Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bölücü örgüt PKK Ermenistanla ilk defa iliskiye gecmiyorki,PKK ortaya cikmadan önce ayrilikci Kürtcüler Ermenistanla Türkiye'ye karsi isbirligi icindeydiler.Asalanin yerini PKK aldi söylemleri gercektir.Halacoglunun sözleride bu konuda bir isik tutmaktadir gercege,o nedenle Halacogluna belirli bir kesim karsi cikmaktadir.PKK sadece Ermenistanlada degil,Türkiye'ye karsi olan tüm ülkelerle isbirligi icersindeydi.*Yunanistan,GüneyKibris Rum devleti,Esad dönemi Suriye,Rusya,Lübnan ve Israil.*Öcalana kim pasaport verdi hepimiz biliyoruz.

Neyse,gelelim Kürt -Türk catismasina.Bu asla gerceklesmeyecek bir rüyadir,gerci buna ugrasiyorlar ama bu birbirine kaynamis olan toplumu birbirine düsürmek icin kafi degildir.Kürtlerin Türk soyundan geldigi konusu üzerinde fazla bir bilgi sahibi degilim ama,Macar Türkologlarinin böyle bir tezleri var.Ne kadar dogru ne kadar egri bilemeyiz.

Kürtleri kimse inkar etmiyor ve etmemistirde,kavganin nedeni Kürtlerin inkar edilmesi olarak bazi cevrelerce ileri sürülmektedir ki bu amacli bir iddiadir,yani asil gercegi örtbas etmeye yöneliktir.Asil gercek inkar etme degil,Kürt ayrilikcilarin birilerinin taseronlugunu üstlenip Türkiyeyi bölme girisimleridir.Bundan ötesi sadece hikayedir.Evet Türkiyede bir dengesilik vardir,buna ister siyasi deyin ister,ileriyi görememezlik deyin bu dengesizlik tüm Türkiye icin gecerlidir.Kürtcülerin calismalari acik acik ortadadir,cünkü onlar disinda Türkiyede yasayan hicbir etnik kökenli grupdan Türk devletine karsi bir eylem olmamistir,buna Kürtcülerin uydurduklari kilif onlarin asimile edilmis olmalaridir ki buda dogru degildir,bugün Türkiyede herkes kim oldugunu nereden geldigini acik acik söyleyebilir,*Ben cerkezim,ben bosnakim,ben gürcüyüm vs vs.gibi.*asimile denilen sey gercekte onlarin Türk yurttasi olmayi gayet dogal karsilamalaridir.Kürtcüler bunu yapamadiklari icin,tüm Kürtler adina birseyler yapmaya kalkiyor ve büyük cogunlugu yaniltmeya calisip amaclarina ulasmayi hedefliyorlar bu nedenlede tüm ayrilikcilarin basvurdugu taktigi kullanip silahli eylem yapmaktadirlar.Bütün olay budur.Türk devleti ve Türk ordusu Türkiyede yasayan herkesin devleti ve ordusu oldugu icin tüm gücüyle Türk ulusunun güvenligini saglamaya calismakta ve bu nedenlede teröre karsi mücadele vermektedir,bunu kimse insan haklari ile veya Kürtleri inkar etme iddialari ile örtbas edemez.

Türkiye hepimize yeter,yeterki ona sahip olmasini bilelim ve Türkiyeyi kendi emelleri icin bölmeye böldürmeye kalkanlara karsi tek yumruk olarak birlesebilelim.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Sevgili botan sizi çok iyi anlıyorum derdinizide anlıyorum,isteyenlere ana dil olarak hangisini öğreteceksiniz bunu soruyorum?zaza ,kurmanci,sorani türkiyedeki kürtlerin kullandığı dil bunlar. hangisini kullanacaksınız...bunlardan birini kullandığınızda, diğerleri bunu kabul edeceklermi?

Daha nasıl açık anlatabilirim?bilemiyorum

Türkiyede'ki kürtlerin kurmanci lehçesini yoğun olarak kullandığını hepimiz biliyoruz,zaten sorani lehçesi ırak kürtlerinin konuştuğu lehçedir,zazakide belli birkaç ilde konuşulmaktadır talebe göre bu illerde zazaki olarak eğitim verilebilir sayın kaplan-200,bu tip hakların ayrılık getireceğine halkımız okadar inandırılmışki herkes aman aman modunda geziyor ancak unutulan birşey var kürtler ayrılık yada kan istemiyor kürtlere butür haklar verilirse ayrılık isteyenlere destek azalacaktır...

 

 

saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Evet Kürtler ayrilik istemiyorlar bu dogru ama sizin versiyonunuz yanlis Sayin Botan.Kürtler ayrilik istemiyor,ayrilik isteyenler Kürtleri öne sürerek birilerinin taseronlugunu üstlenmis olan ayrilikci yani Irkci Kürtlerdir.Kürt yurttaslarin bu ayrilikcilara karsi olmasi nedeniyle PKK nin en siddetli saldirilarida haklarini savunuyoruz dedikleri kendi insanlarina yani Kürtlere olmustur.Kürtcülerin hedefi acik acik ayrilmaktir,bunun aksini iddia edenler b irseyleri örtbas etmeye calisanlardir.

Kürtlerin bütün haklari verilirse demissiniz,aslinda bu sözünüzle kendi kendinizi yalanliyorsunuz,yani Kürtlerin hangi haklari noksanki verilirse diyorsunuz,bu resmen ayrilikci bir söylemdir.Kürtlerin bütün haklari derken özel haklar istediginizi sanirimki biliyorsunuz.Cünkü Türk yurttaslari olarak Kürt diye bir ayirim zaten yapilmamistir,yani her haklari vardir Kürt yurttaslarimizin.Sizin istediginiz Kürtlere farkli bir staünün verilmesidir yani AB nin Türkiyeyi bölmek icin ve Lozani red icin ileri sürdügü sartin yerine getirlmesini istiyorsunuz ki bunun adida bölücülüktür.O zaman Kürtler adina degil kendi adiniza konusmaniz daha yerinde olur bence.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Daha önce devletin pkk ya karşı kurup kolladığı hizbullahın kontrolden çıkıp mezar evler oluşturması ve sonuçta emniyet müdürü gaffar okanı katletmesine kadar varan süreci hepimiz hatırlıyoruz,unutmadık.

Şimdi ise çok daha tehlikeli bir süreç destekleniyor,hemen hemen batını bütün gecekondu semtlerinde başta nakşi tarikatı olmak üzere onlarca tarikata çalışma alanı sağlanmış olup,bunların hadep in güçlü olduğu mahallerde açtıkları vakıf ve dernek türü yapıları finanse edilmektedir.

buralarda verilen dini eğitim gerici,şeyhine bağlılığı temel alan islamın sorgulayıcı mantık yapısından uzak tamamiyle kul yetiştirmeye dayalıdır,müritler demokrasiyi cumhuriyeti redde dayalı bir bilincle eğitilip,o günü beklemektedirler,katıdırlar,dönüşümleri oldukça güçtür.

Kürd siyasi hareketlerinin içinde bağımsızlıkçılardan tutunda dünya kürdlerinin birliğini savunan milliyeçi gruplar mevcuttur fakat tabandan yoksun bu hareketlerin ciddi bir şansı yoktur,dtp ise sosyal demokrat ve hatta sosyalist fikir yapılarını içinde barındırdığından,birliği savunduğu için türkiyedeki egemen siyasal güçler dışında,milliyeçi kürd gruplarında hedefindedir,öteki kürd parti ve grupları gördükten sonra,dtp kürdler için bir şansmış gibi görünmektedir.

Devletin çok daha akılcı ve demokratik davranıp tarikatların yarın zaptedilemeyeceğini hesaba katması lazımdır,kürdlere demokratik birlik içinde taleplerine akılcı çözümler getirmesi lazımdır,kürdlerin kendilerini demokratik ifadelerinin önü açılmalı,tarikatlere teslim olmaları için yapılan ekonomik,siyasal çalışmalara son verilmelidir.

sosyal demokrat veya veya sosyalist bir kürdle çok rahat konuşulabilir,ancak milliyetçi veya ***** tarikatçı bir kürdle hiçbir sorunu konuşamazsınız,şeyh izin vermez.

Gönderi tarihi:

Bana göre Türkiye'de yasayan her azinligin resmi dil olan Türkce disinda kendi dillerini de ögrenmeleri ve konusmalari 21. yüzyilda hicte yadirganacak bir sey degil, en dogal olanidir. Türkiye'de yxasayan en büyük azinlik olan kürt vatandaslarimizi birakin AB'yi ölümden baska kimsenbin gücü yetmez ayirmaya, cünki biz ic iceyiz, kardesiz, akrabayiz, komsuyuz, arkadasiz,.... Onlar bizim diger azinliklar gibi zenginligimiz.

Sygilar

Gönderi tarihi:

sevgili politika her hak hukuk diyene bölücü derseniz sizin derdinizin konuyu örtpas etmekten baska birşey olmadığını düşünürrüz.Siz bölücülükle suçluyosunuz veya yandas olmakla suçluyosunuz belki ama benim kendi int.sitemde,evimde,arabamda gururla ayyıldızlı bayrağımızı tasıdığımı ve kardeşim diyebileceğim onlarca türk kardeşimin varolduğunu bilmiyorsunuz.Tutturmuşsunuz bir bölünme gidiyorsunuz.kimi kimden ayırıcaz ALLAH askına bir söyleyin ???

Bugün belki 1 milyondan fazla birbiriyle evlenmiş türk ve kürt var bunlarımı,çocuklarınımı?Ben size diyorumki 90 yıl öncede bu sizin savunduğunuz görüş savunuluyordu bugünde hala savunuyorsunuz peki sonuç ne?hiçbirşey sorun aynı sorun ve aynı yerimizde sayıyoruz öyle değilmi?Peki ölen onca kardeşimiz ne olacak?Bakanlarımızdan biri geçen gün teröre 300 milyar dolar harcandı bugüne kadar bu parayla 20 tane gap yapardık,kişi başınna düşen milli gelirde 20 bin dolar olurdu dedi.Şimdi bana diyeceksinizki vatan savunmasının maliyetinin hesabımı tutulur?Elbette tutulmaz ama kullandığınız bir yöntem sizi basarıya götürmüyorsa bunu diyalog yollarıyla yumuşatabilir ve sorunu çözebilirsiniz.Ayrıca ben kürtlere ayrım yapılıyor demedim çünkü asla bu ülkede bölücü yada yıkıcı faaliyetlere karışmamış insanlara ayrım yapılmadı bu anlamda bizim dediklerimizi hep bölücülük olarak nitelendirip bizi dışlamak sorunu çözmez biz kardeşiz bu ülkeyi beraber kurduk diyosunuz ama bir kardeşin 150 tv kanalı varken bir kardeşe haftada birdefa 45 dakika yayın yapan kanal hakkı bu nasıl kardeş olmak?Peki biz kendi ülkemizde bu yayını yasaklayınca ne oluyor türkiyedeki kürtler kendi dillerinde müzik dinlemek isteyince ya roj yada mmc'yi izliyorlar onlarında her verdiği 2 klipten birinde propaganda mutlaka var şimdi ben haksız siz haklı olun bakalım bu ülkeyi ben sevmiyor siz seviyor olun ne olucak çözüme çok uzaksınız sayın politika çooook.

 

saygılarımla...

Gönderi tarihi:
Bana göre Türkiye'de yasayan her azinligin resmi dil olan Türkce disinda kendi dillerini de ögrenmeleri ve konusmalari 21. yüzyilda hicte yadirganacak bir sey degil, en dogal olanidir.

Sygilar

Sevgili isyancı biz kürtler bu ülkede azınlık olarak görmüyoruz kendimizi zaten öylede değiliz....

Gönderi tarihi:
Sevgili isyancı biz kürtler bu ülkede azınlık olarak görmüyoruz kendimizi zaten öylede değiliz....

Sayin botan kardes, sonucta kendi dilinizde bir yayin ve konusabilme hakki istiyorsunuz. Ben bu istemlerin verilmesi gerektigi kanisindayim ve verilmelidirde. Kendinizi nasil hissedeceginiz tabiiki size ait saygim var. Ben sizi kirmak veya kötülemek istemedim, yanlis anlasildiysam özür dilerim. Ben ülkemde üzgütlükten ve cogulculuktan yanayim. demokrasi herkese her yerde ayni sartlarda uygulansin, sitegim bu. Bölücülük yapan, kamu düzenini bozan tabiiki dogal olarak engellenmeli, ama her hak isteyende bölücü olarak damgalanmamali.

Saygilar

Gönderi tarihi:

sayın isyancı ben sizin ne demek istediğinizi anladım zaten.Biliyorsunuz bizim ülkemizde ağzınızdan çıkan en kardeşlik yanlısı sözcüğü bile bölücü bir söz gibi göstermede çok usta insanlar var ben ondan dolayı belirtme gereği duydum,biz TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ vatandaşı olmaktan bu bayrağın gölgesinde yasamaktan asla rahatız olmayız elbette her halkın içinde doğru ve yanlış işler yapan insanlar çıkar bunlara fırsat vermemk için birbirimizin değerlerine saygı duymalıyız,insanlarımızı bunların kucağına itmemeliyiz...

Gönderi tarihi:
sayın isyancı ben sizin ne demek istediğinizi anladım zaten.Biliyorsunuz bizim ülkemizde ağzınızdan çıkan en kardeşlik yanlısı sözcüğü bile bölücü bir söz gibi göstermede çok usta insanlar var ben ondan dolayı belirtme gereği duydum,biz TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ vatandaşı olmaktan bu bayrağın gölgesinde yasamaktan asla rahatız olmayız elbette her halkın içinde doğru ve yanlış işler yapan insanlar çıkar bunlara fırsat vermemk için birbirimizin değerlerine saygı duymalıyız,insanlarımızı bunların kucağına itmemeliyiz...

Hep beraber bu bahsetiginiz firsatcilara karsi olalim ve ülkemizin yolunun acilmasini saglayalim. Irkciliga, inkarciliga, zulme ve her türlü teröre , nereden gelirse gelsin karsi olalim.

Saygilar

Gönderi tarihi:
sevgili politika her hak hukuk diyene bölücü derseniz sizin derdinizin konuyu örtpas etmekten baska birşey olmadığını düşünürrüz.Siz bölücülükle suçluyosunuz veya yandas olmakla suçluyosunuz belki ama benim kendi int.sitemde,evimde,arabamda gururla ayyıldızlı bayrağımızı tasıdığımı ve kardeşim diyebileceğim onlarca türk kardeşimin varolduğunu bilmiyorsunuz.Tutturmuşsunuz bir bölünme gidiyorsunuz.kimi kimden ayırıcaz ALLAH askına bir söyleyin ???

Bugün belki 1 milyondan fazla birbiriyle evlenmiş türk ve kürt var bunlarımı,çocuklarınımı?Ben size diyorumki 90 yıl öncede bu sizin savunduğunuz görüş savunuluyordu bugünde hala savunuyorsunuz peki sonuç ne?hiçbirşey sorun aynı sorun ve aynı yerimizde sayıyoruz öyle değilmi?Peki ölen onca kardeşimiz ne olacak?Bakanlarımızdan biri geçen gün teröre 300 milyar dolar harcandı bugüne kadar bu parayla 20 tane gap yapardık,kişi başınna düşen milli gelirde 20 bin dolar olurdu dedi.Şimdi bana diyeceksinizki vatan savunmasının maliyetinin hesabımı tutulur?Elbette tutulmaz ama kullandığınız bir yöntem sizi basarıya götürmüyorsa bunu diyalog yollarıyla yumuşatabilir ve sorunu çözebilirsiniz.Ayrıca ben kürtlere ayrım yapılıyor demedim çünkü asla bu ülkede bölücü yada yıkıcı faaliyetlere karışmamış insanlara ayrım yapılmadı bu anlamda bizim dediklerimizi hep bölücülük olarak nitelendirip bizi dışlamak sorunu çözmez biz kardeşiz bu ülkeyi beraber kurduk diyosunuz ama bir kardeşin 150 tv kanalı varken bir kardeşe haftada birdefa 45 dakika yayın yapan kanal hakkı bu nasıl kardeş olmak?Peki biz kendi ülkemizde bu yayını yasaklayınca ne oluyor türkiyedeki kürtler kendi dillerinde müzik dinlemek isteyince ya roj yada mmc'yi izliyorlar onlarında her verdiği 2 klipten birinde propaganda mutlaka var şimdi ben haksız siz haklı olun bakalım bu ülkeyi ben sevmiyor siz seviyor olun ne olucak çözüme çok uzaksınız sayın politika çooook.

 

saygılarımla...

 

Kiminle diyalog kurulacak onun adinida verinde bilelim hangi cözümü önerdiginizi.

Kocaman bir devlet 20 yildir terör üreten bir örgütle diyalogami girsin bunumu istiyorsunuz,bumudur sizin icin demokrasi.Inkarciliktan bahsediyorsunuz,inkarciligi Kürtcüler disinda yapan varmi ülkede.Kürtler baski altinda derken hangi Kürtlerden bahsediyorsunuz,hangi Kürt baski altinda bu ülkede.Beni cözüme uzak görmektesiniz ama biz bölücü degiliz diyipte Kürdistan hayalleri ile yasamak bence bölücülüktür.Bölücü olmayan hic kimse bölücü olarak gösterilmiyor,ama burada Kürtlerin hakki derken istedikleriniz resmen bölücülüktür,kelime oyunlari yaparak beni susturabilirsiniz ama gercekleri ortadan silemezsiniz.Türk devleti baslamadi bu ülkede teröre,PKK basladi.Ne yapmaliydi Türk devleti?alipta onlari bagrinami basmasi gerekiyordu.Asker teröre karsi savastigi icin teröristmi oldu sizce.Avrupa birliginde Türkiyeye karsi isbirligi icine giren PKK aktivistlerinin istekleri nelerdir.Devlet gelin teslim olun diyor hangisi gelip teslim oldu?PKK lilara af isteyenlermi sizce cözüm yanlisidir.

Kardese televizyon istiyorsunuz,bu kendinizi bu toplumdan ayri görmek anlamina gelmiyormu.Siz kendi kültürünüzü yasayabilmek icin özel televizyon kanallarinami ihtiyac hissediyorsunuz,sizce cözüm TV kanalimidir,yoksa TV kanali sadece bir basamakmidir.Televizyonla neyi ögreneceksiniz,kültürünüzü yasayamiyormusunuz ki televizyon kanalini örnek veriyorsunuz.O zaman size otonomide verelim,nasil olsa kardesiz.

Bu ülke 90 yil önce nasil savunuldu ise yine öyle savunulacak.Siz ne degisti diyorsunuz,peki neyi degistirmek istiyorsunuz?Üniter yapiyimi?Türkiyenin iki resmi dili olmasinimi?O zaman bütün etnik kökenlilere üniversite acma hakki verelim,eyalet sistemine gecelim,Güneydoguyu Kürtler yönetsin.Doguyu Cerkezler yönetsin,Kuzeyi Lazlar yönetsin.Bu mudur istediginiz,eger istediginiz bu ise bunun adı bölünmedir.Yani cözüm degil.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

İster Amerikan tarihinden ders alalım, ister İspanya'daki BASK'dan ya da İrlanda'daki IRA’dan ya da Filipinlerdeki İLAGA uygulamasından, PKK konusunda izlenen yol yanlış.. Bu sokak çıkmaz sokak!

 

Klu Kulux Klan kafası ile bu işleri çözemezsiniz. İnsan avcılığı ile de..

Kürt meselesini bu hale getirenler, bu işi bir kan davası haline getirenler şimdi akıl vermeye kalkmasınlar.. Bu durum onların eseri. Bu iş şoven duygularla çözülemez.. Bu sorun öfke ve inatla çözülemez..

 

Önce suçu net olarak tanımlamak ve suçun alanını daraltmak zorundayız.. Bir mahallede bir tane terörist varsa, onun tüm arkadaşlarını, akrabalarını, iş ortaklarını, müşterilerini, üyesi olduğu dernek üyelerini ya da abonesi olduğu gazeteyi okuyanları, sürekli gittiği kahvehane işletmecisini suçlu kapsamına alıp sorgulayarak bu konuda başarı elde edemezsiniz..

 

Bu işin ikinci adımında ise, adına ister demokrasi diyin, ister uluslararası sözleşmelerden yola çıkın, ya da AİHM AB müktesebatını referans alın, ister insan hakları ve hukuk devleti adına diyin, Kürtlerle birlikte herkes için insan haklarını, inanç haklarını ve kültürel hakları bir an evvel, pazarlıksız şekilde hayata geçirin..

 

Bu olmadan af da çıkarsanız, eve dönüş yasası da çıkarsanız faydasız.

 

Başbakan “suç işlemeyen ana ocağına dönsün” diyor.

 

Peki bu ne demek?

 

Öteki hemen isyan ediyor: Hayır n’olamaz!?

 

Dağda kalsın! Terör lobisinin istediği bu.. Bu kavga sürsün.. Eğer AK Parti bir de bu terörü bitirirse, ötekilerin siyasi varlığı bitecek. Onun için PKK bitmemeli.

 

Mafia biterse, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı biterse, barış olursa, ötekilere sormazlar mı bugüne kadar siz niye bitirmediniz diye!

 

Ötekilerin bu sorunu bitirmek gibi bir derdi yok ki, işleri güçleri yangına körükle gitmek.

 

Bu lobi sadece Türkler arasında yok. DTP'de de var. Kürt aydınları arasında da bu var.

 

Ha bire kaşıyorlar.

 

Almanya'da ya da Hollanda'da onların milli marşı okunurken ayağa kalkmamayı akıllarına getirmeyenler, Türk milli marşı okunurken dışarı çıkmayı ya da protesto etmeyi marifet sayıyorlar..

 

Hani birileri de bayrağı ve milli marşı ötekilere karşı protesto için kullanıyor aslında.

 

Al birini vur ötekine..

 

Çözümün 3 ayağı var, siyaset, adalet ve güvenlik.

 

Güvenlik 3. sırada. Önce güvenlik diye başladığınız bir mücadeleyi kaybetme ihtimaliniz çok yüksek.. Bu zaten işin başında bu yöntemin hukukiliği ve meşruiyetini tartışmaya açacaktır. Unutmamak gerekir ki, haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder.

 

İlk denenmesi gereken sorunun siyasallaşması ve siyasi zeminde çözüm arayışı. En az riskli olanı, en kolayı, en doğrusu bu..

 

Siyasetin eksiğini yargı dolduracak. Bu çözümün dışında kalanlar ise güvenlik önlemleri ile önlenecek.

 

Siyaset bu işi hem iç politika, hem sosyal siyaset planlaması, aynı zamanda diplomasi yolu ile çözmek zorunda.

 

Terör ve terörist artık sadece Türkiye topraklarında gerçekleşmiyor ve bu işin içine birçok yabancı ülke istihbaratı ve mafia karışmış durumda..

 

Soğuk savaş döneminin bakiyesi, kontrol dışı kalan kontrgerilla timlerini dağıtmadan terörle başedemezsiniz.. Korucu mantığı ile de başedemezsiniz.

 

Terörle mücadele konusunda resmi birimlerdeki eğitim ajandasındaki yaklaşımlar da çok eski ve pratikde fayda sağlamayan şeyler.

 

Onun için susması gerekenler konuşmasınlar. Hiçbir şey söylemek zorunda değiller, hani filmlerdeki gibi hatırlatmak gerek; “söylediğiniz her söz aleyhinize delil olarak kullanılabilir.”

 

Denenmeyen bir tek şefkat operasyonu kalmıştı.. Şiddet karşı şiddeti doğurmaktan başka bir işe yaramadı. Bana kalırsa denenmeyeni denemekte fayda var.

 

Her iki kesimdeki şovenist, şiddet yanlılarına inat, ille de barış. Bizlerin Türkler ve Kürtler olarak bu ülkenin tüm yurttaşlarının buna çok ihtiyacımız var.

 

saygılarımla....

Gönderi tarihi:

AK parti terörü bitiremez cünkü terör oldugu sürece AK Parti yasayabilir.AK parti catismalarin devamindan yanadir.

Eve dönsünler demekle bu is bitmiyor.Kimin silah kullanip kullanmadigini bilemezsiniz,ayrica bu yasa yeni cikmadi bu yasa pismanlik yasasinin devamidir.Peki kac kisi gelip teslim oldu devlete?Elin parmaklarinin sayisi kadar.Ise yaramayan bir yasayi sirf is olsun,halkin gözünü boyamak Kürtleri yaniltmak icin temcit pilavi gib ortaya getirmenin biralemi yoktur.Sizin Öcalaniniz bile söyle diyor;*AKP Kürtlerin üzerinede gidecek*Bu sözün anlamini biliyorsaniz söyleyinde bizde bilelim.Bu ülkede sifirdan aldigi terörü bugünkü durumuna getiren bir yönetimi savunmaniz gercekten cok ilginc.

Kürtlerin verilmemis hicbir haklari yoktur,Her Türk vatandasinin hakki verilmistir yasalarla. Bu haklari belirli bir etnik kesim icin degistiremezsiniz veya genisletemezsiniz.Sizin istediginiz budur.********.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

DENİZ GEZMİŞİN SAVUNMASINDAN BİR KISIM....

 

Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı. hareketimiz tamamen anayasal bir harekettir. anayasamızın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık. bu sebeple anayasal bir davranışta bulunduk.

 

Yaptıklarımızın haklı olduğuna inanıyorum. halen de bu inancı taşıyorum. türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim ve bu sebeple amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. bundan dolayı ölümden korkmuyorum. onu ancak işbirlikçiler düşünsün ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. ve ben 24 yaşındayken kendimi türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum. kurtuluş savaşını da yerli yerine oturtmak gerekir.

 

Biz elli sene evvel kurtuluş savaşını vermiş bir ülkenin çocukları olarak kurtuluş savaşının gerçek tahlilini yapmaya her zaman muktediriz.

 

Biz yine çok iyi biliriz ki, türkiye kurtuluş savaşını yapmak için samsun'a çıkanlara İstanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir.

 

Ve yine bilmekteyiz ki, osmanlı İmparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi kurtuluş savaşına iştirak etmiştir. ve yine bilmekteyiz ki, kurtuluş savaşı yapıldığı sırada İstanbul'da bulunanlar bunları yapanlara 'eşkıya' demiştir.

 

Türkiye'nin kurtuluş ve bağımsızlık savaşında ne şekilde bağımlı hale geldiğini de belirtmek gerekmektedir. ayrıca iddianamede türkiye halkının bir takım etnik gruplardan teşekkül ettiği iddiaları ve bunu bizim yaptığımız, ortaya attığımız ithamları mevcut bulunmaktadır.

 

Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kararında ve misakı milli sınırları içinde iki kardeş kavim yaşar. Türk ve Kürt kavimi yaşamaktadır. birinci büyük millet meclisi kararı böyledir. türkiye'de iki kardeş kavimin ve ulusunun yaşadığını kabul etmektedir. bunu kabul etmek bölücülük değildir. bu iki kardeş unsur birinci kurtuluş savaşını müştereken başarmışlardır. güney cephesinde düşmanla omuz omuza savaşmışlardır. bu ikisine birden türkiye halkı diyoruz. ve bu iki kardeş unsur ikinci bağımsızlık savaşını da müştereken başaracaklardır.

 

saygılarımla....

Gönderi tarihi:

NAZIM ALPMAN

 

Geçenlerde bir e-posta aldım. Üniversite mezunu genç bir Kürt okur gazetelerde, internet sitelerinde yazılanlara, televizyonlarda söylenenlere bakıp soruyordu:

 

-Biz Kürtlerin hiç "iyi" olma hakkımız yok mu? Hep mi kötüyüz!..

 

Ülkemizde ve bölgemizdeki bütün kötülüklerin müsebbibi olarak Kürtleri göstermek acaba ne kadar hakkaniyet ölçüsüne sığıyor?

 

Türkiye 1970"lerde sağ-sol çatışmaları ile kan kaybediyordu.

 

1980"lerde PKK devreye girdi.

 

1990"lar ise “İslamcı-Laik” muharebelerine zemin hazırlayarak geçirildi.

 

Bütün bunlar olurken ülkede önce bankerler kaçtı, sonra bankalar battı. İkinci dalga soygun ise bankaların sahipleri tarafından hortumlanması şeklinde hayata geçirildi.

 

Yabancı sermaye esir pazarından kız seçer gibi rafineri, banka, fabrika seçiyor. Beğendiğini beğendiği fiyata alıyor. Beğenmediğini ise yeniden satıyor.

 

Sendikalar denizanası yumuşaklığına indirgendi.

 

İşçiler pestil ürünü formatında geldi.

 

Bütün bu olumsuzluklar içinde, bütün “kurtarıcı” gözlerin reflektörü Kürtlerin üzerine dönüyor:

 

-Ah şu Kürtler yok mu!

 

Var tabii, ama hepsi de kötü mü?

 

Hadi dağdakileri anladık, onlar silahlı…

 

Kuzey Irak"takiler Türkiye"nin bütün karşı çıkmasına rağmen ısrarla bir devlet inşa ediyorlar.

 

Bütün varlığını Türkiye"nin varlığına bağlamış olarak inatla yasal partiler kurup sandık yoluyla temsil hakkı elde etmek için uğraşanlar, sırf parlamentoya girdikleri için "kötü" ilan edilmelerine ne demeli?..

Yaygın medya-demeç-açıklama taarruzu altında yaşayan Kürt yurttaşlarımız kendilerini çok kötü hissediyorlar.

 

Hiç olmazsa eline silah almamış olanlarına "iyi" olma hakkını tanıyalım.

 

Kim bilir: Belki sahiden iyidirler!..

Gönderi tarihi:
NAZIM ALPMAN

 

Geçenlerde bir e-posta aldım. Üniversite mezunu genç bir Kürt okur gazetelerde, internet sitelerinde yazılanlara, televizyonlarda söylenenlere bakıp soruyordu:

.

.

.

Hiç olmazsa eline silah almamış olanlarına "iyi" olma hakkını tanıyalım.

 

Kim bilir: Belki sahiden iyidirler!..

 

Agzina saglik Botan kardesim. Her buraya gelip yorum okudugum gun sagolsunlar enaz 4-5 kisis bize ocu diyor dolayli yoldan. Turkiye'de yenen yemegin, soylenen sarkilarin, edebi eserlerin, vs. yarisi Kurtlerden gelmedi mi? Kurtler ayrilikci deniyor. Biz olmasaydik Turkiye devleti var olamazdi su anda. ISte minnet yerine siddet goruyoruz. Olay bu ve bu siddete ve haksizliga tepkimiz BOLUCULUK diye adlandiriliyor.

Gönderi tarihi:

BU ARKADASLARIMIZ TRİBÜNDE OLDUKLARINI UNUTUYORLAR SADECE....

 

Zavallı tribünler heyecanla, galeyanla kendi takımını tuttuğunu, kendi tarafını desteklediğini sanmaktadır.

 

Ortada müthiş bir şike vardır.

 

150 yıldır süregeldiği gibi bu oyunda da figüranlar, küçük roller bizdendir.

 

Ayrı cephelerde, farklı tribünlerde görünen ve birbiriyle yok etme pahasına .vuruş(turul)an bu derin cenahlar aslında milli bütünlüğümüzü, geleceğimizi, kardeşliğimizi, birlikte yaşama kabiliyetimizi öldürmektedirler.

 

 

Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle, Arap’ıyla, Boşnak’ıyla 150 yıldır bu ülkede oyunu başkalarının kurduğunu, kuralları başkalarının koyduğunu ve olayları başkalarının yönlendirdiğini fark etmenin zamanı gelmiştir artık.

 

Hülasa ;

 

’DERİN DEVLET’ KAVRAMI ORTAYA ATILMIŞ SOSYOLOJİK PARANOYADIR!

Gönderi tarihi:
Agzina saglik Botan kardesim. Her buraya gelip yorum okudugum gun sagolsunlar enaz 4-5 kisis bize ocu diyor dolayli yoldan. Turkiye'de yenen yemegin, soylenen sarkilarin, edebi eserlerin, vs. yarisi Kurtlerden gelmedi mi? Kurtler ayrilikci deniyor. Biz olmasaydik Turkiye devleti var olamazdi su anda. ISte minnet yerine siddet goruyoruz. Olay bu ve bu siddete ve haksizliga tepkimiz BOLUCULUK diye adlandiriliyor.

Ben bir noksanlik görüyorum yazdiginizda,aslinda Kürtler olmasaydi dünya olamazdi demeniz gerekiyor.Hatta BEETHOVEN bile Kürttü.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Sevgili politika kürtlerin kurtuluş savaşımızdaki büyük rolünü ve mücadelesini görmezden gelemezsiniz öyleki baktığınız zaman

''gazi,şanlı,kahraman''gibi ünvanların verildiği illerimizin büyük kürt nüfusa sahip olduğu ortadadır...

Gönderi tarihi:
Sevgili politika kürtlerin kurtuluş savaşımızdaki büyük rolünü ve mücadelesini görmezden gelemezsiniz öyleki baktığınız zaman

''gazi,şanlı,kahraman''gibi ünvanların verildiği illerimizin büyük kürt nüfusa sahip olduğu ortadadır...

 

Sevgili Botan yazılarını büyük bir keyifle okuyorum.

Aklı başında bir insan nasıl yazarsa öyle yazıyorsun.

**************

Gönderi tarihi:

Türkiyede yasayan ve TC kimligi tasiyan kim varsa Türkiye Cumhuriyeti vatandasidir.Bunu Kürtler söyle yapti Kürtler böyle yapti diye ayirirsaniz benim nazarimda sizi ve sizin savunmanizi üslenenleri size canak tutanlari ben ayni siyasi cizgide görürüm yani ayrilikcilarin cizgisinde.

Canakkalede Kirtulus savasinda sadece Kürtler yoktu,Lazlarda vardi,cerkezlerde vardi,Araplarda vardi,hintliler bile vardi,birakin bana Kürtlerin nasil kahraman olduklarini anlatmayi.Eger kendinizi bu ülkeninvatandasi sayiyorsaniz Kürtler Kürtler diye ayirimcilik yapmayin.Sizin yaptiginiza resmen Irkcilik denir.

Ülkeyi bölmeye calisanlara arka cikanlara gelince,ben onlari bulanik suda balik avlayanlara benzetirim,onlar zamana göre yapi degistirirler,bir bakarsiniz Atatürkcü olmusturlar,bir bakarsiniz Kürtcü.Yani ciddiye alinmayacak yapida olanlardir onlar.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

'Türkler baba, Kürtler ise onun kızı gibidir'

 

 

 

KYB'nin internet sitesinin girişine slogan olarak "Ah türkler, kürtlerinizi sevin, koruyun ve onlara güvenin" sözü slogan olarak yazıldı...

Altındaki yazıda ise "Kürtler Türklersiz, Türkler de kürtlersiz olamaz.Türkler baba, Kürtler ise onun kızı gibidir. Baba, artık kızını sevmeli" ifadeleri yer aldı...

 

 

KYB'nin internet sitesinin girişine slogan olarak "Ah türkler, kürtlerinizi sevin, koruyun ve onlara güvenin" sözü slogan olarak yazıldı...

 

Altındaki yazıda ise "Kürtler Türklersiz, Türkler de kürtlersiz olamaz.Türkler baba, Kürtler ise onun kızı gibidir. Baba, artık kızını sevmeli" ifadeleri yer aldı...

 

İşte bu ilginç yazıdan satırbaşları:

 

> Türk devleti, trajikomik kıskançlığı ve güven kaygısı ise kızına zor yıllar geçiren bir despot babaya benziyor. Evdeki kız dışarı çıkamıyor, okula gidemiyor, gerektiği gibi bakılmıyor. Sonunda birileri (PKK) gel bize katıl isyan et diyor, ya da bir başkası (Kürt yönetimi) gizlice evini terk et yanımıza kaç diye telkin ediyor.

 

> Despot baba yıllardır kızıyla barışık olmadığı için endişe ediyor. Onu zaman zaman korkutuyor, dövüyor. Bazen de onu teşvik edenleri dövüp korkutuyor.

 

> Aslında ne olması beklenir? Bu babanın kızıyla sürekli konuşması, onun ihtiyaçlarını anlayıp karşılaması, sevip güvenini kazanması... İşte o zaman baba ile kızı hiç kimse ayıramazdı...

 

> Peki ya kız, yani Kürtler? Onlar babalarına güvenebildiler mi? Hayır... Hep üçüncü sınıf vatandaş oldular. Kürtler şimdi yorgun ve umutsuz. PKK'ya olan inançları da azaldı. Artık yeni açılımlar istiyorlar. Türkiye, Kürtleriyle artık barış yapmalı. Onları sevmeli, korumalı...

 

> Doğuda, güneydoğuda, Marmara'da, İzmir'de, Akdeniz'de, Anadolu'da yüzyıllarır Kürtler ve Kürtler bir arada yaşadılar. Evlendiler. Türkler Kürtsüz, Kürtler de Türklersiz olamaz...

Gönderi tarihi:

EVET yukarıdaki yazıda dendeği gibi asla türk'ler kürt'lersiz kürt'lerde türk'lersiz olamaz.Bazı arkadaslar sanıyorki bir askerimiz şehit olduğunda kürt halkı mutlu oluyor oysa bir sormak gerekmezmi asker kim diye??? Asker kürdün kendisi,babası,kardeşi,komşusu,teyzesininoğlu,amcası,candostu,işarkadası,nişanlı

sı,kocası demek istediğim asker hepimiziz bu ülkede hepimizin elbette asırılar var herzamanda var olacaktır,ancak asırılar ile bu ülkeyi gerçekten sevenleri ve sadece kültürel hak peşinde olanları iyi ayırmak lazım öyle değilmi???

 

saygılarımla....

Gönderi tarihi:

1935 yılında Atatürk’ün emriyle Doğu ve Güneydoğu illerini, ilçelerini adım adım dolaşan dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün hazırladığı “çok gizli” rapor, 72 yıl sonra gün ışığına çıktı.

 

İnönü’nün raporu üzerine başlatılan Umumi Müfettişlik uygulamasının da en çarpıcı raporları bu kitapta yer alırken, Türkiye’nin bugün tartıştığı tüm konuların 72 yıl önceki sorunlarla aynı olduğu anlaşılıyor..

 

"Devletin Derinliklerinde”, “Kasadaki Dosyalar”, “Kırcı 5-6-2 Tamam Reis”, “Madalyalı Mahkum”, “Sınır Ötesi Savaşın Kurmay Günlüğü” kitaplarının da yazarı olan Saygı Öztürk’ün, Doğan Kitaptan çıkan “İsmet Paşa’nın Kürt Raporu” kitabında Erzurum’dan Erzincan’a, Ağrı’dan Diyarbakır’a, Kars’tan Muş’a, Diyarbakır’dan Tunceli’ye, Van’dan Bitlis’e, devletin politikaları ilk kez bu kitapta ayrıntılarıyla açıklanıyor, 1935 yılı Türkiye’sinin ne durumda olduğu da gözler önüne seriliyor. İsmet Paşa’nın ünlü raporunda hemen her il’le ilgili değerlendirmeler yer alıyor.

 

İşte rapordan bazı bölümler:

 

- Ağrı'da Kürtlerin medenileşip, sükunet bulmaları bile kardır. Karaköse, hükümete bağlı bir Kürt şehridir. Erzincan Kürt merkezi olursa Kürdistan'ın kurulmasından korkarım.

 

- Iğdır'da Kürtlerin yerinden oynatılmasına ne lüzum, ne imkan vardır.

 

- Türklüğe hevesli bir Arap şehri olan Siirt'in doğuya naklini tercih ederim

 

- Van ve Erzincan'da acele olarak, Muş Ovası'nda tedricen ve Elazığ Ovası'nda kuvvetli Türk kitleleri vücuda getirmek zorundayız.

 

- Türklerle Kürtler aynı okulda okumalıdır. Bu Kürtleri Türkleştirmek için etkili olacaktır.

 

- "Diyarbakır, kuvvetli Türklük merkezi olmak için tedbirlerimizi kolaylıkla işletebileceğimiz bir olgunluktadır.

 

- "Düşman unsurlar içinde saldırgan olan teşkilat Kürt reisleri ve adamlarıdır. Fransız istihbarat zabitleri her istedikleri anda Kürt reislerini çeteler halinde memleketimize saldırtmağa muktedirdirler."

- "Mardin vilayetinden çıkarılacak Hıristiyan ve Arapların yerlerini Kürtler derhal dolduracaklardır. Bu hal bizim için pek zararlıdır.”

 

-"Siirt Türklüğe hevesli bir Arap şehridir. Hükümete yakın itaatkar halkı vardır. Havası gayet iyi olan Siirt susuz, pis bir trahom merkezidir. Siirt vilayetinde başlıca kuvvetimiz; idare merkezlerimiz, memurlarımız ve zabitlerimizdir. İdare merkezlerimiz çok kuvvetli olmalı. İcabında konulup kaldırılmak üzere özel adliye rejimi kurulmalıdır."

 

- "Bitlis, Hizan ve Mutki arasında suni olarak daima devlet kuvveti ile vücuda getirilmiş bir Türk merkezidir. Bitlis olmasaydı bizim onu yaratmamız gerekecekti."

 

- "Muş Ovası uzun süre boş kalmayacak, herhalde Kürtler yavaş yavaş dolduracaklardır."

 

- "Van halkı derlemedir. Bütün halkın ümidi devletin göstereceği ilgidedir. Sağlam bünyeli şarkta Cumhuriyetin çok önemli bir temeli olacaktır. Böyle bir temel Türk hakimiyeti için her bakımdan lazımdır."

 

- Malazgirt kadar bitkin ve fena bir yer güçlükle tasavvur edilebilir. Halbuki buranın, yeni temiz bir Türk şehri Türk merkezi olarak kurulması bizim için pek kıymetli olacaktır."

 

- "Kürtleri verimli topraklardan nereye göndereceğiz? Hudut üzerinde bulunan yerleri derhal Kürtlerle dolacak. Ağrı'dan geçici olarak gelen Kürtleri de bir yere gönderemeyiz. Sükunet bulmuş olmaları bile kafi bir kardır."

 

- "Bundan 10 sene sonra Sarıkamış'ın ordugahına askeri olarak ihtiyacımız olacağını zannediyorum."

 

- "Kars'ı ve Artvin'i bir an evvel soyup tahrip etmek fikrinde değil, bütün kuvvetimizle son ana kadar muhafaza etmek kararında olduğumuza içeriyi ve dışarıyı kesin olarak inandırmak mecburiyetindeyiz."

Saygı Öztürk

 

- "Erzurum'un kalkınmasını az senelerde temin edebilirsek, şimalde hududa karşı ve içeride Kürtlüğe karşı sağlam bir Türk merkezini yeniden kurmuş oluruz."

 

- "Az zamanda Erzincan'ın Kürt merkezi olmasıyla asıl korkunç Kürdistan'ın meydana gelmesinden kaygılanmak yerindedir."

 

- "Bütün seyahatimizde en iyi şey olarak, belki bütün Türkiye'de bu bakımdan birincidir; Samsun hususi idare bütçesini gördüm."

 

- "Türkler ve Kürtleri ayrı ayrı okutmakta yarar yoktur. İlk tahsili birlikte yapmalılar. Bu, Kürtleri Türkleştirmek için etkili olacaktır."

 

- Dersim Vilayeti'nin teşkili ile askeri bir idare kurulması ve Dersim ıslahının bir programa bağlanması lazımdır.

 

- Memur yetiştirecek büyük müesseseler güneyde yoktur. Orta mektebe girecekler içerisinde Kürtlerden de müracaat olursa, onları da reddetmemeliyiz.

Gönderi tarihi:

Hazır mısınız?

 

Çok iddialı bulabilirsiniz ama Türkiye, PKK'yı bitirmek için ikinci belki de sonuncu şansı yakaladı.

 

İlk fırsat Abdullah Öcalan'ın İmralı'ya kapatılmasıyla doğmuştu ama yararlanılamadı. Çok nedeni var: Kamuoyunun 15 yıl süren "Düşük yoğunluklu savaş"ın travmasının pençesinde çırpınması, dönemin iktidarının (Çok partili koalisyon) açılım için gerekli dirayet ve cesarete sahip olmaması ve tüm bunların üstüne bir de Cumhuriyet döneminin en yıkıcı ekonomik krizinin eklenmesi gibi...

 

Ama bu kez koşullar çok daha farklı. Herşeyden önce Türkiye, Kürt sorunu ile PKK terörünü birbirinden ayırt edebilecek olgunluğa ve sorumluluğa artık kavuştu.

 

Terörle mücadelenin çağdaş hakların inkarına gerekçe olamayacağını anladı. Ayrıca ABD, enerji (petrol ve doğal gaz) kaynaklarını ve yollarını ele geçirmeye dayalı stratejisinde kilit öneme sahip olan Türkiye'yi koruyabilmesinin ve her yıl yeni bir dünya rekoru kıran Amerikan karşıtlığını (Yüzde 90'larda) aşağı çekebilmesinin PKK'nın sahneden silinmesine destek vermesinden geçtiğini sonunda kabul etti.

 

5 Kasım mutabakatı

5 Kasım'da Beyaz Saray'da yapılan Başbakan ErdoğanBaşkan Bush görüşmesinde iki tarafın bu "Yeni pozisyonları"ndan bir sentez doğdu.

 

Anahatlarıyla şöyle: Önce "Tam ve sürekli işbirliği" ile PKK'nın beli kırılacak. Ardından PKK ve onun yasal zeminlerdeki siyasal uzantılarının dışında bir muhatap yaratılacak. Bu arada veya bunların yanı sıra Türkiye ile Kuzey Irak'taki oluşum arasındaki ilişkiler normalleştirilecek.

 

Başkan Bush'un Erdoğan'la görüşme sonrası "PKK bizim de düşmanımız" açıklamasını "Yeni bir oyalama taktiği" diye değerlendirenler fena halde yanıldılar. (Aralarında anlı şanlı emekli paşalar, kerametleri kendilerinden menkul strateji ve jeostrateji uzmanları da var)

 

Aynı şekilde, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'un "Bölgenin bir an önce demokratik bir yapıya kavuşması gerekiyor. Bu yapının içinde de teröre, yani PKK'ya yer yok" uyarılarını hafife alan "Uzman" kadrolar da şimdi utançlarından ne diyeceklerini bilemiyorlar.

 

Sonuç olarak, PKK belki marjinalleştirilecek (Sadece İran'ın başını ağrıtması için Pejak'ın bir süre daha varlığını korumasına göz yumulacak), belki lider kadrolarının gücü kırıldıktan sonra militanların dağılmaları, yani dağdan inmeleri sağlanacak, belki Türk Ceza Kanunu'nun "Etkin Pişmanlık"la ilgili 221'nci maddesini esnetecek yasal düzenleme eşliğinde tüm bunlar birlikte yürütülecek.

 

Tozduman dağılınca

 

Ancak Türkiye için asıl zorlu sınav PKK'nın toz dumanı dağıldıktan sonra başlayacak.

 

Çünkü Demirel'in "Kürt realitesi", Erdoğan'ın ve nice siyasinin "Kürt sorunu" dedikleri bir olguyla 84 yıllık Cumhuriyet tarihinde ilk kez olarak yüzleşilecek. İsyansız, silahsız olarak. Açıkçası, Türkiye'nin Kürt unsuru yeniden keşfedilecek.

 

Bu yeni, hatta bambaşka döneme hazırlık için hareketlenme başladı bile. Neredeyse hergün yeni bir senaryo yazılıyor: Kimine göre, Kürt halkının taleplerinin sözcülüğünü AK Parti'nin Güneydoğu milletvekilleri üstlenecek. Kimi Serhat Bucak liderliğindeki HakPar ile Şerafettin Elçi'nin KADEP'inin birleşip yeni bir sinerji yaratacaklarından sözediyor. Kimi DTP'nin yol ayrımına geldiğini, şiddeti reddedenlerin partiden ayrılıp, "Barışçıl çözüm" yanlılarıyla birlikte yeni bir Kürt oluşumunun ebeliğini üstleneceklerini söylüyor...

 

Tüm bu senaryoların bir ortak noktası var: Yeni Kürt dinamikleri harekete geçiyor. Osman Öcalan bunu "PKK-DTP'nin etki alanının daraltılıp yeni güçlerin etkinlik kazanmaları" diye değerlendiriyor ki, son derece doğru.

ERDAL ŞAFAK/SABAH

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.