Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 yani akp'nin laik olmadığını mı söylemiş oluyorsun aynı zamanda? laikler için bir sünger ise demekki laik değil. laiklerin karşısında.yani bir laikler var bir de laiklerin eleştirilerine hedef olan akp var.ne dersin? sünger meselesini anladıgını sanmıyorum. insanlar laik olmak zorunda degildir, bu mümkünde degildir. olursa sistem/ler laik olur. insanlar ancak laikçi olabilir. ülkemizde ki gibi. bakın mesela Fransa bile bazı şeylerinde çark atmeye niyetleniyor. Fransa diyorum. diger ülkelerde laiklik dogmatik olarak ele alınmıyor zaten. valla herşeyde oldugu gibi bu alanda da yakında nevi şahsımıza münhası kalabiliriz, bir çok şeyde oldugu gibi. mağdem akp yeni ve sivil bir anayasa yapmak istiyor, neden bunu tüm kesimlerin görüşlerini alarak hazırlamıyor. bu yapılanın askeri darbe anayasalarından ne farkı var? öyle ya onlar da dayatmayla yapıldı, bu da dayatmayla yapılıyor. bence birilerinin birşeyleri içselleştirmesi gerekiyorsa; önce akpliler demokrasiyi içselleştirmelidir. aksi halde gerginlikten kurtulamayacağız.eski anayasaların nasıl yapıldığını birinci ağızlardan anlatılanları yukarıda alıntıladım. isterseniz bir okuyun. orada nasıl yapıldığı yazıyor. onlar bile bugünkü radikal bakış açısıyla hazırlanmamışlar. 12 eylül anayasasına en çok karşı çıkan bizdik. o zaman neredeydiniz. bu ülkeye darbe döneminde yapılmış bir anaysa değil, Atatürk'ün göserdiği çizgide daha demokrat, daha uygar, ileri bir anayasa yakışır derken biz sizler nerelerde ne yapıyordunuz? bu yazının neyini cevaplamamı istersin!! taslak hazırlanırken siz hangi tüm kesimlerden bahsediyorsunuz? bu ülkenin geçmiş anayasa tecrübeleri ortada arkadaşım. bu bile bir aşama sayılmalıyken söylenenlere bakın. akp nin demokrat olması için öncelik bu sistemin askeri vesayetden kurtulması lazımdır. sadece akp ile bitse gene iyi. toplum olarak ne oldugumuz belli degil mi? ya yıllarca chp gibi militarist bir partiyi sol diye yutturmaya çalıştılar. daha yazının neresine cevap yazayım ki. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 sünger meselesini anladıgını sanmıyorum. insanlar laik olmak zorunda degildir, bu mümkünde degildir. olursa sistem/ler laik olur. insanlar ancak laikçi olabilir. ülkemizde ki gibi. bakın mesela Fransa bile bazı şeylerinde çark atmeye niyetleniyor. Fransa diyorum. diger ülkelerde laiklik dogmatik olarak ele alınmıyor zaten. valla herşeyde oldugu gibi bu alanda da yakında nevi şahsımıza münhası kalabiliriz, bir çok şeyde oldugu gibi. Arkadaşım hangi ülke laikliği nasıl almıyor "dogmatik vs" şahsen ne anlattığını anlamadım ben. Sen önce kendi kafandan bir laiklik tanımı yapıp sonra buna göre yargılarsan ülkeyi komik olur:) Merak etme laikliğin ne olduğu ne olmadığı zaten açık ve anlaşılır. Fransa hangi konuda çark ediyor ? Ya laik bir ülke olur yada dinsel diktatörlükle yönetilen bir ülke olursun. Bak bakalım dünyaya, laik olan ve olmayan ülkelerin haline bak. Sonra bana bir tane laik olmayan demokratik ülke söyle. Bir ülke laik diye illa demokratik olacak diye bir şey yok. Ama bir ülke laik olmadan asla ve asla demokratik olamaz. Demokrasinin birincil ön koşulu laikliktir. Tabi ülkemizde bir yandan demokrasiden bahsedip bir yandan laikliğe karşı olanlarda vardır. Biz buradan onların demokrasi konusundaki samimiyetlerini anlarız Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Devletler laik olur düşüncesine sahip olup bireylerin buna inanmasını yadırgamakta komik oluyor. Özgürlük ve demokrasi isteniyorsa bunun LAİK olmadan olunamayacağı gün gibi açık. Bireyin neye inandığı devleti alakadar etmez devlet bununla ilgilenmez (burası istisna bir devlet) birey devletin başına getirdiği adamın diniylede ilgilenmez. İşte laikliği anlayamadığında bunları birbirine karıştırır milleti ülkede din düşmanlığı varmış gibi kışkırtırsın. Ne devlet vatandaşın dinine müdahale etmelidir ne vatandaş dindar devlet adamı arayışında olmalıdır. İnsanların neye inandıkları kendilerini ilgilendiriyor ama ne yaptıkları toplumu ilgilendiriyor. Laik ilke değiştirildiğinde bu ülkeye demokrasi bir daha asla uğramayacak. Faşist anlayışa YEŞİL IŞIK yandı demektir. Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 sünger meselesini anladıgını sanmıyorum. insanlar laik olmak zorunda degildir, bu mümkünde degildir. olursa sistem/ler laik olur. insanlar ancak laikçi olabilir. ülkemizde ki gibi. bakın mesela Fransa bile bazı şeylerinde çark atmeye niyetleniyor. Fransa diyorum. diger ülkelerde laiklik dogmatik olarak ele alınmıyor zaten. valla herşeyde oldugu gibi bu alanda da yakında nevi şahsımıza münhası kalabiliriz, bir çok şeyde oldugu gibi. bu yazının neyini cevaplamamı istersin!! taslak hazırlanırken siz hangi tüm kesimlerden bahsediyorsunuz? bu ülkenin geçmiş anayasa tecrübeleri ortada arkadaşım. bu bile bir aşama sayılmalıyken söylenenlere bakın. akp nin demokrat olması için öncelik bu sistemin askeri vesayetden kurtulması lazımdır. sadece akp ile bitse gene iyi. toplum olarak ne oldugumuz belli degil mi? ya yıllarca chp gibi militarist bir partiyi sol diye yutturmaya çalıştılar. daha yazının neresine cevap yazayım ki. yine baştan başlayacağız anlaşılan. laik devlet yapısına inanan insanlara laik denir. türkçe de laikçi ya da laikçilik diye bir tanım yoktur arkadaşlar. böyle bir kavram yoktur. sen yazında liakçi demişsin ben de yazına karşılık verirken laik dedim. sen laikçi diyorsun ben laik diyorum. aynı şeyden bahsediyoruz bunları söylerken sanırım ama senin ifadende kullandığın laikçilik kelimesi bizim dilimizde mevcut olmayan bir kelimedir. bu akp genel başkanı tayyip erdoğanın "ya laik ya da müslüman olacaksın" sözlerinin kamuoyunda çok tartışılması üzerine kendisinin uydurmuş olduğu bir kavramdı sanıyorum; çünkü bundan önce böyle bir tanımla hiç karşılaşmamıştık. istersen sen de bu konuyu uzatıp bizlere laiklik dersi vermeyi bırak artık. Fransa da ne olmuş onu anlamadım! kusura bakma. konuyla bağlantıda kuramadım. "hangi tüm kesimler"!!!!!!!!!!!!! nasıl yani. "toplumun tüm kesimleri" dendiği zaman ne anlaşılır. acaba ben de mi bir sorun var diye şöyle bir düşündüm ama sanmıyorum. tüm kesimler demek tüm kesimler demektir. anlaşılması zor bir kavram değil. verdiğin cevabın benim soruma yanıt olmadığını düşünüyorum. söylediklerinde bir dayanak da yok. chp militaristtir, akp nin demokrat olması için öncelik bu sistemin askeri vesayetden kurtulması lazımdır.. falan.. bu cümlelerin bir dayanağı yok. çok anlam vermedim yani. Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Arkadaşım hangi ülke laikliği nasıl almıyor "dogmatik vs" şahsen ne anlattığını anlamadım ben. Sen önce kendi kafandan bir laiklik tanımı yapıp sonra buna göre yargılarsan ülkeyi komik olur:) Merak etme laikliğin ne olduğu ne olmadığı zaten açık ve anlaşılır. Fransa hangi konuda çark ediyor ? Ya laik bir ülke olur yada dinsel diktatörlükle yönetilen bir ülke olursun. Bak bakalım dünyaya, laik olan ve olmayan ülkelerin haline bak. Sonra bana bir tane laik olmayan demokratik ülke söyle. Bir ülke laik diye illa demokratik olacak diye bir şey yok. Ama bir ülke laik olmadan asla ve asla demokratik olamaz. Demokrasinin birincil ön koşulu laikliktir. Tabi ülkemizde bir yandan demokrasiden bahsedip bir yandan laikliğe karşı olanlarda vardır. Biz buradan onların demokrasi konusundaki samimiyetlerini anlarız kafası karışık biraz, evet.... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Arkadaşım hangi ülke laikliği nasıl almıyor "dogmatik vs" şahsen ne anlattığını anlamadım ben. Sen önce kendi kafandan bir laiklik tanımı yapıp sonra buna göre yargılarsan ülkeyi komik olur:) Merak etme laikliğin ne olduğu ne olmadığı zaten açık ve anlaşılır. Fransa hangi konuda çark ediyor ? Ya laik bir ülke olur yada dinsel diktatörlükle yönetilen bir ülke olursun. Bak bakalım dünyaya, laik olan ve olmayan ülkelerin haline bak. Sonra bana bir tane laik olmayan demokratik ülke söyle. Bir ülke laik diye illa demokratik olacak diye bir şey yok. Ama bir ülke laik olmadan asla ve asla demokratik olamaz. Demokrasinin birincil ön koşulu laikliktir. Tabi ülkemizde bir yandan demokrasiden bahsedip bir yandan laikliğe karşı olanlarda vardır. Biz buradan onların demokrasi konusundaki samimiyetlerini anlarız ********** laikligi kendi algıladıgım gibi degil de, sizin anladıgınız şekilde atlatmamı mı istiyorsun? şaka yapıyorsun galiba, uzatmadan kesiyorum ya Türkiye laik bir ülke olsaydı din-diyanetle bu kadar içli dışlı olmazdı. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Ama bir ülke laik olmadan asla ve asla demokratik olamaz. bu ve benzeri argümanlar birer efsanedir. yaşanan hayat her zaman kavramların ifade ettigi degildir. Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 bu ve benzeri argümanlar birer efsanedir. yaşanan hayat her zaman kavramların ifade ettigi degildir. demokratik ama laik olmayan bir yönetim olabilir diyorsun: öncelikle yeryüzünde buna bir örnek rica ediyorum. sen ki sevgili aslan34, islamı bile bir ideoloji olarak algılıyorsun. bunu seninle çok önceleri tartıştığımızı hatırlıyorum. peki demokrasinin ve laikliğin tanımını bana yapar mısın? ve bir de ideolojinin... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 demokratik ama laik olmayan bir yönetim olabilir diyorsun: öncelikle yeryüzünde buna bir örnek rica ediyorum. sen ki sevgili aslan34, islamı bile bir ideoloji olarak algılıyorsun. bunu seninle çok önceleri tartıştığımızı hatırlıyorum. peki demokrasinin ve laikliğin tanımını bana yapar mısın? ve bir de ideolojinin... neden kendi içinde bir örneklik aramıyorsun?... neden hep verili bir hayat yaşamak arzusunu arıyoruz?.. neyse, bunlar derin konular... Türkiye üzerinden konuşacaksak, ülkemiz ne demokratikdir, ne de istenilen anlamda laikdir. İslam'a gelince, İslam sadece inanç degil daha fazlasıdır. O, insanın sadece özel hayatını ve davranışlarını degil toplumsal hayatı da tamamıyle kapsayan bir dindir. İslam, İslam'ın sadece inanç olmadıgı, onun insan hayatını bütün yönleriyle kapsayan bir sistem oldugu, Müslümanların, sadece manevi ve şahsi degil aynı ölçüde toplumsal ve siyasi sorunlarının çözümünü İslam'da -başka ideolojilerde degil- aramalarını talep etmektedir. Bu anlamı ile İslam'ın bir ideoloji oldugunu söylüyorsanız, bir çok düşünce gibi oda bir ideolojidir. Diger siyasi ve toplumsal düşünceler nedir ki? Bugünün dünyasının söylemleri ile eylemleri taban tabana zıddır. *** veya ahlaken çökmüş olan insanlardan oluşan gruplardan ideal toplumu ortaya çıkaracak mucize reçete veya dahice hazırlanmış bir plan beklemek beyhudedir. İnsan toplumunun düzeni her şeyden evvel insanın 'terbiyesi' meselesidir. İnsanın terbiye edilmesiyle ancak bu dünyanın devasa sorunlarıyla baş edilebilir. Kur'an, insanın bu dünyada ki kaderini ve ne olması gerektigini tespit eden temel hakikatleri içinde barındırır. Bir söz '' din ahlakdır, onu hayata geçirmek ise terbiyedir'' der..İslam ahlakı her şeyden önce ama her şeyden önce hak ve adaleti önceler. ''ey iman edenler adalaeti titizlikle ayakta tutan şahitler olun...'' der Kur'an. Rab olan Allah'dır(cc). Rab ise terbiye eden demekdir, en büyük terbiye edici ise Allah'dır. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2007 Dinci gericilik 1950 yilindan beri devlet olanaklari ile büyümüs ve bugün Cumhuriyeti tehdit eden bir duruma dönüsmüstür. Devlet dinci bazi kesimleri desteklemistir.bu desteklenen kesimler gerici kesimlerdir.Dinci cevrelerde-Ilahiyatci cevrelerde gercel anlamda Atatürkcü bulamazsiniz:1950 yilindan bu yana Cumhuriyetin kazanimlari asindirilmaktadir.Bundan rahatsizlik duyan büyük bir kesim ise maalesef suskunlugunu bozmamakta devletin Laiklik refleksi kaybolmus Basin teslim olmus Laikligi savunmak ise *Darbe*ye cagri olarak nitelendirilmektedir. AKP nin anayasasinda Laikligin ici tamamen bosaltilmaktadir.Aslinda AKP nin birakin parti olarak iktidar olarak bile Anayasayi degistirme yetkisi yoktur bu bir sivil darbe girisimidir bu bir fasist diktaya dogru yol almaktir.Anayasani degidmesi icin *Kurucu meclis *gereklidir.Kurucu meclisten anlasilan ise;Toplumun her kesiminden temsilcilerin katilimiyla kurulacak olan meclistir.Bunlar anayasa yapmakla görevlidirler.Amayasa öyle 2-3 ayda degistirilemez,anayasanin degistirilebilmesi 2-3 yili kapsar.AKP nin yaptigi Erdogan ANAYASASIDIR.yani mesru olamaz.Anayasayi bugünkü mecliste degistiremez,egert degistiruirlerse bunda cikarlari oldugu icindir.Meclisin anayasayi degistirebilmesi icin o meclisin *Halk meclisi* OLMASI GEREKIR KI o meclisteki milletvekillerini halk secmedi onlari iki üc partinin lideri secmistir.ABD-AB tarikatlar-mütareke basini-iktidar yanlisi basin-isverenler ve onlarin güdümündeki AKP hem Laikligi hem Atatürk'ü saf disi ederek 84 yillik dinci emelleri gerceklestirmeye calismaktadir.AB-ABD nin yogun baskisi vardir Eardoganin üzerinde,Erdogan o baskilarla Türkiye ye her kötülügü yapabilecek yapida birisidir Yeni anayasada; A-Anayasa mahkemesinin islerliligi kaldirilmistir cünkü bütün üyeler AKP li olacaktir. B-TSK yoktur,cünkü TSK iktidara baglanacaktir,yani AB nin istegi dogrultusunda(Türk ordusu ülkenin savunmasini yapmamalidir.) C-Yök yoktur cünkü iktidara baglanacaktir. D-Yüksek hakimler kurumu yoktur cünkü yargi AKP nin eline gececektir. Yeni Anasaya sadece AKP nin dolayisiyla Erdoganin isteklerini kapsayacaktir. Eger mevcut anayasa yanlis ise,AKP nin bu anayasaya göre secilmis olmasida hukuk disidir.Akp yi secen madde dogrudur ama digerleri yanlistir olmaz böyle birsey,eger bu anayasa asker anayasasi ise o zaman AKP asker anayasasi ile iktidara gelmistir. Bugünkpü anayasayi askerler degil siviller yapmistir,tabiiki degistirilmesi gerekn maddeleri vardir ve degistirilmelidirde ama AKP nin yapmak istedigi gibi degil. AKP eger demokrasiyi cok seviyorduysa önce partiler ve secim yasasini degistirmesi gerekirdi.Cünkü demokrasi ile yönetilen hicbir ülkede azinlik cogunluigu yönetemez.Bugünkü secim sistemi anti demokratiktir cünkü halkin veya secmenin cogunlugunu temsil etmeyen bir iktidari göreve getirmektedir.6 nin cogunlugu 4 tür 5 in cogunlugu 3 tür bunun baska bir ifadesi yoktur.ülke barajini yüzde 10 da tutacaksiniz,secime giren partilerden yüzde 10u gecenlerin icinden en fazla oy alani iktidar yapacaksiniz ve bunun adinada demokrasi diyeceksiniz.yok böyle birsey, böyle demokrasiler ülkede ic huzuru birligi bozar bozmusturda. saygilarla Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 demokratik ama laik olmayan bir yönetim olabilir diyorsun: öncelikle yeryüzünde buna bir örnek rica ediyorum. sen ki sevgili aslan34, islamı bile bir ideoloji olarak algılıyorsun. bunu seninle çok önceleri tartıştığımızı hatırlıyorum. peki demokrasinin ve laikliğin tanımını bana yapar mısın? ve bir de ideolojinin... Dostum. Arkadaşımızın ütopik devlet anlayışı tamamen dine endeksli ve kendilerinin özgürlük anlayışı türban ile sınırlı. Şimdilerde Amerikan vari şeyler söylenir oldu farkındasındır. Demokratlar bir kenarda ve Cumhuriyetçiler diğer kenarda. Yahu bu iki kavram bizde hiç ayrışmadıki. Biz bu Cumhuriyeti savunduğumuz gibi daha demokrat ve daha özgürlükçü olmayıda arzuladık. Gidişat öyle gösteriyorki Türkiye Condalizza Rice'nin söylediği gibi fedarasyona gidiyor ve yönetim şekli değişecek. Peki ne olacak ve nasıl olacak bunu kim düşünüyor. Bizim dışımızda ve bize rağmen bir anlayışın içinde demokrasiye yer var mı? Olamaz. Çoğulculuktan yana değil uzlaşıdan yana olmayı gerçekten istiyor olsalar ne laik anlayışa başka anlamlar yüklemeye kalkarlar nede demokratik anlayışa. Ve senin nazarında soruyorum ben bu arkadaşa. Laik ve demokratik olmayan bir devlet yönetiminin halka getirisi nedir? Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Dostum. Arkadaşımızın ütopik devlet anlayışı tamamen dine endeksli ve kendilerinin özgürlük anlayışı türban ile sınırlı. Şimdilerde Amerikan vari şeyler söylenir oldu farkındasındır. Demokratlar bir kenarda ve Cumhuriyetçiler diğer kenarda. Yahu bu iki kavram bizde hiç ayrışmadıki. Biz bu Cumhuriyeti savunduğumuz gibi daha demokrat ve daha özgürlükçü olmayıda arzuladık. Gidişat öyle gösteriyorki Türkiye Condalizza Rice'nin söylediği gibi fedarasyona gidiyor ve yönetim şekli değişecek. Peki ne olacak ve nasıl olacak bunu kim düşünüyor. Bizim dışımızda ve bize rağmen bir anlayışın içinde demokrasiye yer var mı? Olamaz. Çoğulculuktan yana değil uzlaşıdan yana olmayı gerçekten istiyor olsalar ne laik anlayışa başka anlamlar yüklemeye kalkarlar nede demokratik anlayışa. Ve senin nazarında soruyorum ben bu arkadaşa. Laik ve demokratik olmayan bir devlet yönetiminin halka getirisi nedir? kafaları karışık dostum. ben sorduğum hiçbir soruya şu tarihe kadar net yanıt alamadım. kafaları net olsa yanıtları da net olur.ama kendi içlerinde bir netlik yok Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 demokratik ama laik olmayan bir yönetim olabilir diyorsun: öncelikle yeryüzünde buna bir örnek rica ediyorum. Diye bir soru sordum, gelen cevaba bakın : neden kendi içinde bir örneklik aramıyorsun?... neden hep verili bir hayat yaşamak arzusunu arıyoruz?.. neyse, bunlar derin konular... Ne cevap versem şimdi acaba? Kendi içimde bir örnek veremem, çünkü içimde laik olmayan fakat demokratik olan bir ülke yok. Derin konulara girmeyelim yahu! Soru basit işte. Diyoruz ki, demokratik olan ancak laik olmayan bir ülke olabilir mi? Olabilirse neresi burası var mı örneği? Varsa ?ahanda şurası? dersiniz. Kabul ederiz. Neyse?. İdeoloji meselesine gelince; Hiçbir din ( İslam dahil) ideoloji değildir ve bir ideolojiye hizmet etmez. Hiçbir din ekonomide üretim ve tüketim ilişkisinin hangi temel prensip üzerine kurulacağını anlatmaz örneğin. Ya da sağcı mı olmalıyız solcu mu olmalıyız sorusunun yanıtını vermez. Çünkü din bir ideoloji değildir. Çünkü ideolojiler siyasal, toplumsal ve ekonomik konularda insanlar tarafından ortaya atılan kuramlardır. Din ise tanrı(lar) tarafından bildirilmiş buyrukları içerir. Dini insanlar yaratmaz. Tanrı(lar) da ideoloji üretmez. Eğer bu söylenenler doğru olsaydı o zaman İslam?ın dışında Hıristiyanlık da, Putperestlik de bir ideoloji olurdu. Ve iddiaların çelişkisi de şudur ki; eğer bir kişi islamı aynı zamanda bir ideoloji olarak görüyorsa, o zaman türban bir siyasal tercih olur. Öyleyse türban takan kadınlar ve sakallı erkekler bir siyasetin temsilcileridir. Biz bunu söylediğimizde de başka tartışma başlıklarında bize "hayır türban dinine bağlı saf temiz insanların takmak zorunda hissettikleri bir öğedir" deniyordu. Ama öyle olmadığını da buradan görüyoruz. Yani türban bir siyasal- ideolojik bir tercih. Madem bu ideolojik bir tercih, öyleyse siyaset alanında da bir karşılığı olmalı. Şimdi soruyorum. Bu karşılık akp mi? Alıntı
Φ BlackCADY Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Rua örnek devletin adı Osmanlı ama dile getirememiş arkadaş. Dikkat et bak verilen örnekler hep Osmanlıya dayanıyor yani o zamanlar daha çok demokratmışız ve daha çok laikmişiz. Tabi hilafette cabası. Ya dünya gerçeklerine bakmazlarmı halkının çoğunluğu müslüman olan laik ve demokratik tek ülke bizim ülkemiz ve bugüne kadar bunun nimetlerinden yararlandık. Şimdi daha fazlasından yana değil daha çok türban özgürlükçü bir yönetim arzu ediyorlar. Buda başka komedya. Değiştirilmek istenen anayasanın temeli yok. Zaten amaç sivil anayasa falan değil bizi Kemalist yani 1923 Cumhuriyetinin getirilerinden uzaklaştırmanın gayretleri bunlar. Atatürkün ilkelerinin içini boşaltmak ve bir sonraki aşamaya hazırlamak için yapılan göstermelik bir anayasadan söz ediyorlar. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 kafaları karışık dostum. ben sorduğum hiçbir soruya şu tarihe kadar net yanıt alamadım. kafaları net olsa yanıtları da net olur.ama kendi içlerinde bir netlik yok daha nasıl net olsun heralde ummadıgın cevaplar gelince net, net diye bekliyorsunuz.. bir önceki ileti, buyur ********************* neden kendi içinde bir örneklik aramıyorsun?... neden hep verili bir hayat yaşamak arzusunu arıyoruz?.. neyse, bunlar derin konular... Türkiye üzerinden konuşacaksak, ülkemiz ne demokratikdir, ne de istenilen anlamda laikdir. İslam'a gelince, İslam sadece inanç degil daha fazlasıdır. O, insanın sadece özel hayatını ve davranışlarını degil toplumsal hayatı da tamamıyle kapsayan bir dindir. İslam, İslam'ın sadece inanç olmadıgı, onun insan hayatını bütün yönleriyle kapsayan bir sistem oldugu, Müslümanların, sadece manevi ve şahsi degil aynı ölçüde toplumsal ve siyasi sorunlarının çözümünü İslam'da -başka ideolojilerde degil- aramalarını talep etmektedir. Bu anlamı ile İslam'ın bir ideoloji oldugunu söylüyorsanız, bir çok düşünce gibi oda bir ideolojidir. Diger siyasi ve toplumsal düşünceler nedir ki? Bugünün dünyasının söylemleri ile eylemleri taban tabana zıddır. *** veya ahlaken çökmüş olan insanlardan oluşan gruplardan ideal toplumu ortaya çıkaracak mucize reçete veya dahice hazırlanmış bir plan beklemek beyhudedir. İnsan toplumunun düzeni her şeyden evvel insanın 'terbiyesi' meselesidir. İnsanın terbiye edilmesiyle ancak bu dünyanın devasa sorunlarıyla baş edilebilir. Kur'an, insanın bu dünyada ki kaderini ve ne olması gerektigini tespit eden temel hakikatleri içinde barındırır. Bir söz '' din ahlakdır, onu hayata geçirmek ise terbiyedir'' der..İslam ahlakı her şeyden önce ama her şeyden önce hak ve adaleti önceler. ''ey iman edenler adalaeti titizlikle ayakta tutan şahitler olun...'' der Kur'an. Rab olan Allah'dır(cc). Rab ise terbiye eden demekdir, en büyük terbiye edici ise Allah'dır. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 İdeoloji meselesine gelince; Hiçbir din ( İslam dahil) ideoloji değildir ve bir ideolojiye hizmet etmez. Hiçbir din ekonomide üretim ve tüketim ilişkisinin hangi temel prensip üzerine kurulacağını anlatmaz örneğin. Ya da sağcı mı olmalıyız solcu mu olmalıyız sorusunun yanıtını vermez. Çünkü din bir ideoloji değildir. Çünkü ideolojiler siyasal, toplumsal ve ekonomik konulardainsanlar tarafından ortaya atılan kuramlardır. Din ise tanrı(lar) tarafından bildirilmiş buyrukları içerir. Dini insanlar yaratmaz. Tanrı(lar) da ideoloji üretmez. Eğer bu söylenenler doğru olsaydı o zaman İslam?ın dışında Hıristiyanlık da, Putperestlik de bir ideoloji olurdu. Ve iddiaların çelişkisi de şudur ki; eğer bir kişi islamı aynı zamanda bir ideoloji olarak görüyorsa, o zaman türban bir siyasal tercih olur. Öyleyse türban takan kadınlar ve sakallı erkekler bir siyasetin temsilcileridir. Biz bunu söylediğimizde de başka tartışma başlıklarında bize "hayır türban dinine bağlı saf temiz insanların takmak zorunda hissettikleri bir öğedir" deniyordu. Ama öyle olmadığını da buradan görüyoruz. Yani türban bir siyasal- ideolojik bir tercih. Madem bu ideolojik bir tercih, öyleyse siyaset alanında da bir karşılığı olmalı. Şimdi soruyorum. Bu karşılık akp mi? sevgili rua yanlış anlama ama biraz anlama sorunu var gibi. çok net yanıtlar benim ki. tek bir din vardır, İslam.. diger semavi kökenli dinlerde İslamdır, hıristiyanlık, yahudilik adları sonradan çıkmışdır. diger dünyevi dinler de mevcuttur, insan temelli dinler, İslam neye tabi olursan onu din telekki eder. burada biraz Kur'an'ın kelime ve kavramlara yükledigi anlamı bilmek gerekir, biz müslümanlar Kur'an'a göre konuşmayı ve hayatı tanımlamayı yegleriz, mümkün oldugu ölçüde. tabi bu konularda ki muhataplarımızın bilgisizligi yanlış anlamalara kapı açıyor, mümkün mertebe asgariye indirmek gerekir. İslam'ın kaynagı vahiydir, buyuran Rab olan Allah'dır. dünya görüşü açısından her şey dindir İslama göre, sen farklı inanırsın bu ayrı, ama seninde bir dinin vardır ve ilahların mevcuttur İslama göre. İslam temel ilkeleri verir insan ve bu temeller üstüne bina eder hayatı, bu temellerin kaynagı Kur'an'dır, gene senin inanıp inanmaman önemli degildir, çünkü Vahiy nefislere göre inmemişdir. dini bir ideoloji olarak görmedim, haşa ne münasebet, sadece algılayabilmen için söyledim, din en bariz biçimde, dogum ve ölüm arasında insanın hangi ahlaki kurallara uyacagını ifade eder. İslam salt inanç da degildir, O hayatı çepeçevre kuşatır. İslamın bütün görnürleri, İslamın görünürleridir. başörtüsüde, namaz da vb. vb. İslam ne akp nin babasının malı nede benim babamın malı. İslam çaglar üstü bir dindir. kim ki ona uyarsa kendi kazanır, kimde onu terk ederse hem dünyevi hemde uhrevi kayıplar yaşar. Din olgudunun karşısında hiç bir insanoglu yaratıgı dayanamaz, iniş olur çıkış olur lakin yok olma diye bir şey söz konusu degildir, dünya bunun etrafında dönüyor, sen istesende istemesende bu böyle. dag fare hikayesi. meseleyi dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. ister ideoloji de, ister dünya görüşü de, ister hayat nizamı de, ne dersen de, önemli olan İslamın kendisini tanıtımıdır, gerisi teferruatdır. bir diger cevapda son ileti sahibi arkadaşa; İslam eşitlik ve adalete bakar, temel önceligi buna ayırır. Kur'an, ahlaki bir arınma aracıdır, Allah ise en büyük terbiye edici olan Rab'dır. yok yönetim şöyleymiş, böyleymiş falan filan. ikincil konular bunlar ve temellere göre yapılanmalıdır. bunları size anlatmam teblig anlamında degil, sadece İslami dünya görüşü açısından söylüyorum. İslam'da zorlama yoktur inanç açısından, isteyen istedigine inanır, kendi bilecegi bir işdir. her toplumsal organizasyonun yaptırımları oldugu gibi İslamında pek tabiki yaptırımları vardır. kanunsuz bir şey yokdur, önemli olan söz konusu kanunların dışa vurumu ve adalet ilkesini öncelemesidir. şimdilik bu kadar. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Dostum. Laik ve demokratik olmayan bir devlet yönetiminin halka getirisi nedir? önce laiklikden ve demokrasiden ne anladıgımız önemlidir. herkes adaletden aynı şeyi anlıyor mu? mesela İslam denilince nasıl daglar kadar farklı anlıyoruz.? mesela sen İslam denince ne anlıyorsun? dimi yani. Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 daha nasıl net olsun heralde ummadıgın cevaplar gelince net, net diye bekliyorsunuz.. bir önceki ileti, buyur ********************* neden kendi içinde bir örneklik aramıyorsun?... neden hep verili bir hayat yaşamak arzusunu arıyoruz?.. neyse, bunlar derin konular... Türkiye üzerinden konuşacaksak, ülkemiz ne demokratikdir, ne de istenilen anlamda laikdir. İslam'a gelince, İslam sadece inanç degil daha fazlasıdır. O, insanın sadece özel hayatını ve davranışlarını degil toplumsal hayatı da tamamıyle kapsayan bir dindir. İslam, İslam'ın sadece inanç olmadıgı, onun insan hayatını bütün yönleriyle kapsayan bir sistem oldugu, Müslümanların, sadece manevi ve şahsi degil aynı ölçüde toplumsal ve siyasi sorunlarının çözümünü İslam'da -başka ideolojilerde degil- aramalarını talep etmektedir. Bu anlamı ile İslam'ın bir ideoloji oldugunu söylüyorsanız, bir çok düşünce gibi oda bir ideolojidir. Diger siyasi ve toplumsal düşünceler nedir ki? Bugünün dünyasının söylemleri ile eylemleri taban tabana zıddır. *** veya ahlaken çökmüş olan insanlardan oluşan gruplardan ideal toplumu ortaya çıkaracak mucize reçete veya dahice hazırlanmış bir plan beklemek beyhudedir. İnsan toplumunun düzeni her şeyden evvel insanın 'terbiyesi' meselesidir. İnsanın terbiye edilmesiyle ancak bu dünyanın devasa sorunlarıyla baş edilebilir. Kur'an, insanın bu dünyada ki kaderini ve ne olması gerektigini tespit eden temel hakikatleri içinde barındırır. Bir söz '' din ahlakdır, onu hayata geçirmek ise terbiyedir'' der..İslam ahlakı her şeyden önce ama her şeyden önce hak ve adaleti önceler. ''ey iman edenler adalaeti titizlikle ayakta tutan şahitler olun...'' der Kur'an. Rab olan Allah'dır(cc). Rab ise terbiye eden demekdir, en büyük terbiye edici ise Allah'dır. bu hiç hoş olmamış. aklınca dalga geçmeye çalışıyorsun anlaşılan. tartışma şeklin senin tercihin. sen bilirsin. ama düzeyden son derece yoksun bir tarz bu. ***********... Alıntı
Φ BlackCADY Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2007 yanıt verdiğinizimi sanıyorsunuz kaçamak yanıtlar bunlar adaletten beklentiler farklı olabilir ama adaleti sağlamak insanın elinde. siz islamdan ne anlıyorsunuz diye keskinkaleme sormuşsunuz ama ben kendimde yanıtlayım islam deyince hayatını sadece dine göre yaşayan ve dünya görüşü bununla sınırlı olan insanlar anlıyorum. yani bütün beklentisini öteki dünyaya endekslemiş öteki alemden fazlasını düşünmeyen insanlar. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 bu hiç hoş olmamış. aklınca dalga geçmeye çalışıyorsun anlaşılan. tartışma şeklin senin tercihin. sen bilirsin. ama düzeyden son derece yoksun bir tarz bu. ***********... hoş olmayan sizin bu yazınız. nerde dalga geçmişim, buyrun söyleyin, alıntılayın ve söyleyin. çamur at izi kalsın mantıgı hoş durmuyor. alıntıladıgın yazılar bir daha oku istersen. yok, topu taça atmak istersen sen bilirsin. Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 yanıt verdiğinizimi sanıyorsunuzkaçamak yanıtlar bunlar adaletten beklentiler farklı olabilir ama adaleti sağlamak insanın elinde. siz islamdan ne anlıyorsunuz diye keskinkaleme sormuşsunuz ama ben kendimde yanıtlayım islam deyince hayatını sadece dine göre yaşayan ve dünya görüşü bununla sınırlı olan insanlar anlıyorum. yani bütün beklentisini öteki dünyaya endekslemiş öteki alemden fazlasını düşünmeyen insanlar. her şey o kadar açık ve net ki sayın BlackCADY, nasıl bir cevap istiyorsunuz. tabiki adaleti saglamak insanın elinde, aksini kim söyle ki.? İslam tanımınız ise oldukça çocukca ve gülünç. her söylenene söz sözlemek gerekmez. lakin ben sizin ya da keskinkalem arkadaşın İslam'dan ne anladıgını sormuştum. siz gene başkaları adına konuşmaya başlamışsınız. size selametler. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 Ben İslam dinini ikiye ayırıyorum. Bir grup var ki, BlackCADY arkadaşımızın dediği gibi hayatını sadece dine göre yaşayan ve dünya görüşü bununla sınırlı olan, lakin saf insanlar. Diğer grup ise dini saflıktan çıkarmış ticari amaçlı kulananlar. Bunlar dini göstermelik yaşıyorlar. Öbür dünya falan umurlarında değil. Bunlar kendi kesemi ve eş dost keselerini nasıl doldururuzun peşindeler. Diğer tarafta işe bunların şakşakçıları var. Bu şakşakçılarda genelde okumuş ama okuduğunu anlamamış insanlardan oluşuyor. Faturayı da okumuş ve okuduğunu anlamış olan ve birinci grup, dinini saf yaşayan insanlar ödüyor. Alıntı
Φ KesKiNkAleM Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 önce laiklikden ve demokrasiden ne anladıgımız önemlidir.herkes adaletden aynı şeyi anlıyor mu? mesela İslam denilince nasıl daglar kadar farklı anlıyoruz.? mesela sen İslam denince ne anlıyorsun? dimi yani. Arkadaşım laikliğin tanımı anayasada bellidir din işleri devlet işlerine karıştırılmaz ve insanlar inançlarını siyasi malzeme yapmadan yaşarlar. Zaten dini siyasete karıştırdığında önce dine saygısızlık edersin İslam peygamberine Allah sen sadece tebliğ et ve çekil demiş. Ama din adına bezirganlık yapanlar peygamberden fazlasını yapmaya çalışıyorlar. Laik insan inancını bir siyasi partiye endekslemez. Demokratik insan düşünceye saygılı ama diktacılığa karşıdır. Ben İslamdan ne anlıyorum işte bu beni ilgilendirir. Zaten savunduğumda budur bu bir inanç biçimidir ve sadece beni ilgilendirir. Sana göre bana göresi yoktur bunun sen kendi algılarınla yaşarsın bende kendi algılarımla tevhitçilerin dini hristiyan misyonerler gibi yaygınlaştırma amaçları tamamen maddi. Ben tevhitçi değilim tebliğcide değilim böyle bir yükümlülüğüm yok. İslam denince dünya ne anlıyor asıl önemli olan soru bu. Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 her şey o kadar açık ve net ki sayın BlackCADY, nasıl bir cevap istiyorsunuz.tabiki adaleti saglamak insanın elinde, aksini kim söyle ki.? İslam tanımınız ise oldukça çocukca ve gülünç. her söylenene söz sözlemek gerekmez. lakin ben sizin ya da keskinkalem arkadaşın İslam'dan ne anladıgını sormuştum. siz gene başkaları adına konuşmaya başlamışsınız. size selametler. Sayin Aslan izin verirsen sen ne anliyorsun islamdan, vede islamla hiristiyanlik Dinin Allahin huzurunda ikisinin ayri yerimi var.! Allahin bildigini bizlerden saklama lütfen..aralarindaki en büyük celiski nedir.? vede hiristayanlar sence bunlarin hepsi cehenneme gidermi.! lütfen sizin derin bilgilerizden yararlanalim.! Alıntı
Misafir rua Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2007 hoş olmayan sizin bu yazınız. nerde dalga geçmişim, buyrun söyleyin, alıntılayın ve söyleyin.çamur at izi kalsın mantıgı hoş durmuyor. alıntıladıgın yazılar bir daha oku istersen. yok, topu taça atmak istersen sen bilirsin. dostum bak her seferinde damara basıyorsun. daha önce verdiğin yazıyı " okuman yazman varsa al yeniden oku" deyip bana yeniden aynı başlık altında alıntı yaparak vermen hoş değilk. okuyabiliyorum, yazabiliytorum. senin iddia ettiğin gibi anlama sorunum da yok. bu tartışma uslubunu bir yana bırakırsan ve benim yaptığım gibi sorulara açık net yanıt verirsen sevinirim. ama her seferinde yeni bir saldırı stratejisi geliştirme. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.