Φ muki Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Fâtiha 2 Arapça Metin الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ Abdülbaki Gölpınarlı Hamd, alemlerin rabbi Allah'a Ali Bulaç Meali Hamd, Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim ve Din gününün maliki olan Allah'adır. Diyanet İşleri Meali Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. Diyanet Vakfı Meali Hamd (övme ve övülme), alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. Edip Yüksel Meali Övgü, evrenlerin Rabbi ALLAH'adır. Elmalılı Hamdi Yazır Hamd o âlemlerin Rabbi, Ömer Nasuhi Bilmen Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahmân ve Rahîm olup, ceza gününün mâliki olan Allah Teâlâ'ya mahsustur. Muhammed Esed HER TÜRLÜ ÖVGÜ yalnızca Allah'a mahsustur, bütün âlemlerin 2 Rabbi, Suat Yıldırım Bütün hamdler, övgüler âlemlerin Rabbi Allah'adır. * Süleyman Ateş Meali Alemlerin Rabbi (sahibi, yetiştiricisi) Allah'a hamdolsun. Şaban Piriş Meali Hamd, Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim, din gününün hakimi Allah’a mahsustur. Ümit Şimşek Meali Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a aittir. * Yaşar Nuri Öztürk Hamt, âlemlerin Rabbi Allah'adır. Yusuf Ali (English) Praise be to Allah, The Cherisher and Sustainer of the Worlds; M. Pickthall (English) Praise be to Allah, Lord of the Worlds, Zâriyât 50 Arapça Metin فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ إِنِّي لَكُمْ مِنْهُ نَذِيرٌ مُبِينٌ Abdülbaki Gölpınarlı Artık kaçın Allah'a, şüphe yok ki ben size, onun tarafından, apaçık bir korkutucuyum. Ali Bulaç Meali Öyleyse, Allah'a doğru (yönelip, şirkten ve bozulmalardan) kaçın. Gerçekten ben sizi, O'ndan yana açıkça uyarıyorum. Diyanet İşleri Meali De ki: "Öyleyse Allah'a koşusun; doğrusu ben sizi O'nun azabı ile açıkça uyaranım." Diyanet Vakfı Meali O halde Allah'a koşun. Çünkü ben, size O'nun katından (gelmiş) açık bir uyarıcıyım. Edip Yüksel Meali Öyleyse ALLAH'a kaçınız. Ben, O'nun tarafından size gönderilmiş bir uyarıcıyım. Elmalılı Hamdi Yazır Ey Muhammed! de ki: "Öyleyse Allah'a koşun, gerçekten ben size O'nun tarafından gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım. Ömer Nasuhi Bilmen Yeri de döşedik, ne güzel döşeyicilerdir. Ve her şeyden iki çift yarattık. Tâ ki, tefekkür edesiniz. «Artık Allah'a kaçın, şüphe yok ki, ben sizin için O'nun tarafından bir apaçık korkutucuyum. Ve Allah ile beraber başka bir ilâh ittihaz etmeyin. Muhakkak ki, ben sizin için O'ndan bir apaçık korkutucuyum.» Muhammed Esed Böylece, [ey Muhammed, onlara söyle:] “[sahte ve kötü olan her şeyden] Allah'a sığının! Gerçek şu ki ben, O'nun tarafından görevlendirilmiş açık bir uyarıcıyım! Suat Yıldırım O halde, Allah'a kaçın, çabuk Allah’ın himayesine koşun. Zira ben O’nun tarafından, sizi uyarmak için gönderilen âşikâr bir elçiyim. Süleyman Ateş Meali O halde Allah'a kaçın, ben size O'nun tarafından görevlendirilmiş apaçık bir uyarıcıyım. Şaban Piriş Meali O halde Allah’a sığının, çünkü ben, ondan size (gönderilen) apaçık uyarıcıyım. Ümit Şimşek Meali Hepiniz Allah'a koşun. Ben Onun tarafından size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım. Yaşar Nuri Öztürk O halde Allah'a kaçın/sığının! Ben size O'ndan gelmiş açıklayıcı bir uyarıcıyım. Yusuf Ali (English) Hasten ye then (at once) to Allah: I am from Him a Warner to you, clear and open! M. Pickthall (English) Therefore flee unto Allah; lo! I am a plain warner unto you from Him Bu ayetleri gelişigüzel seçtim, ancak diğerlerinde de durum aynı. Peki bu neyin nesi. Her kafa sözcük anlamında ayrı telden çalıyor. Acaba Arapça olarak yazılmış olan Kuran'da da bu türde bir enflasyon var mı? Yukarıda Arapça metin diyor ama, Arapça yazılmış olan bir Kuran bir diğeri ile tıpatıp aynı mı? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Sevgili muki Derler ki, Kuran bütün insanlığa inmiştir. Derler ki, Kuran evrenseldir. Bir taraftan da derler ki, diğer milletler bu dili anlayamıyor. Dİğer taraftan da derler ki, Araplar bile anlamıyomuş... Ama evrensel işte ne yaparsın?... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Sevgili muki verilecek klasik bir cevap daha var. Bu islamın suçu mu ,insanlar kafalarına göre çevirdilerse Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ halkalıyıldız Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Ben size kaç kere dedim, "Allah uğraştırmayı seviyor" diye....Onun için Arapça'yı seçmiş. Bir kelimesinin 37 anlama gelebileceği bir dil.... Ayrıca muhkem ve müteşabbih ayetler de koymuş....Mahsusçuktan mantık hataları yapmış, çileden çıkaran ayırımcılıklar yapmış..vs, vs....... Onun için de ikide bir "hala aklınızı işletmeyecek misiniz" demiş....E, haklı yani...Bize bir tek aklımızı işletmek kalıyor.... Ha, tüm bunları sınav için yapıyor...Sınav için gelmişiz ya....Kolay geçmeyelim diye... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 ...Bu ayetleri gelişigüzel seçtim, ancak diğerlerinde de durum aynı. Peki bu neyin nesi. Her kafa sözcük anlamında ayrı telden çalıyor. Acaba Arapça olarak yazılmış olan Kuran'da da bu türde bir enflasyon var mı? Yukarıda Arapça metin diyor ama, Arapça yazılmış olan bir Kuran bir diğeri ile tıpatıp aynı mı? Sevgili Muki, başka ne çare ki? Uydurma ayetlere uydurma çeviriler laik olur. Yalnız Usama Bin Ladin ve diger terroristler Kur'an daki ayetlerin hakiki manasından uzaklaşma yapmıyorlar. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2008 Sevgili Muki, başka ne çare ki? Uydurma ayetlere uydurma çeviriler laik olur. Yalnız Usama Bin Ladin ve diger terroristler Kur'an daki ayetlerin hakiki manasından uzaklaşma yapmıyorlar. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Bir yorumcu, bir lisanda, bir kelimeden onlarca anlam çıkabileceğini iddia ediyorsa, bütün güveni sarsmıştır demektir. Ve bu o dilin, çok yetersiz ve ilkel olduğunun kanıtıdır. Arapça aslında çok kolay bir dil olmalıdır (Allah'ın seçtiği dil çünkü) ama günümüzde çok zor bir dildir, sebebide bir kelimeyi, birşeylere uydurmak, kılıf bulmak için bir çok uzman tarafından sayısız anlamlara sokulmasıdır. Bu durumda kelimenin orjinal anlamı başka nesillere hiçbir zaman doğru şekilde aktarılamaz oluyor. (kişisel görüşümdür) saygılar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Ben size kaç kere dedim, "Allah uğraştırmayı seviyor" diye....Onun için Arapça'yı seçmiş. Bir kelimesinin 37 anlama gelebileceği bir dil.... Ayrıca muhkem ve müteşabbih ayetler de koymuş....Mahsusçuktan mantık hataları yapmış, çileden çıkaran ayırımcılıklar yapmış..vs, vs....... Onun için de ikide bir "hala aklınızı işletmeyecek misiniz" demiş....E, haklı yani...Bize bir tek aklımızı işletmek kalıyor.... Ha, tüm bunları sınav için yapıyor...Sınav için gelmişiz ya....Kolay geçmeyelim diye... Olmadı şimdi Espiri yapayım derken Allahı rencide ediyor, muhammedi reddediyorsun... Bu senin anlattıklarındaki Allah, Muhammedin anlattığı Allaha uymuyor... Ama senin ifadelerin daha tutarlı...Aklını işletip kafanı çalıştırdığın için olsa gerek, Allahın, kulları sınıfta kalsın diye şaşırtma ve yanlış bilgilerle sınav yapan yetersiz öğretmenlere benzediğini... Mahsuscuktan mantık hataları yapan,ayrımcı bir tarafı olduğunu iyi tespit etmişsin... . Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Olmadı şimdi Espiri yapayım derken Allahı rencide ediyor, muhammedi reddediyorsun... Bu senin anlattıklarındaki Allah, Muhammedin anlattığı Allaha uymuyor... Ama senin ifadelerin daha tutarlı...Aklını işletip kafanı çalıştırdığın için olsa gerek, Allahın, kulları sınıfta kalsın diye şaşırtma ve yanlış bilgilerle sınav yapan yetersiz öğretmenlere benzediğini... Mahsuscuktan mantık hataları yapan,ayrımcı bir tarafı olduğunu iyi tespit etmişsin... . Kainatta her şey düzen içinde, her canlı(insan hariç) doğumdan itibaren ne yapacağını çok kısa bir süre içinde öğreniyor sanırsın doğuştan alimlerdir.. Bir arı kusursuz altıgen şeklinde petek yapıyor, bir inek idrar ve kan arasından bembeyaz süt ikram ediyor. Bir sürü şey saymaya gerek yok. Kimin iyi bir öğretici olduğu ortada. İşe insan el atınca tahrib etmek isteyince mahvediyor. Hem mümkündür ki 20 adamın 20 günde yaptığını 1 çocuk 1 günde tahrip edebilir. Çünkü yapmak zordur, tahrip etmek kolaydır. Tahrip etmek için fazla kafa yormaya gerek yoktur. Vur kır parçala devir. İnsana da akıl vermiş. Kendi öğrensin diye. Ona da bir yol göstermiş lakin astigmat galiba birçoğu yolu net göremiyor... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ muki Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Kainatta her şey düzen içinde, her canlı(insan hariç) doğumdan itibaren ne yapacağını çok kısa bir süre içinde öğreniyor sanırsın doğuştan alimlerdir..Bir arı kusursuz altıgen şeklinde petek yapıyor, bir inek idrar ve kan arasından bembeyaz süt ikram ediyor. Bir sürü şey saymaya gerek yok. Kimin iyi bir öğretici olduğu ortada. İşe insan el atınca tahrib etmek isteyince mahvediyor. Hem mümkündür ki 20 adamın 20 günde yaptığını 1 çocuk 1 günde tahrip edebilir. Çünkü yapmak zordur, tahrip etmek kolaydır. Tahrip etmek için fazla kafa yormaya gerek yoktur. Vur kır parçala devir. İnsana da akıl vermiş. Kendi öğrensin diye. Ona da bir yol göstermiş lakin astigmat galiba birçoğu yolu net göremiyor... Tahrip edilen nedir biliyormusunuz... Beyinlerdir! Dini hurafelerle kendi içinde kıstırılmış beyinlerdir. Bu beyinler fazla düşünmez, düşünmeme yaptırısı vardır çünkü. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Bir arı kusursuz altıgen şeklinde petek yapıyor, bir inek idrar ve kan arasından bembeyaz süt ikram ediyor. Bir sürü şey saymaya gerek yok. Kimin iyi bir öğretici olduğu ortada. Arı altıgeni kendisi yapıyor, başka bir müdahele tespit edilemedi ! İnek sütü, kan ve idrar arasından oluşmaz, komple sistem sütü üretir, sütün nasıl oluştuğu bilimsel olarak açıklanmıştır saygılar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Bir arı kusursuz altıgen şeklinde petek yapıyor, bir inek idrar ve kan arasından bembeyaz süt ikram ediyor. Bir sürü şey saymaya gerek yok. Kimin iyi bir öğretici olduğu ortada. Arı altıgeni kendisi yapıyor, başka bir müdahele tespit edilemedi !İnek sütü, kan ve idrar arasından oluşmaz, komple sistem sütü üretir, sütün nasıl oluştuğu bilimsel olarak açıklanmıştır İşte size dini bakış açısı ile bilimsel bakış açısı arasındaki fark... Bazı insanlar bu gibi şaşkınlık verecek olaylar (bilinmediği durumda) karşısında olayı Allah'a yönlendirirler. Bilmedikleri durumlar karşısında olayları Allah sayesinde açıklarlar. Bu gibi durumlarda bilimsel çalışmaya gerek varmıdır? Arının altıgeni nasıl yaptığı ortadadır: Allah öğretmiş, doğuştan gelmiş... Kan ile idrar arasından nasıl süt oluşuyormuş? Karıştırma kardeşim Allah yapıyo orada, ineğüin içinde... Bilimsel bakan insan ise şüpheyle yaklaşıp soru sorar. Merak ettiği için araştırır. Cevabını byulduğunda ise diğer kesimler de bundan faydalanmasıın iyi bilir. Nasıl mı? İşte böyle: İnsana da akıl vermiş. Kendi öğrensin diye. Ona da bir yol göstermiş lakin astigmat galiba birçoğu yolu net göremiyor... Şimdi soruyorum: dini görüşlker yanında bilim yapılabilir mi? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Arı altıgeni kendisi yapıyor, başka bir müdahele tespit edilemedi ! İnek sütü, kan ve idrar arasından oluşmaz, komple sistem sütü üretir, sütün nasıl oluştuğu bilimsel olarak açıklanmıştır saygılar İnsan matematiksel hesap yapmadan yapamadığını arı doğuştan biliyor. İnsan önce okuma yazma öğrenir ancak öylece hesap işlemleri yapar. İnsanda muhakeme etme yeteneği vardır. Bir şeyi önce düşünür sonra yapar. Diğer canlılar öyle değil. Önce düşünme sonra işleme geçme gibi problemleri yoktur. Geçmiş için üzülme gelecek için tasalanma derdi yok. Ne varsa şimdiki zamanda vardır hesabı hareket eden canlılar. Doğuştan bilgilidirler. Yapacağı tüm şeyleri doğuştan bilen bir canlı. Dolayısıyla aklı olsa bizden bir artısı olurdu. Hem doğuştan bilgili hem de akıllı olması sadece akıllı olarak doğan canlıdan elbet üstün olurdu. Tahrip edilen nedir biliyormusunuz... Beyinlerdir! Dini hurafelerle kendi içinde kıstırılmış beyinlerdir. Bu beyinler fazla düşünmez, düşünmeme yaptırısı vardır çünkü. Şu düşünce kısıtlamalarını yazın da bilelim. Gerekli mi gereksiz şeyleri mi kısıtlamış ? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 İşte size dini bakış açısı ile bilimsel bakış açısı arasındaki fark... Bazı insanlar bu gibi şaşkınlık verecek olaylar (bilinmediği durumda) karşısında olayı Allah'a yönlendirirler. Bilmedikleri durumlar karşısında olayları Allah sayesinde açıklarlar. Bu gibi durumlarda bilimsel çalışmaya gerek varmıdır? Arının altıgeni nasıl yaptığı ortadadır: Allah öğretmiş, doğuştan gelmiş... Kan ile idrar arasından nasıl süt oluşuyormuş? Karıştırma kardeşim Allah yapıyo orada, ineğüin içinde... Bilimsel bakan insan ise şüpheyle yaklaşıp soru sorar. Merak ettiği için araştırır. Cevabını byulduğunda ise diğer kesimler de bundan faydalanmasıın iyi bilir. Nasıl mı? İşte böyle: Şimdi soruyorum: dini görüşlker yanında bilim yapılabilir mi? Bilemediğim bir olayı kendi kendine oluyor veya şuursuz hayvan onu yapıyor demek yerine doğuştan bilgili olan bu canlılara yapması gerekenleri bir daha unutmamaları üzere öğreten Allaha şükürler olsun demek bana daha mantıklı geliyor. Olayı kendine kendine gibi anlamsız bir şeye havale etmiyorum. Olayın teknik yönünü araştırmak meraktan kaynaklanır. Ama ben bu böyledir araştırmayın cahil olun diye bir tabir kullanmadım! Araştırırsın mükemmel düzeni daha iyi öğrenirsin. Bana sigara zararlıdır içme gibi tabirle din zararlıdır gerek yoktur demekle önyargılı olmak arasında bir fark olduğunu söyleyebilirmisin. Nedenlerini yazmak ondan sonra işte bu nedenlerden dolayı sigara zararlıdır içilmemesi gerekir diye ifade etsen daha güzel olmaz mı. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 İnsan matematiksel hesap yapmadan yapamadığını arı doğuştan biliyor. İnsan önce okuma yazma öğrenir ancak öylece hesap işlemleri yapar. Muallim-i Ali Yeni doğan arının yapacağı şeyler, anne arıdan geçmiş olmasın ? Diğer canlılar öyle değil. Önce düşünme sonra işleme geçme gibi problemleri yoktur. Geçmiş için üzülme gelecek için tasalanma derdi yok. Ne varsa şimdiki zamanda vardır hesabı hareket eden canlılar. Nerden biliyorsun, bizim evde bir kedi, komşunun damına atlamak için iki saat muhakeme yapıyor sonra vazgeçiyor. Geçen hafta komşunun damına balık kafası attım (o damdada kedi vardı), bizim kedi bizim evden balıklama atladı yere düştü, dünde tekrar balık kafası attım komşunun damına, kedi atlamadı ama atlamak içinde yerindede duramadı. Demekki onlarında bir nevi öğrendikleri şeyler var, tabi bizim gibi gelişmiş değiller. Yani hayvanlar hakkında, kesin hükümler veremiyoruz, çünkü onların dünyasını bilmiyoruz sadece kendi bakış açımızla düşünüyoruz, bir arının doğuştan bilgiye sahip olması normaldir, çünkü arı birden bire ortaya çıkmıyor, ürediği bir kaynak var ! herşey bu kaynaktan geçiyor tespit edildiği kadarıyla. Arı altıgen mi yapıyor, yoksa arının bal yapmak için uğraşması bir altıgen şekil mi oluşturuyor ? kesin hüküm koyamayız ! Bilemediğim bir olayı kendi kendine oluyor veya şuursuz hayvan onu yapıyor demek yerine doğuştan bilgili olan bu canlılara yapması gerekenleri bir daha unutmamaları üzere öğreten Allaha şükürler olsun demek bana daha mantıklı geliyor. Bilemediğin bir olay hakkında, yorum yapmak ve doğru olan budur demek, mantıklı değil Bilemediğini kendin söylüyorsun, sonrada Allah yapmış diyorsun. çelişki saygılar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir sn6 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 bir kavramı farklı şekillerde açıklayabilmek, bir dilin zenginliğini gösterir; anlam bütünlüğü korunur. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 bir kavramı farklı şekillerde açıklayabilmek, bir dilin zenginliğini gösterir; anlam bütünlüğü korunur. evet bir kavramı farklı şekillerde açıklayabilmek o dilin zenginliğini gösterir, ama bir kelimeyi çok farklı kavramlarda açıklamakta o dilin fakirliğini gösterir. saygılar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir sn6 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 evet bir kavramı farklı şekillerde açıklayabilmek o dilin zenginliğini gösterir, ama bir kelimeyi çok farklı kavramlarda açıklamakta o dilin fakirliğini gösterir. saygılar bir kelimeyi çok farklı kavramlarda açıklamak, felsefenin zenginliğini gösterir Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 bir kelimeyi çok farklı kavramlarda açıklamak, felsefenin zenginliğini gösterir ama felsefe gerçeği kanıtlamaz saygılar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir sn6 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 ama felsefe gerçeği kanıtlamaz saygılar gerçeği ne kanıtlar? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 gerçeği ne kanıtlar? duyu organları Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir sn6 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 duyu organları peki yaşlanmak da bir gerçek değil mi? bunu da duyu organları mı kanıtlar? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 peki yaşlanmak da bir gerçek değil mi? bunu da duyu organları mı kanıtlar? evet yaşlanmakta bir gerçektir, bunu duyu organlarımızla algılarız. duyu organlarımız olmasaydı yaşlandığımızı anlayamazdık. saygılar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir sn6 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 evet yaşlanmakta bir gerçektir, bunu duyu organlarımızla algılarız. duyu organlarımız olmasaydı yaşlandığımızı anlayamazdık. saygılar peki o zaman kainatın sonu var mı yok mu? bunu da duyu organlarımızla algılayabilir miyiz? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2008 peki o zaman kainatın sonu var mı yok mu? bunu da duyu organlarımızla algılayabilir miyiz? Duyu organlarının ömrü yeterse algılarsın! Bu arada bu soruların konuyla alakası ne? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.