Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

bayZ

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    6
  • Katılım

  • Son Ziyaret

bayZ tarafından postalanan herşey

  1. sns turnusol hayvanla insan arasında geçişten bahsetmişsiniz önceki yazınızla bende ona binayen yazdım iradeyle pek ilgim yok
  2. Sayın Turnusol evrimi kabul ediyor musnuz? eğer ediyorsanız sadece primatlar ve homo sapiens(yani biz) olarak düşünmeyin ├─ Bitkiler ├─ Mantarlar ├─ Protistler ├─ Bakteriler └─ Hayvanlar ├─ Omurgasızlar └─ Omurgalılar ├─ Kuşlar ├─ Sürüngenler ├─ Balıklar ├─ Amfibiler └─ Memeliler ├─ Etçiller ├─ Deniz memelileri ├─ Kemirgenler ├─ Yarasalar ├─ Böcekçiller ├─ Keseliler └─ Primatlar ├─ Önmaymunlar ├─ Maymunlar └─ İnsansılar ├─ Gibon ├─ Şempanze ├─ Goril ├─ Orangutan └─ İnsan yukarıda vermiş oldgugum basit bir sınıflandırma (HUMAN, Editör Robert Winston, Penguin Yayınevi, Londra, 2004, s.12-13)şimdi en baştana alalım yine yukarıda verdiğim tabloda daha tek hücreliler gözterilmemiş bile evrime göre çok önemli bir yasa vardır yasa şunu der" evrim asla geriye doğru ilerlemez" yani evrimin amacı komplexi oluşturmaktır.. Ama birde şunu düşünün bahsettiğiniz irade insanı daha geişmiş özelliklere sahip bir canlı yapar ama evrime sadece biyolojik avantajlı gelişim gözünden bakıyoruz.. başka bir pencereden bakacak olursak primatlardan insanlara giden yolda cene kemiği gelişmiş beyin ise küçülmüştür çünkü beyinin işlevi daha komplex olmalıdır.. ancak beyinin büyümesi kullanması gereken günlük enerji miktarının artması anlamına gelecektir.. dolayısıyla insan primatlardan işleyişin ekonomisi bakımından daha geride kalıyor.. bakalım yukarıda evrimin gerilemeyeceğini kendimize kural olarak almıştık.. yorum size ait ps: bende bir evrimciyim ama evrim düşündüğümüzden cok farklı...
  3. dikkat ettiniz ise ben dinin bilimsel dayanakları üzerinde konuşmadım.. anlatmaya çalıştığımda bu siz bana bilimin nesnel dayanaklar üzerine oldugunu ve bu dayanakların belirleyici unsur olduğunu söylediniz oysa bilim kendi devinimini sürekli olarak kuşkusu ile sağlar.. Ve bilim kurallar için oluşturulacak yolu varsayımlardan elde eder.. bilim ekolünde var olan bir unsur bir bilim adamı sıfatı taşıyan insanın varlığı yada yokluğu ispatlanana kadar konuya asla ve asla var yada yok diye yaklaşmaması gerektiğini söyler.. ve bir bilim adamı bu süreç içerisinde olduğunca objektivist bir tavırla konuya yaklaşması gelekir.. bir ideanın safsata olduğunu düşündüğünüz zaman o ideaya ortaya bir kanıt sunmadan YOKTUR demeniz, yanlış olduğunu düşündüğünüz o idea ile aynı kulvara sokacaktır sizi.. kaldıki bilim parapsikolojiyi bile konu alıp doğruluğu üzerinde ihtimal koyup inceleme yapmakta.. çünkü bilim soruları yada sorunları önermeler yoluyla çözer.. ve gelelim dinin katı olma hususuna bilim tarihi bugüne kadar doğrulu formulize edilmiş birçok durumun çürütülmesi ile doludur siz bugün doğruluğunun ispatlandıgı bir gerçeğin daha ileri bir teknoloji ile çürütülmeyeceğini nerden biliyorsunuz? kaldı ki bilim sabit parametrelerden ötürü elde ettiği bütün matematiksel verileri yuvarlatarak bulmuştur ve bu durum "yaklaşık hesap" mantığını ortaya atar. bahsettiğim bu durum ise quantum un konusudur. yani bilim kesinsizlikler üzerinde düşündüğünüzden çok daha fazla durmakta. Verdiği parametreler ve hesapların ölçümünün, elde edilen sonuçla yaklasık olarak orantısını kurmaktadır. bu yüzden, benim dini sorgulayamadığım gibi ispatsız olarak sizde bilimi sorgulayamaz onun yaklaşık hesaba uygun bulduğu çözüme itaat etmek durumunda kalırsınız.. ta ki aksini ispatlayana kadar.... teşekkürler
  4. bilime saygım sonsuz ayrıca bende bir dalını okuorm... ancak biliminde inanması gereken durumlar var örnek vermek gerekirse genetik rekombinasyonlar hatta sineğin ayak yapısının pürüzsüz bir yüzeye tutunması bile.. bunların herbiri tahmini doğrular üzerinden işlemekte insan metabolizmasında işlevi tam olarak bilinelemyen birçok bulgu hatta organel bulunmakta farkındayım ki bilim zaman ilerledikçe herbirine cevap bulacak ancak o zamana kadar inanmak durumunda...
  5. süper:) ama anlamadığım birşeyler var madem ateist inanmayandır o halde olgunun varlıgını kesin olarak ispatlayan yada çürüten olmalı.. sorum şu ispatlayamayıp çürütemedikleri durum karşısında tutumları nedir teşekkürler..
  6. dikkat ettim de bir din yada ideoloji üzerine olan eleştiriler genellikle toplumsal yorumlardan oluşuyor.. oysa benim düşüncem yanlış bir kelimeden doğan anlaşmazlık "din"... insan genel hatlarıyla kendi yaşamı üzerinde oluşturduğu bilinci ile değerlendirlmeli.. biliyorum bireyse olarak ortaya atılan her fikri incelemek, irdelemek mümkün değil ama kendi içinde o kadar çok dallanmış budaklanmış olan "din" kavramını eleştirmek ise bir o kadar yanlış... tarihte bu konunu üzerine tanrıdan başka herkes yorum yapmış.. )) selamlar
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.