İnsanoğlu ayrımcılıktan kaynaklı olarak kin ve nefreti boşaltmak için 3 temel yol seçmiş: Irkçılık, cinsiyetçilik ve din.
Bu 3 nosyon tarih boyunca erkeklerin egemenliğinde geliştiğinden ötürü kadın bir hiç düzeyinde kalırken, ırkçılık saldırganlığın en üst düzeyinde bayraktarlığı yapmış, din ise bu ikisini de sürekli olarak desteklemiştir. Dinler ırkçılığa ve ayrımcılığa karşıymış gibi tiyatral bir görüntü vermekte ustalaşmış ve bir noktadan sonra ırkçılığı ve cinsiyet ayrımcılığını tekeline almayı çok iyi bilmiştir. Örneğin hıristiyanlık ve müslümanlık museviliğin zorunlu çıkarımlarıdır, çıkış noktaları önünde sonunda ırkçılığa dayanır.
Kendi içerisinde bile mezheplere bölünüp en kanlı savaşlara sebep olan dinlerin palavralarına milyarlarca insanın halen kanıyor olması, onlar gibi düşünmeyenlere değil, ancak dinlerin yediği haltlara karşı aptallık derecesinde bir "hoşgörü"yü temsil edebilir.