Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 hollanda ve danimarkada müslümanların ülkedeki yoksullara yönelik kurban yardımı girişimi almanyada da ilgi uyandırdı..alman yadım kurukları müslümanlardan gelecek kurban yardımlarını memnuniyetle karşılyacaklarını bildirdi..hollandad medya ve sivil toplumun takdirini kazanan insiyatif almanyada henüz tannmamakla birlikte yardım kuruluşları müslümanlarla işbirliğine açı olduklarını belirtiyor.. Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 hollanda müslümanların kurban yardımını konuşuyor.. kurban bayramı süresince gerçekleştirilecek et toplama kampanyası türk kökenli Eindhoven belediye meclis üyesi Kaya Turan Koçak tarafından anlatıldı.. kurban bayramı vesilesiyle toplanacak et ve yoksullara verilecek kurban yemeği projesi hollanda basınında beklenmedik bir yankı uyandırdı..hollanda resmi ajansı ANP bu anlamlı girişimi tüm dünyaya duyurdu..bazı hollandalılar bu projenin ödül alması gerektiği düşşüncesinde.. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Yardımın tek yolu kurbandı zaten... yardımlaşın yardımlaşın... Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Vay uyanıklar vay,onlarda artık milletin sırtından geçinmenin yolunu öğrendiler demekki. Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 başka hangi yollar var sizin bilip te bizim bilmediğimiz...küçümsiyeceğinize örnek olun.. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 başka hangi yollar var sizin bilip te bizim bilmediğimiz...küçümsiyeceğinize örnek olun.. Küçümsemek mi? ne alaka sayın 4mevsim? Başka yollar bulmak çok basit. O paralarla okul yapılmasına katkıda bulunabilir. Aş evleri kurulabilir. Evsiz barksızlara yatacak yer ayarlanabilir. Toplumun tek sorunu kurban eti yemek değil. Et yemeye varıncaya kadar çoook ama çooooook sorunu var bu milletin.... Bilmiyor muydunuz yoksa? Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Küçümsemek mi? ne alaka sayın 4mevsim? Başka yollar bulmak çok basit. O paralarla okul yapılmasına katkıda bulunabilir. Aş evleri kurulabilir. Evsiz barksızlara yatacak yer ayarlanabilir. Toplumun tek sorunu kurban eti yemek değil. Et yemeye varıncaya kadar çoook ama çooooook sorunu var bu milletin.... Bilmiyor muydunuz yoksa? yardımlaşın yardımlaşın ifadesi büyüklerin çocuklara söylediği üsluptur... bilmediğimiz başka yollar dedim...bunların yapılmadığını mı iddia ediyorsunuz... ömründe bir fakirle aynı sofraya oturmamış insan tavrıyla konuşunca ne kolay değil mi... şuna varıncaya kadar çooook sorun var buna gelnceye kadar çoooooooook sorun var...birtek sorun çözecek yol var...ahlaklı olmak...paylaşmayı öğrenmek...çalanlar deveyi hamuduyla götürenler de amaaaaaaaaaaaan o kadar çok sorun var ki...ben mi çözeceğim..diyorlar..zihniyetler ölmüyor zayıflıyor zaman zaman...fırsatını bulunca hortluyor... toplumsal yetkisi olanlar çalmaktan bireysel sorumluluk adına vatandaşlar da amaaaaaaan benim yaptığım devede kulak ...çoooooooook sorun var diyen nemelazımcılar olmaktan vazgeçmedikçe hiç bir sorun çözülmez.... hani maun surasinde denildiği gibi....onlar gösteriş yaparlar ...en ufak bir iyilikten de alıkoyarlar... selamlar... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Çok merak ediyorum... Kurban kesme işinde ilk akla gelenler fakirler ve boğazlarından et geçmeyen insanlar mı, yoksa kan akıtmak mı? Millet olarak senenin diğer günlerinde ne kadar düşünüyoruz acaba bu fakir insanları? Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Çok merak ediyorum... Kurban kesme işinde ilk akla gelenler fakirler ve boğazlarından et geçmeyen insanlar mı, yoksa kan akıtmak mı? Millet olarak senenin diğer günlerinde ne kadar düşünüyoruz acaba bu fakir insanları? sizi bilmem ama allaha iman ve şükreden samimi müslümanlar her an hatırlarlar..ramazanlarda bayramlarda zekat ve sadaka vereceklerinde günde 5 vakit namazlarından sonra dualarında cuma namazlarında yemek yeyip doyduklarında nimet verene ve o nimeti bulamayanlara dua ederler..yardım ederler...yarım hurma ile de olsa sadaka veriniz diyen peygamberin emrine her daim uyarlar...hediyeleşirler...yardımlaşırlar...yol yaparlar cami yaparlar okul yaparlar..... herkes böyle yapmıyor mu...biliyorum...kuran söylüyor zaten insanın nankör ve bencil olduğunu..cimri olduğunu...bu yüzden herdaim hatırlamak gerek..hatırlatmak gerek...fakirleri yetimleri kimsesizleri yaşlıları yalnızları dünyanın neresinde olursa olsun... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 sizi bilmem ama allaha iman ve şükreden samimi müslümanlar her an hatırlarlar..ramazanlarda bayramlarda zekat ve sadaka vereceklerinde günde 5 vakit namazlarından sonra dualarında cuma namazlarında yemek yeyip doyduklarında nimet verene ve o nimeti bulamayanlara dua ederler..yardım ederler...yarım hurma ile de olsa sadaka veriniz diyen peygamberin emrine her daim uyarlar...hediyeleşirler...yardımlaşırlar...yol yaparlar cami yaparlar okul yaparlar..... herkes böyle yapmıyor mu...biliyorum...kuran söylüyor zaten insanın nankör ve bencil olduğunu..cimri olduğunu...bu yüzden herdaim hatırlamak gerek..hatırlatmak gerek...fakirleri yetimleri kimsesizleri yaşlıları yalnızları dünyanın neresinde olursa olsun... Bir yerde haklısınız. Sosyal bir devlet olmadığımızdan insanların işi dualara ve herdaim hatırlatmalara kalıyor. Sosyal bir devlet olabilmek için de insanların duaları bırakıp harekete geçmeleri gerekiyor ama dua etmek daha kolayına gidiyor insanlarımızın. Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 dua acizliğin değil insan olmanın ve farkındalığın bir gereğidir...dua etmek yapılması gerekene engel bir işmiş gibi yukardan konuşmalar yapmak kolay... zenginliğin içinde bile duaya bir yol bulur toplumlar..karşılıklı insani iletişimde ya da çok uzağındayken bile birilerinin iyiliğini istemenin nesi yanlış.... dine inananlara özgü herşeyi alaycı bir tavırla eleştirmek size nasıl bir hoşluk rahatlama ya da alınmış öç duygusu veriyor bilemiyorum ama eğer insana özgü birşeyler yapmak isterseniz birgün denize bir deniz yıldızı atmayı deneyin... yapamazsanız bile atanlarla alay etmeyin emi.... Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Bir yerde haklısınız. Sosyal bir devlet olmadığımızdan insanların işi dualara ve herdaim hatırlatmalara kalıyor. Sosyal bir devlet olabilmek için de insanların duaları bırakıp harekete geçmeleri gerekiyor ama dua etmek daha kolayına gidiyor insanlarımızın. Bir çok İslam ülkelerinde oldugu gibi üretmek yerine tüketmeyi benimsemisler. Beklerler batının (Musluman olmayan kimselerin) icatları onlara gelsin. IRAN dünyanın en büyük petrol üreticisi ve ihracatçılarından birisi olmasına ragmen benzinin yüzde 40′ını ithal ediyorlar. Petrol rafinerisi yapabilecek bilgi ve teknoloji üzerinde calismalarin yerine, bunlar Allaha dua ederler… Üretmeyi Bati ulkeleri, tüketmeyi Musluman ülkeleri iyi bilirler. Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 batının üretirken sömürdüğünü sizin gibi kendi insanından BUNLAR diye hitap edecek kadar küçülen idrakler göremez.. kaldı ki güzel olanı takdir etmelerini beklemek saflık olur anlaşılmıştır... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 dünyanın en büyük petrol üreticisi ve ihracatçılarından birisi olmasına ragmen benzinin yüzde 40′ını ithal ediyorlar. Bence terörün en büyük nedeni bu. Üretmeye gelince üretenler kadar üretmemek, ama tüketmeye gelince tüketenler kadar tüketememekten yakınmak. Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 bilim yuvalarında bilim yapmaları gereken insanlar işlerini doğru düzgün yapıp ülkeyi yönetenler de gereğini yapsalardı bu müslüman millet başkalarına özenip durmazdı...milletin inancına kılığına kurbanına duasına takmışlar kafalarını ...herkes işini yapsın bence....inanca saldıracaklarına enerjilerini o sopa gibi sallayıp durdukları bilimsellikleriyle bilim yapıp teknoloji üretsinler de bu millet bir bilim adamı görsün...ilerleme görsün...bu millet zannettikleri ve göstermeye çalıştıkları gibi değildir...basiret sahibidir...yapıcı eleştireni sever...yıkanı da tanımaz...milleti düşman göreceklerine milleti böleceklerine birşeylerin ucundan tutsunlar da herkes takdir etsin...tepeden konuşmalar hiçbir şeyi onarmaz... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 dua acizliğin değil insan olmanın ve farkındalığın bir gereğidir...dua etmek yapılması gerekene engel bir işmiş gibi yukardan konuşmalar yapmak kolay... zenginliğin içinde bile duaya bir yol bulur toplumlar..karşılıklı insani iletişimde ya da çok uzağındayken bile birilerinin iyiliğini istemenin nesi yanlış.... dine inananlara özgü herşeyi alaycı bir tavırla eleştirmek size nasıl bir hoşluk rahatlama ya da alınmış öç duygusu veriyor bilemiyorum ama eğer insana özgü birşeyler yapmak isterseniz birgün denize bir deniz yıldızı atmayı deneyin... yapamazsanız bile atanlarla alay etmeyin emi.... Sayın 4mevsim, bakın ben konuya sizin gözünüzle bakmadım hiç, yani 'hoşluk, rahatlama, öç alma duygusu'. Bu gözle bakmayı da hiç düşünmedim ve düşünmem. bilim yuvalarında bilim yapmaları gereken insanlar işlerini doğru düzgün yapıp ülkeyi yönetenler de gereğini yapsalardı bu müslüman millet başkalarına özenip durmazdı...milletin inancına kılığına kurbanına duasına takmışlar kafalarını ...herkes işini yapsın bence....inanca saldıracaklarına enerjilerini o sopa gibi sallayıp durdukları bilimsellikleriyle bilim yapıp teknoloji üretsinler de bu millet bir bilim adamı görsün...ilerleme görsün...bu millet zannettikleri ve göstermeye çalıştıkları gibi değildir...basiret sahibidir...yapıcı eleştireni sever...yıkanı da tanımaz...milleti düşman göreceklerine milleti böleceklerine birşeylerin ucundan tutsunlar da herkes takdir etsin...tepeden konuşmalar hiçbir şeyi onarmaz... Milleti birbirine düşman edenler, bölenler şu an başımızda. Onların yardımcıları da boş durmuyorlar. İslam ülkelerinde bilim nasıl yapılsın, Allah'ın bilimi var ya yetmez mi... Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Sayın 4mevsim, bakın ben konuya sizin gözünüzle bakmadım hiç, samimi bir itiraf olarak alayım ben bunu iğneleme çabasından ziyade... haklısınız ..başkasının gözüyle bakmaya empati diyoruz ..olmadığını görebiliyorum birçok insanda...halbuki bu millet için birşeler yapmak isterse insan önce empati yapma erdemini kazanmalı...inanç dediğimiz kutsalı değil onu kullananları hedef almalı...pek umudum olmasa da o zaman belki biryerlerde sizinle buluşma imkanımız olabilir...aksi halde kibirlinin elinden öleceğimi bilsem bir yudum su içmem... selamlar... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 samimi bir itiraf olarak alayım ben bunu iğneleme çabasından ziyade... haklısınız ..başkasının gözüyle bakmaya empati diyoruz ..olmadığını görebiliyorum birçok insanda...halbuki bu millet için birşeler yapmak isterse insan önce empati yapma erdemini kazanmalı...inanç dediğimiz kutsalı değil onu kullananları hedef almalı...pek umudum olmasa da o zaman belki biryerlerde sizinle buluşma imkanımız olabilir...aksi halde kibirlinin elinden öleceğimi bilsem bir yudum su içmem... selamlar... Kibir derken; bir insanın müslüman oluşundan dolayı cennete tapulu arsası varmış gibi davranması kibir değil de nedir? Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Kibir derken; bir insanın müslüman oluşundan dolayı cennete tapulu arsası varmış gibi davranması kibir değil de nedir? kibirin dini olmaz sayın muki....müslüman ya da başka bir inanç ayrımı yapmadım....kibir kibirdir... Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 bilim yuvalarında bilim yapmaları gereken insanlar işlerini doğru düzgün yapıp ülkeyi yönetenler de gereğini yapsalardı... Bir başlıkta şunu anlatmıştım: Üniversitede hoca ileri ülkeler çeşitli araştırmalar yapıp bilimi geliştirirlerken, biz burada başörtüsü ile uğraşıyoruz demiş. Başı örtülü bir kız kürsüye yaklaşıp şöyle demiş: -"Hocam, uzaya uydu fırlattınız da benim başörtüme mi takıldı?" Evet, güzel hikaye... Etkileyici. Ancak hiç bir sorunu çözmüyor. Gerçekten de uydu fırlatamadık ne yazık ki ve bunun nedeni fırlattığımızda başörtüsüne takılması değil. Ama biz din tartışmasında takılıp kaldık. Halkımız neredeyse pabucunun bağcığını düz mü yoksa çapraz mı bağlasa daha sevap olur diye müftüye danışacak kadar bilimden uzak, her şeyin din olduğunu, her bilginin dinde yazılmış olduğunu düşünecek kadar koyu karanlıklar içinde. Bunu da Atatürk devrimlerine, aydınlanmaya, çağdaşlaşmaya direne direne sağladı karanlıkçı odaklar... Direniş bitmek bilmedi. Yap-boz, yap-boz... Cumhuriyet tarihi bununla geçti. Şimdi ekleyeyim: Osmanlı zaten bir bilim mirası bırakmamıştı. Her şeyi sıfırdan kuracaktık. Bilime kaynak ayıracak ve araştırmayı teşvik edecek olan siyasettir. Siyaset ise bu betimlediğim halkı yönetirken hiç bir zaman bir kararlılık ve hedef tanımlayamadı. Siyaseti halktan soyutlayamazsınız. Halk nasılsa siyaset de öyle olur ve öyle davranır. Bir devir tek parti iktidarının halkı belli bir kalıba zorlamasıyla geçti. Zorlama derken bu bir devrimdi, başka da çare yoktu. Bir aydın hareketiydi ve yeterli halk desteği olmadığı için büyük ölçüde dayatmalara bağımlıydı. Sonra artık zorlama bitsin, ılımlılaşalım, halka dayanalım deyince baskı altındaki dini eğilim tekrar patladı. Biz bu gelgitlerle boğuştuk ve asla gerekli alanlara kaynak ayıramadık. Bu durum da hâlen sürüyor. Yönetime yine "ulemaya soralım" diyenler geldi, üniversitelere başörtü ile girilsin mi, girilmesin mi diye "ulemaya sor"uyorlar, biz de bekliyoruz. Daha bekleyecek gibi de bir halimiz var. Ne otobüs geçiyor ne tramvay... Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 . Biz bu gelgitlerle boğuştuk ve asla gerekli alanlara kaynak ayıramadık. üzerinde insaflıca kafa yorulması gereken bir konu.....halkın kaynaklarının nerelerde harcandığının hangi vicdansızlar tarafından iç edildiğinin ve hesabının verilmesinin istendiği bir aydınlık dönemin oluşmasını görmeye yürekleri dayanamıyacaklar bu gün ne çok feryat ediyor değil mi..... Alıntı
Φ evaporit Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Öyle değil sayın demirefe, bak ben anlatayım... İstanbul ingiliz donanmasının kuşatması altında, istanbul işgal edilmiş, meclis dağıtılmıştır... Ulema ise ravayet edildiğine göre, toplantıda ve sarığın sol omuzdan mı yoksa, sağ omuzdan mı sarkıtılması, 3 karışmı yoksa 7 karış mı uzatılacağının, deri kemer yerine bez kuşağın daha faziletli olacağını tartışıp durmaktadır... koskoca bir impaatorluk çöktü, gitti... Sonra Anadolu direndi, nesi var nesi yoksa verdi, tükendi ama nihayetinde bir devlet daha kurdu,... Yönetimi ise Atatürkün mücadele ettiği ama ömrünün vefa etmediği için kazanamadığı mahfiiller işgal etti... Kurtuluş savaşını kazanan anadolu insanını cezalandırıp, hepsinden yıllarca intikam aldıar... Atanın kemikleri sızladı.... Şimdi aynı osmanlının son demine benzer şekilde Ulema (YÖK sınıfı) aynı tartışmaları yapıp duruyor...Başörtüsü olursa daha faziletli, serbest kılınır, şurda takılırsa olmaz, burda takılırsa olur... baş sıkılırsa olmaz, can sıkılırsa olur....bunlarda modern zamanların uleması işte... Neyse biz yine devam edelim... Anadolu insanı bir kez daha ayaklandı ve O aydın nüsvettesi kılıklı yöneticileri sandık yoluyla gönderdi... [/ Şimdi bakın Akıllı adam neyi kime soracağını bilen adam demektir... sağlık konusunda doktorlara, hukuk mevzusunda avukatlara danışırsınız.. Din ise mevzuunuz ulemaya sorarsınız... Ulema ise bilginler demektir... yani mevzuuya göre bilginleri arar bulursunuz, onlara sorarsınız... bu aklın gereği... Hele yönetici iseniz, memleket aşkına, memleket adına sorumluluğunuz gererği daha çok sormalısınız... Peki sormadınız diyelim...''Otobüs durağı neresi ? Tramvay nerde durur ?'' Daha çooookkk beklersiniz...taaa ki; birisi size yaklaşıp ''bekleme boşuna kardeşim orda, ordan vapur geçmez...Tren garı burası, aloooo'' diyinceye kadar.. Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 sayın evaporit akıl sağduyuya eşlik edince böylesine isabetli güzel yorumlar ortaya çıkıyor...elinize sağlık.. selamlar... Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 ömründe bir fakirle aynı sofraya oturmamış insan tavrıyla konuşunca ne kolay değil mi... Bu ne demektir sayın 4 mevsim? şuna varıncaya kadar çooook sorun var buna gelnceye kadar çoooooooook sorun var...birtek sorun çözecek yol var...ahlaklı olmak...paylaşmayı öğrenmek...çalanlar deveyi hamuduyla götürenler de amaaaaaaaaaaaan o kadar çok sorun var ki...ben mi çözeceğim..diyorlar..zihniyetler ölmüyor zayıflıyor zaman zaman...fırsatını bulunca hortluyor... Bu ne demektir sayın 4 mevsim? bireysel sorumluluk adına vatandaşlar da amaaaaaaan benim yaptığım devede kulak ...çoooooooook sorun var diyen nemelazımcılar olmaktan vazgeçmedikçe hiç bir sorun çözülmez.... Bu ne demektir sayın 4 mevsim? hani maun surasinde denildiği gibi....onlar gösteriş yaparlar ...en ufak bir iyilikten de alıkoyarlar...selamlar... Bu ne demektir sayın 4 mevsim? Sizden bunların açıklamalarını istiyorum. Yoksa yanlış anlamış olmak istemem. ****** Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 23 Aralık , 2007 sayın yersoy..yazılanların hiçbirinin sizinle ilgisi yoktur....tavırları ele alan bir yorumdur... selamlar... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.