Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Özgür-Der: Komutanlar ne zaman öğrenecek?


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Özgür-Der: Komutanlar ne zaman öğrenecek?

 

Özgür-Der, yaptığı basın açıklamasında GATA'da askerin Abdullah Gül'e yönelik tutumu ve davetiye krizi üzerinden hükümete seslenerek, askerden hesap sorulmasını istedi.

Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamanın tam metni:

 

 

 

KOMUTANLAR HALKIN İRADESİNE SAYGI DUYMAYI NE ZAMAN ÖĞRENECEK?

 

 

 

Türkiye’nin en temel sorununun bürokratik oligarşi olduğu bir kere daha olanca açıklığıyla yaşanmakta. Daha bir ay evvel halkın oylarıyla seçilmiş bulunan bir Meclis tarafından cumhurbaşkanlığı makamına layık görülen Abdullah Gül, halkın ödediği vergilerle maaş alan asker ve sivil bürokratlar tarafından hakaretvari hareketlere maruz kalmakta. Meclis’teki yemin merasiminden GATA’daki törene, 30 Ağustos resepsiyonuna ilişkin davete kadar bir dizi konuda seçilmiş cumhurbaşkanına karşı gösterilen tepkiler terbiyesizlik ve hazımsızlıktan da öte, açıkça halk iradesinin tanınmadığının göstergeleridir. Aynı şekilde DTP’li vekilleri dışlamaya yönelik tutumlar da halkın tercihinin kaale alınmadığının bir tezahürü olmuştur.

 

 

 

Başta askerler olmak üzere, kendilerini bürokratik vesayet iktidarının sahipleri gören kesimlerin yol açtıkları onca krize, başvurdukları akıl almaz hukuksuzluklara karşı, 22 Temmuz’da halktan yedikleri okkalı tokadı sindirmekte zorluk çekecekleri tahmin edilebilir bir gelişmedir. Bununla birlikte hazımsızlığın doğrudan kural tanımamaya, hukuki çerçeveyi zorlamaya, terbiyesizliğe vardırılması asla normal karşılanamaz, bu çirkinliğe mutlaka dur denilmelidir.

 

 

 

Muhalif siyasi parti temsilcilerinin, medya mensuplarının ya da sivil toplum örgütlerinin seçilmiş cumhurbaşkanını onaylayıp onaylamamaları, kendisine saygı gösterip göstermemeleri kendi bilecekleri bir iştir, resmi görevi bulunmayan hiç kimse bu bağlamda protokol kurallarına tabi tutulamaz. Ne var ki, devlet organlarını temsil eden kurumların ve memur niteliği taşıyan kişilerin uymaları gereken kuralları keyfi tutumlarla tanımamaları kabul edilemez. Bu noktada Hükümet ve Cumhurbaşkanı vakit kaybetmeksizin duruma müdahale etmeli ve gelişmeleri seyirci gibi izlemekten vazgeçmelidirler. Mutlaka kendilerine yapılan saygısızlığın hesabını sormalı ve ilk etapta da mütekabil adımlar atmalıdırlar. Bu noktada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşsiz davet edildiği resepsiyona gitmemesi ilkeli bir tutum olacaktır. Yapılan hareket hem kendisine hem de eşinin şahsında tüm kadınlara yapılmış bir hakarettir. Yine bundan böyle cumhurbaşkanlığının düzenleyeceği toplantılara askerlerin mutlaka eşleri olmaksızın davet edilmeleri de hem siyasi, hem de ahlaki açıdan tutarlılığın bir gereği olarak görülmelidir.

 

 

 

Birileri anlamak istemese de örtülüler, namaz kılanlar, içki içmeyenler bu ülkenin paryaları değildir. Kimse Müslümanlara ikinci sınıf insan muamelesi yapamaz. Herkes haddini bilmeli, azgınlık ve saygısızlık içeren tutum ve alışkanlıklarından vazgeçmelidir. Elbette oligarşik zihniyet sahiplerinin iktidar alışkanlıklarını kendi kendilerine terk etmeleri kolay olmayacaktır. Bu noktada halktan yetki alan siyasiler sorumluluklarının gereğini yapmalıdırlar. Halk seçimlerde kendisinden istenileni yapmış, siyasilere yetki ve görev vermiştir. Siyasiler de kendi sorumluluklarını acilen üstlenmeli ve halkın iradesi üzerinde bürokratik vesayet görüntüsü veren üniformalı, üniformasız tüm memurlara sınırlarını, yetkilerini bildirmeli ve her şeyden önce de halk iradesine saygı göstermeyi öğretmelidir.

 

Özgür-Der

Gönderi tarihi:

Demagoji yapmaktan ve TSK'yı yıpratmaktan ne zaman vazgeçilecek?

 

Asker halkın iradesine karışmıyor...

 

Anlamayana alt yazı geçelim...

 

Asker, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetini birileri halk iradesi bende diyor diye yıpratılmasına izin vermez...

Asker, sınırlarımızı iç ve dış huzurumuzu korumakla görevli olduğu gibi rejimide korumakla mükelleftir...

Aksi icraat gösteren hukuk devletinde gereği ile karşılaşır...

Gönderi tarihi:

**************

 

Genelkurmay, 30 Ağustos resepsiyonu için Abdullah?a Gül?e eşsiz davetiye gönderirken DTP?lilere ise hiç davetiye göndermedi. DTP?liler kendilerine davetiye gönderilmemesine sert tepki gösterdi.

Darbe yapamayan, muhtıra veremeyen asker tepkisini dolaylı yollardan veriyor. GATA"da Gül"ü selamlamayan asker; 30 Ağustos resepsiyonuna da beklendiği gibi Gül"ü eşsiz davet etti. Genelkurmay, DTP"lileri ise hiç davet etmedi. Genelkurmay"ın bu tavrı DTP tarafından sert ifadelerle eleştirildi.

 

 

 

TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın DTP grubunu ziyaretinden sonra gazetecilerin, Genelkurmay'ın DTP'ye resepsiyon için davetiye göndermemesiyle ilgili soruya cevap veren DTP Başkanı Ahmet Türk, şu ana kadar kendi gruplarına davetiye gönderilmediğini, aynı zamanda DTP kontenjanından seçilen Meclis İdare Amiri Sırrı Sakık'a davetiye gelmediğini söyledi.

 

Bu yaklaşımı doğru bulmadıklarını dile getiren Türk, Meclis'te grubu bulunan ve belli bir düşünceyi, belli bir kitleyi temsil eden bir partiye gösterilen tutumun yanlış olduğunu bildirdi. Ahmet Türk, ?Hep ağızlardan düşürülmeyen bölücülük kelimesinin aslında kimler tarafından yapıldığı ortaya çıkıyor!? şeklinde konuşarak asıl bölücülerin askerler olduğunu ima etti.

 

DTP'ye davetiye gönderilmemesi, TBMM Başkanı Köksal Toptan'a da soruldu. Davetiye listesinin kendisinde olmadığını, bu yüzden bir yorumda bulunmasının doğru olmadığını belirten Toptan ise, ?Nihayetinde davet sahibi biz değiliz!? demekle yetindi.

Gönderi tarihi:
Asker, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetini birileri halk iradesi bende diyor diye yıpratılmasına izin vermez...

 

temsilcileri meclise girmiş bulunan yüzde 80 yakın vatandaş demek ki 'gerçekleri' bir türlü göremiyor.

hele yüzde 47 si tam bir 'aymazlık' içinde..

 

aynı çatı altına girmiş bulunan milletvekilinden birine davet var ama digerine davet yok..

bunu nasıl açıklıyorsunuz.

 

o zaman neden seçtiriyorsunuz kardeşim.

adam seçmeninin vekili olmuş ama hala birileri inatla yok sayıyor.

ne diye vatandaşın önüne sandık koyuyorsunuz ki.

başak bir yönetim modeli bulalım kendimize!!!

Gönderi tarihi:
Özgür-Der: Komutanlar ne zaman öğrenecek?

 

Özgür-Der, yaptığı basın açıklamasında GATA'da askerin Abdullah Gül'e yönelik tutumu ve davetiye krizi üzerinden hükümete seslenerek, askerden hesap sorulmasını istedi.

Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamanın tam metni:

.

.

.

Siyasiler de kendi sorumluluklarını acilen üstlenmeli ve halkın iradesi üzerinde bürokratik vesayet görüntüsü veren üniformalı, üniformasız tüm memurlara sınırlarını, yetkilerini bildirmeli ve her şeyden önce de halk iradesine saygı göstermeyi öğretmelidir.

 

Özgür-Der

Özgür-Der kim oluyorda Orduya hesap sorulmasini istiyor yoksa AKP den harcirahmi aliyorlar.Öyle dernekleri biz cok iyi taniriz,sehitler ugurlanirken teröristlerin evlerine ziyarete gidenleri bu ülke insani cok yasadi.Türkiye Cumhuriyetinin ordusu gerektiginde kimseden icazet almaz ve geregini yerine getirir.80 yillik Türkiye Cumhuriyetinin temellerini dinamitlleyenlere kimse askerden saygi beklemesin,saygi önce hakedilir.Bu nedenle Özgür-der gibi dernekler öne sürülerek Türkiye Cumhuriyetinin ordusuna kimse dil uzatmasin.O ordu kimsenin babasinin özel koruma grubu degildir.Bu ülkenin bekcileridirler ve gerektiginde söz söyleme ve tavir koyma özgürlükleri vardir.Teröristbasina taninan demec verme özgürlügünü elestiremeyen ** ******* belirsiz bir dernek Türk ulusunun ordusunu elestirme hakkina sahip olamaz.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
**************

 

Genelkurmay, 30 Ağustos resepsiyonu için Abdullah?a Gül?e eşsiz davetiye gönderirken DTP?lilere ise hiç davetiye göndermedi. DTP?liler kendilerine davetiye gönderilmemesine sert tepki gösterdi.

Darbe yapamayan, muhtıra veremeyen asker tepkisini dolaylı yollardan veriyor. GATA"da Gül"ü selamlamayan asker; 30 Ağustos resepsiyonuna da beklendiği gibi Gül"ü eşsiz davet etti. Genelkurmay, DTP"lileri ise hiç davet etmedi. Genelkurmay"ın bu tavrı DTP tarafından sert ifadelerle eleştirildi.

 

 

 

TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın DTP grubunu ziyaretinden sonra gazetecilerin, Genelkurmay'ın DTP'ye resepsiyon için davetiye göndermemesiyle ilgili soruya cevap veren DTP Başkanı Ahmet Türk, şu ana kadar kendi gruplarına davetiye gönderilmediğini, aynı zamanda DTP kontenjanından seçilen Meclis İdare Amiri Sırrı Sakık'a davetiye gelmediğini söyledi.

 

Bu yaklaşımı doğru bulmadıklarını dile getiren Türk, Meclis'te grubu bulunan ve belli bir düşünceyi, belli bir kitleyi temsil eden bir partiye gösterilen tutumun yanlış olduğunu bildirdi. Ahmet Türk, ?Hep ağızlardan düşürülmeyen bölücülük kelimesinin aslında kimler tarafından yapıldığı ortaya çıkıyor!? şeklinde konuşarak asıl bölücülerin askerler olduğunu ima etti.

 

DTP'ye davetiye gönderilmemesi, TBMM Başkanı Köksal Toptan'a da soruldu. Davetiye listesinin kendisinde olmadığını, bu yüzden bir yorumda bulunmasının doğru olmadığını belirten Toptan ise, ?Nihayetinde davet sahibi biz değiliz!? demekle yetindi.

 

Asker'in DTP ye davetiye göndermek gibi bir mecburiyetimi var ?

 

Artı DTP. ne hakla bize niye davetiye gelmedi diye yakınıyor.

 

Üstünde türk bayrağı var diye. Milletvekili rozerlerini takmaktan korkan DTP'nin aklına "saygı" askerler davetiye göndermeyincemi geliyor.

 

DTP önce Türk bayrağı ile arasında olan düşmanlığa bir son versin. Ondan sonra Türk bayrağı konusunda hassas olan kurumlardan davetiye beklesin.

 

Yani önce saygıyı öğrensin böylece saygıyı hakeder. Türk bayrağından gocunan bir partinin "Biz Türkiye'nin partisiyiz" söylemini kimse ciddiye almaz.

Gönderi tarihi:

ben burada bazılarının yapıştırma gayreti içinde oldukları gerici ve değişime kapalı gibi gösterilenlerden biri olarak :D

 

Atatürk'ün bir sözünü yazmak isterim..

 

''muhterem milletime tavsiyem odur ki,sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki ve vicdanındaki cevher-i asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an vazgeçmesin!''

 

Gönderi tarihi:
sorumlu olan herkes her kurum elestirilmelidir.

yeterki hakli olsun.

 

Yine keloime oyunlarina basvurmussunuz,tabiiki her kurum herkes elestirilebilir,biz burada Tayyib Erdogani Abdullah Gülü elestirdigimizde mangalda kül birakmiyordunuz ne olduda simdi herkesin her kurumun elestirilebilecini iddia etmektesiniz.Elestiri ancak elestiri hakkini haiz kimseler tarafindan yapilabilir,30.000 insanin katillerine yardim ve yataklik edenler onlarin siyasi uzantilari TÜRKIYE cUMHURIYETININ Ordusunu elestirme hakkina sahip degillerdir.Önce hadlerini bilsin ve AKP yede sükretsinlerki bu terörist örgütün siyasi yandaslarini meclise sokturdu diye.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
temsilcileri meclise girmiş bulunan yüzde 80 yakın vatandaş demek ki 'gerçekleri' bir türlü göremiyor.

hele yüzde 47 si tam bir 'aymazlık' içinde..

 

aynı çatı altına girmiş bulunan milletvekilinden birine davet var ama digerine davet yok..

bunu nasıl açıklıyorsunuz.

 

o zaman neden seçtiriyorsunuz kardeşim.

adam seçmeninin vekili olmuş ama hala birileri inatla yok sayıyor.

ne diye vatandaşın önüne sandık koyuyorsunuz ki.

başak bir yönetim modeli bulalım kendimize!!!

 

 

Seçtirsen bir dert, seçtirmesen bir dert...

Paşa açıkladı, pkkya terör örgütü ve bölücü diyebiliyorlarmı, demiyorlar, ama bizim değerlerimiz var, onları çiğnetmeyiz...

 

Ve son cümlede aslında içimizdeki baklayı çıkartmışız, başka bir yönetim şekli...

Zaten biz rejim tehlikede derken bizi görmeyip duymayanlar, kalkıp bugün pkknın meclisteki temsilcilerini savunuyorlar...

Bu ne yaman çelişki, Akp'ye oy vermeyen kitleyi yok sayabiliyorsunuz ama Dtpye davetiye gitmedi diye pek üzülüyorsunuz...

Gönderi tarihi:

-DTP'li Ahmet Türk'e soruşturma-

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk'ün, 30 Ağustos resepsiyonuna davet edilmemeleri üzerine söylediği sözler ve DTP tarafından 30 Ağustos'ta “1 Eylül Dünya Barış Günü” nedeniyle yapılan yazılı basın açıklaması ile ilgili soruşturma başlattı.

Türk ve DTP yöneticileri hakkında başlatılan soruşturma, Türk Ceza Kanunu'nun 301/2. maddesinde düzenlenen, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını aşağılama” suçu kapsamında yürütülecek. Söz konusu suçun işlenmesi halinde, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

 

Bu 301/2'den Özgür-Der'e de bir öpücük gönderseler iyi olur bence. TSK'ya karşı "hadlerini bilmeliler deniyor, saygısızlık etmesinler deniyor, kriz çıkarmakla suçlanılıyor, hukuksuzluklar yapıldığı belirtiliyor, okkalı bir tokat yedikleri vs söyleniyor"

bu liste uzar gider. Yukarda işte, tekrar okuyun.

Gönderi tarihi:

TSK ya kinleri olanlar iclerini bosaltabilmek icin TSK ya karsi yazilmis söylenmis her sözden kendilerini tatmin olmus hissederler.Bu forumlara Özgür-Der gibi ne amacla kurulup calistigi bilinen derneklerin bildirilierini gönderenler,kusura bakmasinlar ama baskasinin tokmagi ile davul calinmaz sözüne iyi dikkat etsinler..Aslinda bu sözün asli baskadir ben ahlak kurallarini cignememek icin kendimden bir uydurma atasözü buldum ona alternatif olarak.Hatirlarsiniz bir IHD vardi basindada kim oldugu bilinen birisi.Bu adam ne yapardi bilirsiniz;Sehit cenazeleri kaldirilirken insanlarin yürekleri parcalanirken PKK ya lanetler yagdirilirken bu adam hep öldürülen veya yaralanan teröristlerin ailelerini ziyaret eder bassagligi veya gecmis olsun dileklerini bildirirdi,daha birdefa olsun bir sehit evine adim atmamis olan bu tipler kurduklari derneklerde cevlete ,orduya veryansin ederek teröristleri savunurdular yani Türkiyeyi bölmek icin daglarda eskiyalik yapanlari.Iste bugünde ayni kisiler ve yandaslari yine TSK ya dil uzatabilmektedirler ve bunu Tayyib Erdoganin Tramvay demokrasisine borclular.Teröristlerle görüsmem diyen bir asker ise ayni cecvrelerce fasist ilan edilebilmektedir,evet TÜRKIYE'yi bu duruma getirenler bugün hem yönetimde hemde Cankayadadirlar.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
TSK ya kinleri olanlar iclerini bosaltabilmek icin TSK ya karsi yazilmis söylenmis her sözden kendilerini tatmin olmus hissederler.Bu forumlara Özgür-Der gibi ne amacla kurulup calistigi bilinen derneklerin bildirilierini gönderenler,kusura bakmasinlar ama baskasinin tokmagi ile davul calinmaz sözüne iyi dikkat etsinler..Aslinda bu sözün asli baskadir ben ahlak kurallarini cignememek icin kendimden bir uydurma atasözü buldum ona alternatif olarak.Hatirlarsiniz bir IHD vardi basindada kim oldugu bilinen birisi.Bu adam ne yapardi bilirsiniz;Sehit cenazeleri kaldirilirken insanlarin yürekleri parcalanirken PKK ya lanetler yagdirilirken bu adam hep öldürülen veya yaralanan teröristlerin ailelerini ziyaret eder bassagligi veya gecmis olsun dileklerini bildirirdi,daha birdefa olsun bir sehit evine adim atmamis olan bu tipler kurduklari derneklerde cevlete ,orduya veryansin ederek teröristleri savunurdular yani Türkiyeyi bölmek icin daglarda eskiyalik yapanlari.Iste bugünde ayni kisiler ve yandaslari yine TSK ya dil uzatabilmektedirler ve bunu Tayyib Erdoganin Tramvay demokrasisine borclular.Teröristlerle görüsmem diyen bir asker ise ayni cecvrelerce fasist ilan edilebilmektedir,evet TÜRKIYE'yi bu duruma getirenler bugün hem yönetimde hemde Cankayadadirlar.

 

 

 

saygilarla

 

 

:clover:

Gönderi tarihi:

Empati yapmadıkca bir sonuc elde edemeyecegiz sanırım bundan 30 yıl önce iöldürülenleri aklıma getirdikce sanırım o dönemki ruha ihanet etmeye devam ediyoruz.Kimse birbirini anlamıyor anlamakta istemiyor sadece daha fazla yıkım isteniyor.

Gönderi tarihi:
temsilcileri meclise girmiş bulunan yüzde 80 yakın vatandaş demek ki 'gerçekleri' bir türlü göremiyor.

hele yüzde 47 si tam bir 'aymazlık' içinde..

 

aynı çatı altına girmiş bulunan milletvekilinden birine davet var ama digerine davet yok..

bunu nasıl açıklıyorsunuz.

 

o zaman neden seçtiriyorsunuz kardeşim.

adam seçmeninin vekili olmuş ama hala birileri inatla yok sayıyor.

ne diye vatandaşın önüne sandık koyuyorsunuz ki.

başak bir yönetim modeli bulalım kendimize!!!

Sevgili aslan 34 daha türk bayrağını,türk meclisini içine sindiremeyen,pkk terörüne terör örgütü diyemeyen pkk'yı kürtlerin silahlı gücü gören ,PKK terörüne karşı sürdürdükleri operasyonlardan rahatsızlık duyan bir parti başkanı türkiye cumhuriyetini nasıl temsil edebilir.

Türkiye büyük millet meclisini temsil edebilecek kişilere o davetiye gönderilir.

önce aynaya baksın sora konuşsun.

Halaçoğlu görevden alınmalıymış ,bölücülük yapıyormuş.

Genel kurmay davetiye göndermemiş, genelkurmay bölücülük yapıyormuş.

Ahmet efendi yaptıklarıyla,söyledikleriyle bölücülük yapmıyor,Genel kurmay ve Halaçoğlu bölücülük yapıyor....

Allhın işine bakın !!

ne denilebilir ki...ne acı bir olay ,YÜZÜNE baka, baka adam kendi yaptığı bölücülüğü ,rahatlıkla sanki sıradan birisiymiş gibi başkasına bölücü damgası vuruyor.

Amacı çıldırtmak yada insanları ***** yerine koymak.

 

Gülermisin ,Ağlarmısın.............Birde davetiye beklersin

sevgili dostum Önce türklüğü içine sindirsin,bir türk vekili özelliklerine sahip olsun o zaman ona hak verelim.

Gönderi tarihi:
Asker'in DTP ye davetiye göndermek gibi bir mecburiyetimi var ?

 

Artı DTP. ne hakla bize niye davetiye gelmedi diye yakınıyor.

 

Üstünde türk bayrağı var diye. Milletvekili rozerlerini takmaktan korkan DTP'nin aklına "saygı" askerler davetiye göndermeyincemi geliyor.

 

DTP önce Türk bayrağı ile arasında olan düşmanlığa bir son versin. Ondan sonra Türk bayrağı konusunda hassas olan kurumlardan davetiye beklesin.

 

Yani önce saygıyı öğrensin böylece saygıyı hakeder. Türk bayrağından gocunan bir partinin "Biz Türkiye'nin partisiyiz" söylemini kimse ciddiye almaz.

 

yok tabi.

herhangi bir askerin kendi özel davetleri için, herhangi bir davetli listesi oluşturma hakkı vardır.

bunda bir sorun yok ve olamaz.

ama kurum olarak yapıyorsanız bir daveti, iş burada biraz degişir.

fedakarlıgı her kurumdan beklemek durumundayız artık.

karşılıklı retleşmeler bu ülkeye degil ama düşmanlarına malzeme veriyor.

söz konusu olan yıllarca sadık millet olarak adlandırılmış bir halk ise ben biraz daha çok düşünürüm.

inanmayan tarihe baksın.

tabiki dtp de bu fedakarlıklara katılacak.

terörü bahane edenlerin elinden bahanelerini almanın yolu, kesinlikle ayrımcılık kokan siyasetler degil..

Gönderi tarihi:
özgür-der kim oluyor ki, TSK gibi bir kuruma laf ediyor?

 

ne günlere kaldık hay Allah?

 

TSK ya bir laf yok, laf yönetim kademelerine olabilir ancak.

demokrasi içinde herkes bu eleştiriden payını alır.

eger vesayetçi bir demokrasi anlayışı gütmüyorsanız.

vesayetçi olmak halkın seçimine güvenmemek demekdir.

her kişinin, her yaptıgı dogru olacak diye bir kaidemi var? bizim bilmedigimiz.

 

 

özgür der, sivil toplum kuruluşlarından biri..

 

isterseniz siz lütfedin, askerin uygulamalarına laf edecek kişileri.

 

unutmadan, Mehmetçigin temeli neresi?

her önünüze gelene asker düşmanı yaftası yapıştırmayı bırakın.

her eleştiri düşmanlık doguruyorsa, yapacak çok işimiz var demekdir.

Gönderi tarihi:

Sayın aslan,

Siz dahi Türkiye'de ayrımcılık yapanlar arasına askeri katıyorsanız, Kürtçülük politikası yapanlar ne yapmasın?

 

Biz bu ülkenin asli unsurları olan Türk Vatandaşları ayrım yapanların teröristler olduğunu biliyoruz... pkk bir terör örgütü ve gücünü ayrımcılıktan alıyor...

 

dtpnin siyasileştirmek istediği de bu... bütün bunları gözardı edip, dtp yi diğer siyasi partilerle bir tutarsak ve onların hangi amacı güttüğünü unutursak sonuç ne olacak? ve asker herşeye rağmen bunlara davetiye gönderdiğinde şehit ailelerine kim ne gibi bir açıklama yapacak?

Gönderi tarihi:
Seçtirsen bir dert, seçtirmesen bir dert...

 

Ve son cümlede aslında içimizdeki baklayı çıkartmışız, başka bir yönetim şekli...

 

işte demokrasiyi anlamamış ya da işine gelen biçimde anlamış bir ruh hali..

''öyle yapsan dert, böyle yapsan dert''

 

başka bir yönetim şekli tabi ki.

demokrasi, ama sizin anladıgınız şekilde vesayetçi bir demokrasi oyunu degil.

öz ile sözün aynı oldugu bir yönetim .

belli bir düşüncenin kayırılması anlayışı degil, her düşüncenin özgür ifade edilmesine dayalı bir yönetim.

bürokratik yapı tarafından yönetilen degil, seçilenler tarafından yönetilen bir yönetim.

halkını tehdit olarak gören, dışlayan bir devlet anlayışı degil, halkı ile barışık bir devlet anlayışıı..

 

bunlar size biraz ters geldi galiba..

Gönderi tarihi:
Sayın aslan,

Siz dahi Türkiye'de ayrımcılık yapanlar arasına askeri katıyorsanız, Kürtçülük politikası yapanlar ne yapmasın?

 

Biz bu ülkenin asli unsurları olan Türk Vatandaşları ayrım yapanların teröristler olduğunu biliyoruz... pkk bir terör örgütü ve gücünü ayrımcılıktan alıyor...

 

dtpnin siyasileştirmek istediği de bu... bütün bunları gözardı edip, dtp yi diğer siyasi partilerle bir tutarsak ve onların hangi amacı güttüğünü unutursak sonuç ne olacak? ve asker herşeye rağmen bunlara davetiye gönderdiğinde şehit ailelerine kim ne gibi bir açıklama yapacak?

 

bakın sayın sardunyam

sorunu saptırmayın.

pkk nın bir terör örgütü oldugunu çok iyi biliyoruz. arkasında abd ve israilin oldugunuda biliyoruz.

benim nerede ve kaç ay askerlik yaptıgımı biliyormusunuz.

meseleyi saptırmayalım.

öyle veya böyle muhatabımız seçilen halk temsilcileri.

bu adamlar buraya kadar çıkmış ve yasalar herhangi bir yaptırım uygulamamışsa bunu kabul edeceksiniz.

bagrınıza taş basacaksınız ama kabul edeceksiniz.

 

yok dtp pkk terör örgütünün maşası olursa, akıllı olmazlarsa, gerçekten sorunun özüne ait argümanlar geliştirmezlerse alacakları cevapda belli olur.

bundan kimsenin kuşkusu olmasın, yok öyle üç kuruşa beş köfte.

tarih bunun şahitlikleriyle doludur hamdolsun.

öncelik bu insanların Kürt halkının temsilcileri gibi muamele görmesidir. öyle veya böyle seçilmiş insanlarla muhatabız.

Kürt kardeşlerimiz tarihden beri kaderleri bizimledir, etle tırnak gibiyizdir.

Osmanlı'da sadık millet olarak isimlendirilmişdir.

sorunu daha da derinleştirecek, bölünmeyi besleyecek uygulamalardan kaçınmak gerekir.

Gönderi tarihi:
yok tabi.

herhangi bir askerin kendi özel davetleri için, herhangi bir davetli listesi oluşturma hakkı vardır.

bunda bir sorun yok ve olamaz.

ama kurum olarak yapıyorsanız bir daveti, iş burada biraz degişir.

fedakarlıgı her kurumdan beklemek durumundayız artık.

karşılıklı retleşmeler bu ülkeye degil ama düşmanlarına malzeme veriyor.

söz konusu olan yıllarca sadık millet olarak adlandırılmış bir halk ise ben biraz daha çok düşünürüm.

inanmayan tarihe baksın.

tabiki dtp de bu fedakarlıklara katılacak.

terörü bahane edenlerin elinden bahanelerini almanın yolu, kesinlikle ayrımcılık kokan siyasetler degil..

 

 

Türk Ordusu bizahiti savaştığı terör örgütünün yasal alandaki temsilcisi gibi davranmaktan asla vazgeçmeyen bir partiye davetiye tabiki göndermez.

 

Ne bekliyordun. Genel Kurmay resepsiyonundan çıkıp. Çatışmada öldürülen bir teroristin ailesine taziye ziyaretine gitmeleri güzel bir görüntümü olurdu ? Evet bugün DTP liler çatışmada öldürülen bir PKK lı teröristin ailesinin evinde taziye ziyaretindeydi. Sen hangi demokraside gördün. Milletvekilleri teröristlerin ailelerine taziye ziyaretine gitsin.

 

"Türk Ordusu Doğuda Kimyasal Silah kullanıyor" gibi korkunç ve akıllara ziyan bir ithamda bulunan DTP lilerimi çağıracak TSK resepsiyona.

 

Türk Bayrağına karşı keskin bir antipati besleyen. Üstünde bayrak var diye Milletvekili rozetini takmaya çekinen. Seçildiği günden beri yürüttüğü tek siyaset. PKK'nın yasal alandaki temsilcisi misyonu taşımak olan bir partidir DTP.

 

Kalkıp niye çağırmamış. Halk iradesine saygı göstermiyor diye TSK yı suçlamak . Ancak TSK ya duyulan antipati ve TSK karşıtlığı için bu olayıda mazeret etmektir.

Gönderi tarihi:
Bence en buyuk sorun Askerin Siyasetin icinde olması... bence ana başlık bu...

 

Asker siyaset yapmiyor ülkesini savunuyor ona bu görev verilmistir,siz bunu siyaset olarak yorumlamakta özgürsünüz ama bu sizi baglar sadece.Asker bu görevi ebediyyen yerine getirecektir gerek gördügünde ve sizlerde buna alisacaksiniz.Yok öyle AB dümenleri ile ganimete konmak.Isinize geliyorsa gelmiyorsa oda sizi baglar.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
işte demokrasiyi anlamamış ya da işine gelen biçimde anlamış bir ruh hali..

''öyle yapsan dert, böyle yapsan dert''

 

başka bir yönetim şekli tabi ki.

demokrasi, ama sizin anladıgınız şekilde vesayetçi bir demokrasi oyunu degil.

öz ile sözün aynı oldugu bir yönetim .

belli bir düşüncenin kayırılması anlayışı degil, her düşüncenin özgür ifade edilmesine dayalı bir yönetim.

bürokratik yapı tarafından yönetilen degil, seçilenler tarafından yönetilen bir yönetim.

halkını tehdit olarak gören, dışlayan bir devlet anlayışı degil, halkı ile barışık bir devlet anlayışıı..

 

bunlar size biraz ters geldi galiba..

 

kusura bakmayın ama ne zaman vazgeçeceksiniz konuları kişiselleştirmekten? :D

 

ruh bilimcimisiniz? B)

 

isterseniz bende kişiselleştirebilirim ama böyle yaparak elime bişey geçmez biliyorum, üstelik benim sözlerinize karşılık verecek tecrübem ve bilgim var, ruh halinizle ilgilenmek zaman israfı olur...

 

öz ve söz bir olmalı diyorsanız lütfen önce bunu kendiniz uygulayın...

 

sizin gibi, sizler gibi falan ifadeler hoş olmuyor...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.