Φ suheda Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 17 Ağustos gecesi herşey 45 saniyeye sığdı. Günlerce,aylarca kulağımdan hiç gitmeyen bir yankıydı orada kimse varmı? depremi hissetmedim km lerce uzaktaydım ama 17 ağustos depreminin ana üssü tüm halkımızın kalpleri idi,buna gönülden inanıyorum. Aynı acıların bir daha yaşanmaması dileği ile ölenleri bir kez daha rahmetle anıyoruz.... Alıntı
Misafir kleo Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 allah ölenlere rahmet kalanlara ve yakınlarını kaybedenlere sabır versin....... Alıntı
Φ zeyynepp Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 amin kleocum ben yaşadım depremi...o geceyi... tek kelimeyle korkunçtu.... Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Ölenlere Allah rahmet etsin. Kalanların başı sağolsun. Allah sabır versin inşallah birdaha bu tür olayları birdaha yaşamayız. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Depremden sonraydı, Üniversitede Sakarya'yı kazanmıştım... Her yer yıkık döküktü. Hatırlarsınız yıkık bir minare vardı. Sakarya'nın meşhur Tozlu Camisinin minaresiydi... Gittiğimde hala alt katları su basmış olan evler yıkık bir halde duruyordu... Ne günlerdi... Aç yattığım günler bile olmuştu yiyecek bulamadığımız için... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Önce o depremde hayatini kaybeden onbinlerce insanimiza Allahtan rahmet diliyorum,o depremden yarali veya sag olarak kurtulan ve yakinlarini kaybeden insanlarimiza gecmis olsun diyor ve sabirlar diliyorum,Allah bu millete bu ülkeye bir daha öyle bir felaket göstermesin,insallah göstermez. O depremi saniyesi saniyesine yasadim Kücükyalida yegenimde misafirdim.O gece nasil bir felaket oldugunu önce anlamadik ama kisa bir süre sonra bu felaketin korkunc fakat kacinilmasi mümkün olan aci boyutlarini ögrendik,bu kolay kolay anlatilabilecek bir duygu degildir.45 saniyede onvbinlerce insanimizi kaybettik.Bunun anlatilabilmesi kolay olabilirmi acaba?? Depremden sonra ugursuz kalemler önce Ordumuza sonra insanlarimiza küfredercesine onlari yasamlari geregi Allahin gazabina ugramis olarak Türkiye halkina empoze etmeye basladilar,Halbuki o binalari yapanlarin eminimki yarisindan fazlasi müslümanligi kimselere birakmayan calma cirpma ile servet edinen müteahhitlerdi.Asil suclu onlardi ve insanimiz üc kurus tasarruf edebilmek ugruna bu ückagitcilarin yaptiklari cürük binalari satin almakla felaketi o yüksek boyutlara tasimistir.Bütün bunlardan ibret almamiz gerekirken maalesef halkimiz,belediyeler sorumlu siyasi merciler hala uyumaktadirlar.Tevizyonlarda depremlerden bahseden bilim adamlarini felaket tellali olarak tanimlayanlarada söylenecek bir cift sözüm var;O felaket tellallari varken biz hala uyuyoruz ya birde olmasalardi acaba ne yapacaktik. Insanlarin zaaflarindan ve tamah hirsindan kaynaklanan bu istenmeyen felaketlerden sonra insanlarin duygularini sömürerek bagnaz ideolojileri ugruna Orduya ve insanlarimizin yasam tarzlarina dil uzatanlar sunu iyi bilsinlerki birgün evlerinin enkazi altinda kalip can verdiklrinde iftira ettikleri icin Allah onlari cezalandirdi denecektir,biz yinede ömürlerinin uzun olmasini diliyoruz. saygilarla Alıntı
Misafir RA_dya Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Yakın bir arkadaşım kuzenini ve onun iki evladını kaybetti depremde. Öğrendiklerinde yanlarındaydım ve ölen bayanın anneside oradaydı. O annenin dramını size ifade etmem imkansız. Cenazelere günlerce elleriyle kazıyarak ulaştılar Bunun gibi daha ne ocaklar söndü. Allahtan hepsine rahmet diliyorum geride kalanlara da sabır... Trajik olan bişey daha var şuan İZMİR-Karşıyakada yaşıyorum. Karşıyaka'nın bütün sahil kesimi dolgu zemin üzerinde... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 17 Ağustos , 2007 Trajik olan bişey daha var şuan İZMİR-Karşıyakada yaşıyorum.Karşıyaka'nın bütün sahil kesimi dolgu zemin üzerinde... Ya bizim kurye arkadaşlarla sık sık konuşup telaşa verdiğimz konu budur işte. Çünkü hergün o eski yapı binalara girip çıkıyoruz. Ya birindeyken bir deprem olsa? Pisi pisine gittik valla... Hele benim dağıtım yaptığım yer zaten dediğin bölge... Gerçi ben ölmekten korkmam ama yine de acı çekmekte istemem ölürken... Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 İnsanın insana değer vermediği memleketlerde ölümle sonuçlanan bu tür facialar yaşanılmaya ne yazık ki devam edilecek. En son örnek Peru. Bu tür doğal afetlerde hayatlarını kaybedenlere rahmet, kalanlara başsağlığı ve sabır dilerim. Alıntı
Φ gökcan Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 mrb lar ben yenı uyesıyım bu toplulugun...17 ağusto depremini yaşamadım ama acısı hala içimde. benım yakındıgım şey ^devletimizin^ ve devlet düzeninde bizim bir yerlere getirdiğimiz şahısların hala bu acılı olaya karşı bir önlem almayışıdır.Hadi o tip evrimlerşmiş insanların yerleşen düzene karşı ayak uydurdugunu az çok kabullenıp o koltuktan kalkmayışlarına alıştık...YA BİZZZ hele hele depreme canlı şahıt olan mılletimiz neden ses çıkarmıyor neden hareket etmiyoruz.Yazıklar olun bize yazıkları olsun gençlere....Depremde cenını kaybeden kardeşlerimizi abilerimizi bir kez daha rahmet ile anıyorum ama kemiklerinin sızladıgını da hissediyorum... Birileri pembe dunyalarda birileri franco rejımınde ortaya atılan 3F nın peşinde birileri de alt kımlık ust kımlık olaylarında ... Realkarnasyona inanlar belkı karşı çıkacak ama bu fanı hayattan giden yakınlarımız yanımızda olmayınca bakıyoruz da nasıl da dolu yaşadıgımızı zannettıgımız ama boş olan bir hayatta yaşıyoruz... Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Çaresizliğimin, tükenmişliğimin, yorgunluğumun suskusunu yazmak kaldı kelimelerime.. Ağlamak neye çare ki? Kim duyar ağladığımı? Nereye düşer gözyaşlarım? Ve bir damla gözyaşının hükmü nedir ki yürek dağlayan feryada? Yüreğim yanıyor,ciğerim kanıyor.. Acımız sonsuz. Genç bedenlerimize hayatın yükü daha bir ağır geliyor artık. Genç olmanın sızısı çok başka. Umut kalmadi artık, herşeyi tükettim. 17 Ağustos 1999'da yitirdik o güzel insanı... Mekanın cennet olsun Kadircan. (19.08.1999,İstanbul) Özledim seni canım kardeşim. Allahım nurlar içinde yatırsın seni, gani gani rahmet eylesin. Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 O korkunç günü hatırlamak bile istemiyorum.... Ama hatırlamak zorundayız.... Alıntı
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Admin Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 Çaresizliğimin, tükenmişliğimin, yorgunluğumun suskusunu yazmak kaldı kelimelerime.. Ağlamak neye çare ki? Kim duyar ağladığımı? Nereye düşer gözyaşlarım? Ve bir damla gözyaşının hükmü nedir ki yürek dağlayan feryada?Yüreğim yanıyor,ciğerim kanıyor.. Acımız sonsuz. Genç bedenlerimize hayatın yükü daha bir ağır geliyor artık. Genç olmanın sızısı çok başka. Umut kalmadi artık, herşeyi tükettim. 17 Ağustos 1999'da yitirdik o güzel insanı... Mekanın cennet olsun Kadircan. (19.08.1999,İstanbul) Özledim seni canım kardeşim. Allahım nurlar içinde yatırsın seni, gani gani rahmet eylesin. Duyunca gerçekten üzüldüm... Uzaktan kolay geliyor insanlara - unutuyorlar - bir süre aldırmıyorlarda ama söylenen söz doğru gibi geliyor bana 'ateş düştüğü yeri yakar' yakmıştırda.... Bende en çok üzülen annene ve sana sabır diliyorum sevgili Taylan Abi ve ekliyorum İnsanlarımıızın politik olayları bir yana bırakarak insanca olan şeylere daha duyarlı olması dileği ile... Saygılar Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Duyunca gerçekten üzüldüm...Uzaktan kolay geliyor insanlara - unutuyorlar - bir süre aldırmıyorlarda ama söylenen söz doğru gibi geliyor bana 'ateş düştüğü yeri yakar' yakmıştırda.... Bende en çok üzülen annene ve sana sabır diliyorum sevgili Taylan Abi ve ekliyorum İnsanlarımıızın politik olayları bir yana bırakarak insanca olan şeylere daha duyarlı olması dileği ile... Saygılar Acımı ve üzüntümü paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Kadircan öz kardeşim değildi ancak hayattaki can dostum, en iyi arkadaşımdı ve çok çok çok dürüst bir insandı. Kardeşim olsa onu böyle sevemez, ona bu kadar üzülemez ve böyle özleyemezdim sanırım. Alıntı
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 Yıkımı yaşamadım,ama depremi,sarsıntıyı yaşadım..Ayrı yerlerde olan aile üyelerine ulaşamama,başka yerlerden bir süreliğine haber alamama ve dünyanın yıkılıp,yapayalnız kaldığım hissini,korkusunu.. Ama biliyorum ki bu hiç ama hiçbirşey değil..''Hafif acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir'' Canını ciğerini,evladını..işini,aşını,yuvasını..kolunu,bacağını kaybeden insanlar..hatta en sevdiklerinin cesedini dahi bulamayan insanlar..bütün ailesini,eviyle beraber kaybedip,yapayalnız,birbaşına kalan çocuklar.. Biz günlerce,haftalarca hergün akşama,sabaha kadar tv başında izledik,kendimizce acılarını paylaştık..gördüğümüze dayanmaya çalıştık,kaç gün toprağın,duvarın altında aç,susuz..korku ve acı içinde kalmış,kanlar içindeki bir yavru çıkarılırken oradakilerin duygularına ortak olduk,ağladık belki sevinçten,belki acıdan.. Ama bitti..Ölenlere rahmet,kalanlara başsağlığı diledik..Sonra herşeyi orda bırakıp sereserpe,rahat ve huzurlu hayatımıza devam ettik..Bir farkla,içimize bir deprem korkusu düştü yalnız,ama o da birşeyler yapmaya yetecek miktarda değildi.. Allah bir daha yaşatmasın,yalnız felaket anında yaşananlar değil,sonrası için de,toparlayacak gücümüz yok. Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 Bana en çok dokunan, beni en çok üzen, hayatımı ve hayata bakışımı değiştiren gün 19 Ağustos'tu. Kadircan'dan 2 gündür haber alamıyorduk, dayanamadık 4 arkadaş atladık arabaya ve İzmit'e gittik. Bagajda su bidonlarımız, 3 koli yiyecek malzemesi, çocuk bezleri, yardım ekipleri için sigara tuvalet kağıdı vs eşya... Kadir'lerin mahalleyi bilen tek kişi benim grupta. Ama o yıkıntılar arasında oturdukları sokağı bile zor buldum. 4 katlı bina etrafında dönerek yerin 5-6 metre içine girmiş ve 2 katlı bir bina gibi olmuştu. Aradık, bağırdık, ağladık sonuç alamadık. Morga çevrilen buz pateni pistine gittik. Artık ne ölülerden korkumuz, ne hayattan beklentimiz kalmıştı. İçeri girdim ve kimliği belirsiz yüzlerce ceset torbasını açıp baktım doktorlarla birlikte. Bulamadık Kadir'i... Ne düşüneceğimi, ne hissedeceğimi bilemiyordum. Sevinmek istiyordum bulamadığımız için ama onlarca yüzlerce cenazeye de üzülüyordum. Devlet hastanesindeki listede yüzlerce isim okudum, okudukça ağladım, ağladıkça tükendim. Eğer bu dünyada yaşarken ölmek varsa, ben zaten yaşamıyordum. Biz 2 gün boyunca bunları araştırırken arkadaşımın cenazesi defnediliyordu bir yardım ekibi tarafından ve biz göremeden, define bile yetişemedik. Allah bu acıyı hiçbir insanoğluna yaşatmasın. Alıntı
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 23 Ağustos , 2007 Eğer olüm olmasaydı yaşamın,hayatın,insanların,olayların,amaçların,arkadaş dostların vb. hiçbir değeri olmazdı. Nasıl olsa hep burdayım diye yan gelip yatılırdı. İşte yaşadığınız ana önem verin,birgün ölecek olmanın farkına varın... yoksa imam kayığına binmek,mefta olmak,nalları dikmek, uzamak, tahtaliköye gitmek, dört kolluya binmek, tahta dikdörtgene girmek,kafaya sıkıp gitmek gibi olur.. ******* Ben yaşıyorum olmazsam yaşamında olmayacağı için pekte önemli değildir ölenler.... Edebiyat parçalamak için başka bir başlık bulsaydın keşke.. Böylece kişilere ve hayata saygılı olma konusunda birşeyler parçalamış olurdun.... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.