Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 6 Aralık , 2007 - “Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur, ruhsuz beden ceset olur.” Türk ve İslam birbirine öyle geçmiş kavramlardır ki, dünyanın neresine giderseniz gidin Türk’ün ‘Müslüman’, Müslüman’ın ise ‘Türk’ olarak algılandığını görürsünüz. ‘İslam dinini benimseyen’ Türk toplulukları varlıklarını korumuşlar, İslamiyet’ten uzak duranlar ise ‘bir iki istisnanın dışında’ zaman içerisinde ‘kimliklerini’ kaybetmişlerdir. Tarih göstermiştir ki, İslamiyet’ten uzaklaşan Türkler, ‘asimile’ olmaya, ‘örfünü’, ‘ananelerini’, ‘törelerini’ unutmaya, ‘yok olmaya’ mahkumdur. * * * Son zamanlarda bazı karanlık kesimler, sözde Türklük değerlerini ön plana çıkarıyor gibi görünerek, İslami değerleri Türk milliyetçilerine unutturmanın gayreti içindeler. Türk milliyetçilerinin fikir ve yaşam çizgilerinde özellikle 1990’lı yıllardan sonra, bir ‘dejenerasyon’, ‘kimlik değişimi’ ve ‘kırılma’ olduğu gözleniyor. Türk milliyetçilerinin bir zamanlar, insanları harekete geçiren, haykırıldığında insanların tüylerini diken diken eden sloganları vardı: “Kanımız aksa da zafer İslam’ın.” “Çağrımız İslam’da dirilişedir.” “Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuz” “Hedef Turan, rehber Kur’an.” Önce sinsi bir şekilde bu sloganlar yok edildi. Sonra, Arapların İslam’ı Türklere zorla ve ‘kılıç zoruyla’ kabul ettirdiği yolundaki görüşler ortaya atıldı. ‘Türkçe ibadet’ gündeme getirildi. Son günlerde ise ‘İslam’ın Türk milletini geri bıraktığı yolundaki’ zırvalar tartışmaya açıldı. İslam öncesi ‘paganst döneme ait’ gelenekleri ‘çağdaşlık’ diye sunanlar, İslam ile gelen ‘çağdaş değerleri’ gözlerden kaçırmak istiyorlar. * * * Türk milliyetçileri, Büyük Türk Hakanı Bilge Kağan’ın sözlerine kulak vererek bir an önce ‘titreyip kendilerine gelmek’ zorundadırlar. Aksi halde, planlı ve programlı bir şekilde ‘ruh’ çekilip alınacak, geriye sadece ‘beden’ bırakılacaktır. ‘Ruhtan’ soyutlanmış o bedene ise bir başka ‘ruh’ aktarılacaktır. Bu ruhun adı ise Hıristiyanlıktır. Vatikan’ın önümüzdeki bin yıla yönelik iki önemli planı vardır: Birincisi ‘küfür’ saydığı İslam dinini tamamen ortadan kaldırmaktır. İkincisi ise ‘yeryüzündeki bütün insanları Hıristiyan yapmak’, Hıristiyan olmayanlara ise ‘Hıristiyan gibi yaşamayı’ ve ‘düşünmeyi’ öğretmektir. ‘Allah’ın dinini’ kendi çıkarları için istismar eden ‘din tüccarlarına’ kızıp, ‘Türk milliyetçiliği adına’ İslam düşmanlığı yapanlar, ‘bilerek’ ve veya ‘bilmeyerek’ siyonist ortaklığa hizmet ediyorlar. Türk milliyetçileri eğer yeryüzünden silinmek istemiyorlarsa, ‘İslam orijinli yeni bir medeniyetin’ inşasını başlatmak zorundadırlar. Türklüğün kurtuluşu buna bağlıdır. İsrafil K.KUMBASAR YENİÇAĞ Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2007 Ülkücülerden, turancılara kadar "türkçü" denilen siyasi akımdan gelen parti ve hareketlerin hangisine sorarsan sor, fikir babamız ve ideolojimizin mimarı Hüseyin Nihal Atsız der. Hüseyin Nihal Atsız ise islamı "sümer efsanesi, arap uydurması" olarak görür. Ben dünyada bu kadar kafası karışık siyasi hareket görmedim gerçekten Türkçülüğün Türkiyede iki önemli teorisyeni ve ideologu vardır. Birisi Ziya Gökalp, Birisi Nihal Atsız. Ziya Gökalp ünlü Türk Masonlardandır. Ama türkçüler Masonluğu büyük bir hakaret ve Masonlarıda baş düşmanlardan birisi olarak görür. Hüseyin Nihal Atsız'ın islam hakkındaki görüşleri bellidir. Hz Muhammed'den "arap muhammed" diye bahseder. İslam dininin Sümer masalı olduğunu iddia eder. Gerçekten bu kadar kafası karışık bir siyasi hareket görmedim ben. Birde komik olan yanı : Sonra, Arapların İslam’ı Türklere zorla ve ‘kılıç zoruyla’ kabul ettirdiği yolundaki görüşler ortaya atıldı.‘Türkçe ibadet’ gündeme getirildi. Son günlerde ise ‘İslam’ın Türk milletini geri bıraktığı yolundaki’ zırvalar tartışmaya açıldı. İslam öncesi ‘paganst döneme ait’ gelenekleri ‘çağdaşlık’ diye sunanlar, İslam ile gelen ‘çağdaş değerleri’ gözlerden kaçırmak istiyorlar. Bunlar Hüseyin Nihal Atsız'ın görüşleri Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2007 Ülkücülerden, turancılara kadar "türkçü" denilen siyasi akımdan gelen parti ve hareketlerin hangisine sorarsan sor, fikir babamız ve ideolojimizin mimarı Hüseyin Nihal Atsız der. Türkçülüğün Türkiyede iki önemli teorisyeni ve ideologu vardır. Birisi Ziya Gökalp, Birisi Nihal Atsız. Yanlış ülkücüler fikirlerinin babası olarak Hoca Ahmed Yesevi'yi kabul ederler... Hüseyin Nihal Atsız Türkçülüğün ifadesidir,galiba önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırıyorsun Ülkücü görüş Türk İslam sentezini savunur,Turancılarsa Türkçülüğü,ortak payda Türkçülük olduğu için Turancılarla Ülkücüler görüş bazında pek birbirinden ayrılmazlar.Bknz Kızıl Elma ülküsü.. Birde Fikirlerimin babası Ziya Gökalp'tir diye Atatürk'tü... Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2007 Bu başlıkta açılan konulardaki görüşlerinde aslında kime hizmet ettikleri belli.Bu konuda yazılan masallar oldukça çoktur.Özellikle ülkücü ve milliyetçi sitelerde. Türklerin islamiyetle tanışması, ilk emevi döneminde başlar.Türk toplulukları emevi yönetimlerinin tutumu nedeniyle uzun bir süre islamiyete uzak durmuşlardır.Emevi ordusunda görev almış müslüman Türkler de aslında köleleştirilmiş olan Türklerdir.Çünkü bu sayede arap katliamlarından kurtulmuşlardır. Yukarıdaki yazıyı yazan , islamcı ve türkçü zihniyetler ,talas savaşında sürekli olarak türk ve arapların birlikte savaştıklarını idda ederler ve bu savaştan sonra da Türklerin isteyerek islamiyeti seçtikleri masallarını anlatırlar.Türkler uzun bir süre islamiyete direnmiş ancak daha sonra kitleler halinde köleleştirilmişlerdir.Talas savaşından sonra , yaptıkları talan ve katliamlarla , iyice zenginleşen araplar ,artık savaşamayacak duruma geldiklerinden; söz konusu olan Türklerin kitleler halinde müslüman olmaları değil ,aksine kitleler halinde arap ordusuna paralı asker olma durumudur. Bizim islamcı-milliyetçi sözde aydın geçinenlerimizde kendi ırkını kılıçtan geçiren bu zihniyetleri alkışlamak yolunu tercih etmektedirler. Yani görünen o ki; asıl islamiyet ,Türklüğü öldürmüş ve ümmet zihniyeti ile köleleştirerek asimile etmiştir. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2007 ‘İslam dinini benimseyen’ Türk toplulukları varlıklarını korumuşlar, İslamiyet’ten uzak duranlar ise ‘bir iki istisnanın dışında’ zaman içerisinde ‘kimliklerini’ kaybetmişlerdir.Tarih göstermiştir ki, İslamiyet’ten uzaklaşan Türkler, ‘asimile’ olmaya, ‘örfünü’, ‘ananelerini’, ‘törelerini’ unutmaya, ‘yok olmaya’ mahkumdur. .... Türk milliyetçileri eğer yeryüzünden silinmek istemiyorlarsa, ‘İslam orijinli yeni bir medeniyetin’ inşasını başlatmak zorundadırlar. Türklüğün kurtuluşu buna bağlıdır. Dünya'da Türkçe ibadet eden tek Türk topluluk olan Karaimler, Musevi oldukları için asimile olmuşlar mı yoksa sayıları çok az olmasına rağmen dillerini ve kültürllerini korumuşlar mı? Gagauzlar, Hristiyan oldukları için, dillerini, kültürlerini kaybetmişler mi? Tarih göstermiştir ki, İslamiyet’ten uzaklaşan Türkler, ‘asimile’ olmaya, ‘örfünü’, ‘ananelerini’, ‘törelerini’ unutmaya, ‘yok olmaya’ mahkumdur. Kendi dilinde ibadet bile edemeyen, kendi dilinde ibadete burun kıvıran bir ulus, asimislayona maruz kalmış mıdır, kalmamış mıdır? Türk milliyetçileri, Büyük Türk Hakanı Bilge Kağan’ın sözlerine kulak vererek bir an önce ‘titreyip kendilerine gelmek’ zorundadırlar. Bak bu konuda haklısın. Türk, "kafir" atası Bilge Keğan'a kulak vererek, kendine gelmeli, Arapçılık oynamaya, İslam adı ile pazarlanan Arap kültürüne bir son vermelidir. Saygılar. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2007 Ülkücülerden, turancılara kadar "türkçü" denilen siyasi akımdan gelen parti ve hareketlerin hangisine sorarsan sor, fikir babamız ve ideolojimizin mimarı Hüseyin Nihal Atsız der. Hüseyin Nihal Atsız ise islamı "sümer efsanesi, arap uydurması" olarak görür. Ben dünyada bu kadar kafası karışık siyasi hareket görmedim gerçekten Türkçülüğün Türkiyede iki önemli teorisyeni ve ideologu vardır. Birisi Ziya Gökalp, Birisi Nihal Atsız. Ziya Gökalp ünlü Türk Masonlardandır. Ama türkçüler Masonluğu büyük bir hakaret ve Masonlarıda baş düşmanlardan birisi olarak görür. Hüseyin Nihal Atsız'ın islam hakkındaki görüşleri bellidir. Hz Muhammed'den "arap muhammed" diye bahseder. İslam dininin Sümer masalı olduğunu iddia eder. Gerçekten bu kadar kafası karışık bir siyasi hareket görmedim ben. Birde komik olan yanı : Bunlar Hüseyin Nihal Atsız'ın görüşleri Fikir babası nihal Atsızmış ,sevgili CYRANO ne alaka şimdi ...Şimdi size göre bütün ülkücüler islamı savunmuyor Hatta ONLAR Türkçü olduklarından Şamanizimi savuyorlardır...!ve nihal atsızın izinden gidiyor öylemi.Gerçek düşüncenizmi espirimi yapıyorsunuz anlamış değilim ! Sanırım sizin amacınız farklı, burada Türk-islamı savunanları türkçü ,islamcı diye ayıracakasınız...Ama kimse bunu yemez cyrano.. Sevgili İsrafil kumbasar ne kadarda doğru tesbitlerde bulunmuş... ''Son zamanlarda bazı karanlık kesimler, sözde Türklük değerlerini ön plana çıkarıyor gibi görünerek, İslami değerleri Türk milliyetçilerine unutturmanın gayreti içindeler.'' işte kendini nasılda belli ediyorlar... Saygılar.. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 Yanlış ülkücüler fikirlerinin babası olarak Hoca Ahmed Yesevi'yi kabul ederler...Hüseyin Nihal Atsız Türkçülüğün ifadesidir,galiba önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırıyorsun Ülkücü görüş Türk İslam sentezini savunur,Turancılarsa Türkçülüğü,ortak payda Türkçülük olduğu için Turancılarla Ülkücüler görüş bazında pek birbirinden ayrılmazlar.Bknz Kızıl Elma ülküsü.. Birde Fikirlerimin babası Ziya Gökalp'tir diye Atatürk'tü... Suheda sen herhalde başka bir ülkenin ülkücü hareketinden bahsediyorsun Ülkücüler Fikir babası olarak Ziya Gökalp ve Hüseyin Nihal Atsız'ı kabul ederler. Ülkücülerin her yıl 3 Mayıs'ta kutladıkları Türkçülük Bayramı Hüseyin Nihal Atsız'ın Irkçılık suçundan yargılandığı tarihtir. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 Geçmişte çilelere, baskılara maruz kalmış olan Ülkücü Hareket, kendisine gönül veren ülkü sevdalılarının büyük mücadelesi ve fedakârlıklarının sonucu bugünlere gelebilmiştir. Ülküsü için mücadele eden, çile ve baskılar karşısında boyun eğmeyen, ülküsünü yüksek bir ahlakla harmanlayan bu hareketin önderleri; günümüzün ülkücüleri için örnek insanlardır. Hüseyin Nihal Atsız, mücadeleci ruhu, ülküsüne olan sevdası ve ahlaklı kişiliğiyle milletini yüceltme sevdasına büyük emekler vermiş örnek bir dava adamıdır -http://www.ulkuocaklari.org.tr/gundem/24-06-2006.htm- Hüseyin Nihal Atsız daha sonra ckmp adını alacak türkçü hareketin Lideridir. Alparslan Türkeş'le aynı davada yargılanmıştır. Ülkücüler ülkücü hareketin miladı olarak Hüseyin Nihal Atsız'ı alırlar. Ülkü Ocaklarında gençlere ilk okutulan kitaplar Atsız'ın kitaplarıdır. Ben tüm ülkücüler şamanisttir bir şey asla söylemiyorum. Ben bir kafa karışıklığından bahsediyorum. Ülkücülerin Hüseyin Nihal Atsız'ın izinden gitmediklerini iddia eden Kaplan200 arkadaşa ise sadece gülüyorum Şöyleki, şimdi Hüseyin Nihal Atsız'ın islam hakkında söylediklerini birisi söylese Ülkücüler o adama nasıl tepki verir biliyorum. O halde bu perhiz bu ne lahana turşusu Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 [Şöyleki, şimdi Hüseyin Nihal Atsız'ın islam hakkında söylediklerini birisi söylese Ülkücüler o adama nasıl tepki verir biliyorum. O halde bu perhiz bu ne lahana turşusu Töredir; konan göçer, doğan gün batar elbet Tanrı zeval vermesin devlet, din ve KUR'AN var Dayanılmaz olsa da Atsız'lığın acısı Ulu Tanrı'ya şükür yine soy var. Turan var H.Nihal ATSIZ Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 8 Aralık , 2007 Tarih göstermiştir ki, İslamiyet’ten uzaklaşan Türkler, ‘asimile’ olmaya, ‘örfünü’, ‘ananelerini’, ‘törelerini’ unutmaya, ‘yok olmaya’ mahkumdur. Asimile olmak. Bu terim bana çok tuaf gelmektedir. Nitekim tarihe baktığımızda her ulusun istese de istemese de asimile olduğunu gösterir. Bu kaçınılmazdır. Gelenek ve görenekler, örf ve adetler yaşayan toplumlarda, hep komşu ülkelerden etkilenmiştir; etkilenemek zorundadır da. Bunu kimse inkar etmesin. "Türkler İslamdan uzaklaşınca asimile olur" diyen bir arkadaşımız var ise, Türkler İslamla birlikte de asimile olmuşlardır diyenler olacaktır. ...diyecektim ki, sayın BrainSlapper eklemiş: Kendi dilinde ibadet bile edemeyen, kendi dilinde ibadete burun kıvıran bir ulus, asimislayona maruz kalmış mıdır, kalmamış mıdır? Türk, "kafir" atası Bilge Keğan'a kulak vererek, kendine gelmeli, Arapçılık oynamaya, İslam adı ile pazarlanan Arap kültürüne bir son vermelidir.[/b] Hangi örf ve adetine bakarsan bak, hangi kültürüne bakarsan bak, o kültürün gelişmesinden önce başka kültürler söz konusu olacağı için hep asimile olmuşsun demektir. Bu kaçınılmazdır. Asimile olmamak için tarihi önce başa almak daha sonra da toplumun kendini yalıtması gerekmektedir; ki bu çok anlamsızdır. Olaya bu gözle baktığımız zaman asimilasyonun kaçınılmaz olduğunu kabul etmek zorundayız. Bugün asimile olmuyor muyuz? Bir önceki kültürümüz özellikle kitle iletişim araçları sayesinde yıldan yıla değişmiyor mu? Kim inkar edebilir bunu? Bunu inkar edip de "özümüze dönelim" "özümüzü koruyalım" gibi söylemlerde bulunanlar havanda su dövmekte ve çok farklı kitlelere hizmet etmektedir, farkında olmasa bile... Öyleyse hangi kültür? hangi asimilasyon? Kendimize neyi örnek almak? Hangi olayları özümsemek veya terketmek? Hangi kültürel etkiler bizi ileri götürür? hangileri geriye? İşte bunların tartışılması gerekir diye düşünüyorum... Kusura bakmayın ama, milliyetçilik olarak savunulan kavramlar, bu açıdan bakıldığında gülünç kalmaktadır. Hele de Türk kültürünü İslam kültürü ile birlikte değerlendirmeye çalışmak, Arap kültürünü özümsemenn dışında nedir? Hep derim ya, birileri Amerikancı olmuş birileri Arapçı... Sorsan ikisi de Türk milliyetçisi olarak tanıtıp kendini, ülkenin menfaatini düşünür... Kusura bakmayın bu mantıkla sömürülmekten ve yok olmaktan ileriye gidilemez... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2007 Töredir; konan göçer, doğan gün batar elbet Tanrı zeval vermesin devlet, din ve KUR'AN var Dayanılmaz olsa da Atsız'lığın acısı Ulu Tanrı'ya şükür yine soy var. Turan var H.Nihal ATSIZ Suheda ben düzelteyim istersin. Töredir; konan göçer, doğan gün batar elbet Tanrı zeval vermesin devlet, din ve KUR'AN var Dayanılmaz olsa da Atsız'lığın acısı Ulu Tanrı'ya şükür yine soy var. Turan var Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu. Suheda, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun şiirinin altına Nihal Atsız'ın adını yazmış. Ve böylece bize Atsız'ın ne kadar müslüman olduğunu göstermiş İslâm'ın Türk tarih ve medeniyetindeki yüceltici rolünü tanımazlıktan gelen Atşız'ın, milletimizin manevî hayatında büyük yeri olan Mevlânâ Celâleddin, Yunus Emre gibi şahsiyetler hakkında dahi aşağılayıcı ifadeler kullandığı görülür (meselâ bk. "Milletleri Ruhlandırmak", Ötüken, nr. 10 |Ekim 19711, s. 3-4). Onun dinî konulardaki aykırı düşünceleri bilhassa polemik yazılarında kendini göstermektedir. Meselâ Ziya Gökalp hakkında Oku dergisinde (nr 93. Kasım 1969) yer alan bir paragraf dolayısıyla giriştiği polemikte göze çarpan görüşleri onun bu vadideki düşüncelerinin en açık ve belirgin örneklerini verir {Ötüken, nr. 3, Mart 1970, s. 3-6; krş. Oku, nr. 99, Mayıs 1970, s. 19; nr. 100, Haziran 1970, s. 12; nr. 101, Ağustos 1970, s. 19). Hele bu polemik dizisindeki "Yobazlık Bir Fikir Müstehâsesidir" başlıklı makalesinde Atsız'ın çeşitli yazılarında akis bulan dinî konulardaki görüşleri hemen hemen bütünü ile özetlenmiş durumdadır (Ûtüken, nr. II, Kasım 1970, s. 3-7, 14). Atsız bu yazısında insanların Hz. Âdem ile Havva'dan türemediklerini, Kur'ân-ı Kerîm'de genişçe anlatılan Nuh tufanının (bk. Hud 11/37-48) bir Sümer masalından ibaret olduğunu alaylı ifadelerle ileri sürmektedir. Aynı yazıda vahyi hafife almakta, Hz. Peygamber'in eski Sümer ve Mısır'dan gelip Yahudiler aracılığı ile öteki milletlere geçen çeşitli inançları ilâhî hakikatler diye insanlara sunduğunu söylemekte ve böylelikle Hz. Muhammed'in vahyini inkâr etme noktasında müsteşriklerle aynı hizaya gelmektedir. Yine orada, bilgice hazırlıksız olduğu kader, yaratılışın gayesi, ilâhî adalet gibi kelâm meselelerinde amiyane muhakemeler yürüten, muazzam tefsir müessesesini geçersiz sayan Atsız, buna karşılık Şeyh Bedreddin'in Vâridat'ndaki bir kısım aykırı görüşleri bugünün ilmî kafasına uygun bulur. "İslâm Birliği Kuruntusu" adlı yazısında {Ötüken, nr. 7, Nisan 1964) Müslümanlığın ortaya çıkışını "sosyoloji bakımından Araplar'ın millet haline geçme savaşı olarak yorumlamasının yanı sıra Mete Atila Cengiz ve Hülâgû gibi kumandanların yaptıklarının İran ve Mısır'da yaptığı tahribat yanında hiç kaldığında İslâm tarihinde adaletiyle meşhur Hz. Ömer hakkında, asılsızlığı sabit olduğu halde, İskenderiye Kütüphanesini yaktırmış olduğu iftirasını benimser. -http://www.doguturkistan.net/modules.php?name=News&file=article&sid=1112- Başkasına ait bir şiirin altına Nihal Atsız'ın imzasını atmak yerine. Hüseyin Nihal Atsız'ın kendisinin ne söylediğine ve ne yazdığına baksak. Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2007 Asimile olmak. Bu terim bana çok tuaf gelmektedir. Nitekim tarihe baktığımızda her ulusun istese de istemese de asimile olduğunu gösterir. Bu kaçınılmazdır. Gelenek ve görenekler, örf ve adetler yaşayan toplumlarda, hep komşu ülkelerden etkilenmiştir; etkilenemek zorundadır da. Bunu kimse inkar etmesin. "Türkler İslamdan uzaklaşınca asimile olur" diyen bir arkadaşımız var ise, Türkler İslamla birlikte de asimile olmuşlardır diyenler olacaktır. . . . Kusura bakmayın ama, milliyetçilik olarak savunulan kavramlar, bu açıdan bakıldığında gülünç kalmaktadır. Hele de Türk kültürünü İslam kültürü ile birlikte değerlendirmeye çalışmak, Arap kültürünü özümsemenn dışında nedir? Hep derim ya, birileri Amerikancı olmuş birileri Arapçı... Sorsan ikisi de Türk milliyetçisi olarak tanıtıp kendini, ülkenin menfaatini düşünür... Kusura bakmayın bu mantıkla sömürülmekten ve yok olmaktan ileriye gidilemez... Türkün Türkten başka dostu yoktur Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2007 Hangi örf ve adetine bakarsan bak, hangi kültürüne bakarsan bak, o kültürün gelişmesinden önce başka kültürler söz konusu olacağı için hep asimile olmuşsun demektir. Bu kaçınılmazdır. Asimile olmamak için tarihi önce başa almak daha sonra da toplumun kendini yalıtması gerekmektedir; ki bu çok anlamsızdır. Olaya bu gözle baktığımız zaman asimilasyonun kaçınılmaz olduğunu kabul etmek zorundayız. Bugün asimile olmuyor muyuz? Bir önceki kültürümüz özellikle kitle iletişim araçları sayesinde yıldan yıla değişmiyor mu? Kim inkar edebilir bunu? Bunu inkar edip de "özümüze dönelim" "özümüzü koruyalım" gibi söylemlerde bulunanlar havanda su dövmekte ve çok farklı kitlelere hizmet etmektedir, farkında olmasa bile... Güzel bir noktayı yakalamışsın Yersoy. Aslında soru şöylede olabilir. Ne yapsın Türkler, pro-islam dönemlerindeki gibi yine at üstünde diyardan diyara gezip, akınlar ve ganimetçiliklemi geçinsin ? İslam ve Arap kültürü Türkler için kötü mü olmuştur? O çağda Türkler gibi yaşıyan göçebe akıncı klanların sonu ne olmuştur ? Bugün izlerine rastalıyabiliyor muyuz? Vandallar, Vikingler. Kaybolmuşlardır sağ kalanları kendi topraklarında başka devletlerin tebası olmuştur. Halkları başka milletlere karışmıştır. Artık o coğrafyalarda, dil, kültür, kimlik olarak değil sadece gen olarak vardırlar. Bir yerleşik yaşam kültürü edinmeden, mecburiyetle yerleşik yaşama geçen Türk boyları ise bugün o coğrafyalarda erimişlerdir. Avrupa Hunları, doğu Avrupa'da kimi ülkelere bile ismini vermiş olsalar (Macaristan - Hungaria) Kimlik olarak kabolmuşlardır. Yada Uygurlar gibi başka devletlere karışmışlardır. Akınlarıyla Roma İmparatorluğunun sonunu hazırlayan Avrupa Hunları Yerleşik yaşama geçmelerinin ardından sessiz sedasız kaybolmuşlardır tarihten. Sadece izleriyle çağrışımlarıyla varlar artık o coğrafyada. Ancak bu coğrafyada Araplarla yakınlaşan Türkler bu yeni devlet kültürüyle güçlü devletler kurdular. Savaşçılıklarıyla devletçiliği iyi harmanladılar. Bence bu olmasaydı vikingler, vandallar, batı hunlar gibi isimleri tarihin tozlu sayfalarında anılan ama izleri kaybedilmiş devlet olurlardı. Devlet liderliği adamlarıyla aynı çadırda yemek yiyen lider formatında olan. Savaşçılığın, siyasetçilikten çok daha muteber bir özellik olduğu klanlar. Ortaçağda sağ kalır mıydı ? Mesela Kafkasyadaki ilk Türk Devletini kuran Sakalar. Yüzyıllar boyunca Sümer ülkesinde yaşayan orada zanaatkarlık, subaylık, yada devlet adamlığı yapan türklerdir. Yani At üstünden inip, yerleşik bir devlet kurmamışlardır. Asimilasyon, başka kültürlerden öğrendiklerinle kendi devlet kültürünü oluşturmak değildir. Varlığını koruyabilen her millet zaten bunu yapmıştır. Bitanya ucundaki Türklerin bizans ve arap devlet kültüründen öğrendikleriyle bir imparatorluk kurmaları değildir asimilasyon. Yoksa Moğollar gibi çağ o çağken dünyayı titretip çağın geçince dün adını duyunca her isteğini kabul eden Rusların hakimiyetine girersin. Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2007 Suheda ben düzelteyim istersin. Haklısın evet,kasti bir davranış söz konusu değil.H.Nihal Atsızın yazdığını düşündüğüm şiir ona ithafen yazılan bir şiir sanırım burda yanıldım.. Ayrıca kimseyi aklama derdindede değilim,ben ilk iletimde açıklama yaptım zaten.. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2007 Aklama derdinde olduğun gibi bir şeyi iddia etmedim zaten Suheda. Benim o konuda anlattığım. Şimdi bu topiğin başlığındaki yazıda eleştirilen ve dikkat çekilen düşünce Hüseyin Nihal Atsız'ın Türkçülük çizgisi. Yazı bir kısım Türkçü'ye ithafen yazılmış. Yani Milliyetçi hareket içerisinde Türkçülük ve müslümanlığı ayıran milliyetçilere. içe dönük bir eleştiri. O halde kafa karşılığı açıktır. Hüseyin Nihal Atsız milliyetçi hareketin iki fikir babasından birisi. O zaman "bir kısım şöyle yapıyor böyle yapıyor" demek yerine kendi ideolojisiyle yüzleşmek, muhasebesini yapmak gerekir. Bir yandan Hüseyin Nihal Atsız'ı "gelmiş geçmiş en büyük Türkçü" , "fikir babamız" , "Yılmaz Türkçülük savaşçısı" , "En büyük öğretmenimiz" olarak savunup. O 'nun bu ve buna benzer fikirleri ( Türkleri lazlara, pomaklara, arnavutlara, lezgilere, çerkeslere, çeçenlere karşı savaşa çağıran yazıları) yüzünden yargılandığı günü "Türkçülük bayramı" olarak kutlayacak kadar referans alıp. Bir yandanda O'nun fikirlerini taşıyanları eleştirmek ? Ne kadar mantıklı. Hüseyin Nihal Atsız'ın Türklük'e nasıl baktığı bellidir. Doktorların gebe kadınların doğum yaklaşınca doğuma uygun olup olmadıklarını anlamak için leğen kemiklerini ölçtükleri "Havasa Aleti" ile insanların kafatasını ölçüp masasının başına oturup sözde bir kısım hesaplar yapıp o kişiye yüzde kaç Türk olduğunu "net" olarak söyleyen bir adam. Yağmur Atsız babasının "Hitler'in kendisine özel olarak armağan ettiği alet" olarak sunduğu aslında bildiğimiz Havasa Aleti olan pergelle uzun yıllar boyunca bu ölçümleri yaptığını anlatır. O tarihlerde Nihal Atsız' a yakın gazeticilerden Halit Kakınç bu işlemleri anlatır. Doktor Rıza Nur'un taşınırken evde unuttuğunu sonradan öğreneceğimiz. Hitlerin kendisine Almanya'dan özel olarak gönderdiğini söylediği Havasa Pergeliyle karşısındaki kişinin kafatasını ölçer. Ardından masasına oturur uzun uzun hesaplar yapar. Karşısındaki kişilere "Siz tam bir türksünüz", "Siz %98 virgül bilmem kaç Türksünüz" ," Tahmin etmediğim kadar endişe verici sonuçlar, aslen nereliyim demiştiniz " gibi şeyler söylerdi. Yazdıklarında bakıyoruz. Türkleri lazlar, pomaklar, arnavutlar, çerkesler, lezgiler, çeçenler'e karşı savaşmaya çağırıyor. Soruyoruz, ülkücü arkadaşlara. Hayır ben bu fikirlere katılmıyorum diyorlar. Bakıyoruz Nihal Atsız'ın islama bakışına. "Arap Muhammed" in uydurduğu sümer masalları diyor. Bunu birisi söylese ülkücü arkadaşların adamı ne ilan edeceği malum. Eee peki, bu fikirlerin sahibi adam için ne düşünüyorsunuz diye soruyoruz. O tanımlamalar başlıyor. Hocamız, Fikir babamız, En büyük Türkçü vs. O zaman ortada bir samimiyetsizlilik var. Alıntı
Φ xprensesx Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2007 kurtuluş savaşında bizi kurtaran; hristiyan, ateist veya musevi değildi. onlar müslümandı. türkler savaşçıdır ve cesurdur. çanakkaledeki müslümanların yaptığı da cesaret ister. peki bu cesaret nerden gelir? islamdan... şu anda tüm tarih kitapları şunu yazar: dini islamdan başka olanlr asimile olmuştur. buna itiraz eden varsa; kaynak getirsin. şu anda (allah korusun) harp çıksa... önden koşacak olanlar; müslüman türklerdir... saygılar Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2007 kurtuluş savaşında bizi kurtaran; hristiyan, ateist veya musevi değildi. onlar müslümandı. Bunu sonu, örneğin, şamanizme kadar gider... şu anda tüm tarih kitapları şunu yazar: dini islamdan başka olanlr asimile olmuştur.buna itiraz eden varsa; kaynak getirsin. Asimilasyon konusunda düşüncelerimi yukarıda yazdım. Boşverelim hepsini hadi, şu anda Türkiye asimile oluyor mu olmuyor mu? Olmuyor diyecek birisi varsa ispatlasın... Tekrar hatırlatırım: Birileri Amerikancı birileri Arapçı olmuş (gerçi bazıları her ikisini de beceriyor ya)... Kendi dilinde dua edemeyen toplumum asimile olmadığını savunmak hayal görmektir! şu anda (allah korusun) harp çıksa...önden koşacak olanlar; müslüman türklerdir... Bundan da bu kadar emin olmayın... Askeriyede din kontrolümü yapılıyor da ateistler ya da hıristiyanlığı seçmiş olanlar ülkelerini savunmayacak? Bu ayrı bir konudur. Vatan sevgisi başka bir şeydir! Din ile alakası yoktur! İslam için şimdi bir de vatan sevgisini kullanmayalım... Saygılar... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2007 .. . şu anda (allah korusun) harp çıksa... önden koşacak olanlar; müslüman türklerdir... saygılar Ha şimdi de bu mu çıktı? Müslümanlar iffetlidir... Müslümanlar dürüsttür... Müslümanlar şiddet karşıtıdır... Müslümanlar çevrecidir... Askere alınanlar Kuran'a el mi basıyorlar ben müslümanım diye? Yani saçmalığın bu kadarı da fazla. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 kurtuluş savaşında bizi kurtaran; hristiyan, ateist veya musevi değildi. onlar müslümandı. türkler savaşçıdır ve cesurdur. çanakkaledeki müslümanların yaptığı da cesaret ister. peki bu cesaret nerden gelir? islamdan... şu anda tüm tarih kitapları şunu yazar: dini islamdan başka olanlr asimile olmuştur. buna itiraz eden varsa; kaynak getirsin. şu anda (allah korusun) harp çıksa... önden koşacak olanlar; müslüman türklerdir... saygılar Türkler islama geçmeden öncede cesur ve savaşçı milletler olarak tanınıyordu. İslama geçtikten sonra da (Türkler müslüman değilkende Avrupa'da Roma imparatorluğunu bozguna uğratmışlardı) Çanakkale savaşına gelince. Çanakkale'de kendi vatanlarını koruyan Türk'ler de. Vatanlarında binlerce kilometre uzakta olmalarına rağmen Anzak'lar da cesurca savaştılar. .................... Türkler islamiyetle birlikte islam ve arap kültüründen aldıklarıyla kendilerine yerleşik bir devlet kültürü edindiler. Bu kültürle Selçuklu imparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi bu coğrafyada yüzlerce yıl başarılı devlet aygıtları ile yaşadılar. Asimilasyon konusunda tekrar gelirsek. Şimdi göçebe bir kavmin, akıncılık, toplayıcılık, ganimetçilik ile yaşayan kavimlerin tüm devlet geleneklerini, tüm adetlerini koruyarak her çağda güçlü olarak varolmaları mümkün değil. Aksine kültür alışverişi ve kültürel revizyonlarla çağa ayak uydurup güçlü devletler olarak varolabilirler. Sümer devletinde, asker, esnaf, köle, devlet memuru olarak yaşayan türkler, sümerlerden edindikleri ve kendi kültürleriyle Kafkasyada Saka-İskit İmparatorluğunu kurdu. Hiç sümer devlet deneyimi olmadan atlarını sürüp. Kafkasyada durup. Yerleşip. Yerleşik bir imparatorluk kurabilirler miydi? Bu mümkün değil. Zira akınlarla Avrupa'ya giden Türk boylarının yerleşik yaşama geçtikleri an başlarına ne geldiğini biliyoruz. Yerel uluslara karıştılar kaybolup gittiler. Tek başına islam dini ve islam kültürü müdür bunu sağlayan? Oda gerçekçi olamaz. Moğollarda, kazaklarda, kırgızlarda müslümanlığa geçtiler ama sosyal yaşamlarında, devlet yapılarında dışarıya ve değişime kapalı toplumlar oldukları için yerleşik yaşama geçtikleri günden beri etkisiz, edilgen devletler ve toplumlar olarak yaşadılar Eski ihtişamlarını kaybettiler. Coğrafyalarının kaderi ve geleceği kendileri tarafından belirlenmedi. Bir zamanlar bilinen dünyanın yarısını işgal eden, medeniyetler, imparatorluklar yıkan Moğollar. Devlet düzenleri, yeni çağın düzeniyle uyuşmadığı için içlerine kapandılar ve hala öyle yaşıyorlar. Türkler Nazım Hikmet'in şiirindeki gibi "Dörtnala gelip uzak Asya'dan. Anadolu'ya bir kısrak başı gibi" uzandılar. Ama bu süreç Anadolu'ya kadar at sürüp. Anadolu'ya gelince oturmak şeklinde olmadı. Sümerler'den, Araplar'dan, İslam Kültüründen, Persler'den, Bizanslılar'dan öğrendikleri, edindikleri ve bu milletlerle kaçınmasız giriştikleri kültür alışverişleriyle. Yeni bir kültür ve medeniyet oluşturdular. Asimilasyon dediğimiz şey, milletlerin çağa ayak uydurmaları demek olmadığı gibi. Değişen çağ ve dünya düzenine karşı, dışa kapalı ve değişmeyi reddeden bir şekilde yaşamakta özüne bağlı kalmak değildir. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Savunmaya çalıştığınız'' fikir ve inançlarla avatarınızdaki şuh bayan imajı hiç uymuyor en başta, Hay ağzına sağlık be airbus, Ne zamandır dile getirmeyi düşündüğüm bir iletiyi yazmışsınız... Yorum yapmayacağım yine de... Anlayan anlayacaktır... Alıntı
Φ xprensesx Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Askere alınanlar Kuran'a el mi basıyorlar ben müslümanım diye? şu anda askerlerden bahsetmiyorum... tüm toplumu düşünerek konuşuyorum.... bir harp çıkarsa milletin içinden yaşı uygun olanlar askere alınmıyor mu? ve ayrıca bir din tüm dillerde nasıl gönderilsin? peygamber de belli bir kesimden geliyor ve kesimin dilini biliyor... diğer toplumlara bunu duyurmak da müslümanların görevi.... ve de ezan amerika da da türkiye de de aynı dilde okunuyor.... eğer bu olmasydı bir din birlikteliğinden söz edilemezdi.... "bismillah" kelimesini birinden duyduğunuzda onun müslüman olduğunu anlarsınız... bunun gibi yani.... eğer iki kişi de kendi diliyle söyleseydi, nasıl anlaşılacaktı? Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 . şu anda (allah korusun) harp çıksa... önden koşacak olanlar; müslüman türklerdir... saygılar Evet şu anda ;ülkenin stratejik öneme haiz yerlerini satanlar ,etnik ayrımcılığı körükleyerek, ülkenin üniter yapısını yeniden çizmeye çalışanlar da ;ağzından dini imanı düşürmeyen müslüman bir parti ve ona oy veren %47 Alıntı
Φ AIRBUS Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Evet şu anda ;ülkenin stratejik öneme haiz yerlerini satanlar ,etnik ayrımcılığı körükleyerek, ülkenin üniter yapısını yeniden çizmeye çalışanlar da ;ağzından dini imanı düşürmeyen müslüman bir parti ve ona oy veren %47 Bundan daha iyi bir cevap olamazdı zaten.. Alıntı
Φ xprensesx Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Evet şu anda ;ülkenin stratejik öneme haiz yerlerini satanlar ,etnik ayrımcılığı körükleyerek, ülkenin üniter yapısını yeniden çizmeye çalışanlar da ;ağzından dini imanı düşürmeyen müslüman bir parti ve ona oy veren %47 bu konu benim prensiplerime göre... konuşma yapmayacağım konulardan biri... yalnız ve ancak şunu söyleyebilirim... o insanlar... islam için önemli olan türbanı sonunda yapılması gerektiği şekilde... bir özgürlük kısıtlamasının önüne geçecekler... bunlar tabii ki benim düşüncelerim... katılmayabilirsiniz, zaten konu da bu değil... Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 o insanlar...islam için önemli olan türbanı sonunda yapılması gerektiği şekilde... bir özgürlük kısıtlamasının önüne geçecekler... bunlar tabii ki benim düşüncelerim... katılmayabilirsiniz, zaten konu da bu değil... Konu bu değil ama söylemeden edemeyeceğim: Yakında Göreceksiniz Özgürlük Kısıtlamasını! Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.