Radya

Benzemez kimse sana tavrına hayran olayım Bakışından süzülen işvene hayran olayım Lütfuna ermek için söyle perişan olayım...

İzın verirlerse blogtakı yazımı tamamlıyacağım

Frozen benim boğazımdaki yumru hala orada duruyor.Senin dediğin gibi keşke sıcağı sıcağına anlatabilseydim ama olmadı işte.Dün gece uyku tatlı geldi Film bittiğinde herkes ağlıyordu.Arkadaşım bir omuz geçirdi oracıkta: -Kızım sen nasıl insansın yaaa!!! Niye ağlayacaktım ki!Zaaflar ve korkular uğruna heba edilmiş bir aşka niye ağlayacaktım...! Ben Alpere kızmakla meşguldüm o sırada,korkularının esiri olduğu için,Ada'ya da kızgındım belki! Dan dannnn Alper'in kafasını duvara vurup aklını başına getirmeye çalışmadığı için.İşe yararmıydı acaba? Bilmiyorum valla, ben çok uzun yıllar sordum bu soruyu kendime Erkeklerin belki çoğuna sorsanız aşkı şöle tarif eder: Aşk yatağa gitmek için uydurulan bir bahanedir! Alper içinde öyleydi belkide.Çağan Irmağın koyduğu ufacık bir ayrıntı acaba kaç kişinin dikkatini çekti bilmiyorum.Yaşadığı sıradan ilişkilerin ardından,hemen çarşafları toplayıp kirliye atıyordu Alper. "Bir kadınla bir erkeğin birlikte oluşunun, anlam kazanmasının Aşk" olduğunu Ada ile anladı zavallıcık Film için pornografik türünden yorumlar okudum,Adanın Alper'e dokunmayı, hissetmeyi öğrettiği sahneler mi pornografik O sahnelerde öyle güzel bir replik vardı ki; — Ben sadece ben olmamalıyım şimdi. Sanki bana baktığında kendi hayatından bir an yakalamalısın. Bir hikâye olmalı. Sevdiğin herkes, her şey, o an ben olmalıyım. Filmde beni en çok heyecanlandıran anlar belki de mutfakta ki sahnelerdi. Neden radya derseniz? Ben bir mutfak canavarıyım.Bir de yemek yapan bir erkek olunca bu beni daha da çok heyecanlandırdı,çünkü "yemek yapmak kadın işi zihniyetinden" nefret ederim.Alperin mesleğine aşk ile sarılışına,yemek yaparken aldığı hazza bayıldım. Filmde çalan 45'liklerin etkisinden kurtulamadım halen daha.Alperin o 45'liklere tutkusu.Onları dinlerken gösterdiği tepkiler ben de kocaman bir tebessüm yarattı.Nil Burak, Ayla Dikmen, Hümeyra...Harikaydı... Ve son olarak bir replik,bunu duyduğum an arkadaşımı dürttükledim. -Bu sözü unutma(ben çok unutkanım ya) çıkınca bir yerlere yazmalıyım... —Sana tek bir şey söyleyeceğim ve gideceğim... Karların üstünde donmak üzeresin, uyku tatlı geliyor şimdi ama aslında öldüğünün farkında değilsin!(Ada) Daha da ne anlatayım bilmiyorum ki Güzeldi işte,enazından gerçek bir aşkı izlemek hoştu, gerçi sonunda başta da dediğim gibi sinir olup çıktım ama olsun Not:Frozen ben hala türbüşonu bulamadım Ayla Dikmen 'Issız Adam' -Anlamazdın i0dJRrN5J2g Nil Burak-Yanlızım Ben OFG9XikAafE VEEEEEEEEEEEEEEE Hümeyra-Tutsana Ellerimi NJQ8_EaboH0

2 ARALIK 1804- Napolyon Bonapart, Paris'te Papa'nın elinden taç giyerek Fransa İmparatoru oldu. 1873- Türkiye'nin ilk borsası sayılan ''Dersaadet Tahvilat Borsası'' açıldı. 1888- Vatan şairi Namık Kemal 48 yaşında Sakız Adası'nda öldü. 1901- King Camp Gillette tarafından jiletin patenti alındı. 1909- Leo Baekland ilk yapay plastik ''Bakalit''in patentini aldı. 1909- Fransız Baron Cathers, Osmanlı'daki ilk uçak gösterisini yaptı. Uçak, Şişli Hürriyeti Ebediye tepesinden Bulgar Hastanesine indi. 1914- Avusturya, Belgrad'ı işgal etti. 1918- Ermenistan, Osmanlı devletinden bağımsızlığını ilan etti. 1920- Gümrü Antlaşması ile Kars Ermenistan'dan alındı. 1928- Celal Sahir (Erozan) Bey'in hazırladığı İmla Lügati yayımlandı. Celal Sahir Bey, 1932'de Türk Dil Kurumu kurucuları arasında yer aldı. 1961- Küba lideri Fidel Castro, kendisini Küba'yı komünizme taşıyacak bir Marksist Leninist olarak deklare etti. 1963- Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon'da açıldı. 1963- Türkiye'nin ilk koalisyon hükümetinin başkanı İsmet İnönü 24 yıl sonra ilk kez üstlendiği başbakanlık görevinden istifa etti. 1982- Dr. Robert K. Jarvik tarafından geliştirilen ilk yapay kalp, Barney Clark adlı hastaya takıldı. 1988- Benazir Butto, Pakistan Başbakanı olarak yemin etti. 1993- Eğitimci Fikret Madaralı öldü. 1993- Kolombiyalı uyuşturucu imparatoru Pablo Escobar, Meddelin'de güvenlik güçlerince öldürüldü. 1995- Sendikacı, yazar, siyaset adamı Kemal Sülker öldü. 2003- Yargıtay 11. Ceza Dairesi kayıp trilyon davasında kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'a ''özel belgede sahtecilik'' suçundan verilen 2 yıl 4 ay hapis cezasını oy birliğiyle onayladı. 2003- Türkiye'nin gazete ve dergi dağıtımında ilk isimlerinden Fazıl Ünverdi 87 yaşında İstanbul'da öldü.

Aralık 22 de olsaa

1 ARALIK 1906 : Dünyanın ilk sinema salonu Paris'te açıldı. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-7 1928 : Gazeteler, mecmualar, levha, tabela ve ilanlar yeni harflerle basılmaya başladı. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-8 1928 : Vakit gazetesi " mutlu çiftler müsabakası" başlattı. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-9 1940 : Türkiye'de geceleri karartma uygulaması başladı. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-10 1954 : Gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın cezaevine girdi. Yalçın 26 ay 20 gün hapis yattı. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-11 1964 : Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında ortaklık kurulmasını öngören Ankara Antlaşması yürürlüğe girdi. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-12 1980 : Sanat dergisi Gösteri yayımlanmaya başladı. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-13 1982 : Sıkıyönetim Günaydın gazetesinin yayımını durdurdu. Bir yıl sonra da, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Hürriyet gazetesinin basım, yayım ve dağıtımını durdurdu. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-14 1984 : Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu, TRT'de "yurttaş, yurt, ozan, yaşam, özveri, olanak, koşul, bilimsel, toplumsal, tarihsel, sırdaş" gibi sözcüklerin kullanılması yasaklandı. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-15 1984 : Adana Belediyesi çöp toplama işini özel bir kuruluşa devretti. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-16 1986 : Yazar Demir Özlü, hakkında açılan davaya katılmaması gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarıldı. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-17 1988 : Cumhurbaşkanı Kenan Evren öğrenci af yasasını veto etti. Yasa üniversitelerde kılık kıyafete serbestlik tanıyordu. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-18 1994 : Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, "Güneydoğu sorunu" hakkında "Federasyon serbestçe tartışılmalı" dedi. Demokratik Sol Parti, DSP ve Doğru Yol Partisi, DYP tepki gösterdi. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-19 1995 : Yazar Yaşar Kemal beraat etti. Yazar Almanya'da yayımlanan Der Spiegel dergisindeki "Zulmün Artsın" başlıklı yazısı nedeniyle yargılanmaktaydı. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-20 2000 : Şili'de mahkeme eski diktatör Augusto Pinochet'nin tutuklanmasına karar verdi. Pinochet iktidarı dönemindeki cinayet ve insan kaçırma suçlarından yargılanacak. www.bidibidi.com -Kopyala Yapıştır Önlemi- 022769-21

Ahmet Aslandan susarak özlüyorumu ilk dinlediğimde yorumunu garipsemiş( nasıl desemmm),sert bulmuştum.Ama bir de baktım şarkıya kapılıp gitmişim.3-4 kere arka arkaya dinlediğimi hatırlıyorum o gün Ben bunu da seviyorum Tanımadığım Ten Yanlızca bir kırıntıydın içime ilk düştüğünde Vakitsiz bir anda... Bilmediğim bir neden beni alıp götürdüğünde o yerlere Keder ve budalalıktan başka yaşamın bir anlamı var mıydı? Aradığım aşkı bulduysam sendedir Ya bu benim içimde dolaşanda kimdir Ya bu benim içimde mekan tutanda kimdir. Adem evvelinden beri bir yanımız noksandır neylersin... Beni bu alemde divane gibi gezdiren sen değil misin Geriye kalan yanlızca tanımadığım bu tendir Aradığım aşkı bulduysam sendedir Ya bu benim içimde dolaşanda kimdir Ya bu benim içimde mekan tutanda kimdir Çok güzel sözler

Onu çok sevdiğimi biliyordur zaten denizcim,ben hep ona kızsamda çok inatçı bir çocuk oldum,o ittikçe kendinden ben zorla öptüm onu

Teşekkür ederim Taurus

Bu sabah alelade bır sabahtı belkı birçokları için.Gözümü ilk açtığımda belki benim içinde... Ama her sabah coşkuyla kucakladığım güneş, bu sabah geceden kalma,kendinin ateşböceği sanılmasından korkmayan bır yıldızdan, ses ile gelmisti. Belkide öylesine kendi kendine bir mırıldanmaydı.Ortaya ,bosluga bırakılmıstı sadece.Güneşin yüklenip getirdiği bu sesten payımı almalımıydım? Evet almalıydım,aldımda... Yüzümde kocaman bır gülümsemeyle ,oğlumla bir kendimi attım sokağa.Onu öpe koklaya okula bıraktım.Okuldan çıkıp arabaya bindiğimde rotamın neresı olduğunu bilıyordum. Sahil yolundan gideceğım hipermarkete doğru keyifle sürdüm arabayı.Hipermarketın açık otoparkına park ettiğim halde oturdum kaldım arabada,Rafet el romanın albümündekı dördüncü parçası çalıyordu,güneş arabanın heryerini doldurmuştu,keyifle yaslandım arkama... Marketın ust katında teras bolumunde sacları at kuyruklu bır adam korkuluklara yaslanmış tıpkı benım baktıgım gıbı gunese bakıyordu.farklı yerlerden ama tıpatıp aynı coşkuyla bakıyorduk gunese,gulumsedım.. Market henüz açılmıştı,çalışanlar telaşla hala ilk hazırlıklarını yapıyorlardı.Birkaç kahvaltılık aldım,fırın bölümüne geldim,çıtır çıtır susamlı gevreklerin kokusunu çektim içime.onlardan da birkaç tane alıp kasaya doğru yöneldim tam çiçeklerin önünden geçerken ani bir kararla durdum.Niye olmasın dedim ve güzel bir demet seçtim. Aldıklarımı ödeyip arabaya koştum ve yıne aynı keyif ve heyecanla asıl rotama dogru yola koyuldum. Zili çaldığımda yüzümde muzip bir sırıtış vardı.Yine kim o demeden basmıştı annem otomata.Kimbilir kaç kez söylemiştim bunu yapmamasını. -A aaaaaaaaa sende nereden çıktın dedi annem. -he he tombaladan... Çiçekler hariç tüm aldıklarımı masaya bıraktım.Annem hala soran gözlerle bakıyordu.Babam herzamanki gibi kahvaltı bile etmeden gazetesini almıştı eline.Biran için basını gazetesinden ayırdı ve hosgeldın didem hanım dedi gülerek.Yanına oturdum usulca o ne olduğunu anlamadan eğilip öptüm yanağından ve çiçekleri bıraktım gazetesinin üzerine. -Hayrola bayram değil seyran değil durrrr noluyorrr dedi kendini çekerek. -Hiççççç diyerek kalktım ve mutfağa yöneldim kahvaltı hazırlığı için,içimden diyordum ki o sırada: -Babacım seni seviyorum,seni olduğun gibi kabul etmek için 39 yasına kadar beklediğim için özür dilerim...

Ne kadar uzaksın baba,ellerin de öyle Ne kadar uzaksın baba,ellerin de öyle beni büyüttüğün şarkı gelinlik kız oldu ben olamadım,üzülme şimdi otursam denizin kucağına tütün kokan parmaklarımla şiir dokusam devrilse gözlerim rakı masasında unutulan hüzünlere, papalina tadında çakır keyip olsam, beklesem çocukluğumu dar ve taşlı Girit sokaklarında, ağladığımı sadece gece görse, gelip sarılırmısın Cunda'nın içinden? ne kadar uzaksın baba,sesin de öyle attığımız kahkalar sılaya düştü papatyalar bile kavuşurken bahara yanaşırken iskeleye vapurlar, can çıkar özlem çıkmaz derken hüzzam makamına iki içli nota verdik şimdi karışsam denizin mavisine, dua eden ellerime para sıkıştırsa geçenler, tutulsa dilim sır vermez türkülerde, çağırsam sitemleri kaldırımlarla öpüştüğüm akşamlarda, delirdiğimi sadece yüreğim bilse, gelip sarılır mısın İzmir'in içinden? ne kadar uzaksın baba,yüreğinde öyle iyi geceler dediğin şarkı vurgun yedi ben de yedim üzülme PELIN ONAY BU Pelin Onay beni tanıyor mu acaba DİNLEMELİK http://www.divshare.com/download/5688264-d9b

Godziiiiiiiiiiiiiiiiii,iki ayaklılar üç harflilerden daha tehlikeli inan ki

Üzülme sen, lapa olduysa pirinç çorbası yapar değerlendiririz

CEVAP: Takas yapılmaz mı?

Bir dostumun bana yazdığı özel bir mesajı paylaşmak istiyorum,umarım bana kızmaz Sen hiç yazmayı düşündün mü?Belki de yazıyorsundur.Eğer yazmıyorsan bi defter kağıt bir şey al ve canın sıkıldığında yaz.Blog a yazıyorsun gerçi o da buna benziyor.Yaz bence yaz .Neden böyle diyorum biliyormusun? Venüs Khoury-Ghata nın hayatı senin hayatına çok benziyor.Eğer bulursan hayatını muhakkak oku ben nette bulamadım. Sadece bir ropörtajını buldum şunu diyor bak:"Yazmak bende erkeğin, erkek kardeşin, aşkın yerini aldı." Ayrıca şu da çok önemli:"Bütün yaşamı boyunca kocasından korkan bu kadın — işte bu kadın bana hiçbir erkekten korkmamayı öğretti. Hiçbirinden!" diyor. Annesini söylüyor burada Venüs.Onun sayesinde hiçbir erkekten korkmamayı öğrenmiş. Yani ben benzettim sana bazı yönlerini bilmem ne dersin. Sen kimseden korkmuyorsun en önemlisi hayattan korkmuyorsun. Sevgiyle kalın Blanc

Bazen insanların yüzüne söylemeyi cesaret edemediğiniz şeyleri de yazarak söyleyebilirsiniz. Benim kızım çok başvurur bu yola Genellikle odasının kapısına ya da benim odamda ki aynaya asar mesajlarını. Mesajlarda genellikle öfke ya da özür vardır Yazmayı çocuk doğurmaya benzetiyorum ben bazen.İçinizde büyütür büyütür doğurursunuz,dökersiniz kelimeleri kağıda. Ben çocuklarıma dönüp dönüp sevgiyle baktığım gibi,blogumda yazdıklarımı da dönüp dönüp okurum tekrar tekrar. Belki başkası için edebi değeri yok ama benim için çok değerli herbiri,çünkü o sözcüklerin tümü benim yansımalarım,onlarda; mutluluklarım,aldanışlarım,heyecanlarım,beklentilerim saklı...Okuyanda sağolsun okumayanda:)

Dilerim dediğin gibi gözlerini dört açarlar Tauruscum,teşekkür ederim

süper benimde hep anernem yalan söylerdi uyu güzelleş ki kuzum beyaz atlı prensin gelecek diye

Sevgili Masal yalan söyleyen aldanandır daima diye düşünürüm ben hep...

Ay o patilerini sevsinlerrrrr

Koş koşşşşşşşşşşşşşşş