438 milyar liraya.. Ne zaman ve kaça el değiştirdi..? 28 Şubat 2006’da DENPORT’tan SOFT’a 1 trilyon 650 milyar liraya.. Yıllık enflasyonu ve faiz oranlarını hesapladığınızda böylesi bir kazanç düşman çatlatır.. Ancak, ben, ‘zenginin parası züğürtün çenesini yorarmış’ deyişine uygun, bu sütunda gevezelik yapmıyorum.. Ben, hemen burnumuzun dibindeki düne kadar kamuya yani mülkiyeti hepimize ait olan taşınmazlar üzerindeki oyuna dikkat çekiyorum.. Bitti mi..? Hayır.. Bitmedi... Gazetecinin ve yazarın işi araştırmak.. Doğal olarak soruyorum: - Bakan Unakıtan ile Edincik altı satışlarının ne ilişkisi var..? - Doğrudan yok..! - Peki, nasıl var..? - Bu çok teknik bir iş..Üzerinde ince çalışılmış.. - Şirketlerde fason isimler mi kullanılmış..? - ............ - Peki, iş nasıl bitirildi..? - Olay Ankara’da bitirildi.. - Ama ihale Bandırma’da yapıldı..!? - O çok önemli değil.. - Kamuoyunun bunları bilmesi gerek miyor mu..? - Daha değil.. Sabır ya sabır.. - Başbakan, oynanan oyunu biliyor mu..? - Evet.. Başbakan bilgilendirildi.. - Unakıtan’ın Kızılcahamam’da iddialarla ilgili dağıttığı broşürde konu ile ilgili bir şeyler var mı..? - Güldürmeyin insanı.. Evet, ortada biten daha hiçbir şey yok..! ... *** Aşağıdaki linkte konunun diğer ayrıntıları da anlatılıyor... Konunun diğer detaylarını anlamak ve öğrenmek isteyenler tıklayarak okuyabilirler... Kaynak: Edincik altında oynanan oyunun perde arkası... Yada forumda açılmış şu başlıktan diğer güvensizliği körükleyen AKP icraatlarını okuyabilirsiniz.. Forumlar > Güncel Konular ve Politika Bilimi > Güncel Konular > "İcraatın İçinden..., Yönetimsel açılımlar..." *tna Alıntı
Admin-- ™ Freyja Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2008 Admin-- Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2008 Sn Yayamaz Kayımca ;Sizden birde yazım tekniğiniz konusunda bir ricam var... Yazı boyutlarının bu kadar büyük karekter olarak seçilmesi yazılarınızın takibini zorlaştırıyor... değerinin üzerinde seçilen anlatım metni bu tür görsel bozukluklara neden oluyor... Unutmayalım ki kendimizi en doğru ifade edebilmenin birinci kuralı, sözlerimizin yada bu ortamda yazım dili ve karakterinin basit ve anlaşılır olmasıdır... Sevgili Arkadaşlar, Bu öneriyi dikkate alarak, yeri gelmişken ben de aynı konuda sizlerle fikrimi paylaşmak istiyorum. Bütün Öneriler: http://www.turkish-media.com/forum/index.p...mp;f=5&id=3 Bu öneri ikinci madde... Yazı Karekter Seçimi - Yazı Ebatı ve Diğer Öneriler Her biriniz, paylaşım adına burada çok güzel işler başarıyorsunuz. Biliyoruz ki paylaşımlarınızı bizlere aktarabilmek için ciddi de zaman harcıyorsunuz. Nitekim, bazen tüm dikkatinize rağmen yazmış olduğunuz bu yazılar, kendinizi tam olarak ifade edişinize engel olabiliyor ya da görsel anlamda okuyucuyu rahatsız ettiğinden okunmayabiliyor. Peki bu durumda daha etkili, daha okunabilir, görsel ve estetik açıdan okuyucuyu da rahatsız etmeyecek daha anlaşılır yazıları nasıl yazabiliriz, sizinle biraz bunlar üzerinde durmak istiyoruz. Maddeleyecek olursak; Yazı Karakterlerinin Seçimi: Yazılarınızın daha kolay ve hızlı okunabilmesi için okunaklı ve basit bir karakter seçmek, tek tip bir yazı karakteri kullanmak çok önemlidir. Aynı ileti içinde kullanacağınız çeşitli karakterlerdeki yazılar okuyucuyu görsel açıdan rahatsız edebilir. Okunması zor bir karakter seçimi ise okuyucunun gözünü yorabilir. Bunlara dikkat ederseniz yazılarınız görsel açıdan daha estetik durur, görüntü kirliliği yaratmaz ve daha kolay okunur. Büyük Harf Kullanımı: Yazılarınızı, sürekli olarak büyük karakterler kullanarak yazmak, okuyucunun gözünü yorar, bu aynı zamanda görsel etkiyi de yok edeceğinden okunurluk oranını düşürür. Büyük harfleri birkaç kelimeden fazla yerde ve başlıklar dışında kullanmamak, onun yerine küçük harflerin tercih etmek okunurluk açısından önemlidir. Kalın ve İtalik Harf Kullanımı: Yazılarınız arasında kullanacağınız italik ve kalın harfler istediğiniz yere vurgu yapabilmek açısından son derece önemlidir. Dikkat çekmek amacıyla bunların fazlaca kullanılması kimi zaman okuyucunun kafasını karıştırabileceği gibi, yazdıklarınız içinde neyin daha önemli olduğunun da karıştırılmasına sebep olur. Bu nedenle italik ve kalın harfleri sadece yazınız içinde vurgu yapmak istediğiniz, çok önemli bulduğunuz kelime veya cümleler için kullanmanız daha uygun olacaktır. Kullanılan Renkler: İletilerinizde kullandığınız renklerin uyumlu olmaması veya çok fazla renk kullanılarak yazılmış olması, okuyucunun gözünü yoracağından renk kullanımına dikkat edilmesi de son derece önemlidir. Çok Uzun Cümleler ve İletiler: Çok uzun cümleler, okuyucunun yazınıza yoğunlaşmasını zorlaştıracağı gibi çok uzun iletiler de okuyucu üzerinde aynı etkiyi yaratacaktır. Özellikle yazılarınızı okurken, yeterli zamanı olmayan okuyucunun, uzun yazıları okumadan geçme olasılığı yüksektir. Bu nedenle cümlelerinizin ve iletilerinizin kısa tutulması önemlidir. Eğer çok uzun bir yazı yazıyorsanız, bunu mümkün olduğunca 2 ya da 3 iletiye bölmek doğru bir tercih olacaktır. Yazı Puntosunun Seçimi: Çok büyük puntolu yazılarda çözünürlük oranı düşeceğinden, aynı zamanda ekranda tutacağı alan fazlalaşacağından okuyucunun yazıyı takibi zorlaşacaktır. Hatırlarsanız bir önceki maddede uzun iletilerin, özellikle yeterli zamanı olmayan kişiler tarafından tercih edilmeyen bir özellik olduğunu söylemiştik. Büyük puntolar kullanıldığında, yazılarınızın kaplayacağı alan da doğal olarak büyüdüğünden, bu durum ister istemez yazılarının okunmadan geçilmesine sebep olur. Unutmayın ki, okuyucu açısından yazılarınızın her zaman daha kolay ve hızlı okunabilmesi, aynı zamanda anlaşılır olması ve görsel anlamda gözü rahatsız etmemesi son derece önemlidir. Bunu dikkate alarak yazmış olduğunuz yazılarınızın okunulurluk oranı artacaktır. teşekkürler Alıntı
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 17 Şubat , 2008 sağol freyja bu konu hakkında baya bir uyarı aldım yine gördüm uyarılarım geldi aklıma Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 20 Şubat , 2008 Sn Yayamaz Kayımca ; alio'nun haklı uyarısını iyi değerlendirmekte yarar var... Kaynakların doğruluğunu ve geçerliliğini sınamadan,emin olmadan yapılan her yaklaşım... Haklı bile olsanız geçersiz iddialar nedeniyle haksız, karşı tarafı da mazlum yapmaktan öte bir işe yaramıyor... Sizden birde yazım tekniğiniz konusunda bir ricam var... Yazı boyutlarının bu kadar büyük karekter olarak seçilmesi yazılarınızın takibini zorlaştırıyor... değerinin üzerinde seçilen anlatım metni bu tür görsel bozukluklara neden oluyor... Unutmayalım ki kendimizi en doğru ifade edebilmenin birinci kuralı, sözlerimizin yada bu ortamda yazım dili ve karakterinin basit ve anlaşılır olmasıdır... *** Bence bu başlıktaki hatayı samimiyetle kabullenip başlığın kaldırılması için admine başvurun... *tna Çok haklısın Gecekuşu,araştırmadan sürekli sayfalar uzunluğunda alıntı yazılarla fikir beyan edenlerin her zamanki hataları.. Bu konu daha önce burada tartışıldı Alio link bile vermiş,ama.... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.