Φ muki Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2008 Tam 15 yıl 2 gün önce kalleşçe öldürülen Uğur Mumcu, 25 Ağustos 1975’te “Sesleniş” isimli o meşhur yazısını yazmıştı. Cumhuriyet devrimi yolunda ölenlerden söz ediyor ve (Zülfü Livaneli’nin o dönemde çok bilinen şarkısının sözlerinden yola çıkarak), onların ağzından “Unutma bizi” diyordu... Dün Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Uğur Mumcu anısına Konya’da düzenlediği “Cumhuriyet Devrimleri ve Şehitler” konulu konferansın konuşmacısıydım. Konya’ya gitmeden önceki son gece, rüyamda Uğur Abi’yi gördüm... Heyecanlanıp, “Abi... Oralardan Türkiye’nin bugünkü hali nasıl görünüyor? Eğer o yazıyı bugün yazsaydın, neler derdin” dedim... Rüyanın gerisini hatırlamıyorum ama ertesi sabah bilgisayarımı açtığımda “umumcu@ötedunya.com”dan gelmiş bir mektubun beni beklediğini gördüm. Uğur Abi beni kırmamış ve bugünkü duygularını paylaşmıştı... İşte o mektup: *** “Sesleniş (2) Vurulmuştuk, asılmıştık öldürülmüştük... Bizim de sevdalarımız, hırslarımız, zaaflarımız vardı... Biz de bilirdik, tuttuğumuz taşı altına çevirmeyi! Ama zor bir işe soyunduk ve bu dibi delik dünyayı adam edebileceğimizi düşündük! Bunun için de binlerce genç yürek, el ele verdik... Ölüp gidebilirdik; göze almıştık bunu... Tek korkumuz unutulmaktı; o yüzden ‘unutma bizi’ demiştik sana... Ama sen küçük çıkarların peşine düşüp, bizi unuttun ey halkım, affetmem seni! *** Yoksulluğun bükemediği bileklerimize takılan çelik kelepçelere aldırmadık... İşkence hücrelerinde çektiğimiz acılar yakmadı canımızı, senin yaktığın kadar! İsteseydik, bizim de diplomalarımızı, mor binlikler getiren birer senet gibi kullanabileceğimizi... Ama bunu yapmadığımızı... Senin pırıl pırıl bir dünyada yaşamanı sağlamak için öldüğümüzü unuttun ey halkım... Hain güçlerin oyuncağı ettin kendini... Beyaz camdan, gazetelerden, sinemalardan yaptıkları dolduruşa kandın... Nereden geldiğini, kim olduğunu, neler yapabileceğini düşünmedin uzun bir zamandır... Sana söylenen her yalana inandın... İşte biz asıl, senin bu hallere düştüğünü görünce öldük ey halkım, affetmem seni... *** Fidan gibi genç kızlar, bugün bir metrekare bez parçasıyla kafese kapattı, geleceğimiz kadar parlak saçlarını... Hayat, şakırdayan bir şelale gibi değil; doldurulmaktan korkulan bir beyaz defter sayfası gibi duruyor önlerinde... En az bizim kadar saf ve temizler... Onlar da yirmi yaşında, yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında... Onlar da işkencecilerin acımasız ellerine terk edilmiş halde... Ama bizden tek farkları, bunun farkında bile olmamaları! Çünkü küçücük yürekleriyle direnebileceklerini asla öğretmedin onlara... Bu yüzden yobazın, din tacirinin suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi, taptaze inançla fırlatıp atamıyorlar duygularını. Biz bu teslimiyet için mi can verdik ey halkım, affetmem seni! *** Bağımsızlık, Mustafa Kemal’den armağandı bize. Sırf sen eski karanlık günlere dönme diye... Sırf zincirlerini kır, insan gibi yaşa diye... Ölmeyi bile göz alıp, ölmüştük sonunda... Hiçbir zaman; Kemalizm’i anayasadan çıkarmaya çalıştıklarında seyirci kaldığın o günkü kadar ölmemiştik ama! ‘Özgürlük’ diyerek, ‘demokrasi’ diyerek kırmızı beyaz bayrağı yeşile boyamak isteyenlere kandın ey halkım, affetmem seni! *** Egemenliğimiz; ABD Başkanı’nın iki dudağı arasında artık... Ülkemizi savunmak için bile izin almamız gerekiyor o şımarık işgalciden... Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmek değil miydi senin görevin oysa? Sen bunu bile sineye çektin, kabullendin, isyan etmedin... Kurtuluş Savaşı kahramanlarına ihanet edenlere seyirci kaldın ey halkım; affetmem seni! *** ‘Birinci vazife’ni unuttun ey halkım... Aziz vatanın bütün kaleleri zaptediliyor tek tek... Bütün tersanelerine giriliyor! Ülkemize can veren dev şirketler, en değerli araziler, bankalar, sakallı-kefiyeli Arap şeyhlerine satılıyor ‘babalar gibi!’ Millet, fakr-ü zarurete düşmüş; resmi yoksul sayın, 12 milyon kişi... Hepsi, iktidarın dağıtacağı üç-beş çuval kömüre, erzağa muhtaç! Sen, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifeni unuttun ey halkım; affetmem seni! *** İşte bu yüzden, biz şimdi burada yastayız... “Madem böyle olacaktı, biz neden öldük o zaman” diye hayıflanıyorsak; namerdiz! Sadece; “Ah... Biz hâlâ yaşıyor olmalıydık” diye isyan içindeyiz ey halkım, affetmem seni... Affetmem seni... Affetmem seni...” Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2008 Canım muki... Şimdikilerin; Fethullah Gülenleri var, Müslüm gündüzleri var, Adnan hocaları var, Süleyman hefendileri, Nakşi liderleri vb. var... Şimdikilerin; Takkeleri var, Cübbeleri var, başörtüleri var, çarşafları var, Hatta bağzılarında burka bile görebilirsin... Fakaaaat... Mektup doğru adreste... Yani emin ellerde... Ellerimizde... Sevgi ve saygılar.. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2008 MTTB(MILLI TÜRK TALEBE BIRLIGI)de Kültür müdürü oldugunu söylüyordu Tayyip Erdogan! Rahmetli Ugur Mumcu 8 nisan 1988 tarihli *RABITA VE CIA*baslikli yazisinda Istanbul'da Rabita örgütüne bagli kuruluslari,yine Rabita örgütünce yayinlanan *A World Guide to Organizations of Islamic Activites*adli kitabina dayanarak acikliyordu. Rabita'ya bagli kuruluslarin basinda MTTB(MILLI TÜRK TALEBE BIRLIGI)gelirken,onu Dogu Türkistan Göcmenler Dernegi ve The Instute of Islamic Studies-Universite of Istanbul izliyordu.Mumcu,Rabita ve CIA'nin Türkiye'deki baglantilari ile ilgili sunlari ekliyordu. "Islamci ve Amerikanci akimlarin bugün icin birlestikleri iki adres vardir,bu adreslerden biri "Rabita" öteki de "CIA"dir. Rabita ve CIA bu gibi konularda ic ice yan yana ve omuz omuzadir. Rabita,halifeligini Suudi Krali'nin yapacagi bir *Islam Enternasyonalizmi*pesindedir.CIA ise,Sovyetler Birligindeki Müslüman azinligi kiskirtma stratejisi uygulamaktadir. ------------------- Yukardaki yazinin icersinde aslinda cok seyler ve AKP nin bugünkü takip ettigi yolda mevcuttur.Suudi Kralinin ayagina gitmeler,Anit Kabir ziyaretinin gerceklesmemesi,Afrikadan müslüman ülkelerin baskanlarinin ziyaretleri,Fetulah Gülencilik yani bunlar hicbirsey anlatmiyorsa Ugur Mumcu niye katledildi dersiniz?? saygilarla Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.