Zıplanacak içerik

hanif_42

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

hanif_42 tarafından postalanan herşey

  1. İşin garip kısmı Kurban kesiminin bir merasim tarafının göz ardı edilmesi (burda itinasız davranalar çıkabilir buna itiraz edenlerin haklı tarafı bu) Ve Kur ab edilecek kurbanlıkların özenle seçilmesi olayı var ki bunu anlamak için tahsil lazım değil ( belliki birilerine gerekiyor) Diğer taraftan insan düşünmeden edemiyor Maymunların kafatasları kesilip canlı canlı beyinlerinin yenilmesini protesto eden hiçbir teist göremedim bu güne kadar ve yine maymun (ki tesitlerin inancına göre ataları onlardır) ları öven hiç bir bayramları yoktur!!! Sanırım kedi kurban edenlerleride tenkit etmişlerdir rastlamadığımdan dolayı ilginç gelmiştir buna neden duyarlı olmadıkları. İnsan kurban edenlere gelince onlara karşı ki vardır örnekleri nasıl bir hareket edecekleri hakkında (ömürleri vefa eylerse ) daha bir karara varamamışlar diye biliyorum vardıklarında foruma asarlarsa minnet borcu bileceğim (ensest ilişki ekonomik hukuk vs bunları irdeleme gereği bile duymama gibi bir hissiyata sahibim teist arkadaşlar hakkında) Evrensel normlar
  2. Kur an hiç bir zaman için arab geleneklerini devam ettirme kitabı olmadığı gibi geleneklerinide eleştirir. Bunu onları tenkit ettiği ayetlerden rahatça görebilirsiniz.. '' Diri gömülen kızdan sorulduğu vakit. Hangi suçtan ötürü öldürüldüğü'' 80 Tekvir 8-9 Ve yine müşriklerin ibadetini tenkit eden ''onların salatı ıslık çalıp el çırpmaktan ibarettir'' ifadeleri mevcuttur bu örnekler iyi bir çalışma sonrası çoğaltılabilir. Dolayısıyla yukarıda arap geleneklerini devam ettirici niteliğinden Kur an i kerim uzak bir kitaptır.Kitabın varlığı ''Ramazan ayı ki, Kur an bu ayda indirilmiştir. Bir beyyine olarak (olayları açıklayıcı gösterici),Hidayete ulaştırmak için, Ve furkan olarak (ayraç,hak ile barılı birbirinden ayıran)........'' 2 Bakara 186 ''İşte bu insanlara bir beyan (açıklama) muttakilere hidayet ve vaaz (mevzuat) tır'' 3 ALi imran 138 ''kitabı sana biz indirdik. Ancak onların ihtilaf ettikleri şeyleri onlara beyan edesin' diye. İman eden kavim için hidayet ve reahmet olarak'' 16 Nahl 64 ''........Sana bu kitabı her şeyi beyan etmen için indirdik. Hidayet ve Rahmet ve müslümanlara müjde olarak'' 16 Nahl 89 (Bu örnekleri çoğaltabileceğimiz gibi yine Kur an ı kerimin uyarıcı müjdeleyici doğru gösterici hikmet vasfı vs özelliklerinide unutmamamk gerekir) bunlara binaendir. Kur an ı kerimi anlayıp ondan faydalanabilmek için O na iman şarttır. Yine tersi bir durumda şimdi olduğu gibi Salt kitabla ilgili şüphe uyandırmak onu tekzip edip hükümsüz saymak vb durumlarda kitaptan faydalanmak için kitaba yaklaşmayada olanak sağlar ve burada kitabın hidayete ulaştırdığı gibi bu tip yaklaşımda bulunanlarıda saptırıcı özelliği vardır. Özellikle sözü tebdil edenler ve taksim edenelr hakkında ''bknz Araf 162 Bakara 59 hicr 90 91 . ayetler) çok şiddetli eleştirileri vardır. Buradan hareketle Kur an ı kerimde belirtilen hususları kendi sistemi içinde bütüncül bir değerlendirmeyle ele almakla mükellefiyet vardır. Aksi durumda hiç bir şekilde doğru bir sonuca ulaşamazsınız. Tıpkı peygamberin evlatlığını zevcesi olarak ele alması gibi. Şahıslar olağan bir problemi yaşam için göremedikleri için böyle bir problem karşısnıda ancak zanni bir yaklaşımda kalacaklarını göremiyyorlar. Müspet menfi veredcekleri her türlü cevap keyfi kalacaktır. Oysa Rabbimiz bu problem karşısında dahi nasıl bir anlayış içinde olmamaız gerektiği hakkında bizi bilgilendirmektedir. Şahsım adına Kur an ı kerimin anlaşılmasını ve anlatılması taraftarıyırm. Ve bunuda Yİne kitabın kendisini anlattığı ve bilgilendirdiği şekilde. Yoksa kutubi sitteden hareketle Kur an i kerimin herhangi bir açılımı vereceğiniz zaman salt müşkül bir durum oluşturmaktan ileriye gidemezsiniz. Son olarak kıblenin değişimi olayın olmadığı üzerinde benim bir vurgum yok. Söylenen Mescidi aksa (süleyman a.s inşaa ettiği mescitten) diye betimlenen yerin kudüs olup olmadığı hakkında bir uyarım vardır. Dediğimde şudur kudüste bulunan mescide doğru dönüşü emreden direkt yada dolaylı Kur anı kerimde en ufak bir emare yoktur. İsra kelimesi türkçede yürüyüşe karşılık gelmekte. Dolayısıyla benim maksadım kıblenin yerinin değişip değişmediğini sorgulamak olmadığı anlaşılmıştır umarım.
  3. Hurafelerden hareketle Kur an ı kerime karşıtlığın anlamını size bırakıyorum. Peygamberin gök katlarına çıkma olayınıda.Bu ifadelendirdiklerinizin hiç biri Kur an köklü olmadığı gibi, İslamide değildir...Kıyamlı salatla ilgili Kur an verilen vakitler vardır ve bunlar işaretlenmiş (nişanlanmış) vakitlerdir. İsra olayınıda anlamak gibi bir lüksünüz yok anlamayabilirsiniz keza anlamıyorsunuzda. '' Ayetlerimizi ancak onlara iman edenler anlar'' diğer taraftan 'İşte bu kitap müttakilere (sakınıp korunanlara)hidayettir.'' Bu vasıflara haiz değilsiniz. dolayısıyla yunus suresi 100 ayetine mazhar olursunuz bi zahmet ediverip açıp okuyun o ayeti.. Kıbleyle ilgili olarakta süleyman a.s inşa ettiği mabed olarak anlamlandırılan mescidi aksa (uzak mescid) yine benzer şekilde hurafelerden hareketle ilk kıble olarak tayin edildiği söylenir ve Kur an ı kerimde bununla ilgili herhangi bir emare bulunmaz. Kur an ı kerimde Mescidi aksa ( diye ifadelendirilen yerin süleyman a.s inşa ettiği denilen mabet anlamına geldiğini kimsede iddia edemez) bunun açılımını Kur an ı kerimde bulabilirsiniz.İsra suresinde bu verilir ve açılımıda Necm suresinde bulabilirsiniz. Şayet İslam dininden bahsetmek durmundaysanız ve eleştirdiğiniz alan buysa bunu ifadelendireceğiniz alanın Kur anı kerimin bizatihi kendisidir. Bunun dışındaki bilgiler beşeridir ve dinin tesbit alanı değildir olamazda. saygılar...
  4. (yazıyı hazırlarken ufak bir problem oldu önceki yazıma devam niteliğindedir) Barizki bir kınama yerme sözkonusudur.KEndisine yapılan uyarı dikkate almayıp onu ''Sonra yüzünü astı ve buruşturdu'' 22<BR>''Sonra arkasına dönüp büyüklendi'' 23<BR>''Bu ancak süregelen bir sihirden başka bir şey değildir'' ''Bu ancak bir beşer sözüdür'' Bu şekilde düşünüp takdir etti ''İnnehu fekarra ve kaddara'' ''O ki düşündü ve takdir etti''Ayetlere karşı duruşun bozuk oluşu akabindeki tenkiddir.. buda ikinci soruya cevap gelgelelim soruları cevapsız bırakan ortaya bir şey koyamayan bir şeye dayanmayan bir şey üzerinde olmayıp bilimden hareket ettiğini ifade edip aynı şekilde bilimin b sine yakın olmayanlardan doçente ne demiş quote] Doçent, bu tür çok açık anlatım hatalarını ve ifade yetersizliklerini örten tek unsur, kutsal kabuller ve dogmatik şartlanmış zihinlerdir. Böyle ifade bozukluklarını objektif, koşullanmamış bir dilbilimciye inceletsen, Kurân ilkokul ikinci sınıfı bitiremez Ama kutsallık kalkanı ile dogmatik şartlanmış zihinlere kendini mucize olarak kabul ettirebiliyor Sevgili doçent anımsadığım kadarıyla fark kelimesinin incelemesini daha bitirememiş ve sorduğum soruya karşılık vermemiştiniz. umarım bunu cevaplamaya zamanınız aynı zamanda ömrünüz yeter.. Kur an ı kerimin hiç bir yerinde zerre kadar bir anlatım yetersizliği olmadığı gibi şayet ince eleyip sık dokumuş olsaydınız Kur an ı kerimde ifade edilen her kelimenin içeriğini yine kendisinin dolruduğunu görürdünüz. Örnek olarak Din kelimesini alır incelerseniz Deyn kelimesinden geldiğini (borç) diyn (din) eldiynu (itikat bağlılık ceza karşılık) diyni (ibadet) dıynen (ibadet kulluk ) vs<BR>Bu kavramı tanımlayan ayetler ve kullanan yine aynı şekilde ayetlerdir. Anlayacağınız Kur an ı kerimde kullanılan herhangi bir kelimenin ne anlama geldiği nasıl ve nereler de kullanıldığı açılımının ne olduğunu yine kitap tarafından verilmektedir. Dolayısıyla burda keyfi bir tutumda bulunmanız sözkonusudur. Şayet iddia ettiğiniz gibi bir bilgi üzereseniz bu bilgiyi bizimle paylaşın ve bakalım ne üzereseniz. not: bilimsellikten dem vurmayın çünkü bu tip havada kalan ifadeleriniz epeyce çoktur ve diğer bir soru gibi evrensell olduğunuzu ve evrensellikten hareket etmeniz gerektiğini ifade ediyorsunuz. Hala 10 tane emare sıralamanızı bekler dururuz.********* saygılar
  5. Bana inanmıyorsan diye bir sorun olmadığı gibi git şunlara sor tarzından kur an dışından öğren anlamındada bir yaklaşım sözkonusu değil. Böyle yaklaşım salt artniyetten kaynanklanan anlamama sorunu olan bir yaklaşımdır. Yinede Önceki gönderilmiş resullere soralım soru bakalım ne diyorlar...Bir kaç örnekle ''Yemin olsun ki biz, Nûh'u toplumuna gönderdik de o şöyle dedi: "Ey kavmim! Allah'a itaat ve ibadet edin. Sizin ondan başka ilahınız yok. Ben üzerinize gelecek çok büyük bir günün azabından korkuyorum.'' 7 Arâf 59 ''Ad kavminede kardeşleri Hud u gönderdik. O nlara dedi ki: ''Ey kavmim ALlah a ibadet edin. Sizin O'ndan başka ilahınız yoktur.Sizin ortak koşmanız. ancak yalan ve iftiradır.'' 11 Hud 56 ''... O (şuayb) dedi ki: Ey kavmim Allah a ibadet edin sizin O ndan başka bir ilahınız yoktur...'' 11 hud 84 ve diğerleride Hepsi aynı parelelde hepsi İhlas suresindeki '' Deki o Allah ahâddir'' ilkesine bağlı olarak mücadele etmişlerdir. İkinci soruya istinaden Rahman kullarının zulmüne razı değildir. Müdessir suresindeki ifadelere gelince Tenkit edilen şahıs tenkit edildiği davranıştır. Böylesi bir davranışın nasıl mukabele edileceği hususudur. Ve bence müdessir suresinin tamamını yazmayı unutmuşsundur sanırım. en azından 20 ayete kadar '' Ey örtünen'' 1 '' Kalk ve uyar'' 2 '' Rabbini yücelt'' 3 ''Ve elbiseni temiz tut'' 4 '' Ricsden (pislikten) arın''5 ''Çok görerek minnet etme''6 ''Râbbin için sabret''7 ''Sûra üfürüldüğü vakit'' 8 ''İşte o gün pek zorlu bir gündür''9 '' kafirler için kolay değildir''10 '' tek başıma yarattığım kimseyi bana bırak''11 ''ve ona uzun uzadıya mal verdim'' 12 '' gözünün önünde oğlullar''13 '' ona nimetimi döşedikçe döşedim''14 ''Sonra daha artırmamı umar'' 15 '' ancak o ayetlerimize karşı inatçıydı''16 '' O nu sarp bir yola sardıracağım''17 '' ki o (kendisine yapılan uyarıyı düşündü ve) kararını verdi''18 ''-Katlolunasıca/kahrolasıca nasıl bir karar verdi ''-Sonra gene kahrolasıca nasıl bir karar verdi
  6. doçent Sevgili doçent yazıymı dikkatli olsaydınız bunuda yazmayacağınızdan emin olabilirdiniz.Daha önceden insanlarada vahyedilmiş. Farklı dillerde yada aynı dilde Vahyedilen bilginin öngördüğü ortak özellik Dini Allah a has kılmak. Ve vahyedilenlerin yine bir ortak özelliğide Allah kelimesini aynı şekilde kılmak. Tüm diğer kelimlerde olduğu yada o kelimelerin arap kökenli olup olmadığı hakkındaki tereddütünüz gibi. Yine örnekledim dediki türkçe bir isim başka bir dilde biri için kullanımı aynıdır. Bunların pratiği bu şekildedir. Yani Allah kelimesinin başka bir dilde kullanımı bu şekildedir arapçadada durum budur. Özellikle istirham ediyorum fark kelimesi ki orjin arapça kökenli ve furkandan gelmedir. Bu kelimeyi türkiyede yada yeryüzünde esenlik yada barış anlamında kullanan ve anlamda değerlendiren sizin dışında kaç kişi var bana gösterebilirmisin.. Bu saçmalık değilde sence nedir!!!!Bu tutarsız olma durumu değilmidir? Dolayısıyla ipe sapa gelmeyen bir iddiadan öte nereye gider bu iddia? Açılımlara gelince verdiğiniz açılımlar bile kendi içinde şüpheli çünkü söyleninlen ve verilen kelimelerin hangi dilden diğer dile sıçradığını tesbit etmek olanaksızlığı söz konusudur.söylenen şu süryanilikten arapça geçmiş tersi bir durumda arapçadan süryaniliğe geçme olasılığı hakkında düşünmüyor ve salt bir açıdan değerlendiriyorsunuz ben dil bilimci değilim ama bunun bu şekilde olması gerektiğini benim kadar sizinde bilmeniz gerekir. Yani kesinlik arzeden bir durum ortaya koyabilmeniz için burda gereksinimiz olan insan kaynaklı olmayan bir bilgidir. Ama ufkunuz salt insan olduğundan yaptığınız şey insani varsayımlardan haraketle geçmişe gayba ait üzerinde çokça tartışılabilecek konuları özlelikle sonuç alınamyıcak konuları kesinmiş gibi buralara taşıyorsunuz. Özellikle yazılarımda görmüşsünüzdür. Benim prensibim cevap yetiştirmek değildir. Buna ne zamanım elverir neden mizacım. Dinim kendimi nisbet ettiğim alan açıktır. Kur an ı rehber edinmişlğim ve Allah a dini has kılıp ona ibadet edecekliğim vardır. Beğenip beğenmediğinizi sormuyorum açıkçası yorumunuz zerre kadar enteresede etmiyor. Çünkü herhangi bir bilgiye sahip değilsiniz ve şaşırmış durumdasınız. Benim görmek istediğim şey alternatifiniz nedir?¿ Bunu defaatle soruyorum Neyi nasıl görüyorsunuz mesela ahlak size neyi anlamdırıyor?¿ Yada evlenme hukukunuz ''ki öyle bir sorununuz olduğunu sanmıyorum çünkü bu hususlar bile İlah tabanlı bilgilere dayanır'' nedir insan nasıl yer nasıl yürür dünay görüşünüz ve burada sorabileceğim konularla ilgili düzinelerle sorular.Bu sorulara cevabınız nedir sevgili doçent? Evrensel normlar diyebilirsiniz bir 10 tane sıralamanızı istemiştim ve hala o sorular sizden cevap bekliyor....O zamanta tutarlı ve tutarsızlık arasındaki farkı görebilir Selamlar
  7. Afedersin eklemeyi unuttum türkçede kullandığımız ''fark'' kelimesinin kökenini ve nerden geldiğini araştırırsan hem kendine bir iyilik etmiş olacaksın hemde bu tip ipe sapa gelmez iddiaları ortaya atmak zahmetinden kurtulduğun gibi bizide bu tip yazılara cevap yazma meşgaliyetinden kurtaracaksın. Selamlar..
  8. Bir dilin nasıl kullanılması gerektiği huhusunda doçentin yaptığı tespitleri inceleyelim ve örneklendiremeye gayret gösterelim. Çünkü bu iddia pes dedirtici cinsten. Doçent ve doğubilimciler tarafından ortaya atılmıştır. Bakalım ne demiş. Furkan kelimesinin arapça dilinden kullanışıyla bir kaç örnek. Ifrık = ayır, Infırok = ayrıl, Infıruku = ayrılın, İfruku = ayır, örnekler çoğaltılabilir. İddialara devam edelim neler var. İkra kelimesinin arapçada kullanımıyla ilgili örnekler vermek gerekirse. Ikra = Oku , Karayt = Okudunmu, karayna = okuduk, burdaki örnekleride çoğaltabiliriz ki kelimenin Kur an ı kerim hakkında kullanılmasıda okunan anlamına geldiğindendir ve arapçadır. Doğubilimciler doğuya gelmedimi acaba...Devam edelim Kur an ı kerimin hiç bir yerinde Adem a.s eşinin adının havva olduğuna dair bir bilgi olduğunu şahsen ben bilmiyorum. Tam aksini olmadığını biliyorum ve Adem a.s eşinin adının verilmediği gibi sadece eşi diye ifade edilir. Bu iddiaya ancak yuh yani denilebilir kanaatimce..Diğer örneklere gelince aslında atlanılan bir taraf var oda şudur. Allah, Muhammed a.s vahyettiği gibi ondan önce de vahyettiği Peygamberlerimiz olmuştur. Ve kavimlerine kendi dillerince gönderilmiş olup yine o kavimlerden seçilmişlerdir. Bu idda ya göre bunun anlamı şudur. Vahyedilenle doğru orantılı olarak Kur an ı kerimde zikredilen meseleler vb o kitap ve sahifelerdede zikredilmiştir firdevs kelimesi gibi.Kaldı ki herhangi bir özel isim mesela ''suphi'' gibi bu özel isim türkçede bu şekilde yazılır ingilizcedede o şekilde rusçayı doçent belki bilebilir o şekilde kullanılır. Ve bu şekilde kullaınımı ne rusçayı dil olmaktan çıkarır nede ingilizcenin olmadığı kanaatine ulaştırır. FUrkan esenlik ve barış demek oluyor muş Doçent ) yukarıda örnekledim kısaca belki aradaki farkı furkana sahipsen farketmişsindir sen ve şu doğubilimcilerin. Selamlar
  9. 1.125 burda bu rakamın ancak % nisbetinde bir anlamı var ve verilen işlemle alakasız bir durum olduğundan dolayı bir sıkıntı oluşturmuyor kaldıki oranları değiştirirseniz o oran dahada büyüyerek karşınıza çıkar. Verilen oranların şahısların birbirlerine göre paylaşım miktarıdır ilk asılan yazıda sistemin nasıl işlediği verilmiştir. Ve yine aynı şeyi soruyorsunuz. Sizin verdiğiniz örneği kur an dan bağımsız olarak düşününcede durum değişmiyor. Yani % lik hesapla yaklaşmaya çalışıyorsunuz oysa sistem % lik oranlarla çalışmıyor ki % mantığını kur an a uygulayıp çözüm üretelim. Yine verdiğim örnekte sonuç olarak 27/24 karşılığı 24x27 çıkıyo yani sağlamada tam olarak karşımıza çıkmakta. Sizi tenzih ederim ama cidden sorulan sorulara ciddi bir cevap verilmiyor.ve yazılar sadece göz gezdirilerek okunuyor.Dolayısıyla sadece saplantılı bir hal içinde insanlar gezinip duruyor. Avliye yöntemiyle ilgili ciddi olarak bir bilgiye sahip değilim doğrudur yada yanlıştır bilmiyorum. Şu vardır insanların yaptıklarından dolayı Kur an ı mahkum etmek ve bunun üzerinde hareketle saldırganca bir tavır izlemek doğru bir davranış değildir.Özellikle hurafelerin her bir tarafı sardığı zaman içinde bunu yapmak hiçte akıllıca bir duruş değildir.Kur an ın kendi sistemi vardır ve dışarıdan ithal edilip üzerine yamanmaya çalışılacak her türlü bilgiyi reddeder kendi öğretisine uygun olmayan. Selamlar
  10. brain slapper alıntılamış ve cevaplamış. '' ALINTI(hanif_42 @ 30-09-2008, 02:10) '' Sıkıntı aslında kur an dan kaynaklanmıyor. Asıl görememekten kaynaklanıyor.Kısaca kör olmaktan.Dolayısıyla ifadelendirmede herhangi bir arıza söz konusu değil...Ve burda endişelenecek bir şeyde yok. diğer taraftan evrensel normlardan 10 tane saymanızı rica etmiştim ne cevap vermişsiniz.. Sorduğum soruda özellikle rica ettiğim husus adres gösterilmeyip adresin içindeki bilgiden örnekler verilmesiydi ama hala aynı şekilde davranıyorsunuz ve bu açıkçası üzücü bir durum ve hala bir şey üzerinde olmadığınızı gösterici bir durum. Diğer taraftan insanların yarattığı değerlere diye başlamışsınız istiyorsanı bir kaç tane örnek vererek ben bunu izninizle somutlaştırayım Her yıl Rusyada 10.000.000 milyon bebek kürtaj yoluyla katledilmekte. Her yıl amerikada 6.000.000. milyon bebek kürtaj yoluyla katledilmekte Bu rakam avrupada 4 türkiyedeyse yaklaşık 2 milyondur.. Cinayet soygun gibi adli suçlara girmeyeceğim ehrhalde bunları insanlığın ortaya koyduğu değerler olarak algılamakta fayda var.Çünkü genelde aile planlamasına giriyor diye düşünüyordur ateistler.. Ve yine İnsanları inançlarına, düşüncelerine, renklerine, ırklarına, cinslşerine göre ayırmayan bir düzenin yerleşmesini sağlamak. Bunu ifadelendirmişsiniz. Kur an ı Kerim dışında hiç bir öğreti ve hiç bir bilgi bunu tam anlamıyla vermez ve uygulamazda.Dolayısyla burda saldırdığınız din aslında savunduğunuz derğeleri koruyan dinin bizati kendisidir bu bağlamda. son olarak Din adına, ideoloji adına insanlara zulüm yapılmasını, işkence edilmesini, insanların katledilmesini önlemek. bu ifadenize karşılık Kur an ı Kerim de verilen anlayışı vermekte fayda vardır Ölçü şudur Bir Canı haksız yere öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibidir.Ve yine Bir canı kurtarmak tüm insanlığı kurtarmak gibidir. Bu küçümsediğiniz sözün insanlara verdiği anlayıştır. selamlar
  11. Selamlar herhalde insanın dilinde tüy bitti lafı nın karşılığı bu olsa gerek ne yazmıuş brain slapper '' Ne güzel, ben dava açtım ve 72.000 yeteleyi karım ve baldızlar için aldım. Geriye ne kaldı? 36.000 ytl. Ama kaynana payını istiyor, büyükanne ve büyükbaba da. Onlar da biraraya gelip kızlara karşı dava açıyorlar. Onlar da şöyle hesaplıyorlar ve paylarını istiyorlar. 1/6 +1/6+1/8 = 4/24+4/24+3/24=11/24 108.000/24=4.500 4.500 * 11 = 49.500 Ama geride sadece 36.000 var! Hakim napıcak? 13.500 ytl yi cebinden mi verecek? Kendini nasıl savunacak? '' Ne sdenmiş kendisine ''Burda yaptığınız olay şu siz verilen payı paydanın böleni olarak ele alıyorsunuz. Halbuki olay o değildir ve doğrusu hissedarların birbirlerine karşı olan paylarıdır.'' Ne sorrulmuş kendilerine ''Ne üzeresiniz dinlere saldırıp ego tatminimi yaptığınız yoksa gerçekten haklı bir gerekçeniz var mı..'' nasıl cevaplanmış ''Burada amaç, iddia edildiği gibi, değişmez, evrensel doğrulara sahip bir din olmadığını göstermek. Bırakın evrensel doğruyu, bu dinin basit bir matematik problemini bile çözemediğini göstermek. Bu dinin herşeye gücü yeten bir varlık tarafından insanlara gönderilmediğini, Muhammed ve ekibinin bir ürünü olduğunu ve her insan ürünü gibi yanlışları bulunduğunu göstermek. Bağcı yalan söylüyorsa, bağcının yalan söylediğini ortaya çıkarmak. Bağcıyı insanların tanımasını sağlamak.'' Ortaya bir şey konduğunu açıkçası ben göremiyorum... Matematikle ilgili verdiğiniz cevap nasıl bir güzergah üstünde olduğunuzu gösteriyor. Derdiniz ego tatmini başka hiç bir şey değil çünkü matematikle ilgili yeterli bir izah verildiği açıktır hem sizin verdiğiniz metodla hemde doğrusuyla herhalukarda bir hata söz konusu değil. Ama bir insan saplanmış bir baltaysa ve görmüyorsa artık ayette ifade ettiği gibi ölülere senmi işittireceksin.. diğer taraftan hala saldırı.Dikkat edin ortaya konan bir şey yok evrensel normlardan bahsediliyor evrensel norm içi bir şeyle doldurulduğu zaman bir anlama bürünür. İçi boş olarak kullanıldığı zaman ne anlatana ne de anlatılana bir katkı sağlar.Soru şu bir kaç tane evrensel norm dizermisiniz buraya.Sıçan sorusu diğer soruların akıbetine uğradı herzamanki gibi...Evrensel normlarda aynı akıbete uğrayacak bundanda eminim. Çünkü soru burda bir temel bir kaynak arıyor..Ortaya konacak hiç bir kaynak yokki keyfi bir statü taşımasın.Dolayısyla Allah ı inkar sıkıntı değil insan eder ama ikame edeceği yada ortaya koyacağı hiç bir şey yokki kökeni ona dayan sın yada atfedilsin olmasın..Ateis geçinen bu ifade doğrudur ateist ile ateist geçinmek isteyenler arasında bir fark vardır. Ateist inkar eder ve inkar ettiği bşeyin yerini dolduracak bir şeyi idame eder iyisiyle kötüsüyle onu bağlayıcıdır.Ateist geçinen onu bağlayıcı bir şey olmadığı gibi bir zemin üzerinde değildir.İnkar ettiği şeyin yerini dolduracak bir şey üzerinde bulunmaz. Sorulan sorulara cevap verilememesi bunun en açık belirtisidir.. '' evdeyokuz yazmış İŞTE KURANDAKİ MATEMATİKSEL HATA...... 1- (2/3 + 1/6 + 1/6) = 1/8 feriştahı gelse bu işlemin sonucu 1/8 olamaz... bu apaçık hataya görmemek değilse nedir?'' Enteresan olan çözümü bir kaç değişik şekilde gösterilip verilmesi buna rağmen yine hezeyan savurmak. kaldıki benzer bir durumu ifade eden bir soru sorulması kendilerine doğru yine bu soruya yuvarlakta olsa cevap vermemek. Hayır brainslapper amacınız bağcıyı dövmek...Hiç birşey üzeresiniz neyi nasıl yapacağınız hakkında bir fikir sahibi değilsiniz kısacası acınacak durumdasınız..şunu demişsiniz ''Dünyanın her yerinde, dinlerin oluşturduğu bağnaz, yobaz düşünce sistemlerine karşı savaş veriliyor. Ve bizim en büyük yardımcımız bilgidir, bilginin ucuz ve ulaşılır olmasıdır. Bilginin pahalı ve ulaşılmaz olduğu dönemde kök salmış olan bu ilkel, bağnaz ve yobaz düşünceler, bilgi çağında yokolup gidecektir. '' Bize lütfedinde üzerinde olduğunuz bilginin bir kısmını gösterin (ki öyle bir bilgi mevcutsa) somut bir şekilde adres göstermeden o adreste var olan şeyi bize sunun bakalım ne kadar doğru üzerinesiniz.Hakkaten doğru nedir neye ve kime göredir. Bu sorunun cevabıda sizce malummudur'' selamlar
  12. Yukarıdaki taksimi yapan hanif_42'de bu taksimatı yapan hakim. Bu problemde, diyelim ki ben kızlardan birinin eşiyim. Baldızlardan da vekalet alıyorum. Brainslapper yazmış Kızlar, yani, eşim ve abldızların Mirastan alması gereken payı hesaplıyorum: 108.000/3*2= 72.000 YTL. Ama hakim bana 64.000 YTL verdi. Hakim'i yanlış hesap yapmaktan ve bizim haklarımızı gaspetmekten dolayı dava ediyorum. Dava başladı. Hakim kendini nasıl savunacak? Saygılar. Kalanın toplamı yani % 100 = 108.000 dağıtılaccak hisselerin toplamı 27 her bir hissenin verilen rakam karşılığı 4000 Burda yaptığınız olay şu siz verilen payı paydanın böleni olarak ele alıyorsunuz. Halbuki olay o değildir ve doğrusu hissedarların birbirlerine karşı olan paylarıdır. Dolayısıyla yaptığınız itirazın geçerli bir yanı yoktur .Kaldıki verdiğiniz yoldan hareketle bakacak olursak 108.000 yekünün 72.000 kızlar arasında paylaştırılır ve kalan miktar yani 36.000 rakamıda kalan diğer hissedarlar arasında yazdığım yöntemle dağıtılabilir sonuç olarak her iki şekildede herhangi bir bozukluk ortaya çıkmaz. Ama burda amaç görüldüğü üzere bağcıyı dövmek. Hakkı bulmak doğru nedir öğrenmek maksat değil bu aşikar belli oluyor öyle olmasaydı sorulan sorulara cevap verilir ve bu noktada insanlara saygı gösterilirdi. Mesela bu sorulardan bir tanesi neden saldırganca bir tavır alınmış olması oysa inanç hürriyeti bir hak olarak karşımızda duruyor insanın neye inanıp inanmadığı kendisini bağlar. Neden saldırılıyor!!! Bir diğeri ateist geçinen arkadaşlar inandıkları şey Alah a inanamamak olabilir bakıyorsunuz insanlar ineklerede tapıyorlar. Ama neden ne üzerine yol aldıklarını yazmıyorlar!!! Bilimmi bu cevap yalancı bir yaklaşım olur çünkü insan anlayışını bilime vurduğunuzda bir sıçanın yenip yenmeyeceği hakkında size fikir bile verecek kabiliyeti yoktur..Ne üzeresiniz dinlere saldırıp ego tatminimi yaptığınız yoksa gerçekten haklı bir gerekçeniz var mı..Bunu saldırarak değil gerekçeli bir bilgiyle gösterirseniz en azından sizin samimi olduğunuza dair bir fikir oluşur insanlarda..
  13. Evdeyokuz sormuş Cevap bunlardan hiçbiri 108.000 dağıtılacak miktar yani payda. Paylar 3 kız kardeş 2/3 bir anne 1/6 bir baba 1/6 ve bir eş 1/8 (eşin oranını vermemişsin) çözüm şöyledir. İlk olarak her bir hissenin neye tekabül ettiği bulunur. 2/3+1/6+1/6+1/8 paydalar 24 de eşitlenir ve tablo şu şekilde olur 16/24+4/24+4/24+3/24=27/24 sonucu elde edilir katsayıyı (bir hisse) neye tekabül ettiğini bulmak içinde paydayı payların toplamına böleriz oda 108.000/27=4000 de tekabül eder. burda bir hissenin neye tekabül ettiğini bulduk. şimdi dağıtım yapılacak hisselerin tabloda çıkan rakamla çarpar böylece dağıtımı yaparız. Kızkardeşler 4x16=64.000/3=21.3333.... Anne 4x 4=16.000 Baba 4x 4=16.000 Eş 4x 3=12.000 ____________________________ 24x27=108.000
  14. ''Sn Hanif , Matematiksel konuda , cevabınızı sn Evdeyokuz vermiş. Siz hala ısrar ediyorsunuz anlamamakta. Ama anlatacaz. Sizde anlayacaksınız. '' taklamakan Sayın mali idari müdürümüz teşrif etmiş ) ben cevap göremiyorum sen görebiliyorsan lütfet göster ve bu arada çözüm olduğunu gördüğünde özür dileyeceğini beyan etmişsin. Umarım yalancılardan olmazsın.)) Ve hala sorduğum soruya cevap alamadım yuvarlak olsa dahi bunudamı beceremiyorsanız artık ne demeli))) ve sorduğum probllemin çözümün sabırsızlıkla bekliyorum bakalım bunu hangi bilim adamı ve mali idari müdür çözebilecek:)) Selamlar
  15. Bir problemi çözecek nitelikte insanlar değilsiniz diye yavaş yavaş algılamaya başlıyorum.İfadeleriniz beni o noktaya doğru götürüyor ben Kur an la ilgilisi olmayan basit kesirli bir soru sordum ve sizleri bilim ışığında yürür diye sanıyordum ki ifadeleriniz bu yöndeydi. Bir problemi çözemiyecek acizlikte insanlar olarak görmeye ramak kaldı. Bu problemi çözemiyrsanız ki gözüken o sizin vasfınız cail anlamı taşıyor sözü dönüp dolaştımanın manası yok soru orda ve cevap bekliyor.... Buyrun ilmi bir şekilde konuşalım...
  16. ''GÜLERMİSİN AĞLARMISIN sevgili hanif biraz matematik bilsen eyvallah dicem ama nerde.... Kendi yarattığım bir soruyu çözemeyecek kadar ACİZ miyim (ironi yi çaktın mı?) bak çözeyim gerçi 6.sınıfta biride çözer ya neyse... 2.sahısın aldığı miktara 4x dersem 1.sahıs 2.nin 1/4 ü değil mi? o zaman 4x/4 ten ne çıkar x di mi... yani 1.nin miktarı x 3.sahıs 2.nin 1/2 si di mi? o zaman 4x/2 den o da 2x çıkar... yani 3.nün miktarı 2x 4.sahıs 3.nün 1/2 si olduğuna göre 2x/2 den onunkide x çıkaaaarr... yani 4.nün miktarı x şimdi toplayalım 1..............x 2............4x 3............2x 4..............x +_________ ..............8x şimdi 252.000 i 8 e bölüp x'i bulalım ne çıktı 31500 liraaaaaa kimi soruyordu bize 3.yümü 3.nün miktarı 2x ti çarp 2 ile 31500*2=63000 lira yani cevap D ulen bedava ders veriyoruz ha iyi mi '' Evdeyokuz ben senden kendi ürettiğin sorunun cevabını istemedimki amaçta o değil sadece sorduğum sorunun cevabını bekliyorum çünkü hala şahısların alacağının ne olduğu muallakta buyur bizi engin matematik dehanla aydınlat lütfen.. Cevap vermiyorisen cehaletine sayacağım
  17. evdeyokuz ''Benim 252.000 liralık bir birikimim var. Bunu 4 şahsa dağıtacağım. Bu şahısların alacağı paylar birbirlerine göre şöyledir. 1. sahıs 2.sahısın 1/4ü, 3.sahıs 2.sahısın 1/2 si, 4.sahıs da 3.nün 1/2 si kadar alacaktır... 3. sahısın alacağı miktarı bulun...? A)60 B)61 C)62 D)63 E)64 cillob gibi soru,ÖSS için ders diye okutulur... cevabınıda sana bırakıyorum bulamazssan yardımcı olurum..'' yardımcı olmanı dörtgözle beklerdim ama gözüken Matematiğin iflas etmiş.... Çözümü bulamıyorsun nasıl çözeceğini bilmiyorsun acizliğini bu şekilde itiraf ediyorsun...
  18. düzelteyim cevapalarsın Ve bir soru olarak sizin bu bilgiyi bildiğiniz varsayarak bir problem soracağım bana bunun cevabını verin. Benim 252.000 liralık bir birikimim var. Bunu 4 şahsa dağıtacağım. Bu şahısların alacağı paylar paydalarına göre dağılımı şu şekildedir. 1. şahıs 5/4 2 şahıs 4/6 3 şahıs 1/4 4 şahısta 1/2 şeklinde . Buyrun çözün yöntemi gösterin bilgilendirin...
  19. Evdeyokuz Miras hukukunun tümünü buraya sığdırmak gibi bir derde sahip değilim.Kısaca Miras paylaşımında değişik versiyonlar vardır. Dİkkatlice okursanız bunu görebilirsiniz. Yukarıda yazdığım yazı problemin çözümü yok ve hatalı bir önerme var eleştirisine yöneliktir.Yoksa miras hukukunun tümünü buraya dökmek gibi bir sorunun muhatabı olmadığımdan dolayı salt o alıntıyı yaptım. Öngörülen şeyin kalanın üzerinden değil itiraz noktası orda şahısların birbirlerine göre verilen oranların hesaplanmasın gerektiğinin altını çizdim. Değişik varyasyonların olabileceğini daha öncede belirtmiştim...
  20. Ve bir soru olarak sizin bu bilgiyi bildiğiniz varsayarak bir problem soracağım bana bunun cevabını verin. Benim 252.000 liralık bir birikimim var. Bunu 4 şahsa dağıtacağım. Bu şahısların alacağı paylar birbirlerine göre şöyledir. 1. şahıs 5/4 2 şahıs 4/6 3 şahıs 1/4 4 şahısta 1/2 şeklinde bir dağılım olacak. Buyrun biliyorsanız yazın bizde görelim bildiğinizi...
  21. ''instant kıran 2/3+1/6+1/6+1/8 = 16/24+4/24+4/24+3/21=27/24 = 1,125 olur ki bu da aslında 1 olmalıydı., yani hesabınız baştan yanlış!'' Hala aynı yanlışta ısrarcısınız. Orda verilen oranlar paydan kendilerine ayrılan pay değil. şahısların birbirlerine karşı olan paydalardır. Sizin verdiğiniz şey payın o oranlara bölüştürmek. ayettede bu veriliyor ''....Erkekler için iki kadın payı vardır....'' nisa 11 Onlara paydadan düşen miktarı söylemiyor. Öyle olsaydı o zaman dediğinizde haklı olurdunuz. Ama olay öyle değil Birbirlerine karşı olan hisseler veriliyor.Yani Paydadan gelecek hisse değil.... Tavsiye niteliğinde çevrenizde illaki bir iktisatçı vardır. Kesirli işlemlerin ne işe yaradığını onlardan kolaylıkla öğrenebilirsiniz. Çözümü örneklendirdim işlem üzerinde itirazınız varsa yanlış olduğuna dair doğru yöntemi gösterin...kesirli işlemlerin nasıl olduğunu biliyorsanız şayet...
  22. Selamlar tekrar Çözümün nasıl olduğuna ilişkin F. Hüdüre ait çalışmayı önceden vermiştim. Orda yapılan teknik hatanın ne olduğu belirtildiği gibi doğru çözümde verilmektedir (metnin okunup değerlendirilmediği anlaşılmakta) . Çok aşikar belliki Bilimden yola çıkıp bilim hakkında fikir sahibib olamayıp ahkam kesilmekte. Hiç bir şeye takılmadan. Basit bir yöntem olarak uygulamalı bir örnek vererek olayın ne olduğu hakkında herkesin fikir sahibi olmasına yardımcı olacağım. Olay kesirli sayırlarla ilgili ve bu yöntemin ne için nerelerde ve nasıl kullanıldığı googl e sorulursa makul cevaplar bulunabileceğinden eminim. Örneğimizde sayın taklamakan bir büyük şirketin mali idari müdürü!!! (bu işi daha önceden yaptığı kendi ifadesi). Büyük şirketlerin mali İdari sorumluları genelde iktisadi ilimler akademisi mezunu olma vasfına sahip olmalıdırlar. Ancak o şekilde bu tip birimlerde müdürlük yapabilirler. Yine bu mali idari müdürleri yetiştiren akademilerden mezun olabilmek için kesirli işlemlerin nerede nasıl ve niçin kullanacaklarını çok iyi derecede bilmeleri gerekiyor aksi takdirde diploma yerine tekmeyi basıp mezun etmiyorlar. Mali müdürümüz bağlı bulunduğu şirketin sene sonu net olarak 108.000 dolar kar etmiş ve bu kar a, b, c, ve d isimli dört ortağa şu birimlerde dağıtılacağı kendisine beyan edilmiştir. Oranlar şunlardır. a şahsına 2/3 b şahsına 1/6 c şahsına 1/6 ve d şahsınada 1/8 oranlarında taksimat yapacak.. Burdaki paylaşım yüzde üzerinden değildir.Kar üzerinden hisselerin dağılımı bu oranlara göre yapılacaktır. Şimdi burda müdürümüzün yapacağı işlemi biliyor varsayarsak (ki bilmiyor belli) 108.000 doları taksim edeceği yöntemde takip edeceği metod şu olmalı (ben matematikçi değilim ve bir bilimsel kimlikteki vatandaşa işini öğretmek kadar ********* bir şey olamaz) İlk önce bir hissenin neye tekabül edeceğini bulmak. Çünkü gelen kar marjında hisselerin değiştiğini sayarak yola koyulmak mecburiyetindeyiz ki olay anlaşılsın. bunuda tesbit edebilmesi için ilk olarak payları eşitlemesi gerekiyor oda şu şekilde 2/3+1/6+1/6+1/8 = 16/24+4/24+4/24+3/8=27/28 27/28 buldu burda içler dışlar çarpımıda yapabilir basit bir yöntemlede bir hisseye düşen oranı rahatlıkla tesbit edebilir oda 108.000 rakamını 27 bölmek olur o şekilde bir hissenin neye tekabül ettiğini tesbit eder Mali işler müdürümüz taklamakan işlemi yapıyoruz 108.000/27=4000. Bir hisseye tekabül eden rakam 4000 çıktı karşımıza. Şimdi patronların hisselerine göre paylarına düşen rakamı tesbit edelim. a şahsı 16 x 4000 = 64000 usd b şahsı 4 x 4000 = 16000 usd c şahsı 4 x 4000 = 16000 usd d şahsı 3 x 4000 = 12000 usd Benim toplamayla ilgili sorunum var bunların toplanmasını sanırım sayın mali idari müdürümüz yapar ve acaba 108.000 usd ye karşılık geliyormu tesbit edebilir. Yöntemde bir ihtilaf varmı yokmu diye... Şimdi Kur an ı kerimde oranların o şekilde verilmesi miras taksiminde çok değişik farklı varyasyonların olacağından dolayı kimin kime göre ne alacağı sabitlenmiştir. Dolayısıyla ne kadar değişik varyasyonlar olursa olursa olsun hepsine hitap etmekte. Asıl sıkıntı matematiğin m sinden anlamayan ve bu bilim dalını salt dört işlem olarak görenlerden kaynaklanmaktadır. Kur an ı kerimde hiç bir eksik nokta bırakılmamıştır ve kitap aciz olmadığı gibi aciz bırakmaktadır. Sorun sadece insanın kendinin göremediğinin kitapta olmadığını düşünmesidir. Ve sanırım birileri bunun için özür dileyecek. Merakla bekliyorum en azından samimiyet göstergesi olarak. İnsan ya şarlatandır yada ilmi bir bilgiye dayanır. Hanif_42
  23. Selamlar Sevgili doçent cevap istediğiniz sorular tarafımdan aşşağıda cevaplandırılmıştır. Tırnaklı ifadeler size aittir... ''merhaba hanif hayatı hayatın temiz unsurlarına göre idame ettireceğiz mesela kimseyi islam dininde olmadığından öldürmeyeceğiz. kimseyi dini islam olmadığından dolayı öldürüp mallarını yağmalayıp hanımlarına kızlarına tecavüz edip sonrada mal gibi mal pazarında pazarlık usulu satmayacağız. inancımızdan(sizi kast ediyorum çünkü ben desitim islama inanmam) dönsede annemizi babamızı kardeşimizi akrabalarımızı dostlarımızı din adına katletmeyeceğiz katledipte CENNET beklemeyeceğiz.'' kimseyi islamı ve peygamberi şiirle eleştirdi diye suikastle hemde arkadaşları tarafından öldürtmeyeceğiz.'' ''Allah ın haran kıldığı nefsi öldürmeyiniz.Ancak hak namına yapılan hariç.Kim ki zulme uğratılarak öldürülmüşse, muhakkak onun velisine tasallut hakkı verilmiştir. Bu öldürme işinde artık ileri gitmesin. Çünkü o yardım görmüştür.'' 7 İsra 33 '' De ki : Gelin size Râbbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım. O' na hiçbir şeyi ortak koşmayın, Anne ve Baba'ya iyilik edin. Geçim sıkıntınızdan evlatlarınız öldürmeyin. Sizin de onların'da rızıkları nı Biz veririz. Fuhşun açığınıda gizlisinede yanaşmayın. Allah'ın haram kıldığı nefsi haksız yere öldürmeyin. ANcak hak adına müstesna. Böylece O size bunları vasiyet etti. Olur ki akıl erdiresiniz.'' 6 En'am 151 Görülüyor ki haklı bir gerekçe olmadan bir canı kasten öldürmek ysaklanmaktadır Allah tarafından. Peki haklı gerekçe nedir o sorununda cevabına baktığımızda Kur an ı kerimde. ''Ancak o kimselerin cezası, Allah ve Resulü ne karşı harp edenlerin, ve yeryüzünde fesat çıkarmak için çalışanların, öldürülmeleri,yahut asılmaları,yahut ellerinin ve ayaklarının çapraz olarak kesilmeleri, veya o yerden sürgün edilmeleridir. Bu ceza onlara dünyada bir aşşağılamadır. Ahirette ise onlara çok büyük azap vardır.'' 5 Maide 33 '' Ey iman edenler ! Öldürülenler hakkında kıssas size farz kılındı. Hür karşı hür, Köleye karşı köle, Kaına karşı kadın, Öldüren öldürülenin kardeşi tarafından bağışlanırsa, bağışlayana düşen katili örfe göre takip etmek. Katile düşen ise diyeti iyilikle ödemektir. Bu, Râbbiniz tarafından bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra kim haddi aşarsa, O nun için elim bir azap vardır.'' 2 Bakara 178 Sizlerinde gördüğü cana kastetmenin haklı gerekçeleri Kur an da sıralanmakta ve hiç birinde inanç temelli insan öldürmek söz konusu edilmemekte. Yine Maide suresi 32 ayetinde böyle bir fiilde bulunanın cürmünün anlamının ne olduğu bizlere açıklanmakta. ''Bu sebeten dolayı, İsrailoğullarına kitapta hüküm yazdık. Şüphesiz o kimse bir kimseyi öldürürse, o kimseyi öldürme hakkına sahip değilse, ve yeryüzünde fesat çıkartmak maksadı ile sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kimde bir kişinin yaşamasına sebep olursa, sanki bütün insanlığın hayatını kurtarmış gibi olur. Gerçekten peygamberlerimiz onlara mucizelerle geldiler. Sonra onlardan çoğu bu olaydan sonra yeryüzünde ifsat edici oldular.'' 5 Maide 32 Ayette görüleceği üzere bir hayatı kurtaran bütün insanlığı haksız yere biri öldürende (yukarıda haklı gerekçeler sıralanmıştır) tüm insanlığı öldürmüş gibi olacağının anlayışını vermekte Kur an ı kerim. Dolayısıyla yukarıda zikrettiğiniz ve düşüncenizin bu yönde olması Kur an ı kerimde ki islam anlayışını temsil etmediği gibi yanlış bir tasavurun sahibi olduğunu gözükmekte Kur an ı kerim hakkında. '' kimseyi dini islam olmadığından dolayı öldürüp mallarını yağmalayıp hanımlarına kızlarına tecavüz edip sonrada mal gibi mal pazarında pazarlık usulu satmayacağız.'' Tecavüz veya benzeri filler yani fuhuş kavramları içine giren davranışların Kur an göre tasavvurunuda doğru bilmemekle beraber bu yanlış bilmeden kaynaklanan sorun yüzünden yine burda müslümanlara eleştiride bulunuyorsunuz. Bu konuda Kur an dan mealen. ''Zinaya yaklaşmayın çünkü o çirkindir. ve kötü bir yoldur.'' 17 İsra 32 ''Mümin erkeklere söyle gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarınıda zina yapmaktan korusunlar. Bu kendileri için daha temizdir.Şüphesiz Allah yağtığınız bütün işlerden haberdardır.'' 24 Nur 30 '' onlar ki ırz ve namuslarını muhafaza edip koruyanlardır. Ancak kendi zevceleri ve sağ ellerinin sahip oldukları hariç. Artık bunlardan dolayı kınanmazlar.'' 23 Muminun 6 Bu ayetlerde görüleceği üzere söylemiş olduğunuz iddia müminler tarafından yapılamyııcağı gibi bundan men edilmeleri ve ruhsat sahibi oldukları kur an tarafından beyan edilmekte. Yine düşündüğünüz şeyin İslam ile uzaktan yakından bir alakasının olmadığı görülmektedir. ''kimsenin 9 yaşındaki kızını alıp kendimize hanım yapmayacağız.'' Evlilik hukukuyla ilgili rahatlıkla evlenilecek eşlerin akıl olgunluğuna gelmeden evlendirlmesinin sözkonu olmadığını söyleyebilirim. Değil 9 yaşında çok ilerki yaşlarda dahi şayet akıl buluğuna erişmemiş ise evlendirlmesinin sözkonusu olmayacağını ve peygambere bu noktada alanen iftira edildiği Nisa suresinin 6 cı ayetinden görülebilmekte ve ölçüün ne olduğu için güzel örnek vermektedir. Dolayısıyla yukarıda ki iddanızda Kur an öğretisini temsil etmediği gibi salt hurafelerden yanlış bilmeden yada doğmalardan kaynaklanan anlayışlara dayanmaktadır. Özellikle Bir noktaya vurgu yapmalıyım. Kitabın parça bazında değerlendirilip o şekilde eleştirilmesi yada davranılmasıdır ve öğretinin Allah tarafından verildiği ve öğretildiği gibi değerlendirmeyip o öğretiyi tebdil edenlerin yahut tağyir (değiştirenler) edenler hakkındadır. ( ki Kabul edip reddetmek bu olgunun sonucu üzerinde herhangi bir etkiye sahip olmadığı gibi iki tarafıda kapsamaktadır) Bu şekilde davranışlar hakkında Kur an ı kerim de özellikle atıf yapılmış ve bu şekilde davrananlar zalimler olarak addedilmişlerdir. ''Zulüm edenler başka söze değiştirdiler sözü onlara söylenenden başka. Zulüm yapanların üzerine semadan murdar bir azap indirdik. Fısk yapmaları sebebiyle.'' 2 Bakara 59 '' Derken onlardan zulmeden kimseler, Sözü onlara söylenenden başka bir sözle değiştirdiler. Bunun üzerine biz de semadan üzerlerine semadan murdarlık azabını gönderdik. Zulüm yaptıkları sebebiyle.'' 7 Araf 162 ''O taksim edicilere indirdiğimiz gibi, o kimseler ki Kur an ı taksim etmişler bir kısmına inanmamışlardr.'' 15 Hicr 90,91 ''şimdi siz cevab verin ben size ve inancınıza saygı duyuyorum ve sizi insan olduğunuzdan seviyorum siz bir müslüman olarak allah isimli yaratıcıya inanmayan beni ne olarak göremektesiniz sizin ilahınız allah benim hakkımda size ne emretmekte lütfen yazın açıklayın'' Bu sorunun cevabı zihninizde olan tasavvurla ilgili bir cevaı olmadığına sizi temin edebilirim. İnancınızdan dolayı sizin bir zarar görmenizi Allah emretmemekle beraber inancınızı yaşama hürriyetini garantini altına almaktadır. Özellikle cihat kelimesinin savaş olarak çevirlmesi yahut o şekilde tasavvur edilmesi Kur an ın verdiği anlayış hakkında çok yanlış anlaşılmalara sebebiyet verdiği gibi tasavvur bozukluklarınada gerekçe olmaktadır. Kısa olarak cihat kelimesinin türkçe karşılığı mücadeledir ve savaş yada ahrp kelimesinin karşılıkları harp orjinal olarak çevrilmiş ve savaşta ''beâsin'' kelimesinin karşılığına gelmektedir. Size baktığım göz ise kısaca yaptığınız sergilediğiniz davranış ve söz noktasında değerlendirilir ve Bunun Kur an karşılığı küfür ve kafirdir.. Küfür kelimesi hakkın üzerini batılla örtmek kafirde bunu uygulayan kişi anlamına gelir. Umarım sorduğunuz sorulara tatmin edici cevaplar bulabilmişsinizdir. Şimdi benimde sorularımı cevaplarsanız mutlu olurum. Şunu demişsiniz '' hayatı hayatın temiz unsurlarına göre idame ettireceğiz'' Hayatın temiz unsurları nelerdir kısaca temiz olan şey nedir pis olan ve iyi,nedir kötü nedir,doğru ve yanlış nelerdir , standart bir ölçüleri varmır varsa bu standarlar nelerdir??? teşekkürler
  24. Selam ile Sorulan sorulara cevap alamamak çok kötü bir his insan muallakta kalıyor sanırım öyle hissediyorsun taklamakan çünkü bende öyle hissediyorum Kur an peygamber Allah herşey bir kenara bunlar kalktı.Hayatı neye göre idame edeceğiz senin görüşün yada ateistlerin teklifi nedir onu görememek enteresan...Lütfeder açıklarsan memnun kalırım...
  25. ''(2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8 )= 27/24 den itibaren aliyorum/ Eğer azıcık matematik ve muhsaebe biliyor iseniz anlarsınız. Bir şeyin 27 / 24 ü ne demektir. ( Bir şeyin 27 bölü 24 ü ) Bir şey MİRAS olsun MİRAS X 27 BÖLÜ 24 yazmanız lazım. Nerden cıkarıyorsun ...27 ye böl mantığını. SOnrada 27 nin bölenleri ile çarp. Siz matematik falan bilmiyorsunuz. Gülmeye devam edin. Biz katıla katıla gülüyoruz. Bende büyük bir şirkette zamanında Mali işler müdürlüğü yaptım.'' Taklamakan yukarıdaki ifadeler sana ait Aslında muhatap alınırmısın bilmem ama yinede cevap vereyim..İlk okul 4 sınıfa giden bir öğrencisin bölme çarpma vb işaretlere zekası çalışır seni bilemem Kaldıki senin mali idari olarak çalışmadığına en büyük delil yine sensin..27/24 hesap makinesine vur olmadı pc nin hesap işlerine sor bakalım ne oran verecek ve orda verilende bir örnektir kalan payın paylara nasıl dağıtılacağı hakkında..Neyin nerden geldiğinin en somut bilgisidir bu metnin tam olarak okunup eleştirildiğine dair.İlk olarak metni tam olarak oku ve eleşti yapacaksan öyle gel eleştir lütfen...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.