
Radya tarafından postalanan herşey
-
İyi Sahurlaaaar..
Hoşgeldin Leylam.. Herkese iyi sahurlarr..
-
Butik Pasta ve Kurabiyeler
Hahahaaaaa gözün körolmasin....
-
Radio onair 1-2-2-1
Ramazanda izin verdi herkes kendine zeynepcim.. yayındayım..
-
Oruç diye/bildiğim..
- Oruç diye/bildiğim..
Bir iğne oruç.. Beni bana dikiyor, yeniden dokuyorum insan olan yanımı. Dudağımı dudağıma teğelliyor; yalan ve boş sözü değdirmiyor nefesime. Bencilliğimin yakalarından tutup cömertliğin düğmelerine ilikliyor beni; yeniden b/akıtıyor hiçliğime, hiçlikten geldiğim gerçeğine... Bir mühür oruç. Mekanın üzerine kutlu bir vaktin hükmünü basıyor, her köşeyi kutsuyor, her şehri Kâbe'nin eteğine taşı(rı)yor. Mevsimlerden de geçse, ömrün farklı yıllarına da uğrasa, bizi bir sofranın başında bir bir çocuk ediyor, kalplerimizi binbir çocuk sevincine kilitliyor. Kalbimizi meleklerin bile göremediği, şeytanın bile bozamadığı o görünmez, o gösterilmez, yalnızca O'na görünür sadrın içine koyuyor, sahtelikten çıkarıp yeniden piyasaya sürüyor. Eşyanın sıradanlığını çekip alıyor elimizin altından, yine ama yeni, eski ama taze lezzetlerle damgalıyor. Bir yokuş oruç. Şükrün ırmağını akıtıyor çölleşmiş tenimizin vadilerinden. Sabrın yokuşlarında susatıp suya kandırıyor nankörlüğümüzü yeniden. Bir yoldur oruç. Çıkar/çıkmaz sokakların hepsini Mekke'ye çıkarıyor. Şehrin kirlerini bir suskunluk avazında temizliyor. Yetim bıraktığımız umudumuzu, sokağa terkettiğimiz merhametimizi yeniden eve alıyor. Yola koyuyor içimizin şefkat kervanlarını. Kuraklaşmış, çoraklaşmış dünyanın göbeğinde, iftar saatlerinde serinlediğimiz, iftarı bekleyerek sevindiğimiz, bölüşerek sevindirdiğimiz bir vahaya uğratıyor nefislerimizi. Bir elbisedir oruç. Bizi ilk defa niyetimizle giyindiriyor. Güvendiğimiz eylemlerimizi bir kenara bıraktırıp, eylemsizliğin, hiçbir şey edememenin loş köşelerine çekiyor. Sıcak teması kaybettiğimiz vicdanımızın eşiğine yeniden çağırıyor bizi. Bir ihramı giyer gibi, O'nu görürcesine yaşadığımız ihsan kumaşını atıyoruz omuzlarımıza. Kıyıda köşede, kimsenin görmediği yerlerde, gözlerden uzakta da olsa, yalnız ve yalnız O'na teveccüh etmenin, yalnız ve yalnız O'ndan iltifat beklemenin estetiğine bürünüyoruz. Bir kapı oruç. Bize açılan. Sonsuz bir kabullenişin odasına doğru eşsiz bir aşinalıkla ayaklarımızı buyur eden ahşap bir kapı. Anamızın ekşi ayranını özlercesine, babamızın şefkatli bakışını beklercesine, bir susamlı pidenin kokusunda erircesine, bir kutlu emre seve seve itaat edercesine masumiyetimizin evine yeniden ayak bastığımız bir kapı. Bizden açılan bir kapı. Cimriliğimizi sürpriz bir merhametle dikiş yerlerinden yırtarak, biriktirdiklerimizi elimizin altında faydasız kılarak kalbimizi başkalarına doğru aralayan.. Bir yağmur oruç. Sokaklara gökyüzü insin diye. Çocukluklarını yetim bırakmış büyüklerin de alnına çocukça sevinçler dokunsun diye. Dağlarca büyümüş, kayalarca katılaşmış kalplerin arasından yeniden sular sızsın diye... İçimizde öldürdüğümüz acımalar, küllendirdiğimiz merhametler bir damlanın dokunuşuyla filizlensin, göğe ağaç ağaç ağsın diye. Yetim başını okşayan meyvelerle, komşuyu da hatırlayan çiçeklerle, eksildiğimizi/eskidiğimizi açık eden kokularla dal budak salsın diye... Bir taştır oruç. Yolumuzu kesen. Hırslarımızın ayaklarına dolanan. Emellerimizin önüne dikilen. Başımıza bir mezar taşı gibi dikilip toprak olduğumuzu hatırlatan. Eşyanın yüzünü bizden çeviren bir soğukluk, katılık gibi ağırlaşan. Hazzın kabını dokunulmaz kılan bir duvar gibi yükselen. Kimi katı kalpleri utandırırcasına, bir Mûsa asâsı gibi dokunan. İmsakla, iftarla, ezanla sonsuz yumuşayan, çatlayan, tozlaşan, ağlayan, ağlatan... Bir topraktır oruç. Bir saksılık toprak gibi pencere önünde. İçinde hayallerin yeniden sulandığı... Her kıpırtısında çocuk sevinçlerinin yeniden uyandığı... Bir o kadar tanıdık, bir o kadar yeni... Kendince, keyfince bir mutluluk adası. İçimizi bir saksılık toprak kadar olsun geniş tuttuğumuzun habercisi. Küçük sevinçler gölgesi.... Bir saklambaç oyunu oruç. Kendimizi kendimizden gizler gibi görünmez bir niyetin köşelerinde beklediğimiz. Bencilliğimize sobelendiğimiz. Sonsuza kadar sevabımızı saydırdığımız ebemiz. Az pencereli yalnızlıklar. Şehvetimizi sarkıttığımız kuyular. Hırslarımızı yatırdığımız kuytular. Bir oda oruç. Bir bir buluştuğumuz. Yeniden göz göze geldiğimiz. Dört duvarı sohbetle yeniden buluşturduğumuz. Sofranın beklentisinde, bir yudum suyun sesinde, bir sıcak ekmeğin kıyısında kalbimizi yeniden sedirlere yatırdığımız. Ruhumuzu baş köşeye buyur ettiğimiz. Bir sızı oruç.. Tenin çatlaklarından sızan can akışı. Bedenin yaralarından taşan kalp ağrısı. Ruhun tenden dışarı sızması... Kabuğun çatlaması... Tohumun uyanması. Bir dönüş oruç. Yar'e verdiğimiz söze dönüş... Suskularca konuşan. Söz verdiğimiz Yâr'e dönüş...Çığlıklara sarılan. Senai Demirci- ecnmst , paula, politika'nın doğum günü
ecnmst (28), politika (32), paula (31) İyi ki doğdunuz arkadaşlar..nice mutlu yaşlara..- burcununuz nedir?
Ben de yarım oğlak yarım yay galiba..- Bi Ömrün Erkeki
Başlığın köşesine de bi not düşeydin ya.. "Oruç olanlar iftardan sonra baksın mesela"..- İyi Sahurlaaaar..
İyi sahurlar canım,herkese iyi sahurlar.. nerdeyse uyuya kalıyormuşum..- yahyaca'nın doğum günü
yahyaca (28) İyi ki doğdunuz..nice mutlu yaşlara..- İlginç Komik Diyaloglar... Zor sorular
-Alp çok yoruldum hadi sırtıma masaj yap biraz.. -Tamam anne ama kremle ovuvsa ovuv..(olursa olur)- Saçınızı Kaça Kestiriyorsunuz
Daha dün kestirdim saçımı.. -Gökhan ne kadar borcum? -Herkese 40 sana 35 ablacım.. -Hayır 30.. -Peki ablacım.. Ehh onlarda biliyor karete bildiğimi.. Saçta ki şu dalgaya tost deniyor..ve özel bir makina yardımıyla yapılıyor..- İyi Sahurlaaaar..
Sana da iyi sahurlar Leylam..- İyi Sahurlaaaar..
- İyi Sahurlaaaar..
:D İyi sahurlar..- GUSÜL
Yıkanmak paklanmak iyi hoş tabi..Ama; Girersiniz banyoya,ıslanırsınız..Birden bir şimşek çakar beyninizde,anneniz beliriverir zihninizde,itiraz eden bir ifadeyle; -"Olmazzzz tırnaklarında ki ojeleri çıkarmadın,çık çabuk banyodan çıkar ojelerini,vücudunda toplu iğne başı kadar bile yıkanmadık yer kalmamalı..!" -Offffff.... Size ne kadar saçma gelse de o ojeleri çıkarmak,sölene sölene sularınız aka aka banyodan çıkıp silersiniz o ojeleri.. Amaç temizlenmekse,oje niye sorun edilir,saç boyası niye sorun edilir..?- MARİNE:))
Yaparım rinacım, safranlı pilavda yaparım.. Temelli döndün inşallah yazlıktan,dönün hepiniz kızım artık yaa..Bak ben yokluğunuz da ne hallere düştüm.. Çayları kahveler başlasın....( pastalar börekler yok,yanlızca simit..) Özledim hepinizi..- İyi Sahurlaaaar..
Bekliyoruz,bekliyoruzzz.. İyi sahurlarrrrrr...- MARİNE:))
Bugün sabaha karşı yatağa girdiğimde bütün hücrelerim" uyu uyuuu" diye bağırıyordu amma velakin beynim vıdı vıdıcı bir kadın gibi hala çan çan ötüyordu.Ya sus be kadın.. Ah o anda bir çıktı alabilsem beynimden neler dökülecek neler kağıda...Ama yok takadim yok bugünlerde.. Bu içsel çığlıklarımla yatakta boğuşurken nereden geldiğini anlamadığım bir türtükle yataktan kalkıp mutfağa koştum,derin dondurucudan gece çıkardığım eti koydum önüme...Sonra kenara ittim.Bir kase çıkardım dolaptan bu sefer..İçine 4-5 diş sarımsak ezip koydum.Bir tutam kekik,(keşke biraz da fesleğenim olsaydı) ufaladığım bir kaç defne yaprağını,biraz karabiber,tuz,toz kırmızı biber,yarım çay bardağı zeytinyağ,yarım fincan süt, bir o kadar elma sirkesi hatta dolapta açtığım ama bitirmediğim şaraptan( Bunu yaparken arkadaşım hacı kızı tuba geldi aklıma,yıllar evveline gittim.Bir keresinde yaptığım pastayı içkiyle ıslattığımı söyleyince yemekten vazgeçmişti..Canım ramazan olabilir, burada amaç farklı..)Tam bu malzemeler yeter derken,yok yok dedim bir şey daha eklemeliyim,sarı bişey,içimi hep ferahlatan bişey..(LİMON)..Birazda limon rendeledim kasedeki karışıma.Etin üzerine kesikler açtım..Hazırladığım karışımla önce kesiklerin içini sıvadım.Sonra etin her yerine, eti mıncıklıya mıncıklıya yedirdim vee doğruca tekrar dolaba. Şimdiiiiii ben tüm bunları yaparken bilin bakalım kimi düşündüm..Frozen..evet Frozen'ı düşündüm.Ben onun hiç aklına geliyormuyum bilmem,gelip buralarda dolanıyor mu onu da bilmiyorum..Eğer olurda okuyacak olursan..Hani hayatı sormuştun bana,bende dilimin döndüğünce bir bahçe anlatmıştım.. Boşver bahçeyi unut gitsin, şimdi yeni bir tasvirim var sana.. Hayat koca bir kase terbiye be frozen..Kesiklerimizin içine işliyen..Bu durumda terbiyem bittiğinde ben pamuk gibi yumuşak,lezzetli,ama yaşlı bir kadın olucam yıllar sonra.. DÜZELTME: az önce eti pişirirken aklım başıma geldi,ne terbiyesi ya,ben nasıl böyle yanlış kelime kullanmışım ki,rinacım sende mi farketmedin.. Neyse.. doğru kelime MARİNE olacaktı.. Sakın radya delirdi diye üzülmeyin,radya zaten normal değildi..Bilenler iyi bilir.. AYŞEGÜLLLLL benim auram'a bişeyler oluyo..ölecekmiyim yoksa sen bilirsin,gel cevap yaz,zaten bende çok özledim.. Emma Shapplin Spente Le Stelle Bu şarkıı.. İçimdeki çığlığı bastırabilen tek şarkı bu aralar.. Gözlerimi kapayıp basamakları çıkıyorum teker teker.. Önüme bir kapı açılıveriyor göğün orta göbeğinde.. Diğer tarafa geçerken,sırtımda ki taş dolu çuval delinip boşalıyor.. Yerde milyonlarca ateşböceği tepemde bir o kadar yıldız göz kırpıyorlar bana gülümsüyorum konuşturmayın beni artık uykum geldi şimdi..- Emma Shapplin
http://4.bp.blogspot.com/_pb_n6-x_L4E/Scq7o5QwRLI/AAAAAAAAARc/IT69XB8hfoQ/s320/Music_by_firarifunda.jpg- ramaza pınar , ilkay55 , networkçu , herediter anjioödem 'in doğum günü
ramaza pınar (30), ilkay55 (36), networkçu (34), herediter anjioödem (30) İyi ki doğdunuz arkadaşlar..nice mutlu yaşlara..- İyi Sahurlaaaar..
İyi sahurlarr... Kendim çalıp kendim söylüyorum burada da ama olsun..- DeepBlue
bendeeeeeeeeeeeee- Radio onair 1-2-2-1
Ya deli olmayın gelin bak çok güzel şarkılar çalıyorum,hiç ticari kaygım yok yani,gelinde kulaklarınızın pası silinsin.. -http://site.mynet.co...sesi/radyo.html-- Radio onair 1-2-2-1
Radyo açık.. Ben öyle kendi kendime beynimi dinlendiriyorum,istek almıyorum bu gece.. - Oruç diye/bildiğim..
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.