Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

bozan

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.109
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

bozan tarafından postalanan herşey

  1. Hadi bakalım Allah Allah cepheye hucuuuum. Nedir bu Allah aşkına ya, bence kedileri bu kadar düşünmeyin onları güldürecek birileri bulunur arkadaşlar. Aşağısı alıntıdır '''Yurtsever Cephe Öğrenci İnisiyatifleri, geçtiğimiz hafta İstanbul ve Ankara'da yapılan kuruluş toplantılarıyla üniversitelerde yeni bir mücadele dönemi başlattığını ilan etti. Tüm üniversite gençliğini, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı Yurtsever Cephe saflarında yer almaya davet eden Öğrenci İnisiyatifleri, önümüzdeki günlerde mücadele çağrısını Türkiye'nin diğer üniversitelerinde de yükseltmeye devam edecek'''''' Nedir bu yurtsever cephe dedik bir bakalım, sonrası malum. Hayırdır Üniversiteleri ele geçirip devrim mi yapacaklar ? yaparlar yaparlar. Bu da tabi ayrı bir sevdadır. İşte umum hülyalar 1. Abi dernek kuralım, emperyalizmle mücadele edelim. 2. Abi bizim Hakkı abiler yürüyüş yapacak, katılım çok yüksek olacak ( 30-40 baş ) kınama yapacaz abi sen de katıl. 3. öncelikle üniversiteleri ele geçirmeliyiz, benim tanıdığım bir matbaa var ucuza broşür basarız, hadi gençlik harekete ( Bu matbaalar genelde Polisindir, o yüzden her gösteriden 1 saat önce basın yarım saat önce Polis mahale gelmiş olur ) 4. Abi Devrimci bir dergi çıkaralım. ( Yok olum boş ver biz devirsek devirsek ?ıçımızı yatağa deviririz ) Ne diyorsun sen hain kapitalist !!!!! Offf offff. Memleketimin hal-i pür melali. BOzan da Bozan
  2. bozan

    Türkiye / İran

    Yeni Savaş, Yine savaş.. Evvelce Bozan Abede'nin Irak çıkarmasının ve muhtemel Suriye İşgalinin aslında Türkiye'ye yapılmış bir çıkarma ve bir işgal girişimi olduğunu yazmıştı. Lakin burada Bozan Abede yalnızca Türkiye'yi sıkıştırmak için bu girişimler yapılmıştır diyecek bir saf değildi. O bu harekatın neticesinin Türk Devleti için ne kadar zararı olduğunu müşahid biri olarak, Irak ve Suriyenin kendi bütünlüğünü muhafaza dahilinde Türkiye ile dost bir çerçevede yaşamasını bu ülke için elzem buluyordu. Burada yeniden ve yine aynı Faklara basmamak anlamında da Bozan, Abede'nin Irak savaşları öncesinde kendi ülkelerindeki Cıfıt medyanın yaptığı bu ülkede ise Soldan medyanın yaptığı çarpıtmaya karşı hepimizi ve kendisini uyarmıştı. Kimyasal ve Nükleer silahlarla mücehhez olduğu ilanen Uluslararası Cıfıt medya ve Ulus içi Soldan medya tarafından duyurulan Irak Boş çıkmıştı. Dünyanın Nükleer bombadan sabıkalı Şeytan devleti ( ilk kez Hömeyni tarafından bu terim kullanılmıştı ) Abede benzer oyunlarla acaba İran'a karşı bir saldırı başlatabilecek mi ?. İran destekçisi Rusya tarafından BEme 'de erken satılmışa benziyor, Zira Rusya sıcak paraya sıkışık durumda ve İrana muhtemel bir savaşta Silah satma düşüncesi ağzını sulandırıyor. Daha evvel İran Irak savaşında kazanan yalnızca Rusya ve Abede olmuştu. Afgan savaşı Abede için erken bitti zira Uyuşturucu tarlaları susturuldu ya da abede Denetimine geçti, böylece Uyuşturucu Devleti istediğini aldı. Abede'de yuvalanık silah satıcı Devletin ise bu savaşta pek karı nyoktu zira karşı tarafın ( Taleban ) Silah alacak sermayesi yoktu, onlar Abede'ye sattıkları ile yetindi. Gelelim bu ülkeye ; İran bu ülke için muhtemel tehdittir. Askeri açıdan bunu inkar etmek imkansız. Lakin İran bir Devlettir ( Süleyman Demirel ilk kez buna dikkat çekmişti ) İran komşu bir devlettir ( bunu da Özal hatırlatmıştı ). Abede için İran feda edilebilir mi ? Uluslararası ilişkilerde siyaset ***** siyasiler ise ******* olarak nitelendirilir, yani nazari olarak İran feda edilebilir ama ne için ? Bu ülke henüz Körfez savaşından kalan hesabını alamamıştır. Muhtemel İran savaşında da kendisine vadedilen hiçbirşeyi alamayacağı ortadadır. Bu mana da İran Abede için feda edilmemeli. Cıfıt medyanın ve Soldan medyanın Arka planındaki Moşevilerin bu bitmek bilmez isteklerine burada dur deyemezsek, görünen o ki Moşeciler Urfanın üstüne çıkmadan durmayacaklar. bana Bozan böyle dedi. Bozan Sevgiyle kal.
  3. Ve Salis. Devlet karşıtlığının birinci ve ikinci nedenlerini misalleri ile izah ettik. Birinci nedenimiz Irsi bir nedene dayanıyordu. ( Soldancası kalıtsal ). İkinci nedenimiz kişinin halet-i ruhiyesi ile ilgiliydi. Yabanileşme, yabanlılaşma. Bu kişinin etrafından da etkilenerek ( Soldanca Çevresel ) kendi yaşadığı topluma yabanlılaşmasını içerir. Bunun en bariz örneğini Sanatta müşahade edebiliriz. Devlet karşıtı kümelenmeler daha ziyade toplumla barışık olmayan Sanat dallarının iflah olmaz takipçileridir. İran’daki Türkmen Devletini yıkan geri zekalılar ( Şah dönemi ) bu toplumu Bale ve Opera ile inkişaf ettirecekleri zehabıyla yıllarca halkı maymuna çevirdiler. Maymunluk burada tam olarak mukallitlik anlamındadır. Mukallitler kendileri değil başkalarının suretinde farklı içeriklerdir. İran Maymunlarına ( Zoolojik değil, Sosyolojik bir tür ) dünyanın farklı merkezlerinde de rastlanabilir elbette. Neticede Türk devletini yıkan Maymunlar başka bir fürs düşünce tarafından kendilerini de yıktılar. Mabadi var, Bozan saygılar.
  4. Acil yanıt.. Üzgünüm ya okumuyorsunuz ya da okuduğunuzu anlamıyorsunuz. İyi okuyun Köpek göndermesi Yılmaz Güneye değildir. Ve onsan sonra tekrar değerlendirin. Ayrıca Sol ile Soldan arasındaki farkı da anlamak için önceki yazılarımıza bakmanız icap eder. Saygılarımla, Bozan.
  5. Devlet karşıtlığının nedenleri II Benmerkezci düşünce / bencillik / Üstünlük halet-i ruhiyesi Soldanların ısrarla anlamak istemediği ehemmiyetli bir sebeptir. Burada asıl oğlan, kahraman ( Soldanlarca bu kapı yalnızca ve hep Yılmaz Güney'e ( Ki insan katletmiştir ) çıkar, kendi ihtirasları uğruna, bencil düşüncesi uğruna binlerce insanın hayatının sönmesine neden olur. Bunun bir örneği de 80'lerde Türkiyede yaşanmıştır. Köpek ( asıl oğlan, Soldan bir zırh giyip ) kendi ihtirasları uğruna binlerce insanın hayatının sönmesine neden olmuştur. Burada Köpek kendisi için insanları helak ederken elbette Anarşist ya da Engelist bir saf dil değildi. Devletin ortadan kalmaklığını değil kendisinin devlet olmasını arzuluyordu. Neticede Köpek Devlet karşıtlığının ilk ve ikinci nedenini haiz olduğundan insanların yaşamını alt üst etti. Bu biraz da Mel gibsınınpeşinden binlerce iskoçu ölüme götürdüğü filime de benzer. Mabadi var. ( ah vakitsizlik )
  6. Devlet Karşıtlığı Psikolojik Hastalıktır... İşte Nedenleri ; 1. Zürriyetten kaynaklanan nedenler ( Soldancasıyla Kalıtımsal ) ; Kuyucu Murat Paşa merhumla ilgili dikkat çekici bir hadise anlatılır evrakı tarihte. Paşa merhum İsyancıların peşinde at üstünde bir pir-i natuvan olarak Anadoluya süvar olduğunda bir bölük eşkıya ile karşılaşır, eşkıyalar öldürükten sonra bir de bu bölükle hareket eden bir çocuk bulunur paşa emri dahilindeki asakire bu çocuğu da güzelleyin der. fakat asker çocouğu güzellemekten imtina eder. Bunun üzerine Paşa merhum kendi kılıcıyla çocuğu güzeller. Kendisine sorulduğunda meseleyi şöyle izah eder. Bu çocuğun babası asi idi. imdi biz bu çocuğun babası insanları öldürmesin için onu güzelledik ve bu çocuk bu olayı bizzat yaşadı ileride bu çocuk da insanları isyana sürüklemesin için onu da güzellememiz iktiza etti, böylece fitneyi ortadan kaldırdık buyurdu. Emrindekiler derhal uzak görüşlü Paşanı9n elini öpüverdi. Görüldüğü gibi Devlete karşı gelme bir zürri hastalıktır. Diğer nedenlerden devam etmek ümidiyle... Bozan
  7. bozan

    kurtlar vadisi

    Bir Kurtlar vadisi / Irak Yorumu Ve Bir Kurtlar vadisi Irak yorumu Yorumu """'Kurtlar Vadisi Irak', teknik ve finansal yetersizlikler nedeniyle, ABD yönetiminin zaman zaman propaganda aracı olarak kullandığı Hollywood yapımlarının düşük yoğunluklu bir taklidi... Kendini fazlasıyla ciddiye alan bir film "Kurtlar Vadisi Irak". Tipik bir ticari aksiyon sineması örneği olmasına rağmen "Büyük lokma ye, büyük laf etme" atasözünü hiç duymamışçasına yazılmış didaktik ve ağdalı diyaloglarıyla, tutarsız senaryosuyla izleyiciye belirli fikirler empoze etmeyi amaçlıyor. Bunu da faşizan siyasi doğruculuk ve belirli bir tarikat üzerinden - hangisi olduğunu dergâhı ve zikri izleyen bir uzmana sormalı! - dindarlıkla, resmi bağlantısı gizlenmiş örgütün silahlı eylemleriyle yapması ciddi bir etik sorun doğuruyor. Alaturka bir kopya gibi "Kurtlar Vadisi Irak"ı zaman zaman ABD yönetiminin propaganda aracı olarak kullanılan Hollywood yapımlarının teknik ve finansal yetersizlik nedeniyle düşük yoğunluklu bir taklidi olarak ele alabiliriz. Gerek mizanseni gerek efektleri açısından aksiyon sineması standardını tutturan düzgün bir yapım olmasına rağmen film, biçimde elde ettiği başarıyı, Mezopotamya'nın yüzlerce yıllık geçmişini, ABD'nin dünya üzerindeki rolünü, Türk olma kavramını basite indirgeyip bölgedeki sıcak savaşa tepeden bakan bir içerik uğruna feda ediyor. Sınırları zorlayan şiddet Silahlı çatışmaları, takip ve patlamaları, bombalı saldırıları, kurşunlarla delik deşik olan insanları, harcanan çocukları, işkenceye uğrayan mahkûmları, böbrekleri ve başka organları, Batılı zenginlere satılmak için rızaları dışında alınanları gördükçe midemiz bulanıyor. Son yıllarda izlediğimiz "Bir Zamanlar Askerdik", "Rüzgârla Konuşanlar", "Güneşin Gözyaşları", "Kara Şahin Düştü" misali propagandist yapımların silik bir alaturka kopyası haline geliyor "Kurtlar Vadisi Irak". Artık geniş kitlelerin midelerinin gerçek şiddeti grafik şiddet gibi kaldırabildiği keşfedildiğinden beri Hollywood'un sınırlarını zorladığı efektler, bu filmde de karşımıza çıkıyor. ABD'lilerin Türk askerlerinin başına çuval geçirmesini hazmedemediği için önce Polat'a şikâyet mektubu yazan, sonra "Vatan sağolsun" deyip kendini vuran subay, filmimizin gidişatını da tetikliyor. İki dirhem, bir çekirdek kibar Türk rambosu Polat ve komedi üçlüsünü andıran ekibi soluğu Erbil'de alıyor. Önce yolda görevlerini yapıp otomobili ve üstlerini aramak isteyen üç Kürt askeri vuruyorlar. Sonra Erbil'in Amerikan sermayesiyle işletilen lüks otelinin taşıyıcı kolonlarına C4 patlayıcı koyup çuvalın sorumlusu ve bölgenin zalimi, Amerikan askerlerinin sivil komutanı Sam Marshall'ı (ne isim ama; hem Sam Amca hem Marshall Planı) huzurlarına çağırıyorlar. Bu iyi çocukların dâhiyane planı şu: Sam Marshall ve adamları, başlarına çuval geçirip basının karşısına çıkacak, Türk askerlerin intikamı alınmış olacak. Göze göz, dişe diş, çuvala çuval! Billy Zane çok kötü Kahramanlık payesini hak etmek için yönetmeninin ifadesiyle Türk olmaktan başka bir özelliği bulunmayan Polat'ın biraz daha ileri görüşlü olması işine yarardı. Çünkü filmin geriye kalanında boş çuval gibi oradan oraya sürüklenirken kimseye hayrı dokunamıyor. Psikopat ve sosyopattan daha beter bir tanıma ihtiyaç duyulan kötü adam Sam, Polat'ın karşısına şeytani bir planla çıkıyor. Billy Zane, "Titanik"teki rolüne kıyasla hem karakter hem oyunculuk açısından çok daha kötü. O kadar ki, İsa ile konuşmalarından piyano çalışına kötü adam karikatürü haline geliyor. En iyi karakter şeyh Mazlumlar başka âlem. En iyi karakter, bir tarikat şeyhi. Dergâhında herkese kucak açan, özlü sözlerle Müslümanları birliğe ve barışa çağıran, şiddet karşıtı, etnik köken ayırt etmeksizin herkesin saygı duyduğu Ghassan Masoud, etkileyici yüzünü görünce bizim de yumuşadığımız bir mistik. Ancak film burada da didaktik tavrını sürdürüyor. Bireysel örneklere odaklanarak Türk, Türkmen, Arap cici; Kürt ve Amerikalı kakadan sonra, Hıristiyan, Musevi, Müslüman fanatik haram, İslam Tasavvufu helal diyor, açıkça. Böyle bir öykü anlatmak için bu kadar masrafa ve zahmete girip karşılığını da hakkıyla alan "Kurtlar Vadisi Irak" idealist bir film mi, peki? Değil, ama bir tür misyoner film olduğu söylenebilir. Türk hükümetlerinin geçmişteki politikalarını özellikle sürekli ABD yardımı alınmasını eleştirirken "ecdadımız" diye nitelediği Osmanlı'nın bölge halkına zulüm etmeyen tek egemen güç olduğunu ileri süren; yurttaşlık açısından değil milliyet açısından Türklüğü yücelten, mistik İslam anlayışını âlemdeki birlik olarak öneren net bir tavrı var. Bu tavrı incelikli biçimde sunamaması, doğru sözleri yazamayıp hamasi bir söylemle yetinmesi ve olay örgüsündeki gedikleri göze batar hale getirmesi senaryonun misyonunu da "Görevimiz Erbil'de Tehlike" düzeyine indirgiyor. Dublaj önemli bir sorun Filmin çok önemli bir başka sorunu da dublaj. Hollywood yapımlarında herkesin İngilizce konuşması hastalığı "Kurtlar Vadisi Irak"a da sirayet etmiş. Ara sıra çeşni olsun diye birkaç Kürtçe cümle ediliyor ama başroldeki Necati Şaşmaz dahil kimsenin kendi sesiyle konuşmaması kulak tırmalıyor ve yapay bir hava veriyor filme. Serdar Akar'ın akıcı ve yerinde mizanseninin, zorlu bir projede doğru hareketleri ve açıları bulma yeteneğinin sağlam bir senaryoyla buluşmasını dört gözle bekliyoruz. Kritik: Alin Taşçıyan Kaynak: www.milliyet.com.tr"" HERŞEY YORUMUN KAYNAĞINDA GİZLİ.... KRİTİK ; BOZAN
  8. bozan

    Devlet ve Karşıtları

    Dil bilimcilerin soruşturmalarından başlayalım, zira ağır bir husus, evvela açalım sonradan kapanacaktır. Devlet kelimesi köken olarak Baht, şans, talih manalarına gelmekte. Zira devlet baht gibidir devele eder, döner de durur, bazen birinin başında bazen bir digerinin. Devlet bununla birlikte bir de herkesin başına konmuyor ve çatışma burada başlıyor. Devletsizler devletlilerle devlet mücadelesine giriyor. Şimdilerde bu devlet mücadelesinin adı özgürlük mücadelesi olmuş. Devletle girdiği silahlı mücadeleyi de barış için yaptıklarını ilam etmektedirler. Barış elçileri, özgürlük müptelaları Devletle ilgisi olan şahıs ve kurumlara silah sıkınca bunun adı hakikatte terörden başka bir şey ifade etmemekte. Ve likin burada daha da vahimi sıkılan kurşulanlara sahip çıkan bölükler ve onların gayr-i makbul nedenleri. mabadi var. Bozan
  9. Uğur Mumcu ( Meymenet Kandilci ) her yıl olduğu gibi bu yıl da bir bölük Soldan tarafından anıldı. Bu bir bölük elbette Halkın kahir-i ekseriyetinden uzaktı, zira daha evvelde ifade ettiğimiz gibi Halk Mumcuyu haturlamadı. Zeyl 1 ; Uğur abi merhum, Yabancı ajanlar tarafından vurulmuştur. Bu vahim bir hadisedir. Mumcu vurulur vurulmaz hadise Fail-i mechul ilan edilmiştir, halen de öyledir. Lakin Mumcuyu vuran ya da vurdurtan ( muhtemelen cia - mossad ikilisi) ortadan kaybolmuş ve ihale zavallı bir adama kalmıştır. Mumcunun ihalesi üstüne kalan adam 5 altı yıl yatmıştır bu da başka bir vahim hadisedir. Mumcu olayının bir ileri gerici hadise olarak görmek kadar Salak olmak ise ayrı bir vehamettir. Mumcu bu ülke için yazdı belki halkı onu anlamadı zira halk başka o başkaydı. Mumcu hadisesi çözülemeyecektir, öyle görünmektedir. Halk mumcuyu hatırlamamaktadır böyle görünmektedir. Bazıları hala Mumcu cinayetini ilerici gerici hadisesi görmek hamakatine devam etmektedir, şöyle görünmektedir. Bozan, sevgi dolu bozan
  10. Makbul olan meseleye farklı zaviyelerden bakabilmektir diyorum ve muradımı izah ediyorum. Bu başlıkta yazarken evvela Tarafsızcı nam arkadaşın iletisindeki heyecanlı yaklaşımın aslında bir parça hata dolu olduğunu sezdim ve ekledim ; halk dediğimiz dostlarımızın, bu ülkenin emekçilerinin merhum Uğur beyi gerçekte hatırlamadığını yazdım. Bu hususta kamu oyu araştırması bile yapılabilir , ben kendi çapımda yaptım da. Samimiyetle ifade ediyorum, Küfelerin altında ezilen hamal dostlarıma bir dükkanın köşesinde soluklanırken sordum merhumu nasıl bilirdiniz deyü ? İşte yanıtlar; 1. Babam kimdir o ? 2. Tanimiyim bilader. 3 . Ben gaste ogumam argadaş, haberci miydi ? İnanın işte bu türlü yanıtlar aldım. Bana itimadınız yoksa sorabilirsiniz kendünüz de. Hal böyle iken şimdi yok basın şehitleri yok Soldanın gurur yok emekçi şehit ve saire demeden evvel düşünmemiz lazım neden hatırlanmıyor Uğur Abi ? bence irdelememiz gereken husus budur, bu konuya eğilelim. Yoksa Bozanı kınamışlar, Bozan kınamış bunlar boş laf. Bozan, hep Bozan.
  11. Yapmacık halkçılık buraya kadar... Daha evvelde izah etmiştik bu ülkede Aydın olarak topluma aksettirilen zevat halk için karanlıktır. Örneğin Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin yasalarına göre suçlu bulunup idam edilen suçlular bu ülkenin (aynı suçu işleyen) Soldanlarınca aydın ilan edilmesi yalnızca bir bölük haris romantikten başkasını ikna edemez. Yani aydınlar halk için karanlık adamlardan başkası değildir. Bu ülkenin halkının, işçilerinin, Soldanların emekçim dediği insanlarının Soldanlarca aydın ilan edilen kimselerle ne bir gönül bağı ne de bir umur bağı vardır. İnsanların kafasını yarıp ( SOldanların usülleri ) içine zorla Uğur mumcu sevgisi yerleştiremezsiniz Değil mi ? Bu halka yunus emre kim dersen herkes tanır, ( Semirmiş eski Soldan şimdiki Yoldanlar hariç = %1 ) Mevlüt kandili olur bu insanların Yalvaçı yad edilir de uğur mumcuyu abisi bir kaç dostu ve bir bölük Soldandan başkası yad etmez. Ha bir de basında yayında çokça adı geçer Soldanlar orada semirmektedir zira ...!! Bundan maada kimse uğuru hatırlamaz ya da Soldanca yazalım ANIMSAMAZ .. Bu nedendir bence bunun üzerine kafa yoralım...daha yararlı olabilir.. Bozan, Sevgili bozan
  12. Bugün her zaman ki gibi halkın arasındaydım. Hani şu SOL'un çokça dediği hiççe bilmediği var ya işte o halkın arasında... Hava karlamaya devam ediyordu yeryüzünü.. O halkın içinde insanlarla birlikte ekmek mücadelesi verirken ( Hiçbiri kendisini Tanrılaştıran ama kendisini tanımayan ideyi doğal olarak tanımıyordu ) hiçbiri bu ülkede karanlık işlere ve karanlık ilişkilere bulaşmış hiçkimseyi hatırlamıyordu.. Tahtakalede sırtlarında sırtlıklarıyla bu soğuk havada dünyayı sırtlayan halk, üşümeyelim deyü tatil olan üniversitelerin Soldanları sıcak kahvelerini kombili evlerinde yudumlarken , çalışmaya devam ediyordu. Soldanlar kahvelerini yudumlarken iyiki 70'lerde bir kafa kırmışım bir göz patlatmışım bak nerelere hoca oldum deyü fikrederken Halkın da bir yandan soğuktan gözü patlamaya, elleri çatlamaya devam ediyor... Elhasılı vel kelam gerçekçi olalım Halk evine ekmek götürme dışında başka bir şeyle meşgul değilken bir bölük ihtiraslarını bir yere kusuyorsa bu Halkın ilgisi olan hiçbir şeyden ibarettir, hayal örmeyelim ve de görmeyelim. Ve en nihayetinde Uğur Mumcu hadisesi Kolluk kuvvetleri ile ilgili bir hadisedir sonrası da hukukçuları ilgilendirir bu hususta halkı politize etmek zaten hiçbir yarar da getirmez kaldı ki halk uğur mumcuyu zaten hatırlamıyor. Bozan, Sevgiyle kal.
  13. İstikrar ve sol Terör ve sol Aslında bu biraz da sol idenin kendi yapısından kaynaklanıyor; istikrarsızlık kuralı... Buna göre dünyaya kötüler hakimdir.. Burada sol bir parça kötümser ideye yaklaşır.. Pesimizm ya da bedbinlik solu burada kıskıvrak yakalar, sonrası malumdur mazlum edebiyatı; Ezilmiş halklar, otoriteye karşı başkaldırış, bir de bu yücelenir kimilerince zira sol bir karşı duruştur, yani sol bir duruş değildir, bir antitezdir. Kaynağını mevcut kötü durumdan alır. Sol istikrarda yoktur hiç olmamaıştır, istikrarsızlıkta prlar durum düzelince kendiliğinden yok olur, bu yüzden sol da dönek ( kendi ifadeleridir ben yakıştırmıyorum, bu konudaki başlığa bakılabilir ) çok olur. Sol otoriteye karşı olduğundan naşi statükoyu değiştirme çabasındadır işte tam burada anarşizmle flört başlar bu flörtün çocukları radikal soldur ya da dağcı sol hani vardır ya 'dağlara gel dağlara'. yani sol şehrin değil dağın idesidir. bu ülkede hep böyle olagelmiştir. Dağ solculuğunun savunusu iletilerde bu alenen görülebilir. Bu manada insan canına kıymak gibi bir suç sol için yol gereği kırılan şişelerden ibarettir. Burada sol halkları birbirleriyle kardeşlerken bazılarını da diğer tarafa gönderiveriir ki bu da sola göre onun ahmaklığı ve kaderidir... Ezcümle sol bir parça pesimist bir parça anarşist bir karşı durumdan ibarettir bu ülkede ...Geri kalan solu zaten sol bile sol kabul etmez. BİT Bozan İhtiyar Teşkilatı
  14. Yaklaşımızını duyarlı buluyorum ve yanıtlıyorum bütün soruları, işte çözümün adımları..... DÜŞÜNCEN; Dünyanın değişen ekonomik şartlarında aslında değişmeyen tek şey değişimin kendiliği ile birlikte at başı giden sömürü düzeni.....Birilerinin insanların emeklerinin hiçe sayıp elinden alıyor olması, üzerinde yaşadığımız şu dünyanın güçlüler tarafından parsellenmiş olması, tarih boyunca bu düzeni değiştirmek isteyen insanlarca tarih sayfalarının doldurulmasına neden olmuştur. Burada herkesin kendince bir duruşu vardır buna sonuna kadar her insanın saygılı olması da şarttır. GÖRÜŞÜM;_______(Hakikaten mükkemmel bir konuya değinmişsiniz sayın bozan ve tüm kalbimla buradaki düşüncenizin altına bende imzamı atıyorum fakat bugüne kadar ki olan mesajlarınızda sömürü düzenine karşı gelen sağ mı? sol mu olmuştur, İnsanların emeklerini içe sayanlara ve elinden alanlara karşı mücalede de sağ mı? yer almıştır sol mu?, üzerinde yaşadığımız bu dünyanın güçlür tarafından parsellenmiş olmasına sağ mı? karşı çıkmaktadır sol mu?. Tam bu noktada size şu soruyu sormam gerekiyor... DURUŞUNUZU NET AÇIKLAYABİLİRMİSİNİZ?...) Buradan görülen ; Durşumuz sorulanmış, yanıtlayalım.. Hiç kimseye ve hiçbir görüşe köle olmadan, sağ olsun sol olsun buna bakmadan bütün dünyanın bütün çocukları ve çiçekleri için sevgiyle yaşamak.... DÜŞÜNCEN; Buraya kadar hepimizin düşüncelerinin aynı doğrultuda olduğu ortadadır. Lakin insanoğlu hak ararken dahi başkalarının hakkına girmesin için insanlar tarafından umumi insanlık kurallarını içeren ortak bazı kaideler de gelişmiştir. Biz bunları destekliyoruz. GÖRÜŞÜM;._______ (Sayın bozan BU KURALLAR NELERDİR AÇABİLİRMİSİNİZ?9 Buradan görülen ; İnsan öldürmemek ( bu konuda tavrımız çok açık olmalı, yani ben özgürlük için dağa çıkar adam keserim dersek o zaman herkes dağa çıkıp adam kesme yarışına girer bunun adı terördür ve en az şeytan kadar lanetlidir. ) İnsanların hakkına tecavüz etmemek, kişileri öncelikle insan olduğu için sevmek, kılığına kıyafetine bakmadan onu hoşgörmek gibi..... DÜŞÜNCEN; Yine şahsi kanaatimiz odur ki bir düşünceyi savunurken uyacağımız kurallar ile aramızdaki çizgi bizi anarşizmle ideolojisi ile varlık idesi arasında götürü ve getirir. Sol gurupların Kadıköy Çiçekleri umum harekatı bizce bu çizginin anarşizm tarafında kalan kendine mağlup oluş gösterisidir. GÖRÜŞÜM._______(Bu saplantınızı dikkate almıyorum çünkü konunun özü ve açıklanması açısından duygusal persenkten öte gitmeyen bir yöntem olarak görüyorum...) Buradan görülen ; Saplantıyı kabul etmiyorum vakıa ortadadır... Çiçek ezmek bir cinayetir.. Buyurun bu çiçekleri ezenleri de kınayalım ( Onlar bizim arkadaşlarımız da olsa ). Zira iki yanlış bir doğru etmez.. DÜŞÜNCEN; Yine bu ülkede iktidara gelmekte zorlanan ve görünen o ki gelemeyecek olan sol çizginin yine kendisini anarşizme sürükleyen en ehemmiyetli çıkışları ise DAĞA ÇIKIŞ Çizgisidir. ( Sol Terör örgütleri TKP ,THKP/C , Birleşik Devrimci Güçler Bildirgesi ,Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO),Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML) ,DHKP/C , TDP, TKP/ML-TıKKO ) GÖRÜŞÜM;_______e hadi tüm bu söl örgütlerde dağda ve mücadele ediyor ve anarşizt bir politika izliyor ve ülkeyi zayıflatıyorlar diyelim peki o zaman yukarıda belirtiğiniz "Dünyanın değişen ekonomik şartlarında aslında değişmeyen tek şey değişimin kendiliği ile birlikte at başı giden sömürü düzeni.....Birilerinin insanların emeklerinin hiçe sayıp elinden alıyor olması, üzerinde yaşadığımız şu dünyanın güçlüler tarafından parsellenmiş olması, tarih boyunca bu düzeni değiştirmek isteyen insanlarca tarih sayfalarının doldurulmasına neden olmuştur. Burada herkesin kendince bir duruşu vardır buna sonuna kadar her insanın saygılı olması da şarttır." şeklindeki düşünceniz neyin nesi?... Buradan görülen ; Bu görüşümüz bizim kendimizce tarihi bir okuyuşumuzdur... İnsanların canını alarak hak dağıtılmaz bu Devletle Terör arasındaki ince çizgidir. Bunun neresindesiniz ?... DÜŞÜNCEN;Burada 6 sayfadır yazarken bir arkadaşın ben böyle bir örgüt bilmiyorum demesi ya yalancılık ya da cahilliktir. GÖRÜŞÜM;_______(Şahsen bu bugün bir bölücü örgüt dışında Ülkemizde dağda silahlı mücadele yapan bir örgüt gerçekten bilmiyordum ama sayenizde öğrendim çok teşekkür ederim...) Buradan görülen ; Önemli değil bilmediğimiz ne kadar çok şey var... DÜŞÜNCEN;Biz bu örgütlein düşüncelerine sonuna kadar saygılıyız, lakin bu düşünceleri yol keserek, tren rayına bomba koyarak ya da nöbette askere kurşun sıkarak gerçekleştirmeye çalışmalarını doğru bulmuyoruz, doğru bulan varsa yol onun yoludur... GÖRÜŞÜM;_______(Kesinlikle bu tür yöntemleri şehsen bende doğru bulmuyor ve şiddetle kınıyorum) Buradan görülen ; Yukarıda adı mestur teşkilatların sıradan işleridir, gazete sayfalarında çok küçük haberler olarak geçer zira bomba koyan adamla gazetede köşe koyan adam çoğun aynıdır.... DÜŞÜNCEN; Adaletsizliğin, eşitsizliğin, emperyalizmin ve kötülüklerin tek alternatifi soldur gibi bir dolduruşla yazı yazan arkadaşları da zavallı kabul etmek zorundayız zira bu akılla değil duygularla kabul edilen bir boş savdır. Zira her ideoloji kendi görüşlerini tek doğru kabul eder İşte Tanrılar da burada oluşmaya başlar, bir parti lideri bir Şair ( bilhassa Türkiyede ) birilerinin Tanrısı olur da birileri bunu uzun yıllar anlayamaz bile... GÖRÜŞÜM;_______(Sizi çok iyi anlıyorum sayın bozan fakat ALTERNATİFİNİZ VE POLİTİK ÇÖZÜMÜNÜZ NEDİR VE EN AZINDAN BU ÇÖZÜMÜ YAKALAYABİLECEĞİNİZİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ BİR PARTİ HALEN MEVCUTMU?) Buradan görülen ; Poitik bir çözümün nihai bir netice getirmediğine son iki yüz elli yıldır gördük. Bu ülkede malesef kanunlar değişince ruhların da değişeceği zehabına kapılan bir sürü siyasi bir çok değişim önerisi ile iktidara geldi lakin değişen zaman geçtikçe bu tepeden inme adamların adları ve sayıları oldu. Bu mühimdir.... Bu mana da evvela düğümü tespit etmek düşüncesini destekliyorum, çözümü bundan sonra düşünmenin daha manalı olduğu izahtan varestir. Partilere gelince bu topluma parti öncelikli ( CEHAPA, APA), siyasi lider öncelikli( İnönü, Menderes, Tayyip, Doğu abi ), şair öncelikli ( Nazım Ran), sinemacı öncelikli ( Y. Güney ) çözümler hiçbir şey katmamıştır, inanmıyorum.. Bu da mühimdir. DÜŞÜNCEN;Bu foruma yazı yazan her arkadaşı işte bu terörü lanetlemeye çağırıyorum zira hepsi bizim çocuklarımız kimse ölmesin.... Açık terörü lanetlemeyen Pekaka taraftarları gibi yapılacaksa o başlıklarda yazışmayı bitirdiğimiz gibi bu başlıkta yazmayı da bitirmekten başka yol kalmıyor. Zira terörün savunusu üzerine tartışmayı kabul etmek masum insanlara kurşun atmakla eşdeğerdir... GÖRÜŞÜM;_______Terörün her türlüsünü şiddetle bizler de lanetliyoruz sayın bozan.... Buradan görülen ; Dikkatinizi çektimi bilmem, terörün hertürlüsü lanetlenmedi henüz bu forumda. Zira forumdaki dostlarımız yalnızca kendi karşıtı olan güruhun terörünü bildi, gerisi ya da kendisi hep halkların ezgisi, özgürlüğün mücadelesi ilan edildi. Bu düşündürücüdür ve de mühim.. DÜŞÜNCEN;Elimize sevgi çiçekleri alalım, silah değil.... Sevgiyle kal. GÖRÜŞÜM;_______(Hiç şüpheniz olmasın sayın bozan Ellerimizde sevgi çiçekleri var ve hepsinin de adı sevgi... Sizden ricam lütfen yukarıda ki sorularımı, anlamak istediklerimi ve açıklama taleplerimi kabul edip bizleri aydınlatırsan kendimi mutlu kılacağım... Sevgi ve saygılarımla...) Buradan görülen ; böylece bir açıklamnın daha sonuna geldik, saygı ve sevgilerle.. BİT Bozan İhtiyar Teşkilatı
  15. Dünyanın değişen ekonomik şartlarında aslında değişmeyen tek şey değişimin kendiliği ile birlikte at başı giden sömürü düzeni.....Birilerinin insanların emeklerinin hiçe sayıp elinden alıyor olması, üzerinde yaşadığımız şu dünyanın güçlüler tarafından parsellenmiş olması, tarih boyunca bu düzeni değiştirmek isteyen insanlarca tarih sayfalarının doldurulmasına neden olmuştur. Burada herkesin kendince bir duruşu vardır buna sonuna kadar her insanın saygılı olması da şarttır. Buraya kadar hepimizin düşüncelerinin aynı doğrultuda olduğu ortadadır. Lakin insanoğlu hak ararken dahi başkalarının hakkına girmesin için insanlar tarafından umumi insanlık kurallarını içeren ortak bazı kaideler de gelişmiştir. Biz bunları destekliyoruz. Yine şahsi kanaatimiz odur ki bir düşünceyi savunurken uyacağımız kurallar ile aramızdaki çizgi bizi anarşizmle ideolojisi ile varlık idesi arasında götürü ve getirir. Sol gurupların Kadıköy Çiçekleri umum harekatı bizce bu çizginin anarşizm tarafında kalan kendine mağlup oluş gösterisidir. Yine bu ülkede iktidara gelmekte zorlanan ve görünen o ki gelemeyecek olan sol çizginin yine kendisini anarşizme sürükleyen en ehemmiyetli çıkışları ise DAĞA ÇIKIŞ Çizgisidir. ( Sol Terör örgütleri TKP ,THKP/C , Birleşik Devrimci Güçler Bildirgesi ,Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO),Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML) ,DHKP/C , TDP, TKP/ML-TıKKO ) Burada 6 sayfadır yazarken bir arkadaşın ben böyle bir örgüt bilmiyorum demesi ya yalancılık ya da cahilliktir. Biz bu örgütlein düşüncelerine sonuna kadar saygılıyız, lakin bu düşünceleri yol keserek, tren rayına bomba koyarak ya da nöbette askere kurşun sıkarak gerçekleştirmeye çalışmalarını doğru bulmuyoruz, doğru bulan varsa yol onun yoludur.. Adaletsizliğin, eşitsizliğin, emperyalizmin ve kötülüklerin tek alternatifi soldur gibi bir dolduruşla yazı yazan arkadaşları da zavallı kabul etmek zorundayız zira bu akılla değil duygularla kabul edilen bir boş savdır. Zira her ideoloji kendi görüşlerini tek doğru kabul eder İşte Tanrılar da burada oluşmaya başlar, bir parti lideri bir Şair ( bilhassa Türkiyede ) birilerinin Tanrısı olur da birileri bunu uzun yıllar anlayamaz bile.. Bu foruma yazı yazan her arkadaşı işte bu terörü lanetlemeye çağırıyorum zira hepsi bizim çocuklarımız kimse ölmesin.... Açık terörü lanetlemeyen Pekaka taraftarları gibi yapılacaksa o başlıklarda yazışmayı bitirdiğimiz gibi bu başlıkta yazmayı da bitirmekten başka yol kalmıyor. Zira terörün savunusu üzerine tartışmayı kabul etmek masum insanlara kurşun atmakla eşdeğerdir... Elimize sevgi çiçekleri alalım, silah değil.... Sevgiyle kal. BİT Bozan İhtiyar Teşkilatı
  16. İdeolojik saplantı, kirli oyunlar ve barış savaşçıları... 1. Fan kılap deyü bir tabirim yoktur lakin siz iftiraya devam edin. böyle daha da komik oluyorsunuz... 2. Bu ülkede solu sen eleştirince eleştiri oluyor da biz eleştirince neden olmuyor, bu nasıl fikir demokrasisi anlayışı. 3. Biraz önce sordum sokrat_s'nin de tasvip etmediği terör örgütlerinin adı nedir lütfen söyleyelim. Devam edeceğim lakin işim çıktı. yeniden görüşmek üzere.. BİT
  17. Sevgili arkadaşlar bilhassa sokrat_s tasvip etmediğiniz terörün hani benim de bahsettiğim devrim için dağa çıkan sol ideolojili örgütlerin adını yazabilir misiniz ? saygılarımla.. BİT
  18. Sorularımıza yanıt alabilsek keş ki !!!! Bakın yineliyorum, bugün sol devrim için dağa çıkmış devlette çatışmaya girmiş kişileri onaylıyorsanız konuşacak, tartışacak hiçbirşey kalmamamıştır.... Yok bu iş böyle olmaz bu arkadaşlar çeşitli kişiler ve sol emperyalist, sömürücü devlet tarafından zamanında kandırılmış gençlerdir diyorsanız o zaman başka oturu konuşuruz. Ülkem adına terörizmi tartışmaya gerek duymuyorum, zira terör terördür, teröristte terörist. Sevgilerle.. BİT
  19. Yanıtlarımız.... 1. Evvela Sol ideolojinin bu ülkede iktidara gelip gelmediğini hususunda muvafakata varmamız icap eder. Atatürk Cehapa'sı devrimin bir partisiydi. Devrim denilince sol devrim anlaşılmasın lütfen. Atatürk devrimi Sola rağmen bir devrimdir, Atatürk Emekçi zihniyeti bu ülkeye layık görmemiştir. İnönü cehapası şayet sol ise icraatı ortadadır. Yok sol değil aslında sağ ise yine icraatı ortadadır. 2. Daha önce belirttiğim gibi desapa sol değil devlet partisidir. Ama illa sol diyorsanız icraatı ortadadır. 3. Solcu örgütlere gelince bunların hiçbiri iktidara gelememiştir. Zaten iktidara gelmek değil mevcut düzeni devirmek istemektedirler o yüzden dağa çıkmışlardır. Dağda mücadele etmektedirler. Siz buna demokrasi diyorsanız buyurun sizin olsun. 4. Köklere gelince bu ülkede bu toprakların tarihinde solcu kimdir ? yoktur. sizde iade ettiniz sol 1960larda ortaya çıkmış. kökü o kadardır. 5. Sevgiyle kalın... BİT
  20. Küfüre karşılık vereceğimiz tek yanıt bütün güzel çiçeklerden oluşan mükemmel bir demettir.... Sizlere sunuyorum... İftiraya karşılık vereceğimiz yanıt ancak güzel bir tebessümdür.. Ben yine de devam ediyorum, her türlü hakarete ve üstelik iftiraya rağmen... Bu ülkede sol halkı ile barışık olmayan bir ideolojidir, bu ne izahtan varestir. Sol insanların aklında Kadıköyde çiçek ezen güruh olarak yer etmiştir. Sol bu gün bu ülkede bir çok terör örgütünün resmi ideolojisidir. halk sol denince işte bu teröristleri hatırlamaktadır. Bu ülkede halksız olan tek ideoloji soldur. Acaba neden ? Bizim yanıtımız nettir, sol ideoloji bu ülkede köklü değildir. kök kavramı için ilgili başlığımıza bakabilirsiniz. Hakaret edebilir , iftira atabilirsiniz....Neticede bu sizin kalitenizi ortaya koyar hepsi bu, koymuştur da. BİT
  21. Solculuk; Onur, erdem ve yürek işidir oğlum öğle magazin düşüncenin ve ciddiyetten uzak eğlenceci komplekslerin işi değildir... Çok güzel tartışıyorsunuz sevgili sokrat_s. Mahalle ağzıyla ancak Bu ülkede sol siyaset yapılır dedirtiyorsun bizlere ...... Bir de bu solu idealize edişiniz var ya . İşte buna Tanrılaştırma diyoruz. Arkadaşa göre iyi güzel, yüce olan ne varsa sol. Vallahi barvo yaş kaç dostum ??? Çocuklar da babalarını en iyi en güzel en güçlü en dürüst sanırmış . Öyledir öyle... BİT
  22. Bu yıl yılbaşı eğlenceleri erken başladı. Dünyayı kurtarmayı kendisine istihdaf edinmiş bir adam şöyle dedi ' birgün herkes solcu olacak'. İşte bir futbol takımı sloganı ciddiyetindedir bu ülkede SOL. Öteki savunucu ise Bu adamın avatarından belli zaten demiş..... Bak seeeen. demek bellymiş. İşte SOL insanları şekline göre okur böyle ruhuna göre değil bu ülkede. İnsanları kucaklayan sol, bazılarını suretinden dolayı öteleyiverir. İşte SOL. Arkadaşlar neden savunacak hiçbir şeyiniz kalmadığını lütfen itiraf ediniz. Haaa biri de başlık açmış hızını almayıp bu ülkede sağ deyü.... vallahi eğlenceye doyum olmuyor sizinle... fikriniz olmayınca verecek insanları eğlendiriyorsunuz böyle demek...İşte bu ülkede sol.. BİT
  23. İnsanlar ikiye ayrılır kafası çalışanlar ve kafası çalışmayanlar.. 4 sayfadır yazıyor ne icraat yaptınız diye 4 sayfadır yok iktidara gelemedik şartlar müsait değildi, yok aslında şuydu buydu. arkadaşlar bu ülkede darbeler yalnızca sola mı yapıldı. halkla sol neden bu kadar kopuk bize bunu yazın.. hayalleri değil..... BİT
  24. insaflı olan her arkadaşa soruyorum, iki ileti yukarıda ben sol başarısızlığın nedenini arkadaşların Katil amerikaya bağlayacaklarını yazmamışmıydım. Allah da sizi güldürsün emi. İşte böyle arkadaşlar her taşın altından radikal dincilerde yahudiler solcular da da amerikalılar çıkar. BUnlar batıl inançlar dostlar geçelim lütfen. Sol bu ülkede başarısız olmuş, kitlelere mal olamamıştır, zira köksüzdür. BİT
  25. Ah dostum ah . biz anlatmaya çalışıyoruz ama insanın gözünü ideolojik saplantılar kör ediyor. Saygılar. BİT
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.