Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ÜLKENİN ADINI DEĞİŞTİRELİM... (Eğer bugünden önlem almazsanız; tırmanacak olayların tek sorumlusu bizzat siz olursunuz!... SİZ...)


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Ülkenin de adını değiştirelim...

Sadece Diyarbakır’ın değil, ülkenin de adını değiştirelim!

AKP’ye yakınlığıyla bilinen ve hatta eşi de AKP Milletvekili olan Prof. Dr. Mümtazer Türköne tarihe geçecek sözler etmiş... Demiş ki:

“1994 Avrupa Azınlık Dilleri Şartı Çerçeve Sözleşmesi’nde Türkiye’nin hâlâ imzalamadığı bazı haklar var. Anadilde dilekçe verme, ana dilde ifade verme hakkı, bölge halkının referandum yapıp bir kentin adını değiştirmesi gibi. Bunların yapılmasında bir sakınca yok. Diyarbakır’ın adı Amed olabilir.”

Ardından eklemiş:

PKK’nın kalemi kırıldı, tasfiyede herkes hemfikir.”

Doğru...

Aydınlarımız böyle düşündüğü sürece, PKK gibi örgütlere gerek de yok zaten!

Baksanıza; terörist örgütün “Kürdistan’ın Başkenti” olarak gördüğü ve “Amed” diye isimlendirdiği Diyarbakır’ın adını değiştirmeye dünden razı Mümtazer Bey...

Hazır referandum yapmışken; “Türkiye Cumhuriyeti”nin ismini de “Türkiye Ilımlı İslam Cumhuriyeti” olarak değiştirelim mi Sayın Hocam?

Yetmez...

Bir referandumla hilafet ilan edip, devletin başkentini İstanbul’a taşıyalım!

Bir referandumla Topkapı Sarayı’nı Başbakanlık

binası yapalım...

Bir referandumla hâkimlerin yerine kadıları oturtalım...

Bir referandumla Arap harflerine dönelim...

Bir referandumla haftalık tatil gününü pazardan cumaya alalım...

Bir referandumla kadınların okumasını...

Bir referandumla seçmesini, seçilmesini...

Bir referandumla baş örtüsüz gezmesini...

Bir referandumla eşiyle yan yana yürümesini...

Bir referandumla mirastan eşit pay almasını yasaklayalım!

Bir referandumla sizin gibi düşünmeyenlerin sürgün, hatta idam edilmesini sağlayalım!

***

Kısacası; fırsat bu fırsat, sadece Kürt milliyetçilerini değil, din devleti özlemiyle yanıp tutuşanları da memnun edelim hocam!

Referandumlarla 84 yıllık Cumhuriyet’in tüm izlerini silelim...

Nasıl olsa “çoğunluğun” sizin gibi düşündüğünden eminsiniz ya artık; referandum en iyisi bu yüzden!

Bir referandum da “iktidar yanlısı prof’lara en yüksek devlet memuru maaşı verilmesini sağlamak için” yapalım mı?

Emeğiniz boşa gitmesin... Kıyamam!

*****

GÜNÜN SORUSU

Aselsan’da görevli üç Türk mühendis, bir süre önce arka arkaya intihar (!) etmişti! “Bazı askeri sırlara sahip oldukları için gizli servisler tarafından öldürüldükleri” de iddia ediliyordu. Hüseyin Başbilen de onlardan biriydi ve aracının içinde bulunan cesedinin, baş ve boyun bölgesinde kesikler vardı. 10 kişilik Adli Tıp kurulu, Başbilen için raporlarını nihayet tamamlamış: Yedisi “intihar” derken, üçü cinayet ihtimalinin ağırlıklı olduğunu söylemiş!

Onlar sizin oğlunuz, kardeşiniz olsaydı; bu çelişkili rapordan sonra ne hisseder ve ne yapardınız?

*****

Yanan arabaları seyreden polis teşkilatı istemiyoruz!

Eli kanlı terör örgütünün yandaşları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’a ilk bombaları attığı 16 Aralık’tan bu yana, İstanbul’da neredeyse her gece üçer-beşer otomobil yakmaya başladı!

Yakılan araba sayısı şimdiden 50’ye dayandı!

PKK’lı Neron”ların yöntemi belli:

Ellerine bir bidon benzin ya da molotof koteyli alıyorlar, özellikle dar sokaklara park edilmiş arabaları ateşe verip kaçıyorlar!

Bu saldırıları bugün “küçükken” görmezden gelirsek, Emniyet Müdürlüğü’nün saldırganları yakalayıp köklerini kurutmasını sağlamazsak; bu tür saldırıların önüne geçemez hale geliriz.

Bugün araba yakanların yakalanmadığını gören terörist örgüt yanlısı diğer çeteler de cesaretlenir ve Allah korusun, önü alınamaz büyük olaylar meydana gelir!

Sözüm İstanbul Emniyet Müdürü Sayın Celalettin Cerah’a:

Lütfen görevinizi yapın!

Ellerinde benzin bidonlarıyla gezen bu eşkiyacıklara, İstanbul’un sahipsiz olmadığını gösterin!

Bunun için elinizde yeterince personel de var, teknik takip olanağı da...

Eğer bugünden önlem almazsanız; tırmanacak olayların tek sorumlusu bizzat siz olursunuz!

 

:excl::excl::excl::excl::excl::excl::excl::excl::excl::excl:

_____________________________

Mustafa Mutlu/Vatan

Gönderi tarihi:
Ülkenin de adını değiştirelim...

Sadece Diyarbakır’ın değil, ülkenin de adını değiştirelim!

AKP’ye yakınlığıyla bilinen ve hatta eşi de AKP Milletvekili olan Prof. Dr. Mümtazer Türköne tarihe geçecek sözler etmiş... Demiş ki:

“1994 Avrupa Azınlık Dilleri Şartı Çerçeve Sözleşmesi’nde Türkiye’nin hâlâ imzalamadığı bazı haklar var. Anadilde dilekçe verme, ana dilde ifade verme hakkı, bölge halkının referandum yapıp bir kentin adını değiştirmesi gibi. Bunların yapılmasında bir sakınca yok. Diyarbakır’ın adı Amed olabilir.”

.

.

.

 

Bu saldırıları bugün “küçükken” görmezden gelirsek, Emniyet Müdürlüğü’nün saldırganları yakalayıp köklerini kurutmasını sağlamazsak; bu tür saldırıların önüne geçemez hale geliriz.

Bugün araba yakanların yakalanmadığını gören terörist örgüt yanlısı diğer çeteler de cesaretlenir ve Allah korusun, önü alınamaz büyük olaylar meydana gelir!

Sözüm İstanbul Emniyet Müdürü Sayın Celalettin Cerah’a:

Lütfen görevinizi yapın!

Ellerinde benzin bidonlarıyla gezen bu eşkiyacıklara, İstanbul’un sahipsiz olmadığını gösterin!

Bunun için elinizde yeterince personel de var, teknik takip olanağı da...

Eğer bugünden önlem almazsanız; tırmanacak olayların tek sorumlusu bizzat siz olursunuz!

 

:excl::excl::excl::excl::excl::excl::excl::excl::excl::excl:

_____________________________

Mustafa Mutlu/Vatan

 

Bu konuda size katiliyorum sanin dipnot tesekkürler.

Gönderi tarihi:
Hazır referandum yapmışken; ?Türkiye Cumhuriyeti?nin ismini de ?Türkiye Ilımlı İslam Cumhuriyeti? olarak değiştirelim mi Sayın Hocam?

Yetmez...

Bir referandumla hilafet ilan edip, devletin başkentini İstanbul?a taşıyalım!

Bir referandumla Topkapı Sarayı?nı Başbakanlık

binası yapalım...

Bir referandumla hâkimlerin yerine kadıları oturtalım...

Bir referandumla Arap harflerine dönelim...

Bir referandumla haftalık tatil gününü pazardan cumaya alalım...

Bir referandumla kadınların okumasını...

Bir referandumla seçmesini, seçilmesini...

Bir referandumla baş örtüsüz gezmesini...

Bir referandumla eşiyle yan yana yürümesini...

Bir referandumla mirastan eşit pay almasını yasaklayalım!

Bir referandumla sizin gibi düşünmeyenlerin sürgün, hatta idam edilmesini sağlayalım!

 

 

Her şey sırayla ,yapılacak .Daha zaman var, bu sayılanlar telaffuz edilmeye başlandı bile.Arkasının geleceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

 

?

PKK?lı Neron?ların yöntemi belli:

Ellerine bir bidon benzin ya da molotof koteyli alıyorlar, özellikle dar sokaklara park edilmiş arabaları ateşe verip kaçıyorlar!

Bu saldırıları bugün ?küçükken? görmezden gelirsek, Emniyet Müdürlüğü?nün saldırganları yakalayıp köklerini kurutmasını sağlamazsak; bu tür saldırıların önüne geçemez hale geliriz.

Bugün araba yakanların yakalanmadığını gören terörist örgüt yanlısı diğer çeteler de cesaretlenir ve Allah korusun, önü alınamaz büyük olaylar meydana gelir!

Sözüm İstanbul Emniyet Müdürü Sayın Celalettin Cerah?a:

Lütfen görevinizi yapın!

 

 

Bu ülkede herkes görevini gerektiği gibi yapsa, bu hale gelir miydik?Senelerdir duymuyor muyduk hepimiz pkk terörü için söylenenleri: "Bir avuç çapulcu"

O ,bir avuç çapulcu bugün devlet kurma aşamasına geldi.Bugün İstanbul'da Kürtler nerden geldiği belli olmayan paralarla mahalleler yaratıyorlar ve aralarında Türk olanları ,barındırmamak için her türlü tehdit ve şantajı uyguluyorlar.Yani anlayacağınız ,kurtarılmış bölgeler yaratıyorlar.İsteyen Küçükçekmece kanarya semtinde bir araştırma yapabilir.Bu sadece bir örnek.

Gönderi tarihi:

Çelişkiler yumağı ve ipin ucu...

 

Son günlerde duyduklarımız ve yaşadıklarımızı az çok toplumsal süreci takip edenler bilirler...

Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nün açtığı resim sergisinde yaşananlar...

Çıplak beş resmi delik deşik eden düşünceyle Beyoğlu'nda Avusturyalı kızlara, kadınlara saldıranlar arasında nasıl bir ilişki kurabiliriz?

Bu soruma şu yanıtı verebilirsiniz:

"Canım, ilk kez olmuyor Beyoğlu'nda taciz..."

Doğrudur!..

Ama Beylikdüzü 'nde devletten maaş alan bir imam, "Kadını çalıştırmayın, çünkü nefsini tutamaz, fuhuş yapar" diyebiliyorsa oturup düşünmek gerekir, "Türkiye nereye gidiyor" diye...

Bugün Anadolu kentlerinde caddelerde, sokaklarda kadın göremezsiniz, çünkü evdedir...

Evet, yarınların ne getireceğini düşünebiliyor musunuz?

Gönderi tarihi:

evet yarınların ne getireceğini düşünebiliyorum..bir sabah kalktık ve her şey değişmişti diyeceğiz bizde..gidişat onu gösteriyor..

 

böylesine her yönden ve pişkince yağan sözler de yarınların açık ispatı gibi..tabi imzanızdaki gibi..susmaya devam edilirse!!!

Gönderi tarihi:
Çelişkiler yumağı ve ipin ucu...

 

Son günlerde duyduklarımız ve yaşadıklarımızı az çok toplumsal süreci takip edenler bilirler...

Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nün açtığı resim sergisinde yaşananlar...

Çıplak beş resmi delik deşik eden düşünceyle Beyoğlu'nda Avusturyalı kızlara, kadınlara saldıranlar arasında nasıl bir ilişki kurabiliriz?

Bu soruma şu yanıtı verebilirsiniz:

"Canım, ilk kez olmuyor Beyoğlu'nda taciz..."

Doğrudur!..

Ama Beylikdüzü 'nde devletten maaş alan bir imam, "Kadını çalıştırmayın, çünkü nefsini tutamaz, fuhuş yapar" diyebiliyorsa oturup düşünmek gerekir, "Türkiye nereye gidiyor" diye...

Bugün Anadolu kentlerinde caddelerde, sokaklarda kadın göremezsiniz, çünkü evdedir...

Evet, yarınların ne getireceğini düşünebiliyor musunuz?

 

Aydın Çağdaş Sanatçimiz Ali Poyrazoğlu Tv de programın da Yine Çağdaş Sanatçi Seray SEver'i Taciz ederse...aydın Çağdaş sanatçi Hulya avşar Rıck Martınin poposunu ellerse Vesaire vsaire siz düşünün gerisini ayaklar baş,, başlar ayak olunca neler oluyor...

 

Devletten Maaş alıp Ögrencilerini taciz eden Öğretmenler için bu kadar yaygara yapmıyorsunuz..Canım egitmendir döverde severde diyebiliyorsanız oturup düşünmeniz gerekir..

 

Bugün den sonra Okullarda ögrenci göremezseniz şaşirmayın..Çünkü Evdedir...

 

Bütün Kötü oluşumları İslamla Bagdaştırmanıza hayranım doğrusu...

 

Eşşekten at,,reçelden baL oLmaz..

 

SaygıLar..

Gönderi tarihi:
Aydın Çağdaş Sanatçimiz Ali Poyrazoğlu Tv de programın da Yine Çağdaş Sanatçi Seray SEver'i Taciz ederse...aydın Çağdaş sanatçi Hulya avşar Rıck Martınin poposunu ellerse Vesaire vsaire siz düşünün gerisini ayaklar baş,, başlar ayak olunca neler oluyor...

Devletten Maaş alıp Ögrencilerini taciz eden Öğretmenler için bu kadar yaygara yapmıyorsunuz..Canım egitmendir döverde severde diyebiliyorsanız oturup düşünmeniz gerekir..

 

Yapma be arkadaşım...

Aydın, sanatçı, çağdaş diye örnek verdiğin kişilere bak yahu!

Ey vicdan....

Gönderi tarihi:
Bütün Kötü oluşumları İslamla Bagdaştırmanıza hayranım doğrusu...

 

Eşşekten at,,reçelden baL oLmaz..

 

 

Şimdiiiiiiiii... bakın çalışan kadın aldatırmışmış...! mış mış ta mış mış...

 

Yakında bir “şeriat sitesi” kurulacağı haberinin daha önce duyulduğu Beylikdüzü’nde bir caminin imamı hakkında soruşturma açılmış.

 

Sebebini okudunuz mu bilmiyorum, tekrarlayalım onun için; İmam Hasan Hakyemez kadınların hakkını fena halde yiyerek Cuma vaazında “Çalışan kadının kocasını aldatacağını, nefsine hakim olamayacağını” söylemiş ve cemaatten eşlerini çalıştırmamalarını istemiş. (Acaba Afganistan’da olduğunu zannetmiş olabilir mi?)

 

Kafasındaki hurafelere göre erkeğin 1 nefsi, kadının ise

 

9 nefsi varmış (kadınlar neymiş be abi), kadın hangisine hakim olsunmuş. Kadın nefsine düşkünmüş ve işyerinde nefsine hakim olamazmış. Karısını çalıştıran erkek “günaha girer”miş.

 

Kadınla erkeğin yan yana oturtulması da bu kafaya göre “günaha girer”, onun için oturtmuyorlar. İran gibi ülkelerde ise “futbolcuların

 

bacağını görür” diye kadınların stadyumlara girmesi de yasak ediliyor. Biraz daha ileri gidince yanında erkek olmadan dışarı çıkması veya konuşması da...

 

Bu tür olayların arttığını görmezden gelerek “münferit olaylar” diyenlerin Türkiye’de 85 bin cami, 90 bin din görevlisi olduğunu, 60 bin kişiye 1 hastane düşerken her 350 kişi için bir cami bulunduğunu hatırlamaları gerekiyor. Bu arada... Diğer imamlar da benzer bir beyin yıkama, baskı işine kalkıştıklarında yalnız kadınların çalışmasının önleneceğini değil, çalışan kadınlara neler yapılacağını da düşünmeleri gerekiyor.

 

Onların ve herkesin düşünmesi iyi olur.

 

Bilimde “ihtimal hesabı” önemlidir biliyorsunuz!

......

Eveeeeeet..

Haklısınız...

Eşekten At, reçelden bal olmaz..

Tıpkı yukarıdaki imam gibi değilmi... :)

Gönderi tarihi:
Hadi diyelim örnekten vaz geçtim...

 

Peki bu olayların zanlıları Cumhuriyetin Atatürk'ün Çocukları değil mi?

 

Ey vicdan..

 

Cumhuriyet cocuklarına laf etmek...

Öylemi..

Haydi o zaman bire zemane çocuklarına bakalım...

Dini pazara çıkaran...

İmanı para...

Seccadesi dolar...

Kıblesi ABD...

Takkiye ile yoğrulmuş...

Pentegonda mayalanmış...

1400'lü yıllarda yazılmış reçetelerle...

Günümüze uyarlamaya çalışan doğmatik zincirin alkasına körü körüne bağlanmış...

Yegane ezbercileriylemi olacak..

Hadi canım..

Olacak şey değil...

Kuran'daki emirlere uymayan...

Kuran'da olmayan kuralları topluma dayatmaya çalışan...

Kadınlarımızı ikinci sınıf vatandaşlığa mahkum eden...

Dini, siyasete alet eden...

Siyaseti, dinciliğe kurban eden... Hem faizci, hem türbancı...

Dine ve dindarlara saygısız...

Hem dinimizi, hem siyasetimizi kirleten...

Takıyyeci, dinci, ikiyüzlülerlemi gelceğe yön vereceğiz...

 

Peh... :)

Gönderi tarihi:
Peki bu olayların zanlıları Cumhuriyetin Atatürk'ün Çocukları değil mi?

 

Valla sorsalar siz de cumhuriyet çocuğusunuzdur ama...

Saygılar efendim...

Gönderi tarihi:
Şimdiiiiiiiii... bakın çalışan kadın aldatırmışmış...! mış mış ta mış mış...

 

Yakında bir ?şeriat sitesi? kurulacağı haberinin daha önce duyulduğu Beylikdüzü?nde bir caminin imamı hakkında soruşturma açılmış.

 

Sebebini okudunuz mu bilmiyorum, tekrarlayalım onun için; İmam Hasan Hakyemez kadınların hakkını fena halde yiyerek Cuma vaazında ?Çalışan kadının kocasını aldatacağını, nefsine hakim olamayacağını? söylemiş ve cemaatten eşlerini çalıştırmamalarını istemiş. (Acaba Afganistan?da olduğunu zannetmiş olabilir mi?)

 

Kafasındaki hurafelere göre erkeğin 1 nefsi, kadının ise

 

9 nefsi varmış (kadınlar neymiş be abi), kadın hangisine hakim olsunmuş. Kadın nefsine düşkünmüş ve işyerinde nefsine hakim olamazmış. Karısını çalıştıran erkek ?günaha girer?miş.

 

Kadınla erkeğin yan yana oturtulması da bu kafaya göre ?günaha girer?, onun için oturtmuyorlar. İran gibi ülkelerde ise ?futbolcuların

 

bacağını görür? diye kadınların stadyumlara girmesi de yasak ediliyor. Biraz daha ileri gidince yanında erkek olmadan dışarı çıkması veya konuşması da...

 

Bu tür olayların arttığını görmezden gelerek ?münferit olaylar? diyenlerin Türkiye?de 85 bin cami, 90 bin din görevlisi olduğunu, 60 bin kişiye 1 hastane düşerken her 350 kişi için bir cami bulunduğunu hatırlamaları gerekiyor. Bu arada... Diğer imamlar da benzer bir beyin yıkama, baskı işine kalkıştıklarında yalnız kadınların çalışmasının önleneceğini değil, çalışan kadınlara neler yapılacağını da düşünmeleri gerekiyor.

 

Onların ve herkesin düşünmesi iyi olur.

 

Bilimde ?ihtimal hesabı? önemlidir biliyorsunuz!

......

Eveeeeeet..

Haklısınız...

Eşekten At, reçelden bal olmaz..

Tıpkı yukarıdaki imam gibi değilmi... :)

 

 

Şimdi O Kişi yani İmam tüm İslam aleminimi temsil ediyor..Hatayı burda yapıyorsunuz..

 

İnanırmısınız Değme Kemalist Laik Bir abi tanıyorum Hatta Cumhuriyet Mitinglerin de en ön saflarda yerini aldı..Biliyor musunuz şimdi nerde maalesef Cezaevinde..Neden biliyor musunuz??Uyuşturucu Kaçakçiliği Şimdi ben bu abi ile siz Cumhuriyetçi kemalist Laik arkadaşları aynı kefeye mi koymalıyım..Bu çok yaman bir çelişki olurdu değil mi?

 

Şimdi bir daha düşününüz Lütfen..

 

İnsanların İnandığı değerlere Hakaret etmeyiniz aşağilamayınız neden derseniz Çünkü onlarda sizin İnandığınız değerlere hakaret eder ve aşagilar küpe olsun kulağiniza..

 

Unuttuğunuz bir diğer konu bu Camiilerin tümünü neredeyse Hayırsever Vatandaşlar yaptırmiştir,Bunların nezdin de bir çok Üniversite,okul,hastane vesaire yaptırmıştırlarda her şeyi devletten beklememeliyiz değil mi??Devlet sadece İmamlara maaş vermektedir..Buda çok doğal Ülkemiizn için de Müslüman İnsanlar olduğu için Devlet Vergi aldığı bu İnsanlara kamusal hizmet vermek zorundadır..Bu bir nevi sosyal hizmettir değil mi??

 

İnancım Ölçüsün de Çalişmak İbadet der öğretilerimiz..Gerisini siz düşünün..

 

Neden Camiler Gözünüze Batıyor O kadar Fuzuli Parklar Var ki Ehl-i Keyf İnsanlara mesken olmuş..İnanırmısınız kıyaslarsak İmamlardan kat ve kat masraflıdır...

 

Genelevlerde ki Devlet Memurları neden dikkatinizi çekmiyor..Bu Masraf ile kaç hastane kaç okul kaç Camii vesaire yapılır..

 

Çok kapsamlı düşünmeye davet ediyorum sizi...

 

Ne Kadar Dünya Görüşlerimiz İnançlarımız farklı da olsa Bu Ülkenin İnsanlarıyız..Dedelerimiz bu Ülke için Can verdi Bizlere Miras bıraktı..

 

O saydığınız Camiilerin Bir çoğuda ecdadımızdan bize Miras'tır..

 

Devlet biizlerin devleti,ordu bizlerin ordusu,bu topraklar bizlerin toprakları Biraz Az Biraz ülke İnsanı olarak birbirimize tahammül etmeliyiz...

 

Dünya görüşlerimizin farklı olması demek Devletin farklı görüşlerde ki inançta ki İnsanlara Hizmet götürmesi demek değil ki..

 

Toplum da ''Hoşgörü'' Önemlidir Biliyorsunuz!!

 

Biraz daha araştırsa idiniz O Camii Cemaatinin Şikayetleri üzerine daha önceden soruşturma açildiğini görecektiniz..

 

Kişilerin Makam ve mevkilerini Kötü emellerine alet ettiği görüldüğü üzere Devletin Mahkemeleri Var Bu Kişinin İmam olması şart değil..MisaL Rüşvetçi Memurlar yakalanıyor bir süre açiğa aliniyor daha sonra göreve devam ediyor..Umarım Bu İmam olan şahsın Göreve dönüşü olmaz..Bunu Tüm İçtenliğimle diliyorum..

 

Evet Nacizane Haklıyım...

 

*********************

 

Yineliyorum...

 

**************

 

*************** Cumhuriyetçiler mi gelecege Yön verecek..

 

******************** Yön vermek değil geleceğimizi çaldıkları kanısındayım..

 

Okumadın ki Sultan_ı Mektep'de Adam olasın Bir saniye'de Peh peh..!!!

 

SaygıLar..

Gönderi tarihi:
Çok kapsamlı düşünmeye davet ediyorum sizi...

Bende sizi..

İnsanların korkuları, kendilerini güçsüz (aciz) hissetmeleri, mucize beklentileri, cennet vaadi, bir güce sığınmak gereksinimleri, geleceğin belirsizliğinin yarattığı kaygılar, günahkârlık kaygısı, din istismarını, sömürüsünü kolaylaştırıyor. Özür dilerim.. uyanıklar sözcüğünü kullanacağım.

 

İnsanların korkularından, zaafından yararlanarak, maddi çıkar sağlama, toplumda ayrıcalıklı güç elde etme, politik amaca ulaşma, hatta cinsel taciz aracı olarak dini kullanıyorlar. Şöyle tarihe bir bakalım, çoğu savaşın, cinayetin, gasp ve soygunun, servetlere el koymanın, insanlara yapılan eziyetlerin, zulümlerin, hatta cinsel tacizlerin ardında din istismarı, dinsel öğeler, dinsel kandırmaların yattığı görülür.

 

Din alalaması, kamuflajı ile dinin kutsallığına sarılarak geçmişte insanlık suçları işlenmiştir; azalmakla beraber günümüzde de bu tür suçlar işlenmekte, ne yazık ki kimi zaman yeryüzünde cezasız da kalmaktadır.

 

Tanrı'ya gerçekten inanan kişi, dine saygılıdır; dini insanları kandırma, güdüleme, yönlendirme aracı olarak kullanmaz, kullananlara karşı da tepki verir; insanları uyarmaya çalışır. Tanrı'nın yeryüzünde vekili, sözcüsü, özel güçler verdiği kişiler olamaz. Kimse Tanrı adına karar veremez, yargılama yapamaz, vaatte bulunamaz. Burada kandırmacayı da aşan sahtekârlık, sömürü söz konusudur. Tanrı'ya inanan kişi, babaya, yatıra, azize, azizeye, hocaya, papaza inanmaz.

 

Dinin amacı, insanların düzgün olmaları, erdemli bir yaşam sürdürmeleri, başkalarına kötülük yapmamaları; tacizde, tecavüzde bulunmamaları, istismara yönelmemelidir. Dinlerin temelinde iyilik vardır, iyi insan olmak çabası vardır. Eğer günümüzde kötülük, istismar, taciz, tecavüz, yağma, soygun yaygın ise çok az insan maddi nimetlerden yararlanırken, geniş kitleler açlık sınırında yaşıyor, sömürülüyor, baskı altında tutuluyorsa, burada bir terslik vardır, dinin amacına aykırı bir düzen oluşturulmuş demektir.

 

Hayrıca...

İnsanın düzgün, doğru, dürüst davranması, bir korku ya da bir karşılık beklentisi sonucu olmamalıdır. Gerçekten iyilik yapmak, insani bir erdemin gereğidir.

Tanrı'ya korku ile ya da bir karşılık beklentisi ile bağlılık olmaz. Tanrı adına göz korkutmaya, çıkar sağlamaya, güç elde etmeye çalışanlar, Tanrı'ya gerçekte inanmayanlar, sömürünün de en kötüsünü, alçakçasını yapanlardır.

 

Dinin temeli, Tanrı'ya gönülden inanarak düzgün insan olmaya çalışmak, düzgün insan olabilmektir. Gerisi, söylenenlerin çoğu, aldatmaya yönelik teferruattır.

Din sömürüsünden kurtulmak, dinin emperyal güçler tarafından da kullanıldığı göz önünde tutulursa, insanlık için insanca yaşamanın yolunu, ufkunu açabilir.

 

Gerisi hikeyenin daniskasıdır...

Gönderi tarihi:
Şimdi O Kişi yani İmam tüm İslam aleminimi temsil ediyor..Hatayı burda yapıyorsunuz..

.

.

.

Okumadın ki Sultan_ı Mektep'de Adam olasın Bir saniye'de Peh peh..!!!

 

SaygıLar..

Konuyu hemen carpitmaya calismayalim,dindara kimse laf etmiyor,siz*************Cumhuriyetcilermi ....diye yazarken neden ayirim yaparak yazmadiniz,eger yazdiginiz cümleye iyice dikkat ederseniz o cümlenin tüm Cumhuriyetcileri hedef aldigi cikar ortaya,sanirimki bu görüste degilsinizdir.

Camileri hayirsever vatandaslarimiz yaptirmistir,dogru haklisiniz ama hic bir vatandas durup dururken alin su parayida cami yapin demez,cami yaptirma dernekleri bu isleri üstlenir.Peki bu kadar cami var iken neden o hayirsever dernekler birde okul icin para toplayalim demezler.Tabiiki herseyi devletten beklemememiz gerekir,o zaman size bende bir gözlemimi anlatayim.**Bayram namazi,caminin yaninda bir okul insaati,ögrenciler baska okullara gönderiliyor mecburen.Imam vaaz veriyor:Ey cemaat Allah rizasi icin filan yerdeki Imam hatip okulunun insaatina yardim bekliyoruz bir an önce insaat bitsin diyor.**Bildigim kadariyla Imam hatip okullarida Milli Egitime baglidir.Hal böyle iken o imamdan filan yerdeki imam hatip okulu icin degil yanibasindaki okul icin yardim istemesini veya her iki okul icinde yardim istemesini beklemek daha dogru olmazmiydi?Biz camilerde Atatürk ve arkadaslari icin dua eden imamlarida biliyoruz etmeyenleride.Bu nedenle konulari carpitmadan ama gercekleride hafife almadan irdelemek gerekir.Mademki bu ülke hepimizindir,hepimiz bu ülkenin insaniyiz o zaman bitaraf ama objektif olarak bakalim konulara.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Bende sizi..

İnsanların korkuları, kendilerini güçsüz (aciz) hissetmeleri, mucize beklentileri, cennet vaadi, bir güce sığınmak gereksinimleri, geleceğin belirsizliğinin yarattığı kaygılar, günahkârlık kaygısı, din istismarını, sömürüsünü kolaylaştırıyor. Özür dilerim.. uyanıklar sözcüğünü kullanacağım.

 

İnsanların korkularından, zaafından yararlanarak, maddi çıkar sağlama, toplumda ayrıcalıklı güç elde etme, politik amaca ulaşma, hatta cinsel taciz aracı olarak dini kullanıyorlar. Şöyle tarihe bir bakalım, çoğu savaşın, cinayetin, gasp ve soygunun, servetlere el koymanın, insanlara yapılan eziyetlerin, zulümlerin, hatta cinsel tacizlerin ardında din istismarı, dinsel öğeler, dinsel kandırmaların yattığı görülür.

 

Din alalaması, kamuflajı ile dinin kutsallığına sarılarak geçmişte insanlık suçları işlenmiştir; azalmakla beraber günümüzde de bu tür suçlar işlenmekte, ne yazık ki kimi zaman yeryüzünde cezasız da kalmaktadır.

 

Tanrı'ya gerçekten inanan kişi, dine saygılıdır; dini insanları kandırma, güdüleme, yönlendirme aracı olarak kullanmaz, kullananlara karşı da tepki verir; insanları uyarmaya çalışır. Tanrı'nın yeryüzünde vekili, sözcüsü, özel güçler verdiği kişiler olamaz. Kimse Tanrı adına karar veremez, yargılama yapamaz, vaatte bulunamaz. Burada kandırmacayı da aşan sahtekârlık, sömürü söz konusudur. Tanrı'ya inanan kişi, babaya, yatıra, azize, azizeye, hocaya, papaza inanmaz.

 

Dinin amacı, insanların düzgün olmaları, erdemli bir yaşam sürdürmeleri, başkalarına kötülük yapmamaları; tacizde, tecavüzde bulunmamaları, istismara yönelmemelidir. Dinlerin temelinde iyilik vardır, iyi insan olmak çabası vardır. Eğer günümüzde kötülük, istismar, taciz, tecavüz, yağma, soygun yaygın ise çok az insan maddi nimetlerden yararlanırken, geniş kitleler açlık sınırında yaşıyor, sömürülüyor, baskı altında tutuluyorsa, burada bir terslik vardır, dinin amacına aykırı bir düzen oluşturulmuş demektir.

 

Hayrıca...

İnsanın düzgün, doğru, dürüst davranması, bir korku ya da bir karşılık beklentisi sonucu olmamalıdır. Gerçekten iyilik yapmak, insani bir erdemin gereğidir.

Tanrı'ya korku ile ya da bir karşılık beklentisi ile bağlılık olmaz. Tanrı adına göz korkutmaya, çıkar sağlamaya, güç elde etmeye çalışanlar, Tanrı'ya gerçekte inanmayanlar, sömürünün de en kötüsünü, alçakçasını yapanlardır.

 

Dinin temeli, Tanrı'ya gönülden inanarak düzgün insan olmaya çalışmak, düzgün insan olabilmektir. Gerisi, söylenenlerin çoğu, aldatmaya yönelik teferruattır.

Din sömürüsünden kurtulmak, dinin emperyal güçler tarafından da kullanıldığı göz önünde tutulursa, insanlık için insanca yaşamanın yolunu, ufkunu açabilir.

 

Gerisi hikeyenin daniskasıdır...

 

 

Dünya Görüşlerimiz farklı olabilir sizinle ancak siz nasıl ki dini(islamı) istismar edenlere karşi tepki veriyorsanız Müsade ediniz de nacizane bizlerde Cumhuriyetin değerlerini istismar edenlere vede bu değerler üzerinden nemalananlara tepki gösterelim..

 

Ne güzeL söylüyorsunuz ''Dinin(İslamın) amacına aykırı bir düzen oluşturulmuş demektir''..Bizde bu düzene sisteme karşiyiz..

 

Biz Allah(c.c) Korktuğumuz İçin sevmiyoruz..Sevdiğimiz için Korkuyoruz..(Sevdiğimizi incitmekten imtina ediyoruz)

 

Mecnun değilseniz susunuz der bu Fukara...

 

Anlattıklarınız Hikaye kusura bakmayın da Din Savaşlarından çok İnsan İdeolojilerinin(diktatörler) yüzünden Kan dökülmüştür yeryüzünde Tarih buna Şehadet eder..

 

 

SaygıLar..

 

Sayın; Politika Dindara(müslümana) Laf edilmiyor diyorsunuz satırları iyi okuyunuz O dindar(müslüman) İnsanların İnandığı Değerlere dil uzatıldığını göreceksiniz ve karşilikli atişmamiza hak vereceksiniz..

 

1400 yıllık diye atıfta bulunduğunu gözönünde bulundurarak Din ve dindar olarak İslam Ve Müslümanları kastediyor..Hiç Farketmez Biz tüm Kitaplara Vede peygamberlere iman ederiz..

 

Biz Atatürk düşmanı değiliz ki Tabi ki Dua edeceğiz ordumuza askerimize ecdadımıza..

 

Birkere İmam Hatip okuluna bagiş toplayamaz Diyanete baglı değildir vede Makbuz kesilmektedir Burdan sizi Sayın Politika O İmam hakkında Diyanet işlerine Şikayette bulunmanızı rica ediyorum Şayet etmeyecekseniz O Camii Vede İmamı bana gösterin ben şikayetçi olayım soruşturma açilmasını talep edeceğim..Lütfen bana ulaşirmisiniz..

 

SaygıLar...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.