Zıplanacak içerik

asterix

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

asterix tarafından postalanan herşey

  1. Bu konu hakkında bir iki şey söylemek gerek sanırım, Türk Ordusu'nun geçmişten gelen şanına şerefine saygı duyarız. O ordu için yemin ettik. İnancımız odur ki, bu ordu düşmanı Sakarya'da durduran, Afyon'dan İzmir'e dek çıplak ayaklarıyla kovalayan ordudur. Bu başka birşeydir. Biz bu ordunun kişilerin ve uygulamaların ötesinde manevi şahsiyetine inanırız, güveniriz. Her ne kadar militarizm dünya görüşümüze ters gelse de. Ama tüm bu yukarda sayılanların dışında, bunların arkasına saklanamayacak bir gerçek de şudur ki; bu orduda şiddet vardır. Bu şiddet sadece bu ordunun şahsına münhasır değil, tam tersi dünyanın tüm ordularında görülebilecek bir uygulamadır. Felsefemiz, dünya görüşümüz farklı olabilir, ama gerçek tektir. Bu başlık altında verilen haberin tümden yanlış, yalan, kasıtlı, politik amaçlar için uydurulmuş olduğunu kabul etsek dahi, ordumuzda varolan şiddeti askerlik yapan hiç kimse inkar edemez. Askeri Cezaevlerinde insanı çiçeklerle karşılamazlar. Bu haberin doğruluğundan şüphe edenlere, aylar önce vicdani retçi Mehmet Tarhan'a Sivas Askeri Cezaevinde neler yapıldığının araştırılmasını tavsiye ederiz. Ülkemizi sevmek, varolan yaygın kanının dışında, ülkemizin yanlışlarını eleştirmek ve düzeltilmesini talep etmekle de mümkün olabileceği gibi, ülkenin bir parçası olan Ordunun da olumsuzluklarını eleştirmek ve bunların düzeltilmesini talep etmek, orduyu sahip olduğu manevi şahsiyetine daha da yakınlaştırır. İşkencelerle dayaklarla anılan bir ordudan daha saygın kılar bu halkın ordusunu.
  2. Şiir: A. KADİR Müzik: Nadir GÖKTÜRK Mutlu olmak varken bu dünyada Geceler geldi dayandı kapımıza Olduk acımızla, acımızla sarmaş dolaş Bekledik düşümüzle, düşümüzle koyun koyuna.
  3. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Zalım Felek Zalım felek onu çok görme bana Ayrılamam ben o gül yüzlü yardan Sıtk ile bağlıdır canım canana Ayrılamam ben o gül yüzlü yardan Engindir duyulmaz figanım sesim Açıktır o yare gönül kafesi Yaşarken aldığım havam nefesin Ayrılamam ben o gül yüzlü yardan Akarsu ateşim yanar tüterse Aşkın gülü yüreğimde biterse Ayırsın feleğin gücü yeterse Ayrılamam ben o gül yüzlü yardan Kaynak Kişi - Derleyen Muhlis Akarsu Yöre Sivas
  4. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Ne Güzel Yaratmış Seni Yaradan Ne Güzel Yaratmış Seni Yaradan İstemem Esmesin Yeller İncinir Güzelsin Sevdiğim Gülden Goncadan Uzanmasın Sana Eller İncidir Kirpiklerin Oktur Kaşın Yay Gibi Gözlerin Aklımı Etti Zay Gibi Cemalin Güneşe Benzer Yüzün Ay Gibi Değmesin Zülüfler Teller İncidir Bir Garibim Düştüm Gurbet Ellere Aşığım Ben Sinendeki Güllere Korkarım Adını Demem Ellere Düşersin Dillere Diller İncidir Derleyen Neşet Ertaş Yöre Kırşehir
  5. asterix şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    AY DÜŞÜNCE ay düşünce denize seni hatırlarım ince ince yağan yağmur, iskeleye yanaşan vapur haydarpaşa garı seni hatırlarım ay düşünce denize kalbim çarpar, telaşlı bir kuş olur, siyahlar içinde bir kadın ve yakasında ipiri kırmızı bir gül seni hatırlarım ay düşünce denize söylenmemiş sessiz bir şarkıydım, tozup giden bir ilk kar solgun begonya kalkmak üzere bir tren seni hatırlarım Behçet Aysan...
  6. asterix şurada cevap verdi: içimdeki deniz başlık Güncel Konular
    Eşitlik, hele de rekabet eşitliği ne kadar da anlamlı değil mi? Hani dünyayı kurtaracak olan "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler"in eşitliği ve rekabet anlayışından bahsediyoruz değil mi? Bu açıdan bakınca örneğin Irak rekabet gücünü kaybetmiş olabilir mi? Bir ülke, bir siyasi duruş, bir ekonomik devinim, varlık ve yokluk arasında çelişkiler içinde debelenen bir halk; bir ahtapotun isterik enerji ihtiyacı için feda edilip, sessizce bir kenara fırlatılmışsa, şüphesiz ahtapot için adil de diyebiliriz. Ya da dünyanın pek çok yerinde olmazsa olmaz diye dayatılan burjuva demokrasi ve özgürlük anlayışı ile piyasa ekonomisi, neden bazı yerlerde ikili ticaret anlaşmaları ya da kotalarla sınırlandırılmaya çalışılır sorusu bu adalet ve rekabet eşitliği olgusunu rahatsız etmez belki de. Doğrusu, bırakırsam yaparsın, bırakırsam geçersin (ya da sıkıyorsa) olan bir yetmişlik nineyi allayıp pullayıp gelinlik kız edasıyla serbest piyasa diye sunarlar bize. Ve rekabetten, rekabet eşitliğinden bahsediyorlar, mal ve hizmetlerin hareketi sözkonusu olduğunda globalleşmeden bahsedenler, kuzeydeki safahat ile güneydeki açlık arasında ilişki kurmak sözkonusu olduğunda yan çiziyorlar. Sanki insanlar Etiyopya'da aç kalmayı, ya da Ruanda'da katledilmeyi tercih etmişler gibi. Ya da dünyanın herhangi bir yerinde emek, sermaye ve doğal kaynak üçlüsünün özgürce bir araya gelmesi son derece olağan ve mümkünmüş gibi. Çok açık söyleyeyim, bunun adı mafya düzenidir. Ne istatistikler, ne rakamlar, ne yaldızlı kelimeler bu gerçeği değiştirmez. Ve burdan da insanlık adına doğru birşey çıkmaz. Yerli malları ile ilgili ortaya konan argümanlardan bir tanesi de şöyle; beğenmediğimiz bu kapitalist düzenin ürettiği Mercedesler ile bir yerden bir yere varabiliyoruz. Yani Mercedes'e şükranlarımızı sunmalıyız. İnsanlarımızın, hayvanlarımızın, eşyalarımızın aynı yollarda birlikte taşınıyor olması ve her yıl yollarda binlerce insanımızı kaybediyor olmamızın karayolu taşımacılığı konusundaki bu tercihin Mercedes'lerin ciro ve karlılığı üzerinde ne gibi bir etki yaptığını düşünmeyelim örneğin. Yerli malları etkinlikleri belki çocukça karşılanabilir ama bu bir simgedir. Kendi dünyasını, kendi ekonomisini, kendi önceliklerini, sana dayatılanın önüne geçirebilmenin simgesidir.
  7. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Seninle bir dakika Umutlandırıyor beni Bir dakika siliyor canım Yılların özlemini Hasret tükenmez gibi Kavuşmak bir dakika Sevmek bir ömür sürer Sevişmek bir dakika Seninle buluşmamız Bir dakikada geçti Gözlerim gözlerini canım Bir dakikada içti Söz: H.Münir Ebcioğlu / Müzik: Kemal Ebcioğlu İlk kez bir Türk Şarkıcısı Semiha Yankı, yanılmıyorsam 1975 de Stockholm'deydi Eurovision'da seslendirmişti bu parçayı. Bir ülkenin ilk kez katıldığı bir şarkı yarışmasında, heyecandan titreyerek ama muhteşem sesi ve yorumuyla. Çalkantılar içindeki ülkesinin sesini getirmişti. Yarışmada başarılı bir sonuç alamadı, onlar anlamamıştı ama biz şarkımızı sevmiştik. Kişisel görüşüm Eurovision yarışmasına katılan şarkılar içerisinde en iyisidir, sözleri ve melodisiyle de en güzel aşk şarkılarından biridir. Bunu da xyz ye armağan edeyim...
  8. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Söz - Müzik: Fikret Kızılok Ellerim gözlerim kelepçelerde Sevda zindanlarında Geçiyor aylarım yıllarım gecelerim Sevda çöllerinde Yeter ki sen sev beni Yeter ki inan bana Varlığın dilimde bir yudum su Sevda çöllerinde Hayalin serabın yeterdi bana Sevda zindanlarında
  9. asterix şurada cevap verdi: seREnaDE başlık Politika Bilimi
    Alman Faşizmine 1930 lu yılların ekonomik buhranları içerisinde kıvranan Kıta Avrupasında yükselen işçi hareketleri ve komünizm tehlikesine karşı, kendilerini Demokrasinin ve özgürlüğün savunucusu havarisi olarak gören 1.Savaşın galipleri tarafından, görmezden gelinerek, suskun kalınarak tarafsız kalınarak, göz yumulmuştur. İspanya'da demokrasiye karşı Franco tarafından girişilen ayaklanma, aynı Demokrat ve Özgür Avrupa devletleri tarafından sessizce izlenmiştir. İki önemli noktayı not etmekte yarar var; 1 - İkinci Dünya Savaşından hemen önce; savaşın provası niteliğinde Almanya ve İspanya'da yaşananlar, savaşın gerçekte hangi güçler arasında geçeceğinin ve bu savaşın amacının açık göstergesidir 2 - Bu savaş faşizmle doğrudan veya dolaylı işbirliğine giren Kapitalizm açısından tam bir utançtır. Büyük bir iştahla Sovyet topraklarına fırtatmaya çalıştıkları bu bomba ellerinde patlamıştır. Kontrolden çıkan Alman Miliyetçiliği, Kapitalizmin Avrupa'daki kurulu düzenini ve yaşam alanını ele geçirmeye başladığı zaman, yıllardır yürütülen sessiz, sinsi bezirgan politikaların bedelini milyonlarca Avrupa vatandaşı ödemiştir. Evet, bu savaşta neredeyse sadece komünistler direndi demek hiç de abartılı bir yaklaşım olmaz. 1942 Haziran'ında Nazi partisi İspanya sınırından Yunanistan'a kadar tüm Avrupayı ele geçirmişken, Fransa yere serilmiş, İngiltere'nin gardı düşmüşken karşı konulamaz olarak nitelenen bu Alman savaş makinasının önünde Sovyet vatandaşları tek başlarına insanlık adına önemli bir zafer kazanmışlardır. Bugün Avrupa faşizmin elinden, onlarla aynı kefeye koymaya çalıştıkları komünistlerin, 20 milyonun üzerinde Sovyet vatandaşının ölümü pahasına gösterdikleri direniş ve güçlü ilerleyiş sayesinde kurtulabilmiştir. Bu savaşta bir tarafta tarih yazıcıların, yazılı ve görsel iletişimciler ve politikacıların her yıl özgürlük demokrasi ve insanlık adına en önemli olay olarak parlatıp takdim ettikleri Normandiya; diğer tarafta ise en umutsuz anda insanlık için umut veren Stalingrad direnişi vardır. Bugün komünizmi, faşizm ile aynı kefeye sokmaya çalışanlar, yıllar önce Avrupa topraklarının kana bulanmasına ve milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine çanak tutan bezirganlardır.
  10. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Al Götür Beni Bu günlerden Pazar Rüzgara yelken verip Denize çıkacğız Rüzgar esti poyrazdan Dümeni kıracağız Al götür uzaklara beni Burdan uzaklara Kollarında al götür beni Kollarında sosuza Sancakta karşı ada Kuvvetli vurdu poyraz Şişirdi yelkenleri Teknemiz kayar gider Al götür uzaklara beni Burdan uzaklara Kollarında al götür beni Kollarında sosuza Oy deniz oy Karadeniz Ne de mavi suların Poyraz dindi esmiyor Banamı bu nazarın Al götür uzaklara beni Burdan uzaklara Kollarında al götür beni Kollarında sosuza Gel yanımda oturda Hallarımı diyeyim Tut elimi üstünde Yüreğini duyayım Al götür uzaklara beni Burdan uzaklara Kollarında al götür beni Kollarında sosuza SÖZ : Fuat SAKA MÜZİK : Dionisis SAVAPULOS
  11. asterix şurada cevap verdi: SeDatsan başlık Politika Bilimi
    Satılmışlık ve Sağ İkiyüzlülük ve Sağ Piyasacılık ve Sağ Ahlak Bu ülke belki de tarihin kendisine yüklediği bir yük gibi sağ politikaları ve ideolojiyi bir kambur gibi sırtında taşımaktan mazoşistçe bir zevk alır. Doğru bir tesbittir bu ülkenin mümbit ve bereketli topraklarından sağ ideolog, sağ politikacı, olmadı sağ propagandacı, hatip, hiç olmadı taraftar ve en çok da haydi dendiğinde neyi ne için yaptığından yoksun, idrak noksanı güruhlar fışkırır. Hem de koşullar gerçekte tam tersini gerektirse bile. Ancak koşullar ne derece nesneldir işte bu sorgulanır. Şüphesiz bu hamur bir günde böyle şekillendirilmemiştir. Sol un içinde bulunduğu durumu, onu aşağılamak için bulunmaz bir fırsat olarak algılayıp, aşağılama niyetlerini bu sözde masumane "fikir"lerin arkasına saklayan düşüncenin bu çelişkiyi irdelemesini beklemiyoruz. Çünkü irdelemek, araştırmak açıkçası onların işi de değildir ve hiç olmamıştır. Bu hamur böyle yoğurulmuştur çünkü bu ülkenin okullarından, televizyonlarından, gazetelerinden, politika kürsülerinden, ordunun eğitim birliklerinden, camilerinden yıllar yıllar boyu bu halkın üzerine hamaset kusulur, milliyetçilik kusulur ve vatanına milletine bağlılığın kusursuz doğruluğuna iman etmiş kitleler yaratılır. Bu bağlamda sağcı olmak kolaydır, Kolaydır çünkü; ne evreni, ne inancı, ne de hayatı sorgulamak gibi bir gereklilik yoktur bunun yerine bayrağın vatanın geçmişin ve dinin kutsallığı ve dokunulmazlığı üzerine tabular vardır. O kutsallıklardır ki her türlü rezillik, ahlaksızlık, hırsızlık ve zulüm bunların ardında işlenir. Ağızlarını vatan millet bayrak ezan ile açanlar, yıllar boyu "vatanlarını" ABD ile aynı yatağa sokmaktan rahatsızlık duymazlar, sol düşünceden rahatsız oldukları kadar. Piyasanın insanların önüne koyduğu hedeflerden, yaşama koşullarından da rahatsızlık duymazlar Bu ülkenin "Türk" genç kızları piyasanın hedeflerine ulaşmak için piyasaya düşmüşken piyasayı sorgulamak vatanı milleti sorgulamak demektir onlar için. Biz onların vatanseverliğini de milliyetçiliğini de çok iyi biliriz. Onlar Yankee ler için genelevleri boyayanlardır. Tam da kendilerine yakıştığı üzre...
  12. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Siyah Perçemlerin Gonca Yüzlerin Siyah perçemlerin, gonca yüzlerin garip bülbül gibi zar eyler beni hilal ebrulerin,ahu gözlerin tig-i sevda ile yareler beni Sevdayı aşkınla ah-ü zar oldum kalmadı tahammülüm,bi karar oldum cemalim göreli sevdakar oldum korkarım ki bu dert yareler beni Elif kametine hayran olduğum gece gündüz hayaline döndüğüm hep senin için boyun eğdiğim yoksa zaptedemez bu yerler beni Derleyen Süleyman Kaya-İsmail Oğuz Yöre Tunceli-Pertek
  13. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Mecnunum Leylamı Gördüm Mecnunum Leylamı gördüm Bir kerede baktı geçti Ne sordum nede söyledi Kaşlarını yıktı geçti Soramadım bir çift sözü Aymıydı günmüydü yüzü Sandımki zöhre yıldızı Şavkı beni yaktı geçti Ateşinden duramadım Ben bu sırra eremedim Seher vakti göremedim Yıldız gibi aktı geçti Bilmem hangi burç yıldızı Bu dertler yareler bizi Gamze okun bazı bazı Yar sineme çaktı geçti İzzet der ne hikmet iş Uyur iken gördüm bir düş Zülüflerin kement etmiş Yar boynuma taktı geçti Kaynak Hasan Bilgilioğulu Derleyen Aşık Veli Yöre Sivas/Şarkışla/İğdecik
  14. Sarıkamış Altınbulak Soğanlı'yı biz ne bilek Bizim uşak göğcek gezer Ağca zıbın kara yelek Yüzbaşılar binbaşılar Tabur taburu karşılar Bir kar yağar ince ince Yatan şehitler ışılar. İnsanlar yaşam süreleri boyunca iyi ya da kötü olarak vasıflandırlabilir, insanların iyi ya da kötü olarak tanımlayabileceğimiz özellikleri de olabilir. Ancak kitleleri peşinden sürükleyen ve kitlelerin kaderini elinde tutan insanları tarih yargılarken kişisel iyliklerine veya kötülüklerine göre değil kitleleri etkileme gücünü nasıl kullandığına ve onların kaderi ile nasıl oynadığına bakar. Enver Paşa bizzat 3.Orduyla beraber o dondurucu soğuklarda cephede bulunmuş hatta son derece tutarlı bir kişilik sergileyerek Pamir dağlarında Ruslar'la idealleri uğruna çarpışırken yaşamını da yitirmiş olabilir. Ama devrinin ülkesindeki demir yumruklu bu subayı, binlerce insanın yaşamına malolacak bir çarpışmnın yapılmasında ısrar etmiştir. Şüphesiz bunda doğu cephelerindeki Rus baskısını azaltmak isteyen Almanların yoğun talepleri de etkili olmuş olabilir. Ancak devlet adamlığı son kertede, hedefleri doğru seçme, doğru amaçlar üzerinde yürüme doğru karar verme yetisi olsa gerek. Bir mukayese yapıldığında; denir ki Gelibolu'da M.Kemal askerlerine bizzat ölmelerini emretmiştir. O yapılmak ve kazanılmak zorunda olunan bir çarpışmadır ama Sarıkamış öyle değildir. Yılın en soğuk döneminde ve ülkenin en zorlu coğrafyasında üstelik de neredeyse iki hafta gibi kısa bir zaman diliminde çeşitli kaynaklarca 67.000 ile 90.000 arası insan yaşamını yitirmiştir. Bu tek kelimeyle bir dramdır ama daha dramatik olanı Türk halkının önce oldukça uzun bir dönem o dağlarda yitip giden şehitlerini hatırlamak dahi istemeyişi ve daha sonra da bu yıldönümlerini "coşkuyla" anma tuhaflığıdır. O günlerin tanığı olanlar kuşatma sırasında yüksek tepelerde, karların arasında kardelenler misali açmış çiçeklere benzer karaltılar gördüklerini söylerler, o karaltılar karakış cadısının kollarına terkedilen masum Anadolu insanının cansız ve mübarek bedenleridir işte. Belki düşmanı yenemediler ama, en olağanüstü koşullarda bile ağır kayıplarla da olsa o dağı aşmayı başardılar ve sırf bu yüzden bile değil unutulmak terkedilmek insan olarak bu masum fedakarlığa karşın övgülerin en büyüğünü hakederler.
  15. asterix şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    Geceleyin karanlıkta Yıldız tuttum gök içinde Işığını sana vurdu Bir gül açtı yüreğinde Ülkü Tamer
  16. asterix şurada cevap verdi: seREnaDE başlık Güncel Konular
    Sevgili Santo, Marksizmin bir ülke ya da bölge ideolojisi değil, evrensel bir düşünce olduğunu siz de takdir edersiniz. Bununla birlikte Marksistler arasındaki en önemli tartışma ve kendilerine dönük eleştiri konularından biridir, örneklendirmeye çalıştığınız "Tek Ülkede Sosyalizm" konusu. Tek Ülkede Sosyalizm'in başarısı, bizzat bu kuramın teorisyenleri tarafından dahi mümkün görülmemekte zaten. Sürekli bir tehdit olarak algılanan ve Kapitalist dünya ve onun dayattığı şartlarla kuşatılan savunma refleksi içerisindeki bir düzen değil, nihai hedefe ulaşmış sınırların ve sınıfların ortadan kalktığı bir dünyadır özlenen.
  17. asterix şurada cevap verdi: asterix başlık Öykü Forumu
    Arif ateşler ve kabuslar içinde geçen o gecenin ardından yaklaşık bir hafta hasta yatağında yattı. Gözlerini açtığında evin içinde göz alabildiğine bir aydınlık ve sıcaklık vardı. Kendisine sevecen gözlerle bakan ihtiyar adamlar ve kadınlar vardı. Nerede ve hangi zamanda olduğunu kavrayamasa da, dudaklarının arasına iliştirilen kaşıktan içine akan çorbanın sıcaklığı ve lezzetiyle beraber derin bir huzur da kaplıyordu yüreğini. Tanıdık gibi görünen güler yüzler, hiç durmadan ona birşeyler söyleyen, mutfaktaki genç kadınlara işler buyuran mütevekkil ve görmüş geçirmiş Osmanlı kadınları gördü. Ağarmış ak sakallarıyla başucunda oturmuş gülen gözleriyle ona bakan ihtiyarlarlar gördü. Boynuna astığı ve arkasından yerlerde sürüklediği su matarasına dönüp bakan güler yüzlü bir çocuğun gülen ve mahçup gözlerini gördü. O gözlere ve etrafındaki diğer gözlere baktı, hastalıktan çıkıyor olmanın, hayatındaki ve ruhundaki savaştan çıkıyor olmanın, belki bir kış günü olmasına rağmen pencereden içeri giren güneşin ve pencere kenarına konmuş yeni çiçeklerin ve kulağına çalınan çocuk seslerine karışan kuş cıvıltılarının verdiği dayanılmaz bir yaşama sevinciyle baktı tekrar herşeye. Çok uzun zamandır yapmadığı yapmayı unuttuğu birşeyi yaparak, kendisine bakan kara gözlü mahçup çocuğa, başını okşayan ihtiyar kadına ve yanıbaşında oturan ak sakallı amcaya, saksılardaki menekşelere ve güneşe ve kuşların cıvıltısına ve tarhana çorbasının kekremsi tadına gülümsedi. Gülümsemesi, gözlerinden çıkan bir kıvılcım gibi etrafında dönüp duran bu havanın içinde diğer insanların ve çiçeklerin ve kuşların gözlerinde yansıyıp kendisine geri döndü. Doğrulmak istedi ama savaş yorgunu ve hastalık yorgunu bedeni izin vermedi, Kuzum dedi yaşlı kadın, arkasına bir yastık koydular. Arif huzur içindeki gözlerini bir süre daha odanın içinde gezdirdi, yutkundu önce sonra yaşlı kadına döndü bir anda, hiç hesapsız, damdan düşer gibi apaçık sordu; herşey iyi olacak değil mi. Komşu kadın birden kederlenen gözlerindeki buğuyu saklamaya çalıştı, tombul elleriyle Arif'in okşadığı saçlarını sıktı, çakmak çakmak bir bakış, tepeden tırnağa bir öfke ve ümitle; herşey iyi olacak çocuğum dedi, herşey iyi olacak...
  18. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Kadın Erkek İlişkileri
    Harbi erkek dediğin, işçi sınıfından çıkar diyorlar yani...
  19. asterix şurada cevap verdi: seREnaDE başlık Güncel Konular
    Çözüm; Bir ulusun tüm fiziki kaynakları ve halkın tüm yoksulluğu işsizliği, asgari ücreti, asgari yaşam şartları üzerine kurulu bir düzenden artı değer yaratmak olabilir mi? Adını büyüme hızı veya başka ekonomik terimlerle ifadelendirdiğiniz ve hangi yollarla hangi istikametlere doğru aktığı tartışmasına bile girmeyeceğimiz artı değer. Bu ülkenin en temel ekonomik göstergesi, ülke insanının (ÜLKE İNSANININ) aylık 350.- YTL ile yaşamaya çalışmasıdır. Yani tüm ekonomik şartlar, üretim-tüketim, ithalat-ihracat, yatırım-istihdam, ışıltılı vitrinler, pahalı arabalar, onlarca TV kanalı, magazin programları, TMSF ye devredilen bankalar, döviz, borsa, faiz bu temel gerçek üzerine inşa edilmiştir. Bu ülkede yatırımdan kastedilen şey, sermayenin karına karşılık, insanlara sunulacak 350.- YTL lik yaşamlardır. Tersinden bakarsanız, 350.- YTL lik yaşamlar pahasına yaratılan artı değer. Bu temel gerçeği bilmek için ekonomi bilgini olmaktan çok vicdan sahibi olmak gerekir. Bu temel gerçekten hareketle, çok önemli bir temel yanılgının altını bir kez daha çizmekte yarar vardır. Bütün dünyayı tek bir pazar haline getiren bir ekonomik model, sermayenin karını verimlik ölçüsü olarak kıstas alan bu model emekçi yığınlar için çare üretemez. Çünkü Alman işçilerinin refahı ancak Tayland lı işçilerin sefalet sınırlarında yaşantısı pahasına sağlanabilir. Kaldı ki, kapitalist dünyanın en gelişmiş ekonomileri bile, kendi bünyelerindeki bu en önemli sorunu çözebilme başarısını gösterememişlerdir. Bu çözümü olmayan bir sorun da değildir aslında; Bizim çözümümüz, ülke kaynaklarının ülke halkının ihtiyaçlarına göre kullanılacağı halkın temel ihtiyaçlarının üretiminin ve bu üretimin fiziki altyapısının inşasının planlanması ve tüm halkın bu plan doğrultusunda üretime dahil edilip, herkesten yeteneğine göre ve herkese ihtiyacı kadar anlayışının geçerli olacağı bir ekonomik düzendir.
  20. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Tutam Yâr Elinden Tutam Yar Elinden Tutam Çıkam Dağlara Dağlara Olam Bir Yareli Bülbül İnem Bağlara Bağlara Birin Bilir Birin Bilmez Bu Dünya Kimseye Kalmaz Yar İsmini Ansam (Desem) Olmaz Düşer Dillere Dillere Emrah Der Ki Bu Günümdür Arşa Çıkan Tütünümdür Yare Gidecek Günümdür Düşem Yollara Yollara Kaynak Kişi Suat Işıklı/Raci Alkır/M. Kemertaş Yöre Erzurum
  21. asterix şurada cevap verdi: seREnaDE başlık Güncel Konular
    işsizlik sadece bu ülkede değil, dünyanın heryerinde önemli bir sorun olarak kalmaya devam edecek, çünkü işsizlik liberal politikalarla çözülecek bir sorun değil, bu bir yol ayrımı, asıl hayalperestlik bir yandan serbest piyasa ekonomisini savunup öte yandan bu politikalarla işsizliğin şu veya bu zaman diliminde azalacağını ummak. çok açıktır ki, liberal ekonomik politikalar sermayenin teşebbüs gücüne dayanır, sermaye içinse düşük ücretler ve bunu destekleyen sürekli işsizlik koşulları aslında teşebbüs gücünü arttıran unsurlardır. Bu son derece açıktır ve bu denklem bozulmadığı sürece buradan ne işsizlik sorunu için ne de çalışanlar için hayırlı birşey çıkmaz. mesele hükümetin takunya giyip giymemesi değil, ekonomik örgütlenmenin serbest piyasa modeline göre mi yoksa plan ekonomisine göre mi yapılacağı meselesidir.
  22. asterix şurada cevap verdi: seREnaDE başlık Güncel Konular
    İşsizlik, Liberalizmin, Serbest Piyasacıların geniş halk yığınlarına muhteşem hediyesi, 40 katır mı, 40 satır mı? İşsiz kalmak ya da hayatın gerçeklerinin çok uzağında ücretlerle işi varmış gibi yapmak, yaşamaya çalışmak. İşsizlik, diğer pek çok sosyal sorun gibi bir sistem, bir tercih sorunu, bilinçli olmak, farkında olmak sorunu. Burjuva demokrasi tiyatrosunda, milliyet, din vb. suni politik sorunlar üzerine yoğunlaşan politik bombardımanlarla zihni bulandırılan ve suni saflaşmalara çekilen kitleler diğer yandan akşam kuşaklarında gerçek haberlerin uzağında bırakılarak, dizi futbol magazin bombardımanıyla kıvama getirilerek gerçeklerden uzak seçmen kitlelerine dönüştürülüyor. İnsanlar tercih noktasına geldiğinde, önlerine konmuş kendi gerçeklerinin uzağındaki seçeneklerden birini seçme anında, sergilenen bu oyunun rolleri ezberletilmiş figüranları ama aynı zamanda da hayatın gerçek kahramanları olduklarını hatırladıklarında onlar adına yürütülen mücadele daha umutlu olacak.
  23. Yazılanlardan ilk anda çıkartılabilecek iki sonuç var; 1 - Irka ve milliyete dayalı devlet kurma çabalarının sonu yok ve tüm bu çabalar insanlığa acı ve umutsuzluk verirken, hangi güç odaklarının amaçlarına hizmet etiiği aşikar. Bağımsızlık düşüncesinin ve devlet kurma çabalarının İnsanlığın temel gerçekliği ve gereksinmeleri üzerine değil de, hala milliyete, ırka vb. dayandırılıyor olmasının ve insanların hayatı üzerinde nasıl diplomatik madrabazlıklarla dans edilebileceği gerçeğinin güzel bir örneği. 2- Bir diğeri ve orta vadede tehlikelisi, tüm bu hengame içerisinde Anadolu yarımadasının belki doğrudan, belki de dolaylı olarak batıdan da kuşatılıyor olması. Emperyalizm, tüketim alışkanlıklarımız, eğitimimiz, politikamız, sanatımız ve hayatımızı kuşatan pek çok alana etkili bir şekilde girmişken, şimdi önce güneyden daha sonra da batıdan yarımadamıza bu derece yaklaştı.
  24. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    Tevhit Önüme bir çığır geldi Bir ucu var şar içinde Aktarlar dükkanın açmış Ne istersen var içinde Gir dükkana pazar eyle Her şirindir hezar eyle Aya güne nazar eyle Ay Muhammed nur içinde Ay Ali´dir gün Muhammed Okunan seksen bin ayet Balıklar deryaya da hasret Çarka döner göl içinde Göl içinde çarka döner Susuzluktan bağrı yanar Alemler seyrana da iner Seyir var seyir içinde Kuduretten verdi balı Bahanesi oldu arı Şimdi dinle Ahuzarı Arı inler bal içinde Pir Sultan´ım ey gaziler Yürekte yara sızılar Talipte pirin arzular Bülbül öter gül içinde Bülbül öter gül içinde dost dost Kaynak Kişi Sabahat Akkiraz Yöre Malatya
  25. asterix şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    YOL Bir gün bile uzak olma gün uzun Gün uzun anlatamayacağım kadar Trenler bir yerlerde uyuduğunda İnsanlar garlarda nasıl beklerse, öyle beklerim seni Bir saat bile gitme gidersen uykusuzluk Damla damla birikir o saatte Ve bir evi arayan bütün duman Yitik yüreğimi öldürmeye gelir belki de Kırılmasın kumun üstünde görüntün Göz kapakların bensiz uçmasın Bir dakika bile gitme sevdiğim Bir an bile uzaklaşsan Dünyayı dolaşırım yalvarmak için sana Ya dön ya da bırak öleyim diye Pablo Neruda

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.