Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ALLAHTAN KAÇAMAZSINIZ.....


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
inanıyorsam lüzumsuzluk olmaz sayın muki...

 

inanmıyorsam ve sanki inanıyormuş gibi alaylı konuşuyorsam o zaman lüzumsuzluk olur..

 

selam ile...

inanıyorsan lüzumu nedir sadebiri ? allah öylemi emretmiş durmayın konuşun :)

inanmayanın konuşma özgürlüğü elinden alınıyor galiba? doğruya dünya siz müslümanlara ait nasıl düşünemedim.

illede konuşmak istiyorsan sadebiri git camide konuş burası internet gavurların icat ettiği bir sanal ortam burada herkes konuşur. dinine saygısızlık yapıldığını düşünüyorsan şunu bilki bu benim için hiç önemli değil. dinini korumak senin elinde ben bu mütevaziliği yapmıyorum yani susmuyorum. o halde iş sana kalıyor haydi arkadaşım camiye çok biliyorsan orada konuşta bütün cemaat yararlansın. *****************

  • Cevaplar 201
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
inanıyorsan lüzumu nedir sadebiri ? allah öylemi emretmiş durmayın konuşun :)

inanmayanın konuşma özgürlüğü elinden alınıyor galiba? doğruya dünya siz müslümanlara ait nasıl düşünemedim.

illede konuşmak istiyorsan sadebiri git camide konuş burası internet gavurların icat ettiği bir sanal ortam burada herkes konuşur. dinine saygısızlık yapıldığını düşünüyorsan şunu bilki bu benim için hiç önemli değil. dinini korumak senin elinde ben bu mütevaziliği yapmıyorum yani susmuyorum. o halde iş sana kalıyor haydi arkadaşım camiye çok biliyorsan orada konuşta bütün cemaat yararlansın. *************

 

 

**********

 

bakın arkadaşlar benim hiçbir bilgi birikimim yok .kimseye hava atma meraklısıda değilim burda .anlıcağınız sadebiri yim.

 

şu sölediklerinizle hiçbirşeyi değiştiremiyeceğinizin farkında olmanızı isteyen biriyim..diceksiniz ki sende sölediklerinle hiçbişeyi değiştiremezsin..ben onun çabası içerisindede değilim..burası interneti olan herkeze açık bir platform .o bakımdan insanların kafasının karışmasına vicdanende hukukende razı değilim..o bakımdan bırakın camilerdekiler görevlerini yapsınlar...

 

son olarakta siz burda sadece benim dinime değil bütün inançlara saldırıp hakaretvari paylaşımlar yapıyorsunuz...burada bulunan iletisi olan hiçbir müslüman kardeşlerimden birinde böyle bir tutum gördünüz mu?demekki sorun bizde değil !!!

 

birde burdaki cemaat sadece sizler değilsiniz..sizi tutan yok gülebilirsiniz..

 

***********

Gönderi tarihi:
inanıyorsan lüzumu nedir sadebiri ?

 

sadebırı arkadasım ben bu soruyu kendı ustume alıp cevap vermek ıstıyorum sevgıler arkadasım.

 

luzumu sudur sayın abraham,hayatta hersey luzumlar uzerıne degıldır. sebep ve sonuc ılıskısı bıle kendı ıcınde celısır. bır seyın bır nedenı yoktur! bu evrensel bır bılınctır. yanı yapacagın bır sey bır cok luzumlu ve bırcok luzumsuz sonuca ulasa bılır. luzumlu olanları belkı topluma luzumsuz olanları belkı sana ulasa bılır. bunu dusunerek bır sonuca ulasamayız !bunun ıcın yaptıgın bır seyı hayat surecı ıcınde devamlı takıp etmen lazım kı, takıp ederken bıle yapacagın seyler luzumlu ve luzumsuz olabılır.takıbın aralıklı olarak kesılır aralıklı olarak devam eder. bu yuzden bu tarz sorular yersız ve arayısı hukumsuz sorulardır.sızı ve bızı bır yere ulastırmaz.zaten bır luzum aranıyorsa bunun dınle,ıslamla,allah la bır bagı olamaz.bunun cevabını allah sana bırebır verecek ınankı!madem bunu soruyorsun ozaman sız soyleyın ateızmın luzumlulugunu?ateızm olmasaydı bılım ılerlemezdımı dıyeceksınız yoksa :)

 

 

 

allah öylemi emretmiş durmayın konuşun :)

 

allahın emrettıgı bızı baglar bunun tavsıyesı bızedır!senle bır ılgısı yok! eger var olduguna ınanıyorsan, sana olan kısmını yap,bunu bızımle paylasmak zorunda degılsınız.

 

 

inanmayanın konuşma özgürlüğü elinden alınıyor galiba?

 

sen buna fırsat versen bıle muslumanlar, gercekten muslumanlar, buna tenezzul etmez! takı sen kısıldıgın yerde kufre basvurma yeter.

 

 

doğruya dünya siz müslümanlara ait nasıl düşünemedim.

 

hayır tabıkı hayır, sen allahın kafırın ustune yagmur yagdırmadıgını veya gunesın actırmadıgını gordun mu hıc?on yargılı davranıslarınız sızı dusmanca tavırlara sokuyor sanırım humanıst ruhunuz yok olmus durumda sayın abraham

 

 

 

illede konuşmak istiyorsan sadebiri git camide konuş burası internet gavurların icat ettiği bir sanal ortam burada herkes konuşur.

 

hıc kımse kendıne gavur demez sayın abraham.sadece sımdı sız ınat edıp bu deyımı tekrarlaya bılırsınız.herkes dogdugu dusuncede haklı cıkmak ıster.buna katılıyormusunuz?eger katılıyorsanız gavur dedıgınde bır ınanca sahıptır.sızı dısarıda cıglıkcıglıga bagırırken gormek ısterım.cunku hıcbır ınanc ıcınde var olmadıgınızı ıdda edıyorsunuz tabıkı safsata bız bılıyoruz.

 

 

dinine saygısızlık yapıldığını düşünüyorsan şunu bilki bu benim için hiç önemli değil

 

bence sızın ıcın cok buyuk bır onemı var. bu saygısızlık dedıgınız herneyse, ıcınde yer almak ıcın hıc bır fırsatı kacırmıyorsunuz. sızde tetıkdesınız yanı.

 

 

. dinini korumak senin elinde ben bu mütevaziliği yapmıyorum yani susmuyorum.

 

ıcım rahatladı yanı , artık sızınle ılgılı bır fıkrım var. :) ve artık herkez gıbı modaya kapılmıssınız.dıger arkadaslarada farkettırdınız sonunda :)

 

o halde iş sana kalıyor haydi arkadaşım camiye çok biliyorsan orada konuşta bütün cemaat yararlansın. *****************

 

 

valla cemaatte cok ateızmden donen var hatta profosor bıle var ınankı ve adamın dedıgı ben sızın ınandıgınızdan cok ınanırım ben her gun bır dıze deney yapıyorum arastırma yapıyorum o hucre hareketlerını goruyorum dıyor.bunların rastgele bırbırıne baglanması ve bırbırını bır devre halıne getırmesının ımkansızlıgını soyluyor ve hatta bır ıkı kerede benı goturdu labratuara cok zevklı ve okadarda zor bır ıs.yanı anlatmak ıstedıgım ıllede bır sey camıde anlasılmıyor ınsan gercekten gozunu ayırmaya kalsın hemen gercegı farkedıyor.bak mısal sen burda konusuyorsun bız senden yararlanamıyoruz neden cunku karanlık , herseyınle karanlık acılamıyor bır yerde sık dıye kalıyor kelımelerınız dırek sonlanıyor.bır sey soruldugu ve ustune gıdıldıgınde dırek tutarsız bır seyle dınle bagdastırıyorsunuz sıze sorulan hersey yarım kalıyor ve cevabı yok.o kadar masal kı soyledıgınız seylerı ıspat bıle edemıyorsunuz.hemde maddeyı one surerek ıspat bıle edemıyorsunuz.gel gerısını sen soyle abraham kardes sımdı. ;)

  • 5 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
valla cemaatte cok ateızmden donen var hatta profosor bıle var ınankı ve adamın dedıgı ben sızın ınandıgınızdan cok ınanırım ben her gun bır dıze deney yapıyorum arastırma yapıyorum o hucre hareketlerını goruyorum dıyor.bunların rastgele bırbırıne baglanması ve bırbırını bır devre halıne getırmesının ımkansızlıgını soyluyor ve hatta bır ıkı kerede benı goturdu labratuara cok zevklı ve okadarda zor bır ıs..o kadar masal kı soyledıgınız seylerı ıspat bıle edemıyorsunuz.hemde maddeyı one surerek ıspat bıle edemıyorsunuz.gel gerısını sen soyle abraham kardes sımdı. ;)

 

Belki çok eski bir tartışma, benden önce, ama okuyunca cevap veremeden edemedim...

Sizin şu profesör, hani bilim yaptığını sanan, deney yaptığını sanan ve mikroskopta gördükleri karşısında "hayret ya bunlar da kendi kendine olamaz bu işin içinde iş var ben en iyisi cemaate gideyim" diyen profesör.

Bu yazdığınız aslında ülkemizde bilime verilen değerin bir göstergesi. Hatta "bilimin ne olduğunu bile anlamamış insanlar kalkıyo bilim adamıyım diye araştırma yapıyo, gördüklerini açıklayamayınca cemaate dönüyo nun" göstergesi. Millet laboratuvarlarda hücreleri aşmış, hücre yapısını aşmış DNA moleküllerinin şifresini çözüyo, bununla kalmayıp artık yazmaya geçiyo; bizim bilim adamları mikroskop altında hücrenin davranışını görünce korkudan kaçıyo tarikatlara ha?

Yazık yazıııık! O adama profesör diye maaş veren ülkeye yazık. o adamı dinleyen öğrencilere yazık...

Bilimin tanımında öncelikle "neden" sorusu vardır ve yılmadan bu soruyu sorar. Bilimde açıklayamayınca kaçmak yoktur... Öneri vardır. Problem üretmek vardır. çözüm getirmek vardır... Ama bunlar bizde yok tabi. Bizde ne var? Bizde türban olayını aşamayan binlerce insan var: laikliği savunanlara "ne yani ben başım örtülü diye şeriatçımı oluyorum" diyen zihniyetler var... Bizde bilimsel çalışmaları, makaleleri okumak, bilim dünyasını takip etmek yok! Bunun yerine ne var? cemaatlerde yozlaşmak vaar! Kendini bilimsel zanneden harun amcaların uydurma kitaplarını okuyup, uydurma "ayet yorumlarını" okuyup bilim yaptığını zanneden, daha doğrusu bilim yapmaya gerek yok diyen zihniyetler var. Ve bu kanserli hücreler ülkeyi ele geçirmiş durumda.. bunu forumlarda takip etmek hiçte kolay değil... Bizde merak etmek yoook, çalışmak yoook, üretmek yooook, bizde hazıra konmak var! Bizde tezlere antitez üretip bilimsle olarak test etmek ve gerekirse çürütmek yoluna gitmek yooook, bizde ezbere çürütüp adamların arkasından gülmek vaaaar! Bilmezlerki komik duruma düşen aç kalan bağımlı hale gelen ve bu hatayı yüzyıllar boyu tekrarlamasına rağmen ders çıkaramayan sıkı bir muhafazakar zihniyet vaaaar!

Bizde bu var işteeeee....

 

Dikkat ediyorumda bilim dünyası forumunda haftada bir iki ileti gelirken, dini sıkı sıkıya savunan muhafazakarlarımız sayesinde bir iletiye dakkikada iki ileti birden postalanıyor. Aman yoksa din elden gider dimi? Aman geri kalmayın...

Boşverin bilim dünyasını, canlıları, yerküreyi, tarihi...

Hadi kardeşim hadi, camiye.... Bu interneti kullanmayı bile haketmeyen bir milletiz biz. neden bahsediyosunuz.....

Gönderi tarihi:

düşüncelerimizle ötüşen düşünce sahipleri yüzdeyüz doğru...dışında kalanlar yüzdeyüz yanlış...her meseleyi halledebiliriz bu yaklaşımlarla...hadi hadi.....hertürlü bağnazlıktan arınmaya....

gerçekler heryerde bulunabilir....

Gönderi tarihi:
düşüncelerimizle ötüşen düşünce sahipleri yüzdeyüz doğru...dışında kalanlar yüzdeyüz yanlış...her meseleyi halledebiliriz bu yaklaşımlarla...hadi hadi.....hertürlü bağnazlıktan arınmaya....

gerçekler heryerde bulunabilir....

 

Sırf karşı çıkmış olmak içinmi karşı çıkasınız?

Yazdıklarımı idrak etmek bu denl, zormu?

ben farklı düşüncelerden mi bahsediyorum?

Herkes benim gibi düşünsün mü diyorum?

Çalışın diyorum çalışın! Bilim yapın öğrenin üretin diyorum! yapamıyorsanız takip edin körükörüne redetmeyin diyorum!

Gönderi tarihi:
Sırf karşı çıkmış olmak içinmi karşı çıkasınız?

Yazdıklarımı idrak etmek bu denl, zormu?

ben farklı düşüncelerden mi bahsediyorum?

Herkes benim gibi düşünsün mü diyorum?

Çalışın diyorum çalışın! Bilim yapın öğrenin üretin diyorum! yapamıyorsanız takip edin körükörüne redetmeyin diyorum!

 

sayın yersoy...bir profesör kendince bir gerekçeyle allahın varlığına iman etmiş ve siz bunu başka düşüncelerle kıyas ederek kabul edilemez birşeymiş gibi algılıyorsunuz....

neden kendinizi bu kadar geriyorsunuz...buna hiç gerek yok..fikirlerin karşılıklı saygı çerçevesinde özgürce ifade edildiği bir forumdayız....herkes fikrini söyler....açıklaması gereken yerler olursa açıklar....ama kimse kimseye birşey dayatmaz.....hepimiz koca koca insanlarız...belli bilgibirikimleri olan hayata bakış tarzı olan inandığı değerleri olan....en az üniversite mezunu ya da daha üstü sayılacak tahsilleri olan...

karşı çıkmış olmak için karşı çıkmıyorum....her fikri anlamaya çalışıyorum kendi adıma...sizin camiye kışkış yaptığınız insanlar burada yok...burada hiçkimse dindarız bilim yapmayız demiyor....

dini başlıklar daha çok tartışılıyor ama bilim bölümü bomboş diyorsanız güncel başlıklara ya da havadan sudan konulara oyunlara girin...oradaki yoğunluk sizi memnun eder mi bilmem ama bir hayli kalabalık...

en azından oyun oynamak yerine burada yazan arkadaşlar fikirleri konuşuyorlar....bilim sadece sayısallardan ibaret değildir....bilimi kimsenin reddettiği yok zaten...eğer bir mücadele verilecekse CEHALETE karşı verilecek ve bunu hep beraber elbirliğiyle yapacağız....ADALETSİZLİKLERE karşı durmayanlara köpüreceğiz...

bilim dediğiniz şey darvinizmden mi ibaretttir....evrimin onlarca çeşit kuramı varken.darvinizmi dayatarak bilim mi yapmış oluruz....bana göre allah yaratırken evrimle de yaratmış olabilir....böyle bir yasayla da işlemiş olabilir sistem...ee ne var bunda....darvinizme takılıp onu da yaratıcıyı yok saymak için dayatmak niye....pekala da evren evrimleşerek gelmiş olabilir...bir anda da olmuş olabileceği gibi....bilimi herkes rahat bıraksın...çekiştirmesin sağa sola...dini de ...

herkes kulvarında devam etsin....çarpılık varsa da elbirliği etsin...her iletinin her başlığın içine türbn vs artık daha da belirginleşen çirkin yüzüyle ayrımcılık tohumları ekmekten vazgeçsin bu milletin bu toprağın içine....

bilmem anlatabildim mi...

Gönderi tarihi:
sayın yersoy...bir profesör kendince bir gerekçeyle allahın varlığına iman etmiş ve siz bunu başka düşüncelerle kıyas ederek kabul edilemez birşeymiş gibi algılıyorsunuz....

 

Sayın 4mevsim,

burada bilimin ne olduğunu, darwinizmi tartışmayalım isterseniz. Benim eleştirdiğim noktayı hala anlamadınız sanırım.

Ben burada bir bilim adamını eleştiriyorum. Bilim bir olay karşısında şaşırıp bilimi terk etmek değildir. Ben hiç bir zaman inanan insanları da eleştirmemişimdir. Yazılarımı okursanız en çok kızıp sinirlendiğim ve eleştirdiğim nokta bilim ve dinin karıştırılması ve dinin bilimden önde tutulmasıdır. Din inanç meselesidir ve bilime karıştırılmamalıdır. Aksi taktirde o bilim o profesörün yaptığından ileri gidemez. Yine anlaşılamadıysam şöyle diyim:

İnanan bir insan da bilim yapabilir bir şey icat edbilir tabii ki. Ancak birileri kalkıp bana bilim zaten Kuranda var demesin. Dünya şöyledir bu zaten Kuranda vardı demesin... Kuran bir bilim kitabı değildir. Benim acımasızca eleştirdiğim nokta işte bu: kuranı bilim kitabı gibi gösterme çabası güden bilmem kimlerin (genelde harun amca) farkında olmadan uşaklığını yapmasın insanlar. hele de masumca inançlarını yerine getiriyorlarsa...

 

Nitekim ne kadar çarpık bilgiler verdiklerini ve insanların kafalarını karıştırdıklarını gördük. İlgili forumlarda görebilirsiniz. Örneğin demir madeni gibi...

 

Tekrar söylüyorum. Camiye kışkışladığım insanlar daha bilim kelimseinin tanımını yapamayacak, bilim felsefesi hakkında bir iki cümle kuramayacakken (bırakın onu anlamış özümsemiş olmayı) profesör olup bilim adamı kimliğini taşıyan ve üstüne üstlük taşıdığı kimliği lekeleyen ve hatta başkalarınada tehlikeli derecede örnek olan şahıslardır. Lütfen önyargılı okumayın yazdıklarımı. Ben bir inançsız kimlikle gibi eleştirmedim inançlı kimlikleri, herşeye eleştirel gözle baktım va bakarım da .... Başk ne dyim bilmiyorum...

Gönderi tarihi:
Sayın 4mevsim,

burada bilimin ne olduğunu, darwinizmi tartışmayalım isterseniz. Benim eleştirdiğim noktayı hala anlamadınız sanırım.

Ben burada bir bilim adamını eleştiriyorum. Bilim bir olay karşısında şaşırıp bilimi terk etmek değildir. Ben hiç bir zaman inanan insanları da eleştirmemişimdir. Yazılarımı okursanız en çok kızıp sinirlendiğim ve eleştirdiğim nokta bilim ve dinin karıştırılması ve dinin bilimden önde tutulmasıdır. Din inanç meselesidir ve bilime karıştırılmamalıdır. Aksi taktirde o bilim o profesörün yaptığından ileri gidemez. Yine anlaşılamadıysam şöyle diyim:

İnanan bir insan da bilim yapabilir bir şey icat edbilir tabii ki. Ancak birileri kalkıp bana bilim zaten Kuranda var demesin. Dünya şöyledir bu zaten Kuranda vardı demesin... Kuran bir bilim kitabı değildir. Benim acımasızca eleştirdiğim nokta işte bu: kuranı bilim kitabı gibi gösterme çabası güden bilmem kimlerin (genelde harun amca) farkında olmadan uşaklığını yapmasın insanlar. hele de masumca inançlarını yerine getiriyorlarsa...

 

Nitekim ne kadar çarpık bilgiler verdiklerini ve insanların kafalarını karıştırdıklarını gördük. İlgili forumlarda görebilirsiniz. Örneğin demir madeni gibi...

 

Tekrar söylüyorum. Camiye kışkışladığım insanlar daha bilim kelimseinin tanımını yapamayacak, bilim felsefesi hakkında bir iki cümle kuramayacakken (bırakın onu anlamış özümsemiş olmayı) profesör olup bilim adamı kimliğini taşıyan ve üstüne üstlük taşıdığı kimliği lekeleyen ve hatta başkalarınada tehlikeli derecede örnek olan şahıslardır. Lütfen önyargılı okumayın yazdıklarımı. Ben bir inançsız kimlikle gibi eleştirmedim inançlı kimlikleri, herşeye eleştirel gözle baktım va bakarım da .... Başk ne dyim bilmiyorum...

sayın yersoy

profesör bilimi terketmemiş sadece inanç nöktasında bir tercih yapmış....herneyse...kuran bilim kitabı değildir diye ben de zaman zaman dile getirmeye çalıştım...bilim kitabı değildir...bilimle de asla çelişmez...ya da şunu söylemek daha doğru olur...kuran bilim yapmayın demez...aksine gözümüzü sürekli kainata çevirmemizi ister....allahın ayetleri sadece kuranda değildir çünkü...inanalar kainat kitabını okumak durumundadırlar....

elbette herdönemde birileri çıkar dini kendi menfaatlerine alet eder...sonucunda mehdiliğini ilan etmeleri de bu işin olmazsa olmazıdır zaten...

bu konularda elbette aynı şeyleri düşünüyor olabiliriz....aslında tam ortada duran bir şeye ok atıp birbirini vuran acılar misali....eğer cehalete haksızlığa adaletsizliğe çıkarcılığa ahlaksızlığa bir karşı duruş olacaksa bunun içinde herkesimden insanlar yer alacak...aynı şekilde menfaatleri zarar görenler herkesimden itiraz edecek...bir tarafı görüp diğer tarafa göz yummadan yapabilirsek başarılı olabiliriz ancak insanlık içinse mücadelemiz...selamlar...

Gönderi tarihi:
sayın yersoy

profesör bilimi terketmemiş sadece inanç nöktasında bir tercih yapmış....herneyse...kuran bilim kitabı değildir diye ben de zaman zaman dile getirmeye çalıştım...bilim kitabı değildir...bilimle de asla çelişmez...ya da şunu söylemek daha doğru olur...kuran bilim yapmayın demez...aksine gözümüzü sürekli kainata çevirmemizi ister....allahın ayetleri sadece kuranda değildir çünkü...inanalar kainat kitabını okumak durumundadırlar....

 

Sayın 4 mevsim, siz ve sizin gibi arkadaşlarımız, Kuran'ın bilim kitabı olmadığını zorunlu olarak kabul etmekte, 1400 yıl önceki kabullerin yaşaması için de mecburen bilime sarılmayı, "kuran bilimle çelişmez" buluşuyla (!) işi götürmek zorunda kalmaktalar.

 

Kainatı ruhların var ettiği ve onların yönettiği, yönetim kurallarını da ruhların koyduğu dayatmasını öngeren Kuran; elbette bilimle çelişmektedir. Bu yüzden, bu günkü uygar toplumsal kurallarla çelişen Kuran için, "Kuran bilim yapmayın demez" sözü havada kalmaktadır.

 

Kuran özünde kainata değil, kainat ötesi varlıklara bakmaktadır. Kainat ötesi varlıklar ve olacaklarla insanları tehdit eder. Çıkar kesimleri de çıkarlarını korumak için, dayatılan bu kuran hükümlerini güncel tutmaya çalışırlar.

 

elbette herdönemde birileri çıkar dini kendi menfaatlerine alet eder...sonucunda mehdiliğini ilan etmeleri de bu işin olmazsa olmazıdır zaten...

bu konularda elbette aynı şeyleri düşünüyor olabiliriz....aslında tam ortada duran bir şeye ok atıp birbirini vuran acılar misali....eğer cehalete haksızlığa adaletsizliğe çıkarcılığa ahlaksızlığa bir karşı duruş olacaksa bunun içinde herkesimden insanlar yer alacak...aynı şekilde menfaatleri zarar görenler herkesimden itiraz edecek...bir tarafı görüp diğer tarafa göz yummadan yapabilirsek başarılı olabiliriz ancak insanlık içinse mücadelemiz...selamlar...

 

Sözünü ettiğiniz "cehalete, haksızlığa, adaletsizliğe, çıkarcılığa, ahlaksızlığa karşı duruş" her kesimden insanlarla değil, doğruları benimsemiş sağduyulu insanlarla yapılmalıdır. Diğer kesimdeki insanlar, insan değerini tarih boyunca provake etmişlerdir.

 

Sağ duyunun tek kaynağı; evrensel, genel kabullerdir.

Gönderi tarihi:
Sayın 4 mevsim, siz ve sizin gibi arkadaşlarımız, Kuran'ın bilim kitabı olmadığını zorunlu olarak kabul etmekte, 1400 yıl önceki kabullerin yaşaması için de mecburen bilime sarılmayı, "kuran bilimle çelişmez" buluşuyla (!) işi götürmek zorunda kalmaktalar.

 

Kainatı ruhların var ettiği ve onların yönettiği, yönetim kurallarını da ruhların koyduğu dayatmasını öngeren Kuran; elbette bilimle çelişmektedir. Bu yüzden, bu günkü uygar toplumsal kurallarla çelişen Kuran için, "Kuran bilim yapmayın demez" sözü havada kalmaktadır.

 

Kuran özünde kainata değil, kainat ötesi varlıklara bakmaktadır. Kainat ötesi varlıklar ve olacaklarla insanları tehdit eder. Çıkar kesimleri de çıkarlarını korumak için, dayatılan bu kuran hükümlerini güncel tutmaya çalışırlar.

Sözünü ettiğiniz "cehalete, haksızlığa, adaletsizliğe, çıkarcılığa, ahlaksızlığa karşı duruş" her kesimden insanlarla değil, doğruları benimsemiş sağduyulu insanlarla yapılmalıdır. Diğer kesimdeki insanlar, insan değerini tarih boyunca provake etmişlerdir.

 

Sağ duyunun tek kaynağı; evrensel, genel kabullerdir.

Gönderi tarihi:

Sayın 4 mevsim, siz ve sizin gibi arkadaşlarımız, Kuran'ın bilim kitabı olmadığını zorunlu olarak kabul etmekte, 1400 yıl önceki kabullerin yaşaması için de mecburen bilime sarılmayı, "kuran bilimle çelişmez" buluşuyla (!) işi götürmek zorunda kalmaktalar.

 

Sayın maraba, kuranın bilim kitabı olmadığını söylemek, her aklı hür, vicdanı hür, akıllı kimsenin kabulüdür.... zira, kuran, insanlara yaşadıkları dünyaya ve hayata dair bilgiler içermektedir... adaletin bilgisini içermektedir kuran... yaşamı onurlu kılmak, adil kılmak, özgür kılmak için gönderilen bilgi... ne çocuklara matematik, ne kimya, ne de biyoloji öğretmek için gönderilmiş... zorlarsanız cümlelelerini, ondan astronomi kuralları, fizik teoremleri, ve hatta muhendislik kavramları bile çıkarırsınız... bu sizin yaklaşımınıza kalmış... baktığınız yere göre değişir... kimine göre de edebiyat kitabıdır kuran... ama onun ne olup ne olmadığı konusunda tek yetkili merciii, onun müellifi değilmidir... sizin kanaatiniz sadece okurun kanaaati kadardır... gerçek ise müellifinin söylediğidir... bu yüzden zorunlu kabul dediğiniz yanlıştır.... 1400 yıl öncesinin kabullerinin yaşaması için bilime sarılmak.... buna ihtiyacı olmadığını siz de bilirsiniz, islamın... ama ''kuran bilimle çelişmez'' buluşuna ! da itirazımızın olduğunu hemen vurgulamalıyım.... benim inancımın sorgulaması hangi bilim adamının haddine düşmüş söylermisiniz ? ben inancımı sizin bilim dediğiniz şeylere sorgulatırmıyım sanıyorsunuz ? siz ancak şöyle diyebilirsiniz ki, bilim kimsenin inancıyla çelişmemeli....

ne yani bilim benim inancıma ters düştü, çelişti diye, inancımımı gözden geireceğim ? böyle bir şeyi düşünmeniz bile bilimsel bağnazlıktır... inançlara saygısızlıktır. bilim dayatmacılığıdır.. inanç dediğiniz şey zaten bilimin ötesinde ve alan itibarı ile dışındadır, onun haddi değildir benim neye nasıl ne kadar inandığım... sizin bilim dediğiniz şey benim inandıklarıma erişebilir mi ki, onu deneye tabi tutsun, gözlemlesin, verilerini toplayıp yargılasın... sonra doğru ya da yanlış desin, yorum yapsın.... bu dayatmacılık nereden geliyor ve bu hakkı nereden alıyor anlayamadım... bilim kuranla çelişmemeli, ama çelişirse eğer, demek ki, bu bilim adamı kılıklı nüsvettenin muhakkak bir art niyeti vardır, diye düşünmek de her inançlı insanın hakkı olsa gerekir... siz kuranı incil ile karıştırıyorsunuz sanırım...

2- ''Kuran özünde kainata değil, kainat ötesi varlıklara bakmaktadır. Kainat ötesi varlıklar ve olacaklarla insanları tehdit eder. Çıkar kesimleri de çıkarlarını korumak için, dayatılan bu kuran hükümlerini güncel tutmaya çalışırlar. ''

şimdi şu cümledeki tutarsızlıklara bakarmısınız lutfen ....

hem toplumsal kuralları dayattığından bahsedeceksiniz, hem de kainat ötesi varlıklara bakmaktadır diyeceksiniz....

en başından alalım,

insanın asıl yurdunun ahiret olarak ifade edilen bu alemin dışında farklı bir yer olduğunu anlatıyor tanrı... şu anda yaşadığımız alemi ise yabancısı olduğumuz yurt olarak - geçici temporary- tanımlıyorum ben, daha iyi anlaşılabilmesi için.. tanrı bu yabancısı olduğumuz yurtta, karşılaşacağımız olaylara, ilişkilere, insanlara ve yaşayacaklarımıza ilişkin bilgiler gönderiyor... geldiğimiz yerden gideceğimiz yere ait bilgiler... bu alemde tanrı yarattıklarını sınava tabi tutacağını, kazananları mukafatlandırıp, kaybedenşerş cezlandıracağını söyler... herşeyde bir uyum olduğunu, herşeyin dengede yaratıldığını belirterek, insanın da bu denge içerisinde uyumlu yaşamasını, evrenle uyum içerisinde olursa mutlu olabileceğini, sonuçta da sınavı başaracağını söyler...

yani sınavın konusu yaşadığımız dünyadır.... bu dünyaya ait bilgiler vardır. bize gönderilen kitabın içindede... sonra geri döneceğimiz yere, asıl yurdumuza ait bilgilerde bulunmaktadır... sizin tehdit olarak algıladığınız ifadeler, sınavın doğal neticeleri yani.... onların bilgisi de vardır kuranda... kainat ötesi varlıklar dediğiniz de, asıl yurdumuza ait kavramlardır...

3- çıkar kesimleri dediğiniz kim bilemem, ama tanrının sözlerini ve vaatlerini, insanların gelip gittikleri yolu anlatan insanları kastediyorsanız eğer, büyük yanılgı içindesiniz derim... çünkü, gideceği yeri bilemeyen insan kadar mutsuz ve dengesiz biri olamaz... geldiği yeri bilmeyen, gideceği yer hakkında fikri olmayan insan, bağını koparmış arenalardaki deli danalar gibidir... kendini tanrı edinmeye kadar kibir ve ululuk taslar... yeryüzünde kendini merkez edinmek için, herşeyin ve herkesin efendisi olmaya kalkışır... kendini ve çıkarlarını insanların üzerine dayatmak için elinden geleni yapar, çünkü freni yoktur... asıl çıkar sahipleri bunlardır... çünkü çıkar dediğiniz şey bu dünya ile alakalı ise zaten, kainat ötesi diye nitelediğiniz insanların bu bezde tarağı olmaz, ama yok çıkar dediğiniz şey bu dünya ile alakalı olmayan bir şey - mesala sevap gibi - ise o zaman da kainat berisi dediğiniz kişiler - her kimse onlar ben tanımıyorum, zaten bana da ait değil bu kavram - için üzerinde durulmaması gereken bir husus olmalı değil mi ???

 

3-

'' Sözünü ettiğiniz "cehalete, haksızlığa, adaletsizliğe, çıkarcılığa, ahlaksızlığa karşı duruş" her kesimden insanlarla değil, doğruları benimsemiş sağduyulu insanlarla yapılmalıdır. Diğer kesimdeki insanlar, insan değerini tarih boyunca provake etmişlerdir.

Sağ duyunun tek kaynağı; evrensel, genel kabullerdir.''

ya bu kadar mı olur denecek ilginçlikte bir cümle....

sayın maraba ,

söylermisiniz lutfen bu evrensel kabullerinizin kaynağı nedir ?

a- bir şeyin evrensel genel kabul olabilmesi için gerekli şartlar nedir ?

b- bir şeyin evrensel genel kabul olabilmesi için yeterli şartlar nelerdr?

c- bütün bunlara kim karar verecek ?

d- evrensel genel kabul dediğiniz şeyin oluşabilmesi için kimler nasıl karar verecek ? mesala insan hakları evrensel beyannamesi gibi bir şey mi bu ?

yani BM den çıkacak bir karar gibi mi bu ?

Sayın Maraba, dinler insanlığa ait ortak kavramları ve değerleri şekillendiren en önemli kaynaktır... yani sizin evrensel dediğiniz kabullerin temelinde, insanlığın tarihi tecrübeleri ve dinler tarihi vardır.... din bütün sosyal, siyasal ve ekonomik ilişkileri belirleyen yegane kaynak olagelmiştir... insanlık tarihi, dinler tarihi demektir... suçlar, cezalar, yasaklamalar, haklar, ödevler, sorumluluklar.... bunların temelinde din vardır.... din bir duyarlılık koyar, mesala neslin korunmasına ilişkin, özgürlüüklerin korunmasına ilişkin, mülkiyetin korunmasına ilişkin, yaşamın korunmasına, aklın korunmasına, tabiatın korunmasına ilişkin...

bu duyarlığı insanlara vahy ile öğretir tanrı... sonra her dönemde bu duyarlığın yaşaması için farklı düzenlemeler konur... ama her dönemde bu duyarlıklardan rahatsız olan kesmler muhakkak çıkar... mesala insanların mülkiyet haklarına tecavüz etmek isterler, varlığına kastederler, emeğini çalarlar, aklını taciz ederler, doğayı tahrip ederler.... evrensel genel kabul deyin siz, ama tanrının sesine kulak verenler, onu dinleyenler, karşı dururlar... çünkü kuran onlara kainatla uyum içinde olmayı, tanrının kurduğu dengeyi bozmamayı adil olmayı öğütlemektedir.... bu yüzden inanarak karşı dururlar.. her türlü çirkinliğe, kötülüğe, haksızlığa, gasba, tecavüze, cinayete....vs. sağduyularının kaynağına, tanrı sözünü koyan insan bu karşı duruşunda samimi olmak zorundadır, çünkü bu onun inanç meselesidir, onur meselesi... peki siz sayın maraba sizin sağduyunuz, sizin karşı duruşunuzu ne kadar destekliyor ki ?? birleşmiş milletler kararlarından daha mı meşru ???

 

4- ''Diğer kesimdeki insanlar, insan değerini tarih boyunca provake etmişlerdir''

diğer kesimdeki insanlardan kasteddiğiniz kim onu pek çıkaramadım, ama insan değerini tarih boyunca provoke eden kim ? diye düşünüyorum...

nasıl provoke etmiş olabilirler... bunun cevabını şöyle verebiliriz : insanın sahip olduğu en önemli serveti, değeri özgürlüğüdür diye düşünüyorum. o halde insanı provoke edenlerden kast edilenin de, bu değeri, yani insanın özgürlüğünü elinden alıp onu köleleştiren, onu kendi varlığından, özünden ayırıp koparanlar geliyor aklıma... haklısınız bu konuda, sanırım doğru söylemişsiniz... insanı özünden koparıp, olduğundan farklı yerlere koymak, büyük bir eziyet olsa gerek... insanları köleleştiren bütün ''kesimler'' - ki siz kimi kastettiniz bilmiyorum ama her hangi kesim olursa olsun aynıdır - onu ilk önce olduğu yerden koparır, sonra bu kopuşla birlikte başlar herşey.... rüzgardaki yaprak misali, herşeyin kölesi olabilir, hatta kendisini efendi edinip, köleler bile edinebilir...her türlü provakasyona açıktır artık... ilk ait olduğu, koptuğu yer neresi mi ?

orası her türlü provokasyona kapalı olan yerdir....

Gönderi tarihi:
söylermisiniz lutfen bu evrensel kabullerinizin kaynağı nedir ?

a- bir şeyin evrensel genel kabul olabilmesi için gerekli şartlar nedir ?

b- bir şeyin evrensel genel kabul olabilmesi için yeterli şartlar nelerdr?

c- bütün bunlara kim karar verecek ?

d- evrensel genel kabul dediğiniz şeyin oluşabilmesi için kimler nasıl karar verecek ? mesala insan hakları evrensel beyannamesi gibi bir şey mi bu ?

yani BM den çıkacak bir karar gibi mi bu ?

 

Bilim diye birşey duydun mu? nasıl yapıldığını bilir misin?

Gönderi tarihi:
Sağ duyunun tek kaynağı; evrensel, genel kabullerdir.

 

sayın maraba boyle bırsey soylemıs bunlara en ıcten bır sekılde katılıyorum :lol: bunu soyleyen sahıs bu evrensel yasa dedıgı seylere kendınce dogrular olarak bakıyor.yanı genel dogrular sasamaz degılmı?

Gönderi tarihi:
Bilim diye birşey duydun mu? nasıl yapıldığını bilir misin?

 

 

bilitorum ben bunuuuuuuuuuuuuu bunun 3 tane cevabı var

 

1-bilimci gecinenler

2-bilimden gecinenler

3-bilim yaparak gecinenler

 

dogrumu bunlar sayın yersoy -_-

Gönderi tarihi:
sayın maraba boyle bırsey soylemıs bunlara en ıcten bır sekılde katılıyorum :lol: bunu soyleyen sahıs bu evrensel yasa dedıgı seylere kendınce dogrular olarak bakıyor.yanı genel dogrular sasamaz degılmı?

 

Yapılan yorumda "genel doğrular" deyimi ile "kişisel doğrular" deyimi, demagojik olarak karıştırılmaya çalışılmış. Belki de anlamları bilinmiyor.

Gönderi tarihi:
bilitorum ben bunuuuuuuuuuuuuu bunun 3 tane cevabı var

 

1-bilimci gecinenler

2-bilimden gecinenler

3-bilim yaparak gecinenler

 

dogrumu bunlar sayın yersoy -_-

 

Çok doğru sayın hayhak...

bunların altını doldurmak istermisiniz yoksa ben birşeyler yazayım mı?

Merak eden anlamayanlar olabilir çünkü :)

Gönderi tarihi:
Sayın 4 mevsim, siz ve sizin gibi arkadaşlarımız, Kuran'ın bilim kitabı olmadığını zorunlu olarak kabul etmekte, 1400 yıl önceki kabullerin yaşaması için de mecburen bilime sarılmayı, "kuran bilimle çelişmez" buluşuyla (!) işi götürmek zorunda kalmaktalar.

 

Kainatı ruhların var ettiği ve onların yönettiği, yönetim kurallarını da ruhların koyduğu dayatmasını öngeren Kuran; elbette bilimle çelişmektedir. Bu yüzden, bu günkü uygar toplumsal kurallarla çelişen Kuran için, "Kuran bilim yapmayın demez" sözü havada kalmaktadır.

 

Kuran özünde kainata değil, kainat ötesi varlıklara bakmaktadır. Kainat ötesi varlıklar ve olacaklarla insanları tehdit eder. Çıkar kesimleri de çıkarlarını korumak için, dayatılan bu kuran hükümlerini güncel tutmaya çalışırlar.

 

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...amp;qpid=619531

Sözünü ettiğiniz "cehalete, haksızlığa, adaletsizliğe, çıkarcılığa, ahlaksızlığa karşı duruş" her kesimden insanlarla değil, doğruları benimsemiş sağduyulu insanlarla yapılmalıdır. Diğer kesimdeki insanlar, insan değerini tarih boyunca provake etmişlerdir.

mevcut bili

Sağ duyunun tek kaynağı; evrensel, genel kabullerdir.

sayın maraba kuranın bilim kitabı olmadığını zorunlu olarak kabul etmek ne demek...kuran hidayettir rehberdir..bilim kitabı olsun diye indirseydi allah elbette onda çok açık her dönemin algısına yönelik hücre çizimleri çeşitli formülleri ve bu gün bile çözemediğimiz evrenin haritasına ilişkin bilgileri bulabilirdik...tüm bunların yerine allah akıl vermeyi seçmiş...aklın ötesiyle ilgili bilgileri sunmuş bize...kuranın bilim kitabı olmadığını söylemek şaşılacak bir yeni keşif değildir...amerikayı yeniden keşfetmek kadar olabilir ancak kabulü....

kuranın bilimle çelişmeyeceği sözü havada bir buluş değildir...sizin böyle düşünmenizin nedeni bizzat kendinizin kuranı bir bilim kitabıymış gibi görme eğiliminiz olabilir ancak.....

kıuran hakikatın bilgisidir...bilim varlık bilgisi...varlık ile hakikat arasında çelişki olmadığını size belki de zaman gösterecek...ben bundan aciz kalsam da...

bilim adına ne keşfederseniz kuran onu daha önceden söylemiştir diyerek kompleks içinde bir savunmaya gerek olmadığında hemfikiriz...fakat ilim-bilim adına ortaya konan hususlarınhiçbirinin kurani gerçeklerleçelişmeyeceği uyum içinde olacağı konusundaki iddiamı bir kez daha tekrarlamaktan da geri kalmayacağım...

haksızlığa adaletsizliğe cehalete karşı herkesimden sağduyulu insanlar karşı duracaklardır...durmaktadır....su akacağı yolu bilir...tarife hacet yoktur....

selamlar...

Gönderi tarihi:
Çok doğru sayın hayhak...

bunların altını doldurmak istermisiniz yoksa ben birşeyler yazayım mı?

Merak eden anlamayanlar olabilir çünkü :)

 

 

bunu sormana gerek yokkı ama oyle degılmı herkes fıkırlerını acıkca cesaret ıcınde yazıyor varsa soyle tabıkı ;)

Gönderi tarihi:
bunu sormana gerek yokkı ama oyle degılmı herkes fıkırlerını acıkca cesaret ıcınde yazıyor varsa soyle tabıkı ;)

 

1-bilimci gecinenler:

Bence bu türde insanlar bilim yaptığını sanan ancak anlamsız işler yapmaktan kafalarını kaldıramayıp boş boş işler üretenlerdir. Çok tehlikeli değildirler. Sadece maddi kaynaklarımızı tüketmeleri açısından tehlikeli olabilirler :)

 

2-bilimden gecinenler:

Bu tür insanları iki guruba ayırabilirim:

 

a- Bilimsel bulguları kendi dogmalarına yamamaktan vazgeçemezler. Elmalar armutlar hep bilinçli olarak karıştırılır. Elmayı armut diye yuttururlar ki yutacak bir çok insan hali hazırda hepp mevcut olmuştur.... En tehlikeli türdür.. Dünyadan haberleri olmadığı gibi en çok konuşanlar da onlardır. Uzak durulması tavsiye olunur.... Bu forumlarda izlerine çok rastladım :)

 

b- Bilim hırsızları: Başkalarının fikirlerini kendi fikirleri gibi sunarak bir yer edinmeye çalışırlar. Medyaya çıkmayı çok severler. Bilimsel parzittirler. Çok tehlikeli değildirler ama, emek hırsızlarıdır. Yine de uzak durmak lazım...

 

3-bilim yaparak gecinenler

emeklerinin karşılığını aldıkları pek görülmemiş (ki bilim yapmaktan zevk duydukları ve dertleri bu olduğu için umurlarında değildir aslında) arka planda kalan ancak bilimin ilerlemesinde asıl beyin rolünü üstlenmiş saygıdeğer insanlardır... Pek göremezsiniz. Sadece bilimsel dergilerde isimlerini görürsünüz. Medyada magazin dünyasında bilinmezler...

 

:) sanırım yeterlidir.

Gönderi tarihi:
1-bilimci gecinenler:

Bence bu türde insanlar bilim yaptığını sanan ancak anlamsız işler yapmaktan kafalarını kaldıramayıp boş boş işler üretenlerdir. Çok tehlikeli değildirler. Sadece maddi kaynaklarımızı tüketmeleri açısından tehlikeli olabilirler :)

 

2-bilimden gecinenler:

Bu tür insanları iki guruba ayırabilirim:

 

a- Bilimsel bulguları kendi dogmalarına yamamaktan vazgeçemezler. Elmalar armutlar hep bilinçli olarak karıştırılır. Elmayı armut diye yuttururlar ki yutacak bir çok insan hali hazırda hepp mevcut olmuştur.... En tehlikeli türdür.. Dünyadan haberleri olmadığı gibi en çok konuşanlar da onlardır. Uzak durulması tavsiye olunur.... Bu forumlarda izlerine çok rastladım :)

 

b- Bilim hırsızları: Başkalarının fikirlerini kendi fikirleri gibi sunarak bir yer edinmeye çalışırlar. Medyaya çıkmayı çok severler. Bilimsel parzittirler. Çok tehlikeli değildirler ama, emek hırsızlarıdır. Yine de uzak durmak lazım...

 

3-bilim yaparak gecinenler

emeklerinin karşılığını aldıkları pek görülmemiş (ki bilim yapmaktan zevk duydukları ve dertleri bu olduğu için umurlarında değildir aslında) arka planda kalan ancak bilimin ilerlemesinde asıl beyin rolünü üstlenmiş saygıdeğer insanlardır... Pek göremezsiniz. Sadece bilimsel dergilerde isimlerini görürsünüz. Medyada magazin dünyasında bilinmezler...

 

:) sanırım yeterlidir.

 

 

yetmez çelişkiler var bir daha bakınız yazıya :)

Gönderi tarihi:
yetmez çelişkiler var bir daha bakınız yazıya :)

 

Varsa bir çelişki görüşlerinizi bekleriz sayın hayhak

Gönderi tarihi:
1-bilimci gecinenler:

Bence bu türde insanlar bilim yaptığını sanan ancak anlamsız işler yapmaktan kafalarını kaldıramayıp boş boş işler üretenlerdir. Çok tehlikeli değildirler. Sadece maddi kaynaklarımızı tüketmeleri açısından tehlikeli olabilirler

 

2-bilimden gecinenler:

Bu tür insanları iki guruba ayırabilirim:

 

a- Bilimsel bulguları kendi dogmalarına yamamaktan vazgeçemezler. Elmalar armutlar hep bilinçli olarak karıştırılır. Elmayı armut diye yuttururlar ki yutacak bir çok insan hali hazırda hepp mevcut olmuştur.... En tehlikeli türdür.. Dünyadan haberleri olmadığı gibi en çok konuşanlar da onlardır. Uzak durulması tavsiye olunur.... Bu forumlarda izlerine çok rastladım

 

birseyı yaklasık bılmekle ılerde cozulmesı ve detayların kesfedılmesıde ozaman bılım hırsızlıgı ve bılımı kendıne yamamasıdır.

sen bılımle yakından alakalı bır kısı olarak sana sunu soruyorum sayın yersoy newton yer cekımı kanununu nesını cozdu?newton bu kanunu bulmadan once hersey havadamı ucuyordu?newton sadece bu ısleyısın semasını buldu ve bızımde cok ısımıze yaradı.ama senın bu yukardakı atfın bence butun dogmalara gıtmesı gerektı ama sen onun cevabını daha hafıfı bır dılle assagıda vermıssın bakalım ne dıyorsun :)

 

b- Bilim hırsızları: Başkalarının fikirlerini kendi fikirleri gibi sunarak bir yer edinmeye çalışırlar. Medyaya çıkmayı çok severler. Bilimsel parzittirler. Çok tehlikeli değildirler ama, emek hırsızlarıdır. Yine de uzak durmak lazım...

 

ben bu ıkı kelımeyı pek anlayamıyorum ıkı kelımede aynı seyı faklı guruplara soyluyor taraf tutuyorsunuz sanırım bu guruplardan bırıne aıtsınız ;) ıkısının arasında hıc bır fark yok maalesef!

 

3-bilim yaparak gecinenler

emeklerinin karşılığını aldıkları pek görülmemiş (ki bilim yapmaktan zevk duydukları ve dertleri bu olduğu için umurlarında değildir aslında) arka planda kalan ancak bilimin ilerlemesinde asıl beyin rolünü üstlenmiş saygıdeğer insanlardır... Pek göremezsiniz. Sadece bilimsel dergilerde isimlerini görürsünüz. Medyada magazin dünyasında bilinmezler...

 

bılımı yapmak ıcın once fıkır ve arastırılacak konu gerekır neya gore bılım?neye gore arstırma?bır kere bılım ınsanlıgın ıhtıyacı olan seyler uzerınde gelısır,bugune kadar oyle aman aman ınsanlıgın ıhtıyac duymadıgı veya ınsanlıgı rahatlatmayan bır bulus veya bulgu uzerınde durulmamıstır.buna ısaret etmek veya bunu bır bılım adamından once kesfetmek neden kotu olsun?bırı soyler bırı arastırır bu potansıyel meselesıdır bırıde yayar aynı bırıncı ve ıkıncı paragrafta yazdıgın gıbı(tabı senın anlatıma bıraz yonlu renk katmıs olman harıc :) )bır dunya bılım adamı bır dunya gorus sayesınde bır dunya arastırma yapıp veya bır dunya dolusu ıhtıyac karsısında arastırma yapıp bulusları harekete gecırır, veya surecı hızlandırır. senın deyımıne gore herkes bılım hırsızı herkes bılımı kendıne dogmalarına atfedıyor.ve en buyuk bılım ve fıkır hırsızlarıda bılım adamları oluyor.kusra bakmayın celıskı dolu bır yazı olmus

 

 

saygılar..........

Gönderi tarihi:
Çok doğru sayın hayhak...

bunların altını doldurmak istermisiniz yoksa ben birşeyler yazayım mı?

Merak eden anlamayanlar olabilir çünkü :)

DEDİM VE ANLAMAYAN SİZ OLDUNUZ.

nerden bileyim anlayamayacığınızı... Alıntılarımın altına yazdıkarınız ne kadar alakasız şeyler öyle?

 

 

örneğin:

ben demişim ki:

1-bilimci gecinenler:

Bence bu türde insanlar bilim yaptığını sanan ancak anlamsız işler yapmaktan kafalarını kaldıramayıp boş boş işler üretenlerdir. Çok tehlikeli değildirler. Sadece maddi kaynaklarımızı tüketmeleri açısından tehlikeli olabilirler :)

 

2-bilimden gecinenler:

Bu tür insanları iki guruba ayırabilirim:

 

a- Bilimsel bulguları kendi dogmalarına yamamaktan vazgeçemezler. Elmalar armutlar hep bilinçli olarak karıştırılır. Elmayı armut diye yuttururlar ki yutacak bir çok insan hali hazırda hepp mevcut olmuştur.... En tehlikeli türdür.. Dünyadan haberleri olmadığı gibi en çok konuşanlar da onlardır. Uzak durulması tavsiye olunur.... Bu forumlarda izlerine çok rastladım

 

sen kalkıp:

birseyı yaklasık bılmekle ılerde cozulmesı ve detayların kesfedılmesıde ozaman bılım hırsızlıgı ve bılımı kendıne yamamasıdır.

sen bılımle yakından alakalı bır kısı olarak sana sunu soruyorum sayın yersoy newton yer cekımı kanununu nesını cozdu?newton bu kanunu bulmadan once hersey havadamı ucuyordu?newton sadece bu ısleyısın semasını buldu ve bızımde cok ısımıze yaradı.ama senın bu yukardakı atfın bence butun dogmalara gıtmesı gerektı ama sen onun cevabını daha hafıfı bır dılle assagıda vermıssın bakalım ne dıyorsun :)

diyosun...

 

Arada bir bağ varmı? Benim bu maddede tanımadıklarım milyarlarca liralık projeler üreten ancak projenin içeriğine baktığınzda elle tutulur hiç bir şey bulamayacağınız, ne ekonomik bir getirisi olan ne de bilimsel bir probleme çözüm arayan sonuçlara sahip raflarda kalan projelerdir. Nitekim, örneğin, üniversitelerde bunlardan çok bulabilirsiniz. Aslında aynı şey belediyelerde vb kurumlarda da çok... İşte bunlar bilim yaptığını sanıp bilimci geçinenlerdir...

 

İkinci kısımda kastettiğim kişilere burada çok rastladığımı söyledim. Örneğin bilimi kendi dogmalarına alet eden arkadaşlar. Nasılmı yapıyorlar bunu? Şöyle: "modern bilmem ne bilimdalının da ispatladığı gibi" diye başlayıp "bu zaten kuranda yazılıydı" diyenler!!!

 

İkinci grubun b kısmında ise bilim hırsızlarını ayırdım. Bunlar yine üniversitelerde hastanelerde filan çoktur. Başkalarının yaptığı küçük çalışmaları toparlayıp toparlayıp ben buldum ben yaptım derler... ve a şıkkında ayırdıklarımla benzer tarafları yoktur...

 

Gelelim sonuncusuna... Ben geçimini bilimden yapan gerçek bilim insanlarından bahsediyorum siz kalkıp bana yine uzaktan yakından alakası olmayan ve herhangibir anlam ve sonuç içermeyen bir dizi kelime yazıyorsunuz. İşte şunun gibi:

bılımı yapmak ıcın once fıkır ve arastırılacak konu gerekır neya gore bılım?neye gore arstırma?bır kere bılım ınsanlıgın ıhtıyacı olan seyler uzerınde gelısır,bugune kadar oyle aman aman ınsanlıgın ıhtıyac duymadıgı veya ınsanlıgı rahatlatmayan bır bulus veya bulgu uzerınde durulmamıstır.buna ısaret etmek veya bunu bır bılım adamından once kesfetmek neden kotu olsun?bırı soyler bırı arastırır bu potansıyel meselesıdır bırıde yayar aynı bırıncı ve ıkıncı paragrafta yazdıgın gıbı(tabı senın anlatıma bıraz yonlu renk katmıs olman harıc :) )bır dunya bılım adamı bır dunya gorus sayesınde bır dunya arastırma yapıp veya bır dunya dolusu ıhtıyac karsısında arastırma yapıp bulusları harekete gecırır, veya surecı hızlandırır. senın deyımıne gore herkes bılım hırsızı herkes bılımı kendıne dogmalarına atfedıyor.ve en buyuk bılım ve fıkır hırsızlarıda bılım adamları oluyor.kusra bakmayın celıskı dolu bır yazı olmus

 

şimdi yine okudum ama kusura bakmayın yine bir şey anlamadım... Bulduğunuz çelişkinin kaynağı yazdıklarımı anlamayışınız olabilir mi acaba?

Gönderi tarihi:
DEDİM VE ANLAMAYAN SİZ OLDUNUZ.

nerden bileyim anlayamayacığınızı... Alıntılarımın altına yazdıkarınız ne kadar alakasız şeyler öyle?

 

 

örneğin:

ben demişim ki:

 

 

sen kalkıp:

 

diyosun...

 

Arada bir bağ varmı? Benim bu maddede tanımadıklarım milyarlarca liralık projeler üreten ancak projenin içeriğine baktığınzda elle tutulur hiç bir şey bulamayacağınız, ne ekonomik bir getirisi olan ne de bilimsel bir probleme çözüm arayan sonuçlara sahip raflarda kalan projelerdir. Nitekim, örneğin, üniversitelerde bunlardan çok bulabilirsiniz. Aslında aynı şey belediyelerde vb kurumlarda da çok... İşte bunlar bilim yaptığını sanıp bilimci geçinenlerdir...

 

İkinci kısımda kastettiğim kişilere burada çok rastladığımı söyledim. Örneğin bilimi kendi dogmalarına alet eden arkadaşlar. Nasılmı yapıyorlar bunu? Şöyle: "modern bilmem ne bilimdalının da ispatladığı gibi" diye başlayıp "bu zaten kuranda yazılıydı" diyenler!!!

 

İkinci grubun b kısmında ise bilim hırsızlarını ayırdım. Bunlar yine üniversitelerde hastanelerde filan çoktur. Başkalarının yaptığı küçük çalışmaları toparlayıp toparlayıp ben buldum ben yaptım derler... ve a şıkkında ayırdıklarımla benzer tarafları yoktur...

 

Gelelim sonuncusuna... Ben geçimini bilimden yapan gerçek bilim insanlarından bahsediyorum siz kalkıp bana yine uzaktan yakından alakası olmayan ve herhangibir anlam ve sonuç içermeyen bir dizi kelime yazıyorsunuz. İşte şunun gibi:

 

 

şimdi yine okudum ama kusura bakmayın yine bir şey anlamadım... Bulduğunuz çelişkinin kaynağı yazdıklarımı anlamayışınız olabilir mi acaba?

 

 

arada celimsizlik yok! ne dediysen o sadece geniş tutmamışsın konuyu isteyen istediği şekilde alsın diye bende istediğim sekilde düşündüm senin düşüncen o olabilir ama benimki ise konu hakkında bu dur.madem böyle demek istedin oyle yazsaydın yoksoyle yok boyle demek olmaz hem bu savunma haklı cıkma cabasını andırıyor bana :)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.