Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Aydınlık ve Karanlık!


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Hiç aydınlıkla karanlık bir olur mu?

 

Allah'a inanmayanlar ve dinimizi yanlış anlayıp yanlış uygulayanlar sizi karanlığa çağırırlar.

 

Allah ise Kur'anıyla ve izniyle sizi aydınlığa ve ışığa çağırır.

 

Allah'a inanmayanlar sadece birşeyin savunucularıdırlar, sizi aydınlığa ve mutluluğa kavuşturacak prensipleri bilmemektedirler.

 

Bu prensipleri sadece Kur'an ortaya koymaktadır.

 

Aydınlık mı istiyorsunuz yoksa karanlık mı?

 

Seçim sizin!

Gönderi tarihi:

Not: "Sen kimsin kardeşim, kendi işine bak, İslam dini senin mi diye düşünenler için bir not düşüyorum; bütün söylediklerim Kur'an'da yazar. Kur'an sadece namaz kıl, zekat ver, oruç tut kitabı değildir. Hiçbir zaman iyi anlaşılamamıştır. Bunun için Dünya karanlığın içindedir. Kur'an'ı reddedenler, Dünya'yı aydınlığa çıkaracak yol ve yöntemleri söylemekle yükümlüdürler."

 

Teşekkürler.

Gönderi tarihi:

Sevgili mtmtk,

 

Bana Kur'an'ın bütününün ne anlattığını açıklarmısın? İnsanlığı aydınlığa çıkaracak hangi bilgiler mevcut?

 

İkincisi, hiçbir zaman iyi anlaşılamamasının nedenleri nelerdir?

Gönderi tarihi:
Bana Kur'an'ın bütününün ne anlattığını açıklarmısın? İnsanlığı aydınlığa çıkaracak hangi bilgiler mevcut?

 

Bunun cevabı çok uzun. Eğer bu forumda o kadar uzun kalırsam, azar azar yazarım.

Gönderi tarihi:
hiçbir zaman iyi anlaşılamamasının nedenleri nelerdir?

 

Kalp katılığı

 

Sevgisizlik

 

Saygısızlık

 

Bencillik

 

Nankörlük

 

Nefs

 

Para hırsı

 

Dünya hayatını çok sevme ve onu Ahiretteki daha mutlu, güzel ve kalıcı yaşama tercih etme

 

Ahlaki değerlerin değil de, Dünya'nın süsünün peşinde koşma

 

Gösteriş yapma

 

Vb.

Gönderi tarihi:
Kalp katılığı

 

Sevgisizlik

 

Saygısızlık

 

Bencillik

 

Nankörlük

 

Nefs

 

Para hırsı

 

Dünya hayatını çok sevme ve onu Ahiretteki daha mutlu, güzel ve kalıcı yaşama tercih etme

 

Ahlaki değerlerin değil de, Dünya'nın süsünün peşinde koşma

 

Gösteriş yapma

 

Vb.

kibir,insanın kendini zamanla farkına bile varmadan birçok şeyden üstün görmeye başlaması ,kendi mantığını sanki herşeye yetermiş gibi mükemmel algılayışı ve bunun sonucunda Kuran ın kalplere göre şekillenen ayetlerine kendi kalplerindeki oranında mana verişleri...karşıt bir faydanın asla düşünülememesi ve aceleci bir reddetme...ya da işe gelmeme...

Gönderi tarihi:
Sevgili mtmtk,

 

Bana Kur'an'ın bütününün ne anlattığını açıklarmısın? İnsanlığı aydınlığa çıkaracak hangi bilgiler mevcut? İkincisi, hiçbir zaman iyi anlaşılamamasının nedenleri nelerdir?

 

Sevgili halkalıyıldız, güzel sormuşsun ama bunun cevabını veremez müslümanlar. Kuranın ilk uygulayıcıları o dönemde ki şartlara göre savaşlardan elte ettikleri ganimet ile işi götürüyorlardı yani geçim sıkıntısı gibi herhangi bir sorunları yoktu. Ama bilgi ve teknolojiye ulaşıldıkça kaba kuvvetin hiç bir faydası olmadığı meydana çıktı. İslam yeni oluşan şartlara ayak uydurmaya müsait olmadığı için müslümanlar cımcızlak ortada kalakaldılar. Bütün sorun bundan kaynaklanıyor.

 

Kutsallarından asla vageçmek istemiyorlar,kutsallar ilede hiç bir ilerleme yapmalarıda mümkün değil. Tam bir keşmekeş içindeler.

Gönderi tarihi:
Sevgili mtmtk,

 

Bana Kur'an'ın bütününün ne anlattığını açıklarmısın? İnsanlığı aydınlığa çıkaracak hangi bilgiler mevcut?

 

İkincisi, hiçbir zaman iyi anlaşılamamasının nedenleri nelerdir?

Hangi birini yazalım,anladığımız kadarını bile yazmaya kalkmak sayfalar alır..

Herşeyi yaratan Allah ı ,herşeyden çok sevmekten ötürü,onun yarattığı herşeyi ,ona olan sevgiden sevmek..

Bu sevginin sonucunda ve onun büyüklüğünün ve gücünün sonucunda,en çokta bizlere karşı onun merhameti,bizimse az düşünürlüğümüz ve nankörlüğümüzden ötürü,onun karşısında mahcubiyetimizden ötürü,onun emirlerini sıradan emirler gibi algılamayıp,mümkün derece emirlerini önemseyen ve uygulamaya çalışan bizler açısından neler mi var?

-Asla eşini aldatma,her ne pahasına olursa olsun helalin olmayana farklı gözle bakma(erkek-bayan eşit hüküm)

-Her ne pahasına olursa olsun,rızkın Allah tandır madem,hırsızlık yapma,asla ve asla başkasının malına el uzatma(savaş hali başka,bunuda düşünürseniz çokta kötü olmasa gerek ama sizin okuduğunuz ya da anladığınız anlamda değil elbet)

-Verdiğin sözü ne pahasına olursa olsun tut,yerine getir... sakın çıkar uğrana verdiğin sözden vazgeçme...

-Fakire,yolcuya,akrabana,yetime vs. yardım et.. öyle ya ,o müminler ki,kıtlığın en sert yaşandığı bir evrede bile ellerindeki nimeti komşularıyla paylaşanlardır...ha bi de o müminler ki,ihtiyaçlarından fazla olanı dağıtanlardır...öyle ya ,şeytan onları fakirlikle korkutamaz,onlar devir kötü de diyemezler ayetten ötürü..hatta ve hatta o müminlerler ki,namazlarını ancak ve ancak kapıya gelen bir fakir olduğunda bozarlar,savaş halinde bile bozmadıkları o namazı...

-her ne pahasına olursa olsun dedikodu yapma, şahidi olmadığın ve duyduğun sözü tutup yayma...

-İçip içip sarhoş olma,olduysan huzura kafan açılınca yani kendine gelince çık mümkünse...

-yeryüzünde bozgunculuk yapma, mümkünse bu konuda bütün yaratılmışları düşün,hatta geçtiğin yoldaki karıncaya bile dikkat edip,hakkın olmadan onun canını bilerek alma,alacağın tek can bilmeden kazara alacağındır...

-Eh dünya hali malum,her türlü durum iste ya da isteme yaşayacaksın...E hepsi de Allah tan olduğuna göre, iyisi mi aranızda en müstesna Rahmet ümit edecekler,elbet sabrı ve hakkı tavsiye edenlerdir.. ve asla ümidini yitirmeden sabredenlerdir..

-İnsanları arkadan çekiştirmeyi,onunla yüzüne karşı alay etmeyi huy edinenler,vay halinize...ne kadın ne erkek kimse kimseyle alay etmesin,öyle ya ne biliyorsunuz belki alay edilen alay edenden daha hayırlı bir yoldadır..

-Tamam,mümin deyince merhamet ,şefkat,sabır... ama varsa hakkını yiyen,zulmeden,mümkünse elinden geleni yaptığına inanıyorsan,son çare hakkını savun..sadece inandığın Allah tan kork,onun bunun korkusunu,Allah korkusundan üstün tutmaya kalkma tıpkı sevgisini tutamayacağın gibi..

-Sakın yalan söyleme,ne olursa olsun doğruyu söyle..

-Onlar öyle müminler ki anlatılan,öfkelerine kapılmamaya çalışırlar,öfkelerini yenmek için uğraşırlar ve seslerini yükseltmezler,çünkü inandıkları Allah ın en sevmediği sesin merkep sesi olduğunu bilirler...yani kimlerin bağıra bağıra konuştuğu öyle güzel anlatılır ki,gelde bağıra bağıra konuş...

-Annem-baban kafir bile olsa,onlara sözün en güzellerini seç,onları kırma,ha baktın olmuyor,onlardan ayrılmak zorunda kalırsan güzellikle ayrıl,ola ki seni dinine ters düşen birşeye zorluyorlarsa...

-Kısasa kısas vardır arkadaşım,öyle ha deyince öfkene kapılıp birine vurma,onunda sana vurmak zorunda kalabileceğini yani bunun artık hakkı olduğunu bi düşün,bir diş kırmayı göze aldığında bir dişinin kırılmasını da göze almışsın demektir,ya da bir cana kıyarsan artık kendi canından ümidi kes,boşa kaçmaya da kalkışma bu dünyada olmazsa öteki taraf daha kötü olabilir,iyisimi sen kurallara uy,bunlara tasalanmak zorunda kalma...

-ha mümkünse boşa yaratılmadınız,bu yüzden bir işten bir işe koşturup çalışın,boşa oyalanmayın yoksa oyalandığınız şeylerden de sorulacaksınız... ha çalışırken etrafınızıda iyi gözlemleyin... öyle ya çevrenizdeki herşeyde ayet var..

Ha şu sivrisinek ve üstününden bile bilim adamlarının neler yaptığına falan bakın.. hala ,yani üstünden yaklaşık 1400 sene geçti ama bilim adamları örnek model aldıkları bu yaratılmışlarla ulaşmaya çalıştıkları sonuca bi türlü ulaşamadı,kısacası bi türlü onlar kadar mükemmel bir dizaynı gerçekleştiremedi.. hem de evrimsiz bir anda ortaya çıkan bu güzel yaratılmışlar...

-Ya durun siz bi de demir üzerine düşünün,bilim adamlarını madem seviyorsunuz bu kadar,onların siz gibi olanları(sanki hepsi öyle ya) bakalım bu konuda ne diyorlar.. peki ulaşacağınız sonuçlar 1400 sene önsesinde mi keşfedilmiş,çünkü Muhteşem bir kitapta ,bu konu bile var...

 

 

bunlar bitmiyor arkadaşlar,iyisi mi ikinci soruya gelelim...

İyi anlaşılmamasının nedeni temiz olmayan kalplerdir,kalp ne kadar temiz olursa anlama o kadar güzel olur... öyle ya,gün gelecek kendi hesabımızı kendi defterimizle kendimiz göreceğiz...bu durumda yaptığımız ve algıladığımız her bir durumun yine kendi kalbimizden ötürü şekillenmesi ne mükemmel bir sistemin kanıtıdır... hani bir söz vardır,"insanın kendine yaptığı düşmanlığı kimse yapamaz" diye,işte aynen öyle...dikkat edin iyi kalp,iyi insan terimi kullanmıyorum,yaşamışlıklarımızla şekillenen temiz kalp kirli kalp terimini kullanıyorum..bunu yazarken de kendi kirliliğimi kabul ederek yazıyorum... olaki kendimi bişey sandığımı sanmayın.. acizane fikirlerim...

Selametle...

Gönderi tarihi:
Sevgili halkalıyıldız, güzel sormuşsun ama bunun cevabını veremez müslümanlar. Kuranın ilk uygulayıcıları o dönemde ki şartlara göre savaşlardan elte ettikleri ganimet ile işi götürüyorlardı yani geçim sıkıntısı gibi herhangi bir sorunları yoktu. Ama bilgi ve teknolojiye ulaşıldıkça kaba kuvvetin hiç bir faydası olmadığı meydana çıktı. İslam yeni oluşan şartlara ayak uydurmaya müsait olmadığı için. Bütün sorun bundan kaynaklanıyor.

 

Kutsallarından asla vageçmek istemiyorlar,kutsallar ilede hiç bir ilerleme yapmalarıda mümkün değil. Tam bir keşmekeş içindeler.

evet ,cidden " müslümanlar cımcızlak ortada kalakaldılar".. benim karnımıda siz doyuruyorsunuz ya da din doyuruyor zaten.. ya da yalnızca müslüman olmayanlar bilim öğreniyor,ilim öğreniyor,üniversite okuyor, o kurs senin bu kurs benim dolaşıp kendini yetiştiriyor,yalnızca müslüman olmayanlar sanatla uğraşıyor,teknolojiyle uğraşıyor... sizinle internette yazışanlar bile müslüman değil aslında,öyle ya ne anlar onlar bilgisayardan,teknolojiden... evet,yeni oluşan şartlara bakalım tabii,neymiş ayak uydurulamayanlar.. ya bakalım diyorum ama bakamadığım için haber bile izleyemez oldum... size şartlarınızda bol bencilli hayatlar... biz biraz paylaşımcıyız,kafamız günün şartlarının çirkinliğine basmadığı için üzgünüz.. iyisi mi siz size bakın,bizi de mümkünse asıl laiklik kavramını ciddi ciddi iyi anlayıp rahat bırakın...kısacası yakamızdan elinizi çekin de vatan haini gibi ordan burdan men edilmemizin nelere yol açtığını bari düşünün biraz..kısacası siz bize dokunmayın ki bizde size dokunmayalım.. sizin kafanıza kutsalımıza tapın diye silah dayayan yok,siz niye bu kadar kutsalımızdan vazgeçmemizi basite indirgeyip,kendi hakkınızmış gibi zanlara kapılmışsınız..size bunu zorla bizlere istetme hakkını kim veriyor..

hadi selametle ...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.