Dinlerde kadının yeri

[Φ BlackCADY]

az önce aklıma geldi düşündümde semavi dinler kadınlara ne gibi haklar vermiş merak ettim. bilgisi olan varsa tartışmak istiyorum.

 

tarih öncesi kadınlar nelere sahipti dinlerle bunlara ne eklendi? ilkel kabilelerde insanlar yarı çıplak haldeler ve bunu çokta normal buluyorlar, din neden tam tersini yapıyor saçını bile kapattırıyor? dinler kadınları neden örtüler altına saklama gereği duymuş? insan bedeni, kadının saçı neden bu kadar önemli?

 

kadın regl olduğu günlerde dini objelere dokunmuyor neden?

yine regl iken dua etmiyor neden?

regl olmasa çocuk sahibi olmazken neden İ.rençmiş hissi ile kirli deniyor?

kadını erkekten aşağı sınıfa iten onun regl görmesimi? (dindarlar için geçerli)

[Misafir maraba]

az önce aklıma geldi düşündümde semavi dinler kadınlara ne gibi haklar vermiş merak ettim. bilgisi olan varsa tartışmak istiyorum.

 

tarih öncesi kadınlar nelere sahipti dinlerle bunlara ne eklendi? ilkel kabilelerde insanlar yarı çıplak haldeler ve bunu çokta normal buluyorlar, din neden tam tersini yapıyor saçını bile kapattırıyor? dinler kadınları neden örtüler altına saklama gereği duymuş? insan bedeni, kadının saçı neden bu kadar önemli?

 

kadın regl olduğu günlerde dini objelere dokunmuyor neden?

yine regl iken dua etmiyor neden?

regl olmasa çocuk sahibi olmazken neden İ.rençmiş hissi ile kirli deniyor?

kadını erkekten aşağı sınıfa iten onun regl görmesimi? (dindarlar için geçerli)

 

Dinlerde kadının yeri ekilip biçilecek tarladır. Erkeğin cinsel kölesidir.

[Φ muki]

Dinlerde kadının yeri ekilip biçilecek tarladır. Erkeğin cinsel kölesidir.

 

Erkekte o tarlaya istediği gibi girip çıkar, kime ne. Şişme bebek misali.

[Φ Zupovin]

Bu sorunun dinden ziyade yerlesik hayata gecis ile ilgisi var. Kadinlarin toplumdaki yerinin degismesinde din sadece bir katalizator gorevi ustlenmis olabilir. Kadinlarin medeniyet tarihinin basindan beri ugradigi haksizligi sirf dinlere baglamak bir hatadir.

[Φ muki]

Bu sorunun dinden ziyade yerlesik hayata gecis ile ilgisi var. Kadinlarin toplumdaki yerinin degismesinde din sadece bir katalizator gorevi ustlenmis olabilir. Kadinlarin medeniyet tarihinin basindan beri ugradigi haksizligi sirf dinlere baglamak bir hatadir.

 

Elbette anaerkillikten ataerkilliğe geçtik. Ama dinler ortaya çıktığında neden Allah, yarattığı kadın cinsinin haksızlığa uğradığını görüpte bu haksızlığı düzeltme yönünde gideceğine bir de tasdiklemiş? Yoksa bu, gönderdiği tüm peygamber sıfatlı insanların erkek oluşundan kaynaklanıyor olmasın?

[Misafir Evren.]

Elbette anaerkillikten ataerkilliğe geçtik. Ama dinler ortaya çıktığında neden Allah, yarattığı kadın cinsinin haksızlığa uğradığını görüpte bu haksızlığı düzeltme yönünde gideceğine bir de tasdiklemiş? Yoksa bu, gönderdiği tüm peygamber sıfatlı insanların erkek oluşundan kaynaklanıyor olmasın?

--------------------------------------------------------------

iyi gunler muki.

Dinler ortaya ciktigindan beri demissiniz.

Insanlar ortaya ciktigindan beri din hep vardi.

fakat dini yozlastiran yine insan oldu, insanin, nisyan, yani isyan ede bilme ozelligi ile yaratildigini.

Biliyoruz.

Sonra dinler tabirinde yanlis.

Allah katinda din islamdir.

yani din Allah katinda tektir.

Ademden bu yana bu boyledir.

Fakat dini insanlar yozlastirdi.

Her yozlastirmalarinda bir elci ve yeni ogretiler geldi.

son gelen elciyle ve son gelen Ogretiyle.

elcilik ve nebiylik bitti.

artik yeni ogretilerde gelmeyecek.

son gelen ogretiden bir once gelen ogreti ve elcinin Anneside bir kadindir, hemde namus timsali bir kadin.

Tum Dunya kadinlarina ornek gosterilen Namusunu koruyan imran kizi meryem.

 

Eger kuran peygamberin yazdigi bir kitab olsaydi.

Meryemi degil kendi anasini dunyanin en namuslu kadini olarak yazardi.

oysa Muhammed aleyhisselamin anasinin ismi bile gecmez kuranda.

Buradan anliyoruzki.

Kurani Muhammed aleyhisselam yazmamis.

Ona Allah tarafindan gelmistir.

Sen her nekadar, kadindan peygamber gelmemistir desende.

su tartisma goturmez bir gercektirki.

Her peygamberi bir ana dogurmustur.

Musa aleyhisselamin Annesi, ilham yoluyla vahiy almistir.

Meryem aleyhisselama da ilham yoluyla vahiy gelmistir.

Allah kadini onurlandirmis.

fakat geleneksel din anlayisi.

kadini ozel hallerinde Allahin vahyine dokunamayan bir pislik olarak gormustur.

Modern cagda, gunumuzde kadin. bir cinsel tatmin araci olarak kullanilmaktadir.

Kadinin vucudu kullanilarak, ve kendisi kullanilarak, cinsel bir obje olarak gorulmektedir.

Her sey ortada.modern dedikleri kapitalizm ve diger izimler ortada. kadini nasil kullandiklari ortada.

Tum bunlara ragmen.

insanlarin kadinin durumu dine baglamasi.

ne kadar mantikli sizce.?

sevgilerle.

Evren.

[Misafir gelincik]

Kadinin vucudu kullanilarak, ve kendisi kullanilarak, cinsel bir obje olarak gorulmektedir.

Her sey ortada.modern dedikleri kapitalizm ve diger izimler ortada. kadini nasil kullandiklari ortada.

Tum bunlara ragmen.

insanlarin kadinin durumu dine baglamasi.

ne kadar mantikli sizce.?

 

Kadınlar sizin tarlanızdır diyen , cennette göğüsleri yeni tomurcuklanmış sübyanları ve bir sürü huriyi vaadeteden bir kitaba inan ve yukarıdaki cümleleri kur.Bu da bana pek mantıklı gelmedi doğrusu.

[Φ muki]

Allah kadini onurlandirmis.

 

 

Kadınlar sizin tarlanızdır diyen , cennette göğüsleri yeni tomurcuklanmış sübyanları ve bir sürü huriyi vaadeteden bir kitaba inan ve yukarıdaki cümleleri kur.Bu da bana pek mantıklı gelmedi doğrusu.

 

Şimdi tam ben yazacaktım ki sevgili gelincik benden önce yazmış.

 

Allah'ın bu dünyada kapatmaya çalıştığı kadın diğer tarafta erkeklere bol bol vaad ediliyor, hem de gelincik'in dediği gibi, göğüsleri yeni tomurcuklanmış sübyan bunlar. Buna ne diyeceksiniz peki? Orada da bu sübyanlara soruyorlar mı acaba halinizden memnunmusunuz diye?

[Misafir Evren.]

Kadınlar sizin tarlanızdır diyen , cennette göğüsleri yeni tomurcuklanmış sübyanları ve bir sürü huriyi vaadeteden bir kitaba inan ve yukarıdaki cümleleri kur.Bu da bana pek mantıklı gelmedi doğrusu.

-----------------------------------------------------------------------------------------------

Iyi gunler.

Gelincik.

Dini sorgulamadan once.

Insanlarin uydurduklari dinlere bakin.

Kapitalizm dinine, kominizm dinine, hatta kemalizm dinine bakin.

Kadinlarin nasil ozel evlerde kole gibi satildigina, cinsel obje olarak kullanildina bakin.

sonra sizinle hurileri , kilmanlari konusuruz.

ilk once icerisinde yasadiginiz. izmleri ve kadina verdikleri degeri yargilayin.

Ha tarla demistin degilmi, corak tarla degil.

temiz urunler vermeyen tarla degil, meyvelerin gullerin, her turlu yesillikte rengarenk cicekler veren verimli tarla.

Kuran tarla ornegiyle, kadini onurlandiriyor haberiniz yok.

bu onurlandirma. ters iliskiyi yasakliyor.

erkeklere cocuk veren tarlaya yonelmelerini, kurak olan diski cikan, hic bir bitki vermeyen tarlaya yonelmemelerini ogut veriyor.

lut kavminin tersini yaptiginda. yani kadinlari birakip erkeklere yoneldiginde. baslarina gelen belayida okudun herhalde.

bu bile kadinin onurlandirildigina bir kanittir.

Tum izm dinlerinde, kadinin acilmasini yasal bir gorev olarak yasayla acilmasina, olmazsa Turkiyede oldugu gibi, gerekirse zorla kendi kurumlarina almamak tehdidiyle, acan.

Allahin dini degil.

kemalizm dinidir.

[024.030] [DI] Mümin erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini, korusunlar. Bu, onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarından şüphesiz haberdardır.

[024.031] [DI] Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesna, açmasınlar. Baş örtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini kocaları veya babaları ve kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya müslüman kadınları veya cariyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçiler, ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar! Saadete ermeniz için hepiniz tevbe ederek Allah'ın hükmüne dönün.

 

sevgiyle kalin.

 

Evren.

[Misafir gelincik]

İstersen 1400 sene evvel getirilen yanlışlara bakalım önce birçok yanlışta temel alınan onlar çünkü amiyane tabirle balık baştan kokar.

[Φ gloria]

--------------------------------------------------------------

 

Allah katinda din islamdir.

yani din Allah katinda tektir.

Ademden bu yana bu boyledir.

.

.

.

 

Her yozlastirmalarinda bir elci ve yeni ogretiler geldi.

son gelen elciyle ve son gelen Ogretiyle.

elcilik ve nebiylik bitti.

artik yeni ogretilerde gelmeyecek.

son gelen ogretiden bir once gelen ogreti ve elcinin Anneside bir kadindir, hemde namus timsali bir kadin.

.

.

.

 

Her peygamberi bir ana dogurmustur.

Musa aleyhisselamin Annesi, ilham yoluyla vahiy almistir.

Meryem aleyhisselama da ilham yoluyla vahiy gelmistir.

 

Bu ne yaman bir çelişki... Önce tek din islamdır diyip, ardından her yozlaştırmada bir elçi ve yeni öğreti geldi demek... hadi diyelim ki öğreti dediniz, din demediniz ama onun hemen arkasından son gelen öğretiden bir önce gelen öğreti ve elçisi derken, Müslümanlığı/İslamiyeti ve Hıristiyanlığı kastetmiyor musunuz? Müslümanlık dinse ve tekse bu durumda Hıristiyanlığın bu cümlelerin içinde işi ne? Ha bir de sormadan geçemeyeceğim Müslümanlık ile İslamiyet acaba ayrı şeyler mi? Siz ikinci cümlede islamiyetten değil sadece müslümanlıktan mı bahsediyordunuz da ben anlamadım, hayır yani bu çelişkinin başka bir açıklaması olamaz da ondan soruyorum. Demek ki bu durumda sizin gözünüzde aynı anlama gelmiyor durun o halde ben buna karşı çıkacağım:

 

İslam sözcüğü S-L-M kökünden türemiştir ve anlamı "barış"tır. Bununla birlikte kökün aktif ortaç formu eşlemedir ve "teslimiyet" anlamına gelir. İslam "teslimiyet" anlamına gelirken, Müslüman da teslim olmuş anlamına gelir; burada teslim olunan ise tek tanrı olduğu kabul edilen Allah'tır. Yani acaba siz yanlış anlamış olabilir misiniz ki? Belki tek olan tanrıdır, din değil?

 

Ayrıca bir dini kabul etmiyorsanız, o dine ait olan peygamberleri ve dolayısıyla kitapları da kabul etmemeniz gerekir ki, siz müslümansanız imanın şartlarını da biliyor olmanız gerekir.

 

“Ey inananlar! Allah’a, resulüne, resulüne indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba inanmakta sebat gösterin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitablarını, rasullerini ve ahiret gününü inkar ederse şüphesiz derin bir sapıklığa sapmıştır.” [Nisa: 136] Allah c.c. öyle buyurmuş, ben demiyorum bunları....

 

 

Allah'a iman

Meleklere İman

Kitaplara İman

peygamberlere İman

Ahiret Gününe İman

Kaderin, Hayır ve Şerrin Allahtan olduğuna iman

 

Bu durumda gitti imanın 2 şartı...

 

benden bu kadar, iddia etmiyorum, sadece okuyunca tuhaf geldi yazdıklarınız, yoksa bu yazdıklarım bile beni aşar... Allah için sadece Allah demek yeteri mi yoksa yanına illa c.c. konur mu, ya da Allah-u Teala' mı denir onu bile bilmiyorum, sebebini bile bilmiyorum, aslen merak da etmiyorum, sadece mantığımı zorlayan bir yazı ile karşılaştım, cevap vermeden eemedim... Bu kadar işte...

[Misafir Evren.]

Bu ne yaman bir çelişki... Önce tek din islamdır diyip, ardından her yozlaştırmada bir elçi ve yeni öğreti geldi demek... hadi diyelim ki öğreti dediniz, din demediniz ama onun hemen arkasından son gelen öğretiden bir önce gelen öğreti ve elçisi derken, müslümanlığı ve hristiyanlığı kastetmiyor musunuz?

Müslümanlık ile İslamiyet aynı anlama gelmiyor mu? Bu durumda sizin gözünüzde aynı anlama gelmiyor gibi bir ifade var ki, ben ona şu şekilde karşı çıkacağım bu durumda :

 

İslam sözcüğü S-L-M kökünden türemiştir ve anlamı "barış"tır. Bununla birlikte kökün aktif ortaç formu eşlemedir ve "teslimiyet" anlamına gelir. İslam "teslimiyet" anlamına gelirken, Müslüman da teslim olmuş anlamına gelir; burada teslim olunan ise tek tanrı olduğu kabul edilen Allah'tır. Yani acaba siz yanlış anlamış olabilir misiniz ki? Belki tek olan tanrıdır, din değil?

 

Ayrıca dini kabul etmiyorsanız, o dine ait olan peygamberleri ve dolayısıyla kitapları da kabul etmemeniz gerekir ki, siz müslümansanız imanın şartlarını da biliyor olmanız gerekir.

 

“Ey inananlar! Allah’a, rasulüne, rasulüne indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba inanmakta sebat gösterin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitablarını, rasullerini ve ahiret gününü inkar ederse şüphesiz derin bir sapıklığa sapmıştır.” [Nisa: 136] Allah c.c. öyle buyurmuş, ben demiyorum bunları....

Allah'a iman

Meleklere İman

Kitaplara İman

peygamberlere İman

Ahiret Gününe İman

Kaderin, Hayır ve Şerrin Allahtan olduğuna iman

 

Bu durumda gitti imanın 2 şartı...

 

benden bu kadar, iddia etmiyorum, sadece okuyunca tuhaf geldi yazdıklarınız, yoksa bu yazdıklarım bile beni aşar... Allah için sadece Allah demek yeteri mi yoksa yanına illa c.c. konur mu, ya da Allah-u Teala' mı denir onu bile bilmiyorum, sebebini bile bilmiyorum, aslen merak da etmiyorum, sadece mantığımı zorlayan bir yazı ile karşılaştım, cevap vermeden eemedim... Bu kadar işte...

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

selam.

gloria'

Ben yanlis anlatmiyorum.

Bunu kuran okuyan herkes bilir.

Kuranda, ibrahim ne yahudi idi nede hristiyandi.

kendini Allaha teslim eden muslumandi der.

Peygamberlerin hepsi muslumandi. kurandan once gelen ogreti incildi, baglilarida.

Muslumandi.

Incilden once gelen ogreti yevratti baglilarida, muslumandi.

Nezaman dinlerine batil karistirdilar, yahudi oldular. hristiyanlarda ayni.

hatta gunumuzdeki cok musluman gecinenin de durumu onlardan farkli degil.

iste sana onceki ogretilere inanalarin kurana uymasi gerektigini anlatan, son ogretiden bir pasaj.

[007.157] [DV] Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber'e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûr'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.

 

Allaha emanet olunuz.

Guzel insan.

Selam ve dua ile.

Evren.

[Φ muki]

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

selam.

gloria'

Ben yanlis anlatmiyorum.

Bunu kuran okuyan herkes bilir.

Kuranda, ibrahim ne yahudi idi nede hristiyandi.

kendini Allaha teslim eden muslumandi der.

Peygamberlerin hepsi muslumandi. kurandan once gelen ogreti incildi, baglilarida.

Muslumandi.

Incilden once gelen ogreti yevratti baglilarida, muslumandi.

Nezaman dinlerine batil karistirdilar, yahudi oldular. hristiyanlarda ayni.

hatta gunumuzdeki cok musluman gecinenin de durumu onlardan farkli degil.

iste sana onceki ogretilere inanalarin kurana uymasi gerektigini anlatan, son ogretiden bir pasaj.

[007.157] [DV] Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber'e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûr'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.

 

Allaha emanet olunuz.

Guzel insan.

Selam ve dua ile.

Evren.

 

Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür.

Ama, eğer uyumuyor, uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarf etseniz, nafiledir.

 

Bilmem anladınız mı? En iyisi sizi inancınızla başbaşa bırakmak gibime geliyor benim.

[Misafir maraba]

Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür.

Ama, eğer uyumuyor, uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarf etseniz, nafiledir.

 

Bilmem anladınız mı? En iyisi sizi inancınızla başbaşa bırakmak gibime geliyor benim.

 

Sevgili muki,

İnancı ile başbaşa kalsında forumdaki sağduyulu insanlarla baş başa kalmasın. Zira sevgili Atatürkümüze ve insanların genel doğrularına hakaret etmesi için meydanı boş bulmaması gerek. Hoş şu ana kadar fikirlerini destekleyen 1 kişi dahi bulamadı. İnançlılarda dahil. Sadece kendine has marjinal, uçuk inançlar taşıyor.

[Φ muki]

Sevgili muki,

İnancı ile başbaşa kalsında forumdaki sağduyulu insanlarla baş başa kalmasın. Zira sevgili Atatürkümüze ve insanların genel doğrularına hakaret etmesi için meydanı boş bulmaması gerek. Hoş şu ana kadar fikirlerini destekleyen 1 kişi dahi bulamadı. İnançlılarda dahil. Sadece kendine has marjinal, uçuk inançlar taşıyor.

 

Sevgili maraba, elbette ben onu sadece inancı ile başbaşa bıraktım. Ancak aksinin söylenmesine rağmen, demokratik reform hareketinin,

laikliğin temel taşı olduğunu unutuyorlar. Ve şu ana kadar bir çok özgürlüklerle birlikte, düşünce, vicdan ve din özgürlüğümüzü de yüce insan Atatürk'e borçluyuz. Ve ona laf söyleyenin, çamur atanın kapı gibi karşısında duruyor ve duracağız. Bizleri bu günlere O ve bu topraklar altında yatan dedelerimiz ve ninelerimiz getirdi. Herbirini saygı ile anıyoruz.

[Misafir Evren.]

Tek basima degilim,

Yeri gogu yaratan,Allah benimle, ve tum muminlerle.

zulmedenler yakinda nasil bir devrilisle devrileceklerini gorecekler.

Dinli oldugunu, ve dinsiz olduklarini, ateist olduklarini iddia edenler,

Nasilda kemalizm dininin etrafinda kenetlendiler.

Grocegiz, bekleyin yakinda gorecegiz,ahiretin gercek oldugunu,

Sizin cogunuzun yalanladigi, cogunuzun hafife aldigi ahirette hic bir yere kacis yok.

O gun Varilacak yer Rabbin huzurudur,

Hic bir yardim etmek isteyenin yardiminin fayda etmeyecegi, Tek yardimin Allahtan, beklenecegi ogun.

sizleri ve ilahlastirdiklarinizi, nasil bir birinizle kavga ederken, gorecegiz.

[002.085] [DI] Sonra siz, birbirinizi öldüren, aranızdan bir takımı memleketlerinden süren, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşen, onları çıkarmak haramken size esir olarak geldiklerinde fidyelerini vermeye kalkan kimselersiniz. Kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Aranızda böyle yapanın cezası ancak dünya hayatında rezil olmaktır. Ahiret gününde de azabın en şiddetlisine onlar uğratılırlar. Allah yaptıklarınızdan ****** değildir.

[002.113] [DI] Yahudiler «Hıristiyanlar bir temel üzerinde değil» dediler, Hıristiyanlar da «Yahudiler bir temel üzerinde değil» dediler; oysa onlar Kitaplarını da okuyorlar. Bilgisizler de tıpkı onların söylediklerini söylemiştir. Allah, kıyamet günü, anlaşmazlığa düştükleri şeylerde onların arasında hüküm verecektir.

[002.174] [DI] Gerçekten, Allah'ın indirdiği Kitap'tan bir şeyi gizlemede bulunup onu az bir değere değişenler var ya, onların karınlarına tıkındıkları ancak ateştir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları günahlardan arıtmaz. Onlara elem verici azab vardır.

[003.077] [DI] Allah'ın ahdini ve yeminlerini az bir değere değişenlerin, işte onların, ahirette bir payları yoktur. Allah onlara kıyamet günü hitab etmeyecek, onlara bakmayacak, onları temize çıkarmayacaktır. Elem verici azab onlar içindir.

 

Asagida okuyacaginiz ayet peygamberin ganimeti kendi heva ve hevesi dogrultusunda kullanmadigina isaret eder.

[003.161] [DI] Hiçbir peygambere ganimete ve millet malına hiyanet yaraşmaz; haksızlık kim yaparsa, kıyamet günü yaptığı ile gelir, sonra, haksızlık yapılmaksızın herkese kazanmış olduğu ödenir.

Ama sizin dokrinini din edindiginiz, ummetin topladigi savas yardimi diye gonderdigi paralari .

Haalaa c.h.p. kullanmaktadir.

nasilmi.?

is bankasi o paralarla kurulmustur.Ve c.h.p. is bankasinda hissedardir.

Dusunun bir kez bunlar savasta ele gecirilmis ganimet mallari bile degildir.

Yardim olsun diye, afganli pakistanli bangledesli, Hindistanli, ve diger muslumanlarin gonderdikleri yardim paralaridir.

Bir peygamberle hic bir sey olmayan adami birlikte anmaniz bile yanlis.

Nasilki Musa ile Firavnu, Ibrahimle nemrudu birlikte anamazsak, Muhammedle, sizin edeolojisini din edindiginizi birlikte ana mayiz.

Hic Allahin buyuk elcisiyle, Firavn bir olurmu.?

akletmiyormusunuz.

yoksa inadinizdanmi boyle soyluyorsunuz.?

Ahiretle ilgili ayetler devam ediyor.

[003.180] [DI] Allah'ın bol nimetinden verdiklerinde cimrilik edenler, sakın bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar, bilakis bu onların kötülüğünedir. Cimrilik yaptıkları şey, kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah işlediklerinizden haberdardır.

[003.185] [DI] Her insan ölümü tadacaktır. Kıyamet günü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kimse artık kurtulmuştur. Dünya hayatı, zaten, sadece aldatıcı bir geçinmeden ibarettir.

[004.087] [DI] Allah'tan başka tanrı yoktur, geleceğinde şüphe olmayan kıyamet günü, sizi mutlaka toplayacaktır. Allah'tan daha doğru sözlü kim olabilir?

 

Sizler bu dunyada edelojisini din edindiginizi savunuyorsunuz,ya ahirette edeolojisini din edindiginizi kim savunacak.? bunu ben demiyorum Allah diyor.! bakin asagidaki aayet.

[004.109] [DI] İşte siz dünya hayatında onları savunuyorsunuz ama, kıyamet günü onları Allah'a karşı kim savunacak? Veya onların vekaletini kim üzerine alacaktır?

 

Sizler bir coklariniz ahirete inanmiyorsunuz bile, inanmadiginiz ahirette, edeolojisini benimsediginiz adamin vekilligini nasil ustleneceksiniz.?

 

 

[005.036] [DI] Doğrusu, yeryüzünde olan bütün şeyler ve onların bir katı daha kafirlerin olsa da, kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verseler kabul edilmez. Onlara elem verici azab vardır.

[005.064] [DI] Yahudiler, «Allah'ın eli sıkıdır» dediler; dediklerinden ötürü elleri bağlandı, lanetlendiler. Hayır, O'nun iki eli de açıktır, nasıl dilerse sarfeder. And olsun ki, sana Rabbinden indirilen sözler onların çoğunun azgınlığını ve inkarını artıracaktır. Onların arasına kıyamete kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Savaş ateşini ne zaman körükleseler Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Allah bozguncuları sevmez.

[006.012] [DI] De ki: «göklerde ve yerde olanlar kimindir?», «Allah'ındır» de. O, rahmet etmeyi kendi üzerine almıştır; and olsun ki, sizi vukuu şüphe götürmeyen kıyamet gününde toplayacaktır. Kendilerine yazık ettiler; çünkü onlar inanmazlar.

[010.060] [DI] Allah'a karşı yalan uyduranlar kıyamet gününü ne zannederler? Doğrusu Allah'ın insanlara olan nimeti boldur, fakat çoğu şükretmezler.

[011.098] [DI] Firavun, kıyamet gününde milletine öncülük eder, onları cehenneme götürür. Gittikleri yer ne kötü yerdir!

[011.099] [DI] Hem burada ve hem kıyamet gününde lanete uğratılırlar. Bu ne kötü bir bağıştır!

 

iste firavn orneginde, goruldugu gibi, sizlerde ideolojisini din edindiginiz adamin pesinden, onunla birlikte atese gireceksiniz.

eger bu hal uzre olurseniz.

 

[012.107] [DI] Allah tarafından, onları kuşatacak bir azaba uğramalarından veya farkına varmadan, kıyamet saatinin ansızın gelmesinden güvende midirler?

[016.025] [DI] Böylece kıyamet günü kendi günahlarını tam olarak, bilmeden saptırdıkları kimselerin günahlarını kısmen yüklenirler. Dikkat edin, yüklendikleri yük ne kötüdür!

[016.027] [DI] Sonra kıyamet günü onları rezil eder ve: «Haklarında tartıştığınız Benim ortaklarım nerede?» der. İlim sahibleri şöyle derler: «Doğrusu bugün inkarcılara rezillik ve *********lik vardır.»

[017.013] [DI] Her insanın boynuna işlediklerini dolarız ve kıyamet günü açılmış bulacağı Kitap'ı önüne çıkarırız.

[017.014] [DI] «Kitabını oku, bugün, hesap görücü olarak sen kendine yetersin.»

[017.015] [DI] Kim doğru yola gelirse ancak kendi lehine yola gelmiş ve kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmıştır. Kimse kimsenin günahını çekmez. Biz peygamber göndermedikçe kimseye azabetmeyiz.

 

 

iste size gelecekle ilgili bir haber, Allahtan dogru kim haber verebilir.?

 

[017.058] [DI] Kıyamet gününden önce ortadan kaldırmayacağımız veya çetin azaba uğratmayacağımız bir şehir yoktur. Bu, Kitap'da yazılıdır.

[017.097] [DI] Allah'ın doğru yola eriştirdiği kimse hak yoldadır. Kimleri de saptırırsa, artık onlar için Allah'dan başka dostlar bulamazsın. Biz onları kıyamet günü yüzükoyun, körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Varacakları yer cehennemdir. Onun ateşi ne zaman sönmeye yüz tutsa hemen alevini artırırız.

[019.075] [DI] De ki: «Sapıklıkta olanı Rahman ne kadar ertelese bile, sonunda tehdit edildikleri azabı ya da kıyamet gününü gördükleri zaman onlar kimin yerinin daha kötü ve taraftarlarının daha güçsüz olduğunu bilecektir.»

 

simdi sizler alay edin hurilerle,

yiyin icin hayatinizi yasayin bu dunyada nurilerle.

 

Ahiretteki sadete kimler erisecekmis,.? yakinda gorecegiz.

 

[020.015] [DI] Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını gizli tuttuğum kıyamet mutlaka gelecektir.

[020.124] [E0] Her kim de zikrimden yüz çevirirse ona dar bir maışet vardır ve onu Kıyamet günü kör olarak haşrederiz

[020.125] [DI] O zaman: «Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim» der.

[020.126] [DI] Allah: «Böyledir, ayetlerimiz sana gelmişti de sen onları unutmuştun, bugün de öylece unutulursun» der.

 

Bunlar sizlere uyari, bu dunyada herkimki Allahi Vahyini, ozumsemez, umursamazsa, Ahirette Allahta onlari umursayamacaktir.

 

Ben sizlerle yuz yuze gorusemiyorum,

hic birimiz birbirimizi tanimiyoruz.

Ama su bir gercekki,

Rabbim hepimizi taniyor, ve inanmayanlar olsada, Ahirette Allah hepimizden gonderdigi ogretiler dogrultusunda yasayip yasamadigimizdan hesaaba cekecek.

bu benden uyari, ister uyarsiniz ister uymazsiniz.

Ben sizleri kendime, cagirmiyorum.

Allahin son ogretilerini okumaya cagiriyorum.

Ben sizlerden bir maddi menfaatte beklemiyorum.

Rabbimin onurlananlardan kilmasi icin dua ediyorum.

selam muminlere.

Evren.

[Φ frozen]

Nasilda kemalizm dininin etrafinda kenetlendiler.

 

Evren.

 

kemalizm dini derken neyi kastettiğinizi açıklarsanız sevinirim..

[Φ BrainSlapper]

Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür.

Ama, eğer uyumuyor, uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarf etseniz, nafiledir.

 

Süper söz.

 

Saygılar.

[Φ Senyour]

İslâmiyet kadına pek büyük bir mevki ve şerefli bir makam vermiştir. Cenab-ı Hakk bir ayet-i kerime de “Ana-babanıza öf bile demeyin” (İsra Sûresi, 28) buyurmuştur.

 

Efendimiz Hazretleri de, “Cennet anaların ayakları altındadır,” (Suyûtî, el-Camiü’s-sağir, 3642) buyurmakla validelere çok büyük bir makam vermiştir. Bu münasebetle, İslâm’da kadın-erkek eşitliği olmadığı şeklindeki itirazlara kısaca temas edelim:

Cenab-ı Hakk sonsuz hikmetler sahibidir. Mahlukatını, hikmetinin iktizasına göre, istediği gibi yaratır. Bazısına diğerinden farklı kabiliyetler ve meziyetler verir. Hiçbir mahlukun, bu hüküm ve iradeye müdahale etmeye hakkı yoktur.

 

Allah, erkekler ile kadınları her yönden eşit yaratmamıştır. Bu iki cinsi her cihetle eşit kılmaya çalışmak ancak fıtratı değişmekle mümkündür, bu ise muhaldir. Erkeğin ve kadının mahiyetleri bir çok cihetle farklılık gösterir. “Hüküm çoğunluğa göre verilir” kaidesinden hareketle şöyle diyebiliriz: Erkekler, “güç ve kuvvette, teşebbüs kabiliyetinde, cesarette”, kadınlar ise, “şefkatte, hassasiyette, vefa ve sadakatte” daha ileridirler. Gerek kadının gerek erkeğin birbirinden üstün tarafları vardır. Aile çatısı altında, her iki tarafın üstün meziyetleri birleştirilir ve böylelikle ailenin ihtiyaçları yanında, saadeti de temin edilmiş olur.

 

Erkeklerin güç ve kuvvet yönünden daha ileri olmaları sebebiyle, Cenab-ı Hakk, ailenin sorumluluğunu, birinci derecede, erkeklere yüklemiştir. Erkekleri, kadınların ihtiyaçlarını yerine getirmek, onları maddî ve manevî her tehlikeden koruyup gözetmekle mükellef kılmıştır. Bu hakikat şu ayet-i kerimede açıkça beyan buyurulmuştur; “Erkekler kadınlar üzerine yönetici ve koruyucudurlar. Çünkü bir kere Allah bazılarını diğerlerinden üstün kılmıştır. Bir de erkekler mallarından (kadınlarına) nafaka verirler. Onun için iyi kadınlar, itaatkardır. Allah onları (kocalarının himayesine vermekle) koruduğu gibi, onlar da gaybı (namuslarını ve kocalarının mallarını) korurlar.” ( Nisa Sûresi, 34)

 

İslâmiyet erkeğin kadına karşı yaptığı bu ihsanlara karşı kadına da kocasına karşı itaati vacip kılmış ve bu itaati ibadet saymıştır. Bu ayet-i kerime bir taraftan erkeklerin hakimiyetini, diğer taraftan da kadınların kıymet ve faziletini ders veriyor.

 

Şu var ki, aile reisi olmak başkadır, Allah katında üstün olmak daha başkadır. Kur’an-ı Kerime göre, üstünlüğün ölçüsü cinsiyet değil takvadır. Takva ise en kısa ifadesiyle, Allah’tan korkmak, günahlardan sakınmak, Onun razı olmadığı hareket, tavır, hal ve sözlerden uzak durmak, Onun rızasına ermeyi en büyük maksat bilip, bunu kaybetmekten son derece korkmaktır.

 

Aile içindeki nizam ve ahengin devamı için erkeğin aile reisi olması ve kadının da ona itaat ile mükellef kılınması zarurîdir. Mutlak eşitlik bu itaati kırmakla ailedeki nizamı bozar; huzur ve saadeti mahveder ve çoğu zaman boşanmalara yol açar.

 

Kadının erkeğine itaati ne kadar lazım ise, erkeğin de kadının hak ve hukukunu gözetmesi o kadar vaciptir. Buna göre İslâmiyet’te “kadınların erkeklere esir oldukları” iddiası tamamen batıldır. Aksine İslâm’da kadın erkekten daha fazla zevk ve sefa imkanına sahiptir. Zira İslâm, erkeği kadının nafakasını temin ile mükellef kılarken, kadını bundan muaf tutmuş, bunun yerine kadına en zevkli bir vazife olarak “çocuk terbiyesini” vermiştir. Bunun içindir ki, Allah, şefkat hissini kadınlara, erkeklerden çok daha fazla lütfetmiştir.

 

Bugün kadın hürriyeti diye ortaya atılan şeyler, kadınların ancak sefahate düşmelerini ve sefaletlerini netice vermiş, izzetlerini zillete çevirmiştir. İslâmiyet ise onların iffet ve namuslarını muhafaza altına almakla, şeref ve haysiyetlerini korumuştur.

 

Bazı çevreler, İslâm’ın örtünme emrini kadının hürriyetinin kısıtlanması şeklinde takdim ediyorlar.

 

Öncelikle şunun bilinmesi gerekir: Kadınların örtünmeleri bütün semavi dinlerin ortak hükmüdür. Rahibelerin örtünmeleri bunun açık bir delilidir.

 

Öte yandan, örtünme sadece kadınlar için değil, bütün insanlar için fıtrî bir vazifedir. Hiçbir millette erkeklerin veya kadınların çıplak olarak gezdikleri görülmez. Ancak örtünmenin sınırında münakaşa vardır. İslâmiyet’e göre kadın, yabancı erkeklerin şehvetlerini tahrik edecek bütün azalarını örtmekle yükümlüdür. Böylece, dünyada haysiyet ve şerefini, ahirette ise ebedi saadetini kurtarmış olur. Öte yandan, kadınlar, İslâm’ın men ettiği şekilde açılıp saçılmakla, erkekleri günaha sokmakta ve “sebep olan işleyen gibidir,” hükmünce, onların günahlarının bir katı da kendilerine yazılmaktadır. İslâm, örtünme emriyle kadınları bu tehlikeden de muhafaza etmiş olur.

[Φ ateist111]

Yazik yaa.Allahtan oldugunu iddia ettiginiz kitabinizi koruyabilmek icin,kitabin kendisi yerine,hadislere siginiyorsunuz.Kitabin kendisi,allahin kitabiysa eger,tek delildir.Ve bu kitaba göre kadinin degeri bir köpek kadar bile degildir.

Miras hakki yarimdir

Sahitlikte,yarim sayilir

Bir erkegin dördüncü karisi olarak yasayabilir

Cariye(köle kadin)olarak,alinip-satilabilir

 

Say say bitmez,allahin adaletli ayetleri.

[Φ muki]

İslâmiyet kadına pek büyük bir mevki ve şerefli bir makam vermiştir. Cenab-ı Hakk bir ayet-i kerime de “Ana-babanıza öf bile demeyin” (İsra Sûresi, 28) buyurmuştur.

Tomurcuk göğüslüler de bu kategoriye giriyor mu? Yani şerefli bir makam mı onlarınki de?

 

Efendimiz Hazretleri de, “Cennet anaların ayakları altındadır,” (Suyûtî, el-Camiü’s-sağir, 3642) buyurmakla validelere çok büyük bir makam vermiştir. Bu münasebetle, İslâm’da kadın-erkek eşitliği olmadığı şeklindeki itirazlara kısaca temas edelim:

Cenab-ı Hakk sonsuz hikmetler sahibidir. Mahlukatını, hikmetinin iktizasına göre, istediği gibi yaratır. Bazısına diğerinden farklı kabiliyetler ve meziyetler verir. Hiçbir mahlukun, bu hüküm ve iradeye müdahale etmeye hakkı yoktur.

Ya anne olamayanlar nerede burada? Ama doğru, onlar çorak tarla ya!

 

 

Allah, erkekler ile kadınları her yönden eşit yaratmamıştır. Bu iki cinsi her cihetle eşit kılmaya çalışmak ancak fıtratı değişmekle mümkündür, bu ise muhaldir. Erkeğin ve kadının mahiyetleri bir çok cihetle farklılık gösterir. “Hüküm çoğunluğa göre verilir” kaidesinden hareketle şöyle diyebiliriz: Erkekler, “güç ve kuvvette, teşebbüs kabiliyetinde, cesarette”, kadınlar ise, “şefkatte, hassasiyette, vefa ve sadakatte” daha ileridirler. Gerek kadının gerek erkeğin birbirinden üstün tarafları vardır. Aile çatısı altında, her iki tarafın üstün meziyetleri birleştirilir ve böylelikle ailenin ihtiyaçları yanında, saadeti de temin edilmiş olur.

Her yönden eşit yaratılmamış olmak; insanlar tarafından insanlara biçilmiş yanlış kılıflar. Ne saadet yaşıyorlar ya, haremlik selamlık bir saadet. Kadın evde erkek dışarıda, artık nerede onu bilemem.

 

Erkeklerin güç ve kuvvet yönünden daha ileri olmaları sebebiyle, Cenab-ı Hakk, ailenin sorumluluğunu, birinci derecede, erkeklere yüklemiştir. Erkekleri, kadınların ihtiyaçlarını yerine getirmek, onları maddî ve manevî her tehlikeden koruyup gözetmekle mükellef kılmıştır. Bu hakikat şu ayet-i kerimede açıkça beyan buyurulmuştur; “Erkekler kadınlar üzerine yönetici ve koruyucudurlar. Çünkü bir kere Allah bazılarını diğerlerinden üstün kılmıştır. Bir de erkekler mallarından (kadınlarına) nafaka verirler. Onun için iyi kadınlar, itaatkardır. Allah onları (kocalarının himayesine vermekle) koruduğu gibi, onlar da gaybı (namuslarını ve kocalarının mallarını) korurlar.” ( Nisa Sûresi, 34)

Bu üstün kılma da gene erkek olan peygamber sıfatındaki adamın masalları.

 

İslâmiyet erkeğin kadına karşı yaptığı bu ihsanlara karşı kadına da kocasına karşı itaati vacip kılmış ve bu itaati ibadet saymıştır. Bu ayet-i kerime bir taraftan erkeklerin hakimiyetini, diğer taraftan da kadınların kıymet ve faziletini ders veriyor.

İtaat mı önemli, yoksa karşılıklı saygı mı?

 

Şu var ki, aile reisi olmak başkadır, Allah katında üstün olmak daha başkadır. Kur’an-ı Kerime göre, üstünlüğün ölçüsü cinsiyet değil takvadır. Takva ise en kısa ifadesiyle, Allah’tan korkmak, günahlardan sakınmak, Onun razı olmadığı hareket, tavır, hal ve sözlerden uzak durmak, Onun rızasına ermeyi en büyük maksat bilip, bunu kaybetmekten son derece korkmaktır.

Öyle bir korkutmuş ki sizi bu din denen şey, aslında gönül rızasıyla ve insanlık onuruyla yapmanız gereken şeyleri korku ve itaatle yapıyorsunuz .

 

Aile içindeki nizam ve ahengin devamı için erkeğin aile reisi olması ve kadının da ona itaat ile mükellef kılınması zarurîdir. Mutlak eşitlik bu itaati kırmakla ailedeki nizamı bozar; huzur ve saadeti mahveder ve çoğu zaman boşanmalara yol açar.

Kadın itaat etsin ki, erkek cirit atsın.

 

Kadının erkeğine itaati ne kadar lazım ise, erkeğin de kadının hak ve hukukunu gözetmesi o kadar vaciptir. Buna göre İslâmiyet’te “kadınların erkeklere esir oldukları” iddiası tamamen batıldır. Aksine İslâm’da kadın erkekten daha fazla zevk ve sefa imkanına sahiptir. Zira İslâm, erkeği kadının nafakasını temin ile mükellef kılarken, kadını bundan muaf tutmuş, bunun yerine kadına en zevkli bir vazife olarak “çocuk terbiyesini” vermiştir. Bunun içindir ki, Allah, şefkat hissini kadınlara, erkeklerden çok daha fazla lütfetmiştir.

Nedir bu ya, kadın ona itaat edecek, buna itaat edecek. Bir ömür itaat etmekle başlayıp, itaat etmekle bitiyor. Höt dedin mi otur, hop dedin mi kalk.

 

Bugün kadın hürriyeti diye ortaya atılan şeyler, kadınların ancak sefahate düşmelerini ve sefaletlerini netice vermiş, izzetlerini zillete çevirmiştir. İslâmiyet ise onların iffet ve namuslarını muhafaza altına almakla, şeref ve haysiyetlerini korumuştur.

Haa, demek ki kadın denen itaatkar 'şey' din olmasa şeref ve haysiyetini koruyamayacak, öyle mi? Hangi çağda yaşıyorsunuz siz pardon?

 

Bazı çevreler, İslâm’ın örtünme emrini kadının hürriyetinin kısıtlanması şeklinde takdim ediyorlar.

 

Öncelikle şunun bilinmesi gerekir: Kadınların örtünmeleri bütün semavi dinlerin ortak hükmüdür. Rahibelerin örtünmeleri bunun açık bir delilidir.

 

Öte yandan, örtünme sadece kadınlar için değil, bütün insanlar için fıtrî bir vazifedir. Hiçbir millette erkeklerin veya kadınların çıplak olarak gezdikleri görülmez. Ancak örtünmenin sınırında münakaşa vardır. İslâmiyet’e göre kadın, yabancı erkeklerin şehvetlerini tahrik edecek bütün azalarını örtmekle yükümlüdür. Böylece, dünyada haysiyet ve şerefini, ahirette ise ebedi saadetini kurtarmış olur. Öte yandan, kadınlar, İslâm’ın men ettiği şekilde açılıp saçılmakla, erkekleri günaha sokmakta ve “sebep olan işleyen gibidir,” hükmünce, onların günahlarının bir katı da kendilerine yazılmaktadır. İslâm, örtünme emriyle kadınları bu tehlikeden de muhafaza etmiş olur.

Bak bak bak baaaak, demek ki kadın kapalı ise haysiyet ve şerefini ve ebedi saadetini kurtarmış oluyor ve kocası hariç tüm erkekler de yam yam ya, onlarında ağızlarının sularının akmasına neden olmuyor ve hem günaha girmiyor, hem günaha teşvik etmiyor. Ya ne biçim bir zihniyet bu? Sizin türünüzde olan erkekler kadına ne gözle bakıyor merak ediyorum. Her açık gördüğünüz kadına bakarken şehvetiniz mi kabarıyor acaba, şehvet duygularınıza hakim mi olamıyorsunuz? Erkek veya kadın olmadan önce insan olun, insan.

[Misafir maraba]

Tomurcuk göğüslüler de bu kategoriye giriyor mu? Yani şerefli bir makam mı onlarınki de?

Ya anne olamayanlar nerede burada? Ama doğru, onlar çorak tarla ya!

Her yönden eşit yaratılmamış olmak; insanlar tarafından insanlara biçilmiş yanlış kılıflar. Ne saadet yaşıyorlar ya, haremlik selamlık bir saadet. Kadın evde erkek dışarıda, artık nerede onu bilemem.

Bu üstün kılma da gene erkek olan peygamber sıfatındaki adamın masalları.

İtaat mı önemli, yoksa karşılıklı saygı mı?

Öyle bir korkutmuş ki sizi bu din denen şey, aslında gönül rızasıyla ve insanlık onuruyla yapmanız gereken şeyleri korku ve itaatle yapıyorsunuz .

Kadın itaat etsin ki, erkek cirit atsın.

Nedir bu ya, kadın ona itaat edecek, buna itaat edecek. Bir ömür itaat etmekle başlayıp, itaat etmekle bitiyor. Höt dedin mi otur, hop dedin mi kalk.

Haa, demek ki kadın denen itaatkar 'şey' din olmasa şeref ve haysiyetini koruyamayacak, öyle mi? Hangi çağda yaşıyorsunuz siz pardon?

Bak bak bak baaaak, demek ki kadın kapalı ise haysiyet ve şerefini ve ebedi saadetini kurtarmış oluyor ve kocası hariç tüm erkekler de yam yam ya, onlarında ağızlarının sularının akmasına neden olmuyor ve hem günaha girmiyor, hem günaha teşvik etmiyor. Ya ne biçim bir zihniyet bu? Sizin türünüzde olan erkekler kadına ne gözle bakıyor merak ediyorum. Her açık gördüğünüz kadına bakarken şehvetiniz mi kabarıyor acaba, şehvet duygularınıza hakim mi olamıyorsunuz? Erkek veya kadın olmadan önce insan olun, insan.

 

Sevgili Muki gayet mantıklı ve özdeyişlerle cevap vermiş. Bende "itaat" konusunda bir kaç şey söylemek istiyorum. İtaat kölellerden, marabalardan, ırgatlardan, hizmetkarlardan istenir. Bu şekilde itaat çok yanlış .Bence bu yanlışı düzeltmek gayesi ile, aksine olgun ve kavgacı olmayan yapılarıyla bayanlara itaat etmeye çalışıp dengelemek gerekir. Bayanların üretken ve çalışkan yapıları ile erkeklerden daha çok evrildiğine inanıyorum.

[Φ sardunyam]

Tek basima degilim,

Yeri gogu yaratan,Allah benimle, ve tum muminlerle.

zulmedenler yakinda nasil bir devrilisle devrileceklerini gorecekler.

Dinli oldugunu, ve dinsiz olduklarini, ateist olduklarini iddia edenler,

Nasilda kemalizm dininin etrafinda kenetlendiler.

Grocegiz, bekleyin yakinda gorecegiz,ahiretin gercek oldugunu,

Sizin cogunuzun yalanladigi, cogunuzun hafife aldigi ahirette hic bir yere kacis yok.

O gun Varilacak yer Rabbin huzurudur,

Hic bir yardim etmek isteyenin yardiminin fayda etmeyecegi, Tek yardimin Allahtan, beklenecegi ogun.

sizleri ve ilahlastirdiklarinizi, nasil bir birinizle kavga ederken, gorecegiz.

 

Hiç kimse tek başına değil öncelikle... Tek başına olduğunu sananda değil... Ve Allah yalnız sizinle ve sizin gibi düşünenlerle değil Allah kemalizm dini dediğiniz duruma bağlı olanlarlada... Mustafa Kemal, sizin gibiler ona sövmüş olsada siz bugün onun sayesinde böyle özgür ve rahatsınız... Siz onu nasıl olurda Allah'tan ayrı düşünürsünüz... Size ne gibi bir kötülüğü dokundu?

 

Bir şey sizi ayrıştırıyor parçalıyor bölüyorsa o Allah'tan değildir... Siz "tek"liğin ne olduğunu biliyorsanız o zaman şunuda bilin kemalizm bütün bu insanları bir arada tutuyorsa, bu insanlar diğerine (fikir kavgası verselerde) saygı duyuyorsa, laik sistem gereği herkesin istediği inanca sahip olup bunu özgürce yaşamasındandır... Ve o Allah'tan ayrıda değildir... Bu nasıl bir inanç şeklidir yazık çok yazık...

 

Eğer söylediklerinizde samimiyseniz sorularıma cevap verirmisiniz?

 

1-) Allah bizim bölünmemizimi isterdi? ki kemalizmde birleşmemizden rahatsız oldunuz?

2-) İslam dini peygamberi veda hutbesinde ne anlatıyor?

3-) Dinde zorlama var mıdır varsa neden, yoksa neden?

4-) Allah'a inanan onun kontrolü dışında gelişecek şey olacağına inanır mı?

5-) Kemalizm, İslam ile çelişiyor mu, çelişiyorsa nerede?

[Misafir aslan34]

Erkekte o tarlaya istediği gibi girip çıkar, kime ne. Şişme bebek misali.

 

sayın muki;

 

öyle bir cümle kuruyorsunuz ki, sanki zorbalıkla yapılan bir eylemden bahsedermiş gibi konuşuyorsunuz.

karşılıklı rızaya dayalı bir evlilikden söz ettiginizi unutmayın. bunda takılacak bir şey yok.

ne demek 'istedigi gibi girip çıkmak, şişme bebek'...

bu konuda sizin bildiginiz başka şey nedir.?

 

bu ayet belli bir algılamayı düzeltmek için inmişdir.

kadınların tarla ile benzeşmesi tamamen metaforik bir açıklamadır. bu kadının degerini düşürecek bir benzetme de degildir. bilakis üretkenligini ifade eder en kısa tanımla.

hayatda bu türden simgesel dil çok kullanılır. en kestirme ve muhatapların en iyi anlayacagı dili kullanmak Kur'an'ın seçtigi bir yoldur.

[Φ Senyour]

Tomurcuk göğüslüler de bu kategoriye giriyor mu? Yani şerefli bir makam mı onlarınki de?

Ya anne olamayanlar nerede burada? Ama doğru, onlar çorak tarla ya!

.

.

.

Bak bak bak baaaak, demek ki kadın kapalı ise haysiyet ve şerefini ve ebedi saadetini kurtarmış oluyor ve kocası hariç tüm erkekler de yam yam ya, onlarında ağızlarının sularının akmasına neden olmuyor ve hem günaha girmiyor, hem günaha teşvik etmiyor. Ya ne biçim bir zihniyet bu? Sizin türünüzde olan erkekler kadına ne gözle bakıyor merak ediyorum. Her açık gördüğünüz kadına bakarken şehvetiniz mi kabarıyor acaba, şehvet duygularınıza hakim mi olamıyorsunuz? Erkek veya kadın olmadan önce insan olun, insan.

 

 

İnsan bukadar görmezden gelir insan bukadar carpıtır... sizin icinde dua ediyorum sizde allahın kulusunuz insallah cehennemlik olmassınız..