Φ muki Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2008 Günlerden 4 Temmuz 2005 Pazartesi. Antıkabir yine ziyaretçilerle dolu. Ziyaretçilerin çoğu orada bulunan anı defterine birkaç satır karalıyor. Atatürk'ün huzurunda geçirdiği dakikalara ilişkin izlenimlerini yazıyor. O gün defterin yanında iki genç var. Görevliler bunların durumundan kuşkulanıyor. Bunlar da deftere bir şeyler yazıyor. Görevliler hemen sonrasında bu iki gencin deftere yazdığı yazıları okuyor. Biri şöyle yazmış: 'Seni gördüm, içim daha da kötü oldu... Seni hiç gözüm tutmuyor.' İkincisinin yazdıkları ise çok daha ağır ve hakaret dolu: 'Selamünaleyküm diyecem ama demiyorum. Senin tipini ********* ****** Senin kafana saç ektirecem.' Görevliler bu iki kişiyi anında yakalıyor. Sanıklar ifadeleri alınmak üzere emniyete, oradan da savcılığa sevk ediliyor. Cumhuriyet Savcısı Nedret Tacer tarafından ifadeleri alınıyor. Gençlerin ikisi de Norveç'te yaşıyor. Selman 1987, Kadir 1988 doğumlu. Savcı bunların ifadesini aldıktan sonra tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk ediyor. Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi sanıkların ifadesini alıyor. Her ikisi de suç işleme kasıtları olmadığından söz ediyor. Fakat çok ilginçtir, olaydan hemen sonra bunların avukatı adliyeye geliyor. Tarikatçı çevreler derhal avukat bulmuş. Savunmayı daha sonra avukat üstleniyor. Avukat savunmasını şöyle yapıyor: 'Olayda suç kastı yoktur. Bulundukları ülke kültürüne, yetişme tarzı ve yurtdışındaki uygulamalara göre kendileri Atatürk'ün huzurundaki deftere bu şekilde yazı yazmış iseler de, olayda Atatürk'e hakaret kasıtları yoktur.' Mahkeme karar veriyor: Gereği düşünüldü. Olayın oluşu, sanıkların Türkiye'de sabit ikametgahları bulunmayışı, kaçma şüphelerinin kuvvetli oluşu göz önüne alınarak, Atatürk'e hakaret suçundan tutuklanmalarına karar verildi.' Sanıklar tutuklanıp cezaevine gönderiliyor. Avukatları derhal bir üst mahkemeye itiraz ediyor. Ğtğrazı Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi aynı gün karara bağlıyor: 'Gereği düşünüldü: Tutuklamanın ağır bir tedbir olduğu, son düzenlemelerle çocuk mahkemelerinde yargılanacak olan sanıkların yurtdışında yetişmiş olmaları, delilleri karartma ve değiştirme imkanlarının olmayışı, sabit ikametgah sahibi ve öğrenci olmaları ile tutuklu kaldıkları süre nazara alınarak tahliyelerine karar verildi.' Emniyet, savcılık ve mahkeme tutanaklarında sanıklar için 'Norveç'te ikamet eder' deniliyor. Türkiye'de adresleri yok! Sanıkların tutuklu kaldığı süre sadece 16 saat! Şimdi Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin bu kararından sonra gerçeklere bir bakalım ve hiç bilmediğimiz konuları böylece öğrenmiş olalım: Demek ki yurtdışında yetişmiş iseniz, öğrenci iseniz, Atatürk'e -hem de Anıtkabir defterine- yazılı olarak hakaret etmeye hakkınız var! Hem de en ağır bir biçimde! En fazlası 16 saat kalırsınız, sonra bir üst mahkemenin kararıyla sizi tahliye ederler. İş bu kadar basit! Her iki sanığın şu anda Norveç'e uçurulmuş olduğu kesin. Sen onları bul bulabilirsen! Cumhuriyet Savcısı Nedret Tacer ve Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Avni Mis, boşuna zahmete girmişler. Ülkemiz AB'nin istemleri doğrultusunda 'demokratikleşme ve özgürlük' yolunda hızla ilerliyor. Atatürk'e mi söveceksin!.. Git, hem de Anıtkabir defterinde en ağır biçimde söv! Rahatça, özgürce! Madem yurtdışında yaşıyorsun ve öğrencisin, hiçbir ceza almazsın... Cünkü 'yurtdışı kültüründe' Atatürk'e sövmek normaldir! Hele tutuklu kaldığın 16 saat dikkate alındığında! Bu hususlar artık mahkeme kararıyla belgelidir! Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 6 Temmuz 2005 tarih ve 2005/184 sayılı kararı bunun somut göstergesidir. Ülkemiz AB yolunda hızla ve emin adımlarla ilerliyor. Helal olsun bize bu yollar! Dr.CEM GUNAY D.E.Ü Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2008 Günlerden 4 Temmuz 2005 Pazartesi. Antıkabir yine ziyaretçilerle dolu. Ziyaretçilerin çoğu orada bulunan anı defterine birkaç satır karalıyor. Atatürk'ün huzurunda geçirdiği dakikalara ilişkin izlenimlerini yazıyor.. . . Dr.CEM GUNAY D.E.Ü Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Iste Sayin Muki ben burada Atatürkcü isterim,o mahkemenin baskanini tüm Türkiyeye rezil etsin.Emin Cölasan olsaydi bu konuda muhakkakki yazacakti ama zaten Emin Cölasana bu nedenle yol vermedilermi? SAYGILARLA Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2008 18 ve 19 yaş,az bi yaş mı? nasıl bu kadar çabuk çıkarılırlar,ya bu hareket yurtdışında aynı koşullarda gerçekleşse kuralları nasıl işliyor şimdi cidden merak ettim..En azından çocukluğu dahi olsa yurtdışında bulunmuş biri olarak,onlardaki milli kavramlara olan hassasiyetin bilincinde olarak ,bu iş bu kadar basit mi yani? Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2008 Bunda şaşılacak ne var! Türkiyede normaldir bunlar, yenimi farkına varıyorsunuz?Yavaş yavaş hiç bir manevi değerimiz kalmayacak bugün Atamıza yarın Anamıza ,Namusumuza hakaret serbest olacak boşunamı 301.maddeyi kaldırmak istiyorlar.. Daha bu başlangıç........... birde yasal olarak hakaret erbest oldumu siz o zaman görün ! Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2008 Atamıza En Büyük Saygısızlık Budur! dur yabanci onlar genc yanilmislar! ... fakat burda haklisin... kültür bakani Atamizin elindeki sigarayi kafasina takmis..neymis efendim kötü örnek... Atatürk'ü elindeki sigarayi kendine örnek alacak zihniyet düşünebiliyormusun!!! Reklam resminle , tarihi resmi ayirt edemeyenler bunlar gün geldimi bütün tarihi yakarlar.. en basiti Siirlerden sigara kelimesinide cikartalim öyle ya? olmadi liste cikartalim nerelerde tarihimizde sigara görünmüs uygunsuz bicimde yari ciplak.. ciplak deyince aklima ..Fransiz Ihtilalinin sembolü olmus meshur bir tablo vardi... yari ciplak....Ah O tablo varya O tablo ne yuvalar yikti? Duryabanci filimin sonunu kacirmayalim evet ülkemize yabancilasanlar...yavas yavas parmak kaldirmaya baslasin ..sen niye parmak kaldiriyorsun ? benim adim fasil say .... sen ordaki göbegini kasiyan adam ..sen ne yapiyon öyle yayilmis? benmi ben yöremin kiskanc adamiyim bakiyorum etrafa kiskanilacak birsey varmi ..durun birtane buldum ...kim? su parmagini kaldiran cünübet... Efendi Türkler Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2008 Hukuki meselelere dahloluyorum demiştim ya...Tartışmaya gelmedim belirteyim... Ortada bir kafa karışıklığı var anlaşılan...Düzeltmeye çalışalım... Tutuklu yargılanmak ile mahkumiyet arasında fark vardır. Tutuklu yargılanmanın bir takım şartları vardır. Tutuklama nedenleri Madde 100 – (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez. (2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir: a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa. Şüpheli veya sanığın davranışları; 1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, 2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa. 101: (3) Tutuklama istenildiğinde, şüpheli veya sanık, kendisinin seçeceği veya baro tarafından görevlendirilecek bir müdafiin yardımından yararlanır. Bu davalarda zorunlu müdafii uygulaması vardır. Sulh Ceza Mahkemesi yargıcı önüne gelen hemen her olayda tutuklama kararı verebilmektedir. Tutukluluk istisna olması gerekirken bu zamana kadar tutuksuz yargılanmak istisna olagelmiştir. Sanıklar suçu işlediklerinde (Suç tarihi 2005 ve sanıkların yaşları 18 ve 17 görünüyor=tam suç tarihi ve tam yaş tahmini yapamıyorum) 18 yaşını doldurmamışlarsa ki öyle görünüyor ceza sorumlulukları azalacaktır. Çocuk Koruma Kanuna göre 18 yaşını doldurmayanlar çocuk sayılır... Bu noktada Asliye Mahkemesinin kararı önem arzediyor. Bu çocuklar demekki Türkiye'de eğitim görüyorlar. Delilleri karartma tehlikesi yok zira delil zaten toplanmış vaziyette, tanık veya mağdur üzerinde baskı ihtimali ise hiç yok. Sanıkların kaçmalarına dair somut bir olgu mevcut mu? Yazıyı yazmışlar ama uzaklaşmamışlar görevli hemen yakalamış... Demek ki; tutuksuz yargılanmaları normal. Tutuksuz yargılanma bu kişilerin beraat ettiği anlamına gelmez. Yargılama devam edecek ve büyük ihtimal bu kişiler ceza alacaktırlar. Belki ertelemeye tabi tutulur belki tutulmaz bunu bilemeyeceğim... Ancak bilinmesi gereken önemli nokta; tutuklu yargılanma çok ağır bir yoldur. Her duruşma arasında 3-4 ay zaman olduğunu belki gerçekten suçsuz olduğunuzda dahi tutuklu yargılandığınız için 6-7 ay hapis yatabileceğinizi düşünün. Yani ki: verilen kararın altında bir çapanoğlu aramak yanlıştır. Asliye Ceza Mahkemesinin kararı yerindedir. Hakkaniyete de uygundur hukuka da uygundur. Sulh Ceza Mahkemeleri anında karar vermekle yükümlü olduklarından olayı pek de incelemeyip benden yükümlülük gitsin anlayışıyla hareket ettiklerinden (tecrübeyle sabit) önüne gelen hemen her dosyada tutuklama kararı verirler. Tutuklu yargılanmak istisnai bir durum olmalıdır. Zira suçsuzluk sonradan ortaya çıkarsa tutuklulukta geçen süreyi hiçbir tazminat geri getiremez. Tutuksuz yargılanmak suçtan aklanmak anlamına gelmez yargılama devam eder ve nihai hükümle birlikte bu kişiler (eğer yurttaysalar: burada size katılıyorum yurt dışına çıkmış olmaları pek ala mümkün, mahkeme burada yurt dışına çıkış yasağa koyabilir miydi ona bakmak lazım) tekrar hapise konulabilinir ve bunun adı da tutukluluk değil mahkumiyet olurdu. Cevabıma konu yazının sahibinin ünvanı da manidar geldi bana... Selamlar ile... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2008 Bir ülkede herkesin saygi duymasini gerektiren degerler mevcuttur.Saygi duymasaniz bile bunu acikca belirtemezsiniz,simdi bir olay olmus,bir mahkeme tutuklama karari vermis digeri ise beraat.O zaman biz bu degerleri neden savunuyoruzki,anamizada küfretseler demekki deger vasfi tasimiyor anamiz. Nasilki bir insanin baska bir insanin dinine inancina küfretme özgürlügü yoksa Atatürkede kimsenin hakaret etme özgürlügü olamaz,eger bir mahkeme bunu özgürletiriyor ve birde yasalarin arkasina geciyorsa o zaman Atatürk o nahkeme baskaninin gözünde deger olmaktan cikmis demektir.Kanuna nizama Atatürk söz konusu olunca uyuluyorda mecliste oturan sabikalilara neden kanun nizam islemiyor. Türkiyede gözle görülebilecek sekilde bir Atatürk düsmanligi vardir,buna yönetimden tutunda tüm yargi organlari katkida bulunmaktadir.Bugün Atatürk'e küfretmek sözde Ermeni soykirimcilara hakaret etmekten daha kolay olmustur. Gercekleri yasalarla örtemeyiz. saygilarla Alıntı
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 22 Ocak , 2008 Küçük cocukların yaptıgına bakıp yakınıyorsunuz... Kanınıza dokunmus olmalı.. DOgru her insan kendi Atasına hakaret edilince rahatsız olur tepkisini gösterir. belki farklı bir milletten olsaydık bu kadar umrumuzda olmazdı ama bir Türk olarak biz buyuklerimizden böyle gormedik. Bizim icin Atamız dedemiz babamız anamız kutsaldır. Kimse bunlara dil uzatamaz. Bu yüzden böyle konularda tahammulumuz yok denecek kadar azdır. Bu iki cocuk muhtemelen birirlerinin kışkırtmasıyla bunu yaptı. Bu cocukları asıp kesseniz ne değişecek? En agır cezaları verseniz neye yarar? Arkasındaki zihniyetin istedigide budur... Bu cocukların yaptıklarından ve verilen kararlardan rahatsız olan arkadaslara sunu sormak istiyorum: Atatürk'ü sanırım az cok hepimiz tanıyoruz. Atatürk'ün en cok nelere karsı oldugunuda az cok biliyoruz. Bu ulke cumhurbaskanı ve basbakanı tarafından Atatürk'ün en cok karsı durdugu ve asla tasvip etmeyeceği bir yönetim şekli olan şeriatcı bir diktatör gectigimiz gun Ata'mızın huzuruna cıkarıldı... Tuhaf kılıklı bir ***** Anı Defterine birseyler yazdı bu adamda lutfedip imzaladı... Bundan daha buyuk hakaret bundan daha buyuk rezalet olabilrmi? Neden kimse bu konu hakkında tek satır yazmıyor? Bu normal bir durummu? Siz iki cocugun yaptıklarıyla ugrasmaya devam edin... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.