Zıplanacak içerik

asterix

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

asterix tarafından postalanan herşey

  1. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Türk Tarihi
    eline sağlık mohikan güzel bir çalışma olmuş
  2. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    ben konferansın bilimselliği konusunda bir yorum yapmadım, bir ülkede demokrasinin hiçe sayılması, farklı seslerin engellenmesini yadırgamayan birinin, bir konferanstaki tek sesliliği yadırgaması da son derece ironik ayrıca. evet şu noktada hakkını teslim etmeliyim ki, bilimsellik etiketi altında bile objektiflikten uzak bir davranış sergilemek de başlı başına bir çelişki, özellikle bilim adına hareket etmek iddiasındakilerden, siyasal endişeler taşımadan, bilim adamı gibi davranmaları beklenirdi. söylediklerimiz doğruysa eğer, kimseyi inandırmak gibi bir endişemiz olmamalı,... ve sanırım şöyle denilebilir, Türkler kendi aralarında aykırı görüşlere hoşgörü gösteriyor, farklı düşüncelerin tartıştırılması ile düşüncelerini test edebiliyorlar...
  3. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Politika Bilimi
    açıkçası konu açılınca benim aklıma güncel olan, mahkemenin konferansı iptal kararı geldi. şimdi yargı kararlarına saygı duymak gerek evet ama bu son derece tezat bir duruma da yol açmıyor değil, bütün arenalarda, konunun tarihçilerin işi olduğunu iddia eden Türkiye, tarihçilerin (bakış açısı, maksadı ne olursa olsun) kendi topraklarında bir konferans düzenlemesine engel oluyor, farklı seslerin çıkmasına tahammül göstermeyerek, demokrasiden uzak ve içine kapanık bir ülke, kendine güveni olmayan, kendinden ve dışındaki dünyadan ürken bir çizgi çizer ki, bu da uluslararası platformlarda Türkiye'nin ne haklılığına ne de saygınlığına katkı sağlar...
  4. gençler olmuyo ama, yapmayın böyle... kırmayın birbirinizin kalbini, benzer şeyleri eleştirmeye çalışırken üstelik...
  5. asterix şurada cevap verdi: asterix başlık Şiir Forumu
    Vurun ulan, Vurun, Ben kolay ölmem. Ocakta küllenmis közüm, Karnimda sözüm var Haldan bilene. Babam gözlerini verdi Urfa önünde Üç de kardasini Üç nazli selvi, Ömrüne doymamis üç dag parçasi. Burçlardan, tepelerden, minarelerden Kivre, hisim, daglarin çocuklari Fransiz Kusatmasina karsi koyanda Biyiklari yeni terlemis daha Benim küçük dayim Nazif Yakisikli, Hafif, iyi süvari Vurun kardas demis Namus günüdür Ve saha kaldirmis atini. Kirvem hallarimi ayni böyle yaz Rivayet sanilir belki Gül memeler degil Domdom kursunu Paramparça agzimdaki... Ahmet Arif (Otuzüç Kurşun'dan...)
  6. asterix şurada cevap verdi: asterix başlık Şiir Forumu
    Akşam Erken İner Mapushaneye Akşam erken iner mahpushaneye. Ejderha olsan kar etmez. Ne kavgada ustalığın, Ne de çatal yürek civan oluşun. Kar etmez, inceden içine dolan, Alıp götüren hasrete. Akşam erken iner mahpushaneye. İner, yedi kol demiri, Yedi kapıya. Birden, ağlamaklı olur bahçe. Karşıda, duvar dibinde, Üç dal gece sefası, Üç kök hercai menekşe... Aynı korkunç sevdadadır Gökte bulut, dalga kaysı. Başlar koymağa hapislik. Karanlık can sıkıntısı... "Kürdün Gelini"ni söyler maltada biri, Bense volta'dayım ranza dibinde Ve hep olmayacak şeyler kurarım, Gülünç, acemi,çocuksu... Vurulsam kaybolsam derim, Çırılçıplak, bir kavgada, Erkekçe olsun isterim, Dostluk da, düşmanlık da. Hiçbiri olmaz halbuki, Geçer süngüler namluya. Başlar gece devriyesi jandarmaların... Hırsla çakarım kibriti, İlk nefeste yarılanır cıgaram, Bir duman alırım, dolu, Bir duman, kendimi öldüresiye, Biliyorum, "sen de mi?" diyeceksin, Ama akşam erken iniyor mahpushaneye. Ve dışarda delikanlı bir bahar, Seviyorum seni, Çıldırasıya... Ahmet Arif
  7. asterix şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    SUSKUN Sus, kimseler duymasın. Duymasın ölürüm ha. Aydım yarı gecede Yeşil bir yağmur sonra... Yağıyor yeşil. En uzak, o adsız ve kimselersiz, O yitik yıldızda duyuyor musun? Bir stradivarius inler kendi kendine, Yayı, reçinesi, köprüsü yeşil. Önce bendim diyor ve sonra benim... Ölümsüz, güzel ve çetin. Ezgisidir dolaşan bütün evreni, Bilinen, bilinmeyen ıssızlıkları. Canımı, tüylerimi sarmada şimdi Kendi rüzgarıyla vurgun... Sarıyor yeşil. Rüya, bütün çektigimiz. Rüya kahrım, rüya zindan. Nasıl da yılları buldu, Bir misra boyu maceram... Bilmezler nasıl aradık birbirimizi, Bilmezler nasıl sevdik, İki yitik hasret, İki parça can. Çatladı yureği çakmaktaşının, Ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde Çağlardır boğulmuş bir su... Ağıyor yeşil. Yivlerinde yeşil güller fışkırmış, Susmuş bütün namlular... Susmuş dağ, Susmuş deniz. Dünya mışıl-mışıl, Uykular derin, Yılan su getirir yavru serçeye, Kısır kadin, maviş bir kız doğurmuş, Memeleri bereketli ve serin... Sağıyor yeşil. Aydım yarı gecede, Neron, çocuk kitaplarında çirkin bir surat, Ve Sezarsa, bir ad, yıkıntılarda. Ama hançer taşı sanki Koca Kartaca! Hani, kibrit suyu vermişlerdi üstüne Bak nasıl alıyor, yigit, Binlerce yıl da sonra Alıyor yesil. Vurur dağın doruğundan Atmacamın çalkara, Yalın gölgesi. Kuş vurmaz, tavşan almaz, Ama aç, azgın Köpek balıklarıydı parçaladığı Bak, Tiber saygılı, suskun. Bak nilüfer dizisi zinciri. Bunlar bukağısı, kolbağlarıdır, Cihanın ilk umudu, ilk sevgilisi, Ve ilk gerillası Spartakus'un. Susuyor yeşil. Sus, kimseler duymasın, Duymasın, ölürüm ha. Aymışam yarı gece, Seni bulmuşam sonra. Seni, kaburgamın altın parçası. Seni, dişlerinde elma kokusu. Bir daha hangi ana doğurur bizi? Ruhum... Mısra çekiyorum, haberin olsun. Çarşılarin en küçük meyhanesi bu, Saçları yüzümde kardeş, çocuksu. Derimizin altında o olüm namussuzu... Ve Ahmedin işi ilk rasgidiyor. İlktir dost elinin hançersizliği... Ağlıyor yeşil. Ahmet ARiF
  8. asterix şurada cevap verdi: asterix başlık Şiir Forumu
    allah müstehakını versin pişti yaptın...
  9. allah muhabbetinizi arttırsın, keşke dünya hep böyle olsa değil mi? keşke her dediğini noter gibi tasdikleyen insanlarla dolu olsa, çok şükür ki bu dünyada adamlığımızı önce kendi akıl ve vicdanımıza sonra da sağduyulu insanlara tescil ettiriyoruz bir de biryerlerde yanılmıyorsam, kimsenin arkasından yazmam diye birşeyler yazmışsın pek de yakışmış pek bi dokunaklı...
  10. asterix şurada cevap verdi: kusadali_emix başlık Kadın Erkek İlişkileri
    ben başka bir açıdan yaklaşayım, her ne yapacaksanız, askerdeyken yapmayın, şahit oldum böyle şeylere, yıkıcı olur, silah altında olan gençler çok hoyratça şeylere muhatap olur, orada ailelere, sevgililere, nişanlılara daha başka tür bir bağlılık olur, ve bu tür haberler insanı enkaza çevirir...
  11. asterix şurada cevap verdi: arman başlık Kadın Erkek İlişkileri
    geçmiş olsun
  12. asterix şurada cevap verdi: arman başlık Kadın Erkek İlişkileri
    bunu söylerken pozisyon hatası yapmaman lazım ofsayt kuralı gereği yani
  13. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    eyvallah, türküyle kal, sevgiyle kal dost..
  14. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    hayat bazen güzel sürprizler yapar adama, arif sağdan da söğüdün erenlerini dinlemeni tavsiye ederim...
  15. asterix şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    nefis bir türküdür, hüseyin turan da güzel söyler... kudretten çekilmiş karadır kaşlar, işte bu gönlümün cananı geldi, sabahları kuşluk vakti uyandığımda ya da o vakit bir işim olduğunda ilkin bu türkü gelir aklıma,
  16. Atları da vururlar! "İlk televizyon şehidimiz"i verdik. "Şehit"tir; çünkü dağda nöbet tutan asker kadar ağır bir iş yaptı. "Şöhret çağının Ata Türk'ü", kitleleri oyalamak misyonuyla ekranda doğdu. Orada kısa ama renkli bir ömür sürdü. Nöbette değilse de görevini hakkıyla yapmış olarak öldü. Al bayrağa sarılarak gömüldü. Bütün katiller gibi, onun cenazesine de geldi katili... Kameralar eşliğinde toprağa verildi. Tabutu başındaki "son gösteri"de "Merhumu nasıl bilirdiniz?" diye sorunca imam; hep bir ağızdan haykırdı "medyatik Ata"nın ahfadı: "Şöhreti severdi, o yüzden cep kameralarımızla geldik. Ata'mızı son bir kez doyasıya görüntüledik." * * * "Gazilerimiz" yok mu? Modern alışveriş merkezimizin orta yerinde 64 saattir uyumadan, oturmadan tek parmağıyla bir arabaya dokunan o kadını hatırlasanıza... "Araba, en son yıkılanın olacak" demişlerdi. O da oğlunun karnını doyurabilmek için ölümcül yarışa girmişti. Canlı yayında harabe halinde çökünce "O paraya çok ihtiyacımız vardı" diye inlemişti. Büyük ödülü alabilmek için çocuklarının karşısında şaklabanlık yapmaya çalışan fukara babayı düşünsenize... Ya da taklit ettikleri popstarın kılığında gece yarısı bir yarış podyumunda dans etmeye çalışan makyajlı çocukları?.. Ata'dan daha mı az zavallılardı? * * * Şimdi utanmadan "milli anne"yi ya da meftun seyirciyi suçluyor televizyonun prensleri... Kolay hedef!.. Üstelik sektörü ayakta tutan zihniyeti sorgulamaktan daha risksiz... Reyting-reklam geliri-telefon hasılatı-albüm satışı diye açtığı kollarıyla seyirciyi kuşatan ahtapotun, son 5 yılda insanların çaresizliğinden ne kadar servet yaptığından söz etsek ya... "Zavallı kurbanlar şimdi nerede?" diye araştırırken, onları kurban edenleri, bu saçmalığın mucitlerini, onlar gözyaşı döktükçe ekran başında el ovuşturup şükredenleri, sistemin gönüllü tetikçilerini, o küstah jüri üyelerini, tiyatro, müzik kariyerlerini bu bataklığa gömenleri hatırlatsak ya? Ata'nın cenazesini onlar kaldırsa daha yakışık almaz mıydı? * * * O filmi hatırlıyor musunuz? Kriz dönemiydi. Açlığın, sefaletin kavurduğu Amerika'da dans yarışmaları düzenleniyordu. Hiç oturmadan dans edebilen çiftlere ödül vaat ediliyordu. Ayakta kalabilen son finalistlerden biri genç bir çiftti. Yarışmanın organizatörü, yorgunluktan çökmek üzere olan gençleri çağırmış "Pistte evlenin, daha çok ilgi çekersiniz" demişti. Genç kız "Ya kazanırsak" diye sorunca şu yanıtı almıştı: "Bunca yıldır bu işin içindeyim, hiç kazananı görmedim." Sefil halde yarışmayı terk ettiklerinde, delikanlı "Yardım et" diye inleyen genç kızın beynine sıkmıştı kurşunu... Polis sorduğunda nedenini şöyle açıklamıştı: "Atları vururlar değil mi?" Dışarıda gösteri hâlâ sürüyordu. * * * Ata, keyif verici bir hapla vurdu yaralı bedenini... Cenazesinin reytingi iyiydi. Demek sürüyordu gösteri... Rahat uyu Ata'm, sen ölsen de neferi olduğun gösteri toplumu ilelebet payidar kalacaktır. Ardından ağlayan kitlelere, "Hele bir düşünelim bu rezilliğin kaymağını yiyenleri" dedirtebilirsen, yerin asıl o zaman şehadet mertebesi olacaktır Can Dündar - Milliyet 22/09/2005
  17. asterix şurada cevap verdi: asterix başlık Şiir Forumu
    bir erkek çirkin ama duyguluysa ve seviyorsa.... bu şiir tam benlik...
  18. asterix şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    aysel git başımdan aysel git başımdan ben sana göre değilim ölümüm birden olacak seziyorum hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim aysel git başımdan istemiyorum benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün dağıtır gecelerim sarışınlığını uykularımı uyusan nasıl korkarsın hiç bir dakikamı yaşayamazsın aysel git başımdan ben sana göre değilim benim için kirletme aydınlığını hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim ıslığımı denesen hemen düşürürsün gözlerim hızlandırır tenhâlığını yanlış şehirlere götürür trenlerim ya ölmek ustalığını kazanırsın ya korku biriktirmek yetisini acılarım iyice bol gelir sana sevincim bir türlü tutmaz sevincini aysel git başımdan ben sana göre değilim ümitsizliğimi olsun anlasana hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim sevindiğim anda sen üzülürsün sonbahar uğultusu duymamışsın ki içinden bir gemi kalkıp gitmemiş uzak yalnızlık limanlarına aykırı bir yolcuyum dünya geniş büyük bir kulak çınlıyor içimdeki çetrefil yolculuğum kesinleşmiş sakın başka bir şey getirme aklına aysel git başımdan ben sana göre değilim ölümüm birden olacak seziyorum hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim aysel git başımdan seni seviyorum Attilâ ilhan
  19. şimdi, dilemezsen muhatap olmazsın, ama muhatap olcaksan eğer, senden asgari saygı kurallarına uyman seviyeli olman beklenir, ve asıl konu; Anayasadaki "Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olmak" kavramı ile Türkiye Türklerindir ve ya sev ya terket kavramları birbiri ile uyuyormu onu da herkesin değerlendirmesine bırakalım, birbirimize karşı yakışıksız sözler söylemeden de sakince bir konu tartışılabilir diye umuyorum,
  20. MADDE 66. – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. sizden hiç olmazsa Anayasaya uygun düşünmenizi ya da davranmanızı bekleyebilirmiyiz acaba...
  21. şimcik anladığım kadarıyla yabancı müzikte türkü olayını sormuşsun, vardır, örneğin the wall, manchester yöresinin sevilen bir türküsüdür, roger waters tarafından derlenmiştir, bbc tv nin elimizden obamızdan adlı programına telefonla katılıp istek yapabilirsin, bana da armağan etmeyi unutma...
  22. made in bu çocuğu sana teslim ediyorum, eti senin kemiği milletin... 6 ay kurs görsün yanında, biraz hümanizma insan sevgisi demokrasi felan öğret, 6 ay sonra bi şey olmazsa kaportacı hamdullah abinin yanına veririz...
  23. bunu da ilk defa duyuyorum, birşey daha öğrendim sayende,
  24. ben yukardaki yazıyı tam da buna istinaden yazdım zaten, yazımı yazarken burdaydı, sonra biryerlere kayboldu, her neyse bidaha oku istersen...
  25. akşam işinden (eğer varsa) evine dönen insanlar, karınca kararınca yoksul mutfaklarında ne varsa hazırlayıp ortaya çıkaran çilekeş bir anne, mütevazi bir sofra, hepimizinki gibi, varsan gitsen o mütevazi sofrada başköşeye oturtup seni krallar gibi ağırlamak için ellerinden geleni yapacak insanlar, kir pas içindeki kıyafetleri ve yüzlerinin içerisinde, adamın içini deler gibi bakan zeki, sıcak çocuk gözleri, genç kızların kaçamak bakışları, kundakta bebeler, ihtiyar nineler, evlerde kekik kokusu, uzak diyarlara edilen telefonlar, memleket hasreti... duvarda geyikli işlemeli bir duvar halısı, belki yüksek bir yerde, duvara asılı bir Kur'an... siyah beyaz bir aile büyüğünün fotoğrafı... sizin evinizden benim evimden ne farkı var, fincanın etrafı yeşil, at kolun kolların boynuma sarıl serhoşam dilim dolanır aman kız canım kız öldürdün beni,,, öldürün bakalım, bu diyarbakır türküleri de çalınmaz olsun geriye kim kalacak çok merak ediyorum... kökünü kazımaktan bahsettiğiniz, İNSANDIR BEYİM İNSAAAAAN.... aklınızı başınıza alın...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.