Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

pejmurde

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    153
  • Katılım

  • Son Ziyaret

İletiler gönderen: pejmurde

  1. vay be kurtuluş savaşında askerlerimiz ne için şehit olmuşlar

     

    sanırım bir toprak parçası için değildir. o ülkede yaşayan toplumun geleceği içindir. yani insan...

     

    toprağı insandan değerli bir konuma taşıdınız. kendinize dönün ve ne savunduğunuzu düşünün.

  2. " Allah’ın sünnetinde asla bir değişme bulamazsın, Allah’ın sünnetinde kesinlikle bir sapma da bulamazsın." Kuran - Fatır/43.

    Allah ın Sünnetinde asla bir değişiklik yok. evrendeki düzen intizam da hiç bir değişiklik yok. insan aynı insan...

     

    biz çoğulcu bir tartışma kültürüne sahibiz. bunu yineliyorum.

  3. islam , hayatın bütün renklerini içinde barındırır. çoğulcu bir dindir. dogmatizme karşıdır. bahsettiğiniz konular pek ala olabilir ve olmayabilir. bu iman eden insanların kendi aralarındaki tartışmalarla bir yansımasını bulacaktır. her akıl her konuda aynı şeyi düşünmek zorunda değildir. miras ,kadın ,evlilik...vs bunlar çok rahat tartışılıp insanlığın hayrına olacak şekilde düzenlemelere tabi tutulabilir. önemli olan Allah a imandır. ona şükürdür.

    senin sorunun azizamca bizi kendi düşünme metodunla cevap vermeye zorlaman. biz senin istediğin cevabı vermek zorunda değiliz çünkü senin doğru dediğin şey bizce doğru olmayabilir.

  4. islam dininin, hayatı anlamlaştıran bir fikriyatı var. buna karşı sizin belirgin bir fikriniz yok. sanırım bu durum sizi bu kadar hırçınlaştırıyor.

    biz sahip olduğumuz aklımızla, İslam ın bu hayat için en mantıklı fikriyatı sunduğuna iman etmişiz . hayat imanımızla anlam kazanmış. kendimizi değerli hissetmişiz. özgürlüğümüzü islam da bulmuşuz . çevrenin tarihin bilimin insan üzerindeki hakimiyetine son vermişiz. bilimin insanı köleleştiren tutumuna karşı durmuşuz. zalime karşı hakkı haykırmışız. mazlumu savunmuşuz.

    sizin dinimiz ile ilgili ileri sürdüğünüz önermeler sahip olduğunuz belirsizliğinin bir yansımasıdır. kendi hayat anlayışınızla ilgili bir açıklamanız yok. yıllarca oryantalistler tarafından yazılan ve çizilen eleştirileri yeni bir şeymiş gibi foruma taşımanız çok güvendiğiniz ve ilahlaştırdığınız aklınızın bir acizliğidir. vesselam

  5. sayın mistik tartışmanın başından itibaren bir tanrı tasavvurunda bulundunuz ve sahip olduğumuz tanrının o olmadığını iddia ettiniz ve hatta bazan galeyana gelip foruma heyacan kattınız yumuşak geçişlerle o ideal tanrı fikrinizi bir tarafa bırakarak sahip olduğunuz tanrının aklınız olduğu fikrine ulaştınız başta da bu böyleydi ama sanırım biraz nostalji olsun diye tanrı ile ilgili fikrinizi başta belirt mediniz.

    çünkü eskiden bir tanrı inancına sahiptiniz. kullandığınız kavramlar bu izleni mi veriyor. eski ile yeni arasında aklında ne tür değişikler oldu ki Allah a olan imanınızı kaybettiniz. akıl aynı akıl ......

  6. bu başlığı açtığımın farkında değilim. bu yazıyı ALLAH YOKTUR başlığı altında yazmıştım. nasıl olmuş anlayamadım başlık olarak foruma eklenmiş. sağolun sizde alaka göstermişsiniz.

     

    sanırım ateist ve müslüman arasında ki temel sorun akıl . ve bu bağlamda özgürlük.. yam yam arkadaşım bu konuya açıklık getirirse sevinirim

  7. çok çok uzun yazılar hariç hepsini okudum. gördümkü herkes okuduğu kadar akıllı ve okuduğunun savunucusu. yam yam alıntı yaptığı kitaba ulaşmasaydı acaba tartıştığı konuyu bu düzeyde tartışabilecek miydi? bilimsel denilen yöntem ortak aklın ortaya koyduğu bir yöntemmi yoksa belirli bir gurubun ileri sürdüğü bir düşünüşmü? tanrı fikri korkuların ortaya çıkardığı bir fikir ise bu korku sende değil de neden inanda türüyor? senin aklının benden ne tür bir ayrıcalığı var.

    akıl insanın tanrısımıdır. mistik te sanırım böyle bir düşünüş var. eğer tanrı sı ise hangi akıldan çıkan söz doğrudur. özgürlük sorumluluk getiriyorsa kime karşı sorumluluk. topluma mı ? o toplum senin davranışını yargılama hakkını nerden alıyor?

     

    kafamda çok soru belirdi özellikle akıl konusu nasıl anlaşılıyor veya tarif ediliyor. gücü nedir sınırı nedir tanımlansa derim... yapılan tartışmalarda akıl konusunda bir eşitsizlik görüyorum. mistik konuyu doktora düzeyinde tartışacağını söylüyor. çiftçi düzeyinde tartışacak kişinin aklı hangi sınıfa giriyor. vs.

     

    sorduğum soruları herkes cevaplayabilir. takip edecem....

  8. herkesin kendine göre bir söylemi var. söylemleri tukaka yapmak yanlış bence. doğru olan son dediğin. yani köşkten dönen kanun kararnemeleri incelemek lazım. ama medya ya yansıyanlara bakıldığında ahmet necdet sezerle chp genelde aynı kulvarda görünüyor.

    köşkte yapılan resepsiyonlarda özellikle tokalaşma esnasındaki mimiklere bakın. bir ev sahibi gibi davranmıyor.

  9. kişilik üzerinde doğumdan ölüme kadar çevre faktörlerin etkisi vardır. kişiliğin senin salt üretimin değildir.

    ilkin anne daha sonra baba, öğretmen, kardeş, arkadaş, okuduğun eserler, doğa şartları vs. sıralayabiliriz.

    yarattım dedin mi sadece sana ait olmalı. hür irade dediğinde yukarda sıraladığım etkilere sahiptir. yani sana kalan bu etkiler arasından kendine uyan doğruya inanma vesselam.

  10. Ben söyleyeyim...

     

    Kendi kişiliğimi yarattım...

    Kendi özgür düşüncemi yarattım...

    Sizler gibi 1400 senelik fikirlere iananmadım ve kendi fikirlerimi yarattım...

     

    Özgürce ve cesurca düşünebilmek herşeydir...ben düşüncemle kendi kendimi yarattım..

    Evet bunu ben yaptım...Ben istedim...Ben aklımla kendi kendimi yarattım...

     

    Ama sizi allah değil , Hz.Hz.Muhammed yarattı..Çünkü siz onun fikirlerinden öteye gidemediniz...O ne dediyse düşünmeden,sorgulamadan onayladınız..Yap dedi yaptınız,et dedi ettiniz..

     

    SİZ YAŞAMADINIZ...SİZİN SANDIĞINIZ HAYATLAR ASLINDA SİZİN HAYATINIZ DEĞİL ONUN HAYATI..SİZ ÖZGÜR DEĞİL TUTSAKSINIZ...

     

    SİZ DEĞİL ŞU AN,O SİZDE YAŞIYOR...ÇÜNKÜ SİZ DEĞİL O DÜŞÜNDÜ...SİZ DEĞİL O YAPTI..

    HALA O DÜŞÜNÜYOR SİZDE..HALA O YAPIYOR...

     

    ANLIYORMUSUN?

     

    HİÇ SANMIYORUM.

     

    kendi kişiliği ni mi yarattın..

    kendi özgür düşünceni mi yarattın....

     

    yani sen bizim anladığımız dilde kişiliğin ve düşüncen ile ilgili ilahlık iddiasında bulunuyorsun, öylemi?

    o zaman yarattığın kişiliğin ve düşüncenle ilgili bir topiç(bölüm) aç ve anlat da görelim, kişiliğinin ve düşüncenin ilahları 1 mi 2,3... mü

    çünkü açtığın bir başka topiçte müslümanların ilahı nın tek olmadığını 2,3... olduğunu ileri sürüyordun. yazdığım son yazıdan sonra o başlığı göremiyorum. neden anlayamadım. eğer o yazıyı okumuşsan

    işte sana fırsat;

     

    yarattığın kişiliğini, özgür düşünceni anlat görelim... biraz da biz senin yazılarını tırtıklayalım 'ANTON_SZONDOR_LAVEY' vesselam...

  11. Sevgili pejmurde...

     

    Tabiki yazılan cevapları en ince ayrıntısına kadar inceleyip , inananların kendi inanç sistemi veya kendi sözleriyle olan çelişkilerini bulmaya çalışacam..

     

    Bu sözün şeye benziyor : ...

     

    Düşünki bilardo oynuyoruz...Sen bana sürekli sota veriyorsun...bende sürekli sotalarını iyi değerlendirip sayıya çeviriyorum..

     

    Sende bana diyorsunki ....

     

    ....""niçin sotaları alıyorsun..neden sürekli sotaları sayıya çeviriyorsun?"....

     

    Aynı mantık...Bu kadar anlamsız bi söz olabilirmi?...e öyleyse oyunu neden oynuyoruz...

     

    Muhattabımın eksikliğinin farkında olduğunu anlarsam asla küçümsemem..

     

    Ama...

     

    ..muhattabım eksik olduğunun farkında değil ve üstüne üstelik cehaletinin yanısıra beni küçümsüyorsa, nerede ve hangi konuda eksik-yetersiz olduğunu yüzüne vururum...

     

    Ön kabul lü olduğumdan bahsediyorsun ama önkabulümün ne olduğunu belirtmiyorsun..

     

    Şimdi diyeceksin ki allahın olmadığı...

     

    bende sana diyecem ki ateizm ; allahın varlığı yada yokluğu hakkında bi iddiada bulunmaz...

     

    ve sen tekrar diyeceksin ki öyleyse siz allahın varlığını kabul ediyorsunuzda inanmıyorsunuz..

     

    Sonra ben sana hayır deyip ......

     

    .....vs

    .....vs.

     

    Şimdi de diyeceksin ki yok ben öyle bişey demiyecektim.

     

    Diyecektin ama senden önce ben dedim...

     

    Bunu için artık diyemeyeceksin..

     

    Artık tartışmalarınızdaki o meşhur sozrularınızı bile ezberledim...

     

    konuyla ilgili arkadaşlar fikirleri yettiği kadar yazmışlar. ben konu ile ilgili konuşmayacam benim üzerinde durduğum şey sizin tartışmadaki tavrınız. şöyle ki:

     

     

    siz hiç bir üretimde bulunmuyorsunuz, yapılan üretimler üzerinden kendinize rant sağlıyorsunuz. kapitalistler gibi, emek hırsızları gibi... yazılanlar içinden sorular bulup veya eksikler bulup iletmeyi bırak da bağımsız bir fikir ileri sür. yani böyle değil şöyle olması gerekir diye tezini sun. biraz da biz senin yazını tırtıklayalım .

     

    Vaktiyle Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon Bonapart'i bir muharebede

    tenkide kalkisip parmagini harita üzerinde gezdirerek : Önce surasini

    almaliydiniz, sonra buradan geçerek ötesini zaptetmeliydiniz, gibi

    fikirler yürütmeye baslayinca, Napolyon: Evet demis, onlar parmakla

    alinabilseydi dedigin gibi yapardim.

     

     

    harita üzerinde parmak dolaştırmayı bırak sefere çık....

  12. bu bölümü baştan aşağı okudum iyi mi ettim bilmiyorum . bölümü açan arkadaştan edindiğim intiba; elinde mercek, muhataplarının yazdıklarında kendince bulduğu çelişkileri sıralamak. üstünlüğünü pekiştirmek için de muhatabını küçümsemek alaya almak. bilimsel ( kendinizi benim argümanlarımla tanıtın dayatması) olarak ispat edin diyor. bence sen bilimsel bir mantığa sahip değilsin. başta ki ön kabulsuz şartlanmayı kendin için de bağlayıcı kıl. ve tartışırken bağımsız fikirlerini açıkla önüne gelen yazıyı tırtıklama, derim. ama bu yazının da tırtıklanacağı endişesiyle yazıya yazık mı etmiş oluyorum bilmiyorum. vesselam

  13. baliciler kapkaççılar yani kısacası sokak çocukları ne zaman ortaya çıktı .

    bir toplumu yerinden güvenlik nedeniyle sürerek devlet bu belayı başına sardı. ve bu diğerinden daha çok baş ağrıtacak.

    konuşmadan tartışmadan ve dinlemeden masa başı alınan kararların uygulanmasıyla düzen sağlanmaz.

    bu sorun zor da olsa (zor olduğunu biliyorum) geçmişi bir şekilde gündemden düşürerek ve sivil insiyatif kullanarak çözülebilir. askeri tedbirler gençliği yok ediyor. kin ve öfkeyi artırıyor. kin ve öfke sağlıklı kararlar almaya engeldir.

  14. ortaokulda bir bayan öğeretmenimiz vardı çanakkaleli... ilk tayini bizim okula çıkmıştı 20 li yaşlarda genç bir öğretmen. bize başından geçen bir olayı aktardı. şöyle ki;

    "ben yarı yıl tatilinde memlekete gittiğim de mahalle kızları yanıma geldi. ve beni soru yağmuruna tuttular. birisi nasıl bir yer oarası mağarada mı oturuyorsunuz. yemeklerini yiyebiliyormusun gibi ilginç sorular sordular. bende sen ben gibi insanlar bizim evler gibi evleri var.hemde çok misafirperver iyi yürekli ve yemekleri de çok lezzetli dedim. inanamadılar."

    yani kral tarayıcı arkadaşım batının geçmişte bize yaklaşımı bu yani vahşi görgüsüz kısacası kırro bir millet. askerde bizim adımız kırro babalarımız çok anlattılar anılarını yani kırroluklarını:)

    ne zaman ki okuyan insanlarımız çıktı kendi vatanımızda parya olduğumuz fikri gençlerin zihninde canlanmaya başladı sorguladılar geri kalmışlığı kültürsüzlüğü ve horlanmışlığı işte bu okuyan insanların kendince sorun gördükleri bu konuya kendilerince çözüm bulmaya çalıştılar. bu tek bir çözüm şekli değil tabi. bazıları siyasette bu sorunu gidermeye çalıştı. bazılarıda şu anki fiili duruma getirdi. onlar için hak aramadır sizler için terör. onlar kahrolsun dedi siz kahrolsun dediniz olan fakiir fukaranın evlatlarına oldu. bu son cümle benim fikrim diğerleri gözlem

    saygılar...

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.