Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
********gelip ilkel kültürünüzü bu ülke insanına dayatmaya çalışan siz ve sizin gibi zihniyetler. Bu emaneti Atatürk ten aldık.Ve her ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Beğenmeyene kapı açık arzu eden laik Türkiye Cumhuriyetini kurallarına uyar. Uymayana da kapılarını açıp eğitim imkanı sağlayanlar mevcut . Ben risale-i nur ********* ile beyinleri yıkanan adamlarla , bu ülkenin gelişeceğini düşünmüyorum. Bu ülkeyi bu zihniyetlerin helak etmesine izin vermeyeceğiz ne pahasına olursa olsun.

 

Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Masallarla köreltilen beyinlerde değil.

 

Bu noktadan devam edersek çok iyi yerlere varacağımızı zannetmiyorum.Saygı ve hoşgörü çerçevesinin dışına çıktık.Söylediğim cümle hakaret içermeyen sizin sözlerinizde hareketle verilmiş bir benzetmeydi.''**********!''gibi sert bir cümleyi buna karşılık yazmanız beni de aynı ruh haline soktu.Rahatlamam lazım...Sizinle de herhangi bir fikir paylaşamayız artık...Kişiliğe yönelik bir kusurum olduysa affola...

Gönderi tarihi:
Parti kapattın,başörtüsünü sokmadın üniversiteye peki beyinlerdeki düşünceye ne yapacaksın ki bu zamana kadar ne yapıldı?Sevinç çığlıklarını kiminle paylaşıyorsun,demokrasini kim sahipleniyor?Demokrasi halk için midir devletin düzenini korumak için mi kim için?Rejim düşmanını alt mı etti şimdi?Akp'yi yendin ya halkı?Halk bir başka Akp daha çıkartmayacak mı oraya bundan sonra?Buna nasıl engel olunacak?Var mı bir cevabınız?

 

Sizlerin özlediği düzende bırakın demokrasiyi zerre kadar insan hakları bile yok...

*******

Burası Türkiye Cumhuriyeti ve asla İslam Cumhuriyeti olamayacak....

Demokrasi diyorsunuzda...

Demokrasiyi en çok kullanan dinci kesim ülkeyi karanlık bir doğmaya doğru adım adım götürmeye çalışıyor...

Peki onndan sonra ne olacak...

Ne mi olacak?...

Kara kara çarşaflı insanlar, cüpheli bilmem ne dine sahip kişiler, papazlar, erkek eğitimciye soru bile sormayı günah sayan kadınlar...

Eee sonra...

Bu mu olmalı peki...

*****

Sen demokratik hak olarak dinini yaşa tabiki...

Ama asla devletin tepesine bir bez parçasını geçirmeye çalışma, ona dini yönetim anlayışı bekleme...

Bu olamaz, olamayacak, olmamalıda...

Birkere bunu bileceğiz...

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Buna dağdan gelip bağcıyı kovmak derler............sen bağcı değilsin bunu bilesin!

 

Yani dağdan geldim bu nasıl bir benzetmedir. Cevabı alınca da ben hakaret etmedim diyorsunuz. Evet sizinle , herhangi bir fikir alışverişi yapmamız mümkün değil olamaz da. Ayrıca Fazıl Say 'a , burada, sizinle aynı zihniyette olan arkadaşlar kapıyı gösterirken nerelerdeydiniz ? İşinize geldi mi demokrasi çığırtkanlığı, işinize gelmedi mi tık yok . Demokrasiden ve özgürlükten anladığınız, sadece ve sadece başörtme özgürlüğü .

 

Söyledim yine söylüyorum meydan boş değil, bu ülkeyi geriye götürmek isteyen zihniyetlere , asla ve asla izin vermeyeceğiz.

 

Gönderi tarihi:
Bu ülkenin tapusunu kimden aldın Haveran?Apartmanından kiracı mı kovuyorsun?Buna dağdan gelip bağcıyı kovmak derler.Bu vatanı iyi tanıyorsan tarihini biliyorsan kültürünü algılıyorsan sen bağcı değilsin bunu bilesin!

 

İşte burada dur bakalım. Bizler bu ülkenin Tapusunu gazi Atatürkten ve onun Cumhuriyetçi arkadaşlarından aldık. Amerikaya kaçarak, oradan rejimi sarsmak isteyen, ithal rejimci ****** ve onun sempatizanları, bu ülkenin, laik cumhuriyetin yabacılarıdırlar.

 

Sizin demokrasi anlayışınıza hayran olmamak elde mi?Saygı,sevgi,özgürlük,hoşgörü,terbiye kelimelerini çok sık kullanıyorsunuz içini doldurun bari.Başörtülülere tahammül edemeyecek kadar demokrasiyi,sevgiyi,hoşgörüyü,terbiyeyi hangi demokratik,sevgi,hoşgörü temelli sistemden aldınız?

 

Başörtü telaffuzu yine sizlere ait bir takiyye. Bizim analarımızda başörtülü. Bizlerin başörtüsüyle bir kavgamız yok. Bizlerin kavgası, siyasi ve dini sömürü simgesi olan türbana karşıdır. Bu sömürü aracını bize başörtü yutturmacasından artık vazgeçin.

 

Demokrasi de çoğunluğun her yaptığı doğru değildir ama demokratik(!) azınlığın her dediği olur her dediği doğrudur değil mi?Siz buna ancak böyle bir ülkede demokrasi dersiniz buna da ancak sizler demokrasi dersiniz.Dilinize pelesenk etmişsiniz çoğunluğu azınlığın hakimiyetine kılıf arıyorsunuz.

 

Burası çok açık. Bizler şu anda Azınlık olmalarına rağmen İranda sesini çıkartamayan, azınlıktaki demokratları da doğru bulup destekliyoruz. Bizler Cumhuriyeti kurma aşamasındaki, hilafete karşı bir avuç azınlığın demokrasi mücadelesini de destekliyoruz . Ya sizler?

 

Sayın Haveran'ın demokrasi konusundaki bilgilendirmesine dikkat edilmedi. "Çoğunlukçu demokrasi"ler bünyelerinde bazen çoğunluğa ait dayatmacılık taşırlar. Gerçek demokrasiler, azınlıkların haklarına da eşit duruşu olan "çoğulcu demokrasiler"dir. Bu konuda arştırma yapmanı öneririm.

Gönderi tarihi:
Yani dağdan geldim bu nasıl bir benzetmedir. Cevabı alınca da ben hakaret etmedim diyorsunuz. Evet sizinle , herhangi bir fikir alışverişi yapmamız mümkün değil olamaz da. Ayrıca Fazıl Say 'a , burada, sizinle aynı zihniyette olan arkadaşlar kapıyı gösterirken nerelerdeydiniz ? İşinize geldi mi demokrasi çığırtkanlığı, işinize gelmedi mi tık yok . Demokrasiden ve özgürlükten anladığınız, sadece ve sadece başörtme özgürlüğü .

 

Söyledim yine söylüyorum meydan boş değil, bu ülkeyi geriye götürmek isteyen zihniyetlere , asla ve asla izin vermeyeceğiz.

 

Kullandığım deyimin anlamıyla ilgili deyimler sözlüğüne bakabilirsiniz.Yazdığım yazıyı sizin bu şekilde analayacağınızı düşünmüyordum.Buna mukabil yazdığınız yazıdan da hakaret ettiğimi anlayıp cevabını almış durumuna düşmüş ve de bu şekilde hissetmiş değilim.Birini hangi konuda olursa olsun bilerek veya bilmeyerek incittiysem af dileme nezaketini de gösteririm.Biri suçlu olsa bile af diliyorsa karşısındaki insanın da buna mukabil nezaket kuralları dahilinde cevap vermesi bir başka güzelliktir.Kimse kimseyi bu ülkeden kovma hakkına ve de haddine sahip değildir.Ne Fazıl Say'a ne de bir başka kişiye çek git demek aklı başında,insani değerlere hayiz birinin söyleyeceği sözler değildir.Ayrıca Fazıl Say kendisi çekip giderim demiştir kimse onu bu ülkeden kovmamıştır,kendisi dedikten sonra çeksin gitsin denmiştir.Bütün bunlara mukabil kendinize,kendinizce sadece sizin sahibi olduğunuzu söylediğiniz bu ülkeye düşman ararken,kimleri düşmanlaştırıyorsunuz düşünmeye davet ediyorum.İnsanı tahrik eden,inciten bir üslup kullanıyorsunuz bilmem farkında mısınız?Bu üsluba karşılık ben de aynı üslubu tercih ettim bunun farkındayım.

Gönderi tarihi:
İşte burada dur bakalım. Bizler bu ülkenin Tapusunu gazi Atatürkten ve onun Cumhuriyetçi arkadaşlarından aldık. Amerikaya kaçarak, oradan rejimi sarsmak isteyen, ithal rejimci ****** ve onun sempatizanları, bu ülkenin, laik cumhuriyetin yabacılarıdırlar.

 

 

 

Başörtü telaffuzu yine sizlere ait bir takiyye. Bizim analarımızda başörtülü. Bizlerin başörtüsüyle bir kavgamız yok. Bizlerin kavgası, siyasi ve dini sömürü simgesi olan türbana karşıdır. Bu sömürü aracını bize başörtü yutturmacasından artık vazgeçin.

 

 

 

Burası çok açık. Bizler şu anda Azınlık olmalarına rağmen İranda sesini çıkartamayan, azınlıktaki demokratları da doğru bulup destekliyoruz. Bizler Cumhuriyeti kurma aşamasındaki, hilafete karşı bir avuç azınlığın demokrasi mücadelesini de destekliyoruz . Ya sizler?

 

Sayın Haveran'ın demokrasi konusundaki bilgilendirmesine dikkat edilmedi. "Çoğunlukçu demokrasi"ler bünyelerinde bazen çoğunluğa ait dayatmacılık taşırlar. Gerçek demokrasiler, azınlıkların haklarına da eşit duruşu olan "çoğulcu demokrasiler"dir. Bu konuda arştırma yapmanı öneririm.

 

 

Bir konuyu izah ederken bir konu hakkında fikir sunarken konunun kendi zemininden saptırılması,fikrin başka anlamlarla algılanması Türkçemizin zenginliğinin azizliğinden olsa gerek.İlk cümleniz neyin cevabıdır Sayın bilimselci?Bir yerin tapusu sizdeyse birileri de haksız yere sizin malınızın üstündeyse onları ordan hukuk çercevesinde çıkarma hakkına sahipsiniz değil mi?Bu bağlamda bir ülkenin tapusu kimdedir söyler misiniz?Arkadaşınız başörtülüler -buna karşı değilmiş türbanlı diyeyim-türbanlılar gitsinler başka yerde okusunlar,yaşasınlar şeklinde sert bir düsturla ülkenin sahibiymiş gibi ve hiç de nezaket kuralları içinde olmayan bir üslupla yargılıyor,dışlıyor.Ben bundan bahsediyorum siz kalkıyorsunuz Atatürkçülük nutku atıyorsunuz bu vatanın düşmanıymışım gibi göstererek.Mevzu başka cevaben yazdığınız yazının taşıdığı anlama duyguya bakın ne kadar alakalıysa.

 

Sizler bu ülkeyi,bu milleti 85 yıllık bir ülke ve millet olarak mı görüyorsunuz?

Demokrasi hakkındaki yazdıklarınızı benim bilmediğimi nerden algılayıp da beni aydınlatma gereği görüp araştırma yapmamı tavsiye ediyorsunuz.Araştırma tavsiyesi hangi konuda olursa olsun güzel bir tavsiyedir ama sizin anlam yüklediğiniz şekliyle değil.Bir tavsiyede ben size yapabilir miyim umarım bu hakkı görürsünüz bende!Bir konuda cevap yazarken cevap yazdığınız konuyu tam anlamıyla anlayıp anlamadığınızı,yazdığınız cevapların yazılanlara cevap olması bağlamında mantıklılığını görme hususunda bir kez daha düşünmenizi temenni ediyorum...

Gönderi tarihi:
Bir konuyu izah ederken bir konu hakkında fikir sunarken konunun kendi zemininden saptırılması,fikrin başka anlamlarla algılanması Türkçemizin zenginliğinin azizliğinden olsa gerek.

İlk cümleniz neyin cevabıdır Sayın bilimselci?Bir yerin tapusu sizdeyse birileri de haksız yere sizin malınızın üstündeyse onları ordan hukuk çercevesinde çıkarma hakkına sahipsiniz değil mi?Bu bağlamda bir ülkenin tapusu kimdedir söyler misiniz?

 

Anlamıyorsun, demegoji yapıyorsun, konuyu zeminden saptırıyorsun (bu da sana ait) sizlerin tartışma ve iletişim taktikleriniz. Bir arkadaşımızda 3-5 gün önce sürekli böyle yaptı. (Ahmet Salih)

 

Yazının konusu TÜRBAN sorduğun soru ise; arkadaşımızın emaneti (tapuyu) kimden aldığı. Kaldı ki bu soruyu soran sensin. Benim Atatürkçü ve Cumhuriyetçilerden cevabımı neden yadırgıyorsun? Konu neden saptırılmış oluyor? Öyle olsun ne yapalım. Alıştık.

 

Konu burada, tartıştıklarımız da şu kelimeler çerçevesinde dönüp duruyor. Türban, laiklik, kültürler, cumhuriyet ve cumhuriyete sahip çıkanlar, karşı duruşlar.

 

 

İlk cümleniz neyin cevabıdır Sayın bilimselci?Bir yerin tapusu sizdeyse birileri de haksız yere sizin malınızın üstündeyse onları ordan hukuk çercevesinde çıkarma hakkına sahipsiniz değil mi?Bu bağlamda bir ülkenin tapusu kimdedir söyler misiniz?Arkadaşınız başörtülüler -buna karşı değilmiş türbanlı diyeyim-türbanlılar gitsinler başka yerde okusunlar,yaşasınlar şeklinde sert bir düsturla ülkenin sahibiymiş gibi ve hiç de nezaket kuralları içinde olmayan bir üslupla yargılıyor,dışlıyor.Ben bundan bahsediyorum siz kalkıyorsunuz Atatürkçülük nutku atıyorsunuz bu vatanın düşmanıymışım gibi göstererek.Mevzu başka cevaben yazdığınız yazının taşıdığı anlama duyguya bakın ne kadar alakalıysa.

 

Alaka şu; Bu ülke, Atatürk ve Cumhuriyetçiler tarafından yabancı kültürlerin ve hilafetin işgalinden kurtarılarak, laik, demokratik cumhuriyet kuruldu, emanette laik, demokratik cumhuriyetçilere verildi.

 

Sizler bu ülkeyi, bu milleti 85 yıllık bir ülke ve millet olarak mı görüyorsunuz?

 

Sen halen buradaysan bunu cevapladık sanırım. Türk ulusu kendisine yakışan yenilikçi, ilerici sıfatıyla uygar dünya ile birlikte hilafeti geride bırakmıştır. Artık uygar dünya ile birlikte demokratik bir cumhuriyetimiz var. Hayallerini birileri gibi halen Osmanlılık ve şeriat süslüyor anlaşılan.

 

Demokrasi hakkındaki yazdıklarınızı benim bilmediğimi nerden algılayıp da beni aydınlatma gereği görüp araştırma yapmamı tavsiye ediyorsunuz.

 

Yazılarından anlaşılıyor, çoğunluk deyip duruyorsun. Çoğunluğun azınlıklara dayatması demokrasinin ilkelerinden değildir. Bilinmesini istedimdi.

 

Araştırma tavsiyesi hangi konuda olursa olsun güzel bir tavsiyedir ama sizin anlam yüklediğiniz şekliyle değil.

 

Araştırma tavsiyesi düşmandan dahi gelse olumludur. Benim için kötü anlamı falan yoktur.

 

Bir tavsiyede ben size yapabilir miyim umarım bu hakkı görürsünüz bende!Bir konuda cevap yazarken cevap yazdığınız konuyu tam anlamıyla anlayıp anlamadığınızı,yazdığınız cevapların yazılanlara cevap olması bağlamında mantıklılığını görme hususunda bir kez daha düşünmenizi temenni ediyorum...

 

Evet, işte bak bu tavsiyeni demokrat yapıda birisi asla kötü anlamda algılamaz. Bende öyle yapıyorum umduğun gibi. On düşünüyor bir söylüyorum. Bu konuda müsterih ve emin ol.

 

Tartışmanın kişiselleştiğinin farkında mısın? Araştırma yapma önerisini kişisel algılamamak gerekirdi. Ben bu şekilde değil, genel sorunlar tartışılsın istiyorum.

Gönderi tarihi:
Kullandığım deyimin anlamıyla ilgili deyimler sözlüğüne bakabilirsiniz.Yazdığım yazıyı sizin bu şekilde analayacağınızı düşünmüyordum.Buna mukabil yazdığınız yazıdan da hakaret ettiğimi anlayıp cevabını almış durumuna düşmüş ve de bu şekilde hissetmiş değilim.Birini hangi konuda olursa olsun bilerek veya bilmeyerek incittiysem af dileme nezaketini de gösteririm.Biri suçlu olsa bile af diliyorsa karşısındaki insanın da buna mukabil nezaket kuralları dahilinde cevap vermesi bir başka güzelliktir.Kimse kimseyi bu ülkeden kovma hakkına ve de haddine sahip değildir.Ne Fazıl Say'a ne de bir başka kişiye çek git demek aklı başında,insani değerlere hayiz birinin söyleyeceği sözler değildir.Ayrıca Fazıl Say kendisi çekip giderim demiştir kimse onu bu ülkeden kovmamıştır,kendisi dedikten sonra çeksin gitsin denmiştir.Bütün bunlara mukabil kendinize,kendinizce sadece sizin sahibi olduğunuzu söylediğiniz bu ülkeye düşman ararken,kimleri düşmanlaştırıyorsunuz düşünmeye davet ediyorum.İnsanı tahrik eden,inciten bir üslup kullanıyorsunuz bilmem farkında mısınız?Bu üsluba karşılık ben de aynı üslubu tercih ettim bunun farkındayım.

 

 

Kullandığın deyimin anlamını biliyorum arkadaşım.O yüzden boşuna *****. Fazıl Say kendi giderim demiştir. Ancak senin zihniyetindakiler defol diye kapıyı göstermiştir. Bu tepkilere ;

--Kardeşim ne biçim konuşuyorsunuz diye tepki göstermiyorsan eğer ,zaten tercihini onlardan yana yapmışsın demektir.

 

Üstelik ben sadece okuma imkanı var, bakın İran davet ediyor , hem dininizi de yaşayabileceğiniz bir ülke gidin okuyun , sizi tutan mı var diye sordum. Madem ki bu ülkede özgürlük ve demokrasi yok. Neden gavur illerinde eğitim almaya gidiyorlar ki ; bakın İran orda, daha uygun, hemde dininizi doya doya yaşarsınız. Niye bundan bu denli gocunuyorsunuz ki?

 

 

Üstelik çoğunluk çoğunluk deyip duruyorsunuz kardeşim %47 demek ki %53 size karşı. Matematik biliyorsunuzdur sanırım.

 

İnsanı tahrik eden,inciten bir üslup kullanıyorsunuz bilmem farkında mısınız?Bu üsluba karşılık ben de aynı üslubu tercih ettim bunun farkındayım.

 

 

İletilerinizi dönüp bir daha okuyun o alaycı ve insani aşalayan uslubu farkedeceksiniz. Ben haketmeyene bu uslubu yakıştırmam.

Gönderi tarihi:
Kullandığın deyimin anlamını biliyorum arkadaşım.O yüzden boşuna *****. Fazıl Say kendi giderim demiştir. Ancak senin zihniyetindakiler defol diye kapıyı göstermiştir. Bu tepkilere ;

--Kardeşim ne biçim konuşuyorsunuz diye tepki göstermiyorsan eğer ,zaten tercihini onlardan yana yapmışsın demektir.

 

Üstelik ben sadece okuma imkanı var, bakın İran davet ediyor , hem dininizi de yaşayabileceğiniz bir ülke gidin okuyun , sizi tutan mı var diye sordum. Madem ki bu ülkede özgürlük ve demokrasi yok. Neden gavur illerinde eğitim almaya gidiyorlar ki ; bakın İran orda, daha uygun, hemde dininizi doya doya yaşarsınız. Niye bundan bu denli gocunuyorsunuz ki?

 

 

Üstelik çoğunluk çoğunluk deyip duruyorsunuz kardeşim %47 demek ki %53 size karşı. Matematik biliyorsunuzdur sanırım.

 

 

 

 

İletilerinizi dönüp bir daha okuyun o alaycı ve insani aşalayan uslubu farkedeceksiniz. Ben haketmeyene bu uslubu yakıştırmam.

 

İnsan bu cevaplar karşısında ne diyeceğini nasıl tavır sergileyeceğini şaşıyor.''******,üstelik çoğunluk çoğunluk diyorsunuz...Matematik biliyorsunuzdur umarım,...gocunuyorsunuz,ben hakketmeyene bu üslubu yakıştırmam v.b'' cümleleri siz karşınızdaki bir insandan duyduğunuz da neler hissedersiniz nasıl bir tavır sergilersiniz düşünmeye davet ediyorum...Benim yazdığım cümleler kırıcıysa üzerime düşeni yaptım ama siz her konuda kendinizi sürekli heklı gördüğünüz gibi bu konuda da yine aynı tavrı sergilediniz ve de sergilemeye devam ediyorsunuz.Burda noktalamak istiyorum...

Gönderi tarihi:
Anlamıyorsun, demegoji yapıyorsun, konuyu zeminden saptırıyorsun (bu da sana ait) sizlerin tartışma ve iletişim taktikleriniz. Bir arkadaşımızda 3-5 gün önce sürekli böyle yaptı. (Ahmet Salih)

.

.

.

Tartışmanın kişiselleştiğinin farkında mısın? Araştırma yapma önerisini kişisel algılamamak gerekirdi. Ben bu şekilde değil, genel sorunlar tartışılsın istiyorum. [/b]

 

E pes doğrusu Bilimselci,ben ne desem sen yine anlamak istediğin gibi anlayacaksın dolayısıyla ben söylemeden de anlarsın,anlıyorsun bir şey söylemiyorum...

Gönderi tarihi:
E pes doğrusu Bilimselci,ben ne desem sen yine anlamak istediğin gibi anlayacaksın dolayısıyla ben söylemeden de anlarsın,anlıyorsun bir şey söylemiyorum...

 

Sen dünya görüşünle, ben dünya görüşümle anlaşabileceğimizimi sandın fuzuli kardeş? Ama en azından demokrasi tanımından, her hangi bir topluma ait bir kültürün, herhangi bir gurup veya kurum tarafından insanlara dayatma yapılamayacağı konusunda anlaşabilirdik.

 

Ama işte ne yazıkki demokrasiye, bilime karşı ön yargılarımızı kaldırmadığımız sürece bunu yapamayız, yapamıyoruz.

Gönderi tarihi:
Sen dünya görüşünle, ben dünya görüşümle anlaşabileceğimizimi sandın fuzuli kardeş? Ama en azından demokrasi tanımından, her hangi bir topluma ait bir kültürün, herhangi bir gurup veya kurum tarafından insanlara dayatma yapılamayacağı konusunda anlaşabilirdik.

 

Ama işte ne yazıkki demokrasiye, bilime karşı ön yargılarımızı kaldırmadığımız sürece bunu yapamayız, yapamıyoruz.

 

Demokrasi tanımlarımız ortak sen benim için senin ifade ettiğin gibi bir tanım yaptığımı düşünsende.Kavramlar ortak da uygulamadaki karşılığının demokrasi olup olmamasında ortak fikir yok sorun burda.

Gönderi tarihi:
Demokrasi tanımlarımız ortak sen benim için senin ifade ettiğin gibi bir tanım yaptığımı düşünsende.Kavramlar ortak da uygulamadaki karşılığının demokrasi olup olmamasında ortak fikir yok sorun burda.

 

Evet ironik olarak yazmışsınız demokrasi bu değil.Demokrasi sizin dediğiniz; ama sizin yaptığınız değil.

 

Demokrasi:Bazılarının, azınlığın kabulleriyle çoğunluğa karşı dikta uygulayabileceğini sandığı bir kavram.

 

Anlaşılan sen hala Türbandasın Fuzuli. Arkadaşımız Haveran'ın bu konuda güzel bir tespiti vardı.

 

"Demokrasi, kullanılarak demokrasiyi yok etmek anlamına da gelmez."

Gönderi tarihi:
Anlaşılan sen hala Türbandasın Fuzuli. Arkadaşımız Haveran'ın bu konuda güzel bir tespiti vardı.

 

"Demokrasi, kullanılarak demokrasiyi yok etmek anlamına da gelmez."

 

Demokrasi,demokratik olmayan yollardan demokrasiyi koruma,savunmak anlamına da gelmez.

Gönderi tarihi:
Demokrasi,demokratik olmayan yollardan demokrasiyi koruma,savunmak anlamına da gelmez.

 

Bunu da söyledik Fuzuli. Sürekli tekrarlıyacağız galiba. Demokratik düzende, onu temsil eden üç erk vardır. Ve ilkeli olarak ta bir birine tam etkendir.

Gönderi tarihi:
Bunu da söyledik Fuzuli. Sürekli tekrarlıyacağız galiba. Demokratik düzende, onu temsil eden üç erk vardır. Ve ilkeli olarak ta bir birine tam etkendir.

 

Biraz daha bilgi verebilir misiniz Bilimselci?

Gönderi tarihi:
Biraz daha bilgi verebilir misiniz Bilimselci?

 

Yani şu şekilde: Demokrasinin vazgeçilmezi, onu yaşatan üç erk vardır. Yasama, yürütme, ve yargı kurumları.

Bu kurumların görevi demokratik düzeni ayakta tutmaktır. Demokratik ilkelerle birbirini desteklerler. İlkesizlik olduğunda da denetlerler.

İlkeli denetimleri dayatmaları anlamına gelmez.

Gönderi tarihi:
Yani şu şekilde: Demokrasinin vazgeçilmezi, onu yaşatan üç erk vardır. Yasama, yürütme, ve yargı kurumları.

Bu kurumların görevi demokratik düzeni ayakta tutmaktır. Demokratik ilkelerle birbirini desteklerler. İlkesizlik olduğunda da denetlerler.

İlkeli denetimleri dayatmaları anlamına gelmez.

 

Bu organların birbirine üstünlükleri var mıdır?İlkesizliği kim yaparsa kim kimi denetler?Asıl denetleyen var mıdır?

Gönderi tarihi:
Bu organların birbirine üstünlükleri var mıdır?İlkesizliği kim yaparsa kim kimi denetler?Asıl denetleyen var mıdır?

 

Anlaşılan konuyu yargı erkine getirmek istiyorsun. Buyur sana ansiklopedik, bilimsel bilgi.

 

Anayasa Mahkemesi ise Cumhurbaşkanı veya yeterli sayıda imza sahibi milletvekillerinin müracaatı ile, yasaların Anayasa'ya uygunluğunu denetleyerek, yürürlüğe girmesine ya da iptaline karar veren son mercidir. Ayrıca Yüce Divan olarak görev yapar.

Benim şahsi fikrim ise hukukun üstünlüğüdür. Zira dolayısız ve direkt olarak insan değerini temsil eden tek organdır. Ayrıca evrensel yapısı da vardır.

Gönderi tarihi:
Anlaşılan konuyu yargı erkine getirmek istiyorsun. Buyur sana ansiklopedik, bilimsel bilgi.

 

Anayasa Mahkemesi ise Cumhurbaşkanı veya yeterli sayıda imza sahibi milletvekillerinin müracaatı ile, yasaların Anayasa'ya uygunluğunu denetleyerek, yürürlüğe girmesine ya da iptaline karar veren son mercidir. Ayrıca Yüce Divan olarak görev yapar.

Benim şahsi fikrim ise hukukun üstünlüğüdür. Zira dolayısız ve direkt olarak insan değerini temsil eden tek organdır. Ayrıca evrensel yapısı da vardır.

İlahi Bilimselci...

Sen Hukukun üstünlüğüne inanıyorsun tamam da,

Arkadaş Şeriatın üstünlüğüne inanıyor, şimdi ne yapacağız?

 

Alınan karar dine uygun değilse, türbana yasak koyuyorsa, onlara göre Hukuki değil...

Tuhaf...

Gönderi tarihi:

İlahi Bilimselci...

Sen Hukukun üstünlüğüne inanıyorsun tamam da,

Arkadaş Şeriatın üstünlüğüne inanıyor, şimdi ne yapacağız?

 

Alınan karar dine uygun değilse, türbana yasak koyuyorsa, onlara göre Hukuki değil...

Tuhaf...

 

Sanırım bu konuda herkes ikiye ayrıldı. Hukuki değil diyenler ve hukukidir diyenler.

 

Hukukidir diyenler de sanırım üç kişiydi. Militan demokratlar ve onun izinden gidenler. Yani bazı savcılar...

 

Ben onlardan oluyorum galiba.

 

Merakımı celbeden birşey var. Bu soruya bir cevap verebilir misiniz acaba. Bir organa belli bir kalıp içerisinde verilen yetki nasıl olur da o kalıp dışına çıkar...

 

Veya basitleştireyim; Anayasanın ilgili maddesi sadece şekli içeriği esas almıştır. Bilinen o ki; şekli bir aykırılık yok.

 

Bu durumda Anayasa Mahkemesi hangi yetkiyle esasa girmiştir. Cumhuriyeti koruma filan demeyin lütfen. Böyle yetkiler kuşananlar bırakın Anayasadaki siyaset yasağını;

 

Bütün AKP'lileri ve hatta AKP seçmenini seçime sokmayabilir.

 

Anayasa Mahkemesi kendi yetkilerini ve görevlerini kendisi üreten bir yer olarak; Yarın Yüksek Seçim Kurulunun yetkisini alabilir ve CHP'ye üye olmayanlara oy kullandırmayabilir. Anayasa Mahkemesi Anayasanın ve kendi kuruluş kanunun kendisine vermediği hiçbir yetkiyi kullanamaz ki, bu konuda bir de hüküm vardır Anayasamızda...

 

Ancak; Anayasa Mahkememiz açısından Meclisin kendisine yetki verip vermemesinin hiç önemi yok. Kendi kanunlarını kendisi koyuyor, işine gelmeyen kanunları iptal ediyor...

 

Anayasa Mahkemesinin bu kararı enteresan olacak gibi görülüyor. Bana kalırsa; Anayasa değişikliklerini şekil bakımından denetlemesini öngören düzenlemeyi iptal edip esasa girmişlerdir. Böyle yapılırsa ancak o zaman bir anlamı olur veya başka bir konuda da belirttiğim gibi bu değişiklik için mutlak çoğunluk şart deyip 550 oyu araması mümkün ;)

 

Bana, o KPSS sorusunun cevabını söyleyebilecek biri var mı acaba; Sınavda çıkarsa ne cevap vereceğimi halen bilemiyorum da?

Gönderi tarihi:
Anlaşılan konuyu yargı erkine getirmek istiyorsun. Buyur sana ansiklopedik, bilimsel bilgi.

 

Anayasa Mahkemesi ise Cumhurbaşkanı veya yeterli sayıda imza sahibi milletvekillerinin müracaatı ile, yasaların Anayasa'ya uygunluğunu denetleyerek, yürürlüğe girmesine ya da iptaline karar veren son mercidir. Ayrıca Yüce Divan olarak görev yapar.

Benim şahsi fikrim ise hukukun üstünlüğüdür. Zira dolayısız ve direkt olarak insan değerini temsil eden tek organdır. Ayrıca evrensel yapısı da vardır.

 

''Hukuğun üstünlüğü''isimli bir demokratik organ mı vardır Bilimselci?Hukuğun üstünlüğü isimli organın ideolojisi var mıdır varsa ideoljisi mi üstündür yoksa hukuğumu üstün tutar?

Gönderi tarihi:

İlahi Bilimselci...

Sen Hukukun üstünlüğüne inanıyorsun tamam da,

Arkadaş Şeriatın üstünlüğüne inanıyor, şimdi ne yapacağız?

 

Alınan karar dine uygun değilse, türbana yasak koyuyorsa, onlara göre Hukuki değil...

Tuhaf...

 

Türbanın yasak olmadığı dönemlerde şeriatın üstünlüğü mü vardı Tangeriin?Hukuk dönem dönem üstün dönem dönem üstün mü olayım olmayayım mı bilmem ki ne yapayım karmaşası mı yaşıyor?

Gönderi tarihi:
Böyle yapılırsa ancak o zaman bir anlamı olur veya başka bir konuda da belirttiğim gibi bu değişiklik için mutlak çoğunluk şart deyip 550 oyu araması mümkün ;)

 

Sayın Karabekir bir mevzuyu laiklikle ilişkilendirseniz yani bu konu laiklikle ilgili dediğiniz anda eski Yargıtay Başsavcısının dediği gibi:''...550 milletvekiliniz olsa yine bir şey yapamazsınız.''ha bu arada bunu övünerek söylüyor,sitem anlamında değil...

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:
''Hukuğun üstünlüğü''isimli bir demokratik organ mı vardır Bilimselci?Hukuğun üstünlüğü isimli organın ideolojisi var mıdır varsa ideoljisi mi üstündür yoksa hukuğumu üstün tutar?

hukuk deyince ne anliyorsunuz? hukuk neyi belirler?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.