Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

asterix

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    451
  • Katılım

  • Son Ziyaret

asterix tarafından postalanan herşey

  1. asterix

    turkish-media FM

    Turkish-media FM in DC i Akdeniz Mohican'larının sonuncusu Akşam akşam neşemiz yerine geldi Önce şöyle bi "Torul"la giriş yapalım Fuat Saka'dan hemen arkasından "Ey Gidi Yalan Dünya" tüm foruma, sevdiklerime, dostlarıma özellikle "xyz" ye gelsin....
  2. asterix

    Günün Türküsü

    Tanrıdan Diledim Bu Kadar Dilek Tanrıdan Diledim Bu Kadar Dilek Aman Aman O Yarin Yüzünü Bir Daha Görek Aman Aman Bana Kısmet Değil Dizinde Yatmak Aman Aman Dizinde Yatıp Da Yüzüne Bakmak Aman Aman Gel Amam Aman Yanıma Kıyma Bu Yazık Canıma Bir Kara Kaşın Bir Kara Gözün Değer Dünya Malına Ayrılık Hasreti Canıma Yetti Kalmadı Gözümün Yaşları Dindi Bahçenizde Lale Sümbül Gül Bitti Eridi Yüreğim Tükendi Bitti Gel Amam Aman Yanıma Kıyma Bu Yazık Canıma Bir Kara Kaşın Bir Kara Gözün Değer Dünya Malına Kaynak Kişi Salih Dündar Yöre Erzincan
  3. Bak sen, espirik bile yapabiliyorsun Ama takdirimi kazanman için yetersiz. Biraz daha gayret, biraz daha çaba, zorla acık kendini Neyse madem sen yukarı çıkamıyorsun, ben aşağı yanına ineyim o zaman. Bu arada, İspanya'da her yıl düzenlenen bir gösteri var bilirsin hani, boğaların önünden kaçışanlar, Dikkat et, boynuzlar tehlikelidir, maazallah bi tarafına gelir de, oturamazsın falan. Admine çiçek vermeyi unutmuşun...
  4. Bak sabah okudum, önemsemedim, ama baktım ki hala inada devam. Kendimi sorumlu hissettim artık. Şimdi al bakalım eline kalemi kağıdı Sana ev ödevi veriyorum; "Arkadaşlarının iyiniyetli uyarılarına rağmen, kendi kusurlarını görmek yerine üstelik çok da yeterli olmayan dilbilgisiyle, sırf bir yanlış yakaladığı zannıyla kendince birşeyler karalamıştı işte." cümlesindeki yüklemleri ve özneleri çıkart bakalım. Dikkat et kaybolma ama... Bu arada kanatlı hayvanların av yasağı kalkmış Bu arada made in e bi çeçek vereyüm...
  5. BALIK AĞZI Bu bir kılıçbalığının öyküsü Yazılmasa da olurdu Ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu Uskumrunun arkasından gidiyorduk Sürünün içinde ben de vardım Sırtımda bir zıpkın yarası Bahtiyar olmasına bahtiyardım Nedense gitmiyordu kulağımdan Bir türlü o ''Ağ var'' sesleri Denizkızı girmiş düşünceme Ben iflah olmam Dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı Dolanınca ağa, çok geçmeden küserim Bir çocuk bile çeker sandala beni Bu kadar çok ağır olmasam Beni böyle koşturan yaşama sevinci Kanal boyunca bir o yana bir bu yana Siz yok musunuz siz derya kuzuları Kestim kılıcımla karanlığını dibin Yakamoz içinde bıraktım suları Ah aysız gecelerde olur ne olsa Atın beni mor kuşaklı bir takaya götürün İri gözlerimde keder Kılıcımda hüzün Satın beni satın beni Rakı için Halim Şefik GÜZELSON
  6. size bi biskrem versemmm...
  7. geçmiş olsun mara, umarım biran evvel sağlığına kavuşur...
  8. asterix

    ZİNDANI TAŞTAN OYARLAR

    ZİNDANI TAŞTAN OYARLAR Sılanın ufak tefek yolları Ağrıdan sızıdan tutmaz elleri Tepeden tırnağa şiir gülleri Yiğidim aslanım aman burda yatıyor Bugün efkarlıyım açmasın güller Yiğidimden kötü haber verirler Demirden döşeği taştan sedirler Yatak diken diken yastık batıyor Yiğidim aslanım aman burda yatıyor Bir şubat gecesi tutuldu dilin Silaha bıçağa varmadı elin Ne ana ne baba ne kız ne gelin Yiğidim aslanım aman burda yatıyor Ne bir haram yedin ne bir cana kıydın Ekmek kadar temiz su gibi aydın Hiç kimse duymadan hükümler giydin Yiğidim aslanım aman burda yatıyor Döşek melül mahzun yastık batıyor Mezar arasında harman olur mu Onüç yıl hapiste derman kalır mı Azrail aç susuz canın alır mı Yiğidim aslanım aman burda yatıyor Döşek melül mahzun yastık batıyor Zindanı taştan oyarlar İçine bir yiğit koyarlar Sağa döner böğrü taşa gelir Sola döner çırılçıplak demir Çeliğin hası da yiğidim aman böyle bilenir Döşek melül mahzun yastık batıyor Yiğidim aslanım aman burda yatıyor Dilimde dilimi bulduğum, gücüne kurban olduğum Anam babam gibi övdüğüm Dayan aslan ustam yiğidim dayan Dayan hey gözünü sevdiğim Bügün efkarlıyım açmasın güller Yiğidimden kötü haber verirler Sana kökü dışarda diyenlerin kökleri kurusun Kurusun murdar ilikleri dilleri çürüsün Şiirin gökyüzü gibi herkesin Sen Kızılırmak'çasına bizimsin En büyük demircisi dilimizin Canımız ciğerimizsin Bugün burdaysa şiirin yarın Çin'dedir Bütün hışmıyla dilimiz Kökünden sökülmüş bir çınar gibi yüreğimiz içindedir Bugün burdaysa şiirin yarın Çin'dedir Acısıyla sızısıyla alnının kara yazısıyla Bir yanı nur içinde tertemiz Bir yanı sızım sızım sızlayan memleketimiz içindedir Bugün burdaysa şiirin yarın Çin'dedir Bütün hışmıyla dilimiz Kökünden sökülmüş bir çınar gibi yüreğimiz içindedir
  9. asterix

    BİN BİRİNCİ GECE (Hancı)

    BİN BİRİNCİ GECE (hancı) Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş Aman karanlığı görmesin gözüm Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş Sıla burcu burcu... ille ocağım Çoluk çocuk hasretinde kucağım Sana her şeyimi anlatacağım, Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş Güç bela bir bilet aldım gişeden Yolculuk başladı Haydarpaşa'dan Hancı n'olur, elindeki şişeden Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş Ben o gece, hem ağladım, hem içtim İki gün, diyardan diyara uçtum Kayseri yolundan, Niğde'yi geçtim Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş Garibim, her taraf bana yabancı, Dertliyim; çekinme, doldur be hancı İlk önce kımıldar hafif bir sancı Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş Bende bir resmi var, yarısı yırtık On yıldır evimin kapısı örtük Garip bir de sarhoş oldu mu artık Bütün sırlarını der yavaş yavaş İşte hancı ben, her zaman böyleyim Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim Kaldır artık, boş kadehi neyleyim Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş
  10. Bir de şöyle bir ilginçlik vardır; Bu ülkede yaşayan, bu toprağa ait insanların kendi dillerini kullanmalarından, çocuklarına, köylerine, kasabalarına kendi isimlerini vermelerinden ürkülür de, en büyük kentlerimizin tüm caddelerini süsleyen ve bu ülkeye, bu toprağa, bu tarihe, bu kültüre ait olmayan bir dilin varlığı, aynı derecede rahatsız etmez, onları bu toprağa çağıran, davet eden bu sağ ve sığ zihniyeti.
  11. asterix

    Günün Türküsü

    Ela Gözlüm Ben Bu Elden Gidersem Ela gözlüm ben bu elden gidersem Zülfü perişanım kal melül melül Kerem et aklından çıkarma beni Ağla gözyaşını sil melül melül Elvan çiçekleri takma başına Kudret kalemini çekme kaşına Beni unutursan doyma yaşına Gez benim aşkımla yol melül melül Yiğit ey sevdiğim sen seni gözet Karayı bağla da beyazı çöz at Doldur ver badeyi bir daha uzat Ayrılık şerbetin sal melül melül Karac’oğlan der ki ölüp ölünce Ben de güzel sevdim kendi halimce Varıp gurbet ele vasıl olunca Dostlardan haberim al melül melül Kaynak Kişi Karacaoğlan Kaynak Uğur MUTLU
  12. asterix

    bugün aklinizdan hangi sarki gecio

    Bekle Beni Söz: K. Simonof Müzik: Cem Karaca Bekle beni, bekle beni, Bekle beni geleceğim Bütün gücünle bekle Karlar tozarken bekle Ortalık ağarırken Kimseler beklemezken Soluk sıkıntılarla ağırlaşan yağmurlar içinde Tek bir haber bile çıkmasa uzaklardan Saçına dağılsa bekleyişin Yalnız sen olsan bile bekleyen beni Bekle yine, bekle, bekle beni Bekle beni, bekle beni, Bekle beni geleceğim
  13. e ben de bu durumdaaa made in imzayı armağan edeyim ne yapayım başka çare yok tüm foruma, sakının kızlar made in imza geliyor...
  14. asterix

    turkish-media FM

    Fuat Saka'dan önce Romana Dağlar Kızı - diğer adıyla Ella Ella Leose arkasından enstrümantal bi ezgi - Göç gözlerinizi kapatın ve dinleyin, Özellikle Göç'ü dinlerken bilenler Karadeniz'in o koyu yeşil dağlarından yamaçlarından akan sularla beraber denize aksınlar... sevdklerime ve forumdaki tüm dostlara gelsin...
  15. Mara, çiçek için teşekkürler, çok naziksin.
  16. asterix

    GİTME KAL

    GİTME KAL Nice nice acıları aklına getir Bunca yoksulluğu aklına getir Gözyaşlarını aklına getir "Gitme kal" var yok dinlemez bir çocuk isteğidir Gitme aklına getir Kıraç mı kıraç toprakların üstüne Güneşler açar yağmurlar kesilince Çırılçıplak kayada yeşerir incir ağacı Dağların kuytusunda bir uslu çiçek Dağıtır mavisini kendi kendine Gitme beraberlik içinde Nasıl sevinirdik aklına getir Her şeyi her şeyi aklına getir Gece yarılarını aklına getir Söylediklerimi aklına getir Sinsi yağmurlar yağıyordu Soğuktu Yaktığımız ateşi aklına getir Nerelerden geçiyorsun aklına getir Gitme dünyamızın her yerinde Yorgun eller gülleri derleyince Ellerin sevincini aklına getir Güllerin sevincini aklına getir Ne çok severdik seni aklına getir Arif Damar
  17. Güzel, bilgilendirici bir çalışma, Özellikle ülkemizde sol düşüncenin, asıl kaynağından nasıl koptuğunu göstermesi ve sol düşüncenin temel ideolojisini yani sınıf mücadelesini vurgulaması açısından da oldukça yararlı bir yazı. Buraya taşıdığın için teşekkür ederiz. Sanırım bu kafa ve kavram karışıklığına özellikle Sovyetlere karşı geliştirilen yeşil kuşak projesi çerçevesinde ülkemizde sağ iktidarların desteklenegelmesi, son iki askeri darbe ile hatırı sayılır derecede sol kadroların tasfiyesi ve nihayet Sosyalist Devletin çözülmesi de eklenince bugün içinde bulunduğumuz durum biraz daha anlaşılır oluyor.
  18. asterix

    bugün aklinizdan hangi sarki gecio

    Ayten Alpman - Sen varsın Bir akşam gözünde aşk tüterse Geçmiş günler aklından geçerse Kalbin bomboş ümitler biterse Sen üzülme ben varım Neler geçti kimbilir başından Sevgi umdun hep başkalarından Ağlama gidenlerin ardından O giderse ben varım Zaman durdu sanki beklerken seni Ben bir tek sevgiye bağladım kalbimi Ayrılmam istersen hiç yanından Çağırsan gelirim çok uzaklardan Eskiden korkardım yalnızlıktan Korkmam artık Sen varsın
  19. asterix

    Günün Türküsü

    Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahım Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahim, Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama. Göklere Erişti Figânım Ahım, Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama. Bir Gülün Çevresi Dikendir Hardır, Bülbül Har Elinde Ah İle Zardır. Ne Olsa Da Kışın Sonu Bahardır, Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama. Daimi'yem Her Can Ermez Bu Sırra, Gerçek Aşık Olan Erer O Nûra. Yusuf Sabır İle Vardı Mısır’a, Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama. Erzincan Mine Yalçın
  20. asterix

    Bitmeyen Hikaye...

    Batmakta olan günün son ışıkları da çekiliyordu evin içinden yavaş yavaş. İçeriyi şimdi loş bir karanlık kaplamaktaydı. Bu yarı karanlığın içinde gözlerini tavana dikmiş öylece bakıyordu. Geldiği gibi uykuya dalmıştı ama uykumu yoksa uyanıklık mı olduğunu anlayamadığı bir ruh hali içindeydi. Sanki gördükleri, hissettikleri gerçek gibiydi. Uzun zamandan beri ilk kez yalnızlığın ağırlığını duydu ruhunda. Kırgın, öfkeli, yalnız ve yabancıydı. Nerede olduğunu anlayamadı bir süre. Vücudu yanıyordu,ateşler içindeydi, üzerindeki asker kaputu ter içinde kalmıştı. Gözlerini kararmakta olan odanın içinde gezdirdi. Pencerenin önünde çoktan solmuş olan menekşelerin kurumuş yaprakları, çıplak kimsesiz saksılar. Gözlerini pencereden yukarı tavana doğru kaldırdı, tavanla duvarın kesiştiği çizgiyi köşeye kadar izledi. Tam köşede o üçgenin olduğu yerde bir örümcek ağını gördü, sonra kendi ipinden tutunarak aşağıya doğru kayan örümceğin tasasız hareketlerini izledi. Örümcek bir yandan aşağıya doğru kayarken bir yandan küçük çelimsiz bacaklarını hareket ettiriyordu. Örümcek etrafını dikkatlice kontrol ederek, ağır ağır hareket ettirmeye başladı kollarını ve bacaklarını, kumun üzerinde ilerliyordu, biraz sonra tıpkı ona benzeyen birkaç örümcek daha gördü. Örümcekler, sürünerek kendisine doğru yaklaşan ve gittikçe büyüyen örümcekler. Biri eliyle onun bulunduğu yeri işaret etti diğerlerine, şimdi hızla yer değiştirip ona doğru yaklaşmaya başladılar. Ne tuhaf diye düşündü içinden, ne kadar çevikler, sonra biri kendisine doğru iyice yaklaşmış olan, kollarından birini gövdesine soktu ve bir şey çıkardı. Elinde tuttuğu şey bir süre sonra hafif bir duman çıkarmaya başladı. Arif hayran gözlerle bu azimli yaratıkları izliyor, bir yandan da gülüyordu. Gülümsüyor oluşuna şaşırmış gibiydiler ve hatta bu kahkahalardan endişe de duymaya başladılar, yakındaki örümcek anlamsız, öfkeli gözlerini Arif’e dikti, sonra yerinden doğrulup aceleyle elinde tuttuğu bombayı Arif’e doğru fırlattı. Arif gülmeye devam ediyordu, kumların içine düşen bomba patladı, Arif vücudunda bir yanma hissetti, vücudu alev alev yanıyordu, ter yanaklarından boncuk boncuk boşalıyor, Arif yalnız ve karanlık evin içerisinde kahkahalarla gülüyordu. Şimdi bu gördükleri gerçekmi yoksa bir rüyanın içinde gerçekmiş gibi gördüğü şeylermiydi anlayamıyordu. Kızarmış gözleri ile örümceğe baktı bir müddet daha, sonra kararan günle beraber örümcek de kayboldu. Sonra uzun bir müddet sanki havanın kararmasını beklermiş gibi annesi çıkageldi, Ne zaman geldiğini ya da ne kadar zamandır burada olduğunu anlayamamıştı ama, İşte şimdi, şu köşedeki koltuğun üzerinde oturuyordu. Hareketsiz gövdesini görüyor, üzerindeki örtünün altında varlığını hissediyor ama yüzünü bir türlü göremiyordu. Kadın hiç hareketsiz öylece duruyordu. Arif çok ayıp bir şey yapmış gibi kahkahalarına son vermesi gerektiğini düşündü. Vücudu bir külçe gibi ağırdı, yerinden kımıldayamıyordu. Annesine ya da annesi sandığı görüntüye baktı bir müddet, sonra tüm gücünü toplayıp doğrulmaya çalıştı yattığı yerden, başaramadı. Annesine seslenmeye çalıştı, garip bu sefer sesi bir fısıltı gibi çıkıyordu dudaklarından, kendisini o kadar zorlamasına rağmen ona seslenemiyordu. Yaşlı kadın ise hiç kıpırdamadan öylece oturuyordu. Arif tüm bunlardan yorulmuştu, ruhu sıkıntı içindeydi. Karanlığın içinde garip şekiller görüyordu, hareket eden yer değiştiren tuhaf yaratıklar. Korkacak gücü dahi bulamıyor olmasına şaşmadı. Zaman ve mekan kavramını yitirmişti. İki dünya arasında kaybolmuş olabilirmiyim diye geçirdi içinden. Bir türlü huzura kavuşmayan ruhlar gibi. Sonra bir kuş çıkageldi, Arif kuşu nerede gördüğünü hatırlamaya çalıştı. Kuş evin içinde bir müddet uçtuktan sonra, geldi Arif’in yorgun ve yaralı göğsünün üzerine kondu. Arif kuşun gözlerine baktı, siyah iri gözler gördü. Kuş bir pençesi ile Arif’in göğsüne vurmaya başladı, Vurdu vurdu vurdu, olanca gücüyle ve tırnaklarıyla Arif’in göğsünü kanatmaya başladı. Arif genç kadını omuzlarından tuttu. Yanağını okşadı, öfke dolu gözlerine baktı. Ve ateşler içerisindeki vücudu ve ruhu yeniden derin bir uykuya daldı.
  21. asterix

    Günün Türküsü

    Bir Güzelin Aşığıyım Erenler Bir güzelin aşığıyım erenler Onun için taşa tutar el beni Gündüz hayalimde gece düşümde Kumdan kuma savuruyor yel beni Ağ gül olsam al gerdana sokulsam Kemer olsam ince bele takılsam Köle olsam pazarlarda satılsam Yarim diye al sinene al beni Pir Sultan Abdalım gamzeler oktur Hazeren sinemde yaralar çoktur Benim senden özge sevdiğim yoktur İnanmazsan ol Allaha sor beni
  22. asterix

    Nazım Hikmet

    Japon Balıkçısı Denizde bir bulutun öldürdüğü Japon balıkçısı genç bir adamdı. Dostlarından dinledim bu türküyü Pasifik'te sapsarı bir akşamdı. Balık tuttuk yiyen ölür. Elimize değen ölür. Bu gemi bir kara tabut, lumbarından giren ölür. Balık tuttuk yiyen ölür, birden değil, ağır ağır, etleri çürür, dağılır. Balık tuttuk yiyen ölür. Elimize değen ölür. Tuzla, güneşle yıkanan bu vefalı, bu çalışkan elimize değen ölür. Birden değil, ağır ağır, etleri çürür, dağılır. Elimize değen ölür... Badem gözlüm, beni unut. Bu gemi bir kara tabut, lumbarından giren ölür. Üstümüzden geçti bulut. Badem gözlüm beni unut. Boynuma sarılma, gülüm, benden sana geçer ölüm. Badem gözlüm beni unut. Bu gemi bir kara tabut. Badem gözlüm beni unut. Çürük yumurtadan çürük, benden yapacağın çocuk. Bu gemi bir kara tabut. Bu deniz bir ölü deniz. İnsanlar ey, nerdesiniz? Nerdesiniz? Şair : Nazım Hikmet Ran
  23. asterix

    TANİA HAYDE

    Yaşamın nice mutlu ve aydınlık yarınlar getirmesi dileğiyle,
  24. Sokak çocukları sorunu bu ülkede, tıpkı işsizlik sorunu gibi enflasyon sorunu gibi cari açıklar sorunu gibi dış ve iç borçların dayanılmaz baskısı gibi dışa bağımlılık gibi eğitim ve sağlık alanlarında yaşadığımız sorunlar gibi aile içi ve toplumsal şiddet olayları gibi ödenmeyen binlerce kredi kartının yarattığı sorun gibi Yolsuzluklar, hırsızlıklar vs. gibi Bir büyük sistem sorunudur. Bu sorunlar çoğunlukla Kapitalist dünya düzeni içerisinde belli bir zümrenin yüksek standartlar içerisinde yaşamasını sağlayabilmek adına kurban edilen yığınların üzerine yıkılan sorunlardır. İnsanı temel alan ekonomik ve sosyal politikalar yerine İnsanların kuralsızca yarışmalarından insanlık adına yarar uman bir düşüncenin ifrazatlarıdır. Bunu böyle görmekte fayda vardır. Ve her onurlu insanın talep etmesi gereken şey emeğinin karşılığı olarak ailesiyle beraber insan gibi bir yaşam sürmek olmalıdır.
  25. asterix

    Günün Türküsü

    Kızılkaya yare benim Varıp gittiğimi söyle Ceketimi omuzuma Vurup gittiğimi söyle Düğün ola bayram ola Kimler öle kimler kala Atımı meçhul bir yola Sürüp gittiğimi söyle Tanrıya şükür Bu türküyü dün yazmama gerek kalmadı. umarım hiç gerekmez.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.