Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

hayata anlam arayanlar, yokluğa da anlam verebilirler mi? yokluğu sorgulamak ne kadar saçma bir yaklaşımsa hayata anlam aramakta öyle değil midir?

yokluk neden yok?

düşünecelerinizi merak ediyorum.

Gönderi tarihi:

Aurelius, felsefede en güçlü argümanlardan biri nihilizmdir. Nihilizm için asıl olan yokluktur, varlık olarak hiç bir şeyin değeri yoktur.

 

Nihilizm şu açıdan güçlü bir argümandır: Ona karşı bir kanıt getirme şansınız yoktur. Neyi kanıt olarak gösterseniz o "yoktur" ki kanıt olsun?

 

Ben bir nihilistle uzun ve sıkı bir tartışmaya girdim de az kalsın beni çıldırtıyordu. Tabii bu mecazi anlamda, yoksa çıldıracak bir şey yok. Demem o ki, beni öyle aciz bıraktı, öyle çaresiz bıraktı ki, ben de bir şeyin üzerine gittim mi peşini bırakmam. Ordan tutturuyorum, yok, burdan tutturuyorum yok. Nerden tuttursam, o "yok"... Yapabileceğin hiç bir şey de "yok" tabii bu durumda.

 

Bir arkadaşım böyle bir nihilistle tartışıp sonunda cinnet geçirmek üzere bir hale geldiğini ve "gerçekte olmayan ben, gerçekte olmayan sana gerçekte olmayan yumruğumu vurursam..." diye yerinden kalkıp tartışmayı bitirdiğini anlatmıştı da gülmüştüm.

 

Ben tabii ki tartışmayı böyle bitirmedim. Fikir yüzünden kaba kuvvete başvurmaktan nefret ederim. Fakat hiç vazgeçmedim ve sonunda tartışmayı terkeden nihilist arkadaş oldu. Ucuz kurtulmuştum, çünkü yokluğa karşı öne sürülebilecek hiç bir argüman yoktur. Buna ancak Descartes'in "Düşünüyorum, o halde varım" savı öne sürülebilir. O zaman anladım ki, bazen hasmının silahı bile yararlı oluyor. Benim Descartes felsefesiyle bir ilgim yok. Fakat o günden beri hiç bir şeye önyargı ile bakmam. "Descartes mi, tanrıyı kanıtlamaya çalışan bir filozof" deyip geçmem.

 

*******

*******

Gönderi tarihi:
hayata anlam arayanlar

 

"O kitap (Kur’an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir."

Gönderi tarihi:

innocent, ortada büyük bir yanlış anlama var. Bahsettiğim kişi siz değilsiniz.

 

Nihilizmi kötülemiş de değilim. Felsefede kullanılan bir argümandır. Siz bana tutumumun nihilist olduğunu söyleyin, hiç kızmayacağım.

 

Descartes ile aynı sonuçlara gitmediğimiz için öyle söyledim.

 

Sonsuz saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Nihilizm Felsefenin argümanlarından birisi değildir.

 

Nihilizm bir felsefedir bir doktrindir.

 

Aynı zamanda ne anlattığı en az anlaşılan ve içeriği en az bilinen doktrindir. Anarşizmle beraber.

 

Ana olarak. İnsanların birarada yaşamaya başladıktan sonra oluşturduğu tüm değerleri, anlamları, kavramları, yargıları reddeder. Bu yönüyle anarşizmin anasıdır.

 

Kendisi onu savunanlarla kafadan çelişir. Bir kişi ben nihilizme inanıyorum. Onun doğrularını kabul ediyorum yada ben nihilistim derse. O nihilist olamaz. Çünkü buda bir inançtır. Diğerlerinden farkı yoktur. İnsanlar tarafından üretilmiş bir fikirdir. Ve nihilizme göre anlamsızdır, yoktur. Bu yüzden benim kendisine nihilist diyenlerle tartışmam çok kolay olmuştur. İnsanların yarattığı tüm değerler, tüm fikirler, tüm inançlar ve tüm doğrular anlamsız ise. Sen neden bir fikri savunuyorsun veyahutta anlamsız olan yaşam üzerine fikirler üretiyorsun demek yeterlidir. Zira üstüne fikir ürettiğin herşeyin bir anlamı olmalı.

 

Tabiki bu sonradan populer olan haliyle nihilizmdir. Ortodox nihilizm bilimin suphecilik ve kanıt arama mantığına dayanır. Yani o baştan hiçbirşeyin olmadığını varsayar. Karinesi budur. Daha sonra ancak kanıtlanabilen şeylerin sadece doğru olduğuna inanır. Bu derlenemeyen ortodox nihilizm Rusyada bir dönem yayılsada. Yerini Niçe ile somutlaşacak populer nihilizme bıraktı.

 

 

Bugün Nihilist yoktur aslında. Ama Nihilizmin spesifik yanı, iddialarının hiçbirşeye dayanmadığı için çürütmeninde imkansız olan yanı çekici gelmektedir.

 

Nihilizm artık sadece marjinalliğiyle ilgi çekmektedir. Bunun ötesinde Dünyanın insanoğlundan milyonlarca yıl öncede varolduğunun ispatlanmasıyla idealist felsefenin tüm türevleri gibi tarihten çekilmiştir.

Gönderi tarihi:

Nihilizmin ne olduğu sorununun katilu'nun öldürün demek olup olmadığı sorununa dönüşmesinden endişe ediyorum.

 

Genel anlamda tümel felsefe açısından baktığınızda onun içindeki her doktrin, onun argümanlarından biri olur.

 

En az anlaşılan ve en az bilinen olduğu doğru...

 

Nihilistleri susturmanın kolay olduğu ise tamamen yanlış. Gerçek ve çetin bir nihiliste çatın da görün gününüzü... Çünkü nihilist savını bir teori, kanıtlanması gerekli bir hipotez olarak koymamaktadır. Hiç bir kanıta ihtiyacı olmadığını söylemektedir. "Madem nihilizme inanıyorsan, demek bir inancın var" demek faydasızdır. "Bu bir inanç değil" der. "Bu bir duruş" der. Yani ona dayatılan bir "gerçek" dayatmasına karşı tavır almaktadır, kendi gerçeğini kanıtlama peşinde değildir.

 

Bunun için "gerçekte olmayan" yumruğunuzu sallarsanız boş boş bakmayacaktır, "nasılsa gerçek değil" demeyecek, kendini savunacaktır. Çünkü onun davası sizin yumruğunuzun gerçekte olmadığı değildir. Gerçek niteliği bilinmeksizin kendisine yönelik bir yumruk algısı karşısında bir tavır geliştirmektedir.

 

Nihilistlerde beni rahatsız eden tek şey bilimsel bulguları da her veri gibi sübjektif bir algı biçimi kabul etmeleri, zaten "objektif" diye bir kavramın olabilirliğini kökten reddetmeleri.

 

Nihilizmin anarşizmle ilgisi de yanlış anlaşılmıştır. Nihilist düzene başkaldıran ve onu kendi istediği biçime sokmak isteyen biri değildir. Böyle olsa, inandığı bir düzen biçimi olsa nihilist olmazdı. Tersine nihilistler son derece uyumludur. Düzeni yıkmaya filan çalışmazlar. Dayatmalara karşı aktif değil pasif tavır sergiler, bildiklerini okurlar. Tıpkı yumruğun varlığına inanmasalar da, kendilerini korudukları gibi, örneğin vergi vermeleri gerektiğinde "niye verecekmişim, bu düzene inanmıyorum ki" demezler. Durumun gereğini, "inanmak zorunda olmaksızın" yerine getirir ve vergiyi öderler. Çok da naziklerdir, hiç bir şey için sizi kırmaz, gücendirmezler. "Hiç" için hiç bir şeye değmeyeceğini söylerler. Sofi gibi insanlardır.

 

Sonuç olarak dünya farklılıklarıyla, renkleriyle güzel... Ben etiketlemenin, yaftalamanın yanlışlığından dem vurmak için kasten yaftalama yapar ve "kardeşim, komünist misin, anarşist misin?" filan derim. Amacım, bunun ardından yaftalamanın ne kadar yanlış olduğunu anlatabilmektir.

 

Dünyada ortaya atılamayacak argüman yoktur. Tek şart var: Argümanını kabul etmenin bir "zorunluluk" olduğunu savunarak dayatma yapılmaması. Şimdi aklıma geldi, nihilistler benim temel argümanım olan determinizme de sacayağından biri "gerekirci" olduğu için şiddetle karşı çıkarlar. Onlar için gerçek olmadığından, gerekirlik de yoktur. Sadece anlık durumun geçici gereği vardır. Geçmişi geleceği bağlayan bir nedensel gerekirciliği kabul etmezler. Keşke bir nihilist olsa da gerekirciliğin "zorunlulukçuluk" olmadığını tartışsam...

 

Tartışma kırıp dökme, sövüp sayma, tehdit yıldırma değildir. Kabul ettirme girişimi de değildir. Yutturma, kandırma, aldatma, sindirme, susturma girişimi hiç ama hiç değildir. En çok "böyle konuştuğun için şu köşeyi dönmeden kafana taş düşsün inşallah" diyenlere üzülüyorum. Keşke karşıtlıktan bu kadar nefret etmeseler. Faraza çok sevdiğiniz bir kuşunuz ve bir de kediniz var. Bir gün boş bulundunuz ve kedi kuşu yedi. Kediden nefret eder miydiniz? Ben etmem. Kendimi suçlar ve kediyi yine bağrıma basarım.

 

Her şey elinde olan bir yaratıcı satranç mı oynuyor da taşların yarısını beyaza, yarısını siyaha boyayıp karşılıklı dizmiş?

Gönderi tarihi:

"duruş" "tavır" vs adın ne olarak koyulursa koyulsun bir fikirdir. Dünyayı ve hayatı çözümlemek üzere fikir yürütmektir. Adı ne koyulursa koyulsun, bir şeyleri "doğru" kabul etmektir. Buda nihilizmin kendisiyle çelişir. Bir inançtır. Çünkü kişi nihilizmin ortaya koyduklarına inanmaktadır. Dediğim gibi adını ne koyarsa koysun. Bir kişi felsefe yapıyorsa, o zaman dünyadaki herşeyin anlamsız ve boş olduğu iddiasıyla çelişir, çünkü felsefe yapmak başlı başına ele alınan konuya bir anlam yüklemek bir değer biçmektir.

 

Anarşizm deyince kişinin aklına, cephede savaşan ispanyol anarşistleri. Yada fabrikalara saldırıp makineleri parçalayan amerikan anarşistleri gelip, Nihilizmle arasındaki bağı incelemesi yanlıştır. Anarşizmin teorisinden bahsedilmektedir. Anarşistlerin ne yaptığından değil. İzm ve ist ler arasında fark vardır. Nihilizmin temelde insanların ürettiği tüm değerler ve kurumları reddeden karşı koyuşu. Bakunin ve Proudhon'un felsefelerini oturrttukları temel noktadır. Marksizmin asgarisi ve kaidesi olarak aldığı hegel diyalektiği gibi. Anarşizmin felsefi ayağı Nihilizmdir. Anarşizmin siyasi yanı ile bir felsefeyi kıyaslamak hata olur. Anarşistlerin aktifliği, karşı koyuşçu olması, direnişçi olması, Anarşizmin siyasi yöntemleriyle alakalıdır. Yani bir fikrin hayata geçirilmesi için kullanılan yöntemler başka bir şeydir. Fikrin veya ideolojinin hedefi başka bir şeydir. İdeoloji hedefini belirlerken felsefeyi temel alır. Yöntemini belirlerken siyaseti.

 

Artı nihilistler şöyledir, nihilistler böyledir gibi tanımlar ise. Ancak kişinin kendi hayat dünyasında biçimlendirdiği tanımlardır. Çünkü dünyada şöyledirler, böylediler denilecek nihilistler yoktur. Niçe gibidir. Kimse Niçenin söylediklerinin doğru olduğunu düşünmez. Ama Niçeden bahsetmek insanların hoşuna gider. Çünkü farklıdır.

 

En basiti "buda dahil bütün genellemeler yanlıştır" sözüne bakan kişi. Önermenin doğruluğunu düşünmez bile. Cümlenin kendisi çekici gelir. Edebi yönü. Yoksa yahu Niçe, Genelde zenciler siyah tenlidir, demek bir genellemedir ve neresi yanlıştır. Yada, genelde insanlar sabahları kahvaltı eder demenin neresi yanlıştır, diye kaba ve ilk anda çürüten bir mantık yürütmek yerine. Bu cümleyi kullanmayı seçer. Çünkü hoşuna gider.

 

Yine Nihilizmin içeriğinin yanlış bilindiğine örnek. Yukarıdaki gibidir. Nihilizmin maddenin yok olduğu gibi bir varsayıma sahip değildir. "Gelen yumruk aslında yoktur" gibi bir mantık hiçbir zaman yürütmez. Buda idealist felsefe ile, nihilizmi birbirine karıştırmak. İdealizmin savlarının nihilizme maledilmesiyle oluşan bir yanlış anlaşılmadır.

 

Nihilizm değerleri, inançları, doğruları reddeder. Yani insanın birlikte yaşayarak oluşturduğu tüm değerleri. Örneğin doğrusu bir nihilisti "ahlaksızlıkla, yalancılıkla, düzenbazlıkla suçlamak" gibi maddi bir saldırı değile manevi bir saldırı yaptığınızda onun için önemi olmayacaktır. Çünkü ahlak kurumu ona göre anlamsız olduğu için ona dayanarak yapılan bir saldırı boştur. Karşı koymak veya kendini aklamaya çalışmakta anlamsız olur.

 

Nihilizm Bilimsel bilgi dışında, hiçbir gerçek bilgi olmadığını kabul eder.

 

Dolayısla Nihilizmin maddenin yok olduğunu iddia etmek. Yada nihilistlerin "objektif" kavramını reddettiklerini vs iddia etmek. Dediğim gibi kişinin önce kendi kafasında bir "Nihilizm" modeli oluşturup. Ardından bunun üzerinden önermelere tespitlere gitmesidir.

 

Yani yumruğun varlığına inanırlar. Çünkü yumruk surata patladığında, bilim onun bir şiddet ve basınç yaratacağını bu şiddet ve basınç sonucu vucudun hasar göreceğini söyler.

 

 

Nihlizmin hiçbir kanıta ihitiyaç duymadığı gibi bir şeyde söz konusu değildir. Nihilizm için tek ve gerçek kanıt bilimsel bilgidir. Dolayısıyla bilimsel bilgi ve kanıta ihtiyaç duyarlar.

 

İlk yazımda söylediğim gibi. Hala Nihilizm ne anlattığı en az bilinen felsefedir.

Gönderi tarihi:

Evet, buradan çıkan sonuç şu oluyor: Neredeyse nihilistler sayısınca nihilizm çeşidi var. Çünkü her insanın kendine has bir düşün yapısı vardır. İkisi aynı biçimde duşunen iki insan bulamazsınız. Etiketleme konusunun yanlışlığı buradan kaynaklanıyor.

 

Ama şu var ki, bu etiketi birileri kendileri kullanıp, bu etiket altında örgütleniyor ve belli amaçları gerçekleştirmek için birlikte hareket ediyorlarsa... O zaman konu felsefeden çıkar, siyasi olur.

 

Neyse, ben de Descartes'i bundan dolayı argüman olarak kullanmıştım. "Yok'um diyorsun ama, düşünüyorsun, demek ki varsın" diye. Dediğin gibi de olabilir Cyrano, bilmiyorum. Benim tanıdığım nihilist yokluğu ve hiçliği her şeyin temeline koyuyordu ve bilimsel kabulleri de reddediyordu. Hiç bir kabule yanaşmıyordu. Demek "çok özel" bir nihilistmiş...

 

Konuyu şuraya getirmek istiyorum ki, "ateistler" diye bir etiketleme de yapılamaz. Ateistler sayısınca ateizm türü olabilir. Tıpkı dindarlar sayısınca dindarlık türü olduğu gibi. Yani ben öbür dünyada "Ey siz bilmem neciler, yürüyün bakalım şu tarafa" denilebileceğine inanmıyorum, çünkü böyle bir şey olamaz. Her insanın kendi nedensellikleri var, kendi açmaz ve çıkmazları var. Topyekün bir etiketleme yapılıp insanlar kategorize edilemez.

Gönderi tarihi:
Nihilistleri susturmanın kolay olduğu ise tamamen yanlış. Gerçek ve çetin bir nihiliste çatın da görün gününüzü... Çünkü nihilist savını bir teori, kanıtlanması gerekli bir hipotez olarak koymamaktadır. Hiç bir kanıta ihtiyacı olmadığını söylemektedir. "Madem nihilizme inanıyorsan, demek bir inancın var" demek faydasızdır. "Bu bir inanç değil" der. "Bu bir duruş" der. Yani ona dayatılan bir "gerçek" dayatmasına karşı tavır almaktadır, kendi gerçeğini kanıtlama peşinde değildir.

 

Nihilistlerde beni rahatsız eden tek şey bilimsel bulguları da her veri gibi sübjektif bir algı biçimi kabul etmeleri, zaten "objektif" diye bir kavramın olabilirliğini kökten reddetmeleri.

Benim gözlemime göre ateist kişiler önce dini ayrıntılı bir şekilde tanıyıp öğreniyor, sonra reddediyorlar. Bu kişiler oldukça dindar yaşanmış bir dönem geçirebiliyor, dindar bir aileden geliyor olabiliyor, dindar bir çevreden çıkmış olabiliyorlar.

 

Ancak bir ateist asla babadan görerek ateist olmaz. Mutlaka araştırarak, öğrenerek karar verip olmuştur. Buradan bir genellemeye gidecek olursak, ateizm bilinçli bir tercihtir, dindarlık geleneksel bir tercihtir. İnsanların çoğu kabul edilegelen şeyleri reddetmemeye eğilimlidir. Fakat bu genel anlamda... İnsanlar tekdüzelikten, hiç bir şeyin değişmeden aynen gitmesinden de hoşlanmazlar, değişim isterler. Ancak bu değişimlerin çok radikal olmasını sevmezler, bilineni kökten tam zıttına değiştirmesinden çok ama çok büyük bir çoğunluk ürker.

....

...

..

.

Konuyu şuraya getirmek istiyorum ki, "ateistler" diye bir etiketleme de yapılamaz. Ateistler sayısınca ateizm türü olabilir. Tıpkı dindarlar sayısınca dindarlık türü olduğu gibi. Yani ben öbür dünyada "Ey siz bilmem neciler, yürüyün bakalım şu tarafa" denilebileceğine inanmıyorum, çünkü böyle bir şey olamaz. Her insanın kendi nedensellikleri var, kendi açmaz ve çıkmazları var. Topyekün bir etiketleme yapılıp insanlar kategorize edilemez.

Bunu bir "Değişme - Gelişme" olarak görüyorum...

Gönderi tarihi:
Evet, buradan çıkan sonuç şu oluyor: Neredeyse nihilistler sayısınca nihilizm çeşidi var. Çünkü her insanın kendine has bir düşün yapısı vardır. İkisi aynı biçimde duşunen iki insan bulamazsınız. Etiketleme konusunun yanlışlığı buradan kaynaklanıyor.

 

Ama şu var ki, bu etiketi birileri kendileri kullanıp, bu etiket altında örgütleniyor ve belli amaçları gerçekleştirmek için birlikte hareket ediyorlarsa... O zaman konu felsefeden çıkar, siyasi olur.

 

Neyse, ben de Descartes'i bundan dolayı argüman olarak kullanmıştım. "Yok'um diyorsun ama, düşünüyorsun, demek ki varsın" diye. Dediğin gibi de olabilir Cyrano, bilmiyorum. Benim tanıdığım nihilist yokluğu ve hiçliği her şeyin temeline koyuyordu ve bilimsel kabulleri de reddediyordu. Hiç bir kabule yanaşmıyordu. Demek "çok özel" bir nihilistmiş...

 

 

Şöyle bir ihtimal olamazmı. O kişinin aslında nihilist olmadığı ihtimali. Nihilizmi kulaktan dolma bilgilerle, herşeyin yok olduğunu iddia eden bir akım sanan bir kişi olamazmı tartıştığın kişi. Çünkü belirttiğim gibi. Ne anlattığı en az bilinen akım.

 

Zira bilimsel kabulleri reddeden bir kişi nasıl nihilist olabilirki. Yani "sadece bilimsel bilgileri gerçek sayan" bir felsefeyi bilen inanan ve onu savunan kişi. Bilimsel kabulleri reddediyorsa, o sahibim dediği izmin en temel dayanak noktasını reddediyor demektir.

 

Tin maddeden önce gelir diyen bir materyalist olabilirmi.

 

Madde herşeyin üstündedir, her şey maddenin ürünüdür diyen bir metafizikçi olabilirmi.

 

Maddenin aslında olmadığını, herşeyin bizim algılarımızın bir ürünü olduğunu savunan okul nihilizm değil. İdealizmdir. Oda dünyanın insanoğlundan milyonlarca yıl öncede varolduğunun kanıtlanmasıyla çökmüştür. Fantazi boyutunda kalmıştır (matrix hesabı)

 

Nihilizm ise, bilimsel bilgiler haricinde oluşturulan tüm değerlerin, anlayışların, yok olduğunu savunuru. Şöyleki bilim hayata özel bir anlam yüklemez. Bilimse göre insanın doğup yaşayıp ölmesiyle, bir karıncanın doğu yaşayıp ölmesi arasında hiçbir fark yoktur. Ancak insan buna gerek dinle, gerek kendi kattığı anlamlarla bir çok anlam yükler. Nihilizm bunların hepsinin boş olduğunu iddia eder. Tek gerçek vardır nihilizme göre. Oda bilimin kabul ettiği. Doğuyoruz, besleniyoruz, ürüyoruz ölüyoruz. Bunun haricinde hayata yüklediğimiz her anlam insan tarafından yaratılan aslında olmayan değerler.

 

 

Konuyu şuraya getirmek istiyorum ki, "ateistler" diye bir etiketleme de yapılamaz. Ateistler sayısınca ateizm türü olabilir. Tıpkı dindarlar sayısınca dindarlık türü olduğu gibi. Yani ben öbür dünyada "Ey siz bilmem neciler, yürüyün bakalım şu tarafa" denilebileceğine inanmıyorum, çünkü böyle bir şey olamaz. Her insanın kendi nedensellikleri var, kendi açmaz ve çıkmazları var. Topyekün bir etiketleme yapılıp insanlar kategorize edilemez.

 

Bu yanlış. Ateizm bir düşünceler bütünü, bir fikir veya ideoloji değildir. Ateizm sadece tanrı kavramını reddetmektir. Dolayısıyla bu bir sınıflamadır. Ateist komunist olabilir, Ateist faşist olabilir, Ateist ırkçı olabilir, Ateist demokrat olabilir, Ateist liberal olabilir. Ancak ateizm tek çeşittir. Oda ismindende anlaşılacağı gibi teizmin tersi. Bir tek ateizm türü vardır. Ve tüm ateistlerin ortak noktası budur. Tanrı kavramını reddetmek.

 

Bir insanın bir şeye inanmasının bir sürü türü olabilir evet. Kimisi inandığı şeyi farklı yorumluyordur. Kimisi farklı. Ancak bir şeye inanmamanın tek türü vardır. O da sadece inanmamak. İnanmamanın çeşidi olmaz.

Gönderi tarihi:
Bir insan için yokluk yaratılana kadar vardı,ilk nefeste yokluk yerini ebediyete bırakır,bu yüzden yokluk''var olan bizler için anlam ifade etmiyor''

 

 

Var olana kadar yoktum , Var olduktan sonra ne olacağını bilmiyorum.

 

 

varlık varolana kadar yoksa.. Tanrı da...?

 

 

sarmalı, kısır döngüyü farkedebiliyo musunuz?

 

demek ki varlık her zaman var.

Gönderi tarihi:

Boşig, itiraz ediyorum. Bu bir aşama kaydetme değil. Daha önce görmediğim bir gerçeği yeni görmüş değilim. Genelleme yapmak ayrı bir yöntemdir, ayrıntılara girmek ayrı bir yöntemdir. Genelleme yapmak bazı durumlarda zorunlu ve geçerlidir. Ayrıntıya daha sonra girersin. Ayrıntıya başta girmemiş olmak, gerçeklerden haberdar olmamak anlamına gelmez. Orada genelleme gerekmiştir, yapılmıştır, burada ayrıntılama gerekmiştir, yapılmıştır…

 

Cyrano, bu nihilizm konusunu ortaya atmam faydalı oldu mu bilmiyorum. Konu çok kişiselleşti. Ben buraya anılarımı anlatmak için yazmıyorum. Fakat o tartıştığım arkadaş kendisini nihilist olarak tanıttı ve tartışabilmek için nihilizmi bayağı araştırdım. Bu tartışma neredeyse bir sene sürdü. Bildiğim bir şey varsa en öğretici tartışmalarımdan biriydi. Onun sayesinde çok şey öğrendim. Asla bir kere bile öfkelenmedi, sabırsızlanmadı ve o çok bahsettiği “duruş”unu asla bozmadı. Neyse, konu bu kadar…

 

Gelelim ateizme. Ateistlerin bir kısmı sadece içinde bulundukları toplumun dinini reddederler, kendilerine empoze edilene karşı çıkarlar. Bir kısmı bütüncül anlamda din olgusunu reddederler. Buna göre tanrı varsa da bir talebi olmamıştır insanlardan. Bir kısmı sadece maddenin var olduğuna inanır, madde dışı bir bilincin varlığını reddeder… Bir ateist tek başına ele alındığında bütün bu yelpaze içinde bir yerlerde duruyor olabilir.

 

Tek türlü ateizm vardır demek, önceki yorumumda bahsettiğim “Siz ateistler, yürüyün bakalım şu tarafa” mantığı anlamına gelir, buna katılmıyor ve inanmıyorum. Bu dünyada da, varsa öbür dünyada da sakat ve basit bir mantık olacaktır.

Gönderi tarihi:

Daha açıkçası ben nereye gelmek istediğimi net olarak söyleyeyim:

 

Dinde bir anlayış vardır: Tanrıya inanmıyor, tanıtılan formattan başka bir tanrıya inanıyor, hatta tanıtılan formattaki tanrıya inanmanın yanında, başka formatta bir tanrıya daha inanıyorsan, hiç farketmez, toparlanıp hep birlikte cehenneme doldurulacaksınız.

 

Şahsen ben başka formatta bir tanrıya inanan biriyle aynı kategoriye konmak istemem. Adam dünyadayken Buda heykelinin önüne muzlar, sütler yığmış, hoppala... Yanıbaşımda ciyaaakk... işkence görüyor. Bu ne yahu? Ben bununla mı bir tutuldum? Hoop zebani kardeş, dilekçem var! Başka bir koğuşa naklimi talep ediyorum. Ne konuşacağım bununla ben yahu? Adam "Ah Buda ah! Niye asıl tanrının bu olduğunu söylemediydin?" diye sayıklayıp duruyor.

 

Benim baştan beri formasyonum: İnsanların kategorize edilemeyeceği. Dünya bir satrançtır, insanların yarısı siyah şahın piyonları olan siyah taşlar, yarısı beyaz şahın piyonları olan beyaz taşlardır. Bildiğimiz satranç sanma, çok adaletsiz bir oyundur. Ne halt edersen et, sonuçta beyaz kazanır. Sonra oyun biter, siyah taşlar bir kavanoza, beyaz taşlar bir kavanoza konur ve... Siyahların kavanozundan "ciyaaakkk" sesleri yükselir. Beyaz kavanozdan ise şen kahkahalar... Bu dayatmayı kabul etmiyorum ben.

 

Bu formatı dayatan bir sürü ayet vardır. İstersen allamei cihan ol, bütün iyiliklerin boşa gideceği, toparlanıp doldurulup cehenneme sürülecekleri... Hiç bir sorgu sual olmayacağı, yüzlerine bakılıp konuşulmayacağı... Bütün bunlara sebep? Önerilen formata inanmamış da ondan...

 

Çok derin ve tehlikeli bir kategorize...

Gönderi tarihi:

Bence yanıldıgınız nokta burda, Tanrı Ayrı ayır din yollamadı ki Yahudilik dini bozulunca yani degistirilince Hz.İsa yollandı o aslında Hristiyanlıgı getirmedi bozulan yahudi dinini duzeltmek icin getirildi ve Hristiyanlık bozulunca bundan sonra Hz.Muhammed geldi İslam dinini getirdi ve İslam inancına göre butun Peygamberler haktır ve bozulmamış yani Hz.Musa ve Hz.Davut dönemindeki yahudiligi islam reddetmiyor bu Hz.İsa dönemindeki Hristiyanlık icinde gecerli...

 

Satranca gelince :) aslında buda insan iradesiyle ilgili bir durum sonucta akıl verdi irade verdi bununla deyerlendirmek lazım kim siyah kim beyaz kisi kendisi karar veriyor öyle bi irade verilmis yoksa hayvandan farksız olunmazdı ki dusunsenize bir ördek dogdugu gibi yuzmeyi biliyor ne yapacagını nasıl yasayacagını bilir makina gibi ama bu insan icin gecerli diil ki insan ne olmak istiyorsa o oluyor....

Gönderi tarihi:

innocent, belki her şey gibi dinin aşamaları olduğu ve zamanla iyisinin çıktığını savunabilirler, bu anlamda İslam dininin Hristiyanlıktan iyi olmasının mekik aletinin yürüyüş bandından iyi olması gibi olmayacağını savunabilirler.

 

Fakat o zaman da insanlık bin yıldan fazladır bu kadar aşama kaydettiği, hatta iki yüzyılda insanlığın toplam geçmişi ile kıyaslanmayacak bilgi birikiminin ortaya çıktığı bir döneme gelinceye kadar niye son din denip işin bağlandığı sorunu ortaya çıkar. Madem bu iş aşamalı oluyordu, niye bir aşamada, hem de çok yetersiz bir aşamada son verildi?

 

Görüyoruz, ne kölelik yasaklanmış, ne kadın-erkek statüsü (hukuki açıdan) eşitlenmiş, ne çağdaş anlayışa uygun ceza yasaları gelişebilmiş İslam'da. "Onları da zamanla insanlık tamamlayacağı için" deniyor. Tamam işte diyorum ben de o zaman, Kur'an ayetleri sonsuza kadar geçerlidir demeyin? İçinden çıktığı zaman diliminin ve toplum kesiminin durumuna göre, o kapsamda sınırlı bir kitaptır. Evrensel ve ebedi olamaz?

 

Şimdi bana ne peygambere eşleri arasında sırayı gözetmeme hakkının verilmesinden? Bu beni zerre kadar ilgilendiriyor mu? Bunu anlatan ayeti ben ne yapayım? Bunun beni ilgilendirmediği bir yana, evrensel ve ebedi olduğu iddia edilen bir kitapta bu iznin yer alması yersiz olmanın ötesinde itici ve sevimsiz geliyor bana.

 

Bahsettiğiniz çelişkiyi her çocuk yaşar, hepimiz yaşadık. Edison'un da bütün kafirler gibi cehenneme atılacağını duyduğumuzda hangimizin içi burkulmadı? Elektrik her çocuğun rüyası ilginç bir fiziksel olgudur. "Bunu bulan adam, cehennemde yanacak? Olacak iş mi?" diye hangimiz düşünmedik?

 

Zaten hepimiz hayvanat bahçesine gittiğimizde oradaki şempanzelerin kulak kıvrımlarına, parmaklarını kullanışlarına gözümüz takılmıştır. Benzerlik gözardı edilecek gibi değildir. Fakat hemen çevremizden bildik otoriter bir yaşlı sesi "şüphelerimizi" giderme görevini seve seve üstlenmiştir. Olmadı, pek kulak veresimiz gelmedi, o zaman cehennemde yanma korkutmasıyla muhatap olmuşuzdur.

 

Korku yüreğimize doğal bir refleks işlevi görecek etkinlikte yerleştirilmiş. Ancak bundan sıyrılmasını bilenler özgür ve nitelikli bilim yapıyor, bilgi toplumunu onlar oluşturuyor.

Gönderi tarihi:
Bence yanıldıgınız nokta burda, Tanrı Ayrı ayır din yollamadı ki Yahudilik dini bozulunca yani degistirilince Hz.İsa yollandı o aslında Hristiyanlıgı getirmedi bozulan yahudi dinini duzeltmek icin getirildi ve Hristiyanlık bozulunca bundan sonra Hz.Muhammed geldi İslam dinini getirdi ve İslam inancına göre butun Peygamberler haktır ve bozulmamış yani Hz.Musa ve Hz.Davut dönemindeki yahudiligi islam reddetmiyor bu Hz.İsa dönemindeki Hristiyanlık icinde gecerli...

 

Satranca gelince :) aslında buda insan iradesiyle ilgili bir durum sonucta akıl verdi irade verdi bununla deyerlendirmek lazım kim siyah kim beyaz kisi kendisi karar veriyor öyle bi irade verilmis yoksa hayvandan farksız olunmazdı ki dusunsenize bir ördek dogdugu gibi yuzmeyi biliyor ne yapacagını nasıl yasayacagını bilir makina gibi ama bu insan icin gecerli diil ki insan ne olmak istiyorsa o oluyor....

Eğer Allah tarafından gönderilen dinler, bir önceki bozulan dini yenilemek amacıyla gönderilmişse ; neden Müslümanlık o tarihlerde Hristiyanlığın Merkezleri konumunda olan Roma veya İstanbul da ortaya çıkmamıştır da daha çok Putperestliğin hakim olduğu ücra bir yerde doğmuştur.yoksa Hristiyanlık bozulmamışmıydı? amaç insanları bilinçlendirmek ve ıslah etmek ise , iletişimin gayet yetersiz olduğu bir zamanda bu amaca daha uygun olmazmıydı? veya çok sayıda elçi gönderilemezmiydi ? nede olsa Allah'ın gücü sınırsızdır.

Gönderi tarihi:
Cyrano, bu nihilizm konusunu ortaya atmam faydalı oldu mu bilmiyorum. Konu çok kişiselleşti. Ben buraya anılarımı anlatmak için yazmıyorum. Fakat o tartıştığım arkadaş kendisini nihilist olarak tanıttı ve tartışabilmek için nihilizmi bayağı araştırdım. Bu tartışma neredeyse bir sene sürdü. Bildiğim bir şey varsa en öğretici tartışmalarımdan biriydi. Onun sayesinde çok şey öğrendim. Asla bir kere bile öfkelenmedi, sabırsızlanmadı ve o çok bahsettiği “duruş”unu asla bozmadı. Neyse, konu bu kadar

 

Konunun kişiselleştiği bir yan falan yok dostum. Konuyu tartışıyoruz hala. Ancak benim anlıyamadığım. Nihilizmle ilgili en kaba ve temel bilgilerde dahi. Onun bilimsel bilgi dışındaki tüm bilgileri reddettiği yazar. Yani nihilizmin en temel tanımıda budur.

 

Bunu nasıl atladınız. Yani bence bu nokta atlandıktan sonra, nihilizmi tartışmak ne bileyim. Nihilizmin temelde anlatmak istediği şeyi es geçmek olur.

 

Gelelim ateizme. Ateistlerin bir kısmı sadece içinde bulundukları toplumun dinini reddederler, kendilerine empoze edilene karşı çıkarlar. Bir kısmı bütüncül anlamda din olgusunu reddederler. Buna göre tanrı varsa da bir talebi olmamıştır insanlardan. Bir kısmı sadece maddenin var olduğuna inanır, madde dışı bir bilincin varlığını reddeder… Bir ateist tek başına ele alındığında bütün bu yelpaze içinde bir yerlerde duruyor olabilir.

 

Tek türlü ateizm vardır demek, önceki yorumumda bahsettiğim “Siz ateistler, yürüyün bakalım şu tarafa” mantığı anlamına gelir, buna katılmıyor ve inanmıyorum. Bu dünyada da, varsa öbür dünyada da sakat ve basit bir mantık olacaktır.

 

Başka bir konudada yazmıştım bunu.

 

Tanrı kavramını reddedişten sonra düşündükleri ve yaptıkları, o düşünce ve yaptıklarıyla kategorize edilir. Yani, bir kişi tanrı kavramını reddedip ardından faşist olduysa, biz ona faşist deriz. Çünkü reddettiği değil, kabul ettiği ve inandığıyla kategorize edilir insanlar. Yani müslümanları "hristiyanlığı ve museviliği reddedenler" olarak değil. İslama inananlar olarak tanımlarız.

 

Hem hristiyanlar, hem müslümanlar, "yahudiliği reddedenler " kümesinin elemanıdır . Ancak onları sınıflarken bu sıfatı değil. Müslüman veya Hristiyan deriz.

 

Ama Yahudilik açısından bakınca, ikiside "yahudiliği reddedenler" dir.

 

ATanrı kavramını reddedişte tüm ateistlerin ortak noktası budur. Yani tanrı kavramını reddetmek. Tanrı kavramını reddedip, diyalektik materyalizme inanıyorsa, O zaman onu ateist olarak değil, diyalektik materyalist olarak tanımlarız. Çünkü diyalektik materyalist birisi için ayrıca Ateist tanımı yapmaya gerek yoktur.

 

Anlatabildim sanırım.

 

Ama ikimiz farklı noktalardan bahsediyoruz galiba.

Gönderi tarihi:

Cyrano, vikipediye bakarsan nihilizmin bilimsel bilgiyi kabul ettiği tanımını görürsün. Ancak vikipedi bu sayfanın tartışmalı olduğunu belirtiyor. Nihilizmin temelini Georgias atmıştır ve Gorgias, varlık ve bilgi ile ilgili nihilizmini şu üç önermede (hükümde) ortaya koyar: "Hiçbir şey yoktur". "Birşey olsaydı da bilemezdik". "Bilseydik de başkalarına bildiremezdik".

 

Bu temelden yola çıkan bir düşüncenin bilimsel bilgiyi kabul etmesi düşünülemez. Bu nihilizmin özüne aykırıdır. Kelime anlamı bile "hiççilik" demektir. Bilimsel bilgi de dahil her şey "hiç" dışlamasından kendini kurtaramaz.

 

Ancak nihilist sayısınca nihilizm, ateist sayısınca ateizm, hatta müslüman sayısınca İslam olduğu düşüncemi tekrar edeyim...

Gönderi tarihi:

Demirefe, bilimlerin doğmadığı çağın filozoflarının görüşleri üzerinden bu çağın felsefeleri ve ideolojilerini açıklayamazsın.

 

Ayrıca Georgias metafiziğin bir kolu olan Ontolojide nihilizmin temsilcisidir. Nihilizm bu gün ne ontolojiye nede metafiziğe bağlı bir felsefedir.

 

Şöyleki Nihilizm Georgiasla doğmamıştır, Ancak Nihilizmin temellerini ararken Ontolojide Georgias'ın fikirlerinde Nihilizmin izlerini bulmak başka bir şeydir.

 

Antik Yunan'ın bütün filozofları aşağı yukarı buna benzer şeyleri savunurdu yani "bilinemezlik" ancak, bunlar yüzyıllar önce çürüyen ve bilimlerin doğmasıyla ortadan kalkan görüşlerdir. Yani Aristo felsefesini incelemek Aristonun birebir tespitlerini alıp bugünün felsefesine uyarlamak değildir mesela.

 

Nihilizm konusunda bakılacak kaynak rusyadır. Tekrar söylüyorum ne rusyada doğduğu haliyle, nede Niçe ile somutlaşan haliyle Nihilizm kesinlikle bilimi ve maddeyi reddetmez.

 

Niçenin maddenin varlığı yokluğu ile ilgili bir karşı görüşü varmı. Hayır Niçe, değerleri, ahlakı, insanı normaları sorguluyor. Sana tavsiyem Nihilizm hakkında Babalar ve Oğulları tüketmen.

Gönderi tarihi:

Cyrano, bu işi uzatacaksak çok uzar. Açıkçası ne nihilizm umurumda, ne de maddeye var ya da yok dediği...

 

Nietzsche ile Nihilizm arasında direk bağıntı kurmuyorum, senin de dediğin gibi onun felsefesi varlık sorunundan çok ahlak öğretisi üzerinedir. O çok geniş alanda gezinmiş çok zeki bir adamdı ve nihilizmden de faydalanmış olması şaşırtıcı değil. Onun bir nihilizmi varsa da bu tümel anlamda nihilizmi temsil etmez.

 

Rusya nihilizme kaynak gösterilemez, nihilizm orada yansıma bulmuş ve ideolojik bir temel olarak kullanılmıştır. Rus nihilizmini hiç bir bakımdan baz ve ölçü almam. Hatta Rusya'da nihilizm adına göreceğimiz bir şey yoktur, o akımı nihilizm kabul etmem bile... Nihilizmin kaynağı tam olarak Gorgiastır. O yoksa nihilizm yoktur. Ona kalırsa elektrik de Edison'la doğmamıştır, ama birine izafe etmek zorundaysak o işle en sistematik uğraşmaya başlayana ederiz. Tüm felsefelerin kaynağı antik yunandır. Antik yunan felsefesini hiç bir biçimde küçümsenemez. Her şeyin bir abecesi vardır...

Gönderi tarihi:

:)

 

Arkadaşım kusura bakmada, Rusyayı kriter alma, Niçe yi kriter alma. bu nasıl iş.

 

Sen babalar ve oğulları okudunmu hiç ?

 

Kalkıp antik yunandan bir düşünürün felsefesini alıp nihilizm budur. Olurmu böyle şey ? Böyle bakan herhangi bir nihilist varmı

 

Antik yunan felsefesi bütün felsefelere sadece temelde kaynaklık eder. Hiçbir felsefeci yada hiçbir felsefe antik yunan felsefesinin birebir kopyası değildir. Nihilizmde Georgias demek değildir. Nihilizm adıyla, sanıyla rusyada doğmuştur. Ancak nihilizmin öğretilerine Georgias ta rastlanmıştır daha sonra. Yani tam tersi. Artı sadece ontoloji alanında. Yani Georgias nihilizmin babası falanda değildir, sadece ontoloji alanında Georgiasla nihilizm arasında benzerlik vardır.

 

Maddenin aslında var olmadığı ve "bilinemezcilik" sadece Georgias'a has değil tüm antik yunan felsefesinin ortak özelliğidir. Yani öyle bir kriter olmaz.

Gönderi tarihi:

Cyrano, tam anlatamadığımı sanıyorum. Beni işin toplumsal ve davranışsal yönü ilgilendirmiyor, ideolojik bakımdan ne amaçla kullanıldığı ve hangi toplumsal hareketlere zemin hazırladığı, hangi siyasal hareketlere felsefi temel sağladığı ile ilgilenmiyorum.

 

Nihilizmin Rusya'da doğmuş olması mümkün değil. Sadece çarlığın bunalım döneminde çarlık karşıtı hareketlere felsefi kaynaklık etmiş ve ideolojik bir araç olarak kullanılmıştır. Nihilizmin babası Gorgiasdır ve sofist akımlarla taşınarak gelmiştir.

 

Günümüzde geçerliliği olmadığında mutabıkız, kimse kendine sofist demiyor. Ben duymadım en azından. Ama nihilistim diyen az sayıda insan var. Bu da farklı, özgün ve bilinmeyen enteresan bir şey ortaya atmak amaçlı olabilir. İdealist nihilizm olabilir, maddeci nihilizm olabilir, yani yerleşik bir şeyleri hedef alan herkes nihilizmden esinlenebilir. Temelde nihilizm bir reddiye felsefesidir çünkü.

 

Bahsettiğim nihilisti ben tasavvuftan bahsediyor sandım önce. Tanrı varsa da evrendir, evren de yoktur, olsa da bilemezdik, bilsek de bildiremezdik şeklinde özetleyebilirim bana anlattıklarını. Belki de felsefesini hiç bir ideoloji ile bağdaştırmayan katıksız ve gerçek tek köktennihilist ile ben tanışma fırsatı buldum, bilmiyorum...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.