vesade2 tarafından postalanan herşey
-
Muhammed'in Rahip Bahira ve Rahip Nastura ile Görüsmesi..
Oldu , hastanelik edelim de sonra da onları muayene ettitelim. Düzelirseler tekrardan hiçbir şey olmamış gibi evliliğe devam edelim. Kadın şerefsizlik yapsın namussuzluk yapsın, evin sırlarını vaya mallarını açığa vursun ondan sonra da uyarmayalım.. öylemi bırakalım istediği gibi davransın. Özgür olsun. Yok böyle bir şeyy.. Dövmeyi abartmaya gerek duyacağınıza , onun insanlar tarafından nasıl suistimal yapılacağına (ki siz de öyle yapıyorsunuz) vurgu yaparak böylesi bir uygulamanın kaldırılmadığını eleştiriyorsunuz. Ayetin Uygulama sahasında nasıl sorunlar çıkaracağına ilişkin kendi kafanızdan ve toplumun uygulamasından örnek vererek, ayeti eleştşrşyorsunuz. Ben de diyorum ki: eleştirecekseniz, abartılı uygulamaları ve hak edilmeyen davranışları eleştirin. Laftan anlamayan kadın vardır, yok mu diyorsunuz. Tabiî ki erkeklerdende vardır . Şimdi ivedik ve küçük İskender kendi nefsini tatmin etmek için vurması konunun dışı oluyor. Burada kurana göre yaşayan kadın ve erkeğin arasındaki ihtilafların nasıl çözüleceği analatılıyor. Kadın dövmek için kuranı ve Allah ın C.C. ayetlerini kullanan istismarcıları değil. İnanan bir erkek eşini sizin abarttığınız ölçüde dövmez. Azabı hak edecek davranış içerisindeki bir kadına erkeğinin uyarı mahiyetinde vurması neden yanlış olsun. Anlamadığınız nokta şu dövmek için değil, kabahatini fark edemeyen kadına bunun fark edttirilmeye çalışılmasıdır? ki dayak bazen kadında işe yaradığı gibi erkekte de yaramaktadır. İster kabul edin ister etmeyin.. Ayete göre sizler Daha erkeğin bile haklı olduğunu kabul etmemişken dövmeyi anlayabileceğinizi sanmıyorum..
-
Muhammed'in Rahip Bahira ve Rahip Nastura ile Görüsmesi..
kendi ifadenizin mantığına çok güveneniyorsunuz. Böyle anlaşılıyor. Halbuki Siz baştan sona mantıksızlık örneği sergiliyorsunuz. Çünkü: Allah ın ayetlerinde kadınla erkek arasındaki bedeni ve ruhi farklılıkların olduğu ve bu farkların topluma da yansıdığı bu nedenle erkek ailenin reisi olacak konumda bulunduğunu söylüyor. Aile yi yöneten erkek evlilik akdine uymayan bir kadını boşamayı düşünmeden önce yapması gerekenleri sırayla söylüyor. Ne yani buradaki dövmek de bayıltıncaya öldürünceye dövmek denirse bu tam bir mantıksızlık olur. Kabul ettirene kadar dövün denmemektedir. İkaz mahiyetinde hafifçe vurmaktır. Yola gelmezse de boşarsın. Mesele budur. Biyolojık farkları inkar için söylediğinizi düşünmeden şunu söyleyeyim: üstünlük açısından dediğiniz gibi biyolojık farkların bir kıymeti yoktur. Bedeni ve ruhi farklar şeref vesilesi değildir. Şeref sebebi ancak TAKVADIR. Demek ki fark var ancak şeref sebebi değil onlar. Yaratılıştan gelen bedeni üstünlük tabi ki vardır. Bunu kabul etmek gerek.. Ayetleri mealden anlamadığınız ortada tefsir okuyunuz lütfen… Şimdi size gelelim mantığınızı inananlara teyid ettirmeye çalışmakla mantıksızlığa düşüyorsunuz. Siz feminis çercevede kalarak (ki beni ilgilendirmez kalablirsiniz) bizleri de doğuştan macoluğa oturtarak Allah ı C.C. da mantıksızla itham ederek çok ileri gidiyorsunuz. Bu ayeti anlamak için dayakla yola gelen kadınları hesaba katmak gerek. Tabi sizce kadınlar tek tiptir. Kadınların hepsini bilmeye gerek yok, 3, 5 kadını tanımak onlar hakkında hüküm vermeye yeter de artar bile.. kadının tanınacak bilinecek ne tarafı var ki zateenn.. siz belki aklınıza hiç gelmedi ama bu duruma düşüyorsunuz… Mahallenizdeki 5,10 kadına bakarak değerlendirme yapmak sizi mahallenizdeki kadınlar açısından mantıklı yapabilir, ancak kuran evrenseldir. Allah C.C. yarattığı kadını ve erkeği sizden iyi tanır. Kuralları da evreni kapsar. Herkesi bilen Allah ın C.C. yasalarını 5, 10 kişiyi bilenin yasalarıyla mukayese etmek mantıksızlıktır. Sizin sözünüz nefs açısından şeytan ve batıllık küfr açısından değerlidir ve çok mantıklıdır… Allah C.C. ayeti ise iman , İslam ve Hak açısından çok doğrudur…
-
dünyanın en zor sorusu
bu sorunun tek başına sorulması hata demektir. zira bu sorudan önce sorulması gereken asıl soruyu sormadan bu soru cevaplanamaz. cevaplansa da belki hatali olur. çünkü merdiveni atlayarak değil her basamağa uğrayarak çıkmak daha doğrudur. Yoksa tökezleriz. ilk soru kainat niçin vardır.: vardır çünkü herkes kendindeki güzelliği ve olgunluğu göstermek ister, ilmi olan anlatmayı ister,kudreti olan yapıp etmeyi ister, buna göre de Hak kendinde gizli olan bu noksansız güzelliklerini göstermeyi dilemiştir. bunun için de alemi yaratmıştır. ardından da bu güzellikleri görüp de akleden ayrıca vicdan sahibi insanı yaratmıştır. sınamaya gelince: Kendisini bilsin, tanısın diye yarattığı insana bilme eylemini zorlama yoluyla değil de insanın seçimine birakması ve Allah ı C.C. bulabilecek donanımda yaratması insanın sınanmassını getirmiştir.....
-
RED EDİLEMEZ KESİNLİKTE ALLAH ın İSPATI
çelişkiye gel de beraber bakalım : Hem Allah ın C.C. taş gibi ispatını isteyeceksin; bense bunun olmayacağını taşın ve Allah ın farklı varlıklar olduğunu söyliyerek , birincisi için kullandığın ispat metodunu Allah için kullanamayacağını ifade ederek bilimle inancın farklı olduğunu söylemeye çalışmaktayken :bunu alıp:. Sonra da -bilimsel olan ya da benim bilimsel anlayışım diyelim-büyük patlama teorisini onun varlıgına bir delil olduğunu söylediğim cümleyle çeliştiğimi ,ifade edeceksin….. Bu sonuncu yani teorideki benim dediğim bilimle; senin dediğin ve anlatmaya çalıştığın taş örneğindeki ilk bilimsellik arasında hiç mi fark yok . Fark yoktur diyorsan ben yanılmaktan onur duyarım. Ancak sen de Allah ın varlığını kabul edeceksin. Mesele budur… Ha fark vardır diyorsan : o zaman şu bana isnat ettiğin çelişki ne …
-
Muhammed'in Rahip Bahira ve Rahip Nastura ile Görüsmesi..
Muhammed Allah ın C.C. rasülüdür. inanmadığım için değil yazmayı unuttuğum içindi. yeni olduğunuz için böyle düşünmeniz normal tabii
-
Muhammed'in Rahip Bahira ve Rahip Nastura ile Görüsmesi..
açıklayım mantığını:cümle şu: Ayrıca iyilikler imanın süsüdür. Babanız niye imansız olsun kii… Allah herkese imanla ölmeyi nasip etsin burda üç cümle var:birincisi yargı,ikincisi şaşkınlıkla beraber karşı çıkma,üçüncüsü temenni dir. inanmayanların dediğiniz gibi iyi insan olamamaları heralde birinci cümleden çıkardınız ki yanıldınız. oysa ben şöyle deseydim olurdu: Ayrıca iyilikler sadece imanın süsüdür. sadeceyi kullanamdım ama kullanmış gibi algılandım.
-
Muhammed'in Rahip Bahira ve Rahip Nastura ile Görüsmesi..
hata yaptığım için silinen iletiyi yeniden yazmak zorunda kaldım. bendeki mantık hatası mı yoksa sizin yanlış değerlendirmeniz mi? bakalım: Seçmediği için kırılamazsınız,darılamazsınız. Sizi seçmedi için bu görevi vermediği için siz cayır cayır yanmazsınız. Yananların hiçbiri peygamber değildir doğru;ancak yanmayanların hepsi peygamber midir? Hakikatte sizin dediğiniz gibidir. Hemfikirim. Ancak ben şunu amaçlamıştım:Dünya açısından bakılırsa, mevkiler övünülen ve şeref duyulan şeylerdendir,şimdi biri bir başkasını layık olmadığı bir mevkiye getirmesi haksızlık o gelen açısından ise şerefliliktir. Yani haksızlık kavramı yapan için sabitken değişmezken ve yapan için anlamını korurken şeref kavramı yapılan atanan kişi için anlamını yitirmektedir. Doğru ama bu sonuçu değiştirmemekte, kişi gene şerefli sayılılabilmektedir. Şimdi peygamberliği veren Allah olduğuna göre o haksızlık mı yaptı ya da nerde yapıyor oysa Allah için haksızlık imkansızdır. Hemfikirim .ancak ben buna değinmedim ki. Değinmediğim bir şeyle yargılayamazsınız. Bunu saymamış olmam buna inanmadığımı göstermez ayrıca. Hemfikirim. Ben de bunu söyledim yazıyı da bunun üstüne kurmuştum. Buna göre Allah peygamberini nasıl kayırıyor. Bunu kabul etersek peygamberin peygamberliği yapacak kusurunun olması gerekir .. oysa onlar temizdirler. Allah da onları seçer. yani peygamberler tebliğ için özelliği olan insanlardır İsa,Musa ve Muhammedi diğer insanlarla bir tutamazsınız. Diğer sayılan isimlere vahiy gelmemiştir.Allah a C.C. elçi olma tamamen farlıklıdır. Nedemek yüklenmemiştir. Fatih ya da M.Kemal hangi dini tebliğ etti de bizim haberimiz yok. İyilikler heba olmaz. Burada yada ahrette karşılığını alır. Ancak iyiliğin , kötülüğün iman ve küfrün azmin çeşidine göre cennetteki derecemiz ve cehennemdeki azap derecemiz farklı olur.iyilik yapan müşrik ile iyilik yapmayan müşriğin azabı farklı olsa gerek… sonsuz hayat kastedildince azabın az yada çok oluşu bir değer taşısa gerek..babanızın da iman la ölmesi dileğiyle. Allah herkese iman nasip etsin... Hemfikirim ki.. ben de öyle diyorum :işlerini sebeble yapan insan yukarıya bakarsanız orda.. Ancak bu hikmetle iş gören Allah ın işini nasıl yaptığını anlamamıza vesile olsa da çoğu zaman da aciz kalıp. Hikmetinden sual olunmaz Ya Rabbi deyip, boyun bükeriz... ben sıkılmış değilim, ayrıca yazıp yazmayacağıma ben karar veririm. kaldıkı bunların aynı olması sizin yüzünüzden . o zaman aynı şeyleri sormayın..
-
RED EDİLEMEZ KESİNLİKTE ALLAH ın İSPATI
Allahın Kadim ve Baki isimlerinin tecellileri hangi insanda var ki,bu iki isim insana uyuyor mu şimdi. Hakkın zatını kim tasaavvur edebilir ya da sıfatını ben görmesi için göze ihtiyacı olmadığını söyleemekle nasıl süret atfediyorum. anlamış değilim..
-
Muhammed'in Rahip Bahira ve Rahip Nastura ile Görüsmesi..
yaratamadığı yanlış pegemberleri yarattığını kabul ettikten sonra böyle bir cümle kuramazsınız. şöyle denebilir. beni seçmemiş. doğrusu budur.. kayırmak insanların içinden birisini haksızlıkla şereflendirmek, yada hatalarını görmemektir. şimdi Allah haksızlık mı yapmıştır ya da peygamberimizin hangi hatası görmezden gelinmiştir. bu iş peygamberlerde böyle olmuyor, peygambere ilave çok da zor sorumluluklar yüklemek kayırmak kavramıyla anlatılamaz. ancak seçilmek tabiri uygundur. babanızın temizliği heba olmayacak ki. illa peygamberlikle mi temizlik değer kazanır. babanız da karşılığını alacakken üstelik. buna karşılık ille de peygamberlik olacak diye tutturamayız. her temiz olana peygamberlik verilmez ki..bu noktada kader sırrı devreye girer ki fazlaca sebebler aramak işlerini sebeble yapan v e yaptığından sorumlu olan biz insanlara aittir. Allah'tan C.C. yaptığını sormak onu Adaletsizlikle suçlamaya girerse olmaz, ancak hikmetini öğrenmek açısından olursa kabul edilebilir ve cevaplar dinden bulunmaya çalışılır.din dışından değil...
-
RED EDİLEMEZ KESİNLİKTE ALLAH ın İSPATI
anlamamak inkara sebeb olmamalı, ben kountumu -yazıdan anlaşılıyor gerşi ama- anlamasam inkar mı etmeliyim. bu benim eksikliğimidir. bundan da imtihana girebilirim: sorular:1- kuantuma inanırmısın. cevap: 1- inanırım. not: 100 ha açıklama sorulmadığını inanmanın yetrli olduğunu bildiğimiz bi sınavdan söz ederken yanlış yargıya varmayın. örneğiniz hatalıdır. imtihan benim dediğim gibi yapılıyor.. bir de işin iç yüzünü bilen hiç mi yok var tabii: peygamberler,alimler,veliler halkın imtihanı havasınkinden daha kolaydır..
-
RED EDİLEMEZ KESİNLİKTE ALLAH ın İSPATI
Sence ispatlıya mı, ispatsıza mı inanmak daha saçma? Sen önce bilgi çeşitlerini bir düşün… ıspat edilenle ispat edilemeyeni ayır ve birini diğeriyle yargılama… sahaları farklıdır. Futbol sahasında basket oynamaya kalkma… . . .
-
Dini Konular
katılıyorum.. ancak onları küfür olarak almasanız Allah yarattığını uyarıyor, kaldırmak mı yok kalsın küfür değiilll onlar, ilahi ikaz lara küfür demeyelim. ayetlerde küfür olmaz onların kullarca işlenmesi küfür olur. yani insanın fiili sonuçta..
-
RED EDİLEMEZ KESİNLİKTE ALLAH ın İSPATI
Hakkın zatı hakkında düşünmekten men edilmişizdir. çünkü onun zatı her türlü idrakin üzerindedir.insan onun zatını benzetme düşüncesinden ayrılmadan düşünebilmesine imkan olmadığından men edildik. oysa bildiklerimize kalben ya da zihnen şekil atfetme gibi bir eksikliğimiz var. Onun zatı her türlü benzerlik düşüncesinden üstündedir. kolaysa zatını tasavur et bakalım ve o tasavvurun işte O olmuyor. anlatmak istediğimiz buydu... ha Ona ait bilgi şeriatla bildirilmiş: sıfat,isim ve eserleri üzerinde düşünmemiz buyurulmuştur. ancak burada da mahluklara benzemekten uzaktır. mesela: Allah'ınC.C. işitme sıfatını düşünebiliriz. fakat onun zat açısından idrakine imkan olmadığı gibi onun işitmesi için de bize verdiği işitme den yola çıkarak geçici bir benzetme yapılarak onun da işittiğini,ancak bizim gibi kulağa gereksinim olmadığını düşünebiliriz. ki hakikatta bu sıfatlara o bizden önce sahip olduğundan kendimizden yola çıkılarak yapılan kıyaslar doğru olsa da hakikatta biz ona bu sıfatta benzemekteyiz ancak ondaki kemal derecede bizdeki ise onla kıyas olmayacak kadar noksanlıkla sonradan yaratılmıştır. kısaca zatını mekansız ve zamansız noksansız teşbihsiz idrak edebilmek kime kismet olduysa buyursun anlatsın. öğrenelim. her şeyi bu değerlere göre düşünen insan şimdi Hakkın zatı konusunda şu nu itiraf etmelidir: en büyük idrak idrakin idraksizliğini idraktir. halbuki o yüzden elçiler gönderiyor hataya düşmeyelim diyee. Allah'a C.C. eserden isme ordan sıfata ordan da zata gidilir. ben zata çıkamadım zata eren varsa buyursun anlatsın.. ayrıca erememiş olmam benim nefsimden hata bendedir.. zatı tevhit en güzelidir, fakat zordur. Bu konuda yanılıyorsam nefsimden yanılmıyorsam Allah'tan C.C.dır.
-
ADEM,HAVVA,ELMA KISSASINDA YILLARCA MEALCİLERCE KANDIRILDIK MI?
"İçinde peygamber olmayan hiç bir millet yoktur"(Fâtır, 24) Buna göre pek çok peygamber olduğu halde Kur’an ‘da sadece 28 tanesi bildirilmiş. Fazlasının anlatılmasına gerek görülmemiş. "Onların bir kısmını sana hikâye edip anlattık. bir kısmını anlatmadık"(Gâfir, 78) Burada bilmediğini düşünmek doğru değildir anlatılmamış sadece ,eminim sizde burada bizle paylaşmadığınız şeyleri bilmediğinize yorumlayamayacağımız gibi. Kur’an bu kadarını anlatmış ki onların doğruluğuna delil olarak yine aynı misallerin çoğaltılmasını istiyorsunuz. Bunu her zaman yaptığınızı görüyorum. Misallerin çoğaltılması size fayda sağlamak yerine bize fayda sağlayacağını da herhalde tahmin edersiniz. Bakın hangi şey var ki Allah'ınC.C. ilminde olmasın. Kur'an'da olmaması Allah ın ilminde bilinmediği anlamına gelmez.. Yaptığını az görüp, yapmadığını çok görmekle nereye kadar gidilebilir. Buradan sağlıklı netice çıkmaz. Böyle demekle aklınıza keyfinize göre hareket eden bir ilah istemektesiniz. Halbuki böyle keyfe göre ilah islamda mevcut değil ki….
-
Muhammed'in Rahip Bahira ve Rahip Nastura ile Görüsmesi..
Ve ona (İbrahim'e) İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik, hepsini hidayete eriştirdik; bundan önce de Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u hidayete ulaştırdık. Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. Zekeriya'yı, Yahya'yı, İsa'yı ve İlyas'ı da (hidayete eriştirdik.) Onların hepsi salihlerdendir. İsmail'i, Elyasa'yı, Yunus'u ve Lut'u da (hidayete eriştirdik). Onların hepsini alemlere üstün kıldık. Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik. Bu, Allah'ın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir. Onlar da şirk koşsalardı, elbette bütün yapıp-ettikleri 'onlar adına' boşa çıkmış olurdu. Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunları tanımayıp-küfre sapıyorlarsa, andolsun, biz buna (karşı) inkara sapmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır. İşte Allah'ın hidayet verdikleri bunlardır... (Enam Suresi, 84-90) Peygamberlik çalışılarak elde edilen nimetlerden değildir. Kimse peygamber olayım diye Hakka dua edemez. Belki Peygamber soyundan gelmekle verilirse olunur. Ancak peygamberler bu görevlerinden öncede temiz kullardandındır. Şirk ve küfür bataklığına düşmemiş kimselerdir…
-
Dini Konular
eyvallah yöneticiler tarafından ayetler hedef alınarak yapılmaması içime su serpti . buna bir çare bulsalar ya onu da mı microsoft bulsunn...
-
Muhammed'in Rahip Bahira ve Rahip Nastura ile Görüsmesi..
insanlar eşittir, bu noktada peygamber ve diğer insanlar Allah'ın C.C. kullarıdır. onları diğer insanlardan farklı yapan kendilerine verilen peygamberlik görevidir. ve onlar bu görevi asla kendi namı hesabına kullanmazlar bu peygamberlik nimeti diğer maddi nimetlerden farklı olup onula övünülse de bu insanların gözünün içine sokulmaz. evet peygamber Özel insandır, aracı olması nedeniyle... böyleyken siz onları sıradanlaştırarak basitleştirerek aslında görevlerini tahrip etmeye çalışıyorsunuz.. Bir peygamber insanlar arasından seçilmiş en güzel insandır... sizde arkadaşım inkarınızın dikktası altında bu hikayelerin gerçek olduğuna ihtimal vermiyorsunuz... baskı ve dikta bizde varsa şayet sizde bizden alası vaarr...
-
Dini Konular
Ayetlerin yıldızlarla kapatılmasına bir anlam verebilmiş değilim. Böyle yapılması ayetlerin insanların sözleriyle eş değer tutulması demektir. Ayrıca inanılıp inanılmasa bile biz ayetleri konuların daha iyi açıklamak için, söylemek istediklerimizin temel dayanakları olduğu için almaktayız. Koskoca din bölümü tamamen ayet ve din üzerinden tartışılırken ayetlerin bu şekilde yıldızlarla kapatılması uygun kaçmıyor. Ayetlerin Allah kelamı olduğunu ispata niyetim yok şimdi burda ;ancak onların en azından tarihsel bir olgu olmaları bile bu son sebeb bile yıldızla kapatılmasına engel olmalıdır. Olayın kanıma dokunması gerçek olsa da ben onların beni memnun edin diye açın demiyorum yapılması gerekenin kapatılmaması olduğunu anlatmaya çalışıyorum. saygılar...
-
Hz. Musa Mucizeleri (!)
Masalların hayallere dayalı olduğu doğrudur. Şimdi dinlerin kutsal kitaplarında anlatılanların hayal olduğunu ispatladığınızı söylüyorsunuz. Buna bu kadar inanıyorsunuz madem. Bu sizin ispatınız hiçbir değişikliğe yol açmaz. Siz kitapların hayal olduğunu ispatlamakla Hakkın hayal olduğunu ispatlamış olmuyorsunuz. O zaman şu soruyu da sorun kendinize: anlatılanların hayal olması , anlatıcının da hayal olduğunu mu gösterir? Ben bunların hayal olduğunu düşünmemekle beraber size bu ikisinin farklı şeyler olduğunu söyleyim dedim… tevratın tahrip olduğunu bilirdim de kur anın hayal olduğunu sizden duyuyorum. Bu sizin kurabiye canavarı gibi bir şey olsa gerek. Ne yapmaya çalışıyorsunuz düz mantığı dirilten adam olarak tariha mi geçmek istiyorsunuz. Ben de bir düz mantuk yapim : İnsanlar tarih boyu düşüncelerinde hiç yanılmamıştırlar. BrainSlapper da bir insandır. O halde o da hiç yanılmazzz…
-
RED EDİLEMEZ KESİNLİKTE ALLAH ın İSPATI
Her şey O' dur demiyorum ;her şey O'ndandır diyorum. şeriat bunu gerektirir. Ne bekliyorsunuz Hakkın her sabah size günaydın demesini mi? O zaman mı iman edip etmemeye bakacaksınız? Bu ispat mevzuunun saçma olduğunu neye kabul de inat ediyorsunuz. İman etmenizin daha başka sebebi olmalı gerçekten. Hakkın zat ve sıfatları insan idrakinin üstünde olduğunu şeriat söylüyor zaten. Ha inanmıyacaksanız ispatlanamaz olmasını öne sürmeyin. Bak biz bilimsel ispatsız da olsa iman ediyoruz. Bu bizim kusurumuz değil , Bu durum Hakkın ispat idrakinin üstünde olmasıdır. İspatlanamaz olması onun yokluğundan değil ıspatın ona erişememesidir.. ayrıca ıspat sadece duyularla ilgili değildir. Çünkü o kendisini vicdanlara hilkat gereği koymuştur. Vicdanımızda bulunmasıyeterlidir, duyular ötesinde oluşu onun şanındandır. Duyular içinde olsa emin olun onu yok etmeye füze yollayan çıkardı. Ya da duyularımızla onun deneylediğimiz halinden farklı deneyleri zorlayarak ondan istediklerini almaya çabalayanlar çıkardı. Ayrıca duyularla algılanması gaybe imanı ortadan kaldırır. İmtihan sırrını nakzeder..
-
RED EDİLEMEZ KESİNLİKTE ALLAH ın İSPATI
Ya hu ne bilimiymiş mi. İnkar etme bilimi mi. Hiç Hakkın bilimle ıspatına gerek duymam. Ayrıca bilim ile ıspat edilebilen bir tanrı sizin olsun. Çünkü sizin bilim tanrınız sık sık değişir. 20 bilemedin 50 sene sonra doğru kabul edilen bilimsel bilgi bakmışsın bırakılmış. Bilimsel bilgi varlığın kendisi değil adı üzerinde bilgi işte. Şimdi bilimsel bilgi nesnelliğe dayanırsa en büyük nesnel Hak tır. İnan sen Hak tan daha nesnel olamazsın.. değişen bilimsel bilgi değişmeyen Hakkın varlığını evren üzerinden açıklamıştır. O da sayıları geri saymakla görmüştür mesela 3-2-1 işte biz o birin Hak olduğunu söylüyoruz.. yani kainat-insan-Allah Şunu kesinlikle anlayın ki bu bilim olayında Hakkın anlaşılması hiç mi yoktur. Tabi ki vardır, bilim her bilgiye ölçerek mi ulaşır. Ölçemeden kabul ettiği bilgi yok mudur? Büyük patlama teorisini ölçümleyebilmiş mi, görmüş mü duymuş mu, ama var olduğu kanısına deliller getirmiş. Bu ne demektir her şeyi ölçmeye gerek yok. Ölçebildiğimiz bunca nesnenin varlığından mantık yürüterek hakkın varlığına ulaşılabilir. Hem bilim diyorsun, eski çağlardaki insanların daha çiftçilik yapmayı bilmezken nasıl bilimle hakkı bulacaklarını bir düşünün. Böyle bir Hak bilgisine ulaşmak olsaydı eski çağlarda yaşayan insanlar hep imansız olurdu. Kaldı ki sizdeki bilgi sizi imana değil inkara neden olmuş. Velhasıl insana iman için değil 5 duyu organı 1 duyu organı ve bir vicdan bile yeterlidir. İnkara ise değil 5 duyu 5000 duyu bile azdır. Siz devam edin arkadaşım. Bilim size yeni duyular ihsan etsin ve inkarınızı arttırsın. Amin?
-
Hz. Musa Mucizeleri (!)
bu dünya sadece Allah a ibadet için yaratılmış ancak ibadeti de biz insanlara hikmeti gereği zorlamadan ihtiyari yapılmasına bırakmış. şunu anlamak lazım ki hiç ihtiyacı olmadığı halde melekler Allah a mecburi ibadet ederler bizim de ibadet etmemize ihtiyacı olmadığı halde bizden de ihtiyarı ibadet ister. meleklerin bulunduğu cennete seçimimizle davet eden Allah ın davetine icabet etmek istenmiyorsa başka. ibadetler onun davetini kabul ettiğimizin bir sembolüdür. şimdi ölümle beni de cennete alın demek olmadığı gibi ölümle de cehenneme gidilmez. kişi dünyadayken daveti kabul ve red eder. böyleyken ben daveti kabul ettim demek yetmez, bunu çalışmayla yani amelle bildirmeliyiz. vicdan değerlidir. vicdansızlık da değerlidir. biri diğerinin anlaşılmasına yarar sağlar. fakat bu vicdan da nisbidir, gerçekten o da gün gelir bıktırır. kimi vicdansızlığıyla mutludur kimi vicdanıyla... Ancak bu mutluluk da yakinlik yoktur. Yakinlik arayan vicdanına imanı yerleştirmeli... ayrıca sizin bu enelhak şirktir...sizin için...
-
Cevaplayinda Görelim
Bu sadece Allah açısından olaya bakmak olur. Oysaki kul açısından böyle bakılmaz.. Allah ın kedisine yani zatına ait bilgiyi kendisinin bilmesinden doğal bir şey yoktur. Ve kendisini Evvel,Ahir,Zahir,Batın olarak niteler. Ve insanların bazıları bunları ondan alarak açıklarken bazıları da ondan almadan akıl yürüterek açıklar.Allah kendisini bildiği gibi evreni de bilir. Ve her iki bilgiden evren bilgisini aleme yaymış ki bunuda biz yaşayarak tecrübe etmekteyiz. Ancak zatına ait bilgiyi peygamberi aracılığıyla insanlara ulaştırmış. Ve bu kendisine ait bilgiyi yani kendisini evrende yaptığı gibi açmamış gizlemiştir. Ve bunu da akıl sahiplerine bulmak gibi bir sorumluluk yükleyerk yani emanet vererek bilinmeyi tanınmayı istemiş. Şimdi varlıkta sadece O var dersek evrene ait bilgiyi inkar ederek dolayısıyla kendimizi iptal edeceğiz. Bizler de hak olacaz. Ki bunu panteist olarak açıklamak kesinlikle şirke düşmektir. Ancak vahdeti vucud salikleri şirkten uzak bir açıklama yapabilir. Onun da açıklaması belki anlaşılmasından daha zordur. Sonuç : şeriat insanı ispat eder ona sorumluluk yükler. Böyle düşünmek insanı Hakkın yerine koymaktır. Bu da ancak *****. Yani Yalnızca O var demek şirktir. Ancak sizin için benim için küfrdür, muhiddin Arabi ya da Mansur gibi bir anlayışa sahipseniz sözümü geri alırım. Eğer öyleyseniz varlıktaki mertebeleri de kabul etmelisiniz. Ve evrene süretten de olsa bir varlık vermelisiniz. Bu noktada denilebilir ki evren vucudu olmayan suretlerdir. Ancak bunu derken de suret mertebesinde olduğumuzdan hakikatımız olan Allah a kulluktan geri durmayacaz. Ve unutmayalım Allah kimseye ilahlığını bırakmaz.. putlara bırakmadı ewrene mi bırakacak. diğerlerini sonraya bırakıyorum. birde şu var panteistler kesinlikle şirke düşerken Vahdeti vucud ehlinden olup da şeriattan ayrılanlar yanlış yola düşerler.. ayrıca vahdeti vucudu tevhid eksenli yaşayabilmek çok zordur.
-
Hz. Musa Mucizeleri (!)
hayır ateistler iyilik yaptıkları için cehennemlik olmazlar bu yanlış iman etmedikleri için olurlar.. iman ile iyiliği ayıralım..
-
Cevaplayinda Görelim
siz panteis misiniz? söyleyin de size dönük cevap vermeye çalışayım. genel anlam da ise görünmezdir ancak bu dünyada ahirette kendisini Kullarına mahiyetini bilemediğimiz bir şekilde göstereceğine inanmaktyım. ulaşılmazdır: yanına gitmeği mi kasdetiyorsanız bu dünya için ewet, ahitet için ise bilemem. ulaşılacağına inananlar da nasıllığını açıklayamazlar herhalde. ancak kendisi istediği şekilde kullarına ulaşırr, buna inanırım.. maddeden ayrı değildir: maddeden ayrıdır. bunu maddeyi var kabul edip söylemek şirktir. bunu vahdeti vucut ehli ve panteist olanlar da idda ederler..o yüzden panteist misiniz diye sordum. soyut değildir: bence de değildir soyutluk da madde gibi yaratılmıştır.. onun soyutluğu dünya daki diğer soyutlardan farklı olduğuna inanırım. onun soyutluğu bu dünya daki diğer soyut şeylerle sadece isim bennzerliğine sahiptir. Allah diğer soyutlardan ayrı bir soyutluğa sahitir. aşkın değildir: bir yönüyle aşkın bir yönüyle içkindir. yani sadece içkinliğini kabul etmek onun zatını sınırlamaktır. bunu güneşe benzetir eskileer: güneş zatıyla aşkın ancak ısı ve ışığıyla içkindir. Allah da aleme dönük isim sıfat ve fiilleriyle içkin zatı ile aşkındır. fakat ne içkinliğinde ne de aşkınlığında akıl yürütmemiz onu sınırlayacağından aşkın olmadan aşkın içkin olmadan içkin ya da aşkın dediğimizde içkin içkin dediğimizde aşkın...ve ona ait zat bilgisine erme yetisine sahip olmadığımız da ortadadır. Allah C.C. kedisini Kur'an da nasıl bildirmişse öyledir. Bu ameli değil itikadi konudur. kelamcıların görüşüne bakınız..benim böylesi sorunlarım yok. ancak Allah eşyaya karışmadan eşyada olabilir. inandıklarım bunlar..bu konu beni aşıyor anlamışsındır zaten .. sen yaz da ben tahlil edebilmeye güç yetiririm belki...