Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Buraya kadar doğru. Ama devamına katılmıyorum. Kavramları inançlı ve inaçsızlar kullandığında farklı anlamlar çıkıyor. soyut bilgi ya da somut bilgi önemli degil. benim demek istedigim inançsız kimsenin olamayacagıdır. söylediklerimin devamıda bunu anlatmak içindi. birini İslama inanmıyor diye, ya da herhangi bir dine inanmıyor diye inançsız olarak isimlendirmek yanlışdır. özellikle İslami dünya görüşüne göre inançsız kimse yokdur, herkes birşeylere mutlaka inanır, yaratılışın ya da doganın kanunudur bu. İslam kendi getirdigi ilkelere inanmayanları inançsız olarak isimlendirmez. İslamın bu konuda kendi kavramları vardır. yukarıda degindim zaten, degindim bir konuda, her dünya görüşünün kendine has tanımlama kavramları oldugudur.. sen ister soyuta inan, istersen somuta inan farketmez... umarım şimdi anlaşılmışdır. Alıntı
Φ Nefer Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 ?Şüpheye düşme korkusu?ndan sıyrılınmadıkça insan kültürü mesafe alamayacaktır. Şüpheye düştüğü zaman tedirgin olmak, aklına cehennemler, işkenceler, zebaniler gelmek kadar köstekleyici, engelleyici bir etken daha bilmiyorum. İnancın bu kadar yaşamsal, ne yaşamsalı yaşamötesi öneme sahip olduğu bir kültürden hiçbir ilerleme, gelişme beklenemez. Çünkü şüphe insanın doğasında vardır. Bundan kurtulmak olası değildir. Bunu korkaklıkla birleştirdiniz mi, karşınıza daima karamsar, daima tedirgin, daima çekingen bir insan çıkacaktır. Bu insan bocalayıp durmaktan bir şey düşünmeye vakit bulamaz ki? Durmadan çelişkiler, tereddütler, kararsızlıklar içinde bocalar. Soruyorum, peygamberinin adı anıldığında salavat getirmeyi zorunlu kılmasa bile çaktırmadan bir tür zorunluluğa dönüştüren bir dinden ne beklenebilir? ?Aman saygıda kusur ederim, aman bir densizlik yaparım? korkusu ile tir tir titretilen bir toplumdan ne beklenir? Ve böyle anlamsız korkulardan ayıkmayan, bu korkuların esiri olmaya gönüllü katlanan bir toplumdan ne beklenir? Ya arkadaşlar, bir tanrının var olduğuna inanacaksanız inanın, kimse olmadığını kanıtlayamıyor zaten. Ama bu abuk korkulara inanmayın lütfen! İnanmadılar diye insanlara işkence edecek bir tanrı olamaz. Bir tanrı varsa da bu başka bir tanrıdır. İnsanların inanmamasını hiç de tınmayan, yine bildiğini yapan bir tanrı vardır, eğer varsa! Siz düzgün bir hayat yaşayın, birinin gözünden bir damla yaş akmasına neden olduysanız bile içiniz ezilsin, duyarlı, çalışkan, faydalı bir insan olun, inanıp inanmadığınız tanrının ne umurunda? Tanrı fikrini değiştirip insanları yok mu edecek? Evrenin encamında ne olacaksa yine o olacak, bunu hiçbir şey değiştiremez. Çünkü determinist ilke, her şeyin ancak olabileceği biçimde olmakta olduğunu ve olabileceği biçimde olmaya devam edeceğini söyler. Bu oluşumda hoşunuza giden ve gitmeyen şeyleri çok fazla değiştiremezsiniz. Şu dünya hayatında bile birbirine kanlı bıçaklı insanların sulh olup dost olmaları insana nasıl bir haz yaşatıyor. Sonsuza kadar bir tarafta ciyak ciyak, bir tarafta lay lay lom, böyle bir şeye nasıl inanılabilir? Tanrı varsa da asla bize anlatıldığı gibi bir tanrı değil. Var olup olmaması hakkındaki fikirlerimizin zerre kadar umurunda olmadığı bir tanrıdır ancak. Ben yoktur diyorum, varsa, karşılaşırsam kendisinden özür dileyeceğim. Bu kadar basit. Özrümü ister kabul eder, ister etmez, kendi bileceği iş. Zerre kadar korkum yok! Fransız komünist partisi genel başkanı Sovyetler gezisinden dönüşte Paris havaalanına ayak basar basmaz: ?Kahrolsun Fransa!? diye bağırmış. Gazeteciler Sovyetleri gördükten sonra artık Fransa?dan nefret ediyor olduğunu düşünmüşler. ?Hayır!? demiş ?özgürlüğü öyle özledim ki, tadını çıkarıyorum!? Kahrolsun tanrı!? fft, biraz daha tepkilerinden arınır ve serinkanlı düşünürsen, senin iyiliğin ve yararın için konuştuğumu anlarsın. Ama "şeytan sağdan yaklaşıyor, iyilik adı altında fitne veriyor" diye düşünüyorsan işte ona yapacağım bir şey yok. Tıpkı günahkarlar için alevlenen, onları yakmak için coşan kuduran cehennem ateşi gibi, bu insana kötülük yapmak için her yolu deneyen, kötülük kötülük diye ter ter tepinen ve nefretinden kuduran şeytan anlayışı da dinin insanların kafalarına soktuğu bir paranoid olaydır. (Paranoid sözcüğü için şahsınızı tenzih ederim, genel bir kavram olarak kullanıyorum.) Keşke bu düşüncelerinizi biraz ılımlılaştırabilseniz hiç olmazsa, inanın bana kendiniz rahat edersiniz. Bir arkadaşım şeytanı Allah'ın görevlisi olarak düşünüyor ve bu fikirle rahat ediyordu. Yani şeytan kötü filan değilmiş, bu sadece ona yüklenen bir görev olduğu için yapmak zorundaymış, cehenneme filan da gitmeyecekmiş o yüzden. Bu düşüncenin de çıkmazları çok ama, yani baktım onu biraz rahatlatıyordu. Bakın farkına varmanızı dilerim, alıntıladığım cümlenizde Allah'tan vekaleti almış, onun adına hüküm kesiyorsunuz. Hiç aklınıza tanrının ne hiç bir peygamberin, ne başka hiç kimsenin anladığı gibi olmayabileceği olasılığı gelmiyor mu? Ey insan ! bak dinle sana ne anlatıcam şimdi ..SEn bir defa bi kendine bak düşün sonra dünyaya bak düşün adeta sen dünyanın hatta kainattın küçük bir modeli bulursun kendini ..Onlarca binlerce gezegen nizami olarak dolaşır süpernovalar vs.Bak big bang i biliyorsan nasıl şüpheye düşersin _?şüphe nefsani ve şeytanidir ..!Sende de hücreler nizami olarak iş bölüşümü yapmazmı bukadar hakikat nasıl tesadüfi olur?hiç fırtına kopupta tesadüfen hurrdalıkta Boing 747 oluştuğunu duydunmu ?Şeytan ateştendir Allah şeytanı yaratmıştır öyle ki şeytan Allah'a öyle itaat ediyordu ki arşda yada cennette secde etmedik yer bırakmamıştı.Ama Allah yeryüzüne aklı olan zeki,maharetli bir varlık(insan)yaratınca meleklerde ona secde edince Şeytan Allah'ın huzurunda kibirini kıramadı insana secde edemedi!burda istidradi olarak şunu arz edeyimki aslında melekler ve şeytan doğrudan insana dğil İnsandaki İlahi Tecellilere Esma tecellisine secde etti hakikatte Rab olarak düşüncesi ile etmediler ! bazı alimler Şeytan Allah'ı kıskandı başkasını istemedi kıskançlığı tuttu secde etmedi deselerde hakikat böyle değildir.Aşık küstahlık etmez !! etmemelidir..şeytan insanı saptıracapğını malum A'raf suresinde "Senin yoluna oturacağım onları sağlarından sollarından gelip saptıracağım"(A'raf 12-18)Allah buyurdu: "Sana emrettiğimde secde etmeni engelleyen neydi?" İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." 13. Buyurdu: "O halde in oradan. Senin haddine mi orada büyüklük taslamak! Hadi çık! Sen alçaklardansın." 14. Dedi: "İnsanların diriltileceği güne kadar bana süre ver." 15. Buyurdu: "Süre verilenlerdensin." 16. Dedi: "Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım." 17. "Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından musallat olacağım. Bir çoklarını şükreder bulamayacaksın." 18. Allah buyurdu: "Çık oradan, yenik düşmüş ve kovulmuş olarak. Onlardan sana uyan olursa yemin olsun ki, cehennemi tamamen sizden dolduracağım." Şeytan kafiri müşriği dost edinir insanı sevmediğinden(üstte)dalayı saptırır Allah'ın varlığında şüpheye düşürür insan şeytanın var olğıunu bile dikkatle araştıtırsa İmana gelebilir biliyormusunuz?bir deneyin bakalım müslüman'a ise vesvese verince müslüman'ın eğer görüşü varsa imanı artar cennetteki makamı yükselir zira vesvese ızdıraptır Şeytan müsliman için bile aslen hayırlıdır ama imanı sağlamlaşması mecburidir.. Şimdi size bir teklifte bulunayım ben diyorumki"Eğer Allah varsa gelin ona itaat edin namaz kılın önümüz Ramazan-ı Şerif oruç tutun (önce tabi gusül edip abdest alın)Allah varsa ona kulluk edince bir kaybınız olmaz sizi ölünce(ki insan bu kadar ulvi bir yaratık nasıl olurda ölüp yok olur bu derece güzel adeta mükemmel bir yaratık var oluşumuhteşemken ölümü bu kadar saçma yok oluş olur?)cennete girersiniz!cehennemden kurtulursunuz!'Allah yoksa bir kaybınız olmaz 5 dk namaz size na kaybettirir ? Hayır ben de diyorumki Hz.Mevlana gibi GEL GEL Gel ne olursan ol yine gel İster kafir ol! ister putperest ol! yine gel bizim dergahımız(Din İslam Allah'a kulluk)umutsuzluk dergahı degildir! evet değildir bak çünkü Allah Varsa ki VAr ozman kulluk et kaybın olmuyacak inan bana ! Alıntı
Φ Nefer Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 birde şunu ekliyeyim inançsız tabiri İslamda Allah'a inançsız olmak manasındadır yoksa her insan birşeylere elbette inannır ama fıtraten bir yaratıcıya inanmak insanda vardır. Allah'a yada Peygamber'e kısaca amentü ...onlar kasıt edilir genenlleme yaprsak; yoksa Ateist de bir inanca sahiptir önemli olan İman'ın şartlarına imandır temel kaide İslamda budur..! Ayrıca Allah'ın emirlerine uyup uymamak yobazlık militanlık değildir bunlar inançın kuvvetli olup olmamasından ötürü gelen şeylerdir dinve vicdan özgürlüğü insan hakları vardır Ayrıca "La harace Fiddiyn Buyurur Peygamber Efendimiz (sav) Dinde zorlama yoktur"kimseye zorla başını kapat vs. baskısı yapılamayacağpın gibi örten bir insana aç demek de çok abes birşeydir herkes HÜR dür ama Allah'ın koyduğu çerçeveler içindedir bu. Herkes heristediğini yapamaz! bunu artık anlamalılar insanlar bu türlü mülahazaların temelinde bu ve kin nefret duyguları yatıyor.Ben her istediğimi yapamam Zira BAk şu Kainata Allah Hür oluşumuzu zahiri olarak kısıtladığı gibi Batıni olarakda kısıtlamıştır Örn: Bir adam diyemez Bana Eyvallah ben jüpitere gideyim geleyim 5dk. da !aynı şekilde batıni yönü ise Allah'ın Vaz ettiği şeyler namaz oruç hac zekat kelimei şehadet ...yalan söylememek avret yerini örtmek gibi(ilk beşi İslamın şartı zaten)bunlarda yine zahiri gibi görünsede batın yönü ağır basar bu dünyaya bakarsan fizik ve metafizik beraberdir de aslen sanki Fizik bir adım öteye geçmiştir bu Allah'ın emrine uyma meselesi bundan ötürü böyle gibi görülebilir velhasıl kimse zorlanamaz.herkes her istediğini yapamaz.Herkes düşünüp kainata bakıp Bir yaratıcı olduğunu bulmak mecburiyetindedir.(bir adam saraya girmiş saray yakuttan süslü çok güzel çinileri var altından kolonları içinde su dolu havuzları bir çok yiyecek büyüleyci bir görünütüsü var sarayın Adam demişki Bu sarayın bir sanatkarı olmalıdır! işte böyle bir sarayın sanatkarı olurda Kainat sarayının İnsanın.hayvanın nasıl bir sanatkarı olmaz ?Bu çok gülünç ve garip birşeydir ...Vesselam!) Alıntı
Misafir maraba Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Adam demişki Bu sarayın bir sanatkarı olmalıdır! işte böyle bir sarayın sanatkarı olurda Kainat sarayının İnsanın.hayvanın nasıl bir sanatkarı olmaz ?Bu çok gülünç ve garip birşeydir ...Vesselam!) Milyarlarca yıldır olagelen şey; madde maddeyi yaratır tıpkı sanatkar gibi. Ruhun maddeyi yarattığı uydurmadır masaldır. Metafizik düşüncedir. Maddesel devinimi bilmeyenlerin uydurmasıdır. Bir yaratıcı masalıdır. Yaratıcı aramak bulmak ortaçağ düşüncesidir. Yaratma derken kendi bindiğiniz dalı kesiyorsunuz. herşeyin bir yaratıcısını sonsuza dek sürdürmek gerekmezmi ? Eğer gerekmez diyorsanız sizin mantığınız da ters olmuyormu? Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Milyarlarca yıldır olagelen şey; madde maddeyi yaratır tıpkı sanatkar gibi. Ruhun maddeyi yarattığı uydurmadır masaldır. Metafizik düşüncedir. Maddesel devinimi bilmeyenlerin uydurmasıdır. Bir yaratıcı masalıdır. Yaratıcı aramak bulmak ortaçağ düşüncesidir. Yaratma derken kendi bindiğiniz dalı kesiyorsunuz.herşeyin bir yaratıcısını sonsuza dek sürdürmek gerekmezmi ? Eğer gerekmez diyorsanız sizin mantığınız da ters olmuyormu? sayın maraba madde maddeyi yaratır demek yeni bir şey değil..bu yüzden ben de yeni olmayan ama kaçınılmaz soruyu sorayım..madde maddeyi yarattıysa ilk maddeyi açıklamalıyız..bunu söyleyemiyorsak maddeye ezeli demiş oluruz..biz diyoruz ki madde değildir ezeli olan allahtır..maddeyi yaratandır..maddecilik te bir yere kadardır bu arada konu başlığı dağıldı.. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 fft, biraz daha tepkilerinden arınır ve serinkanlı düşünürsen, senin iyiliğin ve yararın için konuştuğumu anlarsın. Ama "şeytan sağdan yaklaşıyor, iyilik adı altında fitne veriyor" diye düşünüyorsan işte ona yapacağım bir şey yok. Tıpkı günahkarlar için alevlenen, onları yakmak için coşan kuduran cehennem ateşi gibi, bu insana kötülük yapmak için her yolu deneyen, kötülük kötülük diye ter ter tepinen ve nefretinden kuduran şeytan anlayışı da dinin insanların kafalarına soktuğu bir paranoid olaydır. (Paranoid sözcüğü için şahsınızı tenzih ederim, genel bir kavram olarak kullanıyorum.) Keşke bu düşüncelerinizi biraz ılımlılaştırabilseniz hiç olmazsa, inanın bana kendiniz rahat edersiniz. Bir arkadaşım şeytanı Allah'ın görevlisi olarak düşünüyor ve bu fikirle rahat ediyordu. Yani şeytan kötü filan değilmiş, bu sadece ona yüklenen bir görev olduğu için yapmak zorundaymış, cehenneme filan da gitmeyecekmiş o yüzden. Bu düşüncenin de çıkmazları çok ama, yani baktım onu biraz rahatlatıyordu. Anlamıyorsunuz.. ne desem ne yazsam olmuyor... ...kitap,sandığınız gibi nefret ya da paranoya sağlamıyor,tam tersine hani şu birine aşık olduğunuzda durmadan onu düşünmeniz gibi bir hayat sunuyor size... biz Allah ı çok ama çok seviyoruz... ve bu sevgi,onun yarattığı her güzelliğe bakış açımızı değiştiriyor... bazen ufacık bir kibirlilik bulaşsa, biz Rabbimizden af diliyoruz... öfkemize kapılsak,sesimizi yükseltsek yine ondan af diliyoruz... her hareketimizi her an kontrol etmek durumundayız ve buna rağmen yine hata yapıyoruz yine yapıyoruz...çünkü ne yapsak yaratık değil sıradan insanız.. bi noktada yine kitabımızdaki ince noktalar konusunda yetersiz kalıyoruz...peki bu kendimizi kontrol sistemimiz ,bize zarar mı sağlıyor yarar mı?bunlar bizi daha iyi bir insan mı yapar daha kötü bir insan mı? siz cehennem diyorsunuz,ucunda korku diyorsunuz... biz , Allah ın öğütlerindeki güzellikleri görüp,onları doğru düzgün uygulayamayacak kadar az düşünür olmamızın ezikliğini yaşıyoruz oysa... bunu yaşarken cehennemi değil,Rabbimize karşı ne kadar da gerekenden az şükrettiğimizi kavrıyoruz...belki sizler 5 vakit namazı çok görürken inananlara,biz bunun yetersizliğinde hep daha da fazlasını istiyoruz.. sizin inanmadığınız ve ittiğiniz kitap, etrafınızda gördüğünüz en asabi,en uçuk insanı bile inançla dünyanın en sakin ,en sabırlı,en çalışkan tipine çevirebilir... dünya üzerinde bu kadar etkili, bu kadar bir insanın baştan sona hayatını değiştirebilecek tek bir kitap bulamazsınız,Allah ın diğer kitapları dışında... bana istediğiniz psikoloji setini sunun,istediğiniz mükemmel insan ,iyi insan, erdemli insan vs..modellerini sunun... hiçbiri Kutsal kitaplar gibi,bir insanın kendi kendisini değiştirme ,kendi kendini düzeltme boyutunu sağlayamaz.. ""Bakın farkına varmanızı dilerim, alıntıladığım cümlenizde Allah'tan vekaleti almış, onun adına hüküm kesiyorsunuz. Hiç aklınıza tanrının ne hiç bir peygamberin, ne başka hiç kimsenin anladığı gibi olmayabileceği olasılığı gelmiyor mu?"" haşa ... orada dilerse dilemezse ifadesi var.. kısaca O ne dilerse o olur... alıntıladığım ayetleri sanırım iyi değerlendirememişsiniz... ve demişsiniz ki,peygamberin ya da kimsenin anladığı gibi... pardon da ben hep vurguluyorum ... benim hayatımda kitaplara inanmadığım dönem oldu, ama yaratana inanmadığım dönem hiç olmadı.. ben Onu hayatım boyunca bildim, hissettim.. ben yaratanı bilirim tamamen benden ötürü çünkü bu Ondan ötürü... ben hep bu duygularla yarattıklarını övdüm ondan ötürü... bir camın ,yaratılmış şeffaf bir camın ,hayatımızdaki önemi bile düşünülmeye değerdi benim için... bazen bir hayvanın bile bir insandan daha çok sizi anlayıp destek verişinde bile nice sırlar vardır belki ... ve en çokta Yaratıcımızın hayatımıza müdahale edişi, dua ya cevap verişi... kısacası ,,bu dünya üzerindeki hiçbir şey ,onu yaratandan daha çok sevilemez,bu demek değil ki yaratılmışlar sevilemez... nefret malesef kalben inanamayanların olsa gerek.. yine sizlerdeki en büyük önyargı... sanki kitaba inanmayanlar,hayattaki kötü kişiler bizim için... hayır.. kalplerdekini anlamak bize düşseydi... ben gerçektende burada kendi adına iyilik adına ,hani kendi aranızdaki tabirle aydınlatmak adına çabalayan biçok kendini sorumlu hisseden insan olduğunu zannediyorum... arada o kadar katı gibi görünüpte bu konularda, başka başlıklarda insanlara yardım için çabalayan nice kitaba inanmayan arkadaş var...kısaca özü iyi olan onca insan var... unutulan tek nokta var sayın iyi olmayı başaranlar,henüz ölmediniz... yaşamanın mucize gibi olduğu şu dünyada,hala yaşıyor ve değişiyor olduğunuzun yeterince idrakinde değilsiniz.. kimimize ne olacağı için zaman elbet.. işte tamda bu noktada, inanmadığınız bişeyleri savunurken,inanmadığınız kitaptan,inanmadığınız peygamberden konuşurken,en azından bir Yaratan inancı taşıyan arkadaşlarım, lütfen ,belli bir uslübu aşmayalım... öyleki bazı arkadaşlar,peygamber dediğimiz insandan bahsederken,öyle alaycı bir tutuma kendilerini kaptırıyorlar ki..işte yanlışlık bu noktada başlıyor... gün gelir dalga geçtiğiniz mevzu,sizi kuşatıverir de,onun ezikliğinde yitersiniz... bunu en iyi yaşayanlar bilir şüphesiz... işte bu noktalarda ,bizde sizin kötülüğünüz için değil,iyiliğiniz için elimizden geldiğince bişeyler anlatmaya çalışıyoruz.. Alıntı
Φ 16yıldız Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 6 Eylül , 2007 Hiç aklınıza tanrının ne hiç bir peygamberin, ne başka hiç kimsenin anladığı gibi olmayabileceği olasılığı gelmiyor mu?"" ben gerçektende burada kendi adına iyilik adına ,hani kendi aranızdaki tabirle aydınlatmak adına çabalayan biçok kendini sorumlu hisseden insan olduğunu zannediyorum... arada o kadar katı gibi görünüpte bu konularda, başka başlıklarda insanlara yardım için çabalayan nice kitaba inanmayan arkadaş var...kısaca özü iyi olan onca insan var... unutulan tek nokta var sayın iyi olmayı başaranlar,henüz ölmediniz... yaşamanın mucize gibi olduğu şu dünyada,hala yaşıyor ve değişiyor olduğunuzun yeterince idrakinde değilsiniz.. kimimize ne olacağı için zaman elbet.. işte tamda bu noktada, inanmadığınız bişeyleri savunurken,inanmadığınız kitaptan,inanmadığınız peygamberden konuşurken,en azından bir Yaratan inancı taşıyan arkadaşlarım, lütfen ,belli bir uslübu aşmayalım... öyleki bazı arkadaşlar,peygamber dediğimiz insandan bahsederken,öyle alaycı bir tutuma kendilerini kaptırıyorlar ki..işte yanlışlık bu noktada başlıyor... gün gelir dalga geçtiğiniz mevzu,sizi kuşatıverir de,onun ezikliğinde yitersiniz... bunu en iyi yaşayanlar bilir şüphesiz... işte bu noktalarda ,bizde sizin kötülüğünüz için değil,iyiliğiniz için elimizden geldiğince bişeyler anlatmaya çalışıyoruz.. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 7 Eylül , 2007 fft, size daha önce de söylediğim, çok duygusal konuştuğunuz sözümün dışında ekleyebileceğim bir şey yok. Düşünceleri eleştirebilirim ama duygulara karışamam. Duygular dünyanın koruyucu manyetik alanı gibidir. Her insan bir dünyadır ve kendini duygularla kendine özel ölçüde korur. Ve duygusal boşlukları doldurmak imkansızdır. Örneğin annenizi kaybettiğinizde bir daha anne sevgisi ve şefkatini tadamazsınız. Ancak hayatlara hükmeden bir gücün annenizi size geri vermesini umabilirsiniz. Bu duygusallıktan sizi mahrum etmeye çalışma yetkisini kendimde görmüyorum. "Yapay Zeka"yı (Artificial Intelligence) izlemenizi tavsiye edebilirim. Yalnız bilin ki din ayrı, duygu ayrı şeylerdir. Din toplumsal, duygular kişisel sonuçlar doğurur. Duygularınızla hareket ediyorsunuz ama duygularınızla yaptığınız hareketler, fikir ortamında yansıyor. Toplumda duyguları herkesin paylaşması diye bir zorunluluk yok. Ama fikirler çarpışmak ve sonuçta bir kamuoyu oluşmak zorunda. Kamuoyu oluşurken duygularınızı hesaba katmamıza imkan yok. Buna olanak tanıyan bir sistem olsa olurdu ama yok. İyi niyetinizden tabii ki kuşkum yok. Dikkat edin, sevgi ile başlayan yazınız korku ile bitmiş. Bu kaçınılmazdır, dinin korkudan soyutlanması sözkonusu bile değildir. Dine göre ne kadar korku, o kadar sevgi. Buna vereceğiniz cevabı biliyorum, korku da gerekli, vs... fft, normal insanları dünya ile ilgili kaygılar yeterince yönetir. Sadece beyni normal olmayan psikopatları korkutamazsınız, fakat onları zaten acındıramaz, empati yaptıramaz, kısaca insan yapamazsınız, Allah'tan da, insandan da korkmazlar. Siz genellikle argümanlarınızı buna dayandırıyorsunuz. Onları sizin düşüncenize göre Allah yaratıyor, sonra cehenneme atacak. Kendi yarattığı dört psikopatı cehennemde yakacak diye burada bize de hayatı zindan etmeyin... Küresel ısınmaya, aşırı nüfus artışına, türlerin yok oluşuna, teknolojik mekanikleşmeye Allah'ın ve cehenneminin yapabileceği bir şey yoktur. Bu sorunları teknolojimizle yarattığımız gibi yine teknolojimizle çözeceğiz. Ben ölüp toprak olduktan sonra bana ne borandan kardan? mı diyorsunuz? Bir tanrı varsa yine olsun, bence sakıncası yok. Kendisiyle tanışıp sohbet etmeyi çok isterim. Hatta ölmek bunu sağlıyorsa ne ala, daha ne isterim ki? Manyak da adrenalin olur, dünyayı uzaylılar ziyaret etse o kadar heyecanlı olmazdı. Şimdiye kadar müşerref olamadık ama, hiç bir şey için hiç bir zaman geç sayılmaz. Ben yanlış bir şey yapmadığıma inanıyorum, o yüzden hiç korkmuyorum... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.