Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İslamda büyü,cin niye pekiyi?


Santa-Monica

Önerilen İletiler

Parasızlıkla,yoklukla,sürünürken bunun adına da sınav oluyoruz derken üstüne üstluk birde alevden değişik bişeylerden yaratılmış varlıklarla uğraşıyoruz üstüne üstlük büyü yapılıyor vs vs. yani bıktım böyle saçmalıklardan neden benim param yok neden böyle bir sınav oluyorum elin kadını 150 bin dolarlık yüzügü takmazken sen karnını zor doyuruyorsun sordum bir kaç din adamına neden hristiyanlar zengin lüks bir yaşam sürüyor hayat standartları bizimkinden iyi die sorduğumda; Allah onların dünyada istediği herşeyi verecek dünyada istediği birşey kalmayacakmış o yüzden böyleymiş pekiyi bizim suçumuz ne bu konuda müslüman olmakmı!

 

Dua ettim para istedim allahtan çok para hem çatır çatır yemek için hemde fakir düşmüş insanlara yardımcı olmak için sürünmesinler ama vermedi o zaman o da onun sorunu yarın sorguya çektiklerinde söyleyeceğim şu nekadar para o kadar ibadet!! Çünkü herşey para oldu bu dünyada

 

 

Geçelim şu cin büyü olayına bir kaynaktan aktarıyorum okursanız ve yorumu size bırakıyorum..

 

 

 

RUH ÇAĞIRMA(!)-SPİRİTUALİZM İLE HÜDDAM İLMİ ARASINDAKİ FARKI NEDİR?

 

 

 

 

Bütün bu ruh çağırma (!) dalaverelerinin kökünde eskilerin "Hüddam ilmi", halkın da "CİN`cilik" dediği mesele yatmaktadır.

 

Bilhassa eskilerin ve Anadolu halkının yakından bildiği bu konu şöyledir:

 

Bazı tesbih veya duaların birer "HADİMİ" yâni "hizmetlisi - görevlisi" vardır.

 

Eğer bir kişi oturup, o kelimeyi veya duayı adedince okur, sonra da karşısına dikilen CİNden, o an için korkmadan bir şey isteyebilirse, o şey derhal olur!.

 

Veya o CİNin kendi emrine girmesini isterse, o CİN artık onun hizmetkârı durumuna girer!. Bunun için de bir çok formül vardır!.

 

Bu formülleri bünyesinde toplayan bir çok kitaplar yazılmıştır eskiden ki, bunların içinde en meşhuru; "KENZÜL HAVAS" ismiyle bilinenidir.

 

Bu kitabın içinde bir çok formüller vardır...

 

Ancak burada şunu da hatırlatalım ki, "HÜDDAM"cılık ile "RUH ÇAĞIRMA(!)-SPİRİTUALİZM" arasında çok büyük bir fark vardır.

 

İşte o fark da şudur:

 

Ruh çağırma(!) veya spiritualizm denen oyunda CİNlerle temasa geçen kimseler, daima CİNLERİN elinde oyuncak olurlar...

 

Aynen aslan eline düşmüş tavşan gibi; CİN de onları istediği gibi elinde oynatır... Ve onlar bu durumu asla fark edemezler.

 

"Hüddam" ilminde ise, formül, diğer yan şartlarıyla birlikte tam olarak uygulanabildiği zaman; insan, CİNni tam anlamıyla pençeleri altına alır; ve ona bütün istediklerini yaptırabilir. Hattâ, bir insanı bile, bu yolla o CİNine öldürtebilir. Aksi halde, yâni emre uymadığı zaman o CİN perişan olur.

 

Bu sebeple, bu ilmin kullanılmasında, insan için öteki sisteme göre mutlak bir avantaj vardır.

 

İşte aradaki bu fark sebebiyle, eskilerin ve günümüzde de sadece birkaç kişinin bildiği "Hüddam ilmi", spiritualizmden kat be kat üstün durumdadır. Çünkü, anlattığımız üzere, bu ilimde insan için CİNni emri altına almak söz konusudur. "Spiritualizm" diye veya "Ruh çağırma(!)" diye bilinen CİNlerle bağlantı hâlinde ise, CİNni hiç bir şekilde, bir bilgiyi vermek veya bir işi yaptırtmak için zorlamak söz konusu değildir.

 

Ancak burada şu hususu da çok iyi bir şekilde anlatmak gerekir;

 

Eğer bir kişi "Hüddam ilminin gereği olan formüllerden birini yapmaya kalkar da; sonra başlamışken, şu veya bu sebeple; meselâ formülü uygularken yarıdan itibaren duyacağı seslerden veya o sırada gözüne görünen acaip şekillerden korkarak yarıda bırakırsa, işte o anda onun için felâket başlar.

 

Onun, etkisi altına almaya çalıştığı CİN, o anda onu rahatlıkla avlar ve bu kişi CİNi emrine almaya çalışırken, CİN onu ele geçirmiş olur... Ki bundan sonra, o kişi artık CİNnin emrine bağlıdır. Böylece, Dimyata pirince gidilirken evdeki bulgurdan da olunur.

 

Bu sebepledir ki, "Hüddam ilmi"ne dayanan bir formülü, ya hiç yapmamalı, ya da başlanıldığı zaman, ne pahasına olursa olsun sonuna kadar yapmalıdır.

 

Nitekim bu formülün tam olarak yapılmaması için o CİN, bir takım gürültüler oluşturur veya sesler çıkartır, âdeta içinde bulunulan evi veya katı yıkılıyormuşçasına gürültülerle sarsabilir; akla hayâle gelmeyecek korkunç şekillerde göze görünebilir!. İşte bütün bunlar olmasına rağmen, kişinin bütün soğukkanlılığıyla elindeki formulü bitirmeye çalışması îcabeder.

 

Nitekim, "fazla tesbih çekmekten deli oldu", diye halk arasında anılan hal de bu esasa dayanır.

 

Bir kişinin yönlendiricisi olmaksızın ve formülü bilmeden rastgele tesbih çekmesi, ister istemez bir şifreyi meydana getirir ki, bu durumda, o anda şifreyle bağlantılı olan CİN otomatik olarak harekete geçip, o kişiyi hükmü altına alır... Ve o kimsenin bu durumdan haberi yoktur!. Ve o CİNi kontrol altına alabilecek güce de sahip değildir. Artık ister istemez o CİNle iletişimleri başlamış olur.

 

Bu ilişkinin başlaması da bazen kulağına, bazen da içine gelen seslerle olur... Kezâ bundan önce de burun yoluyla kokular tesbit eder bazen... Ve sonunda CİNleri çeşitli şekil ve kıyafetlerde görmeye başlar bu yolunda devam ederse...

 

Bu gibi kişler, duydukları sesleri veya aldıkları kokuları ya da gördükleri şeyleri bu konuyu bilmeyen kişiler içinde açarlarsa, derhal "aklını kaçırdı", "oynattı" diye nitelendirirler ve hastaneye kaldırılırlar. Oysa tıp henüz bu konuda âcizdir. Elektro-şokla tedavi etmek ister fakat bunu da başaramaz!.

 

Bu gibi kişiler, artık halk arasında "meczup" "zararsız deli" tâbirlerine muhatap olarak hayatlarına devam ederler.

 

Bu gibi kişiler eğer içine düştükleri duruma rağmen, bu sahada yetkili bir şahsın eline geçerlerse, o halden kurtulmaları yollarının düzeltilmesi ve o yolda ilerlemeleri mümkündür.

 

Aksi halde ömür boyu bu durumdan kurtulamazlar... Artık onlar "deli" olmuşlardır.

 

İlk yüzyıllardan beri, en ilkel topluluklardan itibaren yeryüzünde görülen bir meslek ve iş vardır;

 

Bu mesleğe "BÜYÜCÜLÜK", yapılan işe de "BÜYÜ" denir.

 

Bu işten gaye, bir insanı etki altına alıp, ona istemediği bir şeyi zorla yaptırmak ve bazen da hastaların iyi olmasını temine çalışmaktır.

 

 

 

 

BÜTÜN DİNLER, BÜYÜYÜ İNSANA HARAM KILMIŞLARDIR

 

Büyü; özü ALLAHa dayanan bütün dinleri tebliğ eden Allah Rasûlünce yasaklanmıştır.

 

Bütün dinler, büyüyü insana "Haram" kılmışlardır.

 

Kezâ İslâm Dini de büyüyü "haram" kılmış ve büyü yapan ve yaptıranların İslâm Dininden çıkmış olacaklarını açıklamıştır.

 

Büyü ve sihrin yeryüzünde en yaygın olduğu devir, Musa (Aleyhisselâm) Nebinin devridir. Nitekim o devrin geçer akçesi de "Büyü ve sihir" olması sebebiyle Musa Nebi bu sahadaki mûcizelerle yeryüzünde vazife yapmıştır.

 

 

Maalesef günümüzde, pek çok kişi CİNlerle ilişkide olan ve bu yüzden kendini evliya sanan sahte mürşidlerin peşinden koşarak çok kıymetli ömürlerini boşa geçirmektedirler.

 

 

 

BÜYÜ, NİÇİN YASAKLANMIŞTIR?

 

 

 

Büyünün yasaklanmasındaki özellik, insanların iradelerinin başkası tarafından zoraki bir şekilde kaldırılması veya kısıtlanmasının önüne geçmek; onlara serbestçe hareket, seçme hakkı tanımaktır. Tâ ki böylelikle insan yaptığından sorumlu tutulabilsin.

 

 

 

 

BÜYÜNÜN KÖKÜ,CİNLERE DAYANMAKTADIR!

 

 

 

 

Büyü`nün özü, kökü, CİN`lere dayanmaktadır.

 

Bütün mukaddes kitapların, önceki "sahife"ler de dahil olmak üzere Tevrat, Zebur, İncil ve Kur`ân her bir âyetinin, her bir kelimesinin 8 hizmetlisi yâni "hadimi" vardır.

 

Yâni, her devirde nâzil olmuş bulunan mukaddes kitapların orijinalini meydana getiren kelimelerin her birine 8 hadim-hizmetli-vazifeli kılınmıştır... Bunların 4`ü ulvî yâni "melek" cinsinden; 4`ü de suflî yâni "CİN" cinsindendir.

 

Bu kelimelerin "ebced ilmi" denilen bir ilmin verdiği hesaplara göre çeşitli rakamlarla tekrarlanışı; ya da o âyetlerin tersinden okunuşu, o kelimelerin vazifeli CİNini harekete geçirerek, sevkedildiği kişiler üzerinde tesirlerini icra ederler.

 

İşte, "BÜYÜ" denilen olay, bir kelime veya cümlenin belirli sayıda ve bazı yan çalışmalarla da desteklenerek okunmasıyla meydana gelen tesirlerdir.

 

 

 

 

 

 

 

BÜYÜNÜN BOZULMASI İÇİN YAPILMASI GEREKEN NEDİR?

 

 

"BÜYÜ"nün bozulması için de önereceğimiz en güçlü karşı tesir, daha önceki sayfalarda vermiş olduğumuz "CİN korunma duası"dır;

 

Rabbî innîy messeniyeş şeytânu binusbin azâb; Rabbi eûzu bike min hemezâtiş şeyâtîni ve eûzu bike en yahdurun. Ve hıfzan min külli şeytânin marid.

 

(Sad:41- Müminun: 97-98-Saffat:7)

 

Bu duayı üç-beş veya daha fazla kişi büyü yapılmış kişinin evinde bir araya gelerek 300 veya 500`er kere okuyabilirler.

 

Bunu üç gün arka arkaya yaparlarsa daha da tesirli olur. Bu dua sırasında büyü yapılmış kişinin de bu duayı okuması gereklidir.

 

Ayrıca bir kişinin sağ elini o büyü yapılmış kişinin başına koyarak okumasında çok fayda olur.

 

Bu arada ortaya bir kab içinde su konur ve okunan dualar bu suya üflenerek daha sonra bu kişiye peyderpey içirilirse daha da tesirli olur.

 

Büyü yapılmış kişide ya da evinde muska bulunursa, bunu aside veya limon suyuna veya sirkeye atarak eritmek en geçerli yoldur.

 

Büyünün tesirli olması için büyücüler günün o saatinin ne saati olduğuna da bakarlar... Meselâ "Venüs saati" veya "Mars saati" gibi...

 

İşte insan bir kelimeyi ve kelime grubunu devamlı olarak okuduğu zaman, yaydığı bu elektromanyetik dalgalar sanki bir şifre şekline sokmaktadır ki; bununla da o şifre ile en yakın yapıdaki bir CİN ile iletişim kurmuş olmaktadır.

 

İşte bu iletişim neticesinde o şifre durumundaki elektromanyetik dalgalar, kendisine en yakın yapıdaki CİNE etki etmekte ve iyi düzenlenebildiği zaman, onu istenilen şeyi yapmaya zorunlu kılmaktadır.

 

Eskilerin deyimiyle, kişi bu duaya devam eder de, buna rağmen CİN o emri yerine getirmezse, o takdirde CİN yanmaktadır!.

 

Şimdi de bu sözün mânâsını açıklayalım:

 

Evet insanın özelliği olan bir kelime veya kelime grubuna belirli oranda devam etmesi sonunda, beyin aracılığıyla yaymış olduğu elektromanyetik dalgalar, o dalga boyuna uygun yapıdaki CİNNİ istenilen şeyi yapmaya zorunlu bırakıyor; yapmaması hâlinde ise, o kişinin o duaya veya kelime grubuna devamı hâlinde yaymış olduğu elektromanyetik güç; yapısı önce de anlattığımız gibi bazı ışınlardan yapılmış olan CİNnin tahribine yâni kaba bir tâbirle yanmasına yol açmaktadır.

 

Kuvvetli bir radyo istasyonunun yaptığı yayın, zayıf bir radyo istasyonunun yayınını bozuyorsa; insanın korunma amaçlı yaptığı zikir ve dualarda da, onun beyninden yayılan dalgalar cinlerin yapısına zarar vermekte ve onları uzaklaşmak zorunda bırakmaktadır. Uzaklaşmadıkları takdirde bu beyin dalgaları onların ölümüne dahi yolaçmaktadır; ki bu olay "cinleri yakma" olarak tanımlanmaktadır.

 

Bu sebeple CİNler, belirli bir çalışmaya devam ederek kendisini yakıcı elektromanyetik dalgalar yayabilecek güçteki kimselerin emri altına girmek zorunda kalmakta; ister istemez "BÜYÜ" dediğimiz, onların emirlerini yerine getirme işine tâbi olmaktadırlar!.

 

 

 

 

BÜYÜYE KARŞI OKUNACAK SÛRELER

 

 

 

Bu iki sûre BÜYÜye, sihre, manyetizmaya ve kişinin iradesini zorlayan dış etkenlere karşı en önemli silâhlardan biridir.

 

Efendimize yapılan büyüye karşı Cenâb-ı Hak tarafından nâzil olmuş iki sûredir.

 

Her gün kırk bir defa, veya her namazdan sonra yedi defa okunmasında çok büyük fayda vardır.

 

Hemen herkesin bildiği "KUL EÛZÜ"ler hakkındaki Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellemin bazı tavsiyelerini de sizlere duyurmadan geçemeyeceğim.

 

Ukbe b. Amir radıyallahu anh naklediyor:

 

-Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

 

-Bu gece inzâl olan, benzerleri hiç görülmemiş bir kısım âyetleri biliyor musun?.. Onlar, Kul eûzü birabbil felâk ve Kul eûzü birabbin nas sûreleridir.

 

-Okunan en hayırlı iki sûreyi sana öğreteyim mi; bunlar Kul eûzü birabbil felâk ve Kul eûzü birabbin nastır.

 

Bunun haricinde, cinnî etki altında olanların, büyü yapılmış olanların, Âyetel Kürsî ile beraber 41 defa bu sûreyi okuyup, ayrıca bu okuma sırasında, nefesi suya üfleyip içmenin bir hayli faydalı olduğu da çeşitli kaynaklardan bize ulaşmıştır. Ayrıca, bu tür rahatsızlıkları olanlara, topluca bu âyetlerin 41 defa okunmasının da çok yararlı olacağı belirtilmiştir.

 

 

"KUL EUZÜ"LER

 

 

Okunuşu:

 

Kul, eûzü birabbil felâk, min şerri ma halak, ve min şerri gâsikin izâ vakab, ve min şerri neffassâti fil ukad, ve min şerri hâsidin izâ hased.

 

Anlamı:

 

De ki: Sığınırım rabbine felâkın, halkettiklerinin şerrinden, ortalığı basan karanlıkta oluşacak şeylerin şerrinden, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden ve hased eden hasedçilerin şerrinden.

 

Okunuşu:

 

Kul, eûzü birabbin nâs, melikin nâs, ilâhin nâs, min şerril vesvasil hannas, elleziy yuvesvısu fiy sudûrin nâs, minel cinneti ven nâs.

 

Anlamı:

 

De ki: Sığınırım bütün insanların rabbine, bütün insanların melîkine ve bütün insanların ilâhına; o sinsi vesvese verenin şerrinden ki, vesvese verir insanların içine kimi cinden kimi insten!

 

 

 

ÂYET-EL KÜRSİ

 

 

Okunuşu:

 

Allahû lâ ilâhe illâ hû, elhayyul kayyum, lâ tehuzûhu sinetün velâ nevm, lehu mâ fiys semâvâti ve mâ fiylard, men zelleziy yeşfeu indehu illâ biiznih, yâlemu ma beyne eydiyhim ve ma halfehüm, velâ yuhıytûne bişeyin min ilmihî illâ bimâ şa, vesiâ kürsiyyühüs semâvâti vel arda, velâ yeuduhu hıfzuhuma, ve huvel âliyyül azıym.

 

Anlamı:

 

ALLAH ki, Tanrı yoktur ancak O vardır, diridir ve kendi kendine kâimdir; ne uyuklaması ne de uyuması sözkonusudur; yerde ve göklerde ne varsa Onun içindir; Onun katında kim şefaat edebilir ki izni olmaksızın; bilir önlerinde ve arkalarında olanların hepsini; izni olmadan ilminden bir şeyi kapsamak mümkün değildir; kürsüsü, semâları ve yeri içine almıştır; koruması dışında bir şey kalamaz; yüce ve azâmet sahibidir.

 

 

BÜYÜ VE MUSKA İLE NELER YAPILABİLİR VE NASIL FAYDALANABILIRIZ?

 

BÜYÜ ILE ELDE EDILECEK TESIR IKI TÜRLÜDÜR:

 

1.İYİLİK : HAYIRLI İŞLER İÇİN YAPILAN BUYÜLERDİR.BU BUYULARİ AŞAĞIDA KISACA BELİRTELİM.

 

1-Karı koca arasındaki geçimsizliği sona erdirmek için yapılanlar :

Bu tarz yapılan büyülerde amaç kavgaları önlemek,birbirlerine sevgi ve saygılarını artırmayı amaçlanır.

 

2-Karısını aldatan beylere yapılan büyüler :

 

Beylerin hanımlarına saygısını ve muhabbetini artırır.Cinsel arzuları hanımından başka hiç kimseye duymaz.

 

3-Beyini aldatan bayanlara yapılan buyuler...

 

4-Kaçmışı geri döndürmek için yapılanlar :

Bu tarz büyüler de kaçan bey ve hanımların yeniden eve dönmesi sağlanır.Ve böylelikle yıkılan bir yuva yeniden yapılabilir.

 

5-Hanımına veya beyine zulmedenleri düzeltmek için yapılan büyüler...

6-Evlenmek isteyen ve aradığını bulmak isteyenlere yapılan büyüler...

7-Aile içine fitne sokanları uzaklaştırmak için yapılan büyüler.Bu tarz buyülerde fitneyi sokan kişi en kısa zamanda herkeze kendini belli eder ve cezasını yaptıgı zülmun niteliği kadar çeker...

 

8-Kısmeti bağlı hanım ve beylerin kısmetini açmak için yapılan büyüler.

9-Rızkın artması ve bereket için yapılan muskalar...

10-Aile Bağlarını Kuvvetlendirmek İçin Yapılan Büyüler...

11-Çocukların Anne Ve Babalarına İtaatlerini Sağlamak Amacı İle Yapılan Büyülerdir.Bu Büyü İle Asi Evlatların İtaat Etmesi Sağlanır.

12-Şansın Açılması İçin Yapılan Büyüler...

13-İş Konumun Da Başarıya Ulaşmak İçin Yapılan Büyüler...

14-Bir Malı Müşteriye Satmak İçin Yapılan Büyüler

15- Hırsızlığı Önlemek İçin Yapılanlar..

16-Çalınmış bir malı geri getirmek için yapılanlar

17-Zalimin zûlmûnden kurtulmak için yapılan büyüler

18-İş görüşmesinde başarı elde etmek için yapılan büyüler

19-Sevgilisinin kendisine daha çok bağlamak için yapılan büyüler

20-İstenilen bir kişi ile dost ve arkadaş olmak için yapılan büyüler...(Genelde iş adamları iş adamlarıyla münasebetlerini geliştirmek amacıyla baş vurulan büyülerdir)

21-Bir mal satın alınırken bütün manileri ortadan kaldırmak için yapılan büyüler

22-Hakimin gadabını önlemek için yapılanlar

23-Bol kazanç elde etmek amacıyla yapılanlar

24-Cin çarpmalarına karşı yapılanlar

25-Cinlerin haneden def edilmesi için yapılanlar

26-Her türlü cin musallatına karşı yapılanlar

27-Hayırsız bir insanın uzaklaştırmak için yapılanlar(gayri ahlaki işlerle uğraşanlarla haneden de o mahalden uzaklaştırmak için yapılır)

28-Her türlü sınavlarda başarı sağlamak için yapılan büyülerdir(bu tarz büyülerde sınava girecek kişinin sınavda kesin başarı sağlanır)

29-Hakkında yapılan bütün olumsuz propagandaları önlemek ve unutturmak için yapılanlar

30-Şifa için yapılan okumalar ; örn:Baş ağrısı, Bel ağrısın,Sarılık hastalığı,Sara,Ruhsal hastalıklar ve tüm bedensel hastalıklar için yapılan okumalar

31-Hakkını alamayanlar için yapılan yapılan büyüler.Bu büyüde hakkı gasp eden ya hakkı verecek yada ömrü boyunca belalara kalbolacak,gaspta ısrar ederse ölüme kadar uzayan tehlikeli bir büyüdür.Alma mazlumun ahını demişler...

32-Bir işin hayırlı olup olmayacağını önceden bilmek için yapılanlar. Mesela bu yapımda bir iş adamı yapacagı işin olup olmayacagını daha önceden görüp ona göre harekete geçer.Ebcet hesabı yoluyla yapılır...

 

EVET SEVGİLİ DOSTLARIM İYİLİK İÇİN YAPILA BÜYÜLERİN ADETİ 500 Ü GEÇİYOR...

 

2.KÖTÜLÜK İÇİN YAPILAN BÜYÜLERDİR VE ŞEYTANİDİR..

Kötülük için yapılan büyüler.Bu büyüler haksız yapılan büyülerdir.Haklı yapılırsa karşıdakini bulur yoksa döner dolaşır yaptırana gelir...

 

1-Ölüm için yapılan büyüler...

2-Kütürüm kalması için yapılan büyüler...

3-Aileyi parçalamak için yapılan buyuler...

4-Karı kocayı birbirine düşürmek için yapılanlar...

5-Çocukları anneye babaya düşürmek için yapılan büyüler...

6-Kaynana ve gelini birbirine düşürmek için yapılanlar...

7-Bir kişinin rüyalarına kabuslar vermek için yapılan büyüler...

8-Bir işyerinin iflas ettirilmesi için yapılan büyüler...

9-Cinnet geçirtmek için yapılan büyüler..

10-Hastalık hastası yapmak için büyüler...

11-Kadın veya erkeği bağlamak için yapılan büyüler. Bu büyü yapılan kişi hiçbir şekilde büyük ve küçük hacetini yapamaz.Çatlar ve doktorlar bile çözüm bulamaz...

12-Delirtmek için yapılan büyüler...

13-Evli bir beyi veya hanımı ayırıp kendne bağlama büyüsü.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Parasızlıkla,yoklukla,sürünürken bunun adına da sınav oluyoruz derken üstüne üstluk birde alevden değişik bişeylerden yaratılmış varlıklarla uğraşıyoruz üstüne üstlük büyü yapılıyor vs vs. yani bıktım böyle saçmalıklardan neden benim param yok neden böyle bir sınav oluyorum elin kadını 150 bin dolarlık yüzügü takmazken sen karnını zor doyuruyorsun sordum bir kaç din adamına neden hristiyanlar zengin lüks bir yaşam sürüyor hayat standartları bizimkinden iyi die sorduğumda; Allah onların dünyada istediği herşeyi verecek dünyada istediği birşey kalmayacakmış o yüzden böyleymiş pekiyi bizim suçumuz ne bu konuda müslüman olmakmı!

 

Dua ettim para istedim allahtan çok para hem çatır çatır yemek için hemde fakir düşmüş insanlara yardımcı olmak için sürünmesinler ama vermedi o zaman o da onun sorunu yarın sorguya çektiklerinde söyleyeceğim şu nekadar para o kadar ibadet!! Çünkü herşey para oldu bu dünyada

 

sevgili kardeş,m önce allahı iyice anla bakalım neymiş?sonra istemeye dilin varıyormu bakalım :) ben hayatım boyunca gördüğüm herşeye dikkatle baktım ama onlara hiç bir zaman keske sen söyle olsaydın demedim....sen allahı para yapamazsın ama parayı tanrı yapmak cok kolay!....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın hayhak farklı bir anlamda yaklaşmışsın konuya ben sadece dünyadaki adaletsizlikten söz ediyorum pekiyi sana farklı bir soru daha ozaman madem farklı baktın Hz.muhammedden önce ilk insan döneminde hangi din vardı müslümanlık olmadığı kesin çünkü kuranı kerim hz.muhammed zamanında indirildi haklımıyım ilk insanlar cennetteyken herşeyi varken yoksulluk ile sınav edilmezken ve yanında zevcesi bulunurken yasaklı bölgeye gidilmemesi uyarıldığı halde gidip oraya elmayı yemişler ve dünyaya gönderilmişlerdir Onların hatasını biz çekiyoruzz sence benim istediklerim tanrı olmak mı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
Sayın hayhak farklı bir anlamda yaklaşmışsın konuya ben sadece dünyadaki adaletsizlikten söz ediyorum pekiyi sana farklı bir soru daha ozaman madem farklı baktın Hz.muhammedden önce ilk insan döneminde hangi din vardı müslümanlık olmadığı kesin çünkü kuranı kerim hz.muhammed zamanında indirildi haklımıyım ilk insanlar cennetteyken herşeyi varken yoksulluk ile sınav edilmezken ve yanında zevcesi bulunurken yasaklı bölgeye gidilmemesi uyarıldığı halde gidip oraya elmayı yemişler ve dünyaya gönderilmişlerdir Onların hatasını biz çekiyoruzz sence benim istediklerim tanrı olmak mı?

 

Yüce Yaratıcı'yla oturup anlaşma hakkımız var mı bizim?Mesala sen bir araba yapmışsın,arabanın kalkıp(aklı olsaydı)beni niye böyle yaptın,böyle olmak istemiyorum şansı ve hakkı var mı?Arabaya özelliklerin şunlar şunlar şu işi yapacaksın şu kötü durumlarla karşılaşacaksın diyorsun ve bana ne kadar sadık kalacaksın göreceğim diyorsun...Eğer araba kendini yapandan güçlüyse istediğini zaten yapar...Ve özellikleri farklı başka birçok araba daha yapmışsın...Arabalar kalkmış diyor ki beni niye onun gibi yapmadın,ben niye bunlarla karşılaşıyorum,bunları yapmak zorundayım bu adalet mi,diyor?

 

Bu durum adalet kavramıyla açıklanabilecek bir durum mudur?Dünyaya erkek veya kadın olarak gelmişsin.Erkek olanın beni niye erkek yarattın,kadın olanın beni niye kadın yarattın demeye ne kadar hakkı var?Kalkıp isyan ediyoruz ben böyle olmak istemiyorum ve de sana inanmıyorum...Ne değişti veya ne değişecek şimdi?

 

Önce aklımızın,ömrümüzün,gücümüzün sınırlı olduğunu bilmeliyiz bence...İnanmadığımız zaman hayatımızda inançlı olduğumuzdan farklı olarak hangi gücü elde ediyoruz,neyi olumlu yönde değiştiriyoruz ve bu ne kadar doğru, işe yarar sonuçlar doğuruyor düşünüp öyle hal tayin etmek lazım diye düşünüyorum...

 

MUHABBETLE...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Böyle oluşunun nedenini müslümanlara sormak lazım. Hem ayrıca koşullanmışlıktan dolayı böyle düşünüyorsanız, iştahınızı diğer dünyaya saklayın.

 

 

Öğrenmek istiyorsan hem sor hem de Kur'an-ı oku derim...''Dünya Müslüman'ın Cehennemi,inanmayanın Cenneti'dir''

 

''Öldükten sonraki alemde Müslüman'ın Cenneti,olmayanın Cehennemi olacak.'' Bu dünyanın senin,benim ve diğer insanlar için ne kadar baki olduğu aşikardır...

 

 

''Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış.''

 

Hadis

 

MUHABBETLE...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

Öğrenmek istiyorsan hem sor hem de Kur'an-ı oku derim...''Dünya Müslüman'ın Cehennemi,inanmayanın Cenneti'dir''

 

''Öldükten sonraki alemde Müslüman'ın Cenneti,olmayanın Cehennemi olacak.'' Bu dünyanın senin,benim ve diğer insanlar için ne kadar baki olduğu aşikardır...

 

 

''Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış.''

 

Hadis

 

MUHABBETLE...

 

Sayin Fuzuli, ölenlerden bir mektupmu aldınız? Bu Dünya Müslüman'ın Cehennemi olduguna inanirsaniz, üzüldüm. Sizler için. Insanoglu, "düsüncelerini" gerçeklestirmeye çabalamakla yasar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.