Φ bekir Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2006 Tartışma üslubumda asla, ciddi misiniz, yani bu mudur, bu sebeple mi toz koparıyorsunuz gibi sorular yoktur. Sevmem... Ahlaki de bulmam.. Ancak, dediklerinize diyecek açıkcası bunların haricinde de bir söz bulamıyorum. Sorularıma cevap mı vermiş oldunuz yani söylediklerinizle. Tartışmada klişelerden nefret ederim. Siz en büyük klişelerden biri dinin siyasete alet edilmesiyle başlamışsınız. Biraz özgünlük istesem kusur mu etmiş, yoksa çok şey mi istemiş olurum. Konuyu veya sorularımı ayrı minvallere çekerek, ayrı minvalde değerlendirerek cevaplandırmak ne kadar kötü.. Hiçbir cemaat mensubu olmayan ben... Sizin belirttiğiniz Türk Halkından biri olan ben.... Laikliği mi islamı mı (artık birarada yaşama imkanı bırakmadınız maalesef) seçmeliyim. Hangisinden vazgeçmeliyim. Ama önceki tespitime de dikkat edin. Türkiyenin kurucu unsuru olan laiklik değildir. Bu kelime 1937 de anayasaya eklenmiş, çok sonra işlerlik kazanmıştır. Bunu da unutmayalım. Sizce böylesi bir durumda Türk Halkı hangisini seçecektir. Demogoji değil, objektif bir cevap beklesem acaba hata mı etmiş olurum.. Selamlar ile.... Anlaştığımız noktalar elbetteki mevcut olacaktır, yoksa tartışmanın ne anlamı kalır... Alıntı
Φ OBJEKTİVİST Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 27 Şubat , 2006 . Peki buna ne demeli? Sevgili arkadaşlar Türkiye Cumhuriyeti ve onun kurucusu yüce önder Atatürk’e yönelik içten ve dıştan gelen bilinçli saldırılar, artık Cumhuriyet’e ve Ata’sına yürekten bağlı Türk ulusunun sabrını taşırma noktasına getirmiştir. Radikal islamın, daha da açıkçası şeriat özlemi çekenlerin, hak etikleri dersi ve cevabı, ülkenin vatansever halkından gereken şekilde almalarının zamanı gelmiştir.. O nedenle, kimse gizli emelleri için meydanı boş bulduğunu sanmasın! Türk halkı; Demokrasi dışı özlem taşıyanlara, zamanı geldiğinde içte, gereken dersi demokratik yollarla, dışta da hain emelli yabancı güçlere her platformda hak ettikleri cevabı Türk milletinin şiarına uygun biçimde kararlılıkla verecek ölçüde; Cumhuriyet’ine, Atatürk’üne, vatanına, bayrağına, demokrasi ve laikliğine inanç ve sevgiyle bağlı bir millettir… Herkes bunu böyle bilsin! Birkere şurada anlaşalım bekir... Ben dine karşı değil dinin politikaya alet olunmasına, dini ecnebinin kullanmasına ve dini laik ve demokratik sistemin değiştirme hedefinine karşıyım... Bugün din kisvesi altında cemahatleşerek özünde dindarlaşma kadar giden ve bireyi tek bir emir-komuta sistemine bağlayan bir yöntem vardır. Doğal olarak bu anlamda cemaat üyesi Müslüman, kendi dini alanı içinde özgür olmayıp, başkasına bağımlı, o merkez tarafından kontrol edilen, pasif/edilgen bir kişiliğe sahip olmaktadır. Bir başka ifade ile kişi dindarlaşırken aslında köleleştirilmektedir. Artık, dini algısı ve buradan doğan din anlayışı, dini kavramların anlamı ve niteliği, kendi dışında kendisine "öyledir" diye anlatılanlardan oluştuğu tehlikeli gerçek ile karşı karşıyadır. İşte bu sebepledir ki, din/İslam tektir ama Müslümanlıklar birden çoktur. Her cemaat, kendi Müslümanlığını yapılandırarak, ötekinden farklılaşmıştır. Hatta aynı mezhep içinde birden çok Müslümanlık algısı ve yorumu vardır... Cemaatleşmenin etkisizleştirerek kendine bağımlı kıldığı insanlar, biyo-robotik davranış göstermeye başlarla. Bu tip örgütlenmelerde "adanmışlık" düzeyi örgüte bağlılık arttıkça artar ve gittikçe kutsal nitelik kazanarak, en sonunda tavizsiz teslimiyete kadar dönüşmektedir. Örgütün idleri ve kendi için ölüme hazır pek çok kimse bulunabilir. Dinin kendisi ile, dinden üretilen ve din ile ilişkilendirilen örgüt iç içe geçmiştir. Birey için din gibi görülen şey cemaat midir, yoksa dinin kendisi midir belli değildir... Sonuç olarakta sevgili bekir... Cemaatlerin köleleştirdiği gruplar, İslam''ı moderniteye yenik düşürmüşler ve düşürmektedirler. Hiç birinin AB karşısında söyleyecek sözü yoktur. Felluce katliamına tek bir itiraz sesi duyamazsınız. Türkiye''de Misyonerler cirit atmasına rağmen, onlar başka diyarda gibidir. Vatan toprakları satılırken, hiçbir şehit akıllarına gelmemiş gibi davranmaktadırlar. Kısacası, onlar, vatansızlaştırılmış, milliyetsizleştirilmiş sadece Müslüman olduklarını düşünen kimseler durumundadırlar. En kötüsü, peygambere ve Allah''a ulaşmak için cemaat odasında beklememizi isteyerek, zihnimizi köleleştirmekte, bizi enternasyonal kimlikle donatarak, kendi ülkemize, toplumumuza yabancılaştırmaktadırlar.... İşte bu nedenledirki Laik ve demokratik bir Türkiye için bu oluşumlar demokratik bir yapıdan alabildiğine yararlanarak bugün sinsi bir tehlikeye dönüşmektedir... Ve bizler bu gerçeklerin farkındayız ve sonuna kadar bu oluşumlarla mücadele etmeyi bir borç biliriz... Sevgiyle kalın... Sorularıma cevap mı vermiş oldunuz yani söylediklerinizle. Tartışmada klişelerden nefret ederim. Siz en büyük klişelerden biri dinin siyasete alet edilmesiyle başlamışsınız. Biraz özgünlük istesem kusur mu etmiş, yoksa çok şey mi istemiş olurum. Hiçbir cemaat mensubu olmayan ben... Sizin belirttiğiniz Türk Halkından biri olan ben.... Laikliği mi islamı mı (artık birarada yaşama imkanı bırakmadınız maalesef) seçmeliyim. Hangisinden vazgeçmeliyim. Ama önceki tespitime de dikkat edin. Türkiyenin kurucu unsuru olan laiklik değildir. Bu kelime 1937 de anayasaya eklenmiş, çok sonra işlerlik kazanmıştır. Bunu da unutmayalım. Sizce böylesi bir durumda Türk Halkı hangisini seçecektir. Demogoji değil, objektif bir cevap beklesem acaba hata mı etmiş olurum.. Selamlar ile.... Anlaştığımız noktalar elbetteki mevcut olacaktır, yoksa tartışmanın ne anlamı kalır... Evet yukarıda anlatmaya ve sorularınıza cevap vermiş olduğum kanısındayım sevgili bekir... Dinin siyasete alet olduğu bir klişe laf değil tamamıyle gerçektir. Tarihtede böyle olmuştur şimdide ki bunu yok saymak, görmezlikten gelmek tamamıyla düşünsel anlamda saplantıdan öte gidemez. Konunun anlaşılması açısından biraz açmakta belkide yarar var şöyleki; Hepimiz bugün biliyoruzki 1991'de Sovyetler Birliği 'nin çöküşüyle başlayan ''Küreselleşme'' , 2001 yılında New York 'un ve Washington 'ın El Kaide tarafından vurulmasıyla İkinci Aşamasına geçti ve bu uşamada ise dünyada ''Tarihin sonunun geldiğini'' , ''Savaşların artık bittiğini'' , ''Dünyanın liberal ekonomi egemenliğinde refaha doğru yol alacağını'' ilan eden egemen yapıdad oluşturuldu ve birinci Aşaması ancak on yıl sürdü. Küreselleşme 'nin İkinci Aşaması ise, ''Terörün küreselleştiği'' , ''Zengin ve yoksul ülkeler arasındaki farkın açıldığı'' , ''ABD'nin saldırganlaştığı'' , ''Dinler ve mezhepler arası çatışmaların yeniden şiddetlendiği ve yaygınlaştığı'' bir dönemi belirliyor olması ve en acı tarafının da kaç yıl sürecek belli olmaması tehlikenin büyüklüğünü ortaya koymaya yetiyor sanıyorum. Tüm bu nedenler göz önünde bulundurulduğunda bügün ülkemize ve müslüman ülkelere baktığımızda İnanca dayalı din ve mezhep, bireylerin, özellikle de meslek sahibi olmayan ve kendini kişisel olarak kanıtlamamış olan bireylerin esas kimliğini oluşturmaktadır; Tarım Dönemi 'nden, Ortaçağ 'dan, ülkelerin ve yönetimlerin kendilerini din ve mezheple özdeşleştirdiği, bireylerin de bu özdeşlik içinde tanımlandığı dönemden gelir ve toplumların ve bireylerin bilinçaltlarına adeta kazılması için ideal bir zemin oluşturulduğu ortadadır. Sonuçtada bütün bu tespitlerden anlaşılacağı gibi, Türkiye''de sosyal sorunların başında ileriye yönelik toplumsal bütünleşme yerine geriye dönük kabileci toplumsal ayrışma gelmektedir ve ülkemiz açısında bu çok tehlikeli bir süreçtir ve yine zamanlama bakımından tamamıyla Ülkemizi coğrafyamızda yanlız, hasta, sorunlarla boğuşan bir ülke konumuna getirmek istiyen emperyalistlerin içine yarayacaktır. Tekrar söylüyorum din siyasetten, politikadan ve devlet yönetinden uzak durmalıdır, din bir vicdan meselesidir. Kimsenin bu ülkede din problemi yoktur ve herkes inancını özgürce yaşamaktadır ku bunlar en doğal oluşumlardır. Bugün her türlü inanç zenginliğine sahip ülkemizin barış ortamı içinde yaşıyor olmasının tek dayanağı Laiklikliktir ve Türk halkı secimini laiklikten yana kullanacağıda bariz bir gerçektir... Dost sevgilerle... Alıntı
Φ Zehir Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2006 Nasıl bir ülkeyiz anlamak mümkün değil. 70 milyon insan yaşıyor ve biz bizi yönetecek 550 tane aklı başında adam bulup seçemiyoruz. Okumuş tahsilli insanlar dururken, ülkeyi külhanbeyleri, aşiret reisleri, imamlar, mollalar yönetiyor. Aziz nesin ülkenin gerizekalı yüzdesini belirtirken halt etmiş! %99.99 demeliymiş. Sahi % kaç demişti? Bu arada eklemeliyim. bu ülkenin başındaki en büyük bela futbol ve televizyon illetleridir. Millet bu ikisi söz konusu olunca bütün sefilliğini açlığını unutuyor. İşte bu ikisi ile bizi aciz bir millet haline getiriyorlar. Alıntı
Φ müebbet68 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2006 "Amacima ulasmak icin papaz cuppesi bile giyerim" R.Tayyip Erdogan Simdi asagidaki yaziyi okuyun. **************************************** UNUTMA, UNUTTURMA seçimlerden sonra yapilan iddiali ve süslü söylemlerine kanarak AKP'den ümitli oldugunu söyleyenler için..... Tayyip ... Unutanlara, Elhamdulillah seriatciyiz. (21.11.1994 Milliyet) Yilbasina karsiyim. (19.12.1994 Sabah) Ben tekkeye degil dergaha gittim. (22.1.1997 Gozcu) Ata'ya saygi durusunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok. (12.5.1994 Hurriyet) 10 Kasim'da yaygara kopartildi. (14.11.1994 Hurriyet) Icki yasaklansin. (1.5.1996 Hurriyet) Istanbul'u Medine yapacagiz. (Akis) Butun okullar Imam Hatip yapilacak. (17.9.1994 Cumhuriyet) Ben Istanbul'un imamiyim. (8.1.1995 Hurriyet) Mayo reklami sehvet somurusudur. (6.3.1996 Hurriyet) Milli Piyango zulumdur. (29.9.1994 Hurriyet) Taksim'deki caminin temelini insallah atacagiz. (1.7.1994) Cumhurbaskani'nin imam hatipli olacagi gunler yakindir. (5.2.1996 Akit) Sarik operasyonu cok komik. (15.5.1995 Sabah) Yesil (kaldirim rengi) medeniyettir. (25.6.1994) Ben Meclis'in dua ile acilmasindan yanayim. (8.1.1996 Milliyet) Imamlar da nikah kiysin. (9.5.1995 Milliyet) Asagida yazi, bir Hürriyet gazetesi yazarinin, 29 Ekim 2002 tarihli köseyazisindan alintidir ; Bugün size ülkemizi yönetmeye talip olan bir sahsin imzasiyla gönderilen oglunun nikáh davetiyesini belgeliyorum. Subat tarihinin yanindakine bakiniz! 29 Zilkade 1421. Bugün Türkiye'de böyle bir tarih kullaniliyor mu? Zilkade diye bir ay var mi? Nedir zilkade? Arabi aylarin on birincisi! 1421 diye yil var mi? Yok! Nedir o? Arap takvimi! Iste bu Tayyip ve ekibi, sizin oylariniza talip. Türkiye'yi onlar kurtaracak! Içlerinden kimi Atatürk'e hakaretten hüküm giymis,kimi sivas katliami saniklarinin avukatlari, kimi yolsuzluktan, hirsizliktan yargilaniyor, Tayyip ise altinlari borç aldigi (!) oglunun davetiyesinde 29 Zilkade 1421 tarihini kullaniyor! Hem de ''Ben artik degistim!!!'' dedigi günlerden sonra. Savulun, Tayyip kafasi isbasinda! Bizde Yalan yok Alintidir... ! <<----- Yukardaki yazılan yazılara sonuna kadar katılıyorummm sonumuz ne olacak coq merak ediyorum.. Bu ****** oy verenler utansın diyorum baska bir şey demiyorum.. evet belirtilen tarihlerin en yenisi 1997 yılına ait kardeşim. yani bundan tam 9 yıl öncesine.yani tam da fırtınalı yılların olduğu dönem. ha bi de gazeteler çok dikkatimi çekti tam bi islam ve müslüman düşmanı (biri hariç)gazeteler. imam hatipli cumhurbaşkanı başlıklı haberi de buraya koyduğuna göre bu okulları sevmiyorsun anlaşılan .ama bu okullar bu devletin olduğuna göre onlar da CB olabilirler. gazetelerin her dediğini buraya getirmeyeceksin herhalde.çünkü onlar yalanlarına bugün de devam ediyor. arabi ayına gelince zannedersem bu takvimi kullanmakla her halde rejim korkusuna kapılıyorsun be kardeşim. amma korkak oldunuz yakında şizofrenik davranışlar sergilerseniz hiç şaşmam. böyle basit şeylerle niye uğraşıyorsun ki. Bence insan birini eleştirirken önce terbiyeli olmalı ne dersin. halk deyip demokrasi deyip ve dediğiniz halkın sectiği başbakana hakaret bi defa söylediğinizle davranış arasındaki tezatı ve de sizin gayri samimi olduğunuzu gösterir. LÜTFEN TERBİYELİ OLUN..!!!! Belki bu yazımdan benim de AK PARTİ'li olduğumu düşünebilirsin .hayır değilim. seçimlerde de başka partiye oy verdim ama şu varki benim oy verdiğim parti dahil hiç birisi AK PARTİ kadar da başarılı olamamışlardır.pişman oldum TAYYİP başkana oy vermediğime. Dmişsin ki Türkiyeyi onlar kurtaracak.soruyorum türkiyeyi bu güne kadar kim yönetti. kasım seçimlerinde sandığa gömülenler ve birde CHP diktatörlüğü dönemi var. bunlar türkiyeyi niye kurtaramadılar? Sahi ne yaptılar bu ülke için? bu ülke onlar yüzünden ekonomik buhranlara girmedi mi? girdi. şimdi durum kötü mü? kötü dersen yalan söylersin. Yine çok ciddi iddialar ileri sürüyorsun ve herhangi bir delile de dayandırmıyorsun. Bu kadar basit mi insanları mesnetsiz karalamak.. valla sizin zihniyet bu ülkeyi yönetmesin de kim yönetirse yönetsin çünkü sizin dönemleriniz (yani sizin zihniyetin dönemleri)hep açlık ve sefalet içinde geçmiştir.son örnek ECEVİT dönemidir. gerekmez maluma ilan değil mi? Alıntı
Misafir MohiCaN Gönderi tarihi: 7 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2006 Aziz nesin ülkenin gerizekalı yüzdesini belirtirken halt etmiş! %99.99 demeliymiş. Sahi % kaç demişti? önce % 70 demişti sonra halt etmişim ben %90 a çıkartmıştı Alıntı
Misafir MohiCaN Gönderi tarihi: 7 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2006 valla sizin zihniyet bu ülkeyi yönetmesin de kim yönetirse yönetsin çünkü sizin dönemleriniz (yani sizin zihniyetin dönemleri)hep açlık ve sefalet içinde geçmiştir.son örnek ECEVİT dönemidir. gerekmez maluma ilan değil mi? ecevitin hükümette olduğu dönemlerde yaşamadım ama tezgahların altına saklanan tüplerden yağlardan haberim var kıtlık havası kasıtlı estirildi memlekette çünkü sol bir iktidar o dönemlerde emperyalistler ve sermaye tarafından isteyebilecekleri son şeydi zira sol iktidarda olunca tüm dünyaya rest çekip kıbrısa girebilirdi sonuçtada hiç sevmesemde eceviti dünyayı tınlamayıp girdi kıbrısa çünkü solun vatanseverliği bildiğimiz milliyetcilerin milliyetciliğine benzemez. yeri gelir amerikaya da kayafayı tutar üç kuruşluk menfaat için memleket satmazlar. cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllardaki kıtlıktan bahsediyorsan o kadar savaşa giripte şimdiki hükümetler gibi imf ye yada dünya bankasına yalanıp sağdan soldan borç alıp ülkeyi daha batağa götürmemişler sonuçta cumhuriyetin ilk yıllarındaki ileleme büyüme çoğu dünya ülkesine örnek teşkil etmiştir siz inkar etsenizde bu değişmeyecek şu anda ne yapılıyor tamam geçmiş hükümetler anamızı ağlattılar şimdi değişen ne tvlerden basbas bağırsalarda ekonomi düzeliyor diye ben vatandaş olarak cebime girenle çıkana bakarım ki değişen hiçbirşey yok daha kötü seçimlerden önceki benzin fiyatlarına akaryakıt fiyatlarına bakarsın şimdi bakarsın bunlar dolarla alınıyor o zaman dolar kuru ne kadar mış şimdi ne kadar buna bakarsın aradaki farkı halk olarak bulabilirsin bir kaç zengin daha zengin olmuş bu beni ilgilendirmez daha önceleri 50 milyon kağıt paralar çıkarılacağı söylenince ortalık karışırdı bu adamlar sıfır atarak 100 milyon u çıkardı bir allahın kulu sesini çıkarmadı. Alıntı
Φ perfeck Gönderi tarihi: 11 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2006 1-türkiye ilk kez tek haneli rakamı gördü enflasyon %8 2-2002 yılında türkiyenin GSMH 182 milyar 2005 de 320 milyar doları aşmıştır 3-2002 yılında milli gelir 2619 dolar 2005 de 5000 dolara yaklaşmıştır 4-elektirik hiç zamlanmadı 5-2002 yılın da ihracat 36 milyar dolar idi 2005 de 71 milyar doları aşmıştır 6-2001 yılın da büyüme %-9.5 2005 de %+9.5 7-kredi faizleri %52 den % 18 e indi 8- tarımsal kredi faizleri %90 dan %19 lara indi 9-çiftçiye 5.7 katrilyon destek yapıldı 10-40 trilyon mazot desteği yapıldı 11-ilaçta %30 indirim yapıldı 12-yaklaşık 11 milyon ilk öğretim öğrencilere 2 yılda toplam 163 milyon ücretsiz kitap dağıtıldı 13-13 milyar dolar turizm geliri elde edildi 14-yaklaşık 5000 km yol bitirildi 15-hayvancılık 540 trilyonla desteklendi 16- 100 bin yeni konut temeli atıldı %45 bölümü bitirildi 17-zorunlu tasaruf(nema) 1.2 katrilyon geri ödeme yapıldı 18-fakire 1.5 milyon ton karşılıksız kömür yardımı yapıldı 19-kamu borç miktarı%91 den %67 ye düşürülmüştür 20-cumhuriyet tarihinde milli eğitime ayrılan para bütçe de 1. sıraya yükseldi bunları görmezden gelen at gözlüğü takmış olanlara ne denir bilemem ama adamın hakkını vermek lazım "Amacima ulasmak icin papaz cuppesi bile giyerim" R.Tayyip Erdogan Simdi asagidaki yaziyi okuyun. **************************************** UNUTMA, UNUTTURMA seçimlerden sonra yapilan iddiali ve süslü söylemlerine kanarak AKP'den ümitli oldugunu söyleyenler için..... Tayyip ... Unutanlara, Elhamdulillah seriatciyiz. (21.11.1994 Milliyet) Yilbasina karsiyim. (19.12.1994 Sabah) Ben tekkeye degil dergaha gittim. (22.1.1997 Gozcu) Ata'ya saygi durusunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok. (12.5.1994 Hurriyet) 10 Kasim'da yaygara kopartildi. (14.11.1994 Hurriyet) Icki yasaklansin. (1.5.1996 Hurriyet) Istanbul'u Medine yapacagiz. (Akis) Butun okullar Imam Hatip yapilacak. (17.9.1994 Cumhuriyet) Ben Istanbul'un imamiyim. (8.1.1995 Hurriyet) Mayo reklami sehvet somurusudur. (6.3.1996 Hurriyet) Milli Piyango zulumdur. (29.9.1994 Hurriyet) Taksim'deki caminin temelini insallah atacagiz. (1.7.1994) Cumhurbaskani'nin imam hatipli olacagi gunler yakindir. (5.2.1996 Akit) Sarik operasyonu cok komik. (15.5.1995 Sabah) Yesil (kaldirim rengi) medeniyettir. (25.6.1994) Ben Meclis'in dua ile acilmasindan yanayim. (8.1.1996 Milliyet) Imamlar da nikah kiysin. (9.5.1995 Milliyet) Asagida yazi, bir Hürriyet gazetesi yazarinin, 29 Ekim 2002 tarihli köseyazisindan alintidir ; Bugün size ülkemizi yönetmeye talip olan bir sahsin imzasiyla gönderilen oglunun nikáh davetiyesini belgeliyorum. Subat tarihinin yanindakine bakiniz! 29 Zilkade 1421. Bugün Türkiye'de böyle bir tarih kullaniliyor mu? Zilkade diye bir ay var mi? Nedir zilkade? Arabi aylarin on birincisi! 1421 diye yil var mi? Yok! Nedir o? Arap takvimi! Iste bu Tayyip ve ekibi, sizin oylariniza talip. Türkiye'yi onlar kurtaracak! Içlerinden kimi Atatürk'e hakaretten hüküm giymis,kimi sivas katliami saniklarinin avukatlari, kimi yolsuzluktan, hirsizliktan yargilaniyor, Tayyip ise altinlari borç aldigi (!) oglunun davetiyesinde 29 Zilkade 1421 tarihini kullaniyor! Hem de ''Ben artik degistim!!!'' dedigi günlerden sonra. Savulun, Tayyip kafasi isbasinda! Bizde Yalan yok Alintidir... ! <<----- Yukardaki yazılan yazılara sonuna kadar katılıyorummm sonumuz ne olacak coq merak ediyorum.. Bu Adiye oy verenler utansın diyorum baska bir şey demiyorum.. bu ülkede milyonlarca insan tayyibin söylediklerinin altına benim gibi imzasını atar hemde severek ayrıca seni terbiye ye davet ediyorum tayyibe düşmanlık yapacaksan hakaret etmeden yap bu adi diye adlandırdığın istesen de istemesende tc hükümeti başbakanıdır hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istemezsin herhalde ben ona oy verdim hiç bir zaman utanmam gurur duyarım şimdi daha edepli yorumlar yazacağını umuyorum. Alıntı
Φ krypt Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2009 Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2009 tayyip bir kişi değil ki kime karşı meydan okuyon,Türkiyede milyonlarca tayyip var ve milyonlar da geriden geliyor,her şey güzel olacak güzel insanlar sayesinde... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.