Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Bizim dostumuz düşmanımız belli sayın muki; Allahın varlığını ve birliğini kabul eden tüm ehl-i kitap kişiler dostumuzdur. Mantığa bakın... Ne yaptınız yani! Düşmanlık perçinleşti, araya duvar örüldü... Oysa Tanrı kendi muhakemesini öteki tarafta görmeyecek mi? Görecek... Hani inanç Tanrı ile Kul arasındaydı? Öyleyse Ateistler de şöyle desin mi? "Tanrı'nın varlığını kabul eden herkes bizim düşmanımızdır..." Arada bir fark kalmadı ama değil mi? Duvar daha da kalınlaştı... Niye? Siz bir Tanrı'ya inanıyorsunuz diye, Onlarda bir Tanrı'ya inanmıyor diye... Oysa Tanrı, sizin O'nu savunabileceğiniz kadar aciz olmamalıydı bence... Peki sizin Ateistler için: "Tek bir Tanrı'ya inanmıyorlarsa bizim düşmanımızdırlar" demenize rağmen Ateistler: "Siz bir Tanrı'nın varlığına inandığınız halde biz sizi düşmanımız olarak görmüyoruz" derlerse ne olacak? Hangisi daha medeni, uygar ve güzel bir düşüncedir? Medenilikten kastım illa ki 21.yy değildir. Bundan yüzlerce yıl önce Hallac-ı Mansur, Mevlana, Yunus Emre gibi insanlarda bunu savunmuşlardır... Neyse asıl öğrenmek istediğim şu ve lafı uzatıp evirip çevirmenizi istemiyorum: Yaratılmışı, yaratandan ötürü sevmeyi öngörmüş bir kimsenin Sizin "Tek bir Tanrı'ya inanmıyorsa bizim düşmanımızdır" görüşünü mü benimsemesini beklersiniz, Yoksa, ateistlerin dediği gibi: "Tek bir Tanrı'ya inansanızda bizim düşmanımız değilsiniz" görüşünü mü benimsemesini beklersiniz. Gerçi burada da Ateistlere sormuş oluyoruz: "Siz Tek Tanrı'ya inanan insanları düşman olarak mı görüyorsunuz?" Cevaplarınızı hakikaten bekliyorum... Saygılarımla... Alıntı
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Evet kabul etmeyenlerin inkarcı fikirleri bizim düşmanımızdır. Biz kafirin inkarcı fikrine düşmanız.Ayetleri yalanladığı sözlere düşmanız, bizi zorla küfre sürükleyeren fikirlerine düşmanız.. Öyle olmasa idi "Ne olursan ol! Gel " diyen Mevlana'yı tasdik etmezdik. Tövbe kapısının sonuna kadar açık olduğunu vurgulamazdık. Allahın affedici ve bağışlayıcı olduğunu sürekli vurgulamazdık... İnkarcı görüşe karşı çıkmamak onu kabul etmek değil midir... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Düşmanımın düşmanı benim dostumdur mantığı yani Brain.. Yanlışın var sevgili suheda. İstanbul'dan Ankara'ya giden bir otobüste, Bolu'da inecek yolcularla birlikte seyahat etmem, birlikte seyahat ettiğimiz insanları benim dostum veya düşmanım yapmaz. Bir yere kadar birlikte gittiğimizi, ondan sonra yollarımızın ayrıldığını gösterir. Mısır firavunlarının ilahlık iddiasına seninle birlikte ben de karşı çıkarsam, firavunların ilah olduğuna inanan bir kimse beni "Düşmanımın düşmanı dostumdur mantığından gidiyorsun Brain" diye suçlayamaz. Biz kimseyi düşman olarak görmüyoruz. Farklı düşüncelere/inançlara sahip olmak, düşmanlık sebebi değildir bizim için. Saygılar, sevgiler. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 İnkarcı görüşe karşı çıkmamak onu kabul etmek değil midir... Karşı çıkmak ayrıdır, Düşmanlık apayrıdır... Ben bir çok İnançlı arkadaşın ve bir çok İnançsız arkadaşın görüşüne karşıyımdır. Hatta bayaa bi karşı olduğum bilinir burada da... Ama hiç biriyle düşman olmadığım gibi çok sağlam dostlarım da vardır... Ayrıca ben şunu anlamıyorum: Siz nasıl oluyorda, o "Mükemmel" ve "Herşeye gücü yeten" olarak tanımladığınız Tanrınızı, hiç birşeye gücü yetmiyormuş ve sahipsiz bir çocukmuş gibi koruma ihtiyacı hissediyorsunuz? O'nun kendi hesabını kendisinin görebilecek kadar güçlü olduğu size bildirilmedi mi yoksa? Buna rağmen nasıl olurda O'nun işi için, O'nun yarattıklarına düşmanlık besleyebiliyorsunuz? Siz kini emrettikten ve uyguladıktan sonra size kanmanın sadece düşmanlıktan başka bir şeye neden olmayacağını görmüyor musunuz? Aynen Hz. İbrahim'in kıssasına döner bu iş... Hani putları kırıp, bir tanesini sağlam bırakıp, eline baltayı vermiş ya! Sonra demişler "-Bu nasıl kırsın diğer putları, taştandır o"... Yani orada da put'un kendisini savunamayacağı inancı var ve ne kadar kutsal, yüce ve kudretli, korkulan ve kendisinden medet umulan olsa da, putlar insanların korumasına ihtiyaç duyuyorlar kırılmamak için... Sizinki de bunun gibi işte, farketmiyor musunuz? Sizin inandığınız Tanrı'da ne kadar kutsal, yüce ve kudretli, korkulan ve kendisinden medet umulan olsa da sizin korumanıza ve O'nun düşmanlıklarını sizin gütmenize ve devam ettirmenize ihtiyacı var... Yahu hangi çarpıklığınızı ve mantık hatanızı alıp söyleyeyim bilmiyorum ki? Ve nasıl bunları göremiyorsunuz, onuda anlamış değilim... Kaldı ki Mükemmel Tanrı'nın "Olumsuz" duygulara kapılmaması gerekir. Çünkü insan bile bilimsel bilgiyi elde ettikçe ve sosyal ahlaki bilimlere ulaştıkça kin ve şiddet gibi olumsuz duygulardan arınıyor. Ve kaldı ki Tanrı bu ilimlere zaten sahip olduğuna göre, bu gibi olumsuz duygulara sahip olmaması gerekir. Erdem'in kendisi olması gerekir... Bilgi'nin kendisi olması gerekir... Hoşgörü'nün kendisi olması gerekir... Barış'ın kendisi olması gerekir... Huzur'un kendisi olması gereki... Ama ben sizin anlattığınız Tanrı'da bunları göremiyorum ne yazık ki! Kısaca sizin inandığınız Tanrı'nızın zaten bir düşmanlık beslemiyor olması gerekir ki siz O'nun düşmanlığını besleyesiniz... Düşmanlık besleyen bir Tanrı, acizdir... Saygılarımla... Alıntı
Φ Muallim-i Âli Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Ayrıca ben şunu anlamıyorum:Siz nasıl oluyorda, o "Mükemmel" ve "Herşeye gücü yeten" olarak tanımladığınız Tanrınızı, hiç birşeye gücü yetmiyormuş ve sahipsiz bir çocukmuş gibi koruma ihtiyacı hissediyorsunuz? O'nun kendi hesabını kendisinin görebilecek kadar güçlü olduğu size bildirilmedi mi yoksa? Buna rağmen nasıl olurda O'nun işi için, O'nun yarattıklarına düşmanlık besleyebiliyorsunuz? Siz kini emrettikten ve uyguladıktan sonra size kanmanın sadece düşmanlıktan başka bir şeye neden olmayacağını görmüyor musunuz? Onun yarattıkları kendi iradeleriyle başkalarının hakkına tecavüz ederse elbette ona karşı duruş pozisyonuna geçilir. Zalimin zulmune karşı buyur istediğin gibi zulmedebilirsin demek mi mantıklı yoksa onun zulmune karşı çıkmak mı mantıklı. Biz onu korumuyoruz, nitekim O bizi koruyor farkında mı değilsiniz. En basit bir örnek 7 kat semaya bakın. Zararlı ışınlara ve gök cisimlerine karşı koruma değil mi. Aynen Hz. İbrahim'in kıssasına döner bu iş...Hani putları kırıp, bir tanesini sağlam bırakıp, eline baltayı vermiş ya! Sonra demişler "-Bu nasıl kırsın diğer putları, taştandır o"... Yani orada da put'un kendisini savunamayacağı inancı var ve ne kadar kutsal, yüce ve kudretli, korkulan ve kendisinden medet umulan olsa da, putlar insanların korumasına ihtiyaç duyuyorlar kırılmamak için... Sizinki de bunun gibi işte, farketmiyor musunuz? Sizin inandığınız Tanrı'da ne kadar kutsal, yüce ve kudretli, korkulan ve kendisinden medet umulan olsa da sizin korumanıza ve O'nun düşmanlıklarını sizin gütmenize ve devam ettirmenize ihtiyacı var... Siz Onu korumaya kalktığımızı algılayın halbuki biz Onun istediği gibi yaşamak istiyorsak bu Ona olan sevgimizdendir. Onu sevmesem Onun dediğini yapmam aynen sizin gibi...Ona inanan kişi Ondan sadece korkmaz. Kişi Ona karşı korku ve ümit arasında dengede olur Onun bağışlayıcı olduğuna inanır ve ümitlenir ama işlediği günahlar sebebiylede korkuya kapılması doğal iken aynı zamanda bağışlanması da bir ümittir... Bahsi geçen İbrahim kıssasına gelelim...Madem O bizi korumuyor kurtulmasına ihtimal verilmeyen büyüklükteki ateşe atılan Hz. İbrahim ateşten nasıl kurtuldu. Ya Hz. Nuh Tufandan nasıl Hz. Nuha inananlarla birlikte kurtuldu.Ya Hz. Musa...Say say bitmez...Görmek lazım bakmak yetmez. Kaldı ki Mükemmel Tanrı'nın "Olumsuz" duygulara kapılmaması gerekir.Çünkü insan bile bilimsel bilgiyi elde ettikçe ve sosyal ahlaki bilimlere ulaştıkça kin ve şiddet gibi olumsuz duygulardan arınıyor. Ve kaldı ki Tanrı bu ilimlere zaten sahip olduğuna göre, bu gibi olumsuz duygulara sahip olmaması gerekir. Erdem'in kendisi olması gerekir... Bilgi'nin kendisi olması gerekir... Hoşgörü'nün kendisi olması gerekir... Barış'ın kendisi olması gerekir... Huzur'un kendisi olması gereki... Ama ben sizin anlattığınız Tanrı'da bunları göremiyorum ne yazık ki! Kısaca sizin inandığınız Tanrı'nızın zaten bir düşmanlık beslemiyor olması gerekir ki siz O'nun düşmanlığını besleyesiniz... Düşmanlık besleyen bir Tanrı, acizdir... Görmen için Osmanlı'ya bakabilirsin. Onu baştacı edenler dediklerinin hepsine kavuşmadı mı.... Verilen nimetlere karşı emirlerini dinlemediğin için ve kulluk üzere yaratıldığını bilmeden yaşayarak / veya bilipte uygulamadan yaşamanın bir bedeli olmalı. Göremiyeceğin kadar küçük bir mikrobun vücuduna girmesine engel olabilir misin. Ya vücuduna giren o mikrobun hastalık yapması.İlla bir dış müdahele yapmıyor musun ciddi bir hastalığa..Neden ilaca ihtiyaç duyulur ki.Kişinin bünyesi o kadar aciz mi...Demek ki aciz.Mikroba söz geçiremiyor.Mikropta akıl aramaya kalkmıycam merak etme .. Gerçekten kim aciz. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gerçi burada da Ateistlere sormuş oluyoruz: "Siz Tek Tanrı'ya inanan insanları düşman olarak mı görüyorsunuz?" Cevaplarınızı hakikaten bekliyorum... Saygılarımla... Sayın Tangeriin Boşig Bunun cevabını vermeye bile gerek yok. Tarihte hangi ateist inançlı birini aşağılamış, küçük görmüş, verdinaz'ın yaptığı gibi "akılsızlıkla" suçlamış, hatta ve hatta düşmanı olarak kabul etmiş? Hiç birisi benim düşmanım değildir. Öyle olsalardı cevap verme, tartışma zahmetine girmezdim... Ya güler geçerdim yada çok daha saldırgan bir tutum sergilerdim (kendilerinin yaptığı gibi). Ama bu insanlar niyetlerini açıkça ifade etmektedirler: Bir taraftan inanç tanrı ve kul arasındadır derlerken diğer taraftan (sizinde çok güzel belirttiğiniz gibi) inançsızları düşman ilan ederler. İçinde bulundukları kin, nefret ve daha da kötüsü iç çelişkilerinin farkında bile değildirler. Daha bir çok şey söyleyeceğim ama yine uyarı almak istemiyorum! Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Onun yarattıkları kendi iradeleriyle başkalarının hakkına tecavüz ederse elbette ona karşı duruş pozisyonuna geçilir. Zalimin zulmune karşı buyur istediğin gibi zulmedebilirsin demek mi mantıklı yoksa onun zulmune karşı çıkmak mı mantıklı.. . . Kim kimin hakkına tecavüz ediyor? Camileriniz mi kapatılıyor? İbadetiniz mi engelleniyor? Yoksa sokak ortasında dayak mı yiyorsunuz? Nedir o zaman bu savaşa hazır, karşı duruş pozisyonu? Şayet buradaki ve başka bir yerdeki tartışma ortamını zulüm olarak görüyorsanız uzak durun. Kimse kimseyı zorla bir tartışma ortamına sürüklemiyor. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2007 Onun yarattıkları kendi iradeleriyle başkalarının hakkına tecavüz ederse elbette ona karşı duruş pozisyonuna geçilir. Zalimin zulmune karşı buyur istediğin gibi zulmedebilirsin demek mi mantıklı yoksa onun zulmune karşı çıkmak mı mantıklı. Ne zulmü ne? Zulüm gelirse sizden gelir... Biz onu korumuyoruz, nitekim O bizi koruyor farkında mı değilsiniz. En basit bir örnek 7 kat semaya bakın. Zararlı ışınlara ve gök cisimlerine karşı koruma değil mi. bunu da yazdın ya ne deyim sana... Bilimmiş. Ne bilimi size film lazım Yahu atmosfermi koruyor yoksa allahmı? Bahsi geçen İbrahim kıssasına gelelim...Madem O bizi korumuyor kurtulmasına ihtimal verilmeyen büyüklükteki ateşe atılan Hz. İbrahim ateşten nasıl kurtuldu.Ya Hz. Nuh Tufandan nasıl Hz. Nuha inananlarla birlikte kurtuldu.Ya Hz. Musa...Say say bitmez...Görmek lazım bakmak yetmez. Bu senin inancının söylentileri. Gerçek mi acaba? Görmen için Osmanlı'ya bakabilirsin. Onu baştacı edenler dediklerinin hepsine kavuşmadı mı.... Ne diyebilirim ki artık? Bugün hala Osmanlı diyebiliyorsunuz yaaa... Gericilik nedir? İşte BUDUR Verilen nimetlere karşı emirlerini dinlemediğin için ve kulluk üzere yaratıldığını bilmeden yaşayarak / veya bilipte uygulamadan yaşamanın bir bedeli olmalı. Bu bedel senimi ilgilendiriyor? Yoksa inandığın Allahımı? Senin inancın ikincisini söylüyor. Bırakın siz bilimi filan da dininizi öğrenin! Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2007 1400 yıl önceki arap kültürüne (islam) tüm sempati duyanlarda olduğu gibi, sayın CYRANO da, dinler hakkında ne dersek diyelim onların içerisinden sadece islam hakkında söylenilenleri görecektir/duyacaktır. Bu hep böyle olmuştur. Halbuki biz dinsiz ve ateistlerin her zaman söylediğimiz; " tüm dinler şiddet yanlısıdır, demokratik değildir ve sömürüye hizmet ederler". İslam dininde ise gerek diğer yaşamda(!), gerekse de bu yaşamda şiddet yanlılığı daha fazladır. Kafa kol kesmek, temsilcilerin buluşu değil başta islamın hükümleridir. Sonuçta hiçbir dinsiz yada ateist, her hangi bir dinin misyonerliğine soyunmaz. Zaten buna karşı olduğu için dinsiz, ateist olmuştur. Hal böyle iken, içimizden birisine "misyonerce yazıları var" iddiası gülünç olmaktadır. Buna cevap alamadığım için birde sana sorayım Hiçbir ateist misyonerliğe soyunmazda. Misyonelerin gerçektlikten yoksun iddialarını ve propaganda metinlerini referans alırmı kendine. Bunların savunuculuğunu yapar mı ? Ben faraziyede bulunmuyorum. İddiada etmiyorum. Ortada olandan bahsediyorum. Ancak tabi bizimde ithamda bulunan kişilerin dayanak noktasını ve kaynağını bilmek gibi bir hakkımız var. Sonra anlamıyorumki. Bir kişi misyoner metinlerini kopyalarak tartışır. Bunu ben belirtince asabiyet hasıl olur bünyeye İslam dininde ise gerek diğer yaşamda(!), gerekse de bu yaşamda şiddet yanlılığı daha fazladır. Kafa kol kesmek, temsilcilerin buluşu değil başta islamın hükümleridir Bu da misyonerlerin iddiası ve argümanıdır. Hristiyanlık propagandasında piskolojinin "yansıtma" taktiğinin kullanılmasıdır. Yani siz krallığınız için hristiyanlık dinini kullanıp bu yolla milyonlarca insanı katletmişseniz kendi geçmişinizi temizlemek için başka bir dine bu suçlamayı yaparsınız. Arkadaşım siz istiyorsunuz diye tarihi değiştiremeyiz. Yani bu mümkün değil. Müslümanlık ve müslümanların dinsel şiddeti daha fazla kullandığını iddia ediyorsanız. O zaman Cyrano size üşenmeden anlatır. Faraziyelerle değil rakamlarla gerçeklerle. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 23 Kasım , 2007 Sayın Cyrano, sizde misyonerlik kötü bir şekilde saplantı halini almış. Dinsel şiddet mi? Kuran dinsel şiddetle doludur. Bakınız: Maide 38 - Hırsız erkek ve hırsız kadının, (çalıp) kazandıklarına bir karşılık, Allah'tan, 'tekrarı önleyen kesin bir ceza' olmak üzere ellerini kesin. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. Bu sadece bir örnek, daha neler var neleeeerrr... Akılcılığın her gün biraz daha artan baskısı altında din adamlarımız ve dinciler hangi ayete ne gibi bir kılıf uydursam da, çağdaş gözükse diye birbirleriyle adeta yarış ediyorlar. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Niye insanlar haklı olduğumu bildiklerinde ve cevap veremediklerinde bu yola başvuruyorlar. Bu topicte yazdıklarımdan hangisinde bir saplantı var. Misyoner metinleriyle tartışmak demişim. Muki çıkarsın Cyrano yalan söylüyorsun, misyoner sitesinden kopyalanmamış, misyonerlerin argümanı değildir vs dersin. Bunları söyliyemiyorsan yani söylediklerimde itiraz edecek bir şey yoksa. "Saplantı haline gelmiş" gibi saldırayımda öyle haklı çıkayım mantığı ürünü argümanlara sarılmak gereksiz. Misyonerlik Cyrano'da saplantı haline gelmiş. Niye çünkü Cyrano kendisine ateist diyen kimi insanların yazdıklarının kaynağının misyoner internet siteleri olduğuna işaret ediyor. Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Misyonerliğin anlamı, belli bir guruba ait inancı benimsemiş, görev olarak üslenip toplumlara yaymaya çalışma anlamındadır. Kişilerin bilgileri, yazsada yazmasada, şu veya bu şekilde mutlaka bir yerlerden alıntı şeklindedir. Alıntı olmadan bilgi edinmek mümkün olamaz. Sayın CYRANO ve Brain Slapper arkadaşlarımın yazılarında, takip ettiğim kadarıyla "copy paste"a rastlamadım. Kaldıki ufak çaptaki alıntılar, kaynak amaçlı gerekli olmaktadır. Ancak vurgulamak gerekirki, doğayı ve onunla ilgili insan değerini kuşaklara aktarmak misyonerlik değil pozitif yaşamın gereğidir. Bu, evrensel, insani bir görevdir. Yukarda değindiğim gibi misyonerlik ise; belli bir guruba ait inanç ve kültürü, diğer guruplara yayma isteği ve eylemidir. Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Buna cevap alamadığım için birde sana sorayım Hiçbir ateist misyonerliğe soyunmazda. Misyonelerin gerçektlikten yoksun iddialarını ve propaganda metinlerini referans alırmı kendine. Bunların savunuculuğunu yapar mı ? Ben faraziyede bulunmuyorum. İddiada etmiyorum. Ortada olandan bahsediyorum. Mevlanaya mal edilmiş bir deyim var. "Ne anlatırsan anlat karşındakinin anladığı, bildiği kadarıdır." Şimdi ben bu deyişi sana bilimsel örnek gösteriyorsam, islamın misyonerliğinimi yapmış oluyorum sayın CYRANO? Din adamlarının dinden soyut bilimsel görüşleri, bilim adamlarının da bilimden soyut dinsel görüşleri olabilir. Bilimsel içeriği varsa sahip çıkarız. Arkadaşım siz istiyorsunuz diye tarihi değiştiremeyiz. Yani bu mümkün değil. Müslümanlık ve müslümanların dinsel şiddeti daha fazla kullandığını iddia ediyorsanız. O zaman Cyrano size üşenmeden anlatır. Faraziyelerle değil rakamlarla gerçeklerle. Tarihi elbette değiştiremezsin. Bize anlatacakların ise; ortaçağ kültüründeki şiddet, imtiyazlar ve sınıf çıkarlarını kontrol/disipline edebilmek amaçlı, din adı altındaki hükümler, uygulanışı ve onların tarihsel gerçekleri olacaktır. Şu yada bu din pek farketmiyor. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Hayır ama Papa'nın beyanatından sonra başlayan asılsız bir kampanyanın metinlerini kullanınca misyonerde olmazsın. Ama kendine misyoner metinlerini ve iddialarını referens almış olursun. Ki benimde bahsettiğim bu olmasına rağmen. Sanırın yanında birde sözlük vermem gerekiyor. Hayır anlamıyorumki bu ajitasyonlar niye. Yani birisi gidecek misyoner sitelerinden copy-paste yapacak. Irakta direnişçilerin öldürdüğü Amerikan askerleri, saldırıya uğrayan Amerikan hedeflerini islamın sebep olduğu şiddete dahil eden listeleri alacak aynı kaynaktan. Ondan sonra bunu gösterince yirmi saat ajitasyon dinleyeceğiz. sonra niye demagoji? "Dünya da din adına şiddet en çok müslümanlar tarafından yapılmaktadır" iddiasından bahsediyoruz. Vatandaş hadi ayetleri tartışalım diyor. Yani bu sorunun cevabını orada bulacağız öylemi ? Şöyle hafif gözümüzü açıp dünyada neler oluyora bakmak yerine. Propaganda ne ; Dünyada din adına şiddet en çok müslümanlar tarafından uygulanmaktadır. Bakın görüyorsunuz Irak'ta Amerikan askerlerini öldürüyorlar, Amerikan savaş gemilerine saldırılar düzenliyorlar, Amerikan üslerine havan topu saldırıları düzenliyorlar, intihar eylemleri düzenliyorlar. Askerleri kaçırıyorlar. Niye yapıyorlar bunları? Çünkü Kuran'ın şu ayetinde şöyle şöyle yazıyor o yüzden. Tabi azcık mantık kırıntısı taşıyan ve sadece tartışmış olmak için tartışmayan birisi. Ya kardeşim bunun sebebi, işgal, ülkelerinin işgal edilmesi, 1,7 milyon sivilin öldürülmesi olmasın, savaş olmasın. Kuran'daki ayetler yerine gibi temel mantıklı bir soru sorabilir. Ne ortaçağı ya ? Bu dünyada yaşamıyor musun sen? Evanjelist Hristiyanların iktidarında 1,7 milyon sivil öldü Irak'ta. benim görüşüme göre ki bilimsel görüşte budur. Hiçbir çatışmanın altında yatan etken din değildir tek başına. Din, ırk, bölgecilik, kabilecilik, taraftarlık faktörleri gibi kullanılabilir. Yani bir kitleyi başka bir kitleye karşı harekete geçirmek için. Peki bu yapıldığında "en çok şiddet islam adına uygulanmaktadır" dersen. İster geçmiş için ister bugün için. Bu yalan olur. Amaçlı bir yalan olur. Din adına uygulanan şiddet, yapılan katliamlar, yaratılan çatışmalarda Hristiyanlık diğer iki semavi dinide binlerce kat geride bırakacak bir sicile sahiptir. Hal böyleyken hristiyan misyoner okulların yansıtma yöntemiyle "dünyada din adına şiddet müslümanlar tarafından uygulanmaktadır" şeklindeki propagandalarını referans almanın bilimsel bakışla hiçbir alakası olmadığı gibi maksatlıdırda. Yaşadığı yere hergün uçaklardan bomba yağan, cezaevlerinde kadınları tecavüze uğrayan, çoluk çocuk demeden katledilen insanın bedenine bomba bağlayıp işgalci askerin yanında patlatmasının sebebini. Buna yol açan faktörleri Kuran ayetlerinde bulamazsın. Orada aramakta abesle iştigaldir. Hiçbir sosyolog da ya da herhangi bir bilimadamıda orada aramamaktadır. Bilimsel bakışta böyle olmaz. Kendi canından vazgeçecek kadar yoğun yaşanan "intikam" duygusunun sebebi Kuranda bulunmaz. Göz önündedir ayrıca. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2007 Bu misyonerlik konusunu çok anlamsız bulduğum için o konuda bir şey yazmayacağım. Ancak Irak'ta olanlar elbette bir trajedidir. Bunu dünya güllük gülistanlıktı, hiç bir sorun yoktu, insanlar mutlu müreffeh yaşıyorlardı, birden şeytan İblis müslümanları çekemedi ve ABD yi azdırıp harekete geçirdi şeklinde düşünürsek elbette yanılırız. Irak'ın işgali konjonktürel nedenlere bağlıdır. Irak en imtiyazlı Arap ülkesidir, çünkü hem suya, hem petrole sahip. Bu konumu akıllıca değerlendiremedi ve belayı zorla çağırdı. Bir ülkeyi işgal etmek öyle sıradan bir iş değildir. İşgal eden ve edilen için öngörülemeyecek sayısız riskler vardır. Tüm bu riskler gerçeğe dönüşmüş, yaşanıyor şimdi. Irak'ta kimyasal silah bulunmaması bir şeyi değiştirmez. ABD de kimyasal bulmak için gelmedi zaten. Kimyasal silah öyle uzun süre saklanan bir şey değildir. Bütün ilaçlar gibi son kullanma tarihi vardır. Bunu yapmayı biliyorsanız ve kullanma sabıkanız varsa yapacak ve kullanacaksınız demektir. Nükleer de aynı şeydir. NBC ler öyle her kıytırıktan ülkenin elinde oyuncak olmasına izin verilecek türden oyuncaklar değildir. Başka hiç bir konuda dünya gelişmişlik standartlarını tutturamıyorsunuz, ama silahta en gelişmiş standartta olmak istiyorsunuz. E, yedirirler mi canım? Akıl var mantık var. Bir Japonya niye benim savunma sanayim yok diye yakınabilir. Çünkü yapamadığı bir şey yok başka. Her konuda dünya standartlarını aşmış. Gücü, gelişmişlik beraberinde ister istemez getirmeli. O zaman gerçek güç olursun. Ama K. Kore gibi, Pakistan gibi, İran gibi, İsrail gibi, hatta Hindistan ve Çin gibi ülkelerin nükleere sahip olması, polisin elinde M 60 şeritli ile caddede gezmesine benzer. "Acaba bir aşırılık yapmasın?" diye gözünün içine bakar dururlar. Kımıldadı mı tepesine çullanıp silahını almak için tetikte beklerler. İsrail'i biraz ayrı tutmak gerek. Bu ülkenin ABD denetiminden çıkıp nükleer kullanması filan pek söz konusu değil. Hindistan ve Çin'in de şu an böyle bir şeye kalkışması söz konusu değil. K. Kore'yi zaten Çin'den ayrı düşünmeye gerek yok. Pakistan keza pek denetimden çıkamaz gibi. (Çıkara çıkara geriye bir İran kaldı, farkındayım.) Yani bu NBC kullanımı, öyle devletler arası bir savaşta filan değil, terör eylemlerinde kullanılması, teröristlere verilmesi bakımından bir kabus. Fakat İsrail gibi her yanı tehditle çevrili bir ülkenin elinde NBC bulunması bence hayli riskli. Fakat ABD de dünyanın tanrısı değil sonuçta, sadece en güçlü ülkesi ve jandarması. Bir "höt" demesiyle her istediği olmuyor. Projesi tek kutuplu güç tekelinde globalleşme. Bilmem başarır mı, başarmaya çalışacak. Tüm işgaller bunun için. En güçlü rakibi uyanan ejderha Çin. Zaten işgal edilen ve edilmesi planlanan ülkelerin çekincesi Çin ile stratejik ve askeri işbirliği içine girmeleridir. Globalleşme mi hayırlı olur, yeni bir iki kutuplu soğuk savaş dengesi mi? Zor soru... Zaman gösterecek... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Anlamsız bulunan konu ve argümanlar batıda milyonlarca insanın ortadoğuya bakışını şekillendirmektedir. Ortadoğuda İsrail'in yayılmacı politikaları ve ABD nin bölgesel çıkarları için yürüttüğü savaş sonucu oluşan şiddeti "islam dinin sebep olduğu şiddet " olarak gören milyonlarca insan vardır. Bu insanlar tabiki aynı misyoner propaganda ile buna ikna edilmektedir. Biz bu propagandanın argümanlarını kendisini ateist olarak tanıtan insanların yazılarında görünce görmezden mi gelelim, yoksa anlamsız mı bulalım? Bir şeyin altını çizeyim. Kişinin tanrı kavramını reddedişi, dinlerden kopuk oluşu, dini inanca sahip olmayışı başka bir şeydir. Ancak haklı olan insanların, haklı savaşlarını, islamın yarattığı şiddet olarak adlandırmak başka bir şeydir. İkincisinin birincisiyle alakası yoktur. Politiktir, siyasi bir söylemdir. güdümlü siyasal argümanlar (bölgedeki çatışmaların, şiddetin, savaşların sebebinin kuran ayetleri olduğu şeklinde ki iddialar) bilimsel yaklaşım diye önümüze sunulursa. Elbette altını çizeceğimiz şeyler olacaktır. Amaçlıdır, taraflıdır. Gerçek suçluları ibra etmek, sorunu özünden saptırıp başka noktalara fatura kesmektir. İnsanlar işgal, kıtlık, yıkım, savaş gibi durumlarda radikalleşirler. ve radikalleşen insan toplulukları sarıldıkları ideolojileride en uçta ve en şiddetli yaşarlar. İnsanların radikalleşmesinin sebebide hiçbir zaman temelde ideolojiler veya dinler olmamıştır. Ancak yıkım yaşanan toplumlarda her ideoloji en uçta ve en şiddetli bir şekilde savunulur. Dünya'da bütün devrimlerin, radikal ideolojik akımların doğdukları dönemler savaş sonrası dönemlerdir. Birinci dünya savaşının dünyada yarattığı yıkım sonucunda, faşizm ve sosyalizm ete kemiğe bürünmüş, devletlerin yönetim biçimi haline gelmişlerdir. Ve tüm dünyada bu iki ideolojinin en radikal savunusu kendine büyük taraftarlar toplamıştır. İkinci dünya savaşının yarattığı yıkımdan sonra yine tüm dünyada insanlar radikalizme savrulmuş, dünyanın yarısında rejimler değişmiş, ve savaş sonrası ortaya çıkan şiddet ve radikalizm dalgası 90 lara kadar dinmemiştir. Ortadoğu'da Milliyetçilik de Marksizm de, islamcılık da en uçlarda yaşanmıştır.. Üçüde ihtilalcilik, amaç uğruna şiddet kullanımını temel alan eylem biçimi, ve güç propagandası temellerinde var olmuştur. Bu Ortadoğu'nun ikiyüzyıldır karakteristik özelliğidir. Sürekli savaş, çatışma, işgal bu bölgede tüm ideolojilerin en uçlarda yaşanmasına sebep olmuştur. Dün varolan savaş ve çatışmada marksizmi kendine dayanak noktası alan kitleler bugün islamı dayanak noktası alıyorlar. Sosyalist ideoloji, bir refah ülkesi İsviçre'de onu savunanlar tarafından, İşgal altında büyük bir yıkım yaşayan Vietnam'daki komunistler gibi savunulmaz. İsviçre'de bu sadece bir siyasi görüş olarak kalır. İşgal altındaki Vietnam'da uğruna ölünecek ve öldürülecek , yaşamdaki en önemli hedef ve yaşamanın sebebi olan bir değer olarak yaşanır. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Niye insanlar haklı olduğumu bildiklerinde ve cevap veremediklerinde bu yola başvuruyorlar. Bu topicte yazdıklarımdan hangisinde bir saplantı var. Misyoner metinleriyle tartışmak demişim. Muki çıkarsın Cyrano yalan söylüyorsun, misyoner sitesinden kopyalanmamış, misyonerlerin argümanı değildir vs dersin. Bunları söyliyemiyorsan yani söylediklerimde itiraz edecek bir şey yoksa. "Saplantı haline gelmiş" gibi saldırayımda öyle haklı çıkayım mantığı ürünü argümanlara sarılmak gereksiz. Misyonerlik Cyrano'da saplantı haline gelmiş. Niye çünkü Cyrano kendisine ateist diyen kimi insanların yazdıklarının kaynağının misyoner internet siteleri olduğuna işaret ediyor. İslam dinine karşı birşeyler söyleyen herkesin "misyoner metinleriyle tartıştığını" sanmak saplantıdır. Ayrıca hakarettir. Bizim aklımız yok mu da, kes-yapıştır yapalım, başkalarından kopya çekelim? Ben sana bir örenek verdim, cevap/yorum gelmedi senden. Sen ve ben Mısır firavunlarının ilah olduğuna inanan bir adamla tartışsak, sen de ben de o adamların ilah olmadığını, onların ilah olduğuna inanmanın saçmalık olduğunu söylşesek, Mısırlı kişi, beni "Sen ne biçim ateistsin, müslümanların söylemlerini ezberlemiş, bana karşı kullanıyorsun" diyebilir mi? Veya sana dönüp "Bu fikirler ateist fikirleri, seni kopyacı seni" diye sana çıkışabilir mi? Biraz insaf ya. Saygılar. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Komik bir savunma gerçekten Bir Ateist Mısır tanrılarının ilah olup olmadığı ile ilgili gidip Diyanet İşler Başkanlığı'nın sitesinde yazı kopyalamaz dimi. Ya da El Ezher'in internet sitesinden. Sonra Mısır tanrılarının ilah olup olmadığıyla ilgili görüşünün altını doldurmak için gerekli argümanlarıda buralardan kopyalamaz. Bu iddiaları kullanmaz. "Dünyada din adına şiddeti en çok müslümanlar işlemektedir. Bakın örnekleri, öldürülen ABD askerleri, saldırıya uğrayan Amerikan gemileri" şeklindeki argümanlar içinde yapılan kıyasa bak Bizim herkesin bu metinlerini kopyaladığı gibi bir iddiamız yok. Ama o metinler yazılırken. Bu topicte yazılan hiçbirşey Misyoner metni değildir, altına imzamı atarım diyenler. Şimdi durumu kurtarmak için komik savunmalar geliştirmesinler. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Komik bir savunma gerçekten Bir Ateist Mısır tanrılarının ilah olup olmadığı ile ilgili gidip Diyanet İşler Başkanlığı'nın sitesinde yazı kopyalamaz dimi. Ya da El Ezher'in internet sitesinden. Sonra Mısır tanrılarının ilah olup olmadığıyla ilgili görüşünün altını doldurmak için gerekli argümanlarıda buralardan kopyalamaz. Bu iddiaları kullanmaz. "Dünyada din adına şiddeti en çok müslümanlar işlemektedir. Bakın örnekleri, öldürülen ABD askerleri, saldırıya uğrayan Amerikan gemileri" şeklindeki argümanlar içinde yapılan kıyasa bak Bizim herkesin bu metinlerini kopyaladığı gibi bir iddiamız yok. Ama o metinler yazılırken. Bu topicte yazılan hiçbirşey Misyoner metni değildir, altına imzamı atarım diyenler. Şimdi durumu kurtarmak için komik savunmalar geliştirmesinler. Bak kardeşim, nasıl ki, ateistler Mısır firavunlarını ilah olmadığını savunmak için, El-Ezher'in sitesinden kes-yapıştır'a gerek duymuyorlarsa, senin görünmez ilahının da görünmezlik dışında, diğer mabutlardan farkı olmadığını göstermek için, buradaki dinsiz ve ateistler misyoner sitelerinden alıntı yapmaya gerek duymazlar. Ben burada herkesin yazısının altına imza mı atıyorum? Öyle olsa, şu anda, forumdaki post sayım 10.000 leri geçerdi heralde. Ben sadece katıldığım şeylerin altına imzamı atarım. Savaş durumu sırasında yapılan eylemlerin de terörizm olduğuna dair iddianın altına imzamı atmöış mıyım? Hayal mi göçrüyorsun? Herkesin, metinleri kopyaladığına dair iddian yoksa, bunu belirtirsin. Sana bu konuda bir sözüm yok BrainSlapper/maraba/muki/hoppa/demirefe vs. dersin, Atlet'in alıntıladığı bir yazıdan dolayı bana ve diğer dinsizlere giydirmeye kalkmazsın. İşi kişisel kavgaya dökmezsin. Ben sana söyledim daha önce. Ben hiçbir Misyoner sitesinden araklama yapmıyorum. Bunlar kendi düşüncelerimdir. Araklama yaptığımı, kopya yaptığımı ispatladığın anda, ben yazmayı bırakacağım. benden kurtulacaksın bu forumda. Saygılar. Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 ben yazmayı bırakacağım. benden kurtulacaksın bu forumda. Saygılar. yok gitmesin kimse ..üzülürüz ..sahi...ben ikinizin tartışmasından çok şeyler öğreniyorum...ama kişisel hesaplaşmaya dönmese iyi olur tabi... selamlar... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 yok gitmesin kimse ..üzülürüz ..sahi...ben ikinizin tartışmasından çok şeyler öğreniyorum...ama kişisel hesaplaşmaya dönmese iyi olur tabi... Kes-yapıştır yapıyormuşum ya, kesip-yapıştırdığımı sandığı kaynaktan CYRANO benim adıma sana özel mesjla keser-yapıştırır gönderir. Bir daha tekrar edeyim. Ben burada yazdığım hiçbir yazıyı, herhangi bir misyoner sitesinden, ateist sitesinden falan almıyorum. Bana ilham veren konular, müslüma olduğum zamanlarda, anlayamadığım, düşünmeye bile korktuğum, "vardır bir hikmeti" diye geçiştirdiğim konulardır. Orijinaldir. Kopya değildir. Başka insanla da aynı şeyleri görmüş ve düşünmüşlerse, bu benim onlardan kopya çektiğim anlamına gelmez. Kutsallık kaygısından kurtularak Kuran'ı inceleyen herkesin görebileceği şeylerdir benim yazdıklarım. Saygılar. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Misyoner internet sitelerinden kopyalanmış yazılar ve örnek verdiğim gibi. Ortadoğuda işgalin yarattığı çatışma ortamının faili olarak Kuran Ayetlerini sunan yazıları (ben bunların misyonerler dışında başka bir kesim tarafından iddia edildiğini duymadım hiç) "arkadaşlar bu konuları misyoner metinleriyle değil bütünlüklü başlıklarla tartışalım" dediğimde. İlgili başlıkta görüleceği üzere, şiddetle topa tutanlar şimdi onu o arkadaş yazmış bize ne falan demesin Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Misyoner internet sitelerinden kopyalanmış yazılar ve örnek verdiğim gibi. Ortadoğuda işgalin yarattığı çatışma ortamının faili olarak Kuran Ayetlerini sunan yazıları (ben bunların misyonerler dışında başka bir kesim tarafından iddia edildiğini duymadım hiç) "arkadaşlar bu konuları misyoner metinleriyle değil bütünlüklü başlıklarla tartışalım" dediğimde. İlgili başlıkta görüleceği üzere, şiddetle topa tutanlar şimdi onu o arkadaş yazmış bize ne falan demesin Ban kardeşim, Kusura bakma hakikaten sen anlama zorluğu çekiyorsun. Ben sana o şeyi, sadece benim her yazının altına imza attığımı iddia ettiğin için söyledim. Yoksa, temel iddiamızda bi değişiklik yok: Barış ve hoşgörü dini olmak şöyle dursun, İslam bir nefret dinidir. Müslümanları kötüleyerek, İslam'ı temize çıkaramazsın. O müslümanları yetiştiren ideoloji, İslam'dır. Ben misyoner metinleriyle tartışmıyorum. "Herkesin misyoner metinleriyle tartıştığını sanmak" gibi bir saplantın var senin. Sana kaç keredir söylüyorum. Kes-yapıştır yaptığıma dair tek kanıt getir. Saygılar. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Peki şimdi ben Ateizm ve Şiddet başlıklı bir topic açsam. Ve topiğin içeriği olarak misyoner sitelerinden onun yerli versiyonu HY sitelerinden Ateistlerle ilgili "soykırımların sebebi ateistlerdir" içerikli ateist liderlerin yaptığı katliamları dayanak olarak alan yazıları başa koysam ve bu kaynak ve bu dayanaklar üzerinden mesela, Stalin'in 8 milyon kırımlıyı öldürmesinin sebebinin Stalin Ateist olduğu için Ateizm olduğunu iddia etsem. Neyse o listelerden hazırlasam. Kalkıp bir ateist arkadaşım bana "bu iddianın kaynakları ve iddianın kendisi yönünden itiraz etse. Böyle bir başlıkta ancak ateistler şunu yapmıştır inançlılar şunu yapmıştır tartışmasından öteye gidemeyiz" dese Şu tepkiyi versem "Konuyu dağıtma, ne misyoner metni öyle bir şey yok, sen ateist olduğun için objektif olamıyorsun, bak pol pot ta ateistti Hitler'de ateistti, sen ateizmi korumaya çalışıyorsun" ? Ondan sonrada "başka birisi kopyalamış ben başka şeyi savunuyordum " desem. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2007 yok gitmesin kimse ..üzülürüz ..sahi...ben ikinizin tartışmasından çok şeyler öğreniyorum...ama kişisel hesaplaşmaya dönmese iyi olur tabi...selamlar... Hakkaten bu iş Brain - Cyrano meydan savaşına döndü. Bu gerginliğin arasında sen de lafı tersinden anlama 4mevsim ya! Brain "copy-paste yaptığımı kanıtlarsan" gideceğim diyor. Sen öyle alıntılamışsın ki ben de bir an kafadan, öylesine gidecek sandım. Böyle gergin tartışmalara katılmayayım demiştim ama, şurada tartışa tartışa aramızda bir hukuk oluşu, forumdaşız şurda, ben yine karışacağım: Brain'in Hristiyan misyoneri olduğuna hiç ihtimal vermiyorum. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.