Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Canraşit

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.345
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    49

İletiler gönderen: Canraşit

  1. Burada acikca VATANDASI DEVLETE PESKES CEKMEK VE DEVLETE "al eti senin/kemigi benim" demektir. Cunku bireyi olmayan toplumlarda adalet te de mulk te de temelde de VATANDAS TOPLUM KISACA INSANOGLU VARLIGI  YOKTUR. 

     

    Yoktur, ama zaten bireyi olan toplumlarda devlete de gerek yoktur. O nedenle, BİREYİ OLMAYAN toplumlarda devlet gereklidir, aksi kaba kuvvet üstünlüğüne bağlı zayıfın ezilmesi sonucuna yol açar. Onun için de bu toplumlarda en azından kaba kuvvet tahakkümüne son vermesi açısından ADALET DEVLETİN TEMELİDİR. Zira, kaba kuvvet uygulama hakkı yalnızca devletindir. Devletin temeli de ne tip adalet anlayışı olursa olsun, adalettir, buna uyulması şarttır. Ne tip olursa olsun Adalet anlayışı vaad edilen gibi uygulanmadığı anda, devlet çöker. Tıpkı bugün TC'de yaşananların böyle gitmesi halinde varacağı tehlikeli durum gibi...

  2. Kabileleri birleştirip yağmaya çıkmak toplu yağmacılıktır ve daha beterdir. Bölgesel çatışmaları küresel katliamlara dönüştürmüştür. Ümmet fikri insanlık adına hiç bir gelişme sağlamamıştır, tersine sömürü ve yağma savaşlarını geniş coğrafyalara yaymıştır.

     

    Fiziksel kadındaki eril zihniyet, Ataerkil toplumda gözlemlenendir. Anaerkil toplumun fiziksel kadınında eril zihniyet yoktur. Fiziksel kadındaki zihniyet dönüşümü Ataerkilliğe geçişle yaşanmıştır. Kölecilik eril zihniyetin pik yaptığı dönemdir.

     

    Tarih boyunca gözlenen İnsanlaşma süreci de hem kadında hem de erkekte dişil zihniyetin ürünüdür ve yine bu zihniyetin ağır basması ile tamamlanacaktır. 

  3. İslama devrim demek, insanlık erdemini devirmek, yok etmek ve yerlere sermek demektir. Yobazlara yakışır, aydın insanlara hiç yakışmaz. 

     

    Naif Ateistlerin, Vahabiliği İslam sandıkları müddetçe böyle düşünmeleri normaldir. Bugün Ortadoğu coğrafyasında, Vahabilik ve El Kaide üzerinden yapılan ayrımcılıklar, çatıştırmalar ve yeniden dizayn bile, bu arkadaşları uyandırmaya yetmemiş, emperyalizmin çıkardığı yangına körükle gitmelerine mani olmamıştır maalesef.

  4. İslam başta iddia ettiği gibi "sizin dininiz size, benimki bana" "dinde zorlama yoktur" "ben sizin başınıza bekçi gönderilmedim" "ben sizden ücret talep etmiyorum" söylemlerinde samimi kalsa, gücü elde edince bu söylemleri tam tersine çevirmese, faizi kaldırdığı gibi "şu an köleliği kaldırdım, kölelik ayaklarımın altındadır, bundan sonra köle yoktur" demiş olsa, tamam derdim, adamlar devrim yapmış.

     

    Devrim süreçlerinde yapılanlar devrimin ölçütü değildir.  Her devrimde, eski ideoloji mensupları ve dayandığı sınıflar yok edilmiştir. İslam devriminde de, devrim sürecinden sonra, devrim süreci esnasında yapılanlar tekrarlanmamıştır.

  5. Kuran günümüzde zaten kabul edilemez hükümlerle dolu da, o günün şartlarında da kabul edilecek bir şey değildir.

    İslam devrim filan değildir. İnsanları pis ilan edip öldürmenin, aşağılayarak cizyeye mahkum etmenin, inanç bazında ebediyen bağdaşmayacak ayrımlar yapmanın nesi devrim? O çağda ne vardıysa aynısı. Yağma yapma işine, allah diye bir uydurulmuş tanrı kullanılarak el değiştirtilmiş.

    :) Fikirde biraz gelişme olmuş ama yeterli değil.

     

    Tevbe suresinin tüm zamanlar için geçerli olmadığını da kanıtlamıştım.

     

    Ayrıca, her ideoloji bir inançtır ve her ideoloji de kendisine iman edenler-etmeyenler bazında ayrım yapar.

  6. Kısaca, Mülk zaten devleti ifade ettiği için Adalet Devletin Temelidir veya Devlet adaletin temelidir.

     

    Genel olarak da, her tip devlet için Adalet olmaz ise devletin varlığı gereksizdir. Zira, devlet olmasa orman kanunları kendiliğinden yürürlüğe girer.

     

    Bir yanlışlık olmuş. düzeltiyorum; ADALET DEVLETİN TEMELİDİR VEYA DEVLETİN TEMELİ ADALETTİR.

     

    Burada, Adalet anlayışının nasıl olduğundan, neyi temel aldığından bağımsız olarak ve devletin ne tip bir devlet olduğundan bağımsız olarak, bu söz genel anlamda doğrudur.

     

    Yukarıda da ifade ettiğim gibi; EĞER TOPLUM TAMAMEN BİLİNÇLİ BİREYLERDEN OLUŞMUYORSA,

     

    ADALET OLMAZ İSE DEVLET GEREKSİZ OLUR. DEVLET ADALET İÇİN VARDIR, OLMALIDIR.

     

    OLMAZSA ORMAN KANUNU KENDİLİĞİNDEN GEÇERLİ OLUR.

  7. Hrant Dink,bilindigi gibi,bazi söylemleri nedeniyle bazi odaklarin hedefi haline gelmisti.Bu söylemler,genelde Türk Ulusunun Milli Degerlerine karsi ithamlarla doluydu.Soykirim iddialarinida dile getirmis olan Hrant Dink mahkemece yargilanmisti.

     

    Ermenilere karşı Soykırım yapılmıştır demek suç olmadığı / olması gerekmediği gibi, Türk ulusunun milli değerlerine karşı itham da değildir. Zira, soykırım olmuşsa bile - ki ben bu trajedinin bir soykırım olmadığını savunabilirim - bu Türk milletinin milli değerine itham olmaz. Çünkü, Nazilerin Yahudileri soykırıma uğratmasının Alman milletine mal edilmesi ne kadar anlamsız ise, Türkiye kurulmadan önceki bir Osmanlı yönetiminin de Ermenileri soykırıma uğratmış olması Türk Milletine mal edilemez. Ayrıca, bunu dillendirmek de demokratik bir haktır.

     

    Zaten, Hrant Dink de hiç bir zaman soykırım olarak gördüğü bu trajediyi Türk Milletine mal etmemiş, siyasette kullanmamıştır ve bunu yapan Diaspora Ermenilerine şiddetle karşı çıkmıştır her zaman. Soykırım iddialarını siyasette kullanan, bulundukları ülkelerdeki asimilasyon tehlikesine karşı Soykırım iddialarını milli kimliklerinin temeli yapan Diaspora Ermenileri ile tartışırken kullandığı- asla Türklüğe hakaret içermeyen- bir ifade nedeniyle haksız yere mahkum edilmiş ve bu yüzden bir kesim tarafından hedef gösterilmiştir.

     

    Bugün anlaşılıyor ki, BBP ve AKP  bağlantısı, bu suikasti tertipleyen, planlayan, azmettirenler, F tipi Gladyo ve dolayısıyla ABD ve dolayısıyla Diaspora'dır. Onun alçakça bir suikaste kurban gitmesi Türkiye'deki Ermeni düşmanlığın göstergesi olmuş, Türkiye'nin soykırım iddialarına karşı elini de zayıflatmıştır.

     

    Soykırım iddialarını dillendiren bir çok Türk de olmuştur. Ama Hırant Dink Ermeni olduğu için öldürülmüştür. O nedenle, o acı günden beridir  " Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz ! " . 

    • Beğen 2
  8. Bu cümlede kullanılan Mülk, sayın @@irinçköl 'ün ifade ettiği gibi, Arapçada ve Osmanlıcada Devlet anlamındadır.

     

    Çünkü, doğu tipi feodalitede Mülk ( toprak ve üstündekiler ) yalnız Tanrının yeryüzündeki temsilcisi olan Hükümdarındır. Yani, toprak ve üstündekiler / mülk, devletindir. 

     

    Kısaca, Mülk zaten devleti ifade ettiği için Adalet Devletin Temelidir veya Devlet adaletin temelidir.

     

    Genel olarak da, her tip devlet için Adalet olmaz ise devletin varlığı gereksizdir. Zira, devlet olmasa orman kanunları kendiliğinden yürürlüğe girer.

  9. Cunku yukarida functiondaki 1692 yili ile gelen MATEMATIKTEKI FUNCTION kullanimindaki anlamin "eglenerek yapmak" oldugunu da en az algilamak isteyen bir beynin algilayacagi kadar acikladim.

     

    1692 de kim getirmiş ? Ondan evvel function sözcüğü yok muymuş ? Bu sözcüğü Matematikçiler mi icad etmiş ? Neden bu bilgi hiç bir yerde yazmıyor ? Sallamation olduğundan mı  ? :)

  10. enjoy (ɪnˈdʒɔɪ)

    vb (tr)
    1. to receive pleasure from; take joy in
    2. to have the benefit of; use with satisfaction
    3. to have as a condition; experience: the land enjoyed a summer of rain.
    4. to have sexual intercourse with
    5. enjoy oneself to have a good time
    [C14: from Old French enjoir, from en-1 + joir to find pleasure in, from Latin gaudēreto rejoice]

    enˈjoyable adj enˈjoyableness n enˈjoyably adv enˈjoyer n

  11. Gonulluluk bilinci olmayan bir kisi de GONULLULUK SOZ KONUSU DEGILDIR. SARTLANMISLIK, ALISILAGELMISLIK, OTOMATIKLESMISLIK BIR ONCEKI NESLIN VERDIGINI UYGULAMA SOZ KONUSUDUR. KISI AYNI ZAMANDA BILINCALTI DA OLSA BELIRLI BIR NEDENDEN KULLUGU KABULLENMISTIR.

    Demek ki zorunluluk tebliğ edenden değil, tebliğ edilenin kendisinden kaynaklanıyormuş. smile.png

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.