ceviz

bunun sınırı bana göre kıskançlık insanın alışılagelmiş yaşamını etkilediği ve özgürlüğünü kısıtladığı noktadır. aksi halde eşler kıskançlıkları anlayışla karşılamalıdır. örenek vermek gerekirse, mayo giymenden kıskanıyorum denildiği zaman bu bayanın alışılagelmiş olan denize girme alışkanlığını etkiliyecektir ve erkek tarafı bu konuda daha duyarlı olmalıdır. veya pantolon giynemi istemiyorum da aynı şekilde. yani eşler kıskançlıklarını belirtirken karşısındakinden makul olan şeyler istemelidir. aksi taktirde karşı taraf bir süre sonra bunlara uymaktan bunalıp isyan edebilir. öteki taraftan tatlı kıskançlıklar herzaman olabiir veya olmalıdır. bu tarz şeylerin doğal olduğunun bilinip hoş karşılanması gerekir.

tatlı su müslümanı tartışmaz, düşünmez, yargılamaz, direk olarak kabul eder. tamam sana uyuyo işte. sende direk olarak kabullenmişin inandığın herşeye. tartışmaya açık değilsin. o zaman ne işin var senin burda.

o zaman senin ne işin var burda. niye fanatizm yapıyorsun

EVET. önemli nokta bu. yani dozu aşmayanı olması geken dozu aşanı olmaması gereken. bence.

Kuran-ı Kerim bütün zamanlara hitap eden görece bir kitaptır. ve hiçbir değişikliğe uğramaya ihttiyaç duymaz. islam 4 kadına kadar izin veriyor ama bunun şartları nelerdir hiç dikkat ettinizmi. sadece hepsine birden aynı sevgiyi verebileceksen şartı bile günümüzde 4 kadınla evlenmenin imkansız olduğunun kanıtıdır. bunu geri kafalılık veya donuk zihinlik olarak değerlendirmek mantıksızlık olur.

bence türk insanı gibi aile, eş gibi olgulara aşırı derecede bağlı bir insan mutlaka kıskanır. yani Mohican arkadaşımın da dediği gibi seven kıskanır. bunun önüne geçilemez. ayrıyettende bu kıskançlık olayları mantıksızca olabilir, kişi bunu bilmesine rağmen bunun önüne geçemez. fakat önüne geçemiyorum diyerekte karşıdaki insanın özgürlüğünü etkilememelidir. bence hiç kıskançlığın olmadığı bir ilişki olmaz, bu sadece mantığa dayalı duygusuz bir sevgidir ve bu şekildeki bir ilişkide aşktan söz edilemez. bence zararsız olan kıskançlıklar normaldir ve olmalıdır ve her iki tarafta bunların normal olduğunu bilmeli ve anlayışla karşılamalıdır.

sizce kıskançlık ne derece saçma veya mantıklıdır. ilişkilerde kıskançlık olmalımıdır Olmamalımıdır. ne kadarı zararlıdır veya zararsızdır?

günün birinde kıyamet kopacak ve dünya unufak olacak. olması gerektiği gibi. olması gereken=mükemmellik ama ateist arkadaşlardan ses çıkmıyor nedense.

ben söyliyeyim. onun zayıflığı mantık itibari ile. kardeşim yani sen diyorsunki Profesör Antony Flew in dedikleri doğru olabilir, yani tanrı olabilir ama bu benim umurumda (böyle bişey insanın nasıl umurunda olmaz) değil umurumda olan islamiyetin tanrısını karalamak. güzel kardeşim sen önce bir tanrıya inan islamiyet şöyle dursun, islamiyeti sonra irdelersin. zaten allaha inandıktan sonra islamiyet daha bir mantıklı gelmeye başlar sana. ne diyorum ben yavv.. azizamca dan bahsediyoz demi?? pardon pardon.

İŞLERİNE GELDİĞİ ZAMAN ATEİST GÖZÜYLE YARGILIYORLAR İŞLERİNE GELDİĞİ ZAMAN MÜSLÜMAN GÖZÜYLE. amaç ne TUTTURABİLDİĞİME.

bu inatçılıkla olmaz tabi. sen nasıl bir sonuca varmamak için inat ediyorsan birçok müslümanda bu vahşete devam etmek için inat ediyor. evet aynen katılıyorum TÜRK MİLLETİ ADAM OLMAZ.

bir nebze olsun aklı olan ateist Profesör Antony Flew ile ilgili başlığı okuduktan sonra korkuya düşer. onca bilim adamı boşunamı darwin i savunmuş diyorsunuz. alın size onca bilim adamının ulaşmaya başladığı sonuçlar. bunu bilim adamları diyor. darwin i savunanlar akıllıda bunlar salakmı peki.

yav bu konu tam bir sonuca bağlanacak ama bir türlü bağlanamıyor. gördüğüm kadarıyla yamyam arkadaşım bu konuda bir uzlaşmaya varmayı içine sindiremiyor. yani konuyu en başa götürdü götürecek. eminim kurban ın sosyal faydalarını kabul etiği içinde içi içini yiyordur. güzel kardeşim daha ne uzatıyorsun. illa dine bir hata bulmaya çalışıyorsun. ben camiye gidiyorum ve camilerde zaten sürekli olarak bu konulardan bahsediliyor ama anlamayan anlamıyor işte. türk milleti bunu sürekli yapıyor dine bağlama bunu lütfen. sonuçta düzgün birşekilde gerçekleştirilen bir kurban ibadetinin senin için bir sakıncası yoksa tamam aynı fikirdeyiz demektir.. uzatma lütfen. dikkat edersen konuyu uzatan sensin.

oooooooooo hhhhoooooooooo oooooooooooo. sil baştan. taaaa konun başına geri döndük. amacın ne kardeşim senin. seni birisi otomatiğemi bağladı. dön dolaş kıvır. dön dolaş kıvır. aha şimdide tarihin neresinde diyo.. utanmasa hangi müslüman ülkeler diyecek. azizamca hiç dikkat ettinmi bilmiyorum ama sana cevap vermek için yakında eski cevaplaarı kopyala yapıştır yapacaz.

öle bir kaygım yok.. esafurullah. aksine verdiğin cevaplar çok hoşuma gidiyor.

sayın yamyam . biz senin bütün sorularına bir cevap bulsak sen müslüman olacakmısın. olmayacaksın. peki nereye varmaya çalışıyorsun. ben söyliyeyim. kendine inanmadığını ispatlamaya çalışıyorsun. ben şuna sonuna kadar inanırımki aklı olan insan Allahı bulur. allaha inanmayan insan sizinde söylediğiniz gibi onu inkar eden insandır. hala darwin mi diyorsunuz. hiç utanmıyormusunuz allahaşkına darwin derken. biraz güncel bilimi takip edin de darwin saçmalığını öğrenin.

yok sana söylemedim. yav kral merak ediyorum, dikkatimi çektide son sözü senmi söylemek istiyorsun hep bunda bir sakınca gördüğümden deil ama bana öle gibi geldi de

eee ben bunu daha önceden zaten söylemiştim. o şekilde keseceksen kesme. ben kesmem. kesenide uyarırım.

bu gene allah vardır yoktur tartışmasına dönüşecek gibi bir his var içimde. kralx arkadaşıma tam olarak katılıyorum. allah yoktur demiyoruz onu reddediyoruzda ne demek. yani allah var ama biz onu reddediyoruz. bunun neresi mantığa uygun. allah varsa neden reddediyon. sonra gelip din hakkında hakaretler, iftiralar.. neden din bunu demiş, neden din burda bu kelimeyi kullanmış, peygamberiniz neden şu zamanda şunla konuşuken şu söylenenler karşısında kurduğu cümleler içerisinde bu kelimeyi kullanmış vs... sanki biz bu bütün söylenenlerin nedenini açıklasak onlar müslüman olacak. amaç tartışmak ve öğrenmek değil, karalamak. bu burdaki bütün ateist ler için geçerlidir ve hiçbiri bunu inkar edemez. ama biz napıyoruz sadece kendimizi savunuyoruz. tartışmaların nasıl olduğunu size söyleyim. ateistler diyorki neden burda din böle demiş, bizde açıklıyoruz ve bu açıklama sırasında açılamalarımızın içindeki başka bir kelimeden başka bir konu çıkartıp peki burda neden bunu demiş, biz onuda açıklarken konuyu çarpıtıp peki o zaman neden burda böle olmuş, biz tam onuda açıklarken bla bla bla..... burda acaba sizce kim gerçekten bir sonuca varmaya yönelik tartışıyor ? ama şunu söyliyebilirimki istediğiniz kadar uğraşın. istediğiniz kadar saçmalıyın, istediğiniz kadar çarpıtın, böle yüce bir din herzaman ayakta kalır.

devletten birşey beklemiyelimmi. nasıl yani ? bölesine büyük bir organizasyon için nasıl olurda devletten birşey beklemeyiz. sen gene ateist gözüyle bakıyorsun olaya. sana göre; din bunu emretmiş devleti neden uğraştırıyonuz, kendiniz çözün, sizin dininizden devlete ne... sen bu şekilde düşünüyorsun ve yanlış yapıyorsun. burası müslüman bir ülke bunu hepimiz biliyoruz, kurban kesme ibadeti de müslümanlar için vazgeçilmez bir ibadet, bunuda iyi biliyoruz, kurban işleminin düzgün birşekilde yapıldığı taktirde hiçbir sakıncası olmadığına ve faydalı olduğunada burda hepberaber karar verdik, buda doğru.. eeee geriye ne kalıyor. halkımızı bu konuda bilinçlendirmek ve iyi organize edilmiş bir sistem kurmak. eee müslüman bir ülkede az önce belirttiğim özelliklerde bir ibadetin organizasyonu içinde mutlaka devletin birşeyler yapması lazm. ama demiyorumki bizde oturup devletin birşeyler yapmasını beliyelim. hayır asla, ben şahsen elimden geleni yapıcam.

güzel kardeşim iyi güzel söylüyorsunda karşındaki insanlar ateist. yani allaha inanmayan bir insan için söylediklerin çok fazla birşey ima etmez. öncelikle allaha inanılması gerekir.

evet haklısın din bir tabu haline gelmiştir. tabulaştırılmıştır. tabu olması istenmiştir. ama insanların inançları değişemez diyorsan yanlıyırsun. insanların inançları değişiyor ama bu sessiz bir şekilde oluyor. biraz araştırırsanız birçok insanın din değiştirdiğini görürsünüz. bu kişiler istisna olamayacak kadar çok sayıdadır. ayrıyetten dinin tabu haline gelmesi hiçbirşekilde dinin doğruluğunu, güzelliğini, gerçekçiliğini değiştirmez. yani din bir tabudur diyebilirsin ama bundan öteye gidemez veya tabu olduğu için ben o dine inanmam diyemezsin.

ne güzel.. genelleme yapıyorsun. hakkınız derken bütün müslümanları bir tutuyorsun. bilinçli olanla olmayanı, cahil olanla olmayanı. hiçbir bilinçli ve kültürlü müslüman o şekilde kurban kesmez. ben kesmem onu belirtiyim. ama benim aklım varsa bu ibadetimi makul bir şekilde mutlaka gerçekleştirmenin bir yolunu bulurum. trafik kazası geçirmiş ve arabanın içerisinde sıkışmış bir kazazedeyi halkımızın nasıl kurtarmaya çalıştığını ve o yaralı insanı kurtaralım diye nasıl işkence yaptıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. işte bu senin bahsettiğin sorunla aynı sorun. burda kimi suçlaman gerekiyor ise kurban vahşetindede aynı şeyi suçlaman gerekiyor.

Hz.Hz.Muhammed in mükemmelliği asla inkar edilemez. Bu gün, Hz.Hz.Muhammed'in yetiştiği o ortamdan öyle bir insanın yetişmesini beklemek mümkün değildi. bu husus, batılı bir çok yazarın da dikkatini çekmiştir. nitekim, "En Etkin Yüz" kitabının yazarı olan M. Hart, dünyada en etkili 100 insan içerisinde birinci sıraya Peygamberimiz'i koymuştur. ve bunu şu şekilde açıklamıştır. "Dünyanın en etkili insanlar listesinin başına Hz. Hz.Hz.Muhammed'i koymam bazı okurları şaşırtabilir. Bazılarını da kuşkuya düşürebilir. Ancak Hz. Hz.Hz.Muhammed tarihte, hem dinî hem de seküler düzeyde üstün başarılı olan tek insandı. Bütün bu açıklamalardan sonra, makalemizi şöyle bir soruyla bitirmek istiyoruz: Acaba içinde bulunduğu çevrenin Hz. Hz.Muhammed (s.a.s.) üzerinde herhangi bir etkisi oldu mu? Başka bir ifadeyle, o çevre böyle bir insanı yetiştirebilir miydi? Bu ve benzeri sorulara "evet" cevabını vermek mümkün değildir. Öyle bir çevrenin böyle bir insanı yetiştirmesi düşünülemez. Öyleyse, böyle bir çevrede Hz. Peygamber (s.a.s.) nasıl yetişti? Ya da böyle bir çevre, Hz. Hz.Muhammed (s.a.s.) gibi dünyanın en büyük insanını, yaratılmışların en büyüğünü nasıl yetiştirdi? İşte bütün bu soruların cevabını da yine O veriyor ve diyor ki, "Beni Rabbim yetiştirdi ve edebimi güzel kıldı." (Süyûtî, 1/51) bu yazdıklarım alıntıdır. En etkin yüz kitabını ararken karşıma çıktı ve ekliyim dedim.

tam olarak neyi soruyorsun. biraz açarmısın. akıl insanın tanrısımıdır? mı diyorsun yoksa özgürlük sorumluluk getiriyorsa kime karşı sorumluluk. topluma mı ? o toplum senin davranışını yargılama hakkını nerden alıyor? yoksa mistik konuyu doktora düzeyinde tartışacağını söylüyor. çiftçi düzeyinde tartışacak kişinin aklı hangi sınıfa giriyor. bunamı? burda cevap verilecek bayaa soru var.