Zıplanacak içerik

Blanc Sombre

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  1. o zaman ilk ben isteyeyim Cem Karaca'dan Resimdeki Gözyaşlarım olsun.
  2. Blanc Sombre şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
  3. bu kadar çok ilgilenen var madem öyle bir gün bir yerde yarış yapalım aramızda
  4. hala öğrenemedim bu forumu...ben görmemiştim bu sayfayı..nasıl olur ki....yok yok yazdım galiba yazmadıysam çok ayıp bana... neyse ben buraya güzel şiirler var şarkılar koyarım
  5. Blanc Sombre şurada bir blog başlığı gönderdi: Blanc Sombre "écrit"
    r24_T-HOcyg If you want a lover Ill do anything you ask me to And if you want another kind of love Ill wear a mask for you If you want a partner Take my hand Or if you want to strike me down in anger Here I stand Im your man If you want a boxer I will step into the ring for you And if you want a doctor Ill examine every inch of you If you want a driver Climb inside Or if you want to take me for a ride You know you can Im your man Ah, the moons too bright The chains too tight The beast wont go to sleep Ive been running through these promises to you That I made and I could not keep Ah but a man never got a woman back Not by begging on his knees Or Id crawl to you baby And Id fall at your feet And Id howl at your beauty Like a dog in heat And Id claw at your heart And Id tear at your sheet Id say please, please Im your man And if you've got to sleep A moment on the road I will steer for you And if you want to work the street alone Ill disappear for you If you want a father for your child Or only want to walk with me a while Across the sand Im your man If you want a lover Ill do anything you ask me to And if you want another kind of love Ill wear a mask for you ********************************** eğer bir âşık istersen istediğin her şeyi yapacağım. ve eğer başka türlü bir aşk istersen senin için maske takacağım. eğer bir partner istersen elimden tut. ya da sinirden beni dövüp yıkmak istiyorsan işte karşındayım ben senin erkeğinim eğer bir boksör istersen senin için ringe çıkacağım. ve bir doktor istersen her santimini incelerim. eğer bir şoför istersen atla içeri. ya da beni dolaştırmak istersen biliyorsun, yapabilirsin ben senin erkeğinim ah, ay çok parlak zincir çok sıkı canavar bu gece uyumayacak şu sana verdiğim sözleri düşünüp durmaktayım, verdiğim ve tutamadıklarım... ah.. ama bir erkek, dizlerinin üzerinde yalvararak, bir kadını geri kazanamamış ki hiç ya da belki sana doğru sürünürdüm bebeğim. ve ayaklarının dibine düşerdim. ve güzelliğine ulurdum, kudurmuş bir köpek gibi ve kalbini pençelerdim ve çarşaflarını gözyaşlarımla ıslatırdım. lütfen, lütfen derdim ben senin erkeğinim ve yolda giderken biraz uyumak istersen senin için kenara çekeceğim ve eğer o sokakta tek başına olmak istersen senin için yok olacağım eğer çocuğuna bir baba istiyorsan ya da sadece benimle biraz yürümek istiyorsan kumlarda. ben senin erkeğinim... (çeviri ekşi sözlük)
  6. Blanc Sombre şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Basit yaşamak lazım kurcalamamak lazım... Ama basitliği yanlış algılamamak lazım... "Ne durduğu farketmeyecek abanın altında." diyor Nazım sen anlayacaksın basitçe söyleneni ... basitlikte mutluluk ... ufacık şey seni mutlu eder...ama başka bir ufacık şey seni darmadağın etmesin.Bu kadar "BASİT" olmasın . bu kadar da basit anlaşılsın ama .
  7. Blanc Sombre şurada yorum gönderdi Blanc Sombre'nın blog başlığı içinde Blanc Sombre "écrit"
    Evet Gloria hepimiz aynı şeyi yapıyoruz ve bekliyoruz ama yılmayacağız en azından...Sonu güzel olacak umarım...
  8. Blanc Sombre şurada yorum gönderdi Blanc Sombre'nın blog başlığı içinde Blanc Sombre "écrit"
    Olsun yerlere döksün yeter ki yanında olsun... dökülen mısır olsun, ben yollarda dökülmeden... Ben Teşekkür ederim sevgili Radya
  9. Blanc Sombre şurada yorum gönderdi Blanc Sombre'nın blog başlığı içinde Blanc Sombre "écrit"
    Gerçekten öyle... Bende haksızlıkları getirdim gözümün önüne ve bir de yılmayacağımı söyledin kendime... Teşekkür ederim Gloria
  10. Blanc Sombre şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
    bir hayal, çokkkk uzaklarda bir yürek, bu kadar mı acıtır bir yüreği... evet bu kadar acıtır!
  11. Blanc Sombre şurada bir blog başlığı gönderdi: Blanc Sombre "écrit"
    Tek başıma kalamıyorum. İkinci bir kişi beliriyor birden. Hem bildik biri, hem yabancı. Hem dost, hem düşman. Çevremi boş bulunca gelip yerleşiyor yanıma. Oturuyorsam, karşı koltukta. Sokaktaysam, bir adım önümde. Koluma giriyor. Yüzüme gülüyor. Kaşlarını çatıyor. Hemen kalabalığa dalmalıyım. Hemen radyoyu açmalıyım. Hemen biriyle konuşmalıyım. İlk karşılaştığım adamdan ateş istemeliyim, yol sormalıyım. Bir kadına bakmalıyım. Bir kahveye, bir sinemaya dalmalıyım… Yasak bana insansız sokaklar, boş park kanepeleri, kimsesiz yollar. İlle garlara gitmeliyim. Sinemalar, meydanlar, kahveler. Yüzler, yüzler görmeliyim. Çirkin, uzun, sıska. Gözler renk renk. Şapkalar, paltolar, ıslak, tozlu. Yanıma yaklaşamamalı. Kulağıma dudaklarını değdirememeli. Sesini duymamalıyım. Bana durmaksızın kendimi hatırlatmamalı. Beni kendi üzerimden düşünmeye sürüklememeli. Gereği var mı on yıl önceye dönmenin? Bir geceyi, bir akşamüstünü yeniden yaşamanın? Hayır, yapacak. On yıl, yirmi yıl öncenin karışık öyküsünü duyuracak. Yanlışlıklar mı yapmışım, ters bir adım mı atmışım, bir çıkmaza mı girmişim, ille ille hatırlatacak! Biliyorum onları. Terslikler, yanılgılar çok. Yaşamım dolu onlarla. Ne olacak? Ben geçtim onarlı. Ben o insan değilim. Başka kişiyim artık. Her gün yeni bir insan değil miyiz? Geçti o anılar. O anılardaki kişi. Bak, kilom başka, paltom başka, elbisem başka. Deri, deri de başka. İçimdeki düşüncüler, üzüntüler, sevinçler, düşler başka. Duygular başka. Öyleyse ne var o eski şeyleri tekrarlayacak? Evet, o yollara sapmamalıydım, o yanılgılara düşmemeliydim. O kitabı kapatmalı, başka kitabı açmalıydım. Yeni yönlere doğru koşmalıydım. Doğru belki de dedikleri. Belki yanlış büsbütün. Kim bilebilir? Geçmiş, geçmiştir. Yeniden yaratılamaz ki! Ne istiyor öyleyse benden? Niye ayrılmaz ardından. Niye hep beni kıstırmaya uğraşır? … … … Tamam. İçime bir şeyler doluyordu. Yalnızlığımın acısını duyuyordum. Kaçırılmış fırsatlar, aptallıklar. Yıllar öncesi bu duraklarda bekleyişlerimi, eli boş dönüşlerimi. Sinemada bazen bir benzeyiş, bir anış, bir gülüş beni geçmişe sürüklüyordu. Sevmiyordu beni hiç. Küçümsüyordu. Ömrünü havaya uçurmuş biri sanıyordu. Çılgına çeviriyordu. Beni geçmiş yanılgılarımla baş başa kalabileceğim günlere itiyordu. Bir aynaya baksam gözlerimin içine güldüğünü görüyordum. Garip bir sevinç duyar gibiydi acılarıma. Aynaları kırmak, geçmişi geleceği ortadan kaldırmak istiyordum. Çaresi yoktu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Karşıma ilk çıkan insana koşup “Ateşiniz var mı? “ diyordum. Ya da bir kadına çapkın çapkın bakıyordum. Uzaktan geçen bir tanıdığı görür görmez koşup koluna giriyordum. …. (Bu Oktay Akbal' ın "Yalnızlık Bana Yasak" adlı öyküsünden kısa bir bölüm. ------------------------------------------------------------ İnanmıyorlar, gülüşüyorlar. Pis pis. Sarı dişlerini göstererek. Hepsi kahvedeydi, yalvardım, gelin 5 dakikacık, ne olur. Güldüler. Biri tekme savurdu. Kara suratlısı küfür etti. Kahveci tuttu kolumdan sokağa itti. Yüzümü yağmura çevirdim. Çirkin bir akşamüstüydü. Sonra camın ardında tavla oynayanları seyrettim. Canım bir sigara yakmak istedi. Hoştur yağmurda sigara içmek. Yok sigara ceplerimde. Tütüncüye koştum. On kuruş uzattım. Vermedi. Güldü o da. Herkes gülüyor nedense. Geldiler başkaları, beni ittiler… Bir gün inandıracağım hepsini. Gerçeği göstereceğim. Kızı kaptırmayacağım onlara. Hem inanmasınlar, gülsünler, beni tekmelesinler, hem de kız onların olsun. Yağma yok! Kız benim. Ben buldum onu. Ben yarattım. Onlar önünden geçip gittiler sabah akşam. Göremediler, bilemediler. Oysa oradaydı. Camın ardındaydı. Birini bekliyordu. Kendisini anlayacak birini. Ben anladım. Onun yaşadığını, soluk aldığını, kımıldadığını, düşler kurduğunu. Şarkı söylediğini. Şarkı söylüyor ya! Kimse duymuyor, ben duyuyorum. Ne zaman radyoda oynak bir hava olsa dudaklarını oynatıyor hafiften. …………. (Bu da Oktay Akbal' ın "Canlılar Cansızlar" adlı öyküsünden kısa bir bölüm. Burada bir vitrin mankenine ve ona olan sevigisini anlatıyor.Devamı çok güzeldir.Ama benim için buraya eklediğim bölüm çok önemli.Sanal dünyanın gerçek sevgisini belki böyle tarif edebiliriz.) sizedir bu yazı.
  12. Blanc Sombre şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Sevgili Radya yine döktürmüş... Çok güzel çok güzel çok güzel
  13. Evet ilginç bir yaklaşım sizin ki Sevinmeli miyiz üzülmeli miyiz aslında orasıda bir muamma. Ama siz istemesinizde farkında olmadan bişeyler sizi istemediğiniz yerlere götürecek.Yoksa 1980 lerde de kalabilirsiniz.Sayılara takılmamak lazım bir nevi ...Akıl vermek de değil aslında benimki sakın yanlış anlamayın. Ayrıca yazınızın son bölümüne gelince siz zorlamayın kendinizi o kadar yorulursunuz gibi
  14. Geç oldu belki ama affınıza sığınarak doğum gününüzü kutlamak istiyorum
  15. Blanc Sombre şurada yorum gönderdi Blanc Sombre'nın blog başlığı içinde Blanc Sombre "écrit"
    Gerçekten SÜREKLİ MUTLULUK diye birşey yoktur..Zaten olursa tadı da olmaz herhalde..Hergün aynı yemeği yemek gibi Hep birşeyler için uğraşmaktayız.okul du sınavdı bir amaca ulaşmak için ama doymak bilmeyen istekler mutluluğu uzaklaştıryor gibi (aynı şeyleri yazdım daha önce galiba.İnsan yaşlı olunca aynı şeyi on kere söylüyor) ...Gerçekten karıştı aklım yine Huzur dediğin şeyi kaygıyla değil ama sabırla bulursun belki. Yorumların için teşekkür ederim.Çok güzeldi.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.