Canraşit tarafından postalanan herşey
-
BİR CANIM GİTTİ :(
Kaynak: Bir canım gitti
-
Bir canım gitti :(
Aslında vicdani olarak değil de ruhundaki kabalığından dolayı başka canlıya tahammülü olmaması sebebiyle sokakta hayvan görmek istemeyenlerin bile yapması gereken en son şey itlaftır. Zira, itlaftan kaçabilen bir iki hayvan bile üreyerek o bölgenin popülasyonunu eski durumuna getirebilir. İtlaf kalıcı bir çözüm değildir ama bir çok belediye geçmişte ve bugün hala bunu yapıyor. Hatta onları öldürürken gülen, eğlenen belediye görevlileri var. O nedenle ister vicdani olarak ister başka canlıya tahammülü olmaması sebebiyle sokakta hayvan görmek istemeyenlerin yapması gereken onları kısırlaştırmaktır. Maalesef elimizdeki en insani çözüm doğallığa aykırı olmasına rağmen bu. Zira, şehir ortamının doğa ile uzaktan yakından ilgisi yok. Ormanların içinden geçen yollarda bile geyiklere, ayı yavrularına araba çarparken ne doğası kalmış, doğa mı var ?
-
Bir canım gitti :(
Normali bu olmalıymış evet. Özellikle daha önce üçü sokak birisi ev kedisi olmak üzere 4 kedime, bazılarına bundan önceki farklı yerlerde ve bazılarına buradaki caddede araba çarpmasıyla ölmelerinden sonra evdekileri çok kontrollü dışarı çıkarmaya başlamıştım. Ama Nazlıcan gibi tedirgin bir kedinin sokağa çıkabileceğine hiç ihtimal vermemiştim. Üstelik sokak ara sokaktı ve çok nadir araba geçiyordu.
-
Bir canım gitti :(
Belki yanlış bir şey ama tekmeleyenleri görürsem laftan anlamazlarsa ben de onları tekmeliyorum. Bir tür refleks oluştu bende artık.
-
Bir canım gitti :(
Nazlı'yı İnternet yoluyla sahiplenmiştim tam bir yıl önce. 1 yaşındaydı ve ancak bir sene benimle beraber olabildi. Çok iyi kediydi. Van Kedisiymiş eski sahibinin beyanına göre. Çok asil bir candı gerçekten. Hiç öyle ben vermedikçe yemeğe saldırma, tezgahlara çıkma, işim varken ısrarla bana psikolojik baskı yapma huyları falan yoktu. İşimi bitirmemi sabırla bekler, ondan sonra peşime düşerdi. Hiç evden dışarı çıkarılmamıştı bana geldiğinde, ben de çıkarmadım. Fakat, giriş katındaki dairemin kapalı balkonun demirlerine yaptığım tel örgülere rağmen cam ile demirler arasındaki boşluktan ara sıra kaçıp mutfaktan girmeye alışmıştı. Fakat, onun dışında bahçede fazla zaman geçirme huyu yoktu. Tek sorunu, tek başına büyüdüğü için evimdeki diğer kedilerle asla anlaşamıyor olması idi. O tedirgin oldukça evdeki pabuçlarının dama atıldığını düşünen ( bence tabii ) diğer dişiler ona düşman olmuştu. Onun için diğerlerinden biraz tecrit etmem, korumam gerekiyordu zaman zaman. Buna karşılık yine de günler geçtikçe az da olsa cesaretlenmeye başlamıştı ki, hamile kalınca ve yavrulayınca annelik içgüdüsü tedirginliğini bastırmıştı. Hatta diğerlerini korkutmaya, kendini savunmaya da başlamıştı. Ve geçen perşembe günü evdeydim ve Forumda tartışırken çok fazla koşturdukları için kafamı karıştıran 4 yavrusunu Anneleriyle birlikte Kapalı Balkona koydum. Forumda işim bittikten sonra da onları yeniden içeri aldım ve fakat Anne yoktu. Gelir diye bekledim ama gelmedi. 2 saat sonra aramaya çıktım ama her bahçeye, her yere bakmama rağmen ne dirisini ne de ölüsünü bulamadım. Sabah yine aradım. İşten gelince yine aradım. Ama yoktu. Derken karşı apartmanın görevlisine sordum ve acı gerçeği öğrendim. Araba çarpmıştı ve onu çöpe atmışlardı. İşte o zaman daha çok üzüldüm. Onun gibi asil bir canın bir mezarı olmalıydı...Olamadı. Ve farkettim ki, ona ait çok az fotoğraf varmış. Bu da onlardan birisi : Kanepede uyurken Güle güle Nazlıcan ! Hep böyle huzurlu uyu...
-
Bir canım gitti :(
Hiç caddeye hiç çıkmaz, evin bahçesinde gezinirdi. Daha 2 yaşındaydı. Trafik kazasıyla ölmesi en son aklıma gelebilecek bir şeydi. Oldu.
-
Ölü Canlar
Artık yalnız anılarımda yaşıyorsunuz.
- Nazlı
-
Bir canım gitti :(
Anneydi. 4 çocuğu vardı 3 aylık, hala süt emen. Öldü O ! Yani dün ölmüş. Hız yapan bir kendini bilmez yüzünden. Trafik kazası !
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
Ben Pati'lisinden alayım. Teşekkürler.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Nedenselliğin değişkenliği nasıl oluyor ? Neden ararken, birden aramamaya mı başlıyor, ardından tekrar aramaya mı başlıyor ? Nasıl oluyor ?
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Sosyal Bilimler mesela Liberalizmin toplum üzerinde yarattığı sonuçlarını ister istemez inceler. Şöyle olmuştur, böyle olmuştur, şuna neden olmuştur gibi. Ama tutup da Liberalizm çok iyidir, süperdir diyemez. Beyin jimlastiği için teşekkürler.
-
Akıllı telefonlar duvarların arkasını görebilecek mi?
Canraşit şurada cevap verdi: Fatih Zorşahin başlık Cep Telefonu, Akıllı Telefonlar, Dijital Saatler, Gözlükler ve TabletlerBence sakın yurdum insanının eline geçmesin. Ne yapacağı, nasıl kullanacağı hiç belli olmaz.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Bilimsel bilgi ve yöntem Dogmatik olmamak için kullanılır. Ama İnanç meselesi Bilimin konusu değildir. Dolayısıyla, Dogma tanımına girmez.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Diyalektik Materyalizm Varlık konusunda Metafizik Materyalizmde ısrarcı olduğu müddetçe bilimsel değildir. Bir olgu olarak, maddeyi, olayları, doğayı ele aldığı tarafıyla bilimseldir ( Ekonomi biliminde bir teori ). Bu açıdan Etik Felsefelerden birine kaynaklık da edebilir. Kendi Etik'i de nihayetinde Felsefe dairesi içindedir.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Sosyal Bilimler ile Sosyal Felsefeler ayrıdır. Sosyal Bilimler felsefelerin somut sonuçlarını inceler, tasnif eder, insanın yararını bir bakış açısına göre tanımlamaz, değer yargısı belirtmez, şu ideoloji iyidir demez.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Elbette gözlem ve deneyden elde edilecek bilgi ile ulaşılamayana yönelik düşünce eylemi inanca yol açar. İnanç derken, Tanrının yokluğu da bir inançtır, karışmasın. Tanrı yoktur diyen birine güvenilip kabul edilirse bu dogma olur.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Bana göre değil. Genel Geçer, Dogma ile İnanç tanımı ayrımı gereği.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Salt " Savaşaloji " diye bir ideoloji vardı da biz mi bilmiyorduk da Sosyal Bilimler bu ideolojiye kötü demiş olsun ?
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Bilginin niteliği, dogmatik olmada belirleyici olmaz. Zira, bir şeye " iyi " diyenler de dogmatik olmayabilir. Bu " iyi "nin neden iyi olduğunu kendince bilimsel ve mantıksal olarak ortaya koyabilirse tabii. Yalnız, ortaya koyduğu takdirde de bu yargısı bilimin yargısı olmaz. Yalnızca, bilimsel yöntemi kullanarak vardığı mantıksal yargı olur.
-
tanrı bu durumda ne yapar (varsa tabi)
Olmuyor. Zira, asla kanıtlanamayacak olanı kabul ediyor.
-
Akıllı telefonlar duvarların arkasını görebilecek mi?
Canraşit şurada cevap verdi: Fatih Zorşahin başlık Cep Telefonu, Akıllı Telefonlar, Dijital Saatler, Gözlükler ve TabletlerGüvenlik açısından falan olabilir. Duvarın arkasında Silahlı adam var mı acaba gibi. Parayonaklar açısından yararlı olabilir nitekim.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Nedensellik mutlak ve değişmezdir mi diyorsunuz yani.
-
Akıllı telefonlar duvarların arkasını görebilecek mi?
Canraşit şurada cevap verdi: Fatih Zorşahin başlık Cep Telefonu, Akıllı Telefonlar, Dijital Saatler, Gözlükler ve TabletlerDuvar ardındaki insanları görebilmek için ancak insanların Radyoopak maddelerle yüklenmesi ve Akıllı Telefonun da ürettiği ve duvar ardına gönderdiği ışınların insandan yansımasını detekte edebilmesi gerekir. Pratik olarak bu olamayacağına göre özel hayat açısından bir sakıncası olmaması gerekir.
-
Bazı hayvanları İnsan evcilleştirdi, peki o zaman İnsan nasıl evcilleşti?
Yaratıcının kendi koyduğu kurallara kendisinin de uyması zorunluluğu var mı ki nedenselliğe de uymak zorunda olsun ? Bu zorunluluğu kim tayin etmiş ?