Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

hanif_42

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    152
  • Katılım

  • Son Ziyaret

hanif_42 tarafından postalanan herşey

  1. Bismillahirahmanirrahim Selamlar (gecekuşu) Müslüman kendi dünya görüşü ve inancını dayatma gibi bir mükellefiyeti olmadığı sadece sözün doğrusunu söylemek ve bunu yaşamak gibi bir sorumluluğa haizdir. Dayatma isnadı mesnetten yoksun bir söylemdir. Dayatma bir kenara söz söylerken takınacağı uslup ve sözü söyleyeceği ton tıpkı taha suresinin 43-44 cü ayetlerinde '' Friav'ne gidin,çünkü o azdı, O' na yumuşak söz söyleyin, belki arınır veya haşyet duyar'' emsal olarak verilmiştir. Her insanın hayatta bir duruş noktası vardır ve o noktadan bakar. Benim ki Kur an ı kerim dir.(sizin ki nedir?) Bu forumun konu başlıklarına bakıldığında, konu başlıklarının altında yazılıp çizlenler incelendiğinde kimin dayatıcı olduğu çok daha rahat tesbit edilebilir ( Allah yoktur inancını yaymak adına yapılanlar herkesçe malumdur)...Ve yapılan bu tesbitin içinde müslümanların olmadığı aşikardır. (yazının ilk paragrafına yönelik sadece düzelmek babından). Asıl burda sorulması gereken sorunun doğru düşünmeye yönelik bir soru olmasıydı. Ama daha ilk cümlede tüm yazının okunmaması gibi bir fikir edinebiliyor insan. Doğru nedir?¿ Buraya geçmeden insanoğlunun (burada materyalist zihniyeti bundan tenzih ederim onların ataları insan değildi) zihinsel gelişimini irdelemek gerekir. Bunu neye göre ve nasıl yapacaktır. Bir müslüman için Kur an ı Kerim bunu karşılamaktadır. O nun nerden geldiğini burda hangi amaç için bulunduğunu ve nereye gideceğini verdiği gibi burda bulunurken izleyeceği yol ve yöntemide göstermektedir. Bunun anlamı müslümanın hayatını anlamlandırmada elinde bir mesned ve bu mesnedden hareketle kendisine bir meşruiyet olmasıdır. Zihinsel gelişimini bu bağlamda gerçekleştirir. Peki ya sizler...Mesnediniz?¿ Materyalizm mi! İnceliyelim pratik bir iki örnekle. Hayatı tabiattan gözlemleyerek tanzim etmek..Büyük balık küçük balığı yutar.Bu gerçektir. Hayata yansıması Güçlü zayıfı ezer materyalist düşünün insan tasavvuru...Ve ortakçılık meşhur adıyla sosyalizm, Bir otobüs var ve herkes ona ortak, Materyalist ekonomik yapı, gerçek herkes şöför herkes paysahibi, Yolcu oda kim var mı böyle bir olgu,Yolculuk o da ne?¿ Devam edecek.....
  2. Bismillahirrahmanirrahim '' Rahman'' ''Kur an ı öğretti'' ''insanı yarattı'' ''O na beyan ı öğretti'' Rahman suresi ilk dört ayet Sorduğum soru gayet açık ve net..Bir problem...Konuyla yakından ilgili olduğundan yanıta değer bir problem. Değersiz görmek yada bu şekilde beyan vermek olsa olsa ancak konuyla ilgili bir fikir sahibi olmadığındandır. Bilmediğindendir. Biliyorsanız soru orda cevaplayın. Cevaplayamazsınız!!!! Buna dair bir bilginiz yok. Varsa verin.. Veremzsiniz buna dair bir mesnediniz yok., Kur an la ilgili bir bilgi sahibi olmadan söylermisiniz içindeki muhtevadan nasıl haber verebiliyorsunuz.. Bu şaşırtıcıdır. daha düne kadar Bunu söyleyen biri nasıl olabiliyorda Kur an muhtevası hakkında muhakemede bulunabilir. Bu sizce şaşırtıcı değilmidir. Kaldıki konumuz matematik. Hayat komikliklerle dolu matematiği dört işlemden ibaret bilen ve bunun tümünün matematiği kuşattığını düşünen biri nasıl olabilirde onu aşan bir problem hakkında fikir yürütebilir. Değilse problem orda aciz değilseniz ki öyle gözüküyor çözün bakalım. Hayır siz bunun hakkında bir fikir sahibi olmadığınız gibi bir belge üzerinde de değilsiniz. Komik bir durumda şudur. Medeni '' (neye göreyse) hukuk öngördükleri hukuksal zemin. Neye göre kime göre ve nasıl!!! Bakın Ciddi olarak Adam olarak varsa bilginiz mesnediniz belgeniz ve metniniz vs buyrun getirin yazışalım makul neyse ortaya koyalım ve özellikle size yönelik yazılanlara ve cevasp verilenler (ki bu konu başlığında olduğu gibi) sanki cevap verilmemiş ve sanki ölçü sizmişsiniz gibi davranmamak şartıyla. İnsanların istifade edebileceği bir şeyler ortaya koyalım. Soru istiyorsunuz soru orda problem orda burdan başlayabilirsiniz.
  3. Bismillahirrahmanirrahim Diğer taraftan Şayet söz anlaşılıyor sa bayağı kesirlerle ilgili bilgisi varsa ve bilen birisi lütfen şu soruyu cevaplasın herşeyden bağımsısz olarak. Problem şu mevcut elimzde 108.000 rakamı var ve bu rakam a şahsına 1/2 be şahsına 2/3 c şahsına 1/8 d şahsına 1/6 olarak dağıtılacaktır. Bu soruyu cevaplayacak kadar matematiği olmayan kıt akıllı bir vatandaş nasıl olabiliyorda Kur an daki miras taksimini eleştirebiliyor lütfedin yazın buraya neye göre ve nasıl. Hangi ifade de yanlışlık var ortaya yanlış denilen istisnasız her türlü soruya cevap verildi. Kur an da ki ekonomik yapıyı bilemiyorsunuzki taksimin neden bu şekilde gerçekleştiği hakkında bir fikriniz olsun. Medeni yasayla ilgili miras bölümünün pasajı bu bölümde verildi neden akabinde söz yazmadınız..Hangisi daha kolay anlaşılır sorusuna mukabil olarak ki medeni yasanın miras paylaşımından bihabersiniz. *********
  4. Bismillahirrahmanirrahim Kur an ın çelişkili tutarsız doğruyu göstermeyen bir kitap olduğu ve muhataplarının cımbıllama ve bütünlüğünden kopartarak ithamlarının yersiz ve mesnedsiz olduğunu ve bunun nafile bir çırpınıştan ibaret olduğunu beyan ediyor konu başlığını açan arkadaş. Böylemdir!!!,yazdığı ifadelerden hareketle sorguluyacağız Kur an ı kerimi sorgulayacağız.Bakalım Kur an ı kerim nasıl bir kitaptır. 1. iddia Plan ve program ve yüzeysellik..Yeryüzünde herhangi bir beşerin yazıya döktüğü metin, kitap vs ne varsa hemen hemen tümünün ortak özelliğinde herhangi bir konuyu anlatırken onun üzerinde odaklanma ve etrafındaki olaylarla ilgili ancak not düşme vardır.Kelimeleri yada kavramları anlamlandırırken bir sözlüğü ihtiyaç duyar ve çoğu kelimeyi ve kavramı kullanıp bunları anlamlandırırken kullandığı metod lugat, yada sözlüklere müracaat etmektedir. Dolayısıyla yazar kullandığı kelimeleri kendi anlamlandırma lüksüne sahip değildir. Peki ya Kur an ı kerim. İyi etüd etmiş incelemiş birisi Kur an ı kerim i incelerken gerek kelimeleri gerekse kavramları kendisi anlamlandırıp bunları pratikten örnekleyerek muhatabına öğrettiğini görür..Örneklendirelim Din kavramı olsun donemiz. دين kelimenin kökü D Y N harflerinden oluşmaktadır. Mükellefiyet noktasından başlar hukuksal zemin ve hükümler bağlıyacılık hesap mahkeme ve muhakeme anlamlarında kitapta geçer ve pratikte Allah bunları örneklendirir. Plan ve program ?¿ Şimdi yeryüzünde Kur an ı bir kenara alarak bu şekilde kelimeleri öğreten anlamlandıran ve pratikte kullanımını gösteren herhangi bir beşer yazması vermıdır!! Varsa getirin lütfen. 2. İddia İddia doğrumudur. Kur an ı kerimi okuyan hemen hemen herkes bilirki muhatabına yüklediği mükellefiyetler gözönüne alındığında ki bunları yine pratikten örneklendirerek vermekte. Adil davranmayı ölçüde taşkınlık yapmamayı hak ve hukuku gözetlemeyi (ki hukuk burda yine kitabın içinde mevcuttur) Şahitlik yaptığı zaman şahitliğini ayakta tutup doğru yapmasını kli en yakını bile olsa öyle davranamsını, Haram kılınan nefsi öldürmemesi ni ( ki öldürmek te kısas kıstastır) Zina etmemmeyi bu ve benzeri durumlara olanak hazırlayacak zeminlerin oluşmasının önüne geçmesini, kendisinin müstağnilik göstermeyip bir başkasından üstün görmemesini, ellindekileri paylaşmasını beyan eder.Bunlara eklenecek bunlar kadar yada daha fazla madde sıralanabilir..Kur an ı kerimde müminlerin özelliklerini beyan eden ayetelri sıralarsanız daha açık bir bilgi edebilirsiniz. Yukarıda söylenen ikinci maddenin sadece aldatmak içerikli olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bir diğer maddeye geçelim 3. iddia Şimdi Mevcut Kur an ı kerim çevirilerinin hemen hemen tümü Elmalılı Hamdi yazır merkezli süreç içinde kelimeler sadeleştirilerek ve geleneksel yada mevcut sistem için o sistemi rencide etmeden o sisteme mütabık şekilde çeviri yapılmıştır. Mesela Mutafffiyn suresinin ilk ayeti ''Veylun lil mutaffifyn''Diye başlar ''Tafa'' kelimesinin tam türkçe karşılığı ''söndürmek''tir.Çevirilere baktığınıda çeviri hemen hemen ''Yazıklar olsun eksik iş yapanlara''dır. Oysa olması gereken anlam '' veyl (yazıklar)olsun söndürenlere'' Başka bir örnek olmak üzere özellikle yanlış çevrilen çevirinin birebir katledildiği Kur an ı kerimin müteaddti ayetlerinde geçen bir kelime ''Meliki eymenehum'' Hakka suresi 30.ayet '' İlle ala ezvecihim ev me meleket eymenuhum'' tüm çevirilerde istisnasız şu şekilde çevrilmektedir. '' Ancak zevceleri ve cariyeleri müstesna '' Burdan hareketle insanlar bunun nasıllığını sorgulamaya başlar zinayı yasaklayan bir din nasıl olurda böyle bir şeye müsade eder.Kaldıki esir hukukunda köle edinmek diye bir şey söz konusu değilken. Şayet bir padişahınız varsa ve onun harem kurması için bir fetva gerekiyorsa insanları Kur an ı anlayamıyacaklarını sadece nusuklarla (ibadetlerle) sınırlandırırsanız o zaman burdaki ayeti katledebilirsiniz.Ayetin birebir tam türkçe karşılığı '' Ancak zevcelerinin üzerinde yani ellerinin malik olduğu ''(yani akitleştikleri sözleşmeleri bulunan) Kur an ı kerimin istisnasız hiç bir yerinde ne cariye geçer nede ona yüklenen anlamda başka bir emsal..Şimdi Salat kavramı aynı bağlamdadır. Hemen hemen her çeviride Salat geçen yerde namaz karşılığı verilmiş, oysaki salat kavramı Türkçesi namaz diye çevrilen Ekimussalate yi de kapsadığı gibi çok daha geniş bir yelpazeye sahiptir. Söylem temenni dua vs bu kavramın bağlamına girmektedir.Tpkı zekat kavramını iğdiş etmeleri gibi. Özellikle istirham ederek insanalrın kur an ı kerime yaklaşırken ve çevirilerden hareket ediyorlarsa en az bir kaç değişik çevirileri ellerinin altında bulundurmalarıdır. Çevrilerden kayanklanan bir çok sıkıntı vardır.Belliki arkadaş aradaki bağlamı bu yüzden bulamamış. Aynı şekilde ebeyn hukuku kur an ı kerimde mevcuttur ve gerek isra suresi gerekse lokman suresinde ebeveynlere nasıl davranılacağı hakkında örnekler verilmektedir. İşin aslı hayat pratiğinin ve insan kavramının muhataplar tarafından nasıl düşünüldüğüdür.Çünkü tasavvurlar sonuçta pratiği getirir ve pratikte ortadadır. Bir çok bakım yurdu, bir çok yetiştirme yurdu ve bir çokta evsiz barksız muhtaç çocuk genç yaşlılar..İnsanlar eleştirirken ortaya konana bakmaları. Bunu yaparkende alternatif üretmeleri. Bunları görmezden gelipte Kur an ı kerimi eleştirmek dorğu bir davranış değil kaldıki uzun olduğundan sadece varsa kitap ta herhangi bir çelişki lütfen bunu buraya yazın yardımcı olabildiğimiz kadarıyla olalım.Yeterki söylenen kuru bir söz olmasın. 4. ve son iddia Dediğim gibi varsa herhangi bir çelişki yada anlatım bozukluğu bunu burda örneklendirerek aktarırsanız ve samimiyseniz gerekli yardımı esirgemeyiz.Diğer yazdıklarınızla ilgili ikinci satırlarda satırlarda sanırım yeterlice bilgi tarafımdan verilmiştir.
  5. Bismillahirrahmanirrahim Komik olan nedir sizce....Cevap vermemek. Belkide cevap verememek acziyetinde bulunmak.Her ikisi yada ikisinden birisi olabilir mi?? Olasılıklar...Peki ya ironi gülüreiz ağlanacak halimize dedikleri bu olsa gerek.. Bana göre sana göre veyahut bir başkasına göre bir değer ölçü birimi yeryüzünde yoktur doğru babında... Kendi anlayışlarımızı yükselttiğimiz kök bilgiler ölçülerdir ve benlik ölçü olarak çıktığında işte bu keyfiyettir ve cinayettir..Yeryüzünde yaşananlar bunlar değilmidir..Ölçüsünü kendi keyfi öngörülerine göre yaşayan sapkın değilde nedir!!! Ben nasıl diyorsam öyle olsun diye bir şey sözkonusu değil.Sen soru cevaplandırmayı bırak sorulan sorudan ürküyorsun..Çünkü kök bir bilgiye sahip olmadığın gibi bir mesned üzere değilsin.Ben kimseye olmadığı bir vasıf yüklemem.Aynı zamanda yalancıysada bunun üstünü örtmem söylerim yalancılığını...Bu komikmidir....
  6. Bismillahirrahmanirrahim Ciddi düşünen biri bu yazılana bir eder katar dikkat edin değer değüil eder..Gerçek ederi vardır diye.Hiç bir zaman için mesnedsiz konuşma aşşağılığı içinde olmadım. Bunu anlamını yaşayan bilir ben değil..Şimdi şu sorduğum sorunun anlaşılmaz bir tarafı varmı.''Arkadaşım sevgili kardeşim değerli forumdaş!!!Mesnedin nedir, hangi doktorine tabiisin'' Hatırlayalım yukarıda ne denmişti,,,, Sorulara cevap verileceği taraflarından. Bu güne kadar ben bir cevap verildiğini görmedim..Açıkçası bu saatten sonra verilecek cevapların bir kıymeti harbiyesi kalmadı ki. Ve yine verilecek cevap olsaydı çoktan verilmişti....İnsanlar neden yalan söyleme ihtiyacı duyar yada neden itham etme..Ben hakaret etmediğimi defaatle beyan ettim ce varsa gösterin dedim..Neden hakaret etmişim diye itham ediliyorum ki üstüne basa basa ikiyüzlülük yapıldığının altını çizmeme ve ispatlamama rağmen..Doğru söylememe vs.Oysa yalancılık gibi damarlara işlemiş bir hastalık sanırım itham bundan dolayı.Sorulara cevap.Ne kötüdür bir insanın soru sorma melekesi olmadan cevap verebileceğini iddia etmesi. Bilgi değerli bir olgudur veridir.Bilemesseniz cahilsiniz.Konumuz faize kaymıştı yazılanlar bir kıymet görmediki soru sorulsun muhataba. 3cü sınıf bir zihniyet nasıl olurda sorulara cevap verebilir ki.... Yazdığım herhangi bir harf cümle öğreti vs ne varsa ardındayım vede hepside ispatlıdır......Burda yazılanların mesnedi nedir...Soru mu, al sana soru ve cevabını ara belki bir ihtimal bulabilirsin...
  7. Bismillahirrahmanirrahim İlk olarak gayet sakinim...Kızdığım öfkelendiğim sözkonusu bile değil. İkincisi sorduğum her soruya cevap mı verilecek....Şimdi insanları itham etmek onları yersizce yermek adaletli bir insanın vasfı değil. Özellikle hakaret etmek babında yapılan itham doğru söylememenin daniskasıdır..Hakaret edilmişse ve varsa öyle bir beyanım tüm yazılar forumda asılıdır bu ithamı yapan göstersin...******** Sorduğum soruya cevap mı verilecek..Komik olan sanırım aradaki söylenenlerin ve tarafımdan yazılanların unutulmuşluğu izlenimidir muhatap tarafından. Sadece bu başlık altında sorulan ilam edilen ve muhatap bekleyen en aşgari 50 madde sıralayabilirim...Cevaplar,komik duruma düşmek kötü birşeydir ve buna öfekeleneceğim izlenimi edinmek çok daha komik bir durum... Ayıptır, kim tahammülsüz bunu saptamak gerekiyor.Diğer taraftan ve en önemlisi varsa bir fikrin bunu zikret hayat öngörün mesnedin doktorinin nedir ortaya getir bir görelim. Bir fikir yokki tahammülsüzlük başgöstersin.Benim var ve tahammül edemeyenler ona saldıranlardır.Suçu işle başkalarına isnat et buda komik bir durum.Bu tip şeylere kızılmaz gülünür. Bu bir fikir mi yaklaşımmı tartışılır.Farzedelim fikirdir.Şimdi insan hayatı içinde pratik ve pratiğin şekillenmesi noktasında doktorinler belirleyicidir. Bu doktorinleri hayat içinde yapıldığı takdirde elde edilen sonuç onların iyi yada kötü olduğu insan hayatı için belirginleşir.Faiz bunun iyiliğini yanlışlığını hayat içinden bir okuyalım.Türkiye noktasından bakalım.İstisnasız yaşanılan her türlü ekonomik krizin altında yatan şey nedir diye sorarsanız bir uzmana alacağınız cevap faizdir.Son günlerde herkesin vakıf olduğu global krize gerekçe nedir...Varın insaflı biri bunu cevaplasın.Kökeninde ne yatar. Bundan önceki yazımda beyan etmiştim Kur an ı kerim sizin hayal bile edemiyeceğiniz bilgileri muttakilere verir.Faizin olmadığı bir alanı tahayyül bile edecek bir nitelik malesef gözükmüyor ve faizi vazgeçilmez ilan ediyorlar.Çok kısa bir paragraf bu gün tüketilen her türlü şeyde bir faiz falza ödemesi vardır türkiyede bunu ekmekle örneklendirebiliriz.Tüketilen ekmek sayısı 100 milyon diyelim her ekemekte en az 10 kuruş tefecilerin ceybine girmektedir.Siz bunu tüm tüketim malları üzerinde varın hesaplayın bakalım manzara nasılş şekillenecek ve sonra tekrar düşünün acaba faiz vazgeçilmezmi...
  8. Bismillahirrahmanirrahim Hayat garipliklerle doludur. İnsan anlamak istemediği ve kendisini kapadığında yapacak bir şey sözkonusu değil. Dolayısıyla kızma gibi bir durum sözkonusu değildir. Ateizm deizm vb şeyler delilik hezeyanı diye bir beyan yapılmamış ama tersi kur an a söylemediğini bırakmayan peygambere hertürlü isnadı esirgemeyenlere gelince site moderatörleri ses çıkarmıyor bakıyorsunuz uyarıyı ben alıyorum...Garipliklerden bir tanesi. Hala matematik hatasımı var,olabilir, olasılık dahilinde her nekadar olma olasılığı sıfırda olsa dahi. Bende diyorum ki hayat içinde aptallarda mevcut. Buda olasılık ve olma olsalığı çok yüksek.Bence bunu tartışalım miras la ilgi epey yazıldı çizildi sonucunda anlaşılacağı üzere kimsenin ne anlamak ne anlaşılmak gibi bir derdi yok garet başka bir yöne. Konumuz Cehalet ve bilincsizler olsun. Doğrudur. Neden versin ki insan, İnsan neye gereksinim duyarda kazandıklarından yada mevcutta olandan başkalarına versin ki. Kendisine saklamak varken...İnsanlık bumudur. Bumudur bencillik. Kendisi depolayıp üzerine tekel kurabileceği ve salt kendi benliğği için varkene neden dağıtsın. Müslüman Allah rızasını gözetir. Müslüman olmayan için sorun yoktur. '' Kendisine hiç bir kimsenin mukadder olamıyacağını hesap ediyor '' 90 Beled 5 '' Hayır, Siz yetime ikram etmiyorsunuz '' 89 Fecr 17 '' Miskini doyurmayıda teşvikte bulunmuyorsunuz '' 89 Fecr 18 '' Ama sarp yokuşa göğüs geremedi '' 90 Beled 11 '' Ne idrak ettirdi sana Akabe nedir '' 90 Beled 12 '' Bir boynu çözmektir '' 90 Beled 13 '' Ve ya Kıtlık gününde taam yedirmektir '' 90 Beled 14 İnsanlar neden yedirsin ki..(Ama niye versin? Sebep ne?) Kur an birilerinin hayal edemiyeceği yanına yaklaşamıyacağı en önemliside kendisin de karşı karşıya kalabileceği durumlar hakkında beyanlar verir. '' Ve ya Kıtlık gününde taam yedirmektir '' 90 Beled 14 Hiç bir insani öngörürün hayal coğrafyasında olmasını bırakın yanına bile yaklaşamıyacağı mükellefiyetler yükler mükellefine...Cehalet bunu inceliyelim bakalım insani öngörüler doğruyu nasıl eğri olarak gösterebilmekteler. Subhanallah Bunları yazan Bunları yazanla aynı kişi. Faizi emekle bir gören aynı kişi. Burda kelimler biter. Doğru,yanlış ,iyi, kötü, güzel, çirkin diye bir konuşma tartışma kalmaz geriye.. Şimdi Özellikle bana uyarı veren arkadaşlardan ricam, Kur an ı kerim benim kendimi meşru gördüğüm hayatıma meşruiyet kazandıran ve kendimi meşrulaştırabildiğim mesnedim senedim dir. Bu kitap meşruluğumdur. Yukarıda da yazdığım defaatle beyan ettiğim halde kimseye hakaret etmişliğim yoktur. Buna rağmen uyarılıyorsam başkalarının burada bırakın yazmaya bu alana girmemeleri gerekirdi.Çünkü talep edilmesine sorulmasına rağmen bir cevap vermemelerinin anlamı onların meşru olmadıkları gayrimesşru olduklarının kanıtıdır. Ve buda doğrudur. Lütfen gayrimeşruları uyarmaktan ve onlara adalet uygulamaktan kendinizi alıkoymayın.
  9. Bismillahirrahmanirrahim Hala insanlar aldatmak için yalan söylüyorlar. Kendilerinin akıllı muhatapların saf belliyorlar. Bakalım Özellikle yeşil alana dikkat edin Birilerine yalan itham etmek burdan hareketle yalancılıkla suçlamak ağır bir iftiradır. Aynı şekilde yalanlarını görüpte bu vasıflarını onlara söylememekte büyük bir zulümdür. Bunlar hakaret değil gben hakaret etmediğimi defaatle beyan ederim. Ve sizler doğruyu söylemiyorsunuz ...
  10. Bismillahirrahmanirahim Ben kimseye hakaret etmem etmişliğimde yoktur. Sadece olan neyse onu söylerim. Yüzszlük yada iki yüzlülükmü demişim ispatlarım.İspatlıyacağımda.Yalancı müfterimi demişim bunuda ispatlar ortaya koyarım. Anlatmak istediğim bunları ispatladıktan sonra bu vasıfları muhataplar kabullenecekmi. Karşılaşacağınız aynı şeydir ikiyüzlülük... İşler böylemi yürüyor. Forumu araştırmak kolaydır. Bakalım ne denmiş neler yapılmış ve burda tarafımdan verilen şeyler hakaretmidir gerçekmidir. Bu başlığın altındaki noktalardan bir tanesi İtham ve iddia ortada buna rağmen ''....Eğer sizin çocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Eğer sizin çocuğunuz varsa bıraktığınızın sekizde biri onlarındır.....'' 4 NİSÂ 12 Sorun olarak gösterilen ve cevabı verilen bu başlığın akabindeki tavır Ama problem bu değildi.İlk başlarda bayaklaştırılan şey ne olduda bir anda başka bir hal aldı!! Neden yanıldıklarına bir istisna tayin etmiyorlar. Kitab a hakaret etmek hakkını kendilerinde buluyorlarda kendi vasıflarını tayin eden kelimeleri nasıl olurda hakaret olarak algılarlar. Devam edelim http://www.turkish-media.com/forum/index.p...33281&st=50 Bu topicte Kur an a yapılan sayısal itirazları ele alıp işlemiştik hemen hemen sorulabilecek hertürlü soruyu cevaplandırmakla beraber sistemin nasıl işlediğinide vermiştik. Şimdi akabinde neler yazılmış neler çizilmiş buna bakalım ki burda hakaret diye nitelendirilen şeyler gerçekten hakaretmidir yoksa gerçeklermidir. Birileri ya matematik bilmiyor yada ilkokul 4 sınıf matematiğini matematiğin tümü diye bellemekteler. Kaldıki bayağı kesirlerle ilgili sistematik yine şahsım tarafından verilmiştir. Ve herşeyden ari olarak benzer bir soru tarafımdan muhataplara sorulmuştur. Cevap işte burada bo boşlıkta yazılandır koskocaman bir hiç. Burayı araştırmak ihtiyacı hissetmedim forum içinde çünkü çoğu popilist ve bilimden hareket ettiğini beyan eder.İyi de benim problemimin cevabı nerde. Hani bilimsellik, hani bilimsellikten dem vuranlar nereye üşüştüler....İnsan ya bir belge üzerinedir yada yalancıdır. Hamdolsun Allah a ki yalancı olduklarına dair kendi nefislerine şahitlik etmelerinin tanıklığını bana gösterdi. Bu başlıktan bu kadarı kafi bir iki başlık daha bakalım Kuran gerçekten mucizemi bu başlığa bir gözgezdirelim neler yazılmış çizilmiş profillerin ve vasıflarının ne olduğunu hepberaber görelim.... İddia Bu Peki akabinden verilen cevaplar o başlığın altında Öylemidir ? Ayetlere bir bakalım ''Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O dur. Her biri bir yörüngede yüzer'' 21 ENBİYA 33 yada '' Göğü biz kurduk ve Biz onu genişletmekteyiz'' 51 ZARİYAT 47 veya '' Öyleyse insan hangi şeyden yaratıldığına bir baksın'' 86 TARIK 5 '' O, belkemikleri ile kaburga kemikleri arasından çıkan bir sudan yaratılmıştır.'' 86 TARIK 6 '' O, akıtılan bir meni damlası değilmiydi ?'' 75 KIYAMET 37 ''Okumamış köylü daha iyi bir metin koyabilir.'' Bu büyük bir iddia. Okumamış köylü değilde siz buyrun... Şu şekilde çürütülmüştür.Ve bir talepte bulunmuştur aciz olan köylü değilde bilimsellik takınanlara yönelik Haydi buyrun neden duruyorsunuz sizi frenleyen şey nedir. Acziyetmi..Bence budur ama bu cevabın akabinde neler söylenmiş kısaca onada göz atalım Hamdolsun Allah a ki yalancıları yalan söylediklerine dair kendi nefislerini şahit tutup bizleride buna tanık ettiği için. Son bir paragrafa bakalım Samimi yaklaşımı diye söylenen bu cümleler doğrumudur diye fazla uzağa gitmeye gerek yok bu yazının altında yazılanlara bakmak yeterlidir.... Allah doğrularla yalancıların arasını ayırmış Elhamdülillah Bu ve benzeri yaklaşımların tümünü forum içinden çok rahat temin edip insanların neyi iddia edip etmediklerini kimin doğru yada yalancı olduğunu kendi satırlarından kıyasla bulabilirsiniz. Dediğim gibi ben kimseye hakaret etmem etmemişimdirde. Sadece olanı söylerim. Olanda bundan farklımıdır!!!! Unutmadan Belgeler doktorinler mesnedler nerde. İthamda etmem ateist, deist vs olmadığınızı beyan etmiştim ve sizlerde teyit etmiştiniz peki o zaman siz hangi amaca hizmet ediyorsunuz. Benim bir fikrim var hemen hemen eminim. Ama bunu sizin yazılarınızdan okumak ve sizin bunu teyit ettiğinizi görmek daha mutlu ederdi inanın dolayısıyla cevabınızı merakla beklemekteyim.. '' Fakat zulmedenler bilgi sahibi olmaksızın hevalarına uydular'' 30 Rûm 29 Şüphesiz benimde Râbbim sizinde Râbbiniz olan Allah hakkı beyan etmiştir
  11. Benler ve bana göre ler Miras hukukunu (Kur an ı kerime göre) inceleyen biri verilen payların şahısların birbirine göre olan oranlarını rahatlıkla anlar özellikle tereke kelimesi ölçek anlamındadır.Daha öncede belirtmiştim şayet bir profil sarı olan rengi inat üzerine illaki mavi diye nitelendiriyorsa ölüleri önüne dikin onun için o renk mavidir.Asla sarı olmaz. ******* nasıl düşünür diye bir kitap yazmak herhalde tolstoya kısmet olmamış...Allah Kur an ı kerimde hertürlü konuyu detaylandırdığını beyan eder.Hiç bir mazeret kalmayana değin.******* nasıl düşünür bence ilginç bir kitap olurdu.Din ve bu bağlama giren hukuksal zemin insanların kendi keyfi ve beğenilerinin önüne sunulmuş bir bilgi değildir.Din insanların uymaları tavsiye edilen ve uydukları takdirde doğru üzerinde hareket edeceklerini beyan eder.Hiç bir zaman için herhangi bir olgu düşünce prensip vs ne varsa, Buna yönelikl bir önbilgisi olmaksızın bir başkasını eleştirmesini öngörmez bu insafsız adil olmama durumudur.Miras la ilgili konuyu artık tartışmıyorum ve bu konu müminlerin fıkhi bir konusudur.Diğer hertürlü konuda olduğu gibi. Şahsım adına bana dinimi anlatın diye bir taleptede olmadım. Basit kolayca ********* derecede sizden talebim şuydu, sizin öneriniz nedir. Bunu defaatle sordum herseferinde cevap alamadım içi boş kof kelimelerle süslü ama hiç bir şey ihtiva etmeyen bir şey öngörmeyen sadece ifsat içerikli bir kaç cümle.Bilimsellikmi sanırım kıyısından bile geçmiyorsunuz.İkiyüzlülüğe gelince bunu kişiler kendilerine yakıştırmıştır ve yazılanlar ve davranışlar bunun şahididir.Bunu bilmeyenler için yazılanlar sorulanlara bakmak yeterlidir. Eşler birden fazlaysa ne olacak bununla ilgili bilgi verilmemiştir diyenler bu sorunun cevabını aldıktan sonra takındıkları durum bunun örneklerinden sadece bir tanesidir. Hiç bir şey üzerinde bulunmamak ne ********* bir şeydirki kişi kendi meşruiyetini başkalarına saldırmakta bulur ve herhangi bir vakarı olmadığı ve herhangi kayda değer ortaya birşey koymadığı gibi şahsiyet edinemez... ''Allah ricsi akıllarını kullanamayanların üstüne atar'' 10 Yunus 100 Muhakeme yapabilmek bilgi ister bilgi olmadan neyi eleştirebilirsiniz.
  12. Hamdolsun Allah a insanların yüzlerini gösterdiğinden dolayı. Bu kadarlar ve bununla kalacaklar hiç olarak varlar ve yine hiç olarak ölecekler ama yalanladıkları şey onları kuşatıverincede yardımlarına Allah tan başkasını davet edemezler O da onlara yardım edici olmayacaktır. Cehennem kötü bir barınaktır....
  13. Selam Döne döne damıta damıta geldik hisselerin azlığı veya çokluğuna...Ne yazık konu başlığına dikkat çekmiştim...Ve yine bu konu başlığı altında yazılan yazılara....İkiyüzlülük Ben hiç kimseye hakaret etmem etmişliğimde yoktur. Laf ordadır alınan üzerine alınabilir. Ve ben ortaya konan neyse onu vasıflandırırım. Yani şahıs neyse onu söylerim.... Kimse laf cambazlığına soyunup kelime oyunu yapmaya kalkmasın çünkü sofistlerle prensip sahibi insanları ayırtetmek oldukça kolaydır. Dört eşi olan birinin miras paylaşımı yapıldığında onlara düşen payın dörde bölünmeyi hazmedememek.. Din kişisel beğenilere sunulmuş bir bilgi değildir. Ve yine Kur an ı kerimi bilmeden ekonomik yapının nasıl işlediğini yükün kimlerin üstüne yüklendiğini farketmeden kısaca sisteminin nasıl işlediği hakkında bir fikir sahini olmadan onu eleştirmek ********.. Sabırla beklemekteyim doktorininiz nedir......Ateist, deist olmadığınızı beyan etmiştim ve susmak ikrardandır.Tşk ederim teyid ettiğiniz için. Bunun akabinde hiç bir satırınızı ciddiye almıyacağım buna yönelik söyleyeceğiniz hiç birşeyi.. Doktora teziniz nedir..Hiçlik mi..Hiçbirşeymisiniz
  14. Selamlar Şimdi böylemi oldu.... Oysa iddia farklı bir şeydi.... Hatırlayalım : Cevabı varmış ve verildi... İkiyüzlülük Bu forumda özür borcu dolup taşan bir çok insan var...Doğruyu görmelerine rağmen yüzçeviren insanlar var.Bu konunun başlığına bakalım Kur an da Miras paylaşımında hata... Merak ediyorum cidden merak ediyorum..Gayeniz nedir. Misyoner yada maaşlı çalışanlar vb hepsi olasılık dahilinde. Ateist, deist, putperest değilsiniz. Bunu bilmek için kahin olmaya gerek yok. Kimi temsilen burdasınız.
  15. Selam İroni : Öylemidir ? Ayetlere bir bakalım ''Geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O dur. Her biri bir yörüngede yüzer'' 21 ENBİYA 33 yada '' Göğü biz kurduk ve Biz onu genişletmekteyiz'' 51 ZARİYAT 47 veya '' Öyleyse insan hangi şeyden yaratıldığına bir baksın'' 86 TARIK 5 '' O, belkemikleri ile kaburga kemikleri arasından çıkan bir sudan yaratılmıştır.'' 86 TARIK 6 '' O, akıtılan bir meni damlası değilmiydi ?'' 75 KIYAMET 37 ''Okumamış köylü daha iyi bir metin koyabilir.'' Bu büyük bir iddia. Okumamış köylü değilde siz buyrun... ve Yalan Bariz mantık hataları!!! Bunlarmıdır yedi semiz ineğin yedi cılız ineği yemesi ve Yusuf a.s bunları yorumlaması. Muhakeme yapmak mantığın işidir mantığı işleyip muhakeme yapabilmeniz için bilgi gerekir tıpkı hesap yapabilmeniz için sayılara ve formüllere ihtiyaç duyulduğu gibi..Köylü ahmete değilde sizlere soralım Öldüğünü rüyasında gören biri ölümün akabinde ne olduğunu bilmek istiyor. Bilmek için tavana bir ip asıverin.... Hezeyan Bu yukarıda iddia edilenleri Kur an ı hiç okumamış birine söyleseniz ve o biri bir putperest deist ateist vs olsa bukadarıda olmaz derdi. Ama bu forumda bulunanların ne olduğu daha açığa çıkmadığı için burdakileri gruplandırmak sınıflandırmak bâb ına giremedim. Şimdi asıl konu. Yeryüzünde hiç öğreti ide izm vs elinde metni belgesi olmadan hareket etmez. Bu forumda ateist deist diye geçinenler hariç. İşleri Kur an ı Kerim e Ordan hareketle Allah a ve elçilerine saldırmak. Hatırlayalım bu yazının başlangıcında ne demişlerdi. Kur an dan daha iyisini okuma yazma bilmeyen bir köylü ortaya koyabilir. Denemeden asla bilinmez derler ya işte o burda geçerli değildir. Bin yıldan fazla oldu ve insanlar hala çabalıyordur. Peki Yusuf suresinin mantıksal hataları vardır deniliyor surenin ilk ayetlerinde şöyle geçer... ''O vakit Yusuf babasında dedi ki; Ey babam şüphesiz ben rüyamda Onbir gezegeni,güneşi ve ay'ı , O nları bana secde eder gördüm.'' 12 YUSUF 4 okuma yazma bilmeyen köylümü..... Allah 11 gezegenin varlığından bahseder binyıldan fazla bir zaman dilimi öncesinde. Küfredenler ne yapar ilk 11 tesbit eder sonra 12 ye çıkarır işin içinden çıkmayıp arsızca 7 ye düşürür sonra tekrar 11 çıkarırlar... Ve yine Râbbimiz faizi haram kılar Neler olur insanlar sistemlerini faiz üzerine kurar borçlanır intihar eder birileri emek sarfetmeden artırdıkça artırır birileri emeklerini faize harcar. Türkiye cumhuriyetinin bu gün 500 milyar dolardan fazla borcu vardır fazile borçlanmadan dolayı.Ve yine yaşanan ekonomik krizlerin istisnasız tümünün kaynağını araştırdığınızda karşılaşacağınız tek gerçek yine faizdir. Fuhuş kürtaj istatisklerini vermiyeceğim ama anlaşılan şey kısaca şudur 10 11 yaşında artık bu tip vakıların göründüğüdür. Bir insan ciddiyse kaale alınmak istiyorsa belgesiyle gelir.Mesnedini ortaya koyar hayatı tanzim etmek için gerekli doneleri getirir. Bunun aksi davranışlar ciddiyetten yoksun yalancılık saldırı sataşma olarak algılanır.Ve söylenen sözün içeriği dolu olarak ortaya konur (bilimden bahsedip te teorileri getirmek gibi)
  16. Selamlar Miras payları ve paylaşımı hakkında bu konu başığı altında Kur an da ki miras oranları ve paylaşımları defaatle ortaya konmuştur...Olayın ne olduğunu nasıl işlediğini bilmek için akademi bitirmeye gerek olmadığının altı çizilmiş ve çözümlemeler örnekler verilerek gösterilmiş keza problem aynı olmak kaydıyla Kur an ı kerimle ilişiklendirmeden salt matematiksel bir problem olması açısından iddia sahiplerine sorulmuş ve cevap alınmamıştır.Şimdi söylenen şeylerden bir örnek olarak şunu iddia etmektedirler Olayın karmaşık olduğunu ve ilk hissedarın eş olduğunu?? Burda çokça soru sorulabilir, mesela neden ilk olarak eş mirasçı? neye ve kime göre? ellerinde herhangi bir metin varmıdır? Sanırım aciz olan acziyetini ifade ediyor.... Ve yine miras dağılımında kümeler verildiği gibi birbirlerine olan payları Kur an ı kerimde verilmekte. Ama ''Artık sen ölülere işittiremessin. Davetini sağırlara duyuramassın.Arkalarını dönüp gitmişken.'' ''Sen körleride delaletlerinden ayırıp yol gösterecek değilsin....'' 30 RÛM 52-53 Ve yine olayı farklılaştırmak açılım kazandırmak maskesi altında söylenen şeyler.... ''....Eğer sizin çocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Eğer sizin çocuğunuz varsa bıraktığınızın sekizde biri onlarındır.....'' 4 NİSÂ 12 Belirtilmemiş mi? Yoksa başka bir şey sözkonusmu? Acaba aşşağıdaki ayetler olabilir mi?? '' İnsanlardan öyleleri vardır ki boş sözleri satın alırlar. İlimsiz ce (bir bilgiye dayanmadan)Allah ın yolundan saptırmak için. Ve onu eğlence edinmek için. İşte onlar için küçük düşürücü azap vardır.'' Bana soracak olursanız ayetlerdeki şey doğrudur. Çünkü gerekçelerim vardır. Böylemidir? Kayda değeri olmayan tutarsız anlamsız sözlermidir!!! Yoksa pas tutmuş zihnin demirden yoksun halimidir muhakemenin yanlışlığı. Ve Şayet bu iddanızda sadıksanız neden ve hala üstünde tartışıp küçümsediğiniz sözün bir emsali muadili yok. Sorum size değil çünkü siz soruları cevaplandırmıyor ve cevap verecek bir gücünüzde yok. **************. Bilimden dem vuranların bir ifadeside şudur.. Gidip dördüncü sınıf matematik kitabı alıp bayağı kesirleri inceleyin tavsiyesindedirler...Sanırım buda onlarım matematik dünyalarının sınırlarını çerçeveletiyor. Çünkü ilkokul dördüncü sınıfın matematik bilgisiyle hareket ediyor ve matematiğin tümümünün o olduğunu düşünmekteler.. Yoksa sorulara zaten cevap verirlerdiki sorular hala yazılı orda duruyor kendilerine sorulan...
  17. Selamlar Sorularını cevaplamak maksadıyla (burda sarıgölünhoşgörüsünü sığınarak cevaplarımı yazdığımı belirteyim) Sünnet islami bir olay olmaktan uzaktır. Aynen belirtildiği gibi yahudi geleneğinden alıntıdır ve Kur an i değildir. Yahudi bir babanın oğluna karşı iki önemli vazifesi vardır.İlki onu sünnet etmek, diğeride evlendirmek...Miraç olayında da durum Kur an i bir çerçevede değil.Ve kudüsteki mescide dönülüp dönülmediği hakkındada; bunu gerekçelendirebilecek herhangi bir kur an i anlatımda söz konusu değil ki; Kur an da ifade edilen mescidi aksa nın karşılığı uzaktaki mescit..Ve yine yürüme mesafesindeki bir mescit olduğunu gerek İsra suresinde (esra kelimesinin anlamı gizli ve hızlıca yürümek) bunu rahatlıkla görebiliriz.Miraç olayıda eleştiriye çok açık bir alan yine bu alan Kur an i bir bilgi olmaktan uzak bir bilgidir..İbadetlere gelince! Onları belirleyen Allah'tır ve saydıklarınızın hiç bir kur an i dayanağı yoktur. Kıble değişimiyle ilgili: Ayetler açıktır, kıblenin neden çevrildiği net bir biçimde verilmektedir. İslamı eleştiri (Kur an a saldırı) genelde Kur an ı kerim dışından hareketle yapılmakta.Oysa İslam dinini kaynağı Kur an ı kerimin bizatihi kendisi olup O nun dışında hiçbirşeydir.>Bilgilere Kur an a katmakla hareket ederek onu yaşamayı istemek ondan faydalanma eleştiri vs sadece bilginin muğlaklaşması, anlaşılamaması, Ve mesajının önünü tıkanmasına gerekçe oluyor ki manzarada bundan farklı değildir. Özellikle konu başlığına dikkat çekmek istiyorum. Ne deniliyor Kur an kendini yalanlıyor (ben ilah yazması değilim)..İnsaflı ve vicdanlı bir insan kendi beğeni dışında bir bilgiye mesneden hareket ederse bu tip başlığı atabileceği olasılığı sıfırdır. Bunun bir çok gerekçesi vardır ve hepsi tektek sıralanabileceği gibi bir başlık altındada kümelendirilebilir. Kur an ı Kerim kullar tarafından ortaya konabilecek türden bir kitap değil.Gerek muhtevası gerekse diliyle eşi benzerinin getirilemiyeceği acziyeti vardır ve bu kesin böyledir. Şayet çürütülmek isteniyorsa Haydi bir kaç kelime üreterek bu kelimeleri pratik içinden anlamdırarak ve anlamını bozmayacak şekilde diğer kelimeleride aynı şekilde hem üretip hem pratikten göstererek değişik şekillerde ortya koyabileceğiniz bir bilgi üretin.Ve ürettiğiniz bu bilgi hayatla örtüştüğü gibisize kainat hakkındada doğru bir bilgi verecek şekilde olmalı.Dikkat ederseniz hala teoriler olasılıklar üzere hareket etmektesiniz.Bunları bir kenara alın hayatı tanzim edebilecek, ilkeleri belirleyebilecek,Doğruyu anlamlandırabilecek nitelikte bir bilginin en uzak noktalarından birindesiniz.Kur an aciz bırakır ve acziyet gözler önündedir.
  18. Selamlar Verdiğimiz done üzerinden ahreketle devam edelim..Ağacı tesbit ettik ve ağacın bir nedene binaen varlığı sözkonusudur ve determinist yaklaışım bunu öngörür. Aynı zamanda bunun belirlenemiyeceği de sözkonusudr ki burda devreye giren paradoks oluyor ki paradoksun öne sürdüğü şey ise meşhur bir hikaye vardır bu konuyla ilgili Epimenides paradoksu diye anlamdırılan. Şunu öngörür ''giritliler yalancıdır'' der giritli epimenides. Kendi içinde muhakeme ettiğinizde giritli olan yalancı epimendines yalan söylemekte sonuç olarak ortaya attığı şey doğru değil.Ama aynı zamanda doğruda söylemekte..Oysa çözüm için paradoks üretmek gerekmiyor.Bir şeyin bir hal üzerinde bir çok durumda bulunabileceği olasılığıdır!!!!Şuna benzer iki insanın bir stadyumun koşu pistinde birbirlerine eşit mesafede ve eşit zamanlarda koşarak iki durumda bulunmalarıdır.Bunun anlamı şudur hem kovalarken kaçmak hem kaçarkende kovalamak..Yani bir durum üzerinde birden fazla olguyu üzerinde barındırmak...Ağaca tekrar döndüğümüzde vardır ve var olma nedeni birden çoktur....Ve varlığını bu nedenlerede borçlu değildir....Nedenler olmasada vardır olsa da.Örneklendirirsek. İnsanın hareket etme kendini gösterebilme adına bir alana ihtiyacı vardır ve bu alanı boşluk ona sağlar..Oysa boşluğun maddeye ihtiyacı yoktur.Madde olsada olur olmasada bu boşluk için bir anlam ifade etmez...Dolayısıyla boşluk kendi varlığını bir nedene atfederek oluşturmaz...Nedensellik burda kendiliğinden çürüyor...Fakat olayın farklı bir boyutu daha vardır. Bu sayılanlar içinde nedende yer almakta sıkıntı sadece tanımı doğru ortaya koyamamaktan kaynaklanmaktadır ki. Râbb varlığını inkar etmek için bu yanlış tanıma insanlar daha çok eğilim gösteriyor.... Tesadüflerle hayatı anlamlandırmak olanaksızdır aynen katılıyorum. Bir denge vardır ve özellikjle dengenin nedenini sorgulamıyor nerden geldiği hususu üzerinde duruyorum. Çünkü katıldığınız gibi tesadüf haline ağacın masa olamıyacağı statükonun oluşması vs. Bunu verdiğimiz örnekte görüyoruz hem kendi halinden farklı bir hale geçebilmek için bir bilgiye ve koalisyona ihtiyaç var hemde kendi içindeki bilgi bunu karşılamıyor karşılamadığı gibi herzaman için aynı tavrı ve yolu izliyor....Sistemin dışına çık(a)mama... Garip olan sevgili Demirefe değişik yaklaşımların birbirlerine olan tahammülsüzlüğü..Özellikle ayan beyan hakkın gaspedilmesi.Biliyorsunuz yada haberdar olmuşsunuzdur yakın zaman içinde gezegen sayılarının 11 den 7 ye düşürülmesi olayı vardır.. Havadan sudan bahaneler üretilerek..Oysa Kur an da bunların sayılar verilir güneş ve ayla beraber anılırlar.. ''O vakit yusuf babasına dedi ki ; Ey Babam ! Ben gördüm ki Gezegeni (kevkeben) ve güneş i, Ve ay ı onları gördüm bana secde ediyorlardı'' 12 Yusuf 4 Ve bu bilgi sanırım 4 sınıf hayat bilgisi kitabındanda çıkarıldı...Bu ve benzeri örnekleri çoğaltıp üzerinde güzelce düşünülüp bir sonuca ulaşılabilir. Problem olan şu sevgili demirefe. Hareket noktasının yanlışlığı.. Sizin hareket ettiğini durak size doğru cevabı getirebilecek durak olmaktan çok uzak. Tıpkı Büyük patlamayı Kur an ı kerime yamamaya çalışanlar gibi.Oysa Kitapta evrenin varlığı patlama değil sökülme ve sıfırdan değil kütle ve boşluğun birbirinden ayrışmasından oalrak geçer.Bunun anlamıda şudur sevgili demirefe. Hareket noktası doğru olunca alacağınız cevaplarda bu doğrultuda olacaktır. Gerek yıldız gezegen vs neden yuvarlak olduğu neden evren genişlemesini genişlettikçe hızlandığı (soğuyup çökmediği) Ve özellikle evren genişlediği için genişlemesine ihtiyaç duyduğu alanı nerden aldığı sorusunada cevabı.... ''O ki ; Yaratıp düzene koymuştur (1), Ve O ki, takdir (ölçü) etmiş, ve hidayet (gideceği) yolunu göstermiştir.(2) 87 Â'la Not : yusuf suresinin 4 ayetini çevirilerine bakıldığında ekseri çeviriler yıldız olarak vermişlerdir arap.ça orjin karşılığı gezene mukabil gelmektedir...
  19. Sevgili demirefe ben kişisel yorum istediğimi hatırlamıyorum basitçe şudur evrim doğma dedim ve hala ısrarla bunun üzerinde duruyor ve sana tşk edeiyorum benim haklılığımı gösterdiğin için. Yine soru sordum. dedimki : Bir ağaç neden masa olma isteği duysunki kendi formatı dışına taşıp başka bir şekle bürünebilmek meşakati çeksin başka araçlarla değişik kombinasyonlara girsinki? Ve yine sordum Sivrisinek kendi mevcudiyetini mükemmel bir bilgiyle husulegetirebilme bilgisini üretebiliyorsa, Neden bir parmak hareketiyle ölüme mahkum olmamak için savunma sistemini geliştirmesin ki? Bunun anlamı ne. Bu şuur nasıl ve nerden geldi diğer taraftan Asıl önemlisi tabiiatın üretimi olan insan neden Tabiaatan farklı bir hukuka tabii olsun ki?? Yukarıda ben cevap göremiyorum!!! Ama sözkonusu Kur an olunca bilimden dem vurmasını çok iyi biliyor insanlar içini birşeyle dolduramadıkları halde. ************
  20. Ve hala evrimin doğma olmadığı husunda müspet bir bilgi ortaya konulmasını beklemekteyim.Verdiğin şeyler evrimi doğmanın tam ortasına yerleştiriyor....İstediğim kesinlik arzedecek kanıtlar..
  21. Olayı somutlaştıralım.... Tesadüfle işleyen herhangi bir olgu sözkonusu değil..Doğrudur. Bunun anlamı bir denge vardır..Örneklendirecek olursak. Ağaçlarla dolu bir orman var ve bu ağaçlardan bir tanesinden bir masa olacak..Herhangi bir ağaç buna karar veriyor ve başlıyor masayı üretmeye... Ağacın belli şartları gözardı edip yapraklardan dallardan sıyrılıp kereste olma durumuna gelecektir..Bunu yapabilmesi için başka araçlarla düzgün kombinasyonlara girmesi gerekiyor ve bu oluşturulan konsesyus (planya,tepsi,kalınlık,hizar vs) en güzel şekilde bir masa çıkarabilmek için ağacı enine boyuna hesaplayıp ağacın dal budak talaş vs bunolardı ayıklama en önemliside bunlardan bir katılım bulunmasını engelemeye yönelik tutum içindedirler... Bu konsesyus içinde dışardan yine iştirak eden testere zımpara vernik vs gibi olaylarda işin içerisine girmekte bunlar ilk olarak anlamsız gibi görünsede masanın görümünün renginin güzel olması için gerekli olarak karşımıza durmakta..Dolayısıyla tamamlayıcı unsur bu son saydıklarımız olarak karşımıza çıkmakta.. Yani oluşan masanın tamamlanıp kullanılabilir hale gelebilmesi iç.in sandalyeninde varlığa gelmesi gerekir. (üst statüko) Sadece biraz daha zamana ihtiyaç vardır..dolayısıyla burda aslında amaçsızmış gibi gözüken durumun olması gereken bir üst duruma yani dengeyi sağlamaya yönelik bir çaba olarak gözükmekte...Ve bu evrime tekabül etmekte.. Verdiğim örnek hemen hemen anlatmak istediğini anlatır cinsten sadece ben eşyadan hareketle olayın anlaşılır olmasını amaçladım.. Bu noktadan hareketle burda bir kaç soru daha sıralmak istiyorum 1-Şuurlu bir alandan bahsediyoruz. Yani ağacın masa olma isteği var ve bunu başka argümanlarla desteklemek mecburiyetinde. Varsayalım öyle olsun. Şuurun kendisi nerden ağaca geldi!!! 2-Bir sivrisineği baz alalım. Kendi muhtevası içinde müthiş bir yapısı vardır.Yine varsayalım bu bilgiyi kendi üretiyor ve yapısını burdan hareketle oluşturuyor.O zaman Sivrisinek elindeki bu bilgiye rağmen neden tek bir parmak hareketiyle yokolmaya mahkumdur.Kendi güvenliğini üretemiyecek acziyette mi? Öyleyse O zamanda bilgiyi kendi üretti denemez. 3-Yine benzer bağlamda şayet saydığın argümanlar şayet sıfırdan hareketle bir şeyin varlığını oluşturma olayı varsa O zaman bu varlık neden insana hizmet etme gereksinimi duysun ki? Neden insanların hukuku farklı diğer varlılardan??
  22. Şayet sözüne sadık isen Evrimin bilimsel olduğuna dair emarelerini bana sıralaman gerekecek..Bir bilgiye binaen...Teori olmayacak kesinlik arzedecek....Doğma olmadığını ispatlayacaksın... Ve özellikle altını çizerek büyük harflerle !! '' Olasılıklardan tesadüflerden hareketlede olsa bir şeyi ispatlama eğilimi olailir bu benim için sorun değildir. Karmaşık durumda bulunan harflerden kusursuz bir roman yazma olasılığı (ne kadar düşükte olsa bu olasılık) vardır. Aradığım şey harflerin nerden geldiğidir!!!! Umarım bu soru(lar)da diğerlerinin akibetine uğramaz. Kanıtları sıralama sırası sende bilimsel kimliği yitik olması acınası durumudur insanın....
  23. '' Ve onlardan seni duyanlar (dinleyenler)vardır.Fakat sağırlara senmi işittireceksin! Onların akılları anlamıyorsada mı? (42) Ve onlardan sana bakan kimseler var. Fakat körlere sen mi hidayete erdireceksin? Velev onlar görmüyorsalarda mı?>'' (43) 10 Yunus Doğmatizm kısa özet olarak toplumlar tarafından süreç içerisinde kanıksanan akabinde kurallaşıp vazgeçil(e)meyen genelde kutsiyet atfedilip yapıolan uygulamalardır. Bu noktadan bakıldığında evrim bir doğma olmaktan daha fazla bir şey değildir.Sadece bir eksikle tam olarak bir uygulama alanı bulamadığı ve insanlar tarafından (inanır inanmaz) kabul görmediğinden dolayı..Kur an ı kerim bu noktadan uzak bir bilgi verir. İnsanların kanıksamaları yani beğeni alanına (genelin önkabulü) hitap etmez. Prensipleri belirleyicidir ve bu kökten hareket etmesini öngörür ferdin; toplumun, dolayısıyla konu ne olursa olsun bekle gör yada süreç içinde kabul görmeyle ilgili bir hareket noktasından uzaktır..Kendileri doğma üzerinde yaşayanlar yada onu önerenler kendi bulundukları konumu ilk önce iyi tesbit edip bunu gösterdikten sonra!!! eleştiriye başlamaları makul olanıdır... ''Râbbin katından bir belgesi olan kimse, kötü işi kendisine güzel gösterilen kimseye benzer mi? Bunlar heveslerine uymuşlardır.'' 47 Muhammed 14 Şüphesiz Allah hakkı gereği gibi koyandır.....
  24. İnsanlar şunun farkına varmalı ilk olarak. Ateistim diyen insan hiç bir zaman için dine saldırmaz ve dini muhteva onu ilgilendirmediği gibi onun saldırı alanı olarakta telakki etmez. Atesit yaratıcı yoktur der ve olay onun için kapanır. Şurada ve benzeri forumlarda takip edebildiğim kadarıyla salt saldırı odağında ve hedef olarak öncelikle pay islama ayrılmış olarak bir hareket vardır. Ben inanca karşı bir husumet taşımadım taşımamda, insan kendi inancını yaşayabilir yaşamalıdırda. Defaatle cevap yazılmasına rağmen konuların ayrınsına varana dek gerek peygamnberin örnekliğinde evlatlıkların boşadığı eşlerle nikahlana bilme gerekse miras hukuku vs..Salt husumetten kaynaklanan bir yaklaşım var A-tesit geçinenler tarafından. Oysaki bununla uzaktan yakından ilgileri yoktur....Ve Kur an da lafım ona çelişki tutarsızlık var diye salt parçalardan bir tane alarak onu farklı yorumlayarak kendi muhtevası içinde değerlendirmeden çarptırmak gayreti ve hareketi vardır. ''Tıpkı o taksim edicilere indirdiğimiz gibi (1) Onlar ki Kûr an ı Idyn (parça parça) kıldılar.(2) 15 Hicr Doğrudur iddialar vahim hata içeriyor. Soru şu şekilde olsa Musa ın kardeşi olan harundan mı bahsediyor yoksa başka birimi? Bu bir yaklaşım. Olması gereken yaklaşım da bu diye düşünüyorum!!! Daha da farklı olabilir ''ben böyle görüyorum olayı kanaatimce vs vs ..'' Oysa söylenen laf İnsanlar kendi dünya pencereleriyle diğerlerinin benzer olduğunu düşünüyor!!! Yanlış olabilecekleri noktasında bir olasılık dahilindede değiller...Yine makul oılması açısından benzer problemleri yada farklı açılım kazandırmak hayat tasavvurlarını sorgulamak vb.. durumlarda sorular sorulmuştur zatlarına...Hepsi asılı cevapsız orda duruyor. İnsanın adaletten anlayışı bu kadar kıtsa sorduğumuz soruya cevap beklemek bizim ancak akılsızlığımız olur. Anlaşılmaz olan ben değilim.Anlaşılmaz olan sizin anlayış sahibi olamamanız.Yazdıklarınızın kaale alınacak elde tutulur bir yanı yok..Siz hala Kûr an ı değerlendirebilecek bir bilgiye sahip değilsiniz. Siz hala kitabı anlayabilecek bir selahiyetede sahip değilsiniz.Siz sizin hüsranınızı artıracak şekilde kitaba yaklaşıyorsunuz ve karşılığında onu alıyorsunuz. Oysa Kûr an müstakil bir kitap olmadığı bana indirildiği gibi sizede indirilmiştir ve mükellefiyet alnınızı o teşkil eder... ''Dediler ki,''hayır!''Bunlar karışık (saçmasapan) rüyalardır. ''Hayır''O nu kendisi uyduruyor,''Hayır'' O şairdir, Artık bize evvelkilere gönderildiği gibi bir mucize getirsin'' dediler..'' 21 Enbiya 5 Farkınız nedir ki??¿¿ ''İşte böylece onu apaçık ayetler olarak indirdik. Muhakkak kiAllah dilediğini doğru yola eriştirendir.'' 22 İhlas 16 Şüphesiz Allah hakkı ortaya koyandır.......
  25. '' Ey insanlar! Rabbinizden sakının; Çünkü saatin (kıyametin) sarsıntısı çok büyük bir şeydir (1) O nu gördüğünüz gün: her emziren emzirdiğinden vazgeçecek. bütün hamileler taşıdıklarını düşürecek. Ve insanları sarhoş göreceksin, Ama onlar sarhoş değiller, Lakin Allahın azabı şiddetlidir (2) 22 Hac Bu bilenler kimdir bir bilebilsek!!! Hangi ayet inanılmaz derece yanlış erdiğin örnektekimi şunu bir düşün berk isminde, gerek cunmhuriyetin yeni kuruluşu onu bırak 70 li yıllarda bu isimde kaç tane vatandaş vardır!! Yada varmıdır!!!! Saçma olan nedir?? sanırım kavrayışında bir sıkıntı var.... Peygamber tevrattan alıntılamış diyorsun öylemidir acaba!!! ''Ve gerçekten biz biliyoruz; ''Şüphesiz ona ancak bir insan öğretiyor'' dediklerini. O na öğrettiği isnat edilen kişinin lisan ı mülhem ve acemi dir. Ve bu (Kûr'an ) ise Mubin (apaşikar) arapçadır'' 16 Nahl 103 Hala birileri fark kelimesinin kökenini araştırıyor olmalı ve türkçeye nerden geldiğini...Ve Fark kelimesinin esenlik ve barış olarak anlamlandırıp bu şekilde kullanımın ilk türleri olarak tarihe geçeceklerinden eminim..... Fark kelimesiyle benzer bir örnek çarmıhla ellerin ve ayakların çaprazlama kesilmesi arasındaki ayrımı göremiyorsa bir insan ona renkleri anlatmanın anlamıda kalmaz...... Benzer bir durum fark kelimesiyle..Nasreddin hoca göle maya çalıyordu ya tutarsa diye. Bazıları onu aratacak düzeyde Denizlere okyanuslara maya çalıyor... Yeryüzünde bir kelimeyi kullanıp onu anlamlandıran ve pratiklede örneğini veren. Muhteavasının hayatla örtüşen başka hiç bir kitap yoktur Kûr an dışında... ''Onlar hala Kûr an ı gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah tan başkası tarafından gelseydi, Muhakkak içinde birbirini tutmayan bir çok şey bulurlardı.'' 4 Nisa 4 Şimdide böylemi oluyor!! Allah ı tasavvurumuz da ve Kudretini düşündüğümüzde bu yukarıda olanlar olanaksızmı!!! Bilimsel kimliğinizi yitirdiniz sanırım artık hükümsüz kalmış.....Kısaca ve basit olarak İçini doldurmakla mükellef olduğunuz bir alan var ve bu alanı kullandığınız cümleler bile değişik olmak kaydıyla sistemin dışına taşarak göstermeniz gerekiyor..Yani ateşe elinizi sokarak ordan serinlemeniz gerekiyor hiç bir araç kullanmadan...O zaman sizin akıldan kastınız kabul görür. ''İnsanlardan öyle kimseler var ki, İlimleri olmadığı halde Allah ile mücadele ederler. Her inatçı şeytana tâbi olurlar'' 22 Hac 6 selam ile
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.