Φ sedelina Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2008 Mıknatıs kutupları için doğru;fakat halk arsındakı yanlış ınanışın tersıne mutlu evlilik ve beraberliğin sırrı eşler arasındaki benzerlıkler.. Abd li psıkologlar tarafından 291 yenı evli çifte yapılan araştırma sonucunda mutlu evlılığin sırrının kişilik benzerliği olduğunu ortaya koydu…yapılan değerlendırmelerde zıtların bırbırını çektiğine dair kanıt bulunamamışdır. Araştırmalara göre insanlar kendı inancına düşüncesıne tavrına uygun insanları çekıcı buluyor. Sonuçda hayatın zorluklarına bırlıkte başa çıkmak için ortak eşgüdüm gerekıyor.kişiliklerdeki benzerlıkler bu surece yardımcı olurken,kişiliklerdekı farklılıklar gundelık hayatta surtuşme ve gerginliğe yol açıyor.. alıntı-tubitak Alıntı
Φ diloş Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2008 Bu soru bana yıllar önce sorulmuş olsaydı cevabım kesinlikle "evet" olurdu..buna yürekten inanıyordum o zamanlar..Goethe'nin "Herkes kendi zıttını arzular..bütünlüğe ulaşsın diye.." sözünü düstur edinmiştim.işin tuhaf yanı eğilim duyduğum insanlar gerçektende mizaç olarak bana taban tabana zıttılar..işte bu yüzden merakla karışık bir çekim oluşuyordu ister istemez.. Oysa şimdi bunca yol..bunca yıl..ve bunca yaşanmışlıktan sonra bunun tam tersini düşünüyorum..ve yukardaki tespitlerin tamamına katılıyorum..önceleri egzantrik gelse de ilerleyen zamanda bu zıtlık ciddi çatışmalara neden olabiliyor..yakın bir mizaç; ortak zevk alanları ve ortak hedefler anlamına gelir..bu da yaşamı beraberce bölüşmenin ve paylaşmanın o güzel hazzını tattıracaktır.. Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 6 Şubat , 2008 insanlar aşk ile bırilişki yada evliliğin içine gırdıklerınde bu olabılıyor..aşk anlık olduğu için karşıdakı ile zevklerın yada düşüncenın uyumuna vakıt kalmıyor.. ben şöyle düşünurum diloş;sınemaya gıdıleceğinde film seçimi yaparken sevdiğim insan için o fılmı ızlerım dıyemem ki..mesela ben korku filmıne düşkunum ama yanımdaki insan için gıdıpte duygusal film ızlemey başta belkı kendımı zorlarım ya ilerleyen zamanlrda ne olacak.. bunlar bıkaç örnek sadece..hayatın birçok alanında bu farklılıklar sıvrıleşecekdır de..sevgi için kişilik değiştirilemez ki..yada o sevıyor dıye sevılmeyen bişeyde yapılamaz bu kişinin kendıne yabancılaşması olur.. o uyumu bi kişide yakalamışdım geçmişde ve geçen her an çok zevklı oluyor,yaşayış tarzı ve zevkler bır olunca... Alıntı
Φ zazagrin Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2008 bencede zıtlık olmalı, herşeyde birlik neymiş canım biraz aksiyon kötü mü olur Alıntı
Φ Murti_San Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2008 Gönderi tarihi: 13 Şubat , 2008 tabiki zıtlıklar birbirini çekmez ama % 100 uyum diye bişey yoktur sanırım.iki kişi arasındaki uyum benim tahminin % 70 leri geçmez. zaten belli konulardaki uyum kişiler arasındaki ilişkiyi olumlu yönde etkiliyor.bunun yanında karşımızdakinden neler beklediğimizde önemli beklentilerinize ve duygularınıza ne kadar cevap verebiliyor yada size ne kadar hitab edebiliyor, bunlarda karşınızdaki kişiyle uyumu arttıran unsurlardan birkaçı umarım her insan kendi diğer yarısını bulur.....! Alıntı
Φ mimoza Gönderi tarihi: 11 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2008 İnsan bazen kendisinde olmayan şeyi arar karşısındakinde, zıtlıktan kasıt bu olmalı sanırım, ama beni bu zamana kadar zıttım kişiler değil benimle aynı durumda olan kişiler çekmiştir hep, arada sırada zıt olmak iyidir gerçi öbür türlü tek düze olur hayat, ama yinede aynı yönde bakmak gerekli yoksa işin içinden çıkılmıyor... Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Bence fikirleri, huyları benzeyenler değilde iyi huylular mutlu olur. Düşünsenize iki tarafında kavgacı olduğunu kim dayak yemekten mutlu olurki? Alıntı
Φ NICLENO Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2008 Can Dündar'ın bir yazısından alıntı yaparak konuyu biraz daha derinleştirmek istiyorum. ''Neyi arıyorsan sen O'sundur der Mevlana.Zulüm peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık.Elinden tuttuğumuz her sevgili , bizi sürükleyip kendi iç dünyasının derinliklerinde bir keşif gezisine çıkarır.Her ilişki , benliğimizde bir kazıdır aslında, her sevda ruhumuzun bir başka yüzü.Her aşkta kendimizi ararız, o yüzden bulduklarımız benzerimizdir. Resimlerini yanyana koyun sevdiklerinizin ve dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden kendi yüzünüz bakacaktır size.Aşk denen kaleydoskobun buzlu camına gözünüzü dayadığınızda , binbir cam rengarenk ışıklar saçarak döndüğünde, her seferinde bambaşka şekiller ördüğünü görürsünüz.Her camda farklı bir renginiz vardır; her şekilde sizden bir parça. Aşklarınız hülasanızdır.Sevdiğiniz her adam, beğendiğiniz her kadın farklı ruh hallerinizi ele verir.Arada bir çevirdiniz mi kaleydoskobu, cam parçalar yer değiştirip farklı şekiller alır..Hepsi siz.. Sevgilinizin gözlerindeki dolunay sizdeki ışığın yansımasıdır aslında.Dilindeki sizin ilhamınız, tenindeki sizin yansımanızdır.Yoksa hala bir sevdiğiniz, o henüz kendinizi bulamadığınızdandır.'' Alıntı
Φ efran Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2008 Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2008 valla bencede zıtlar kesinlikle birbirini çekio ama çekmekle iş bitmio.ateşle su bi arada ne kadar durabilirse böle ilişkilerde ancak o kadar ömürlü olabilio.sonuçta bi taraf kesinlikle yürümiceni anlıo.ve o meşhur soruyu soruo "sence biz birbirimize uygunmuyuz?" aşık tarafdaysanız eğer bu lafın ağır koyacağı kesin ama aslında soran haklıdır ve bunu sizde bilirsiniz.en baştan sorulması gereken en sona kalmış demektir.bence böle durumlarda yapılacak en güzel şey gözlerini kapatıp ona kadar saymak.o sırada o çeker gider.sizde bişe görmemiş olursunuz.... Alıntı
Φ sedelina Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Can Dündar'ın bir yazısından alıntı yaparak konuyu biraz daha derinleştirmek istiyorum.''Neyi arıyorsan sen O'sundur der Mevlana.Zulüm peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık.Elinden tuttuğumuz her sevgili , bizi sürükleyip kendi iç dünyasının derinliklerinde bir keşif gezisine çıkarır.Her ilişki , benliğimizde bir kazıdır aslında, her sevda ruhumuzun bir başka yüzü.Her aşkta kendimizi ararız, o yüzden bulduklarımız benzerimizdir. Resimlerini yanyana koyun sevdiklerinizin ve dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden kendi yüzünüz bakacaktır size.Aşk denen kaleydoskobun buzlu camına gözünüzü dayadığınızda , binbir cam rengarenk ışıklar saçarak döndüğünde, her seferinde bambaşka şekiller ördüğünü görürsünüz.Her camda farklı bir renginiz vardır; her şekilde sizden bir parça. Aşklarınız hülasanızdır.Sevdiğiniz her adam, beğendiğiniz her kadın farklı ruh hallerinizi ele verir.Arada bir çevirdiniz mi kaleydoskobu, cam parçalar yer değiştirip farklı şekiller alır..Hepsi siz.. Sevgilinizin gözlerindeki dolunay sizdeki ışığın yansımasıdır aslında.Dilindeki sizin ilhamınız, tenindeki sizin yansımanızdır.Yoksa hala bir sevdiğiniz, o henüz kendinizi bulamadığınızdandır.'' çok güzel bir açıklama Alıntı
Φ 3skiya Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 16 Ağustos , 2008 Herseyin fazlasi zarar diye bir söz var ya..Bu her konu icin gecerli olmasada bu konuya uyuyor sanirim.. Birbiriyle asiri zit iki insan gün gelir bu zitliga dayanamayabilir .. Asiri derecede benzerlik olursa da, kisi karsisinda kendisini görmeye basladigini hissedebilir ve bundan sIKILabilir.. Yani isin icinde biraz zitlik, birazda benzerlik olup, bu sayede eslerin birbirini tamamlamasi en saglikli iliskiyi yaratir diye düsünüyorum.. Bunu yaratmakta pek kolay degil tabiki.. Saygi & Sevgi olursa, yürümeyecek iliski yoktur.. Alıntı
Φ enjoy Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2009 bence ten olarak evet ama kafa olarak uyusmaları lazım ornegın:esmerlerle sarısınlar genelde bırlıktedırler. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.